Şafak Beşiroğlu | Istanbul Technical University (original) (raw)

Conference Presentations by Şafak Beşiroğlu

Research paper thumbnail of Aynı İklim Sınıfında Farklı İki Ülkenin Enerji Etkin Bina Kavramı Bağlamında Ele Alınması: İspanya ve Türkiye / Handling Two Different Countries in same Climate Zone in Context of Energy Efficient Building Concept: Spain and Turkey

MSTAS 2020 XIV. Mimarlıkta Sayısal Tasarım Ulusal Sempozyumu, 2020

Enerji etkinliği, dünya genelinde farklı disiplinlerde birçok çalışmaya konu olmaktadır Enerjiye ... more Enerji etkinliği, dünya genelinde farklı disiplinlerde birçok çalışmaya konu olmaktadır Enerjiye olan ihtiyacın yaşam boyunca bitmeyecek olması ile iklim değişikliğinin yarattığı etkilerde düşünüldüğünde, alternatif çözümlere olan ihtiyaç artmaktadır. Bu anlamda, enerji tüketiminin en fazla yaşandığı yer olan binalarda, enerji etkinliği binaların tasarımından kullanımına kadar alınan birçok kararda önemli bir rol oynamaktadır. Her bir bina için uygulanan enerji etkin tasarım kararı, binaların pasif sistemlerle performansının artması ile aktif sistemlere olan ihtiyacını azaltacağı için enerji harcamalarında önemli bir fark ortaya koyacaktır. Başka deyişle konfor koşullarını minimum enerjiyle sağlayan enerji etkin binalar, ısıtma ve soğutma enerjisi gereksinimini azaltacaktır. Bu sayede, binalardaki enerji etkinliği kararlarının uygulama sonuçları küresel boyutta domino etkisi yaratarak enerji verimliliği ve sürdürülebilir çevre etkilerinin görülmesine katkı sağlayacaktır. Pasif sistemler için en belirleyici özelliklerden biri olan iklim, enerji etkin bina tasarım parametreleri için de belirleyicidir. Bu çalışma, iki farklı yönetmeliği uygulayan İspanya ve Türkiye’nin, aynı iklim özelliklerine sahip iki şehri olan Barselona ve İstanbul’da, aynı yapısal forma sahip simüle edilen konutları konu almaktadır. Uluslararası karşılaştırmaların bilgi paylaşımı açısından önemli olduğu günümüzde, iki ülkede uygulanan farklı yönetmeliklerin, ısı iletkenlik katsayısı değerlerini farklı kabul etmiş olmasının malzeme üzerindeki etkisi gösterilmiştir. Ilıman iklim özelliği gösteren Barselona ve İstanbul’da, ısıtma ve soğutma yüklerinin önemi oldukça fazladır. Bu çalışmada, ısıtma ve soğutma yüklerinin ihtiyaç duyduğu enerji miktarı, güneş kazanımından ele edilebilecek enerji miktarı ve karbon salınımı miktarının karşılaştırması yapılmıştır. İki şehirde farklılaşan sonuçların, neden olduğu durumlara dair değerlendirmeler yapılmıştır. Sonuç olarak, iklime ve yönetmeliklere bağlı olarak, enerji etkin bina yaklaşımı ile proje aşamasında, oluşabilecek enerji tüketimlerinin belirlenmesi, Dünya’da enerji tüketimini azaltmaya yönelik ortak adımların atılması adına katkı sağlayacaktır.
Energy efficiency is studying in different disciplines in worldwide. Considering the effects of climate change due to the fact that the need for energy will not end throughout life, the need for alternative solutions increases. In this sense, in buildings where energy consumption is the most experienced, energy efficiency plays an important role in many decisions taken from design to use. The energy efficient design decision for each building will make a significant difference in energy expenditures as it will reduce the need for active systems with the increase in performance of the buildings with passive systems. Other conditions will reduce comfort conditions, energy and buildings, the need for heating and cooling. It will create a global domino effect, resulting in energy efficiency and environmental effects. Climate is also decisive for energy efficient building design parameters. In this study, two different regulations apply Spain and Turkey, two cities that have the same climate in Barcelona and Istanbul, simulated structural form shows with the same subject matter. In today's world, where international comparisons are important among information sharing, the importance of heating and cooling loads in Barcelona and Istanbul, where the two regulations have different conductivity, thermal conductivity coefficient values, and temperate climate. This section is for comparing the amount of energy needed by heating and cooling loads, the amount of energy that can be recovered from solar gain, and the amount of carbon emissions. Both are for evaluations of the situations caused by different differing results. As a result, depending on the climate and regulations, it has been determined that with the energy efficient building approach, in the project stage, in the possible energy consumption, taking common steps towards reducing energy consumption in the world.

Papers by Şafak Beşiroğlu

Research paper thumbnail of Comparison of Ecological Building and Energy Efficient Building with Simple Additive Weighting Method in the Scope of Sustainable Architecture

Research paper thumbnail of Yaşam Döngüsü İçerisinde Sürdürülebilir Konut Alanı Değerlendirme Sistemi: Vauban (Freiburg, Almanya) Örneği

İDEALKENT, Dec 18, 2022

Dünya genelinde kentleşme dinamiklerinin hızla ilerleyeceği beklentisi, daha fazla nüfusun yaşam ... more Dünya genelinde kentleşme dinamiklerinin hızla ilerleyeceği beklentisi, daha fazla nüfusun yaşam mekânı ihtiyacı artışına neden olacaktır. Bununla beraber kaynakların verimsiz kullanılması, iklim değişikliği ve yaşam alanlarında oluşan sorunlara çözüm olarak sürdürülebilirlik kavramının konutlardan ülkelere, yerelden küresele atılacak adımlarda büyük önemi bulunmaktadır. Temel gereksinimlerden barınma ihtiyacının karşılık bulduğu mekân olarak konutların ve konut alanlarının sürdürülebilirlik perspektifinde ele alınma ihtiyacı vardır. Sürdürülebilirlik, çevreye minimum zarar vermeyi amaçlamaktadır. Yaşam döngüsü değerlendirmesi, üretim sürecinde tüm aşamaların çevresel etkilerini değerlendirmek için kullanılmaktadır. Bu bağlamda, uluslararası-ulusal birçok sertifika ve gösterge setinden yararlanılarak sürdürülebilir konut alanlarına yönelik gerekli olduğu düşünülen, değerlendirme sistemlerinde sıklıkla tekrarlanan ve aynı zamanda olması durumunda sürdürülebilirliğe katkı sağlayacağı düşünülen parametrelerden "

Research paper thumbnail of Sürdürülebilir Mimarlık Kapsamında Ekolojik Bina ve Enerji Etkin Binanın Basit Toplamlı Ağırlıklandırma Yöntemi ile Karşılaştırılması

Tasarım+Kuram, 2022

Sanayi Devrimi sonrası büyük bir hızla artan kentleşme, artan enerji ihtiyacı ve kontrolsüz ya... more Sanayi Devrimi sonrası büyük bir hızla artan kentleşme, artan enerji ihtiyacı ve kontrolsüz yapılaşma gibi faktörler kaynakların hızla tüketilmesine neden olmaktadır. Kontrolsüz tüketimin artması hava ve çevre kirliliğine, ekolojik ayak izinin artmasına ve iklimsel değişikliklere yol açmaktadır. Enerji kaynaklarını gelecek nesillere aktarabilmenin oldukça güç olduğu hatta mevcut ihtiyacı bile zaman geçtikçe karşılamakta zorluk çekileceği yapılan araştırmalarla gözler önüne serilmektedir. Sürdürülebilirlik kavramı karşılaşılan bu tüketim karşısında kaynakların verimli kullanılması, gelecek nesillere aktarılabilmesi yönüyle önem kazanmış, farklı birçok disiplinin araştırma konusu haline gelmiştir. Mimarlık disiplini de sürdürülebilir bir dünya için atılması gereken adımların bir basamağı olarak sürdürülebilir mimarlık yaklaşımlarını benimsemektedir. Sürekli gündemde olan sürdürülebilir tasarım yaklaşımları, gelecek nesillere nasıl bir dünya bırakmak istediğimiz ile yakın ilişkili olup önemi giderek artan bir konudur. Bu çalışma, ekolojik bina ile enerji etkin bina kavram ve ilkelerinin sürdürülebilir mimarlık kavramı ve ilkeleri içerisindeki yerini anlamaya çalışmak üzerine oluşturulmuştur. Ekolojik Bina ve Enerji Etkin Bina, Sürdürülebilir Mimarlık kapsamında “Kaynak Yönetimi”, “Yaşam Döngüsü Tasarımı” ve “Yaşam Kalitesi İçin Tasarım” ana ilkeleri doğrultusunda Basit Toplamlı Ağırlıklandırma (SAW) Yöntemi kullanılarak analiz edilmiş ve karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak, ekolojik bina ve enerji etkin bina yaklaşımlarının sürdürülebilirlik temelli ilkeleri olan, ana omurga olarak sürdürülebilir mimarlığa dayanan bina yaklaşımlarıdır. Fakat enerji etkin binalar, ekolojik binalar kadar sürdürülebilir mimarlık ilkelerini karşılamamaktadır. Enerji verimliliğini öncelik olarak belirlenmiş enerji etkin binalar sürdürülebilir mimarlık yönüyle ekolojik binalara göre zayıf kalmaktadır. Çalışmanın sonuçları olarak görülen birçok kesişim ilkesi yönüyle birbirleri içerisine geçen kümeler olarak ele alınmasının mümkün olduğu enerji etkin bina, ekolojik binaların en kapsayıcı kümesi sürdürülebilir mimarlık olmuştur.

Research paper thumbnail of Sustainability in Dentistry

European Journal of Research in Dentistry, 2021

The ever-increasing world population, uncontrolled developing industrialization, and urbanization... more The ever-increasing world population, uncontrolled developing industrialization, and urbanization mixing of harmful chemicals to the environment, water, and soil cause environmental pollution and increase environmental problems. Sustainability is ensuring the continuity of the diversity and productivity of the systems. Sustainability aims to transfer natural resources for the future generations. Because of rising financial costs, growing demand, and a high environmental burden, there is a risk that the current existing healthcare facilities will not be sustainable in the future. Dentists must understand the General Dental Council guidelines as well as the relationship between planetary and human health in their practice. The issues associated with global warming are becoming more widely recognized, but there is a lack of understanding about how to become more environmentally friendly. This study aims to eliminate this lack of understanding, raise awareness on this issue, open up a new horizon in every dentist and prevent environmental problems that we will encounter today and in the future. This study will inform dentists and dental students about examining the practices of our profession, both personally and professionally, in a way that contributes to the solution of environmental problems. It will also inform us about integrating sustainable development aims into everyday activities in the pursuit of a healthy life and prosperity for all at all levels of life.

Sürekli artış gösteren dünya nüfusu, kontrolsüz gelişen sanayileşme ve kentleşme, zararlı kimyasalların çevreye, suya ve toprağa karışması çevre kirliliğine neden olmakta ve çevre sorunlarının artmasına sebep olmaktadır. Sürdürülebilirlik, sistemlerin çeşitliliğinin ve verimliliğinin sürekliliğini sağlamaktır. Sürdürülebilirlik ile doğal kaynakların gelecek nesillere aktarılması hedeflenmektedir. Artan finansal maliyetler, artan talep ve yüksek çevresel yük nedeniyle, gelecekteki sağlık hizmetleri imkanlarının sürdürülememe tehlikesi söz konusudur. Her diş hekimi gelecekte de aynı imkanları hastalarına sunabilmek için, uygulamalarında Genel Diş Hekimliği Konseyi yönergelerini, gezegen ve insan sağlığı arasındaki ilişkiyi anlamalıdır. Gün geçtikçe küresel ısınma gibi konular daha geniş bir şekilde kabul görmeye başlıyor, ancak nasıl daha çevre dostu olunacağı konusunda bir anlayış eksikliği vardır. Bu çalışma, sürdürülebilirlik alanında olan anlayış eksikliğini gidermeyi, bu konuda farkındalık yaratmayı, diş hekimlerine yeni bir ufuk açmayı, bugün ve gelecekte karşılaşacağımız çevre sorunlarının önüne geçmeyi amaçlamaktadır. Çalışmamız, diş hekimlerini ve diş hekimliği öğrencilerini mesleğimizin uygulamalarını hem kişisel hem de profesyonel olarak sorunların çözümüne katkı sağlayacak şekilde sürdürülebilirlik konusunda bilgilendirecektir. Ayrıca, sürdürülebilir kalkınma hedeflerini günlük uygulamaya entegre etme, yaşamın her seviyesinde sağlıklı bir yaşam ve refaha ulaşma konuları üzerine bilgi verecektir.

Thesis Chapters by Şafak Beşiroğlu

Research paper thumbnail of BIM Ortamında Bina Yangın Emniyet Önlemlerinin İncelenmesi / Investigation of Building Fire Safety Measures in BIM Environment

Computer-aided design tools, which entered our lives with the development of technology, continue... more Computer-aided design tools, which entered our lives with the development of technology, continued to improve themselves to meet the ever-increasing expectations. This process, which started in two dimensions, has undergone great changes until today. BIM, which has become increasingly popular in recent years, is a term that includes many concepts. The concept of BIM can be translated into our language as 'Building Information Modeling'. Other disciplines are trying to incorporate BIM, which provides efficiency in more than one work area, into their processes to meet the increasing expectations. As BIM still has no specific definition, opinions differ about what it is and how it can be used. This makes it difficult to articulate the potential benefits of BIM. BIM is the digital representation of all the features of a structure, a shared source of information for decision making throughout its lifecycle from its inception. This system, which is open to the communication of all relevant actors, has the potential to increase efficiency and shorten the process with the digital information it shares compared to traditional methods. With the realization of this potential, demand for software has emerged not only in architecture and engineering disciplines but also in different disciplines to solve their specific problems. Over time, experts working in this field have started to include BIM in their production processes due to the benefits it provides. Compared to other disciplines, BIM interaction was insufficient in the field of fire safety. As a rapidly gaining popularity, BIM is being studied by many construction professionals who question its potential benefits in their projects. Although it is a new concept, BIM technologies are rapidly being adopted by the disciplines in the architecture and construction industry, with the support of companies and especially the encouragement of American and European states. The lack of defined requirements for fire safety in the BIM environment compared to other areas created a need for more information. This thesis aims to examine the current state of fire protection in the BIM environment and test its usability, to evaluate the processes and methods to implement the requirements for passive and active fire safety measures in buildings in the BIM environment. In this study, an office building modeled using Autodesk Revit software, which is one of the widely used BIM platforms for architectural projects, is evaluated on the CYPEFIRE Design and FINEFIRE software used in the field of fire safety developed in the USA and Spain in this field, and the usability of the software used in this field in the BIM environment. Previous studies have been examined within the scope of the thesis, to understand the possibilities and deficiencies of BIM in this field. Since the 2000s, the importance of BIM technology has gradually increased and various application providers have started to develop BIM software. A few of this software that started to be developed were also in the field of fire safety. Some share information and models of their products that can only be added to fire safety models in the BIM environment, while others provide the opportunity to design and verify fire safety systems. Some of the software used in the field of fire safety was chosen according to certain criteria within the scope of the thesis. When choosing software; Criteria such as being designer-oriented, which provides the opportunity to design and control fire safety measures in the BIM environment, as well as sharing information with other platforms of BIM and providing ease of use, were taken into consideration. These are Revit (USA), which is widely used in architectural project processes, and CYPEFIRE Design (Spain) and FINEFIRE (USA) software, which is used in different countries in the field of fire safety. Access to software licenses was limited in the number of software evaluated. Projects carried out using the BIM system require interdisciplinary coordination. The model applied within the scope of the thesis consists of two stages: fire safety models, which include passive and active fire safety measures created with the help of architectural models and software. Necessary parameters were defined on the model, fire safety models were created with the help of software, and then the data obtained were evaluated. Criteria including fire safety measures are produced from the substances in the relevant standards, especially the Regulation on the Protection of Buildings from Fire (BYKHY) in force in our country. Analyzes were made on the fire safety models created within the framework of the capabilities of the software, and it was checked how well they meet the determined passive and active fire safety measures. As a result of the analyzes made, the evaluation of compliance with the regulations and standards was made within the scope of a total of 25 passive and active fire safety measures that an office building should provide. The determined 25 requirements are derived from the items in the relevant standards, especially BYKHY. The 25 criteria evaluated regarding passive and active fire safety measures have been determined according to the degree of importance of the basic features that a building must meet in accordance with the regulation and the mentioned standards. The 25 requirements selected to ensure fire safety are limited to the level that the software can control. Design decisions that affect the architecture are not among the 25 requirements determined in the evaluation while the architectural project is being created. Of the 25 requirements, 12 are passive fire safety measures and 13 are active fire safety measures. Within the framework of passive fire safety measures, CYPEFIRE Design software can control 7 of 12 requirements and FINEFIRE software 1 within the scope of the capabilities of the software. These figures are met as a percentage of 58% for CYPEFIRE Design software and 0.8% for FINEFIRE software. Within the framework of active fire safety measures, it is in a position to control and regulate CYPEFIRE Design software 6 and FINEFIRE software 9 of the 13 requirements determined within the scope of the software's capabilities. The percentage equivalents are calculated as 46% for CYPEFIRE Design software and 69% for FINEFIRE software. When evaluated within the framework of 25 fire safety measures considered within the scope of the study, CYPEFIRE Design software provides 13, 52%, FINEFIRE software, 10, 40%, compliance control according to regulations and standards. According to these analyzes, it has been concluded that CYPEFIRE Design software meets the requirements of passive safety measures and FINEFIRE software meets the requirements of active safety measures to a greater extent. “Usability” parameters were determined to evaluate the suitability of BIM software for use. While determining the features, previous studies on this subject, especially EN ISO 9241-11, one of the International Standards Organization (ISO) standards, were taken as reference. In this study, usability was associated with five features. These; learnability, efficiency, memorability, mistakes, satisfaction. The resulting software outputs and fire safety models were evaluated according to the usability parameters of the BIM software determined within the scope of the study. According to the determined usability parameters, CYPEFIRE Design software is ahead in the evaluation of efficiency and errors, and FINEFIRE software is ahead in the evaluation of learnability and memorability. According to the results of the evaluation, both software is different from each other and creates more advantages in certain titles. Satisfaction criteria, on the other hand, are at an acceptable level in both software. As a result, considering the project on the axis of fire safety together with the architecture from the first stages of the design with computer-aided BIM software such as CYPEFIRE and FINEFIRE will support making the right decisions during the design process. It is clear that the decisions to be taken in line with the data obtained with these software, which can analyze the effect of passive and active fire safety measures on the entire building, support the management of the fire safety design process more effectively. Therefore, based on the literature review on fire protection in the BIM environment and the analysis made through BIM software that provides fire safety, it is that fire safety measures can be a natural part of BIM. Even if the software has the capabilities to provide the necessary controls for the buildings, the regulations and controls must be carried out and supervised by a fire protection specialist in the project team. Future studies on the subject should support the production of international or local software that can be resolved by analyzing the deficiencies of the software used in this field.

Research paper thumbnail of Aynı İklim Sınıfında Farklı İki Ülkenin Enerji Etkin Bina Kavramı Bağlamında Ele Alınması: İspanya ve Türkiye / Handling Two Different Countries in same Climate Zone in Context of Energy Efficient Building Concept: Spain and Turkey

MSTAS 2020 XIV. Mimarlıkta Sayısal Tasarım Ulusal Sempozyumu, 2020

Enerji etkinliği, dünya genelinde farklı disiplinlerde birçok çalışmaya konu olmaktadır Enerjiye ... more Enerji etkinliği, dünya genelinde farklı disiplinlerde birçok çalışmaya konu olmaktadır Enerjiye olan ihtiyacın yaşam boyunca bitmeyecek olması ile iklim değişikliğinin yarattığı etkilerde düşünüldüğünde, alternatif çözümlere olan ihtiyaç artmaktadır. Bu anlamda, enerji tüketiminin en fazla yaşandığı yer olan binalarda, enerji etkinliği binaların tasarımından kullanımına kadar alınan birçok kararda önemli bir rol oynamaktadır. Her bir bina için uygulanan enerji etkin tasarım kararı, binaların pasif sistemlerle performansının artması ile aktif sistemlere olan ihtiyacını azaltacağı için enerji harcamalarında önemli bir fark ortaya koyacaktır. Başka deyişle konfor koşullarını minimum enerjiyle sağlayan enerji etkin binalar, ısıtma ve soğutma enerjisi gereksinimini azaltacaktır. Bu sayede, binalardaki enerji etkinliği kararlarının uygulama sonuçları küresel boyutta domino etkisi yaratarak enerji verimliliği ve sürdürülebilir çevre etkilerinin görülmesine katkı sağlayacaktır. Pasif sistemler için en belirleyici özelliklerden biri olan iklim, enerji etkin bina tasarım parametreleri için de belirleyicidir. Bu çalışma, iki farklı yönetmeliği uygulayan İspanya ve Türkiye’nin, aynı iklim özelliklerine sahip iki şehri olan Barselona ve İstanbul’da, aynı yapısal forma sahip simüle edilen konutları konu almaktadır. Uluslararası karşılaştırmaların bilgi paylaşımı açısından önemli olduğu günümüzde, iki ülkede uygulanan farklı yönetmeliklerin, ısı iletkenlik katsayısı değerlerini farklı kabul etmiş olmasının malzeme üzerindeki etkisi gösterilmiştir. Ilıman iklim özelliği gösteren Barselona ve İstanbul’da, ısıtma ve soğutma yüklerinin önemi oldukça fazladır. Bu çalışmada, ısıtma ve soğutma yüklerinin ihtiyaç duyduğu enerji miktarı, güneş kazanımından ele edilebilecek enerji miktarı ve karbon salınımı miktarının karşılaştırması yapılmıştır. İki şehirde farklılaşan sonuçların, neden olduğu durumlara dair değerlendirmeler yapılmıştır. Sonuç olarak, iklime ve yönetmeliklere bağlı olarak, enerji etkin bina yaklaşımı ile proje aşamasında, oluşabilecek enerji tüketimlerinin belirlenmesi, Dünya’da enerji tüketimini azaltmaya yönelik ortak adımların atılması adına katkı sağlayacaktır.
Energy efficiency is studying in different disciplines in worldwide. Considering the effects of climate change due to the fact that the need for energy will not end throughout life, the need for alternative solutions increases. In this sense, in buildings where energy consumption is the most experienced, energy efficiency plays an important role in many decisions taken from design to use. The energy efficient design decision for each building will make a significant difference in energy expenditures as it will reduce the need for active systems with the increase in performance of the buildings with passive systems. Other conditions will reduce comfort conditions, energy and buildings, the need for heating and cooling. It will create a global domino effect, resulting in energy efficiency and environmental effects. Climate is also decisive for energy efficient building design parameters. In this study, two different regulations apply Spain and Turkey, two cities that have the same climate in Barcelona and Istanbul, simulated structural form shows with the same subject matter. In today's world, where international comparisons are important among information sharing, the importance of heating and cooling loads in Barcelona and Istanbul, where the two regulations have different conductivity, thermal conductivity coefficient values, and temperate climate. This section is for comparing the amount of energy needed by heating and cooling loads, the amount of energy that can be recovered from solar gain, and the amount of carbon emissions. Both are for evaluations of the situations caused by different differing results. As a result, depending on the climate and regulations, it has been determined that with the energy efficient building approach, in the project stage, in the possible energy consumption, taking common steps towards reducing energy consumption in the world.

Research paper thumbnail of Comparison of Ecological Building and Energy Efficient Building with Simple Additive Weighting Method in the Scope of Sustainable Architecture

Research paper thumbnail of Yaşam Döngüsü İçerisinde Sürdürülebilir Konut Alanı Değerlendirme Sistemi: Vauban (Freiburg, Almanya) Örneği

İDEALKENT, Dec 18, 2022

Dünya genelinde kentleşme dinamiklerinin hızla ilerleyeceği beklentisi, daha fazla nüfusun yaşam ... more Dünya genelinde kentleşme dinamiklerinin hızla ilerleyeceği beklentisi, daha fazla nüfusun yaşam mekânı ihtiyacı artışına neden olacaktır. Bununla beraber kaynakların verimsiz kullanılması, iklim değişikliği ve yaşam alanlarında oluşan sorunlara çözüm olarak sürdürülebilirlik kavramının konutlardan ülkelere, yerelden küresele atılacak adımlarda büyük önemi bulunmaktadır. Temel gereksinimlerden barınma ihtiyacının karşılık bulduğu mekân olarak konutların ve konut alanlarının sürdürülebilirlik perspektifinde ele alınma ihtiyacı vardır. Sürdürülebilirlik, çevreye minimum zarar vermeyi amaçlamaktadır. Yaşam döngüsü değerlendirmesi, üretim sürecinde tüm aşamaların çevresel etkilerini değerlendirmek için kullanılmaktadır. Bu bağlamda, uluslararası-ulusal birçok sertifika ve gösterge setinden yararlanılarak sürdürülebilir konut alanlarına yönelik gerekli olduğu düşünülen, değerlendirme sistemlerinde sıklıkla tekrarlanan ve aynı zamanda olması durumunda sürdürülebilirliğe katkı sağlayacağı düşünülen parametrelerden "

Research paper thumbnail of Sürdürülebilir Mimarlık Kapsamında Ekolojik Bina ve Enerji Etkin Binanın Basit Toplamlı Ağırlıklandırma Yöntemi ile Karşılaştırılması

Tasarım+Kuram, 2022

Sanayi Devrimi sonrası büyük bir hızla artan kentleşme, artan enerji ihtiyacı ve kontrolsüz ya... more Sanayi Devrimi sonrası büyük bir hızla artan kentleşme, artan enerji ihtiyacı ve kontrolsüz yapılaşma gibi faktörler kaynakların hızla tüketilmesine neden olmaktadır. Kontrolsüz tüketimin artması hava ve çevre kirliliğine, ekolojik ayak izinin artmasına ve iklimsel değişikliklere yol açmaktadır. Enerji kaynaklarını gelecek nesillere aktarabilmenin oldukça güç olduğu hatta mevcut ihtiyacı bile zaman geçtikçe karşılamakta zorluk çekileceği yapılan araştırmalarla gözler önüne serilmektedir. Sürdürülebilirlik kavramı karşılaşılan bu tüketim karşısında kaynakların verimli kullanılması, gelecek nesillere aktarılabilmesi yönüyle önem kazanmış, farklı birçok disiplinin araştırma konusu haline gelmiştir. Mimarlık disiplini de sürdürülebilir bir dünya için atılması gereken adımların bir basamağı olarak sürdürülebilir mimarlık yaklaşımlarını benimsemektedir. Sürekli gündemde olan sürdürülebilir tasarım yaklaşımları, gelecek nesillere nasıl bir dünya bırakmak istediğimiz ile yakın ilişkili olup önemi giderek artan bir konudur. Bu çalışma, ekolojik bina ile enerji etkin bina kavram ve ilkelerinin sürdürülebilir mimarlık kavramı ve ilkeleri içerisindeki yerini anlamaya çalışmak üzerine oluşturulmuştur. Ekolojik Bina ve Enerji Etkin Bina, Sürdürülebilir Mimarlık kapsamında “Kaynak Yönetimi”, “Yaşam Döngüsü Tasarımı” ve “Yaşam Kalitesi İçin Tasarım” ana ilkeleri doğrultusunda Basit Toplamlı Ağırlıklandırma (SAW) Yöntemi kullanılarak analiz edilmiş ve karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak, ekolojik bina ve enerji etkin bina yaklaşımlarının sürdürülebilirlik temelli ilkeleri olan, ana omurga olarak sürdürülebilir mimarlığa dayanan bina yaklaşımlarıdır. Fakat enerji etkin binalar, ekolojik binalar kadar sürdürülebilir mimarlık ilkelerini karşılamamaktadır. Enerji verimliliğini öncelik olarak belirlenmiş enerji etkin binalar sürdürülebilir mimarlık yönüyle ekolojik binalara göre zayıf kalmaktadır. Çalışmanın sonuçları olarak görülen birçok kesişim ilkesi yönüyle birbirleri içerisine geçen kümeler olarak ele alınmasının mümkün olduğu enerji etkin bina, ekolojik binaların en kapsayıcı kümesi sürdürülebilir mimarlık olmuştur.

Research paper thumbnail of Sustainability in Dentistry

European Journal of Research in Dentistry, 2021

The ever-increasing world population, uncontrolled developing industrialization, and urbanization... more The ever-increasing world population, uncontrolled developing industrialization, and urbanization mixing of harmful chemicals to the environment, water, and soil cause environmental pollution and increase environmental problems. Sustainability is ensuring the continuity of the diversity and productivity of the systems. Sustainability aims to transfer natural resources for the future generations. Because of rising financial costs, growing demand, and a high environmental burden, there is a risk that the current existing healthcare facilities will not be sustainable in the future. Dentists must understand the General Dental Council guidelines as well as the relationship between planetary and human health in their practice. The issues associated with global warming are becoming more widely recognized, but there is a lack of understanding about how to become more environmentally friendly. This study aims to eliminate this lack of understanding, raise awareness on this issue, open up a new horizon in every dentist and prevent environmental problems that we will encounter today and in the future. This study will inform dentists and dental students about examining the practices of our profession, both personally and professionally, in a way that contributes to the solution of environmental problems. It will also inform us about integrating sustainable development aims into everyday activities in the pursuit of a healthy life and prosperity for all at all levels of life.

Sürekli artış gösteren dünya nüfusu, kontrolsüz gelişen sanayileşme ve kentleşme, zararlı kimyasalların çevreye, suya ve toprağa karışması çevre kirliliğine neden olmakta ve çevre sorunlarının artmasına sebep olmaktadır. Sürdürülebilirlik, sistemlerin çeşitliliğinin ve verimliliğinin sürekliliğini sağlamaktır. Sürdürülebilirlik ile doğal kaynakların gelecek nesillere aktarılması hedeflenmektedir. Artan finansal maliyetler, artan talep ve yüksek çevresel yük nedeniyle, gelecekteki sağlık hizmetleri imkanlarının sürdürülememe tehlikesi söz konusudur. Her diş hekimi gelecekte de aynı imkanları hastalarına sunabilmek için, uygulamalarında Genel Diş Hekimliği Konseyi yönergelerini, gezegen ve insan sağlığı arasındaki ilişkiyi anlamalıdır. Gün geçtikçe küresel ısınma gibi konular daha geniş bir şekilde kabul görmeye başlıyor, ancak nasıl daha çevre dostu olunacağı konusunda bir anlayış eksikliği vardır. Bu çalışma, sürdürülebilirlik alanında olan anlayış eksikliğini gidermeyi, bu konuda farkındalık yaratmayı, diş hekimlerine yeni bir ufuk açmayı, bugün ve gelecekte karşılaşacağımız çevre sorunlarının önüne geçmeyi amaçlamaktadır. Çalışmamız, diş hekimlerini ve diş hekimliği öğrencilerini mesleğimizin uygulamalarını hem kişisel hem de profesyonel olarak sorunların çözümüne katkı sağlayacak şekilde sürdürülebilirlik konusunda bilgilendirecektir. Ayrıca, sürdürülebilir kalkınma hedeflerini günlük uygulamaya entegre etme, yaşamın her seviyesinde sağlıklı bir yaşam ve refaha ulaşma konuları üzerine bilgi verecektir.

Research paper thumbnail of BIM Ortamında Bina Yangın Emniyet Önlemlerinin İncelenmesi / Investigation of Building Fire Safety Measures in BIM Environment

Computer-aided design tools, which entered our lives with the development of technology, continue... more Computer-aided design tools, which entered our lives with the development of technology, continued to improve themselves to meet the ever-increasing expectations. This process, which started in two dimensions, has undergone great changes until today. BIM, which has become increasingly popular in recent years, is a term that includes many concepts. The concept of BIM can be translated into our language as 'Building Information Modeling'. Other disciplines are trying to incorporate BIM, which provides efficiency in more than one work area, into their processes to meet the increasing expectations. As BIM still has no specific definition, opinions differ about what it is and how it can be used. This makes it difficult to articulate the potential benefits of BIM. BIM is the digital representation of all the features of a structure, a shared source of information for decision making throughout its lifecycle from its inception. This system, which is open to the communication of all relevant actors, has the potential to increase efficiency and shorten the process with the digital information it shares compared to traditional methods. With the realization of this potential, demand for software has emerged not only in architecture and engineering disciplines but also in different disciplines to solve their specific problems. Over time, experts working in this field have started to include BIM in their production processes due to the benefits it provides. Compared to other disciplines, BIM interaction was insufficient in the field of fire safety. As a rapidly gaining popularity, BIM is being studied by many construction professionals who question its potential benefits in their projects. Although it is a new concept, BIM technologies are rapidly being adopted by the disciplines in the architecture and construction industry, with the support of companies and especially the encouragement of American and European states. The lack of defined requirements for fire safety in the BIM environment compared to other areas created a need for more information. This thesis aims to examine the current state of fire protection in the BIM environment and test its usability, to evaluate the processes and methods to implement the requirements for passive and active fire safety measures in buildings in the BIM environment. In this study, an office building modeled using Autodesk Revit software, which is one of the widely used BIM platforms for architectural projects, is evaluated on the CYPEFIRE Design and FINEFIRE software used in the field of fire safety developed in the USA and Spain in this field, and the usability of the software used in this field in the BIM environment. Previous studies have been examined within the scope of the thesis, to understand the possibilities and deficiencies of BIM in this field. Since the 2000s, the importance of BIM technology has gradually increased and various application providers have started to develop BIM software. A few of this software that started to be developed were also in the field of fire safety. Some share information and models of their products that can only be added to fire safety models in the BIM environment, while others provide the opportunity to design and verify fire safety systems. Some of the software used in the field of fire safety was chosen according to certain criteria within the scope of the thesis. When choosing software; Criteria such as being designer-oriented, which provides the opportunity to design and control fire safety measures in the BIM environment, as well as sharing information with other platforms of BIM and providing ease of use, were taken into consideration. These are Revit (USA), which is widely used in architectural project processes, and CYPEFIRE Design (Spain) and FINEFIRE (USA) software, which is used in different countries in the field of fire safety. Access to software licenses was limited in the number of software evaluated. Projects carried out using the BIM system require interdisciplinary coordination. The model applied within the scope of the thesis consists of two stages: fire safety models, which include passive and active fire safety measures created with the help of architectural models and software. Necessary parameters were defined on the model, fire safety models were created with the help of software, and then the data obtained were evaluated. Criteria including fire safety measures are produced from the substances in the relevant standards, especially the Regulation on the Protection of Buildings from Fire (BYKHY) in force in our country. Analyzes were made on the fire safety models created within the framework of the capabilities of the software, and it was checked how well they meet the determined passive and active fire safety measures. As a result of the analyzes made, the evaluation of compliance with the regulations and standards was made within the scope of a total of 25 passive and active fire safety measures that an office building should provide. The determined 25 requirements are derived from the items in the relevant standards, especially BYKHY. The 25 criteria evaluated regarding passive and active fire safety measures have been determined according to the degree of importance of the basic features that a building must meet in accordance with the regulation and the mentioned standards. The 25 requirements selected to ensure fire safety are limited to the level that the software can control. Design decisions that affect the architecture are not among the 25 requirements determined in the evaluation while the architectural project is being created. Of the 25 requirements, 12 are passive fire safety measures and 13 are active fire safety measures. Within the framework of passive fire safety measures, CYPEFIRE Design software can control 7 of 12 requirements and FINEFIRE software 1 within the scope of the capabilities of the software. These figures are met as a percentage of 58% for CYPEFIRE Design software and 0.8% for FINEFIRE software. Within the framework of active fire safety measures, it is in a position to control and regulate CYPEFIRE Design software 6 and FINEFIRE software 9 of the 13 requirements determined within the scope of the software's capabilities. The percentage equivalents are calculated as 46% for CYPEFIRE Design software and 69% for FINEFIRE software. When evaluated within the framework of 25 fire safety measures considered within the scope of the study, CYPEFIRE Design software provides 13, 52%, FINEFIRE software, 10, 40%, compliance control according to regulations and standards. According to these analyzes, it has been concluded that CYPEFIRE Design software meets the requirements of passive safety measures and FINEFIRE software meets the requirements of active safety measures to a greater extent. “Usability” parameters were determined to evaluate the suitability of BIM software for use. While determining the features, previous studies on this subject, especially EN ISO 9241-11, one of the International Standards Organization (ISO) standards, were taken as reference. In this study, usability was associated with five features. These; learnability, efficiency, memorability, mistakes, satisfaction. The resulting software outputs and fire safety models were evaluated according to the usability parameters of the BIM software determined within the scope of the study. According to the determined usability parameters, CYPEFIRE Design software is ahead in the evaluation of efficiency and errors, and FINEFIRE software is ahead in the evaluation of learnability and memorability. According to the results of the evaluation, both software is different from each other and creates more advantages in certain titles. Satisfaction criteria, on the other hand, are at an acceptable level in both software. As a result, considering the project on the axis of fire safety together with the architecture from the first stages of the design with computer-aided BIM software such as CYPEFIRE and FINEFIRE will support making the right decisions during the design process. It is clear that the decisions to be taken in line with the data obtained with these software, which can analyze the effect of passive and active fire safety measures on the entire building, support the management of the fire safety design process more effectively. Therefore, based on the literature review on fire protection in the BIM environment and the analysis made through BIM software that provides fire safety, it is that fire safety measures can be a natural part of BIM. Even if the software has the capabilities to provide the necessary controls for the buildings, the regulations and controls must be carried out and supervised by a fire protection specialist in the project team. Future studies on the subject should support the production of international or local software that can be resolved by analyzing the deficiencies of the software used in this field.