Mehmet Kalkan | Marmara University (original) (raw)

Uploads

Book Reviews by Mehmet Kalkan

İlk baskısı 2006 yılında Propheten des Vergangenen başlığıyla Almanca yayınlanan eser, 2010 yılın... more İlk baskısı 2006 yılında Propheten des Vergangenen başlığıyla Almanca yayınlanan eser, 2010 yılında İngilizceye tercüme edilerek Princeton Üniversitesi yayınları arasında yerini almıştır. Modern Yahudi tarihyazımı alanındaki kapsamlı ve derinlikli niteliğe haiz çalışmanın temel tezini, eserin son kısmı olan metodolojik tartışma bölümünde “Bana kim olduğunu söyle nasıl bir tarih yazacağını söyleyeyim” ifadesiyle yazar özetlemektedir. Giriş kısmında ise yazar dünya dinleri ve toplumları arasında belki de hakkında en fazla çalışma yapılan alanın Yahudiler ve Yahudi tarihi olduğu ön kabulünden hareketle “bir kimse Yahudiler ve onların tarihi hakkında ne söylüyor ise o zaten daha önce en az bir defa söylenmiştir. Ve daha kötüsü defalarca reddedilmiştir.” şeklindeki spekülasyona açık yorumuyla Yahudiler ve Yahudi tarihi hakkında özgün fikir üretiminin zorluğuna veya imkansızlığına vurgu yapmaktadır. Eserin beş farklı bölümünde Yahudi geçmişinin nasıl anlaşılması gerektiğine dair son yüzyıllarda (modern dönem) yaşamış farklı tarihçilerin (Graetz, Dubnow, Baron, Baer, Dinur) perspektiflerini analiz etmekte, tutarlı ve karşılaştırmalı analizler yoluyla Yahudi tarihyazımına ayna tutmaktadır. Son bölümü ise daha çok bir metodolojik kurgu denemesidir...

Conference Presentations by Mehmet Kalkan

1932 yılında açılmaya başlanan Halkevleri, tek parti döneminin sosyo-politik amaçları doğrultusun... more 1932 yılında açılmaya başlanan Halkevleri, tek parti döneminin sosyo-politik amaçları doğrultusunda gerçekleştirdiği diğer faaliyetlerin yanında, çıkardığı çeşitli neşriyatla resmi ideolojinin aktarıcılığını da yapmıştır. Halkevlerinin bu ideolojik aktarımında yayıncılığın çok önemli bir yeri vardır. Diğer yandan halkevi dergileri (örn. Ülkü, Uludağ, Konya, Taşpınar) çıkarıldığı şehrin kültürel gündemine dair tarihi bilgileri ve güncel haberleri sayfalarına taşımaktadır. Yozgat Halkevi tarafından 1938 yılından 1942 yılına kadar Bozok ve Notlar isimli iki dergi neşredilmiştir. Bu tebliğ yalnızca 14 sayı basılabilen Bozok Dergisi ve 5 sayı olarak neşredilen Notlar Dergisi (1941-1942) bağlamında İslam’ın konumu hakkında yapılmış bir araştırmayı içermektedir. Notlar Dergisi Bozok Dergisine nazaran daha geniş kapsamlı ancak daha kısa ömürlü bir kültür dergisi olarak Yozgat’ta neşredilmiştir. Her iki dergide de çoğunluğu öğretmenlerden oluşan yazarlar tarafından farklı alanlarda tanıtım yazıları, edebi ve felsefi makaleler kaleme alınmıştır. Bu araştırmada Bozok Dergisi ve Notlar Dergisi’nde İslam dini hakkındaki ifadeler, temalar, eleştiriler, yorumlar ele alınacak ve resmi ideolojiyle örtüşen yönleri irdelenmeye ve İslam hakkındaki tespitlerin niteliği analiz edilmeye çalışılacaktır. Çalışmanın hazırlanmasında Bozok ve Notlar Dergilerinde neşredilen makaleler, T.C. Başbakanlık Cumhuriyet Arşiv Dairesi’nde bulunan konuyla ilgili evraklar ve ikincil literatür çalışmalardan yararlanılmıştır.
In accordance with socio-political objectives of single-party period, on the one hand People’s Houses which is starting to open in 1932 had been a kind of vehicle for official ideology of CHP. Publication of People's Houses which was a tool for ideological transmission of CHP, has a very important place on the Turkish society in 1940’s. People’s Houses magazines (eg. Ulku, Uludag, Bursa, Taspinar) had carried historical information about the city's cultural agenda is published and updated news pages in a secular way. Bozok Magazine and Notlar Magazine were published by the Yozgat People's House from 1938 to 1942. Bozok magazine published 14 issues from 1938 to 1941 and Notlar Magazine published 5 issues (1941-1942). The Notlar magazine more comprehensive than Bozok Magazine but more short-lived than the broader Bozok Magazine as a cultural magazine was published in Yozgat. The magazine blurb in different areas, literary and philosophical articles were written by teachers. In this study, articles of Bozok and Notlar will be analyzed relation and impact of official ideology on the Islam, and we will try to analyze the nature of the determination on Islam. With the scope of this paper we will use articles of Bozok and Notlar Magazines, TC Republican Archieves of Turkish Presidency and secondary literature.

Günümüzde sinemanın estetik değeri ön plana çıkan bir sanattan daha fazlası olduğunu herkes kabul... more Günümüzde sinemanın estetik değeri ön plana çıkan bir sanattan daha fazlası olduğunu herkes kabul etmektedir. Sinema dünya toplumlarının kendi kültür, din, medeniyet veya politikaları için bir tanıtım ve de empoze edilmesinin aracı haline gelmiştir. Bu amacı en iyi şekilde uygulayan Hollywood filmleri küresel çapta bir takım ideoloji ve fikirlerin yaygınlaştırılmasında çok etkili bir araç olarak kullanılmaktadır. Dolayısıyla bu sektöre hâkim olan kesimin kendi düşünüş tarzını dünyaya sunması kaçınılmaz bir hal almaktadır. Bu tebliğde yedinci sanat olarak tanımlanan sinema sektörünün her alanında var oldukları bilinen Yahudilerin, sinema filmlerini kendi tarihsel inanç ve ideallerini, temel insani değerler formunda dünya toplumlarına sunmaları gerçeğinden hareketle, Yahudi tarih ve kültürünün filmlerdeki görünümü ortaya koyulmaya çalışılacaktır.
Yahudi tarihinde öne çıkan soykırım, asimilasyon, göç ve sürgün, on emir vb. kavramlar ve bu kavramların dini-tarihsel değeri Hollywood sinemasında pek çok filme konu olmuştur. Bu araştırmada Hollywood filmlerindeki yukarıda bahsedilen temalar aracılığıyla oluşturulan mağduriyet algısının veriliş tarzı, çeşitli Yahudi inançlarının sinema aracılığıyla bir propaganda aracı olarak kullanılması irdelenmektedir. Yahudi imajının sinema perdesine yansıyan olumlu ve olumsuz yönlerine değinilmektedir.

İslamiyet’in var olduğu ilk dönemlerden beri farklı dinler İslam toplumlarında önemli bir yere sa... more İslamiyet’in var olduğu ilk dönemlerden beri farklı dinler İslam toplumlarında önemli bir yere sahip olmuştur. Tarihin ve zamanın algısından bağımsız olmayıp savunma ve reddiye dili bu dünyaya hâkim olmuştur. Polemik dili günümüzde yerini yavaş yavaş Objektif anlayışa bırakmıştır. Müslüman düşünürlerin tarihsel polemiklerinin diğer inanç mensuplarının İslam ve Müslüman algısından daha kötü olduğu söylenemez. Ancak günümüz Türkiye’sinde yapılan çalışmaların önemli bir kısmı diğer dinleri akademik metodoloji çerçevesinde ve yine akademik ahlakın sınırlarını aşmadan analiz ve değerlendirme amacıyla yapılmaktadır. Bu tebliğin yazılış amacı Türkiye’de Dinler Tarihi Bilim Dalı’nda 1959-2013 yılları arasında Dünya dinleri hakkında tamamlanmış olan yüksek lisans ve doktora tezlerini istatistiksel olarak incelemek ve geleceğe yönelik yeni çalışmalar yapılırken dikkate alınabilecek hususları dile getirmek olacaktır. Araştırmamızı hazırlarken Yüksek Öğretim Kurumu’nun veri tabanı taranarak, 1959-2013 yılları arasında hazırlanmış tezler yazar, danışman, üniversite, tez türü, tez adı ve yıl olarak istatistiksel veriye dönüştürülmüş ve düzenlenmiştir. İslam Araştırmaları Merkezi’nin veri tabanı ile karşılaştırılarak farklılıklar ve yanlışlıklar büyük ölçüde giderilmiştir. Sonuçta araştırmamıza konu olan 650’den fazla yüksek lisans ve doktora tezi YÖK ve İSAM kütüphanelerinin veri tabanı temel alınarak taranmış ve muhteva açısından Yahudi Tarihi ve inancıyla ilgili çalışmalara odaklanılmıştır. Bu tebliğ, Türkiye’de 1959-2013 yılları arasında yapılan tezlerin; yıllara, yapıldığı üniversiteye, derecesine (yüksek lisans doktora), diyalog, dinleri karşılaştırma, yapan kişilerin akademiye katılması, cinsiyet, konu, İslam- Yahudilik ilişkileri vb. bağlamlarda elde edilen istatistiki verilerin analizine dayanmaktadır. Bu analizler Türkiye’de Dinler Tarihi hakkında yapılan tez çalışmalarının ideolojik veya apolojetik bir eğilimden uzaklaşarak fenomonolojik bir algılamaya doğru yöneldiğini göstermektedir.

Abstract Interfaith relations have had an important place in the academic circles of Islamic soc... more Abstract
Interfaith relations have had an important place in the academic circles of Islamic societies since early Islam. Polemical language has been dominant in these academic environments, without being independent from the socio-political context. Today this polemical language is gradually replaced with mutual understanding. It cannot be claimed that the historical polemics of Muslim thinkers were worse than members of other religions. However, nowadays it can be said that the major studies carried out in Turkey about other religions are being made within the framework of academic methodology. Moreover, analyses and evaluations are made without exceeding the limits of academic ethics.
The purpose of this paper is to present statistics of the ongoing and completed master's and doctoral dissertations in Turkey in the Department of History of Religions between 1978-2013 and to offer suggestions for the future studies within the framework of the data of the research. To this end, database of the Higher Education Institution of Turkey (YÖK) was explored, and dissertations made and approved in 1978-2013 dissertations were examined to turn into statistical data as author, supervisor, dissertation type, name and year of dissertation. Moreover, by comparing them with the database of the Islamic Research Center (ISAM), differences and inaccuracies have been largely eliminated. As a result, more than 150 master's and doctoral dissertations, which are about the study of Jewish history and faith, were determined for our research, which are based on the scanned database of libraries of higher education council (YÖK) and the Islamic Research Center (ISAM).
Since 1900’s, the History of Religions, as an academic discipline, has been developed into an important position in the Western academia and the chairs were established about this academic discipline. In terms of studying Judaism in Turkey, unfortunately, it is impossible to bring back the history of religions with Western perspective before 1950s. In the study, primarily, the demographic distribution of the work will be presented. In the next section, analysis of the thesis will be made, and, in the last section the possible contribution of research for future studies will be discussed. This study is based on the analysis of statistical data in Turkey about the studies on Judaism in 1978-2013 in terms of following criteria: dates, degree (master’s-doctorate), comparative religions and gender, subject, Islam - Jewish relations and so on. This analysis shows that dissertations made in Turkey about Judaism move away from an apologetic or ideological to a more phenomenological tendency.

16. yy. Avrupa coğrafyasında meydana gelen Reformasyon Hıristiyanlık tarihi ve dünya tarihi açısı... more 16. yy. Avrupa coğrafyasında meydana gelen Reformasyon Hıristiyanlık tarihi ve dünya tarihi açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Bu yüzyıl zarfında Batı Hıristiyanlığının yeni bir biçim kazandığını ve bir yol ayrımına geldiğini görmekteyiz. Bu yeni şekillenme sürecinin dünyadaki diğer inançlar ve toplumlardan bağımsız olduğu düşünülemezdi. Dolayısı ile İslam ve Müslüman milletin bu dönüşümün hem teorik hem pratik boyutunda önemli bir etkiye sahip olduğu söylenebilir. Bu tebliğde Batı Hıristiyanlığının inanç ve fikir dünyasının gelişimi ve reform düşüncesinin pratik hayatta vücut bulması noktasında bir din olarak İslam’ın ve müntesiplerinin katkıları Protestan bir grup olan Ünitaryenizm bağlamında ele alınacaktır. Avrupa yayın faaliyetlerinin gelişmesi ile diğer dinlerin kutsal metinleri ile daha yakın bir temasa geçmiştir. Bu süreçte Kur’an tercümeleri ile tanışan Avrupalı düşünürler ve Avrupa toplumu kıtanın iki ucunda İber yarımadası ve balkanlardaki Müslümanlar hakkında gittikçe artan bir bilgi edinme sürecine girmiştir. Dolayısı ile İslam inanç öğretileri ve medeniyet geleneği Avrupa düşünce dünyasını etkilemeye başladı.
Batı Hıristiyan iktidarların Endülüs’teki çok kültürlü medeniyeti yıkma çabalarının hemen ardından sanki bu katliamın cezası niteliğinde bir kırılma ile yüz yüze gelmiştir. Reformasyon aslında Batı dünyası için bir hürriyet arayışının, akli düşünceye değer verilmeye başlamanın da tarihidir. Bu dönemde kendi doktrinlerini İncil’de bulmaya çalışan insanların İslam inancına ilgisinin farklı bir boyutu olduğunu söylemek mümkündür. Bu ilgi İslam’ı daha yakından tanımaya ve İslami ilkeleri kendi inançları içinde mezcetmeye kadar varmıştır. Örneğin Ünitaryen Hıristiyanların Teslis Doktrinini reddetmesi, Kutsal metin anlayışları, ruhbanlık sistemine karşı çıkmalarında İslami etkinin önemli rolü olduğu söylenebilir.
Anahtar Kelimeler: Avrupa, İslam, Reform, Ünitaryen, Teslis, Hoşgörü, Din Özgürlüğü

Türkiye’nin Avrupa Birliğine uyum sürecinin en etkili işleyen kısımlarından birisi olan eğitim fa... more Türkiye’nin Avrupa Birliğine uyum sürecinin en etkili işleyen kısımlarından birisi olan eğitim faslı altında yer alan Erasmus programıdır. Ülkemizdeki üniversitelerle AB üyesi/üyelik adayı ülkelerin ikili anlaşma sağlanan üniversiteleri arasında 2005 yılından bu yana öğrenci/öğretim üyesi değişim hareketliliği sağlanmıştır. Bu tebliğ Erasmus programının bir alt kategorisi olan öğrenci değişimi (Exchange Student) programı kapsamında herhangi bir Avrupa Birliği ülkelerindeki üniversitelere giden öğrencilerin düşünce ve beklentilerinin analiz edildiği raporlar [1-3] çerçevesinde hazırlanmıştır. Bu çalışma Türk öğrencilerinin (giden öğrenciler) programa ait bilgi-ilgi seviyeleri, programdan beklentileri, programın olanaklarından memnuniyet düzeyleri ve program süresince karşılaştıkları sorunları ve bu sorunlara çözüm olabileceğini düşündüğümüz bazı önerileri kapsamaktadır. Bu bağlamda bu eğitim programının Türk basınında nasıl algılandığına dair bir karşılaştırma ile sorunlar incelenecektir.

KAYNAKLAR

Serbest, F. (2005). Avrupa Birliği Yükseköğretim Programı Erasmus ve Türkiye'nin Katılımı. Ankara Avrupa Çalışmaları Dergisi, 4(2), 105-123.
Yağcı, Esed, v. (2007). Yurt Dışına Giden Hacettepe Üniversitesi Erasmus Öğrencilerinin Memnuniyet Düzeyleri. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 33, 229-239.
Kış, A. (2012). İnönü Üniversitesi Öğretim Elemanlarının A.B. Eğitim Programlarından Erasmus’a İlişkin Bilgi Ve Görüşleri. Ankara Avrupa Çalışmaları Dergisi, 11(1), 41-60.
Bozkaya, Müjgan (2010). Kültürlerarası İletişim Kaygısı: Anadolu Üniversitesi Erasmus Öğrencileri Değişim Programı Örneği. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Hakemli Dergisi (39), 29-42.
Rana K. Önder, A. B. (2010). Erasmus Öğrenim Hareketliliği Programının 2007 yılında programdan Yararlanan Türk Öğrenciler Üzerindeki Etkileri. Avrupa Çalışmaları Dergisi, 9(2), 93-116.

Papers by Mehmet Kalkan

Urban Academy, 2017

Biyo Etik Sorunlar ve Dinlerin Ötanazi ve İntihara Bakışı

Books by Mehmet Kalkan

İlk baskısı 2006 yılında Propheten des Vergangenen başlığıyla Almanca yayınlanan eser, 2010 yılın... more İlk baskısı 2006 yılında Propheten des Vergangenen başlığıyla Almanca yayınlanan eser, 2010 yılında İngilizceye tercüme edilerek Princeton Üniversitesi yayınları arasında yerini almıştır. Modern Yahudi tarihyazımı alanındaki kapsamlı ve derinlikli niteliğe haiz çalışmanın temel tezini, eserin son kısmı olan metodolojik tartışma bölümünde “Bana kim olduğunu söyle nasıl bir tarih yazacağını söyleyeyim” ifadesiyle yazar özetlemektedir. Giriş kısmında ise yazar dünya dinleri ve toplumları arasında belki de hakkında en fazla çalışma yapılan alanın Yahudiler ve Yahudi tarihi olduğu ön kabulünden hareketle “bir kimse Yahudiler ve onların tarihi hakkında ne söylüyor ise o zaten daha önce en az bir defa söylenmiştir. Ve daha kötüsü defalarca reddedilmiştir.” şeklindeki spekülasyona açık yorumuyla Yahudiler ve Yahudi tarihi hakkında özgün fikir üretiminin zorluğuna veya imkansızlığına vurgu yapmaktadır. Eserin beş farklı bölümünde Yahudi geçmişinin nasıl anlaşılması gerektiğine dair son yüzyıllarda (modern dönem) yaşamış farklı tarihçilerin (Graetz, Dubnow, Baron, Baer, Dinur) perspektiflerini analiz etmekte, tutarlı ve karşılaştırmalı analizler yoluyla Yahudi tarihyazımına ayna tutmaktadır. Son bölümü ise daha çok bir metodolojik kurgu denemesidir...

1932 yılında açılmaya başlanan Halkevleri, tek parti döneminin sosyo-politik amaçları doğrultusun... more 1932 yılında açılmaya başlanan Halkevleri, tek parti döneminin sosyo-politik amaçları doğrultusunda gerçekleştirdiği diğer faaliyetlerin yanında, çıkardığı çeşitli neşriyatla resmi ideolojinin aktarıcılığını da yapmıştır. Halkevlerinin bu ideolojik aktarımında yayıncılığın çok önemli bir yeri vardır. Diğer yandan halkevi dergileri (örn. Ülkü, Uludağ, Konya, Taşpınar) çıkarıldığı şehrin kültürel gündemine dair tarihi bilgileri ve güncel haberleri sayfalarına taşımaktadır. Yozgat Halkevi tarafından 1938 yılından 1942 yılına kadar Bozok ve Notlar isimli iki dergi neşredilmiştir. Bu tebliğ yalnızca 14 sayı basılabilen Bozok Dergisi ve 5 sayı olarak neşredilen Notlar Dergisi (1941-1942) bağlamında İslam’ın konumu hakkında yapılmış bir araştırmayı içermektedir. Notlar Dergisi Bozok Dergisine nazaran daha geniş kapsamlı ancak daha kısa ömürlü bir kültür dergisi olarak Yozgat’ta neşredilmiştir. Her iki dergide de çoğunluğu öğretmenlerden oluşan yazarlar tarafından farklı alanlarda tanıtım yazıları, edebi ve felsefi makaleler kaleme alınmıştır. Bu araştırmada Bozok Dergisi ve Notlar Dergisi’nde İslam dini hakkındaki ifadeler, temalar, eleştiriler, yorumlar ele alınacak ve resmi ideolojiyle örtüşen yönleri irdelenmeye ve İslam hakkındaki tespitlerin niteliği analiz edilmeye çalışılacaktır. Çalışmanın hazırlanmasında Bozok ve Notlar Dergilerinde neşredilen makaleler, T.C. Başbakanlık Cumhuriyet Arşiv Dairesi’nde bulunan konuyla ilgili evraklar ve ikincil literatür çalışmalardan yararlanılmıştır.
In accordance with socio-political objectives of single-party period, on the one hand People’s Houses which is starting to open in 1932 had been a kind of vehicle for official ideology of CHP. Publication of People's Houses which was a tool for ideological transmission of CHP, has a very important place on the Turkish society in 1940’s. People’s Houses magazines (eg. Ulku, Uludag, Bursa, Taspinar) had carried historical information about the city's cultural agenda is published and updated news pages in a secular way. Bozok Magazine and Notlar Magazine were published by the Yozgat People's House from 1938 to 1942. Bozok magazine published 14 issues from 1938 to 1941 and Notlar Magazine published 5 issues (1941-1942). The Notlar magazine more comprehensive than Bozok Magazine but more short-lived than the broader Bozok Magazine as a cultural magazine was published in Yozgat. The magazine blurb in different areas, literary and philosophical articles were written by teachers. In this study, articles of Bozok and Notlar will be analyzed relation and impact of official ideology on the Islam, and we will try to analyze the nature of the determination on Islam. With the scope of this paper we will use articles of Bozok and Notlar Magazines, TC Republican Archieves of Turkish Presidency and secondary literature.

Günümüzde sinemanın estetik değeri ön plana çıkan bir sanattan daha fazlası olduğunu herkes kabul... more Günümüzde sinemanın estetik değeri ön plana çıkan bir sanattan daha fazlası olduğunu herkes kabul etmektedir. Sinema dünya toplumlarının kendi kültür, din, medeniyet veya politikaları için bir tanıtım ve de empoze edilmesinin aracı haline gelmiştir. Bu amacı en iyi şekilde uygulayan Hollywood filmleri küresel çapta bir takım ideoloji ve fikirlerin yaygınlaştırılmasında çok etkili bir araç olarak kullanılmaktadır. Dolayısıyla bu sektöre hâkim olan kesimin kendi düşünüş tarzını dünyaya sunması kaçınılmaz bir hal almaktadır. Bu tebliğde yedinci sanat olarak tanımlanan sinema sektörünün her alanında var oldukları bilinen Yahudilerin, sinema filmlerini kendi tarihsel inanç ve ideallerini, temel insani değerler formunda dünya toplumlarına sunmaları gerçeğinden hareketle, Yahudi tarih ve kültürünün filmlerdeki görünümü ortaya koyulmaya çalışılacaktır.
Yahudi tarihinde öne çıkan soykırım, asimilasyon, göç ve sürgün, on emir vb. kavramlar ve bu kavramların dini-tarihsel değeri Hollywood sinemasında pek çok filme konu olmuştur. Bu araştırmada Hollywood filmlerindeki yukarıda bahsedilen temalar aracılığıyla oluşturulan mağduriyet algısının veriliş tarzı, çeşitli Yahudi inançlarının sinema aracılığıyla bir propaganda aracı olarak kullanılması irdelenmektedir. Yahudi imajının sinema perdesine yansıyan olumlu ve olumsuz yönlerine değinilmektedir.

İslamiyet’in var olduğu ilk dönemlerden beri farklı dinler İslam toplumlarında önemli bir yere sa... more İslamiyet’in var olduğu ilk dönemlerden beri farklı dinler İslam toplumlarında önemli bir yere sahip olmuştur. Tarihin ve zamanın algısından bağımsız olmayıp savunma ve reddiye dili bu dünyaya hâkim olmuştur. Polemik dili günümüzde yerini yavaş yavaş Objektif anlayışa bırakmıştır. Müslüman düşünürlerin tarihsel polemiklerinin diğer inanç mensuplarının İslam ve Müslüman algısından daha kötü olduğu söylenemez. Ancak günümüz Türkiye’sinde yapılan çalışmaların önemli bir kısmı diğer dinleri akademik metodoloji çerçevesinde ve yine akademik ahlakın sınırlarını aşmadan analiz ve değerlendirme amacıyla yapılmaktadır. Bu tebliğin yazılış amacı Türkiye’de Dinler Tarihi Bilim Dalı’nda 1959-2013 yılları arasında Dünya dinleri hakkında tamamlanmış olan yüksek lisans ve doktora tezlerini istatistiksel olarak incelemek ve geleceğe yönelik yeni çalışmalar yapılırken dikkate alınabilecek hususları dile getirmek olacaktır. Araştırmamızı hazırlarken Yüksek Öğretim Kurumu’nun veri tabanı taranarak, 1959-2013 yılları arasında hazırlanmış tezler yazar, danışman, üniversite, tez türü, tez adı ve yıl olarak istatistiksel veriye dönüştürülmüş ve düzenlenmiştir. İslam Araştırmaları Merkezi’nin veri tabanı ile karşılaştırılarak farklılıklar ve yanlışlıklar büyük ölçüde giderilmiştir. Sonuçta araştırmamıza konu olan 650’den fazla yüksek lisans ve doktora tezi YÖK ve İSAM kütüphanelerinin veri tabanı temel alınarak taranmış ve muhteva açısından Yahudi Tarihi ve inancıyla ilgili çalışmalara odaklanılmıştır. Bu tebliğ, Türkiye’de 1959-2013 yılları arasında yapılan tezlerin; yıllara, yapıldığı üniversiteye, derecesine (yüksek lisans doktora), diyalog, dinleri karşılaştırma, yapan kişilerin akademiye katılması, cinsiyet, konu, İslam- Yahudilik ilişkileri vb. bağlamlarda elde edilen istatistiki verilerin analizine dayanmaktadır. Bu analizler Türkiye’de Dinler Tarihi hakkında yapılan tez çalışmalarının ideolojik veya apolojetik bir eğilimden uzaklaşarak fenomonolojik bir algılamaya doğru yöneldiğini göstermektedir.

Abstract Interfaith relations have had an important place in the academic circles of Islamic soc... more Abstract
Interfaith relations have had an important place in the academic circles of Islamic societies since early Islam. Polemical language has been dominant in these academic environments, without being independent from the socio-political context. Today this polemical language is gradually replaced with mutual understanding. It cannot be claimed that the historical polemics of Muslim thinkers were worse than members of other religions. However, nowadays it can be said that the major studies carried out in Turkey about other religions are being made within the framework of academic methodology. Moreover, analyses and evaluations are made without exceeding the limits of academic ethics.
The purpose of this paper is to present statistics of the ongoing and completed master's and doctoral dissertations in Turkey in the Department of History of Religions between 1978-2013 and to offer suggestions for the future studies within the framework of the data of the research. To this end, database of the Higher Education Institution of Turkey (YÖK) was explored, and dissertations made and approved in 1978-2013 dissertations were examined to turn into statistical data as author, supervisor, dissertation type, name and year of dissertation. Moreover, by comparing them with the database of the Islamic Research Center (ISAM), differences and inaccuracies have been largely eliminated. As a result, more than 150 master's and doctoral dissertations, which are about the study of Jewish history and faith, were determined for our research, which are based on the scanned database of libraries of higher education council (YÖK) and the Islamic Research Center (ISAM).
Since 1900’s, the History of Religions, as an academic discipline, has been developed into an important position in the Western academia and the chairs were established about this academic discipline. In terms of studying Judaism in Turkey, unfortunately, it is impossible to bring back the history of religions with Western perspective before 1950s. In the study, primarily, the demographic distribution of the work will be presented. In the next section, analysis of the thesis will be made, and, in the last section the possible contribution of research for future studies will be discussed. This study is based on the analysis of statistical data in Turkey about the studies on Judaism in 1978-2013 in terms of following criteria: dates, degree (master’s-doctorate), comparative religions and gender, subject, Islam - Jewish relations and so on. This analysis shows that dissertations made in Turkey about Judaism move away from an apologetic or ideological to a more phenomenological tendency.

16. yy. Avrupa coğrafyasında meydana gelen Reformasyon Hıristiyanlık tarihi ve dünya tarihi açısı... more 16. yy. Avrupa coğrafyasında meydana gelen Reformasyon Hıristiyanlık tarihi ve dünya tarihi açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Bu yüzyıl zarfında Batı Hıristiyanlığının yeni bir biçim kazandığını ve bir yol ayrımına geldiğini görmekteyiz. Bu yeni şekillenme sürecinin dünyadaki diğer inançlar ve toplumlardan bağımsız olduğu düşünülemezdi. Dolayısı ile İslam ve Müslüman milletin bu dönüşümün hem teorik hem pratik boyutunda önemli bir etkiye sahip olduğu söylenebilir. Bu tebliğde Batı Hıristiyanlığının inanç ve fikir dünyasının gelişimi ve reform düşüncesinin pratik hayatta vücut bulması noktasında bir din olarak İslam’ın ve müntesiplerinin katkıları Protestan bir grup olan Ünitaryenizm bağlamında ele alınacaktır. Avrupa yayın faaliyetlerinin gelişmesi ile diğer dinlerin kutsal metinleri ile daha yakın bir temasa geçmiştir. Bu süreçte Kur’an tercümeleri ile tanışan Avrupalı düşünürler ve Avrupa toplumu kıtanın iki ucunda İber yarımadası ve balkanlardaki Müslümanlar hakkında gittikçe artan bir bilgi edinme sürecine girmiştir. Dolayısı ile İslam inanç öğretileri ve medeniyet geleneği Avrupa düşünce dünyasını etkilemeye başladı.
Batı Hıristiyan iktidarların Endülüs’teki çok kültürlü medeniyeti yıkma çabalarının hemen ardından sanki bu katliamın cezası niteliğinde bir kırılma ile yüz yüze gelmiştir. Reformasyon aslında Batı dünyası için bir hürriyet arayışının, akli düşünceye değer verilmeye başlamanın da tarihidir. Bu dönemde kendi doktrinlerini İncil’de bulmaya çalışan insanların İslam inancına ilgisinin farklı bir boyutu olduğunu söylemek mümkündür. Bu ilgi İslam’ı daha yakından tanımaya ve İslami ilkeleri kendi inançları içinde mezcetmeye kadar varmıştır. Örneğin Ünitaryen Hıristiyanların Teslis Doktrinini reddetmesi, Kutsal metin anlayışları, ruhbanlık sistemine karşı çıkmalarında İslami etkinin önemli rolü olduğu söylenebilir.
Anahtar Kelimeler: Avrupa, İslam, Reform, Ünitaryen, Teslis, Hoşgörü, Din Özgürlüğü

Türkiye’nin Avrupa Birliğine uyum sürecinin en etkili işleyen kısımlarından birisi olan eğitim fa... more Türkiye’nin Avrupa Birliğine uyum sürecinin en etkili işleyen kısımlarından birisi olan eğitim faslı altında yer alan Erasmus programıdır. Ülkemizdeki üniversitelerle AB üyesi/üyelik adayı ülkelerin ikili anlaşma sağlanan üniversiteleri arasında 2005 yılından bu yana öğrenci/öğretim üyesi değişim hareketliliği sağlanmıştır. Bu tebliğ Erasmus programının bir alt kategorisi olan öğrenci değişimi (Exchange Student) programı kapsamında herhangi bir Avrupa Birliği ülkelerindeki üniversitelere giden öğrencilerin düşünce ve beklentilerinin analiz edildiği raporlar [1-3] çerçevesinde hazırlanmıştır. Bu çalışma Türk öğrencilerinin (giden öğrenciler) programa ait bilgi-ilgi seviyeleri, programdan beklentileri, programın olanaklarından memnuniyet düzeyleri ve program süresince karşılaştıkları sorunları ve bu sorunlara çözüm olabileceğini düşündüğümüz bazı önerileri kapsamaktadır. Bu bağlamda bu eğitim programının Türk basınında nasıl algılandığına dair bir karşılaştırma ile sorunlar incelenecektir.

KAYNAKLAR

Serbest, F. (2005). Avrupa Birliği Yükseköğretim Programı Erasmus ve Türkiye'nin Katılımı. Ankara Avrupa Çalışmaları Dergisi, 4(2), 105-123.
Yağcı, Esed, v. (2007). Yurt Dışına Giden Hacettepe Üniversitesi Erasmus Öğrencilerinin Memnuniyet Düzeyleri. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 33, 229-239.
Kış, A. (2012). İnönü Üniversitesi Öğretim Elemanlarının A.B. Eğitim Programlarından Erasmus’a İlişkin Bilgi Ve Görüşleri. Ankara Avrupa Çalışmaları Dergisi, 11(1), 41-60.
Bozkaya, Müjgan (2010). Kültürlerarası İletişim Kaygısı: Anadolu Üniversitesi Erasmus Öğrencileri Değişim Programı Örneği. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Hakemli Dergisi (39), 29-42.
Rana K. Önder, A. B. (2010). Erasmus Öğrenim Hareketliliği Programının 2007 yılında programdan Yararlanan Türk Öğrenciler Üzerindeki Etkileri. Avrupa Çalışmaları Dergisi, 9(2), 93-116.

Urban Academy, 2017

Biyo Etik Sorunlar ve Dinlerin Ötanazi ve İntihara Bakışı