Emre Kundakçı | Istanbul University (original) (raw)
Papers by Emre Kundakçı
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, 2023
Türklerin sosyal, dinî, askerî, iktisadi ve siyasi hayatında avcılığın izlerine ilk yazılı ve gör... more Türklerin sosyal, dinî, askerî, iktisadi ve siyasi hayatında avcılığın izlerine ilk yazılı ve görsel Türk yadigârlarından itibaren rastlanılır. Bu çalışmada, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi’nin İstanbul kısmı avcılık faaliyetleri bağlamında ele alınmıştır. Bu çalışma, giriş ve üç ana bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde Türklerde avcılığın önemi ve tarihi kısaca aktarılmıştır. Birinci ana bölümde Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi’nin birinci cildinde yer alan bilgiler dâhilinde tarih boyunca İstanbul’daki avcılık faaliyetleri ele alınmıştır. Metin içerisinde dağınık ve iç içe verilen bilgiler, av bölgeleri ekseninde ele alınırken avlanan ve av için kullanılan hayvanlar, av alet ve yöntemleri; avcılık âdet, inanışları aktarılmıştır. Ayrıca İstanbul’da yer alan avcı esnaf ve bu esnafın yürüttüğü avcılık faaliyetleri hakkında da bilgi verilmiştir. İkinci ana bölümde, kapsam dâhilinde ele alınan metinde tespit edilen av hayvanları söz varlığı belirlenerek sözlükçe oluşturulmuş, hayvan isimlerinin kökenleri ile ilgili bilgiler aktarılmıştır. Üçüncü ana bölümde ise bu söz varlığı; kara ve deniz hayvanı isimleri olarak iki ana başlık altında alt kategorilere ayrılarak tasnif edilmiş, kökenleri/yapıları bakımından karşılaştırmaya uygun şekilde tablolaştırılmıştır. Tabloların altlarında, tespit edilen Türkçe hayvan isimlerinin tarihsel süreçte kullanımına dair notlar yer almaktadır.
Akademik Dil ve Edebiyat, 2023
VI. yüzyıldan itibaren tarih sahnesinde varlık gösteren Oğuzların konuştukları lehçenin yazı dili... more VI. yüzyıldan itibaren tarih sahnesinde varlık gösteren Oğuzların konuştukları lehçenin yazı dili hâlini alması, XI. yüzyıldan itibaren gerçekleşmiştir. Doğu Türkçesi ise Karahanlı Dönemi'nden sonra siyasi birliğin kayboluşuyla ortak yazı dilinden ayrılarak gelişen yazı dillerinden biridir. Bu yazı dili, "Nevâ’î tili" hüviyetiyle uzun bir süre Doğu Türklük coğrafyasını birleştirmiş ve kendisini korumuştur. Bâbürnâme, Büyük Bâbür İmparatorluğu’nun kurucusu Bâbür Şah (1431-1530) tarafından kaleme alınmış hatırat türünde bir dil yadigârıdır. Doğu Türkçesinin klasik devrinin nesir alanına ait olan bu eserde Bâbür; mücadelelerini, kayıplarını, yaşadığı ihanetleri, hayal kırıklıklarını samimi ve açık bir dille aktarmıştır.
Bu çalışmada Bâbürnâme’nin Haydarâbâd nüshası dikkate alınmıştır. Ortak bir yazı dilinden inkişaf eden Oğuzca ve Doğu Türkçesi, gelişimlerini farklı şekillerde devam ettirmiş olsalar da birbirleri üzerinde ortak bir geçmişin getirdiği karşılıklı etkilere sahiptir. Bu çalışmada, literatürde araştırmacılar tarafından Oğuzca belirti olarak değerlendirilen ses ve şekil özelliklerinin Bâbürnâme’deki durumu tespit edilmeye çalışılmıştır.
İnceleme neticesinde, araştırmacılar tarafından Oğuzca belirti olarak değerlendirilen özelliklerin Babürnâme'de, klasik dönem Doğu Türkçesi metinlerinin geneline kıyasla azımsanmayacak miktarda olduğu tespit edilmiştir. Bunun nedenlerinden ilki, her ne kadar Babürnâme'nin yazıldığı dönem ve coğrafya Oğuz tesirinden uzak olsa da Babür'ün hatıratında türe uygun olarak doğal ve içten bir dil kullanmasıdır. Diğeri ise hatıratta bahsi geçen Oğuz kökenli kimselerin dil özelliklerinin metne aktarılmasıdır.
Anahtar Kelimeler: Bâbürnâme, Doğu Türkçesi, Oğuzca, ses bilgisi, şekil bilgisi
Anasay, 2022
Atasözleri çalışmalarında, onların zihniyeti yansıtma özellikleri ve taşıdıkları sosyolojik içeri... more Atasözleri çalışmalarında, onların zihniyeti yansıtma özellikleri ve taşıdıkları sosyolojik içerik konulu çalışmaların sayısı sınırlıdır. Oysaki onu yaratan toplumun hayata bakış açısını gösteren bu kalıp sözler üzerinde yapılan kavram alanı incelemeleri sosyal bilimlerin birçok dalında yapılacak çalışmaya ışık tutabilir.
16. yüzyılın ilk yarısında, Kasım Han’ın ölümünden sonra Kazaklar üç
jüze ayrıldılar. Bu yapıda han ailesinin değişebilir olması, han olacak kişinin
halkın desteğini alarak yönetme niteliklerini kanıtlamak zorunda oluşu, beylerin ve toplumun önde gelenlerinin hanın seçiminde söz sahibi olması yöneticileri eleştiriye açık hâle getirirken topluma yöneticilerini eleştirme pratiği kazandırmıştır. Bu nedenle Kazak atasözleri toplumun iktidara bakış açısının incelenmesi için uygun bir dil malzemesidir.
Bu makalede, zihinsel kodları yansıtan atasözleri iktidarın gücünü olumlayan, doğallaştıran, eleştiren veya eşitsizliklere dair bulanıklaştırılmış yargılar içeren dil ürünleri midir sorusuna cevap aranacaktır. İktidara bakış; menşei,
mahiyeti ve muhatabı bağlamında ele alınacaktır.
Anahtar Kelimeler: Kazak Türkçesi, atasözü, maqal, mätel, eleştiri,
tahakküm, iktidar.
Türk Dünyası Araştırmaları, 2022
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Elyazması Koleksiyonu'nda ŞR_433 numarayla kayıtlı Ahkâmü'l-Külliyye ʿal... more Suna ve İnan Kıraç Vakfı Elyazması Koleksiyonu'nda ŞR_433 numarayla kayıtlı Ahkâmü'l-Külliyye ʿalâ Tahvîl-i Sini'l-ʿÂlem'de, her birinin kendine has bir tabiatı bulunan gök cisimlerinin kırânât temelli çeşitli birleşme, karşılaşma ve konumlanmaları sebebiyle ortaya çıkması muhtemel evrensel boyuttaki olay ve durumlar anlatılmaktadır. Bu çalışmada Ahkâmü'l-Külliyye ʿalâ Tahvîl-i Sini'l-ʿÂlem adlı eserde yer alan ilm-i ahkâm-ı nücûm terimleri, terimlerin anlamları ve metin içindeki kullanımları gösterilmiştir. Alfabetik sıraya göre düzenlenen sözlük maddeleri anlamlandırıldıktan sonra terimler metin içinden örneklendirilmiştir.
International Journal of Filologia, 2021
Dil, onu kullanana dair önemli veriler barındırır. Konuşmak kişiler arası bir eylemdir ve konuşan... more Dil, onu kullanana dair önemli veriler barındırır. Konuşmak kişiler arası bir eylemdir ve konuşan kişi yaptığı tercihler ve uyguladığı stratejiler aracılığıyla niyetini, tutumunu, varsayımlarını, düşüncelerini ve duygularını istemli yahut istemsiz şekilde yansıtır. Dilin belirsizliğine, anlamın mahiyetine, söylenen ve kastedilen arasındaki ilişkiye, sözcelenen önermenin başarılı olmasına ve doğru anlaşılmasına dair görüşlerden bir tanesi Austin tarafından ortaya atılan ve Searle'ün geliştirerek sistemleştirdiği söz edimleri kuramıdır. Austin'in konuşmak bir eylemde bulunmaktır düşüncesini temel alan bu kuram çerçevesinde Searle, zihnin işleyişi ve sezdirim bağlamında sözcelenen önermelerin amaçlarına ve anlaşılmasına dair açıklamalar getirmiştir. Sözlerin içerisindeki edimsel yargıyı sezdirmenin pek çok yolu bulunur. Birçok dilde olduğu gibi Türkçede de edimsel fiillerin içerdiği niyet, tutum ve varsayımları yansıtmada kiplik ve zarflar önemli araçlardır. Bu makalenin amacı, dili kullanırken yapılan tercihlerin, söz edimlerinin ve kullanılan kiplik işaretleyicilerinin taşıdığı verileri araştırmaktır. Bu bağlamda Orhan Kemal'in “Küçücük” adlı öyküsünden örnekler ele alınmıştır.
Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi, 2021
Sosyal kimlik dil kullanımları esnasında ve onun aracılığıyla her gün yeniden inşa edilen bir yap... more Sosyal kimlik dil kullanımları esnasında ve onun aracılığıyla her gün yeniden inşa edilen bir yapıdır. Dili kullanırken yapılan tercihler konuşanın varsayımlarını, niyetini ve algılarını yansıtır. Bunun yanı sıra dil kullanımıyla ilişkili davranış şekilleri; iletişimde yön vermeye, muhatabın duygu ve düşüncelerini dolayısıyla davranışlarını şekillendirmeye yarayan önemli bir sosyal araçtır. Bu yönleri dili kullanan kişinin; kendisinin, muhatabının ve orada fiziki olarak bulunan yahut bulunmayan ötekinin kimliğini korumak veya idare etmek için çaba göstermesine neden olur. Bu çabanın sebeplerinden bir tanesi istenmedik dilsel davranışlara maruz kalmaktan kaçınmak, yüzü korumaktadır. Kişi, bu çabayı en çok diyalog esnasında nezaket bağlamında sarf eder. Nezaket bireylerin sağlıklı ve sürdürülebilir bir iletişim kurmasını kolaylaştıran sosyal bir davranış stratejisidir. Dil kullanımıyla ortaya çıkan, konuşmayı şekillendiren ve sosyal kimliği koruyan nezaket, edimbilimin bir inceleme alanıdır. Nezaket araştırmaları günümüze dek iki temel yaklaşım üzerinden ilerlemiştir. Bunlardan ilki Grice, Leech ve Lakoff'un öne sürücüleri/geliştiricileri olduğu iletişimde uyulan/uyulması gereken ilkeler temelli anlayış, diğeri "yüz" kavramına dayalı anlayıştır.
Bu çalışmada Leech'in Nezaket İlkeleri kuramı esas alınacaktır. Türkçe literatürde az sayıda çalışmaya konu olan nezaket kuramı ışığında, edebi bir metin olan Suat'ın Mektubu'nun başkahramanının nezaket stratejisini ortaya koymak amaçlanmaktadır.
Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, 2020
Metin içerisinde yer alan hesaplamalarda kullanılan H. 1138 / M. 1725-1726 tarihine dayanarak Osm... more Metin içerisinde yer alan hesaplamalarda kullanılan H. 1138 / M. 1725-1726 tarihine dayanarak Osmanlı Türkçesinin klasik sonrası dönemine ait olduğunu düşündüğümüz Ahkâmü’l-Külliyye 'alâ Tahvîl-i Sini’l-'Âlem, sini'l-âlem konulu bir ilm-i ahkâm-ı nücûm eseridir. Müellifi yahut müstensihi belli olmayan eser, birleşik fiil yapıları bakımından dikkat çekicidir. Eserde, ol-, eyle-, it-/et-, bulun- kıl- gibi yardımcı fiillerle kurulan birleşik fiil yapılarının yanı sıra isim + esas fiil biçiminde teşekkül eden birleşik fiil yapıları da zengin bir görünüm arz etmektedir. Bu makalede Ahkâmü’l-Külliyye 'alâ Tahvîl-i Sini’l-'Âlem adlı eserde tespit edilen bir veya birden çok isim ile bir esas fiilinin birleşmesinden oluşan ve tek bir kavrama karşılık gelen yapılar incelenmiştir. Türkçe yahut alıntı isimlerden fiil türetiminin yaygın kullanılan formu olan birleştirme yöntemiyle türetilen birleşik fiillerde asıl anlam ilk unsurdadır, ikinci unsurun işlevi yardımcı fiil, yarı-yardımcı fiil, esas fiil olması farketmeksizin ismi fiilleştirmektir. Ancak esas fiillerle kurulan yapıları teşkil eden unsurlardan ilki de ikincisi de anlamını kaybedebilir yahut deyimleşebilir. Bugüne dek yapılan çalışmalarda araştırmacılar tarafından yapılan birleşik fiil tanımlarında birtakım farklılıklar görülmektedir. Bu makalede araştırmacıların tanımlarındaki farklılıklara kısaca değinildikten sonra eserde tespit edilen esas fiillerle kurulmuş birleşik fiil yapılarının örnekleri verilmiştir.
Book Reviews by Emre Kundakçı
International Journal of Filologia, 2020
Edim bilimi (pragmatics), son yıllarda hem dünyada hem Türkiye'de önemi giderek artan bir disipli... more Edim bilimi (pragmatics), son yıllarda hem dünyada hem Türkiye'de önemi giderek artan bir disiplindir. Farklı araştırma alanlarıyla etkileşim içinde olmasının yanı sıra kavram ve kuramları netleşmemiş genç bir bilim olması onu dilbilimin en karmaşık alanı haline getirmiştir. Özellikle dilbilimi formasyonuna sahip olmayanlar bu alana nüfuz etmekte zorlanmaktadır. Bu problemde öğrenmeye nereden başlayacağını bilememenin payı oldukça büyüktür. Engin Yılmaz'ın Edim Bilimine Giriş Kavram-Kuram-Uygulama adlı eseri tam olarak bu probleme çözüm bularak var olan boşluğu dolduruyor.
Books by Emre Kundakçı
Muhayyel Yayıncılık, 2021
Merâga Gözlemevi’nin kurucusu Nasirüddin-i Tûsî'nin Risâle-i Sî Fasl (Otuz Bölümlük Risale) adıyl... more Merâga Gözlemevi’nin kurucusu Nasirüddin-i Tûsî'nin Risâle-i Sî Fasl (Otuz Bölümlük Risale) adıyla meşhur olan el-Muhtasar fî İlm el-Tencîm ve Marifet el-Takvîm adlı eseri ilm-i nücum alanında yazılmış temel eserlerden biridir. Bu eser, şair ve âlim Ahmed-i Dâi tarafından Tercüme-i Sî Fasl fi't-Taḳvîm adıyla Osmanlı Türkçesine çevrilmiştir. Bu çevirinin öne çıkan özelliği, Ortaçağ astronomisindeki terimlerin Türkçe karşılıklarının verilmesidir. Ahmed-i Dâî’nin verdiği bu Türkçe karşılıklar, Osmanlı âlimleri tarafından yüzyıllar boyunca kullanılmıştır. Ahmed-i Dâî, çevirisinin başında bu eseri Türkçeye tercüme etmedeki amacının yeni başlayanlar için eseri anlaşılır kılmak ve kolaylıkla yararlanmalarını sağlamak olduğunu açık bir biçimde belirtir. Ahmed-i Dâî bu amacına uygun olarak ebced rakamları (harf rakamları); Hicrî, Rûmî, İranî ve Celâlî takvimleri; gezegenler, burçlar ve saat türleri gibi astronomi konularıyla bazı astroloji konularını oldukça yalın bir dil ile Farsçadan Türkçeye aktarmıştır.
Bu kitapta, eserin kapsamlı ve sağlam bir metnini oluşturmak için eserin iki nüshası üzerinden yapılan çeviri yazısı, metnin günümüz Türkçesi’ne aktarımı, metnin gramatikal dizini üzerinde hazırlanmış sözlüğü, metinde yer alan astronomi/astroloji kavramları için ayrıca hazırlanmış müstakil bir sözlükçe ve eserin kullanılan nüshalarının tıpkıbasımları yer almaktadır.
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, 2023
Türklerin sosyal, dinî, askerî, iktisadi ve siyasi hayatında avcılığın izlerine ilk yazılı ve gör... more Türklerin sosyal, dinî, askerî, iktisadi ve siyasi hayatında avcılığın izlerine ilk yazılı ve görsel Türk yadigârlarından itibaren rastlanılır. Bu çalışmada, Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi’nin İstanbul kısmı avcılık faaliyetleri bağlamında ele alınmıştır. Bu çalışma, giriş ve üç ana bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde Türklerde avcılığın önemi ve tarihi kısaca aktarılmıştır. Birinci ana bölümde Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi’nin birinci cildinde yer alan bilgiler dâhilinde tarih boyunca İstanbul’daki avcılık faaliyetleri ele alınmıştır. Metin içerisinde dağınık ve iç içe verilen bilgiler, av bölgeleri ekseninde ele alınırken avlanan ve av için kullanılan hayvanlar, av alet ve yöntemleri; avcılık âdet, inanışları aktarılmıştır. Ayrıca İstanbul’da yer alan avcı esnaf ve bu esnafın yürüttüğü avcılık faaliyetleri hakkında da bilgi verilmiştir. İkinci ana bölümde, kapsam dâhilinde ele alınan metinde tespit edilen av hayvanları söz varlığı belirlenerek sözlükçe oluşturulmuş, hayvan isimlerinin kökenleri ile ilgili bilgiler aktarılmıştır. Üçüncü ana bölümde ise bu söz varlığı; kara ve deniz hayvanı isimleri olarak iki ana başlık altında alt kategorilere ayrılarak tasnif edilmiş, kökenleri/yapıları bakımından karşılaştırmaya uygun şekilde tablolaştırılmıştır. Tabloların altlarında, tespit edilen Türkçe hayvan isimlerinin tarihsel süreçte kullanımına dair notlar yer almaktadır.
Akademik Dil ve Edebiyat, 2023
VI. yüzyıldan itibaren tarih sahnesinde varlık gösteren Oğuzların konuştukları lehçenin yazı dili... more VI. yüzyıldan itibaren tarih sahnesinde varlık gösteren Oğuzların konuştukları lehçenin yazı dili hâlini alması, XI. yüzyıldan itibaren gerçekleşmiştir. Doğu Türkçesi ise Karahanlı Dönemi'nden sonra siyasi birliğin kayboluşuyla ortak yazı dilinden ayrılarak gelişen yazı dillerinden biridir. Bu yazı dili, "Nevâ’î tili" hüviyetiyle uzun bir süre Doğu Türklük coğrafyasını birleştirmiş ve kendisini korumuştur. Bâbürnâme, Büyük Bâbür İmparatorluğu’nun kurucusu Bâbür Şah (1431-1530) tarafından kaleme alınmış hatırat türünde bir dil yadigârıdır. Doğu Türkçesinin klasik devrinin nesir alanına ait olan bu eserde Bâbür; mücadelelerini, kayıplarını, yaşadığı ihanetleri, hayal kırıklıklarını samimi ve açık bir dille aktarmıştır.
Bu çalışmada Bâbürnâme’nin Haydarâbâd nüshası dikkate alınmıştır. Ortak bir yazı dilinden inkişaf eden Oğuzca ve Doğu Türkçesi, gelişimlerini farklı şekillerde devam ettirmiş olsalar da birbirleri üzerinde ortak bir geçmişin getirdiği karşılıklı etkilere sahiptir. Bu çalışmada, literatürde araştırmacılar tarafından Oğuzca belirti olarak değerlendirilen ses ve şekil özelliklerinin Bâbürnâme’deki durumu tespit edilmeye çalışılmıştır.
İnceleme neticesinde, araştırmacılar tarafından Oğuzca belirti olarak değerlendirilen özelliklerin Babürnâme'de, klasik dönem Doğu Türkçesi metinlerinin geneline kıyasla azımsanmayacak miktarda olduğu tespit edilmiştir. Bunun nedenlerinden ilki, her ne kadar Babürnâme'nin yazıldığı dönem ve coğrafya Oğuz tesirinden uzak olsa da Babür'ün hatıratında türe uygun olarak doğal ve içten bir dil kullanmasıdır. Diğeri ise hatıratta bahsi geçen Oğuz kökenli kimselerin dil özelliklerinin metne aktarılmasıdır.
Anahtar Kelimeler: Bâbürnâme, Doğu Türkçesi, Oğuzca, ses bilgisi, şekil bilgisi
Anasay, 2022
Atasözleri çalışmalarında, onların zihniyeti yansıtma özellikleri ve taşıdıkları sosyolojik içeri... more Atasözleri çalışmalarında, onların zihniyeti yansıtma özellikleri ve taşıdıkları sosyolojik içerik konulu çalışmaların sayısı sınırlıdır. Oysaki onu yaratan toplumun hayata bakış açısını gösteren bu kalıp sözler üzerinde yapılan kavram alanı incelemeleri sosyal bilimlerin birçok dalında yapılacak çalışmaya ışık tutabilir.
16. yüzyılın ilk yarısında, Kasım Han’ın ölümünden sonra Kazaklar üç
jüze ayrıldılar. Bu yapıda han ailesinin değişebilir olması, han olacak kişinin
halkın desteğini alarak yönetme niteliklerini kanıtlamak zorunda oluşu, beylerin ve toplumun önde gelenlerinin hanın seçiminde söz sahibi olması yöneticileri eleştiriye açık hâle getirirken topluma yöneticilerini eleştirme pratiği kazandırmıştır. Bu nedenle Kazak atasözleri toplumun iktidara bakış açısının incelenmesi için uygun bir dil malzemesidir.
Bu makalede, zihinsel kodları yansıtan atasözleri iktidarın gücünü olumlayan, doğallaştıran, eleştiren veya eşitsizliklere dair bulanıklaştırılmış yargılar içeren dil ürünleri midir sorusuna cevap aranacaktır. İktidara bakış; menşei,
mahiyeti ve muhatabı bağlamında ele alınacaktır.
Anahtar Kelimeler: Kazak Türkçesi, atasözü, maqal, mätel, eleştiri,
tahakküm, iktidar.
Türk Dünyası Araştırmaları, 2022
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Elyazması Koleksiyonu'nda ŞR_433 numarayla kayıtlı Ahkâmü'l-Külliyye ʿal... more Suna ve İnan Kıraç Vakfı Elyazması Koleksiyonu'nda ŞR_433 numarayla kayıtlı Ahkâmü'l-Külliyye ʿalâ Tahvîl-i Sini'l-ʿÂlem'de, her birinin kendine has bir tabiatı bulunan gök cisimlerinin kırânât temelli çeşitli birleşme, karşılaşma ve konumlanmaları sebebiyle ortaya çıkması muhtemel evrensel boyuttaki olay ve durumlar anlatılmaktadır. Bu çalışmada Ahkâmü'l-Külliyye ʿalâ Tahvîl-i Sini'l-ʿÂlem adlı eserde yer alan ilm-i ahkâm-ı nücûm terimleri, terimlerin anlamları ve metin içindeki kullanımları gösterilmiştir. Alfabetik sıraya göre düzenlenen sözlük maddeleri anlamlandırıldıktan sonra terimler metin içinden örneklendirilmiştir.
International Journal of Filologia, 2021
Dil, onu kullanana dair önemli veriler barındırır. Konuşmak kişiler arası bir eylemdir ve konuşan... more Dil, onu kullanana dair önemli veriler barındırır. Konuşmak kişiler arası bir eylemdir ve konuşan kişi yaptığı tercihler ve uyguladığı stratejiler aracılığıyla niyetini, tutumunu, varsayımlarını, düşüncelerini ve duygularını istemli yahut istemsiz şekilde yansıtır. Dilin belirsizliğine, anlamın mahiyetine, söylenen ve kastedilen arasındaki ilişkiye, sözcelenen önermenin başarılı olmasına ve doğru anlaşılmasına dair görüşlerden bir tanesi Austin tarafından ortaya atılan ve Searle'ün geliştirerek sistemleştirdiği söz edimleri kuramıdır. Austin'in konuşmak bir eylemde bulunmaktır düşüncesini temel alan bu kuram çerçevesinde Searle, zihnin işleyişi ve sezdirim bağlamında sözcelenen önermelerin amaçlarına ve anlaşılmasına dair açıklamalar getirmiştir. Sözlerin içerisindeki edimsel yargıyı sezdirmenin pek çok yolu bulunur. Birçok dilde olduğu gibi Türkçede de edimsel fiillerin içerdiği niyet, tutum ve varsayımları yansıtmada kiplik ve zarflar önemli araçlardır. Bu makalenin amacı, dili kullanırken yapılan tercihlerin, söz edimlerinin ve kullanılan kiplik işaretleyicilerinin taşıdığı verileri araştırmaktır. Bu bağlamda Orhan Kemal'in “Küçücük” adlı öyküsünden örnekler ele alınmıştır.
Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi, 2021
Sosyal kimlik dil kullanımları esnasında ve onun aracılığıyla her gün yeniden inşa edilen bir yap... more Sosyal kimlik dil kullanımları esnasında ve onun aracılığıyla her gün yeniden inşa edilen bir yapıdır. Dili kullanırken yapılan tercihler konuşanın varsayımlarını, niyetini ve algılarını yansıtır. Bunun yanı sıra dil kullanımıyla ilişkili davranış şekilleri; iletişimde yön vermeye, muhatabın duygu ve düşüncelerini dolayısıyla davranışlarını şekillendirmeye yarayan önemli bir sosyal araçtır. Bu yönleri dili kullanan kişinin; kendisinin, muhatabının ve orada fiziki olarak bulunan yahut bulunmayan ötekinin kimliğini korumak veya idare etmek için çaba göstermesine neden olur. Bu çabanın sebeplerinden bir tanesi istenmedik dilsel davranışlara maruz kalmaktan kaçınmak, yüzü korumaktadır. Kişi, bu çabayı en çok diyalog esnasında nezaket bağlamında sarf eder. Nezaket bireylerin sağlıklı ve sürdürülebilir bir iletişim kurmasını kolaylaştıran sosyal bir davranış stratejisidir. Dil kullanımıyla ortaya çıkan, konuşmayı şekillendiren ve sosyal kimliği koruyan nezaket, edimbilimin bir inceleme alanıdır. Nezaket araştırmaları günümüze dek iki temel yaklaşım üzerinden ilerlemiştir. Bunlardan ilki Grice, Leech ve Lakoff'un öne sürücüleri/geliştiricileri olduğu iletişimde uyulan/uyulması gereken ilkeler temelli anlayış, diğeri "yüz" kavramına dayalı anlayıştır.
Bu çalışmada Leech'in Nezaket İlkeleri kuramı esas alınacaktır. Türkçe literatürde az sayıda çalışmaya konu olan nezaket kuramı ışığında, edebi bir metin olan Suat'ın Mektubu'nun başkahramanının nezaket stratejisini ortaya koymak amaçlanmaktadır.
Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, 2020
Metin içerisinde yer alan hesaplamalarda kullanılan H. 1138 / M. 1725-1726 tarihine dayanarak Osm... more Metin içerisinde yer alan hesaplamalarda kullanılan H. 1138 / M. 1725-1726 tarihine dayanarak Osmanlı Türkçesinin klasik sonrası dönemine ait olduğunu düşündüğümüz Ahkâmü’l-Külliyye 'alâ Tahvîl-i Sini’l-'Âlem, sini'l-âlem konulu bir ilm-i ahkâm-ı nücûm eseridir. Müellifi yahut müstensihi belli olmayan eser, birleşik fiil yapıları bakımından dikkat çekicidir. Eserde, ol-, eyle-, it-/et-, bulun- kıl- gibi yardımcı fiillerle kurulan birleşik fiil yapılarının yanı sıra isim + esas fiil biçiminde teşekkül eden birleşik fiil yapıları da zengin bir görünüm arz etmektedir. Bu makalede Ahkâmü’l-Külliyye 'alâ Tahvîl-i Sini’l-'Âlem adlı eserde tespit edilen bir veya birden çok isim ile bir esas fiilinin birleşmesinden oluşan ve tek bir kavrama karşılık gelen yapılar incelenmiştir. Türkçe yahut alıntı isimlerden fiil türetiminin yaygın kullanılan formu olan birleştirme yöntemiyle türetilen birleşik fiillerde asıl anlam ilk unsurdadır, ikinci unsurun işlevi yardımcı fiil, yarı-yardımcı fiil, esas fiil olması farketmeksizin ismi fiilleştirmektir. Ancak esas fiillerle kurulan yapıları teşkil eden unsurlardan ilki de ikincisi de anlamını kaybedebilir yahut deyimleşebilir. Bugüne dek yapılan çalışmalarda araştırmacılar tarafından yapılan birleşik fiil tanımlarında birtakım farklılıklar görülmektedir. Bu makalede araştırmacıların tanımlarındaki farklılıklara kısaca değinildikten sonra eserde tespit edilen esas fiillerle kurulmuş birleşik fiil yapılarının örnekleri verilmiştir.
International Journal of Filologia, 2020
Edim bilimi (pragmatics), son yıllarda hem dünyada hem Türkiye'de önemi giderek artan bir disipli... more Edim bilimi (pragmatics), son yıllarda hem dünyada hem Türkiye'de önemi giderek artan bir disiplindir. Farklı araştırma alanlarıyla etkileşim içinde olmasının yanı sıra kavram ve kuramları netleşmemiş genç bir bilim olması onu dilbilimin en karmaşık alanı haline getirmiştir. Özellikle dilbilimi formasyonuna sahip olmayanlar bu alana nüfuz etmekte zorlanmaktadır. Bu problemde öğrenmeye nereden başlayacağını bilememenin payı oldukça büyüktür. Engin Yılmaz'ın Edim Bilimine Giriş Kavram-Kuram-Uygulama adlı eseri tam olarak bu probleme çözüm bularak var olan boşluğu dolduruyor.
Muhayyel Yayıncılık, 2021
Merâga Gözlemevi’nin kurucusu Nasirüddin-i Tûsî'nin Risâle-i Sî Fasl (Otuz Bölümlük Risale) adıyl... more Merâga Gözlemevi’nin kurucusu Nasirüddin-i Tûsî'nin Risâle-i Sî Fasl (Otuz Bölümlük Risale) adıyla meşhur olan el-Muhtasar fî İlm el-Tencîm ve Marifet el-Takvîm adlı eseri ilm-i nücum alanında yazılmış temel eserlerden biridir. Bu eser, şair ve âlim Ahmed-i Dâi tarafından Tercüme-i Sî Fasl fi't-Taḳvîm adıyla Osmanlı Türkçesine çevrilmiştir. Bu çevirinin öne çıkan özelliği, Ortaçağ astronomisindeki terimlerin Türkçe karşılıklarının verilmesidir. Ahmed-i Dâî’nin verdiği bu Türkçe karşılıklar, Osmanlı âlimleri tarafından yüzyıllar boyunca kullanılmıştır. Ahmed-i Dâî, çevirisinin başında bu eseri Türkçeye tercüme etmedeki amacının yeni başlayanlar için eseri anlaşılır kılmak ve kolaylıkla yararlanmalarını sağlamak olduğunu açık bir biçimde belirtir. Ahmed-i Dâî bu amacına uygun olarak ebced rakamları (harf rakamları); Hicrî, Rûmî, İranî ve Celâlî takvimleri; gezegenler, burçlar ve saat türleri gibi astronomi konularıyla bazı astroloji konularını oldukça yalın bir dil ile Farsçadan Türkçeye aktarmıştır.
Bu kitapta, eserin kapsamlı ve sağlam bir metnini oluşturmak için eserin iki nüshası üzerinden yapılan çeviri yazısı, metnin günümüz Türkçesi’ne aktarımı, metnin gramatikal dizini üzerinde hazırlanmış sözlüğü, metinde yer alan astronomi/astroloji kavramları için ayrıca hazırlanmış müstakil bir sözlükçe ve eserin kullanılan nüshalarının tıpkıbasımları yer almaktadır.