Ozgul Kilincarslan | Izmir University of Economics (original) (raw)
Papers by Ozgul Kilincarslan
İDEALKENT
Doğayı hızla tüketen kentleşme pratikleri yerini sürdürülebilir, ekoloji temelli politikalara ve ... more Doğayı hızla tüketen kentleşme pratikleri yerini sürdürülebilir, ekoloji temelli politikalara ve yeşil altyapı stratejilerine bırakmaktadır. Kent ekosistemi içerisinde düzensiz, kimliksiz, sahipsiz olarak tariflenen atıl alanların çevresel, sosyal, ekonomik gelişimi ve böylelikle kentsel ekosistemin dengelenmesi bu çalışmanın konusunu oluşturur. 2019 yılından beri belediye-üniversite işbirliği ile atıl alanlar üzerine “Sürdürülebilir Eko-sistem Ağı (Sustainable Ecosystem Network - SEN)” başlıklı kapsamlı bir araştırma yürütülmektedir. SEN altında atıl alanlar özelinde bir tasarım yaklaşımı geliştirmek, model/kılavuz oluşturmak, ağ sistemi kurmak hedeflenmiştir. Bu çalışmada SEN altında belirlenen tasarım yaklaşımı (uygulayarak araştırma, katılımcı/işbirlikçi tasarım, biyota-sarım), ‘ulaşım ağı ve çevresinde görülen atıl alanlar’ sınıfına giren İzmir Halkapınar bölgesi üzerinden ele alınarak geliştirilmiş, SEN araştırmasına ve Halkapınar’ın kent ekosistemine katılımına dair sonuçlar ...
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dergisi, 2016
Bu makale hakem değerlendirmesinden geçmiştir.
Yirmibirinci yüzyılın başında “modernite” çağdaş kültürü tanımlamada, belirleyici bir referans n... more Yirmibirinci yüzyılın başında “modernite” çağdaş kültürü tanımlamada, belirleyici bir referans noktası haline gelmiştir. Ortaçağdan sonra, Batı tarihi için Antik Yunan-Roma tarihinin oynadığı belirleyici rol, günümüzde modernitenin tarihine atfedilmektedir. Tarihselleştirme ve yeniden canlandırma tartışmaları altında modernite, karşı, diğer, alter, meta gibi birçok biçimde karşımıza çıkmaktadır. Akademik bir disiplin olarak sanat tarihinin ve modernizmin ortaya çıkışındaki kökensel ilişki nedeniyle, sanatın sunumu olarak sergileme pratiklerinde de benzer modernist sunumların yansımaları görülmektedir.
Modernitenin tartışılan, bu geri dönüşlü yapısı, sanat uygulamaları ve sergileme pratikleri açısından, içinde yaşadığımız kültürden bağımsız değildir. Bu nedenle kültürün akış yönü içerisinde modernitenin yansımalarının günümüzde de devam ediyor olması, modernitenin ne gibi etkileri olduğunu sorgulamamızı kaçınılmaz hale getirmektedir. Sanat yapıtı ile paralel değişimler gösteren sergileme pratikleri çerçevesinde modernite tartışmalarını merkezine alan, Documenta 12 ve 4. Tate Trienali etkinlikleri, teori ve uygulamadaki yeni yaklaşımları ortaya koyan iki belirleyici sergidir.
Modernitenin yeni görünümlerini, sergileme pratiklerinin sanat yapıtıyla olan dinamik ilişkisi çerçevesinde ele alan bu iki etkinlik, günümüz sanat ortamı konusunda da fikir vericidir. Bu kapsamda, sanat yapıtıyla sergileme pratikleri arasındaki değişen konumlar, içinde yaşadığımız kültür-sanat ortamının moderniteyle olan ilişkisi, güncel bir tartışma alanı açmaktadır.
In this study, 14th Istanbul Biennial, in terms of Griselda Pollock's concept of shared critical... more In this study, 14th Istanbul Biennial, in terms of Griselda Pollock's concept of shared critical reflection were evaluated around the centre exhibition Channel and the works Silence of Ani by Francis Alys, A Room of Rhythms – Otopark by Cevdet Erek.
Bu çalışmada 14. İstanbul Bienali, Griselda Pollock’un ortak eleştirel düşünüm yaklaşımı çerçeves... more Bu çalışmada 14. İstanbul Bienali, Griselda Pollock’un ortak eleştirel düşünüm yaklaşımı çerçevesinde, merkezi sergisi Kanal, Francis Alys’in Ani’nin Sessizliği, Cevdet Erek’in Bir Ritim Mekanı – Otopark, adlı yapıtları ele alınarak değerlendirilmiştir.
Nesnelerin üzerinden süzülüp geçen ağırlıksız bir eylem olarak nefes almak.
Selected Texts in Art Magazines: by Ozgul Kilincarslan
Mehmet Dere atölye ziyareti ve çalışmaları üzerine kısa bir değerlendirme.
Hayal İncedoğan'ın, “Wild is the Wind” sergisi ve diğer çalışmaları hakkında sergi tanıtım metni.
Selected Texts in Exhibition Catalogues: by Ozgul Kilincarslan
National / International Proceedings: by Ozgul Kilincarslan
Baudelaire, The Painter of Modern Life Staggering between the momentary, transient and the infine... more Baudelaire, The Painter of Modern Life Staggering between the momentary, transient and the infine, unchanging, the modern individual's sense of continuity has been repeatedly interrupted by avant-gardes, radical movements and fluctuations. Thus, we can say that today, sense of continuity has been replaced by sense of obscureness. Discovering the infinite and unchanging seems to be impossible today. The tendency towards aesthetic strategies as a conception different from ethical judgements and scientific knowledge instead of rational strategies depending on devices enables us to determine the position we will take against, near to or in the flow and change in this environment with many fragments. The artist always focused on discovering, inventing and unearthing what is new in these fluctuations and disengagements throuhout the last century. We can get the hang on the modernity emerging in today's cultural environment within the framework of Baudlaire's duality. The individual who takes part in Baudelaire's definition of artist who observes the city and translates the data he finds there is often encountered in Paul Auster's texts. Author Daniel Quinn, a character in Glass City which is the first text of Auster's New York Trilogy, is flaneur defined by Baudelaire. This concept which has come to be the subject of modernity makes this city traveller turn into a cultural analyst with the effect of Benjamin's texts. Flaneur collects the moments frozen in time flowing throught the streets of the city. This city traveller, cultural analyst " performs a botanical study on asphalt. " We can see that Benjamin deals with the flaneur concept in Baudelaire with the detective character of Poe 1. Auster, on the other hand, highlights all these relationships within the flow of the story. The flaneur-detective relationship is created between the author and the detective. " Detective is who goes through and listens to the blockade created by the objects and events while seeking the idea with which he can make them unite and infer a meaning from them. In fact the
At present time, when art is getting away from preciseness and autonomy, we see that conceptual a... more At present time, when art is getting away from preciseness and autonomy, we see that conceptual art, the latest-defined avant-garde movement, is effective on considerable art institutions. This approach is a signal of a new transformation that differentiates from both traditional studio training and the formalist training under Bauhaus influence. In this training model in which critical theory comes to the fore, the enhancement of academic research and writing techiques was in urgency. Umberto Eco's approach to knowledge in a world in which data generated and spread rapidly is based upon the act of forgetting as elimination as well as the act of remembering. In today's knowledge environment, Eco points, the need for the development of a new filtering parameter is remarkable. For this reason, today's artist is defined by not only a creating character but also a character that chooses and eliminaes, separates and creates meaning. Thus, the pattern of an artist as a culture creator is more acceptible for today's art and design world. On the other hand, call it simply industrialization or the aility to re-create using technical opportunities, those who realize the practice and those who suggest it need not be the same. Additionally, psychics have begun getting involved in artistic practice and the variety of materials have increased like never before. In the light of all this data, how should the new artist, the culture creator be trained? This text will evaluate what the new propositions that are academic, practical, at the same time pursuing artistic ethichs and philosophy over the definition of artist as a culture creator.
Keywords: critical theory, art training, culture creator.
Sanatın kesinlikten ve otonomluktan uzaklaştığı günümüzde, en son tanımlanan avangard hareket olan kavramsal sanatın, 1980'lerden sonra bütün dünyadaki hatırı sayılır sanat kurumlarında etkili olduğunu görmekteyiz. Bu yaklaşım, geleneksel atölye eğitiminden de Bauhaus etkisindeki formalist eğitimden de ayrışan yeni bir dönüşümün işaretçisidir. Eleştirel teorinin ön plana çıktığı bu eğitim modelinde, akademik araştırma ve yazım tekniklerinin geliştirilmesi ivedilik taşıyordu. Umberto Eco'nun verilerin çok hızla arttığı ve yayıldığı bir dünyada bilgiye ulaşma yaklaşımı, hatırlama edimi kadar eleme olarak unutma ediminin üzerine kuruludur. Günümüz bilgi ortamında, Eco'nun değindiği, yeni bir süzme parametresinin geliştirilmesine duyulan ihtiyaç da dikkat çekicidir. Bu nedenle günümüzde sanatçı sadece yaratıcı karakteri ile değil, seçip eleyerek, ayrıştırarak da anlam üretebilen bir karakterle de tanımlanmaktadır. Bu nedenle bir kültür üreticisi olarak sanatçı modeli günümüz sanat ve tasarım ortamı için daha kabul edilebilir olmaktadır. Diğer bir taraftan, ister kısaca endüstrileşme diyelim ister tekniğin olanaklarıyla yeniden üretilebilirlik diyelim artık uygulamayı gerçekleştirenler ile uygulamaya fikir verenler aynı kişi olması zorunluluğu ortadan kalkmıştır. Buna ek olarak yeni medyumlar sanat pratiğinin içinde yer almaya başlamış ve malzeme çeşitliliği daha önce olmadığı kadar artmıştır. Tüm bu verilerin ışığında yeni sanatçı modelinin, kültür üreticisinin eğitimi nasıl olmalıdır? Bu metinde, günümüz sanat eğitimi uygulamaları üzerine akademik, uygulamaya dayalı aynı zamanda sanat etik ve felsefesini gözeten yeni önermelerin neler olabileceği kültür üreticisi olarak sanatçı tanımlaması üzerinden değerlendirilecektir. Anahtar Sözcükler: eleştirel teori, sanat eğitimi, kültür üreticisi.
" Modernite, anlık olandır, geçip gidendir, olumsal olandır; sanatın yarısıdır; öteki yarısı ise,... more " Modernite, anlık olandır, geçip gidendir, olumsal olandır; sanatın yarısıdır; öteki yarısı ise, sonsuz olandır, değişmeyendir. " Baudelaire, Modern Hayatın Ressamı Anlık, gelip geçici olan ile sonsuz, değişmez olanın arasında yalpalayan modern bireyin süreklilik duygusu avangardlar, radikal hareketler ve dalgalanmalarla birçok defa kesintiye uğramıştır. Bu nedenle diyebiliriz ki günümüzde süreklilik duygusunun yerini belirsizlik duygusu almıştır. Sonsuz ve değişmez olanın keşfi bugün artık imkânsız gibidir. Araçlara bağlı, rasyonel stratejiler yerine ahlaki yargılardan ve bilimsel bilgiden farklı bir kavrayış olarak estetik stratejilere yönelim, bu çok parçalı ortamda akıntı ve değişime karşı ya da yanında ya da içinde nasıl bir konuma yerleşeceğimizi belirlemeyi sağlar. Sanatçı birey geçen yüzyıl boyunca bu dalgalanmaların ve kopuşların içinde keşfetme, icat etme yeni olanı ortaya çıkarma ile ilgilenmiştir. Günümüz kültür ortamında ortaya çıkan postmodern tepkiyi Baudelaire'in dile getirdiği düalite çerçevesinde kavrayabiliriz. Baudelaire'in sanatçı tanımı içerisinde yer alan kenti gözleyen ve orada bulduğu verileri dönüştüren birey, Paul Auster'ın metinlerinde sık sık karşımıza çıkar. Auster'ın New York Üçlemesi romanının ilk metni olan Cam Kent'te bir yazar olan Daniel Quinn karakteri, Baudelaire'in tanımladığı flâneur dür. Modernliğin öznesi haline gelen bu kavram Benjamin'inin metinlerinin de etkisi ile bu kent gezginini bir kültür analistine dönüştürür. Flâneur, ayrıntıları fark ederek, kentin sokaklarından akan giden zaman içinden donmuş anları toplar. Bu kent gezgini, kültür analisti, " asfalt üzerinde botanik incelemesi yapar. " Benjamin'in Baudelaire'deki flâneur kavramını Poe'daki dedektif karakteri ile ele aldığını görürüz. 1 Auster'da Cam Kent'te bütün bu ilişkileri öykünün akışı içinde vurgular. Flâneur ve dedektif arasındaki ilişki yazar ve dedektif arasında kurulur. " Dedektif, nesneleri ve olayları bir araya getirip bir anlam çıkaracak düşünceyi ararken onların oluşturduğu engelin içinden geçen, kulak veren kişidir. Aslında yazar ve dedektif birbirinin yerini alabilir. " 2 Auster'ın yazarı 1 Ann Game, Toplumsalın Sökümü, çev.
Master Thesis: by Ozgul Kilincarslan
Proficiency in Arts Thesis: by Ozgul Kilincarslan
Drafts by Ozgul Kilincarslan
KOZMİK ODA ya da "başka bir yerden hikayeler" Senin için önemli olan, yaptığın resimlerin ya da y... more KOZMİK ODA ya da "başka bir yerden hikayeler" Senin için önemli olan, yaptığın resimlerin ya da yazdığın hikayelerin dünyayla değil başka hikayelerle bağlantısı. KİM OLDUĞUNU BİLMEK İSTİYORSUN. Daha en başında bu yolculuğa çıkma nedenin de, bu odaya girme nedenin de bunu bulmak değil miydi? Eve girmeye karar verdiğin o an, esas yolculuğunun başladığını biliyordun. EV ve ONUN İÇİNDEKİ ODA. Senin bütün zamalarının, geçmişinin, geleceğinin ve bugününün mekanı. Odaya davetsizce gelen misafirlerden şikayet ediyorsun. Aslında onları davet eden sensin.
İDEALKENT
Doğayı hızla tüketen kentleşme pratikleri yerini sürdürülebilir, ekoloji temelli politikalara ve ... more Doğayı hızla tüketen kentleşme pratikleri yerini sürdürülebilir, ekoloji temelli politikalara ve yeşil altyapı stratejilerine bırakmaktadır. Kent ekosistemi içerisinde düzensiz, kimliksiz, sahipsiz olarak tariflenen atıl alanların çevresel, sosyal, ekonomik gelişimi ve böylelikle kentsel ekosistemin dengelenmesi bu çalışmanın konusunu oluşturur. 2019 yılından beri belediye-üniversite işbirliği ile atıl alanlar üzerine “Sürdürülebilir Eko-sistem Ağı (Sustainable Ecosystem Network - SEN)” başlıklı kapsamlı bir araştırma yürütülmektedir. SEN altında atıl alanlar özelinde bir tasarım yaklaşımı geliştirmek, model/kılavuz oluşturmak, ağ sistemi kurmak hedeflenmiştir. Bu çalışmada SEN altında belirlenen tasarım yaklaşımı (uygulayarak araştırma, katılımcı/işbirlikçi tasarım, biyota-sarım), ‘ulaşım ağı ve çevresinde görülen atıl alanlar’ sınıfına giren İzmir Halkapınar bölgesi üzerinden ele alınarak geliştirilmiş, SEN araştırmasına ve Halkapınar’ın kent ekosistemine katılımına dair sonuçlar ...
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dergisi, 2016
Bu makale hakem değerlendirmesinden geçmiştir.
Yirmibirinci yüzyılın başında “modernite” çağdaş kültürü tanımlamada, belirleyici bir referans n... more Yirmibirinci yüzyılın başında “modernite” çağdaş kültürü tanımlamada, belirleyici bir referans noktası haline gelmiştir. Ortaçağdan sonra, Batı tarihi için Antik Yunan-Roma tarihinin oynadığı belirleyici rol, günümüzde modernitenin tarihine atfedilmektedir. Tarihselleştirme ve yeniden canlandırma tartışmaları altında modernite, karşı, diğer, alter, meta gibi birçok biçimde karşımıza çıkmaktadır. Akademik bir disiplin olarak sanat tarihinin ve modernizmin ortaya çıkışındaki kökensel ilişki nedeniyle, sanatın sunumu olarak sergileme pratiklerinde de benzer modernist sunumların yansımaları görülmektedir.
Modernitenin tartışılan, bu geri dönüşlü yapısı, sanat uygulamaları ve sergileme pratikleri açısından, içinde yaşadığımız kültürden bağımsız değildir. Bu nedenle kültürün akış yönü içerisinde modernitenin yansımalarının günümüzde de devam ediyor olması, modernitenin ne gibi etkileri olduğunu sorgulamamızı kaçınılmaz hale getirmektedir. Sanat yapıtı ile paralel değişimler gösteren sergileme pratikleri çerçevesinde modernite tartışmalarını merkezine alan, Documenta 12 ve 4. Tate Trienali etkinlikleri, teori ve uygulamadaki yeni yaklaşımları ortaya koyan iki belirleyici sergidir.
Modernitenin yeni görünümlerini, sergileme pratiklerinin sanat yapıtıyla olan dinamik ilişkisi çerçevesinde ele alan bu iki etkinlik, günümüz sanat ortamı konusunda da fikir vericidir. Bu kapsamda, sanat yapıtıyla sergileme pratikleri arasındaki değişen konumlar, içinde yaşadığımız kültür-sanat ortamının moderniteyle olan ilişkisi, güncel bir tartışma alanı açmaktadır.
In this study, 14th Istanbul Biennial, in terms of Griselda Pollock's concept of shared critical... more In this study, 14th Istanbul Biennial, in terms of Griselda Pollock's concept of shared critical reflection were evaluated around the centre exhibition Channel and the works Silence of Ani by Francis Alys, A Room of Rhythms – Otopark by Cevdet Erek.
Bu çalışmada 14. İstanbul Bienali, Griselda Pollock’un ortak eleştirel düşünüm yaklaşımı çerçeves... more Bu çalışmada 14. İstanbul Bienali, Griselda Pollock’un ortak eleştirel düşünüm yaklaşımı çerçevesinde, merkezi sergisi Kanal, Francis Alys’in Ani’nin Sessizliği, Cevdet Erek’in Bir Ritim Mekanı – Otopark, adlı yapıtları ele alınarak değerlendirilmiştir.
Nesnelerin üzerinden süzülüp geçen ağırlıksız bir eylem olarak nefes almak.
Mehmet Dere atölye ziyareti ve çalışmaları üzerine kısa bir değerlendirme.
Hayal İncedoğan'ın, “Wild is the Wind” sergisi ve diğer çalışmaları hakkında sergi tanıtım metni.
Baudelaire, The Painter of Modern Life Staggering between the momentary, transient and the infine... more Baudelaire, The Painter of Modern Life Staggering between the momentary, transient and the infine, unchanging, the modern individual's sense of continuity has been repeatedly interrupted by avant-gardes, radical movements and fluctuations. Thus, we can say that today, sense of continuity has been replaced by sense of obscureness. Discovering the infinite and unchanging seems to be impossible today. The tendency towards aesthetic strategies as a conception different from ethical judgements and scientific knowledge instead of rational strategies depending on devices enables us to determine the position we will take against, near to or in the flow and change in this environment with many fragments. The artist always focused on discovering, inventing and unearthing what is new in these fluctuations and disengagements throuhout the last century. We can get the hang on the modernity emerging in today's cultural environment within the framework of Baudlaire's duality. The individual who takes part in Baudelaire's definition of artist who observes the city and translates the data he finds there is often encountered in Paul Auster's texts. Author Daniel Quinn, a character in Glass City which is the first text of Auster's New York Trilogy, is flaneur defined by Baudelaire. This concept which has come to be the subject of modernity makes this city traveller turn into a cultural analyst with the effect of Benjamin's texts. Flaneur collects the moments frozen in time flowing throught the streets of the city. This city traveller, cultural analyst " performs a botanical study on asphalt. " We can see that Benjamin deals with the flaneur concept in Baudelaire with the detective character of Poe 1. Auster, on the other hand, highlights all these relationships within the flow of the story. The flaneur-detective relationship is created between the author and the detective. " Detective is who goes through and listens to the blockade created by the objects and events while seeking the idea with which he can make them unite and infer a meaning from them. In fact the
At present time, when art is getting away from preciseness and autonomy, we see that conceptual a... more At present time, when art is getting away from preciseness and autonomy, we see that conceptual art, the latest-defined avant-garde movement, is effective on considerable art institutions. This approach is a signal of a new transformation that differentiates from both traditional studio training and the formalist training under Bauhaus influence. In this training model in which critical theory comes to the fore, the enhancement of academic research and writing techiques was in urgency. Umberto Eco's approach to knowledge in a world in which data generated and spread rapidly is based upon the act of forgetting as elimination as well as the act of remembering. In today's knowledge environment, Eco points, the need for the development of a new filtering parameter is remarkable. For this reason, today's artist is defined by not only a creating character but also a character that chooses and eliminaes, separates and creates meaning. Thus, the pattern of an artist as a culture creator is more acceptible for today's art and design world. On the other hand, call it simply industrialization or the aility to re-create using technical opportunities, those who realize the practice and those who suggest it need not be the same. Additionally, psychics have begun getting involved in artistic practice and the variety of materials have increased like never before. In the light of all this data, how should the new artist, the culture creator be trained? This text will evaluate what the new propositions that are academic, practical, at the same time pursuing artistic ethichs and philosophy over the definition of artist as a culture creator.
Keywords: critical theory, art training, culture creator.
Sanatın kesinlikten ve otonomluktan uzaklaştığı günümüzde, en son tanımlanan avangard hareket olan kavramsal sanatın, 1980'lerden sonra bütün dünyadaki hatırı sayılır sanat kurumlarında etkili olduğunu görmekteyiz. Bu yaklaşım, geleneksel atölye eğitiminden de Bauhaus etkisindeki formalist eğitimden de ayrışan yeni bir dönüşümün işaretçisidir. Eleştirel teorinin ön plana çıktığı bu eğitim modelinde, akademik araştırma ve yazım tekniklerinin geliştirilmesi ivedilik taşıyordu. Umberto Eco'nun verilerin çok hızla arttığı ve yayıldığı bir dünyada bilgiye ulaşma yaklaşımı, hatırlama edimi kadar eleme olarak unutma ediminin üzerine kuruludur. Günümüz bilgi ortamında, Eco'nun değindiği, yeni bir süzme parametresinin geliştirilmesine duyulan ihtiyaç da dikkat çekicidir. Bu nedenle günümüzde sanatçı sadece yaratıcı karakteri ile değil, seçip eleyerek, ayrıştırarak da anlam üretebilen bir karakterle de tanımlanmaktadır. Bu nedenle bir kültür üreticisi olarak sanatçı modeli günümüz sanat ve tasarım ortamı için daha kabul edilebilir olmaktadır. Diğer bir taraftan, ister kısaca endüstrileşme diyelim ister tekniğin olanaklarıyla yeniden üretilebilirlik diyelim artık uygulamayı gerçekleştirenler ile uygulamaya fikir verenler aynı kişi olması zorunluluğu ortadan kalkmıştır. Buna ek olarak yeni medyumlar sanat pratiğinin içinde yer almaya başlamış ve malzeme çeşitliliği daha önce olmadığı kadar artmıştır. Tüm bu verilerin ışığında yeni sanatçı modelinin, kültür üreticisinin eğitimi nasıl olmalıdır? Bu metinde, günümüz sanat eğitimi uygulamaları üzerine akademik, uygulamaya dayalı aynı zamanda sanat etik ve felsefesini gözeten yeni önermelerin neler olabileceği kültür üreticisi olarak sanatçı tanımlaması üzerinden değerlendirilecektir. Anahtar Sözcükler: eleştirel teori, sanat eğitimi, kültür üreticisi.
" Modernite, anlık olandır, geçip gidendir, olumsal olandır; sanatın yarısıdır; öteki yarısı ise,... more " Modernite, anlık olandır, geçip gidendir, olumsal olandır; sanatın yarısıdır; öteki yarısı ise, sonsuz olandır, değişmeyendir. " Baudelaire, Modern Hayatın Ressamı Anlık, gelip geçici olan ile sonsuz, değişmez olanın arasında yalpalayan modern bireyin süreklilik duygusu avangardlar, radikal hareketler ve dalgalanmalarla birçok defa kesintiye uğramıştır. Bu nedenle diyebiliriz ki günümüzde süreklilik duygusunun yerini belirsizlik duygusu almıştır. Sonsuz ve değişmez olanın keşfi bugün artık imkânsız gibidir. Araçlara bağlı, rasyonel stratejiler yerine ahlaki yargılardan ve bilimsel bilgiden farklı bir kavrayış olarak estetik stratejilere yönelim, bu çok parçalı ortamda akıntı ve değişime karşı ya da yanında ya da içinde nasıl bir konuma yerleşeceğimizi belirlemeyi sağlar. Sanatçı birey geçen yüzyıl boyunca bu dalgalanmaların ve kopuşların içinde keşfetme, icat etme yeni olanı ortaya çıkarma ile ilgilenmiştir. Günümüz kültür ortamında ortaya çıkan postmodern tepkiyi Baudelaire'in dile getirdiği düalite çerçevesinde kavrayabiliriz. Baudelaire'in sanatçı tanımı içerisinde yer alan kenti gözleyen ve orada bulduğu verileri dönüştüren birey, Paul Auster'ın metinlerinde sık sık karşımıza çıkar. Auster'ın New York Üçlemesi romanının ilk metni olan Cam Kent'te bir yazar olan Daniel Quinn karakteri, Baudelaire'in tanımladığı flâneur dür. Modernliğin öznesi haline gelen bu kavram Benjamin'inin metinlerinin de etkisi ile bu kent gezginini bir kültür analistine dönüştürür. Flâneur, ayrıntıları fark ederek, kentin sokaklarından akan giden zaman içinden donmuş anları toplar. Bu kent gezgini, kültür analisti, " asfalt üzerinde botanik incelemesi yapar. " Benjamin'in Baudelaire'deki flâneur kavramını Poe'daki dedektif karakteri ile ele aldığını görürüz. 1 Auster'da Cam Kent'te bütün bu ilişkileri öykünün akışı içinde vurgular. Flâneur ve dedektif arasındaki ilişki yazar ve dedektif arasında kurulur. " Dedektif, nesneleri ve olayları bir araya getirip bir anlam çıkaracak düşünceyi ararken onların oluşturduğu engelin içinden geçen, kulak veren kişidir. Aslında yazar ve dedektif birbirinin yerini alabilir. " 2 Auster'ın yazarı 1 Ann Game, Toplumsalın Sökümü, çev.
KOZMİK ODA ya da "başka bir yerden hikayeler" Senin için önemli olan, yaptığın resimlerin ya da y... more KOZMİK ODA ya da "başka bir yerden hikayeler" Senin için önemli olan, yaptığın resimlerin ya da yazdığın hikayelerin dünyayla değil başka hikayelerle bağlantısı. KİM OLDUĞUNU BİLMEK İSTİYORSUN. Daha en başında bu yolculuğa çıkma nedenin de, bu odaya girme nedenin de bunu bulmak değil miydi? Eve girmeye karar verdiğin o an, esas yolculuğunun başladığını biliyordun. EV ve ONUN İÇİNDEKİ ODA. Senin bütün zamalarının, geçmişinin, geleceğinin ve bugününün mekanı. Odaya davetsizce gelen misafirlerden şikayet ediyorsun. Aslında onları davet eden sensin.