Umay Aktaş Salman - Academia.edu (original) (raw)
Papers by Umay Aktaş Salman
Eğitim Reformu Girişimi, 2019
Eğitim sistemine, ders notlarına indirgenen “başarı” anlayışı, çoktan seçmeli testlere indirgenen... more Eğitim sistemine, ders notlarına indirgenen “başarı” anlayışı, çoktan seçmeli testlere indirgenen bir ölçme ve değerlendirme yaklaşımı hakim. Bu sistem içinde alışıla geldik “başarı” hikâyelerinden farklı bir “başarı” hikâyesi yazan gençlerle konuştuk. Onların hikâyesi, var olan ölçme değerlendirme yaklaşımındaki sorunları, çocuklar üzerinde yarattığı olumsuzlukları çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
Bu yazı Eğitim Reformu Girişimi'nin Uzun Hikâye yazı dizisi kapsamında 26 Ağustos 2019'da yayımlandı. https://www.egitimreformugirisimi.org/uzun-hikaye-degirmenlere-karsi-bir-basari-hikayesi/
Eğitim Reformu Girişimi, 2019
Okula erişim ve devamdan, okul ortamına, eğitim programları ve ders kitaplarından, eğitimcilerin ... more Okula erişim ve devamdan, okul ortamına, eğitim programları ve ders kitaplarından, eğitimcilerin toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili algılarına kadar eğitimde açık ve örtük şekilde toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle ilgili pek çok sorun yaşanıyor. Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğinin durumunu sahadan örneklerle, hikâyelerle ortaya koymaya çalıştık. Eğitime erişimden, eğitimin içeriğine kadar farklı boyutlarda hem veriler hem de anlatılanlar toplumsal cinsiyet eşitsizliğini çarpıcı şekilde gösteriyor. Eğitim, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamanın en önemli ve etkili yollarından biriyken eşitsizliği pekiştirebiliyor, hatta yeniden üretebiliyor. Bu yazı Eğitim Reformu Girişimi'nin Uzun Hikâye yazı dizisi kapsamında 12 Kasım 2019'da yayımlandı. https://www.egitimreformugirisimi.org/uzun-hikaye-ben-okulsuz-yapamam/
Eğitim Reformu Girşimi, 2020
Bu, öğretmenler söz sahibi olabildiğinde, desteklendiğinde, meslektaşlarıyla bir arada çözüm arad... more Bu, öğretmenler söz sahibi olabildiğinde, desteklendiğinde, meslektaşlarıyla bir arada çözüm aradığında, kendilerinde, sınıflarında ve okullarında nelerin değiştiğinin hikâyesi. Çoğu zaman öğretmenin nesneleşebildiği, sadece aracı olarak görülebildiği bir eğitim sisteminde “özne” olduklarını hatırlatan öğretmenlerle konuştuk. Onların anlattıkları, öğretmenlerin kahraman değil, “özne” olmaya ihtiyacı olduğunu gösteriyor.
Bu yazı, Eğitim Reformu Girişimi'nin Uzun Hikâye başlıklı yazı dizisi kapsamında 14 Ocak 2020'de yayımlanmıştır. https://www.egitimreformugirisimi.org/kahraman-degil-ogretmenim/
Eğitim Reformu Girşimi, 2020
2020-21 eğitim-öğretim yılı uzaktan eğitimle başlıyor. Hem haneler hem de okullar arasında imkân ... more 2020-21 eğitim-öğretim yılı uzaktan eğitimle başlıyor. Hem haneler hem de okullar arasında imkân ve öğrenme eşitsizliklerinin olduğu Türkiye’de her çocuk eğitim yılına bambaşka koşullardan geçmiş ve etkilenmiş olarak dönüyor. Üstelik sadece öğrencilerin değil, her okulun hikâyesi de, ihtiyaçları da farklı. Öğrencilerin, öğretmenlerin ve okulların hikâyelerini dinledik, salgın sırasında eğitime dönüşün problemlerini araştırdık. Bu yazı Eğitim Reformu Girşimi'nin Uzun Hikâye yazı dizisi kapsamında 26 Ağustos 2020'de kurumun internet sitesinde yayımlandı: https://www.egitimreformugirisimi.org/uzun-hikaye-okula-donusun-zorlu-problemleri/
Eğitim Reformu Girişimi , 2020
Türkiye’de özel gereksinimli çocuklar, Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı Rehberlik Araştırma Merkez... more Türkiye’de özel gereksinimli çocuklar, Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı Rehberlik Araştırma Merkezleri’nin (RAM) değerlendirmesinin ardından eğitimlerine, özel eğitim okullarında, tipik gelişim gösteren akranlarıyla aynı sınıfta kaynaştırma öğrencisi olarak ya da tipik gelişim gösteren akranlarının bulunduğu okullarda açılan özel eğitim sınıflarında devam edebiliyorlar. Özel eğitim alanında benimsenen öncelikli yaklaşım öğrencilerin kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitimden yararlanması.
Kaynaştırma eğitimi alan öğrenci sayısı yıllar içinde artış gösterse de, bu alandaki sorunlar hala yakıcı bir şekilde varlığını sürdürüyor. Eğitime erişimde hala sorunlar yaşanıyor. Eğitime erişince de sorunlar bitmiyor. Çocuklar sınıftalar ama eğitim ne kadar bütünleştirici, kapsayıcı? Eğitime erişmek nitelikli bir kaynaştırma/bütünleştirme eğitimi aldıkları anlamına geliyor mu? Kaynaştırma eğitiminde yaşanan sorunları, çocukları farklı kademelerde eğitim alan ebeveynlerden, öğretmenlerden dinledik.
Bu yazı 11 Kasım 2020 tarihinde Eğitim Reformu Girşimi'nin Uzun Hikâye yazı dizisi kapsamında yayımlanmıştır: https://www.egitimreformugirisimi.org/uzun-hikaye-beni-kabul-edecek-bir-okul-bulabilecek-miyiz/
Eğitim Reformu Girişimi , 2021
Türkiye’de ilk COVID-19 vakasının görüldüğü 10 Mart 2020’den bu yana 11 ay geçti. Zaten haklarına... more Türkiye’de ilk COVID-19 vakasının görüldüğü 10 Mart 2020’den bu yana 11 ay geçti. Zaten haklarına erişimde çeşitli zorluklar yaşayan çocuklar, salgınla birlikte derinleşen eşitsizliklerden en çok etkilenenler oldu. Yüz yüze eğitime ara verilmesi, sokağa çıkma yasakları derken uzun süredir evde olan çocuklar okuldan, sokaktan, parklardan ve arkadaşlarından uzakta. Her evin nüfusu, imkânları, ebeveynlerin eğitim ve çalışma durumu, sosyoekonomik alt yapısındaki farklılıklara göre salgının çocuklar üzerinde yarattığı psikolojik, ekonomik ve akademik etkiler de farklılaşıyor. Çocukların hissettikleri, bazı yoksunlukları ortak olsa da her çocuğun yaşadıkları, hissettikleri birbirinden farklı.
Çoğunlukla olduğu gibi bu süreçte de çocukların seslerini, yaşadıkları deneyimleri yetişkin seslerinin arasında duymak çok zor. Toplumsal yaşamda kendilerini ifade alanları, katılım hakları zaten kısıtlı olan çocukların salgın sırasında yaşadıklarını daha yakından anlamak için farklı sosyoekonomik koşullara sahip, farklı yaşlardan ve farklı okul türlerine devam eden 8-17 yaş arasındaki çocuklarla görüştük. Yaşadıklarını onlardan dinledik ve deneyimlerini görünür kılmak istedik. Kendilerini nasıl hissettiklerini, evde nasıl vakit geçirdiklerini ve uzaktan eğitim deneyimlerini sorduk. Ebeveynleriyle de bu süreçten psikolojik ve ekonomik olarak nasıl etkilendiklerini konuştuk. Her birinin hikâyesi eğitim politikalarından sosyal politikalara, salgın sürecinde hayata geçirilen uygulamalardan yapılması gerekenlere dair önemli ipuçları içeriyor. Bu yazı 9 Şubat 2021'de Eğitim Reformu Girşimi'nin Uzun Hikâye yazı dizisi kapsamında yayımlanmıştır: https://www.egitimreformugirisimi.org/uzun-hikaye-cocuklarin-gozunden-pandemi/
Eğitim Reformu Girişimi, 2021
Son yıllarda, öğretmenliğin saygınlığı ve statüsü sıkça tartışılırken, salgın öğretmenin önemini,... more Son yıllarda, öğretmenliğin saygınlığı ve statüsü sıkça tartışılırken, salgın öğretmenin önemini, eğitime etkisini çok kuvvetli bir şekilde hatırlattı. Öğretmenliğin statüsünü, saygınlığını, profesyonelliğini daha fazla konuşmanın tam zamanı. 1960’lardan günümüze farklı kuşaklardan, Türkiye’nin farklı illerinden sekiz öğretmenin hikâyesiyle, tanıklıklarıyla mesleğin yaşadığı değişimleri anlatmaya çalıştık. (Bu yazı, 1 Temmuz 2021'de Eğitim Reformu Girişimi'nin Uzun Hikâye başlıklı yazı dizisi kapsamında yayımlanmıştır: https://www.egitimreformugirisimi.org/uzun-hikaye-60lardan-gunumuze-dort-kusagin-ogretmenlik-hikayesi/
Eğitim Reformu Girişimi, 2021
2019-20 eğitim-öğretim yılının ikinci dönemi ve 2020-21 eğitim-öğretim yılının tamamı salgın koşu... more 2019-20 eğitim-öğretim yılının ikinci dönemi ve 2020-21 eğitim-öğretim yılının tamamı salgın koşullarında geçti. Okulların kısıtlı bir süre açık kalması ve eğitimin çoğunlukta uzaktan devam etmesi, öğretmen sayısından öğretmenin iyi olma hâline ve mesleki gelişimine kadar pek çok şeyi etkiledi. Eğitim İzleme Raporu 2021: Öğretmenler dosyasında salgın etkisinde geçen son bir yılda öğretmen politikaları, öğretmenin iyi olma hâli, öğretmenin güçlenmesi, özerkliği ve meslektaşlar arası işbirliği değerlendiriliyor. Öğretmenler, son 1,5 yılda mesleki olarak daha önce alışık olmadıkları koşullarda, eğitimi uzaktan devam ettirmeye çalıştılar. Salgının yarattığı koşullar öğretimi daha zorlu ve stresli hâle getirdi. Öğretmenlerin uzaktan eğitim yapmaya başlamaları kamuoyunda bazı kesimler tarafından öğretmenlerin fiili olarak çalışmadıkları yönünde değerlendirildi. Ancak öğretmenler bir yandan sağlıklarını korumaya, salgının sosyal ve psikolojik güçlükleriyle baş etmeye çalışırken bir yandan da öğrencilerinin iyi olma hâllerini desteklemeye çalıştılar. Ayrıca ekran aracılığıyla ders vermek için dijital becerilerini geliştirmeye de yoğun çaba harcadılar. Salgın koşullarının yarattığı belirsizliğin yanı sıra eğitimle ilgili alınan kararların sık sık değişmesinden olumsuz etkilendiler. Ancak kamuoyunda öğretmenlerin sesi yeterince duyulmadı. Öğretmenlerin yaşadıklarına ve ihtiyaçlarına dair kapsamlı çalışmalar ise sınırlı kaldı. Dosya kapsamında güncel verilere, izleme çalışmalarına yer verilirken, öğretmenlerin yaşadıklarının ve ihtiyaçlarının daha görünür olması için farklı illerde ve kademelerde görev yapan 17 öğretmenle görüşmeler yapıldı. Öğretmenlerin yaşadıklarına dair anlatımlarına, alınan kararlardan, hayata geçirilen uygulamalardan nasıl etkilendiklerine, deneyimlerine yer verildi. Dosyanın ilk başlığını öğretmen planlaması oluşturuyor. Bu başlık altında öğretmen açığının kapatılamaması, ücretli öğretmenlik uygulamasının devam etmesi, öğretmenlerin çalıştıkları bölgelerde kalma süreleri, öğretmen yetiştiren programlardan mezun olan aday sayısıyla sistemin ihtiyaç duyduğu öğretmen sayısı arasındaki dengesizlik gibi öğretmen planlamasında süregiden meseleler ele alınıyor. Salgın koşullarının kademelere, kamudaki ve özel sektördeki öğretmen sayılarına etkisi değerlendiriliyor. Dosyanın ikinci başlığı olan öğretmenin iyi olma hâlinde ise 1,5 yıldır salgın koşullarında çalışan öğretmenlerin yaşadıkları ayrıntılı olarak ele alınıyor. Salgında öğretmenlerin psikolojik ve mesleki iyi olma hâllerini etkileyen farklı süreçler öğretmen deneyimleriyle anlatılıyor. Salgında ilk ataması yapılan öğretmenlerden öğrenme kayıplarının öğretmenleri nasıl etkilediğine, salgında kadın öğretmen olmaktan devlet ve özel okul ayrımında salgının öğretmenlere etkisine kadar yaşananlar yer alıyor. Ayrıca öğretmenin iyi olma hâlini etkileyen öğretmen maaşları ile öğretmenlerin çalışma koşullarını, haklarını ve sorumluluklarını düzenleyen öğretmenliğe özgü bir kanuna olan ihtiyaç değerlendiriliyor. Bu konularla ilgili güncel gelişmelere yer veriliyor. Dosyanın üçüncü başlığı da öğretmenin güçlenmesi, özerkliği ve meslektaşlar arası işbirliği. Bu başlık altında Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) öğretmenin güçlenmesi ve mesleki gelişimi için yürüttüğü çalışmalardaki güncel durum değerlendiriliyor. Salgının öğretmenlerin mesleki gelişimini ve ihtiyaçlarını nasıl etkilediği ele alınıyor. Ayrıca salgında mesleki öğrenme ağlarının öğretmenlerin güçlenmesindeki etkisi, öğretmenlerin deneyimleri üzerinden değerlendiriliyor.
Eğitim Reformu Girişimi , 2022
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2021 sonuçlarına göre 84 m... more Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2021 sonuçlarına göre 84 milyon 680 bin 273 olan Türkiye nüfusunun 12 milyon 971 bin 289’unu 15-24 yaş grubundaki çocuk ve genç nüfus oluşturuyor. Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranında Türkiye OECD ülkeleri içinde en üst sırada.
Ne eğitimde (örgün ve yaygın) ne de istihdamda olan gençler için NEET (not in employment, education or training) kavramı kullanılıyor. Türkiye’de 2000’li yılların başlarından bu yana bu durumdaki gençlerin oranında azalma görülse de, bu oran hâlâ Avrupa Birliği veya OECD ülkelerinin ortalamasından oldukça yüksek.
Ayrıca Türkiye’de ne eğitimde ne de istihdamdaki gençler içindeki kadın nüfusu erkeklere göre de hâlâ oldukça yüksek. 15-24 yaş arasındaki erkeklerin yüzde 21,2’si NEET iken kadınlarda bu oran yüzde 35,7’ ye çıkıyor. AB ülkelerinde ise NEET gençler arasındaki cinsiyet farkı sadece 0,1 yüzde puan; erkeklerin oranı yüzde 11 iken kadınların oranı ise yüzde 11,1.
Uluslararası ölçekte olduğu gibi Türkiye’de de NEET gençler ve yaşadıkları zorluklar önemli sorunların başında geliyor. Ne eğitimde ne de istihdamda olan gençler, genç işsizliğinden daha geniş bir anlama sahip. Bu gençler, heterojen bir görünüme ve farklı ihtiyaçlara sahip. NEET’ler arasında genç anneler, uzun zamandır işsiz olan eğitimli gençler, kayıt dışı çalışanlar, göçmenler, dezavantajlı gruplar ve engelli gençler de bulunuyor. Uzun Hikâye’nin bu bölümünde ne eğitimde ne de istihdamda olan gençlerle konuştuk. Gençler, eğitimde ve istihdamda olamama sebeplerini, bu durumun yarattığı sorunları anlattılar.
(Bu yazı, 21 Şubat 2022'de Eğitim Reformu Girişiminin Uzun Hikâye isimli yazı dizisi kapsamında kurumun internet sitesinde yayımlanmıştır: https://www.egitimreformugirisimi.org/uzun-hikaye-ne-egitimde-ne-istihdamda-olan-gencler-anlatiyor/)
IPS İletişim Vakfı Yayınları, 2019
Dünya nüfusunun yüzde 30,2’si, Türkiye nüfusunun yüzde 28,3’ü çocuk. Oysa haberlerin çok azı çocu... more Dünya nüfusunun yüzde 30,2’si, Türkiye nüfusunun yüzde 28,3’ü çocuk. Oysa haberlerin çok azı çocuklarla ilgili. Ancak çocuklar medyada yok sayılıyor. Ya da çoğunlukla belirli kalıp yargılara göre haber oluyor: “Mağdur”, “zavallı”, “suçlu”... Çocuğun çoğunlukla olumsuz olaylar çerçevesinde haber olması, üstelik haberlerin genellikle çocuğun yararı ve sorunlarının çözümü açısından kurulmaması, hak ihlali.
Çocuğun başarısı ya da mücadelesi niye daha az haber oluyor? Neden
haberlerde çocukların görüşü yer almıyor? Çocuk haklarıyla ilgili
haberler neden belirli günlerde hatırlanıyor? Medyanın oluşturduğu çocuk
imgesi, çocuğu “eksik yurttaş” olarak gören toplumsal algıyı normalleştirmemeli. Gazetecilerin çocuk haklarının hayata geçmesinde, çocukların bilgi edinme ve düşüncelerini açıklama hakkını kullanmasını sağlama sorumluluğu var. Bu rehberi hem çocuklarla ilgili haberlerin hem de her türlü haberin çocuk odaklı bir bakış açısıyla kurulabileceği görüşüyle hazırladık. Kitapta ayrıca çocukların görüşlerine de yer verdik.
Çocuklara medyada ne bulduklarını ve ne bulmak istediklerini sorduk.
Bu elkitabı gazeteciler ve gazeteci adayları için. Muhabirler, foto muhabirler, editörler, yazı işleri müdürleri, genel yayın yönetmenleri ve tüm gazeteciler ile iletişim fakültesi öğrencileri ve akademisyenler için. Aynı zamanda bu elkitabı, okurlar, izleyiciler yani çocuk odaklı bakıp bakmadığını sorgulayacak herkes için.
Eğitim Reformu Girişimi, 2022
Ergenliğini, belirsizliklerle, zorluklarla ve eşitsizlikle dolu COVID-19 salgınında geçiren gençl... more Ergenliğini, belirsizliklerle, zorluklarla ve eşitsizlikle dolu COVID-19 salgınında geçiren gençler, salgının yarattığı sosyal, duygusal güçlüklerle mücadele ediyor. Salgının etkileri gençlerin iyi olma hâlini etkilemeye devam ediyor. Peki gençler ergenliklerini salgında yaşarken neler hissediyor, neler deneyimliyorlar? Ruh sağlıkları, çevrelerinden, koşullarından nasıl etkileniyor? Salgının onlarda yarattığı izler neler oldu? Bunların üstesinden nasıl geliyorlar? Uzun Hikâye’nin bu bölümünde, ergenlik çağındaki gençlerin salgın sırasında yaşadıklarını daha yakından anlamak için farklı sosyoekonomik koşullara sahip, farklı illerden ve okul türlerinden 7-12. sınıf arasındaki öğrencilerle ve üniversiteli gençlerle görüşerek yaşadıklarını onlardan dinlemek, deneyimlerini ve ihtiyaçlarını görünür kılmak istedik. Bu yazı 12 Mayıs 2022 tarihinde Eğitim Reformu Girişimi'nin Uzun Hikâye isimli yazı dizisi kapsamında kurumun internet sitesinde yayımlanmıştır. https://www.egitimreformugirisimi.org/uzun-hikaye-salgin-gunlerinde-ergenlik/
Eğitim Reformu Girişimi, 2019
Eğitim sistemine, ders notlarına indirgenen “başarı” anlayışı, çoktan seçmeli testlere indirgenen... more Eğitim sistemine, ders notlarına indirgenen “başarı” anlayışı, çoktan seçmeli testlere indirgenen bir ölçme ve değerlendirme yaklaşımı hakim. Bu sistem içinde alışıla geldik “başarı” hikâyelerinden farklı bir “başarı” hikâyesi yazan gençlerle konuştuk. Onların hikâyesi, var olan ölçme değerlendirme yaklaşımındaki sorunları, çocuklar üzerinde yarattığı olumsuzlukları çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
Bu yazı Eğitim Reformu Girişimi'nin Uzun Hikâye yazı dizisi kapsamında 26 Ağustos 2019'da yayımlandı. https://www.egitimreformugirisimi.org/uzun-hikaye-degirmenlere-karsi-bir-basari-hikayesi/
Eğitim Reformu Girişimi, 2019
Okula erişim ve devamdan, okul ortamına, eğitim programları ve ders kitaplarından, eğitimcilerin ... more Okula erişim ve devamdan, okul ortamına, eğitim programları ve ders kitaplarından, eğitimcilerin toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili algılarına kadar eğitimde açık ve örtük şekilde toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle ilgili pek çok sorun yaşanıyor. Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğinin durumunu sahadan örneklerle, hikâyelerle ortaya koymaya çalıştık. Eğitime erişimden, eğitimin içeriğine kadar farklı boyutlarda hem veriler hem de anlatılanlar toplumsal cinsiyet eşitsizliğini çarpıcı şekilde gösteriyor. Eğitim, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamanın en önemli ve etkili yollarından biriyken eşitsizliği pekiştirebiliyor, hatta yeniden üretebiliyor. Bu yazı Eğitim Reformu Girişimi'nin Uzun Hikâye yazı dizisi kapsamında 12 Kasım 2019'da yayımlandı. https://www.egitimreformugirisimi.org/uzun-hikaye-ben-okulsuz-yapamam/
Eğitim Reformu Girşimi, 2020
Bu, öğretmenler söz sahibi olabildiğinde, desteklendiğinde, meslektaşlarıyla bir arada çözüm arad... more Bu, öğretmenler söz sahibi olabildiğinde, desteklendiğinde, meslektaşlarıyla bir arada çözüm aradığında, kendilerinde, sınıflarında ve okullarında nelerin değiştiğinin hikâyesi. Çoğu zaman öğretmenin nesneleşebildiği, sadece aracı olarak görülebildiği bir eğitim sisteminde “özne” olduklarını hatırlatan öğretmenlerle konuştuk. Onların anlattıkları, öğretmenlerin kahraman değil, “özne” olmaya ihtiyacı olduğunu gösteriyor.
Bu yazı, Eğitim Reformu Girişimi'nin Uzun Hikâye başlıklı yazı dizisi kapsamında 14 Ocak 2020'de yayımlanmıştır. https://www.egitimreformugirisimi.org/kahraman-degil-ogretmenim/
Eğitim Reformu Girşimi, 2020
2020-21 eğitim-öğretim yılı uzaktan eğitimle başlıyor. Hem haneler hem de okullar arasında imkân ... more 2020-21 eğitim-öğretim yılı uzaktan eğitimle başlıyor. Hem haneler hem de okullar arasında imkân ve öğrenme eşitsizliklerinin olduğu Türkiye’de her çocuk eğitim yılına bambaşka koşullardan geçmiş ve etkilenmiş olarak dönüyor. Üstelik sadece öğrencilerin değil, her okulun hikâyesi de, ihtiyaçları da farklı. Öğrencilerin, öğretmenlerin ve okulların hikâyelerini dinledik, salgın sırasında eğitime dönüşün problemlerini araştırdık. Bu yazı Eğitim Reformu Girşimi'nin Uzun Hikâye yazı dizisi kapsamında 26 Ağustos 2020'de kurumun internet sitesinde yayımlandı: https://www.egitimreformugirisimi.org/uzun-hikaye-okula-donusun-zorlu-problemleri/
Eğitim Reformu Girişimi , 2020
Türkiye’de özel gereksinimli çocuklar, Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı Rehberlik Araştırma Merkez... more Türkiye’de özel gereksinimli çocuklar, Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı Rehberlik Araştırma Merkezleri’nin (RAM) değerlendirmesinin ardından eğitimlerine, özel eğitim okullarında, tipik gelişim gösteren akranlarıyla aynı sınıfta kaynaştırma öğrencisi olarak ya da tipik gelişim gösteren akranlarının bulunduğu okullarda açılan özel eğitim sınıflarında devam edebiliyorlar. Özel eğitim alanında benimsenen öncelikli yaklaşım öğrencilerin kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitimden yararlanması.
Kaynaştırma eğitimi alan öğrenci sayısı yıllar içinde artış gösterse de, bu alandaki sorunlar hala yakıcı bir şekilde varlığını sürdürüyor. Eğitime erişimde hala sorunlar yaşanıyor. Eğitime erişince de sorunlar bitmiyor. Çocuklar sınıftalar ama eğitim ne kadar bütünleştirici, kapsayıcı? Eğitime erişmek nitelikli bir kaynaştırma/bütünleştirme eğitimi aldıkları anlamına geliyor mu? Kaynaştırma eğitiminde yaşanan sorunları, çocukları farklı kademelerde eğitim alan ebeveynlerden, öğretmenlerden dinledik.
Bu yazı 11 Kasım 2020 tarihinde Eğitim Reformu Girşimi'nin Uzun Hikâye yazı dizisi kapsamında yayımlanmıştır: https://www.egitimreformugirisimi.org/uzun-hikaye-beni-kabul-edecek-bir-okul-bulabilecek-miyiz/
Eğitim Reformu Girişimi , 2021
Türkiye’de ilk COVID-19 vakasının görüldüğü 10 Mart 2020’den bu yana 11 ay geçti. Zaten haklarına... more Türkiye’de ilk COVID-19 vakasının görüldüğü 10 Mart 2020’den bu yana 11 ay geçti. Zaten haklarına erişimde çeşitli zorluklar yaşayan çocuklar, salgınla birlikte derinleşen eşitsizliklerden en çok etkilenenler oldu. Yüz yüze eğitime ara verilmesi, sokağa çıkma yasakları derken uzun süredir evde olan çocuklar okuldan, sokaktan, parklardan ve arkadaşlarından uzakta. Her evin nüfusu, imkânları, ebeveynlerin eğitim ve çalışma durumu, sosyoekonomik alt yapısındaki farklılıklara göre salgının çocuklar üzerinde yarattığı psikolojik, ekonomik ve akademik etkiler de farklılaşıyor. Çocukların hissettikleri, bazı yoksunlukları ortak olsa da her çocuğun yaşadıkları, hissettikleri birbirinden farklı.
Çoğunlukla olduğu gibi bu süreçte de çocukların seslerini, yaşadıkları deneyimleri yetişkin seslerinin arasında duymak çok zor. Toplumsal yaşamda kendilerini ifade alanları, katılım hakları zaten kısıtlı olan çocukların salgın sırasında yaşadıklarını daha yakından anlamak için farklı sosyoekonomik koşullara sahip, farklı yaşlardan ve farklı okul türlerine devam eden 8-17 yaş arasındaki çocuklarla görüştük. Yaşadıklarını onlardan dinledik ve deneyimlerini görünür kılmak istedik. Kendilerini nasıl hissettiklerini, evde nasıl vakit geçirdiklerini ve uzaktan eğitim deneyimlerini sorduk. Ebeveynleriyle de bu süreçten psikolojik ve ekonomik olarak nasıl etkilendiklerini konuştuk. Her birinin hikâyesi eğitim politikalarından sosyal politikalara, salgın sürecinde hayata geçirilen uygulamalardan yapılması gerekenlere dair önemli ipuçları içeriyor. Bu yazı 9 Şubat 2021'de Eğitim Reformu Girşimi'nin Uzun Hikâye yazı dizisi kapsamında yayımlanmıştır: https://www.egitimreformugirisimi.org/uzun-hikaye-cocuklarin-gozunden-pandemi/
Eğitim Reformu Girişimi, 2021
Son yıllarda, öğretmenliğin saygınlığı ve statüsü sıkça tartışılırken, salgın öğretmenin önemini,... more Son yıllarda, öğretmenliğin saygınlığı ve statüsü sıkça tartışılırken, salgın öğretmenin önemini, eğitime etkisini çok kuvvetli bir şekilde hatırlattı. Öğretmenliğin statüsünü, saygınlığını, profesyonelliğini daha fazla konuşmanın tam zamanı. 1960’lardan günümüze farklı kuşaklardan, Türkiye’nin farklı illerinden sekiz öğretmenin hikâyesiyle, tanıklıklarıyla mesleğin yaşadığı değişimleri anlatmaya çalıştık. (Bu yazı, 1 Temmuz 2021'de Eğitim Reformu Girişimi'nin Uzun Hikâye başlıklı yazı dizisi kapsamında yayımlanmıştır: https://www.egitimreformugirisimi.org/uzun-hikaye-60lardan-gunumuze-dort-kusagin-ogretmenlik-hikayesi/
Eğitim Reformu Girişimi, 2021
2019-20 eğitim-öğretim yılının ikinci dönemi ve 2020-21 eğitim-öğretim yılının tamamı salgın koşu... more 2019-20 eğitim-öğretim yılının ikinci dönemi ve 2020-21 eğitim-öğretim yılının tamamı salgın koşullarında geçti. Okulların kısıtlı bir süre açık kalması ve eğitimin çoğunlukta uzaktan devam etmesi, öğretmen sayısından öğretmenin iyi olma hâline ve mesleki gelişimine kadar pek çok şeyi etkiledi. Eğitim İzleme Raporu 2021: Öğretmenler dosyasında salgın etkisinde geçen son bir yılda öğretmen politikaları, öğretmenin iyi olma hâli, öğretmenin güçlenmesi, özerkliği ve meslektaşlar arası işbirliği değerlendiriliyor. Öğretmenler, son 1,5 yılda mesleki olarak daha önce alışık olmadıkları koşullarda, eğitimi uzaktan devam ettirmeye çalıştılar. Salgının yarattığı koşullar öğretimi daha zorlu ve stresli hâle getirdi. Öğretmenlerin uzaktan eğitim yapmaya başlamaları kamuoyunda bazı kesimler tarafından öğretmenlerin fiili olarak çalışmadıkları yönünde değerlendirildi. Ancak öğretmenler bir yandan sağlıklarını korumaya, salgının sosyal ve psikolojik güçlükleriyle baş etmeye çalışırken bir yandan da öğrencilerinin iyi olma hâllerini desteklemeye çalıştılar. Ayrıca ekran aracılığıyla ders vermek için dijital becerilerini geliştirmeye de yoğun çaba harcadılar. Salgın koşullarının yarattığı belirsizliğin yanı sıra eğitimle ilgili alınan kararların sık sık değişmesinden olumsuz etkilendiler. Ancak kamuoyunda öğretmenlerin sesi yeterince duyulmadı. Öğretmenlerin yaşadıklarına ve ihtiyaçlarına dair kapsamlı çalışmalar ise sınırlı kaldı. Dosya kapsamında güncel verilere, izleme çalışmalarına yer verilirken, öğretmenlerin yaşadıklarının ve ihtiyaçlarının daha görünür olması için farklı illerde ve kademelerde görev yapan 17 öğretmenle görüşmeler yapıldı. Öğretmenlerin yaşadıklarına dair anlatımlarına, alınan kararlardan, hayata geçirilen uygulamalardan nasıl etkilendiklerine, deneyimlerine yer verildi. Dosyanın ilk başlığını öğretmen planlaması oluşturuyor. Bu başlık altında öğretmen açığının kapatılamaması, ücretli öğretmenlik uygulamasının devam etmesi, öğretmenlerin çalıştıkları bölgelerde kalma süreleri, öğretmen yetiştiren programlardan mezun olan aday sayısıyla sistemin ihtiyaç duyduğu öğretmen sayısı arasındaki dengesizlik gibi öğretmen planlamasında süregiden meseleler ele alınıyor. Salgın koşullarının kademelere, kamudaki ve özel sektördeki öğretmen sayılarına etkisi değerlendiriliyor. Dosyanın ikinci başlığı olan öğretmenin iyi olma hâlinde ise 1,5 yıldır salgın koşullarında çalışan öğretmenlerin yaşadıkları ayrıntılı olarak ele alınıyor. Salgında öğretmenlerin psikolojik ve mesleki iyi olma hâllerini etkileyen farklı süreçler öğretmen deneyimleriyle anlatılıyor. Salgında ilk ataması yapılan öğretmenlerden öğrenme kayıplarının öğretmenleri nasıl etkilediğine, salgında kadın öğretmen olmaktan devlet ve özel okul ayrımında salgının öğretmenlere etkisine kadar yaşananlar yer alıyor. Ayrıca öğretmenin iyi olma hâlini etkileyen öğretmen maaşları ile öğretmenlerin çalışma koşullarını, haklarını ve sorumluluklarını düzenleyen öğretmenliğe özgü bir kanuna olan ihtiyaç değerlendiriliyor. Bu konularla ilgili güncel gelişmelere yer veriliyor. Dosyanın üçüncü başlığı da öğretmenin güçlenmesi, özerkliği ve meslektaşlar arası işbirliği. Bu başlık altında Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) öğretmenin güçlenmesi ve mesleki gelişimi için yürüttüğü çalışmalardaki güncel durum değerlendiriliyor. Salgının öğretmenlerin mesleki gelişimini ve ihtiyaçlarını nasıl etkilediği ele alınıyor. Ayrıca salgında mesleki öğrenme ağlarının öğretmenlerin güçlenmesindeki etkisi, öğretmenlerin deneyimleri üzerinden değerlendiriliyor.
Eğitim Reformu Girişimi , 2022
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2021 sonuçlarına göre 84 m... more Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2021 sonuçlarına göre 84 milyon 680 bin 273 olan Türkiye nüfusunun 12 milyon 971 bin 289’unu 15-24 yaş grubundaki çocuk ve genç nüfus oluşturuyor. Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranında Türkiye OECD ülkeleri içinde en üst sırada.
Ne eğitimde (örgün ve yaygın) ne de istihdamda olan gençler için NEET (not in employment, education or training) kavramı kullanılıyor. Türkiye’de 2000’li yılların başlarından bu yana bu durumdaki gençlerin oranında azalma görülse de, bu oran hâlâ Avrupa Birliği veya OECD ülkelerinin ortalamasından oldukça yüksek.
Ayrıca Türkiye’de ne eğitimde ne de istihdamdaki gençler içindeki kadın nüfusu erkeklere göre de hâlâ oldukça yüksek. 15-24 yaş arasındaki erkeklerin yüzde 21,2’si NEET iken kadınlarda bu oran yüzde 35,7’ ye çıkıyor. AB ülkelerinde ise NEET gençler arasındaki cinsiyet farkı sadece 0,1 yüzde puan; erkeklerin oranı yüzde 11 iken kadınların oranı ise yüzde 11,1.
Uluslararası ölçekte olduğu gibi Türkiye’de de NEET gençler ve yaşadıkları zorluklar önemli sorunların başında geliyor. Ne eğitimde ne de istihdamda olan gençler, genç işsizliğinden daha geniş bir anlama sahip. Bu gençler, heterojen bir görünüme ve farklı ihtiyaçlara sahip. NEET’ler arasında genç anneler, uzun zamandır işsiz olan eğitimli gençler, kayıt dışı çalışanlar, göçmenler, dezavantajlı gruplar ve engelli gençler de bulunuyor. Uzun Hikâye’nin bu bölümünde ne eğitimde ne de istihdamda olan gençlerle konuştuk. Gençler, eğitimde ve istihdamda olamama sebeplerini, bu durumun yarattığı sorunları anlattılar.
(Bu yazı, 21 Şubat 2022'de Eğitim Reformu Girişiminin Uzun Hikâye isimli yazı dizisi kapsamında kurumun internet sitesinde yayımlanmıştır: https://www.egitimreformugirisimi.org/uzun-hikaye-ne-egitimde-ne-istihdamda-olan-gencler-anlatiyor/)
IPS İletişim Vakfı Yayınları, 2019
Dünya nüfusunun yüzde 30,2’si, Türkiye nüfusunun yüzde 28,3’ü çocuk. Oysa haberlerin çok azı çocu... more Dünya nüfusunun yüzde 30,2’si, Türkiye nüfusunun yüzde 28,3’ü çocuk. Oysa haberlerin çok azı çocuklarla ilgili. Ancak çocuklar medyada yok sayılıyor. Ya da çoğunlukla belirli kalıp yargılara göre haber oluyor: “Mağdur”, “zavallı”, “suçlu”... Çocuğun çoğunlukla olumsuz olaylar çerçevesinde haber olması, üstelik haberlerin genellikle çocuğun yararı ve sorunlarının çözümü açısından kurulmaması, hak ihlali.
Çocuğun başarısı ya da mücadelesi niye daha az haber oluyor? Neden
haberlerde çocukların görüşü yer almıyor? Çocuk haklarıyla ilgili
haberler neden belirli günlerde hatırlanıyor? Medyanın oluşturduğu çocuk
imgesi, çocuğu “eksik yurttaş” olarak gören toplumsal algıyı normalleştirmemeli. Gazetecilerin çocuk haklarının hayata geçmesinde, çocukların bilgi edinme ve düşüncelerini açıklama hakkını kullanmasını sağlama sorumluluğu var. Bu rehberi hem çocuklarla ilgili haberlerin hem de her türlü haberin çocuk odaklı bir bakış açısıyla kurulabileceği görüşüyle hazırladık. Kitapta ayrıca çocukların görüşlerine de yer verdik.
Çocuklara medyada ne bulduklarını ve ne bulmak istediklerini sorduk.
Bu elkitabı gazeteciler ve gazeteci adayları için. Muhabirler, foto muhabirler, editörler, yazı işleri müdürleri, genel yayın yönetmenleri ve tüm gazeteciler ile iletişim fakültesi öğrencileri ve akademisyenler için. Aynı zamanda bu elkitabı, okurlar, izleyiciler yani çocuk odaklı bakıp bakmadığını sorgulayacak herkes için.
Eğitim Reformu Girişimi, 2022
Ergenliğini, belirsizliklerle, zorluklarla ve eşitsizlikle dolu COVID-19 salgınında geçiren gençl... more Ergenliğini, belirsizliklerle, zorluklarla ve eşitsizlikle dolu COVID-19 salgınında geçiren gençler, salgının yarattığı sosyal, duygusal güçlüklerle mücadele ediyor. Salgının etkileri gençlerin iyi olma hâlini etkilemeye devam ediyor. Peki gençler ergenliklerini salgında yaşarken neler hissediyor, neler deneyimliyorlar? Ruh sağlıkları, çevrelerinden, koşullarından nasıl etkileniyor? Salgının onlarda yarattığı izler neler oldu? Bunların üstesinden nasıl geliyorlar? Uzun Hikâye’nin bu bölümünde, ergenlik çağındaki gençlerin salgın sırasında yaşadıklarını daha yakından anlamak için farklı sosyoekonomik koşullara sahip, farklı illerden ve okul türlerinden 7-12. sınıf arasındaki öğrencilerle ve üniversiteli gençlerle görüşerek yaşadıklarını onlardan dinlemek, deneyimlerini ve ihtiyaçlarını görünür kılmak istedik. Bu yazı 12 Mayıs 2022 tarihinde Eğitim Reformu Girişimi'nin Uzun Hikâye isimli yazı dizisi kapsamında kurumun internet sitesinde yayımlanmıştır. https://www.egitimreformugirisimi.org/uzun-hikaye-salgin-gunlerinde-ergenlik/