Ebru Yılmaz | ORDU UNIVERSITY (original) (raw)

Papers by Ebru Yılmaz

Research paper thumbnail of Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Yetiştiriciliğinde Farklı Oranlarda Ekstrüde Yem Kullanımının Balıkların Gelişmesine Etkisi.

Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Yetiştiriciliğinde Farklı Oranlarda Ekstrüde Yem Kullanımının Balıkların Gelişmesine Etkisi.

Denemede, ortalama a rl klar 273-277 g aras nda de i en gökku a alabal klar nda (Oncorhynchus myk... more Denemede, ortalama a rl klar 273-277 g aras nda de i en gökku a alabal klar nda (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) farkl oranlarda ekstrüde yem kullan m n n bal klar n geli mesi üzerine etkileri incelenmi tir. Deneme süresince I. gruptaki bal klara canl a rl klar n n %1'i oran nda yem verilirken, II. gruptakilere %1,5'i düzeyinde, III. gruptaki bal klara ise doyuncaya kadar yem verilmi tir. Deneme sonunda, gruplar n ortalama canl a rl klar s ras yla 369,25±5,72 g, 401,94±7,16 g ve 476,10±8,37 g olarak saptanm ve bütün gruplar aras ndaki farkl l klar n istatistiki olarak önemli oldu u belirlenmi tir (P<0,05). Deneme sonunda gruplar n oransal büyüme oranlar s ras yla %34,42, %47,18 ve %71,88, gruplar n günlük mutlak canl a rl k art lar s ras yla 2,15 g, 2,93 g ve 4,53 g, spesifik büyüme oranlar s ras yla 0,67 g, 0,87 g ve 1,23 g olarak tespit edilmi tir. Yem dönü üm oranlar gruplarda s ras yla 1,51,

Research paper thumbnail of Su Havzalarında Yönetim Planlamasının Önemi

Su, tüm canlılar için vazgeçilmez bir doğal kaynaktır. Yeryüzünün büyük bir kısmı sularla kaplı o... more Su, tüm canlılar için vazgeçilmez bir doğal kaynaktır. Yeryüzünün büyük bir kısmı sularla kaplı olmasına karşın, bunun salt %3'lük bölümü tatlısu ve kullanılabilir su niteliğindedir [1]. Su içindeki yaşamı iyi bir şekilde anlayabilmek için sadece organizmayı bilmek yeterli değildir, aynı zamanda organizmaya doğrudan veya dolaylı olarak etki eden dış etmenleri veya çevre faktörlerini de bilmek gerekir. Her canlının varlığını koruyabilmesi için uygun bir yaşama ortamı gereklidir. Çünkü yaşam; organizma ile çevresi arasında temel maddelerin ve enerjinin düzenli ve devamlı olarak değişimine bağlıdır [2]. Akarsu, göl ve denizler yerüstü sularını oluştururlar. Dünya nüfusunun hızla artmasına rağmen su kaynaklarının sabit olması, bu kaynakların kirletilmemesini ve çok iyi kullanılmasını gerektirmektedir. Bilinçli su kullanımıyla, yaşam kalitemizi bozmadan alacağımız basit tedbirlerle su kaynaklarımızın kirlenmesini ve tükenmesini önleyebiliriz. Bununla birlikte, üç tarafı denizlerle çevrili olan ve çok sayıda yerüstü ve yer altı su kaynaklarının bulunduğu ülkemizde sular, evsel ve endüstriyel atıklarla kirlenmektedir. Bu atıkların arıtılmadan su yataklarına verilmesi, katı atıkların düzensiz olarak alıcı ortama bırakılması, ayrıca bilinçsizce yapılan zirai ilaçlama ve gübrelemeden dolayı yerüstü suları kirlenmektedir [3]. Bu açıdan su kaynaklarının korunması için önlemler alınması ve sınırlamalar getirilmesi gerekmektedir. Bu araştırmada, su havzalarında yönetim planı hazırlanması gerekliliği ve su havzalarında mevcut ekosistem ilişkilerini korumanın flora ve fauna çeşitliliği açısından önemini anlatmak amaçlanmıştır.

Research paper thumbnail of Arowana (Osteoglossum bicirrhosum) Yetiştiriciliği

Son yıllarda ülkemizde akvaryum balıklarına olan ilgi oldukça artmıştır. Güney Amerika'da arowana... more Son yıllarda ülkemizde akvaryum balıklarına olan ilgi oldukça artmıştır. Güney Amerika'da arowanaların en yaygın türü ve soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan, bilimsel olarak Osteoglossum bicirrhosum ismiyle bilinen Gümüş Arowana balığı eşsiz görüntü sergilemesi sebebiyle birçok akvaryumcu için ilgi odağı haline gelmiştir. Bu çalışmada, Osteoglossum bicirrhosum'un morfolojisi, biyolojik özellikleri ve yetiştiriciliğini konu edinen bir çalışma hazırlanmıştır.

Research paper thumbnail of İçsularımızda Yapılan Balıklandırma Çalışmaları ve Sonuçları

Yeryüzündeki sulak alanlar zengin ve üretken ekosistemlerdir. Türkiye su kaynaklarının çeşitliliğ... more Yeryüzündeki sulak alanlar zengin ve üretken ekosistemlerdir. Türkiye su kaynaklarının çeşitliliği ve önemli biyocoğrafik bölgeler arasında olması gibi nedenlerle zengin bir balık faunasına sahiptir. Bu zengin fauna, habitat kaybı, su kaynaklarına olan müdahaleler, yerli ve egzotik türlerin yetiştiricilik, ticari-sportif balıkçılık ve biyolojik mücadele amaçlarıyla veya bilinçsizce habitatlara girmesi faunada hızlı değişmelere yol açmaktadır [1]. Ülkemiz içsularında, 26 familyaya ait 236 tür ve alttürün yaşadığı rapor edilmiştir [2]. İhtiyofauna araştırmaları, biyolojik çeşitliliğin ortaya çıkarılması, gen kaynaklarının korunması ve sürdürülebilirliği açısından önemlidir. Ülkemiz içsu balık faunası, usulsüz yöntemlerle (dinamit, elektrik şoku, sönmemiş kireç, zehirleme) zamansız, aşırı ve üreme periyoduna dayalı avcılık, tatlısu kaynaklarına predatör balıkların aşılanması ve çevre kirliliği gibi faktörlerden dolayı sürekli değişime uğramaktadır. Bunun sonucunda, bir yandan endemik türlerimiz yok olurken, bir yandan da işgalci türler belirmiştir [3]. Son yıllarda dünyada ve ülkemizde içsularda balık faunası ile ilgili çalışmalar hız kazanmaya başlamıştır. Böylece içsuların fauna haritaları ortaya çıkartılmakta, tehlike altında olan tür ve alttürlerin koruma altına alınma çalışmaları yapılmaktadır. Bu araştırmada balıklandırma çalışmalarının önemi, içsularımızda yapılan balıklandırma çalışmaları ve sonuçları hakkında bilgiler verilmiştir.

Research paper thumbnail of Gaga Gölü (Ordu, Türkiye)'nden Yakalanan Tatlısu Istakozu (Astacus leptodactylus Eschscholtz, 1823)'nda Ağırlık-Uzunluk İlişkisi ve Et Verimi

The relationships between length-weight, and meat content of freshwater crayfish (Astacus leptoda... more The relationships between length-weight, and meat content of freshwater crayfish (Astacus leptodactylus Eschscholtz, 1823) caught from Gaga Lake (Ordu-Turkey). In this study, length-weight relation and meat content were investigated in freshwater crayfish (Astacus leptodactylus Eschscholtz, 1823) caught from Gaga Lake. In the comparison of carapace width, abdomen length, abdomen width, total length, chelae length, cheliped width and cheliped length between males and females; it was found that significantly bigger those of the females (P<0.001 for each case). The results showed that there was a linear relationship (rmales= 0.87 and rfemales= 0.90) between carapace length and body weight of males and females. In addition, regression coefficients showed that negative allometric body weight increase occurs in both sexes (slopemales= 2.55 and slopefemales= 2.49). Furthermore, regression analyzes showed that while there was a linear relationship (rmales= 0.75) between abdomen meat content and carapace length in males, there was not a linear relation (rfemales= 0.48) in that of females. The results also showed that, there was a negative allometric growth in abdomen meat content of male and female (slopemales= 1.83 and slopefemales= 1.23), but there was a positive allometric growth in the chelea meat content of the females and males (slopemales= 4.79 and slopefemales= 3.73). On the other hand, as regarding total meat content there was a positive allometric growth in the total meat content of males (slopemales= 3.18), but there was a negative allometric growth in the total meat content of females (slopefemales= 1.92), and it was found that the abdomen, chelae and total meat content of males was significantly higher than those of the females (P<0.001 for each case).

Research paper thumbnail of Alabalık Kuluçkahanelerinde Görülen Önemli Hastalıklar ve Tedavi Yöntemleri

Son yıllarda önemi giderek artan sucul canlılar yetiştiriciliğinde özellikle balık kültürü ön pla... more Son yıllarda önemi giderek artan sucul canlılar yetiştiriciliğinde özellikle balık kültürü ön plana çıkmıştır. Kültür balıkçılığının hızlı gelişmesine bağlı olarak balıklarda hastalık etkenleri önem kazanmıştır. Bu nedenle de üretim tesislerinde özellikle kuluçkahanelerde zaman zaman büyük oranlarda yumurta ve balık ölümleri meydana gelmektedir. Bu araştırmada, alabalık kuluçkahanelerinde görülen önemli hastalıklar ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verilmeye çalışılmıştır.

Research paper thumbnail of Natural Filter of Fresh Water Aquariums: Apple Snails (Pomacea spp

Akvaryumda balýk beslenmesi yanýnda farklý su canlýlarýný da beslemek mümkündür. Pek çok su canlý... more Akvaryumda balýk beslenmesi yanýnda farklý su canlýlarýný da beslemek mümkündür. Pek çok su canlýsý görsel güzelliði nedeniyle akvaristler tarafýndan tercih edildiði gibi bazý canlýlar da akvaryumlardaki deðiþik fonksiyonlarýndan dolayý tercih edilmektedir. Bunlar çeþitli su bitkileri, kabuklular ve yumuþakçalar olabilir. Genelde açýk sarý, sarý üzerine koyu çizgileri bulunan bir yumuþakça türü olan elma salyangozlarý saldýrgan olmayan balýklar ile birlikte akvaryumlarda beslenmektedir. Akvaryumdaki istenmeyen yosunlaþmanýn önüne geçmesinin yaný sýra, dibe düþen yem artýklarýný yiyerek nitrit, nitrat, su sertliði ve pH gibi önemli su parametrelerini dengede tutarlar. Bu çalýþmada elma salyangozu (Pomacea spp.)'nun morfolojisi, biyolojik özellikleri ve akvaryum içerisindeki görsel güzelliðinin yaný sýra doðal filtrasyon rolü üzerine dikkat çekilmeye çalýþýlmýþtýr.

Research paper thumbnail of SUCUL ORTAMLARDAKİ BAKIRIN (CU), SU MERCİMEĞİ (Lemna minor LİNNEAUS 1753) İLE FİTOREMEDİASYONU

Pek çok ağır metalin özellikle sucul ortamlarda engellenemeyen artışı, başta sucul canlılar ve in... more Pek çok ağır metalin özellikle sucul ortamlarda engellenemeyen artışı, başta sucul canlılar ve insan olmak üzere tüm ekosistem açısından ciddi tehdit oluşturmaktadır. Diğer bazı metaller gibi bakır (Cu)' da organizmalar için gerekli ve hatta hayati öneme sahiptir. Cu'nun sucul ortamda birikmesi, özellikle sanayi atıklarının ve tarım için kullanılan Cu içerikli bazı pestisitlerin sucul ortama karışması ile gerçekleşir. Cu'nun özellikle sucul ortamlarda yüksek konsantrasyonlarda bulunması, sucul canlılar başta olmak üzere bu metalin organizmalarda yoğun olarak depolanmasına ve depolayan canlıda da ciddi toksik etki göstermesine sebebiyet verir. Bu etkiler, Cu'nun bir metal olarak önemini ortaya koyarak bu çalışmada seçilmesini sağlamıştır. Yeşil ıslah olarak bilinen fitoremediasyon, ağır metaller başta olmak üzere, pek çok toksik ajanın uzaklaştırılması için kullanılan etkili, ucuz, çevre dostu ve kolay uygulanabilen bir yöntemdir. Bu teknoloji mevcut olan arıtma sistemlerinin bir parçası olarak kullanılmakla beraber, hâlihazırda metallerce kirlenmiş ekosistemlerinde temizlenebilmesi için ciddi bir potansiyele sahiptir. Su mercimeği (Lemna minor) ise yüksek metal tutma kapasitesine sahip, laboratuvar ortamında ve doğal ortamda gerçekleştirilen pek çok fitoremediasyon çalışmasında kullanılmış biyoindikatör bir türdür. Gerçekleştirilen bu çalışmada önemli bir esansiyel metal olmasına karşın, yüksek dozlarda, ciddi toksik etki gösteren Cu'nun, L. minor tarafından sucul ortamlardan temizlenme potansiyelinin araştırıldığı çalışmaların derlemesi yapılmış ve bu çalışmalar bir araya toplanmıştır.

Research paper thumbnail of Bayburt İlinde Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss) İşletmelerinin Yapısal Analizi

Öz: Bu çalışmada, Bayburt ilinde alabalık yetiştiriciliği yapan işletmelerin yapısal özelliklerin... more Öz: Bu çalışmada, Bayburt ilinde alabalık yetiştiriciliği yapan işletmelerin yapısal özelliklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma verileri, 8 adet işletmeden tam sayım yöntemi ile anket sonucu elde edilmiştir. Veriler işletmelerin 2013 yılı faaliyetlerini kapsamaktadır. Bu işletmelerin %62,5'i ağ kafeslerde ve %37,5'i karada beton havuzlarda üretim yapmaktadır. İşletme başına düşen nüfus miktarı ağ kafeslerde üretim yapan işletmelerde 1,6 kişi, karada üretim yapan işletmelerde 2,3 kişi olarak tespit edilmiştir. İşletmelerin yem dönüşüm oranı 1,10 olarak tespit edilmiştir. İşletmelerde porsiyonluk balık satış ağırlığı 250 gr, yavru balık satış ağırlığı 2-5 gr olarak tespit edilmiştir. Bu çalışma sonucunda alabalık çiftliklerinin mevcut durumu ve sorunları tespit edilmiştir.

[Research paper thumbnail of 7-α-Metiltestosteron Hormonu Kullanımının Lepistes (Poecilia reticulata) Balıklarında Renklenme, Cinsiyet Dönüşümü ve Üreme Performansı Üzerine Etkisi [*,1](https://attachments.academia-assets.com/110395924/thumbnails/1.jpg)

Bu araştırmada, yeme ve suya 17 -metiltestosteron hormonu katılarak lepistes balıklarında (Poeci... more Bu araştırmada, yeme ve suya 17 -metiltestosteron hormonu katılarak lepistes balıklarında (Poecilia reticulata) renklenme, cinsiyet dönüşümü ve üreme üzerine etkileri araştırılmıştır. Deneme grupları; kontrol grubu (K), suya hormon (S) ve yeme hormon (Y) grupları olarak 3 grupta 3 tekerrürlü olacak şekilde planlanmıştır. 3 aşamalı olan çalışma toplam 12 hafta sürmüştür. Denemenin 1. ve 2. aşamalarında haftalık periyotlarda renk skalası kullanılarak 10 panelist ile görsel renk tayini yapılmıştır. 1 ml'sinde 0.1 mg MT bulunan stok çözeltiden suya ve yeme katılmış, kontrol grubuna ise hormon uygulanmamıştır. Denemenin 1. aşaması sonunda renk skalası değerleri ortalaması en yüksek S grubunda (29.90±0.23) tespit edilmiş olup, bunu Y (29.10±0.18) ve K (20±0.00) grupları takip etmiş, gruplar arasında istatistiksel farkın önemli olduğu belirlenmiştir (p<0.05). Denemenin 2. aşaması sonunda da renk skalası değerleri ortalaması en yüksek S grubunda (30.83±0.13) tespit edilmiş olup, bunu Y (29.60±0.11) ve K (20±0.00) grupları takip etmiş, gruplar arasında fark istatistiksel açıdan önemli bulunmuştur (p<0.05). Denemede S grubunda 1. aşamada 5 adet, 2. aşamada 1 adet toplam 6 adet balıkta, Y grubunda ise 1. ve 2. aşamalarda 1'er adet, toplam 2 adet balıkta gonopodium oluşumu gözlenmiştir. S grubunda androjen hormonun daha fazla cinsiyet dönüşümüne neden olduğu görülmüştür. Üremeye etkisi bakımından çalışma sonucuna baktığımızda S ve Y gruplarında üreme olmazken K grubunda 2 balıktan toplam 18 yavru elde edilmiştir. Sonuç olarak 17α-MT hormon kullanımının lepistes balıklarında renklenme ve cinsiyet dönüşümü üzerinde etkisinin olumlu olduğu, üreme üzerine etkisinin ise olumsuz olduğu tespit edilmiştir.

Research paper thumbnail of The embryonic and larval development of the firemouth cichlid Thorichthys meeki Brind, 1918)

, E. (2023). The embryonic and larval development of the firemouth cichlid Thorichthys meeki Brind, 1918)

In this study, it was aimed to investigate the embryonic and larval development of firemouth cich... more In this study, it was aimed to investigate the embryonic and larval development of firemouth cichlid (Thorichthys meeki Brind, 1918) fish in laboratory environment. The spawning and embryonic development of the eggs of the 5 pairs of broodstock fish used in the study took place at an average water temperature of 27±1°C. Spawning lasted about 60 minutes and the average number of eggs was 1159.40±91.92 pieces. The long axis of the egg was measured as 1.47±0.01 mm on average, and the short axis as 1.14±0.01 mm on average. After fertilization, the first draft of the embryo was seen between 10.45-11.35 hours. Between 12.30-13.45, the first optical capsule is formed. In the embryo, the first somite was seen at 14.00-17.30, the first heartbeat at 18.00-23.30, the first blood circulation at 21.40-30.20 and the first movement at 22.00-31.00. Hatching took place between 38.20-51.55 hours. The average total length of the newly hatched larva was measured as 3.38±0.03 mm. Larva started to swim on the 5th day, consumed the yolk sac on the 8th day and started to take feed. The larva reached the appearance of an adult individual by the end of the 30th day, and on the 30th day the total length of the larva was measured as an average of 11.02±0.36 mm.

Research paper thumbnail of The potential applicability of natural minerals as filter media for modulating water quality in aquatic ecosystems

The optimal water quality requirement varies among species, and natural filtration materials can ... more The optimal water quality requirement varies among species, and natural filtration materials can be used in aquatic systems to provide and maintain species-specific water quality parameters. Ammonia is one of the nitrogenous compounds originating from the metabolic wastes of aquatic organisms in aquatic ecosystems. Toxic substances and ammonia can be controlled in various ways by ion exchange and adsorption. In this study, the effects of natural clinoptilolite and diatomite on fresh water parameters were determined. This investigation was conducted by trial groups with 3 replicates for 16 days in two experimental systems. For the first experimental group, 3 g of raw zeolite (Z) was directly placed in a 500 ml freshwater aquarium, and the second experimental group was arranged with 3 g of raw diatomite (D) under the same conditions. The third experimental group was described as the control group (C) without zeolite and diatomite. Water parameters (such as pH and ammonium) were determined daily during the experiment period (8 days). After experiment 1, when zeolite and diatomite reached saturation, a desorption system was created with 3 groups containing 3 replicates, and this period was named experiment 2. During the 8-day period, water parameters were determined 7 times. At the end of the study, it was found that the NH4 +-N concentrations different statistically (P < 0.05). pH, temperature and oxygen values did not vary among the experimental groups (P > 0.05). The results suggested that zeolite and diatomite have good adsorption performance for NH4 +-N removal from the aqueous environment.

Research paper thumbnail of YÜKSEK DOZLARDA CD VE CU'NUN LEMNA MİNOR ÜZERİNDEKİ KOMBİNE TOKSİK ETKİLERİNİN MODELLENMESİ

Gerçekleştirilen bu çalışma ile kadmiyum (Cd) ve bakırın (Cu), Lemna minor üzerinde göstermiş old... more Gerçekleştirilen bu çalışma ile kadmiyum (Cd) ve bakırın (Cu), Lemna minor üzerinde göstermiş olduğu toksik etkiler belirlenmeye çalışılmıştır. Ağır metal seçimi, kirlenmiş ortamlarda sıklıkla ayrı ayrı ve beraber olarak görülen, toksik etkisi yüksek, metabolik açıdan esansiyel ve esansiyel olmama durumuna göre seçilmiştir. Lemna minor ise toksisite çalışmalarında sık kullanılan, doğada oldukça yaygın olarak bulunan, çevre şartlarına karşı toleransı yüksek biyoindikatör özelliği olan model bir organizmadır. Çalışma, özellikle konsantrasyonların yüksek olduğu ortamları simüle edecek şeklide tasarlanmıştır. Test grupları sadece Cd, sadece Cu ve Cd+Cu içerecek şekilde oluşturulmuş olup, bu metallerin test organizması üzerinde kombine toksik etkileri de belirlenmeye çalışılmıştır. 7 gün sürdürülen deney, Cd ve Cu'nun 4 farklı konsantrasyonu (0.2, 0.8, 1.6 ve 3.2 mg L-1) ile yürütülmüştür. Modellemeler için regresyon tahmin analizi kullanılmış olup; lineer, kübik ve kuadratik olmak üzere üç farklı denklem kullanılmıştır. Tüm test gruplarının modelleri incelendiğinde, genel bir inhibisyon eğiliminden bahsetmek (Cd' nin 0.2 ve 1.6 mg L'lik konsantrasyonları hariç) mümkündür. Oluşturulan modellerin R 2 değerleri incelendiğinde;

Research paper thumbnail of Ordu İli'nde (Türkiye) Akvaryum Sektörünün Durumu, Sorunları ve Çözüm Önerileri

Bu çalışma, Ordu'da akvaryum işletmelerinin durumunu ortaya çıkarmak, sorunlarını belirlemek ve ç... more Bu çalışma, Ordu'da akvaryum işletmelerinin durumunu ortaya çıkarmak, sorunlarını belirlemek ve çözüm önerileri sunmak amacıyla yapılmıştır. Çalışmada 11 adet işletmeye tam sayım anket yöntemi uygulanmıştır. İşletmelerin 1 tanesinin akvaryum balığı üretim tesisi, 10 tanesinin ise akvaryumcu olduğu tespit edilmiştir. Mevcut işletmelerin %55'inin Ordu merkezde, %18'inin Ünye, %18'inin Fatsa ve %9'unun ise Perşembe ilçesinde bulunduğu belirlenmiştir. Akvaryum işletmelerinin %73'ünün kiracı olduğu, %27'sinin ise kendi mülkünde faaliyet gösterdiği tespit edilmiştir. Akvaryum işletmelerinde tüm personelin %87'sinin erkek, %13'ünün ise kadın personelden oluştuğu, personelin %46,6'sının ilkokul, %46,6'sının lise ve %6,6'sının ise üniversite mezunu olduğu belirlenmiştir. Satılan balıkları işletmecilerin %91'inin yurt içinden, %9'unun ise yurt içi ve yurt dışından temin ettikleri tespit edilmiştir. Araştırma bölgesinde 5 familyaya ait 15 balık türünün ve 9 familyaya ait 9 bitki türünün satıldığı belirlenmiştir. Akvaryum işletmelerinde görülen hastalıkların %50'sinin mantar hastalığı, %45'inin beyaz benek hastalığı ve %5'inin ise diğer hastalıklar olduğu saptanmıştır. Araştırma sonucunda işletmelerin en büyük sorunları arasında; merdiven altı satıcıların varlığı, kaçak balık satışı, balık hastalıkları, yüksek kira giderleri, akvaryum kooperatifçiliğinin kurulamaması ve veteriner hekim ile çalışma zorunluğunun getirilmesi olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışma ile, akvaryum işletmelerinde öne çıkan mevcut sorunların çözümünde üniversite ve kamu kurumlarının ilgili paydaşları ile birlikte hareket etmenin, taleplerin ve önerilerin dikkate alınmasının önemine vurgu yapılmıştır.

Research paper thumbnail of The Importance of Consumption of Fish Meat in Early Childhood Period in Terms of Healthy Development

Early childhood period (0-8 years) is the fastest period of human development and is the most dem... more Early childhood period (0-8 years) is the fastest period of human development and is the most demanding period. This period covers the whole of the physical, mental and social developments. There are three main factors that influence these development types. They are nutrition, environment and education. The importance of nutrition in child development starts in the womb, and it also continues after the birth. During the period of pregnancy, every nutrient that has a place on the mother's own diet also has an indirect effect on the baby. This situation also continues during the postpartum breastfeeding period. Protein-based foods should always be found in the children's nutrition programs during the period of supplementary food and afterwards. The fish is a highly nutritional food source and is also an excellent source of nutrition for the babies. It's a food that is extremely rich in omega-3. Omega-3 fatty acids in the fish are considerably beneficial for babies' brain development. The fish is also rich in iron, calcium, zinc and magnesium. These minerals are also very advantageous in the development of the baby. The fish is a protein source with high nutritional value because of its vitamin, mineral and fat contents, in addition to being easily accessible in our country, whose three sides are surrounded by the sea, and whose water resources are fairly rich. Our country's waters are also rich in fish species and the fish prices are suitable for every budget size. In this study, the importance of consuming fish meat during the early childhood period, where the basis of a healthy life is constituted, in terms of healthy development has been investigated.

Research paper thumbnail of Gaga Golu Ordu Turkiye Balık Faunası ve Tespit Edilen 4 Turun Morfometrik

This study was carried out to determine the fish fauna of Gaga Lake in Fatsa town in Ordu. The st... more This study was carried out to determine the fish fauna of Gaga Lake in Fatsa town in Ordu. The study was conducted between the dates of July 2009-June 2010. During the research, totally 151 fish were sampled by using trammel nets, gill nets, beach seine net, traps, long lines and fishing cast nets which have different mesh sizes. In this study, 4 species from 2 families were identified. The fish species identified in the study are; Cyprinus carpio Linnaeus, 1758, Carassius gibelio (Bloch, 1782), Squalius cephalus (Linnaeus, 1758) from Cyprinidae family and Neogobius fluvitialis (Pallas, 1814) from Gobiidae family. The systematical characters of each fish species caught in the research area have been determined; metric and meristic features of each species have been explained in detail. Achieved results have been compared to the data recorded in the previous taxonomical studies.

Research paper thumbnail of Elekçi Irmağı (Fatsa/Ordu) Balık Faunası

This study was carried out with aim to determine the fish species inhabited in Elekçi River(Fatsa... more This study was carried out with aim to determine the fish species inhabited in Elekçi River(Fatsa/Ordu). Fish specimens were catched between March 2012-September 2013. Fish samples were caught by electroshocker, cast nets, fisherman's dip net, fishing nets and fishing lines during the study time. Two family from the research area (Cyprinidae, Gobiidae) and eight species; Rhodeus sericeus

Research paper thumbnail of General Structure and Economic Analysis of Fish Farms in Ordu Province Turkey

In this study, economic analyses and general structure of fish farms in 2009 Ordu, which has an i... more In this study, economic analyses and general structure of fish farms in 2009 Ordu, which has an important position in aquaculture sector in Turkey, researched. The data used in the study were obtained from face to face interviews, surveys and observations. In the study, the fish farms which were registered to the provincial directorate of agriculture in Ordu and make production actively were evaluated. The farms were analyzed under three groups having ≤10, 11-30 and >31 ton/year capacities considering their annual productions by 2009. General profiles of the producers were presented according to the groups. Production and economic structures of the fish farms were researched and the differences between the fish farms were tried to be revealed. The solution offers were also tried to be presented to solve the problems by determining the faults seen at the production structure of the farms.

Research paper thumbnail of Ordu ve Trabzon İllerinde Deniz Balığı Yetiştiriciliği Yapan İşletmelerin Yapısal ve Biyo-Teknik Analizi

Turkish Journal of Maritime and Marine Sciences, 2021

In the present study, structural and bio-technical features of marine fish aquaculture businesses... more In the present study, structural and bio-technical features of marine fish aquaculture businesses in Ordu and Trabzon. Questionnaires based on the complete count method were applied to a total of 13 businesses (5 in Ordu and 8 in Trabzon) and original data were obtained. Based on the data obtained, the average feed conversion ratios of the net cage businesses in Ordu were calculated as 2.01, 1.52 and 2.70 for sea bass, rainbow trout and sharpsnout seabream, respectively, while those of the businesses in Trabzon were calculated as 2.09 and 1.53 for sea bass and rainbow trout, respectively. It was determined that all of the businesses in Ordu engaged in sharpsnout seabream breeding while only two businesses in Trabzon did so. The average harvest weight was determined as 350-500 g for sea bass, 500-1000 g for rainbow trout and 250-350 g for sharpsnout seabream. It was determined that Vibriosis, Yersiniosis, Pasteurellosis and Aeromonas infections were observed in the businesses. In comparison with those in Trabzon, the businesses in Ordu were found to have high mortality rates for rainbow trout and low mortality rates for sea bass. It was also determined that the businesses in Ordu were more equipped. In light of the data obtained, it can be said that in order for businesses to operate more efficiently and to eliminate the problems encountered, it is necessary to establish hatcheries, disease diagnosis laboratories and handling facilities in the region while working towards increasing market demand and organization.

Research paper thumbnail of The investigation of the effects of different feeding strategies on the growth of dolphin cichlid (Cyrtocara moori Boulenger, 1902) fish

Aquaculture Research, 2018

This study was designed to investigate the effects of restrictive and cyclical feeding on the gro... more This study was designed to investigate the effects of restrictive and cyclical feeding on the growth parameters of dolphin cichlid (Cyrtocara moorii Boulenger, 1902). In the study, 300 dolphin cichlid with an initial average weight of 1.12 ± 0.23 g were placed in 15 aquariums (each of them were 60 L). The five experimental groups, were designed as; the control group (A), feeding until satiation twice a day for 90 days, starvation for 1 week (B), starvation for 2 weeks (C), starvation for 1 day/ satiation for 3 days (D), starvation for 1 day/satiation for 1 day (E); and the study was carried out in three repetitions. At the end of the study, groups B, C and D showed partial compensatory growth. The highest weight gains and specific growth rates were observed in control group (A), followed by groups B, C and D (p > 0.05). The lowest weight gain was observed in group E (p < 0.05). The feed conversion ratio did not show any significant difference between the groups (p > 0.05). In terms of feed consumption ratio, Control, C and D groups consumed similar amounts of feed (p > 0.05), while B and E groups consumed less feed (p < 0.05) than the other groups.

Research paper thumbnail of Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Yetiştiriciliğinde Farklı Oranlarda Ekstrüde Yem Kullanımının Balıkların Gelişmesine Etkisi.

Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Yetiştiriciliğinde Farklı Oranlarda Ekstrüde Yem Kullanımının Balıkların Gelişmesine Etkisi.

Denemede, ortalama a rl klar 273-277 g aras nda de i en gökku a alabal klar nda (Oncorhynchus myk... more Denemede, ortalama a rl klar 273-277 g aras nda de i en gökku a alabal klar nda (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) farkl oranlarda ekstrüde yem kullan m n n bal klar n geli mesi üzerine etkileri incelenmi tir. Deneme süresince I. gruptaki bal klara canl a rl klar n n %1'i oran nda yem verilirken, II. gruptakilere %1,5'i düzeyinde, III. gruptaki bal klara ise doyuncaya kadar yem verilmi tir. Deneme sonunda, gruplar n ortalama canl a rl klar s ras yla 369,25±5,72 g, 401,94±7,16 g ve 476,10±8,37 g olarak saptanm ve bütün gruplar aras ndaki farkl l klar n istatistiki olarak önemli oldu u belirlenmi tir (P<0,05). Deneme sonunda gruplar n oransal büyüme oranlar s ras yla %34,42, %47,18 ve %71,88, gruplar n günlük mutlak canl a rl k art lar s ras yla 2,15 g, 2,93 g ve 4,53 g, spesifik büyüme oranlar s ras yla 0,67 g, 0,87 g ve 1,23 g olarak tespit edilmi tir. Yem dönü üm oranlar gruplarda s ras yla 1,51,

Research paper thumbnail of Su Havzalarında Yönetim Planlamasının Önemi

Su, tüm canlılar için vazgeçilmez bir doğal kaynaktır. Yeryüzünün büyük bir kısmı sularla kaplı o... more Su, tüm canlılar için vazgeçilmez bir doğal kaynaktır. Yeryüzünün büyük bir kısmı sularla kaplı olmasına karşın, bunun salt %3'lük bölümü tatlısu ve kullanılabilir su niteliğindedir [1]. Su içindeki yaşamı iyi bir şekilde anlayabilmek için sadece organizmayı bilmek yeterli değildir, aynı zamanda organizmaya doğrudan veya dolaylı olarak etki eden dış etmenleri veya çevre faktörlerini de bilmek gerekir. Her canlının varlığını koruyabilmesi için uygun bir yaşama ortamı gereklidir. Çünkü yaşam; organizma ile çevresi arasında temel maddelerin ve enerjinin düzenli ve devamlı olarak değişimine bağlıdır [2]. Akarsu, göl ve denizler yerüstü sularını oluştururlar. Dünya nüfusunun hızla artmasına rağmen su kaynaklarının sabit olması, bu kaynakların kirletilmemesini ve çok iyi kullanılmasını gerektirmektedir. Bilinçli su kullanımıyla, yaşam kalitemizi bozmadan alacağımız basit tedbirlerle su kaynaklarımızın kirlenmesini ve tükenmesini önleyebiliriz. Bununla birlikte, üç tarafı denizlerle çevrili olan ve çok sayıda yerüstü ve yer altı su kaynaklarının bulunduğu ülkemizde sular, evsel ve endüstriyel atıklarla kirlenmektedir. Bu atıkların arıtılmadan su yataklarına verilmesi, katı atıkların düzensiz olarak alıcı ortama bırakılması, ayrıca bilinçsizce yapılan zirai ilaçlama ve gübrelemeden dolayı yerüstü suları kirlenmektedir [3]. Bu açıdan su kaynaklarının korunması için önlemler alınması ve sınırlamalar getirilmesi gerekmektedir. Bu araştırmada, su havzalarında yönetim planı hazırlanması gerekliliği ve su havzalarında mevcut ekosistem ilişkilerini korumanın flora ve fauna çeşitliliği açısından önemini anlatmak amaçlanmıştır.

Research paper thumbnail of Arowana (Osteoglossum bicirrhosum) Yetiştiriciliği

Son yıllarda ülkemizde akvaryum balıklarına olan ilgi oldukça artmıştır. Güney Amerika'da arowana... more Son yıllarda ülkemizde akvaryum balıklarına olan ilgi oldukça artmıştır. Güney Amerika'da arowanaların en yaygın türü ve soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan, bilimsel olarak Osteoglossum bicirrhosum ismiyle bilinen Gümüş Arowana balığı eşsiz görüntü sergilemesi sebebiyle birçok akvaryumcu için ilgi odağı haline gelmiştir. Bu çalışmada, Osteoglossum bicirrhosum'un morfolojisi, biyolojik özellikleri ve yetiştiriciliğini konu edinen bir çalışma hazırlanmıştır.

Research paper thumbnail of İçsularımızda Yapılan Balıklandırma Çalışmaları ve Sonuçları

Yeryüzündeki sulak alanlar zengin ve üretken ekosistemlerdir. Türkiye su kaynaklarının çeşitliliğ... more Yeryüzündeki sulak alanlar zengin ve üretken ekosistemlerdir. Türkiye su kaynaklarının çeşitliliği ve önemli biyocoğrafik bölgeler arasında olması gibi nedenlerle zengin bir balık faunasına sahiptir. Bu zengin fauna, habitat kaybı, su kaynaklarına olan müdahaleler, yerli ve egzotik türlerin yetiştiricilik, ticari-sportif balıkçılık ve biyolojik mücadele amaçlarıyla veya bilinçsizce habitatlara girmesi faunada hızlı değişmelere yol açmaktadır [1]. Ülkemiz içsularında, 26 familyaya ait 236 tür ve alttürün yaşadığı rapor edilmiştir [2]. İhtiyofauna araştırmaları, biyolojik çeşitliliğin ortaya çıkarılması, gen kaynaklarının korunması ve sürdürülebilirliği açısından önemlidir. Ülkemiz içsu balık faunası, usulsüz yöntemlerle (dinamit, elektrik şoku, sönmemiş kireç, zehirleme) zamansız, aşırı ve üreme periyoduna dayalı avcılık, tatlısu kaynaklarına predatör balıkların aşılanması ve çevre kirliliği gibi faktörlerden dolayı sürekli değişime uğramaktadır. Bunun sonucunda, bir yandan endemik türlerimiz yok olurken, bir yandan da işgalci türler belirmiştir [3]. Son yıllarda dünyada ve ülkemizde içsularda balık faunası ile ilgili çalışmalar hız kazanmaya başlamıştır. Böylece içsuların fauna haritaları ortaya çıkartılmakta, tehlike altında olan tür ve alttürlerin koruma altına alınma çalışmaları yapılmaktadır. Bu araştırmada balıklandırma çalışmalarının önemi, içsularımızda yapılan balıklandırma çalışmaları ve sonuçları hakkında bilgiler verilmiştir.

Research paper thumbnail of Gaga Gölü (Ordu, Türkiye)'nden Yakalanan Tatlısu Istakozu (Astacus leptodactylus Eschscholtz, 1823)'nda Ağırlık-Uzunluk İlişkisi ve Et Verimi

The relationships between length-weight, and meat content of freshwater crayfish (Astacus leptoda... more The relationships between length-weight, and meat content of freshwater crayfish (Astacus leptodactylus Eschscholtz, 1823) caught from Gaga Lake (Ordu-Turkey). In this study, length-weight relation and meat content were investigated in freshwater crayfish (Astacus leptodactylus Eschscholtz, 1823) caught from Gaga Lake. In the comparison of carapace width, abdomen length, abdomen width, total length, chelae length, cheliped width and cheliped length between males and females; it was found that significantly bigger those of the females (P<0.001 for each case). The results showed that there was a linear relationship (rmales= 0.87 and rfemales= 0.90) between carapace length and body weight of males and females. In addition, regression coefficients showed that negative allometric body weight increase occurs in both sexes (slopemales= 2.55 and slopefemales= 2.49). Furthermore, regression analyzes showed that while there was a linear relationship (rmales= 0.75) between abdomen meat content and carapace length in males, there was not a linear relation (rfemales= 0.48) in that of females. The results also showed that, there was a negative allometric growth in abdomen meat content of male and female (slopemales= 1.83 and slopefemales= 1.23), but there was a positive allometric growth in the chelea meat content of the females and males (slopemales= 4.79 and slopefemales= 3.73). On the other hand, as regarding total meat content there was a positive allometric growth in the total meat content of males (slopemales= 3.18), but there was a negative allometric growth in the total meat content of females (slopefemales= 1.92), and it was found that the abdomen, chelae and total meat content of males was significantly higher than those of the females (P<0.001 for each case).

Research paper thumbnail of Alabalık Kuluçkahanelerinde Görülen Önemli Hastalıklar ve Tedavi Yöntemleri

Son yıllarda önemi giderek artan sucul canlılar yetiştiriciliğinde özellikle balık kültürü ön pla... more Son yıllarda önemi giderek artan sucul canlılar yetiştiriciliğinde özellikle balık kültürü ön plana çıkmıştır. Kültür balıkçılığının hızlı gelişmesine bağlı olarak balıklarda hastalık etkenleri önem kazanmıştır. Bu nedenle de üretim tesislerinde özellikle kuluçkahanelerde zaman zaman büyük oranlarda yumurta ve balık ölümleri meydana gelmektedir. Bu araştırmada, alabalık kuluçkahanelerinde görülen önemli hastalıklar ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verilmeye çalışılmıştır.

Research paper thumbnail of Natural Filter of Fresh Water Aquariums: Apple Snails (Pomacea spp

Akvaryumda balýk beslenmesi yanýnda farklý su canlýlarýný da beslemek mümkündür. Pek çok su canlý... more Akvaryumda balýk beslenmesi yanýnda farklý su canlýlarýný da beslemek mümkündür. Pek çok su canlýsý görsel güzelliði nedeniyle akvaristler tarafýndan tercih edildiði gibi bazý canlýlar da akvaryumlardaki deðiþik fonksiyonlarýndan dolayý tercih edilmektedir. Bunlar çeþitli su bitkileri, kabuklular ve yumuþakçalar olabilir. Genelde açýk sarý, sarý üzerine koyu çizgileri bulunan bir yumuþakça türü olan elma salyangozlarý saldýrgan olmayan balýklar ile birlikte akvaryumlarda beslenmektedir. Akvaryumdaki istenmeyen yosunlaþmanýn önüne geçmesinin yaný sýra, dibe düþen yem artýklarýný yiyerek nitrit, nitrat, su sertliði ve pH gibi önemli su parametrelerini dengede tutarlar. Bu çalýþmada elma salyangozu (Pomacea spp.)'nun morfolojisi, biyolojik özellikleri ve akvaryum içerisindeki görsel güzelliðinin yaný sýra doðal filtrasyon rolü üzerine dikkat çekilmeye çalýþýlmýþtýr.

Research paper thumbnail of SUCUL ORTAMLARDAKİ BAKIRIN (CU), SU MERCİMEĞİ (Lemna minor LİNNEAUS 1753) İLE FİTOREMEDİASYONU

Pek çok ağır metalin özellikle sucul ortamlarda engellenemeyen artışı, başta sucul canlılar ve in... more Pek çok ağır metalin özellikle sucul ortamlarda engellenemeyen artışı, başta sucul canlılar ve insan olmak üzere tüm ekosistem açısından ciddi tehdit oluşturmaktadır. Diğer bazı metaller gibi bakır (Cu)' da organizmalar için gerekli ve hatta hayati öneme sahiptir. Cu'nun sucul ortamda birikmesi, özellikle sanayi atıklarının ve tarım için kullanılan Cu içerikli bazı pestisitlerin sucul ortama karışması ile gerçekleşir. Cu'nun özellikle sucul ortamlarda yüksek konsantrasyonlarda bulunması, sucul canlılar başta olmak üzere bu metalin organizmalarda yoğun olarak depolanmasına ve depolayan canlıda da ciddi toksik etki göstermesine sebebiyet verir. Bu etkiler, Cu'nun bir metal olarak önemini ortaya koyarak bu çalışmada seçilmesini sağlamıştır. Yeşil ıslah olarak bilinen fitoremediasyon, ağır metaller başta olmak üzere, pek çok toksik ajanın uzaklaştırılması için kullanılan etkili, ucuz, çevre dostu ve kolay uygulanabilen bir yöntemdir. Bu teknoloji mevcut olan arıtma sistemlerinin bir parçası olarak kullanılmakla beraber, hâlihazırda metallerce kirlenmiş ekosistemlerinde temizlenebilmesi için ciddi bir potansiyele sahiptir. Su mercimeği (Lemna minor) ise yüksek metal tutma kapasitesine sahip, laboratuvar ortamında ve doğal ortamda gerçekleştirilen pek çok fitoremediasyon çalışmasında kullanılmış biyoindikatör bir türdür. Gerçekleştirilen bu çalışmada önemli bir esansiyel metal olmasına karşın, yüksek dozlarda, ciddi toksik etki gösteren Cu'nun, L. minor tarafından sucul ortamlardan temizlenme potansiyelinin araştırıldığı çalışmaların derlemesi yapılmış ve bu çalışmalar bir araya toplanmıştır.

Research paper thumbnail of Bayburt İlinde Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss) İşletmelerinin Yapısal Analizi

Öz: Bu çalışmada, Bayburt ilinde alabalık yetiştiriciliği yapan işletmelerin yapısal özelliklerin... more Öz: Bu çalışmada, Bayburt ilinde alabalık yetiştiriciliği yapan işletmelerin yapısal özelliklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma verileri, 8 adet işletmeden tam sayım yöntemi ile anket sonucu elde edilmiştir. Veriler işletmelerin 2013 yılı faaliyetlerini kapsamaktadır. Bu işletmelerin %62,5'i ağ kafeslerde ve %37,5'i karada beton havuzlarda üretim yapmaktadır. İşletme başına düşen nüfus miktarı ağ kafeslerde üretim yapan işletmelerde 1,6 kişi, karada üretim yapan işletmelerde 2,3 kişi olarak tespit edilmiştir. İşletmelerin yem dönüşüm oranı 1,10 olarak tespit edilmiştir. İşletmelerde porsiyonluk balık satış ağırlığı 250 gr, yavru balık satış ağırlığı 2-5 gr olarak tespit edilmiştir. Bu çalışma sonucunda alabalık çiftliklerinin mevcut durumu ve sorunları tespit edilmiştir.

[Research paper thumbnail of 7-α-Metiltestosteron Hormonu Kullanımının Lepistes (Poecilia reticulata) Balıklarında Renklenme, Cinsiyet Dönüşümü ve Üreme Performansı Üzerine Etkisi [*,1](https://attachments.academia-assets.com/110395924/thumbnails/1.jpg)

Bu araştırmada, yeme ve suya 17 -metiltestosteron hormonu katılarak lepistes balıklarında (Poeci... more Bu araştırmada, yeme ve suya 17 -metiltestosteron hormonu katılarak lepistes balıklarında (Poecilia reticulata) renklenme, cinsiyet dönüşümü ve üreme üzerine etkileri araştırılmıştır. Deneme grupları; kontrol grubu (K), suya hormon (S) ve yeme hormon (Y) grupları olarak 3 grupta 3 tekerrürlü olacak şekilde planlanmıştır. 3 aşamalı olan çalışma toplam 12 hafta sürmüştür. Denemenin 1. ve 2. aşamalarında haftalık periyotlarda renk skalası kullanılarak 10 panelist ile görsel renk tayini yapılmıştır. 1 ml'sinde 0.1 mg MT bulunan stok çözeltiden suya ve yeme katılmış, kontrol grubuna ise hormon uygulanmamıştır. Denemenin 1. aşaması sonunda renk skalası değerleri ortalaması en yüksek S grubunda (29.90±0.23) tespit edilmiş olup, bunu Y (29.10±0.18) ve K (20±0.00) grupları takip etmiş, gruplar arasında istatistiksel farkın önemli olduğu belirlenmiştir (p<0.05). Denemenin 2. aşaması sonunda da renk skalası değerleri ortalaması en yüksek S grubunda (30.83±0.13) tespit edilmiş olup, bunu Y (29.60±0.11) ve K (20±0.00) grupları takip etmiş, gruplar arasında fark istatistiksel açıdan önemli bulunmuştur (p<0.05). Denemede S grubunda 1. aşamada 5 adet, 2. aşamada 1 adet toplam 6 adet balıkta, Y grubunda ise 1. ve 2. aşamalarda 1'er adet, toplam 2 adet balıkta gonopodium oluşumu gözlenmiştir. S grubunda androjen hormonun daha fazla cinsiyet dönüşümüne neden olduğu görülmüştür. Üremeye etkisi bakımından çalışma sonucuna baktığımızda S ve Y gruplarında üreme olmazken K grubunda 2 balıktan toplam 18 yavru elde edilmiştir. Sonuç olarak 17α-MT hormon kullanımının lepistes balıklarında renklenme ve cinsiyet dönüşümü üzerinde etkisinin olumlu olduğu, üreme üzerine etkisinin ise olumsuz olduğu tespit edilmiştir.

Research paper thumbnail of The embryonic and larval development of the firemouth cichlid Thorichthys meeki Brind, 1918)

, E. (2023). The embryonic and larval development of the firemouth cichlid Thorichthys meeki Brind, 1918)

In this study, it was aimed to investigate the embryonic and larval development of firemouth cich... more In this study, it was aimed to investigate the embryonic and larval development of firemouth cichlid (Thorichthys meeki Brind, 1918) fish in laboratory environment. The spawning and embryonic development of the eggs of the 5 pairs of broodstock fish used in the study took place at an average water temperature of 27±1°C. Spawning lasted about 60 minutes and the average number of eggs was 1159.40±91.92 pieces. The long axis of the egg was measured as 1.47±0.01 mm on average, and the short axis as 1.14±0.01 mm on average. After fertilization, the first draft of the embryo was seen between 10.45-11.35 hours. Between 12.30-13.45, the first optical capsule is formed. In the embryo, the first somite was seen at 14.00-17.30, the first heartbeat at 18.00-23.30, the first blood circulation at 21.40-30.20 and the first movement at 22.00-31.00. Hatching took place between 38.20-51.55 hours. The average total length of the newly hatched larva was measured as 3.38±0.03 mm. Larva started to swim on the 5th day, consumed the yolk sac on the 8th day and started to take feed. The larva reached the appearance of an adult individual by the end of the 30th day, and on the 30th day the total length of the larva was measured as an average of 11.02±0.36 mm.

Research paper thumbnail of The potential applicability of natural minerals as filter media for modulating water quality in aquatic ecosystems

The optimal water quality requirement varies among species, and natural filtration materials can ... more The optimal water quality requirement varies among species, and natural filtration materials can be used in aquatic systems to provide and maintain species-specific water quality parameters. Ammonia is one of the nitrogenous compounds originating from the metabolic wastes of aquatic organisms in aquatic ecosystems. Toxic substances and ammonia can be controlled in various ways by ion exchange and adsorption. In this study, the effects of natural clinoptilolite and diatomite on fresh water parameters were determined. This investigation was conducted by trial groups with 3 replicates for 16 days in two experimental systems. For the first experimental group, 3 g of raw zeolite (Z) was directly placed in a 500 ml freshwater aquarium, and the second experimental group was arranged with 3 g of raw diatomite (D) under the same conditions. The third experimental group was described as the control group (C) without zeolite and diatomite. Water parameters (such as pH and ammonium) were determined daily during the experiment period (8 days). After experiment 1, when zeolite and diatomite reached saturation, a desorption system was created with 3 groups containing 3 replicates, and this period was named experiment 2. During the 8-day period, water parameters were determined 7 times. At the end of the study, it was found that the NH4 +-N concentrations different statistically (P < 0.05). pH, temperature and oxygen values did not vary among the experimental groups (P > 0.05). The results suggested that zeolite and diatomite have good adsorption performance for NH4 +-N removal from the aqueous environment.

Research paper thumbnail of YÜKSEK DOZLARDA CD VE CU'NUN LEMNA MİNOR ÜZERİNDEKİ KOMBİNE TOKSİK ETKİLERİNİN MODELLENMESİ

Gerçekleştirilen bu çalışma ile kadmiyum (Cd) ve bakırın (Cu), Lemna minor üzerinde göstermiş old... more Gerçekleştirilen bu çalışma ile kadmiyum (Cd) ve bakırın (Cu), Lemna minor üzerinde göstermiş olduğu toksik etkiler belirlenmeye çalışılmıştır. Ağır metal seçimi, kirlenmiş ortamlarda sıklıkla ayrı ayrı ve beraber olarak görülen, toksik etkisi yüksek, metabolik açıdan esansiyel ve esansiyel olmama durumuna göre seçilmiştir. Lemna minor ise toksisite çalışmalarında sık kullanılan, doğada oldukça yaygın olarak bulunan, çevre şartlarına karşı toleransı yüksek biyoindikatör özelliği olan model bir organizmadır. Çalışma, özellikle konsantrasyonların yüksek olduğu ortamları simüle edecek şeklide tasarlanmıştır. Test grupları sadece Cd, sadece Cu ve Cd+Cu içerecek şekilde oluşturulmuş olup, bu metallerin test organizması üzerinde kombine toksik etkileri de belirlenmeye çalışılmıştır. 7 gün sürdürülen deney, Cd ve Cu'nun 4 farklı konsantrasyonu (0.2, 0.8, 1.6 ve 3.2 mg L-1) ile yürütülmüştür. Modellemeler için regresyon tahmin analizi kullanılmış olup; lineer, kübik ve kuadratik olmak üzere üç farklı denklem kullanılmıştır. Tüm test gruplarının modelleri incelendiğinde, genel bir inhibisyon eğiliminden bahsetmek (Cd' nin 0.2 ve 1.6 mg L'lik konsantrasyonları hariç) mümkündür. Oluşturulan modellerin R 2 değerleri incelendiğinde;

Research paper thumbnail of Ordu İli'nde (Türkiye) Akvaryum Sektörünün Durumu, Sorunları ve Çözüm Önerileri

Bu çalışma, Ordu'da akvaryum işletmelerinin durumunu ortaya çıkarmak, sorunlarını belirlemek ve ç... more Bu çalışma, Ordu'da akvaryum işletmelerinin durumunu ortaya çıkarmak, sorunlarını belirlemek ve çözüm önerileri sunmak amacıyla yapılmıştır. Çalışmada 11 adet işletmeye tam sayım anket yöntemi uygulanmıştır. İşletmelerin 1 tanesinin akvaryum balığı üretim tesisi, 10 tanesinin ise akvaryumcu olduğu tespit edilmiştir. Mevcut işletmelerin %55'inin Ordu merkezde, %18'inin Ünye, %18'inin Fatsa ve %9'unun ise Perşembe ilçesinde bulunduğu belirlenmiştir. Akvaryum işletmelerinin %73'ünün kiracı olduğu, %27'sinin ise kendi mülkünde faaliyet gösterdiği tespit edilmiştir. Akvaryum işletmelerinde tüm personelin %87'sinin erkek, %13'ünün ise kadın personelden oluştuğu, personelin %46,6'sının ilkokul, %46,6'sının lise ve %6,6'sının ise üniversite mezunu olduğu belirlenmiştir. Satılan balıkları işletmecilerin %91'inin yurt içinden, %9'unun ise yurt içi ve yurt dışından temin ettikleri tespit edilmiştir. Araştırma bölgesinde 5 familyaya ait 15 balık türünün ve 9 familyaya ait 9 bitki türünün satıldığı belirlenmiştir. Akvaryum işletmelerinde görülen hastalıkların %50'sinin mantar hastalığı, %45'inin beyaz benek hastalığı ve %5'inin ise diğer hastalıklar olduğu saptanmıştır. Araştırma sonucunda işletmelerin en büyük sorunları arasında; merdiven altı satıcıların varlığı, kaçak balık satışı, balık hastalıkları, yüksek kira giderleri, akvaryum kooperatifçiliğinin kurulamaması ve veteriner hekim ile çalışma zorunluğunun getirilmesi olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışma ile, akvaryum işletmelerinde öne çıkan mevcut sorunların çözümünde üniversite ve kamu kurumlarının ilgili paydaşları ile birlikte hareket etmenin, taleplerin ve önerilerin dikkate alınmasının önemine vurgu yapılmıştır.

Research paper thumbnail of The Importance of Consumption of Fish Meat in Early Childhood Period in Terms of Healthy Development

Early childhood period (0-8 years) is the fastest period of human development and is the most dem... more Early childhood period (0-8 years) is the fastest period of human development and is the most demanding period. This period covers the whole of the physical, mental and social developments. There are three main factors that influence these development types. They are nutrition, environment and education. The importance of nutrition in child development starts in the womb, and it also continues after the birth. During the period of pregnancy, every nutrient that has a place on the mother's own diet also has an indirect effect on the baby. This situation also continues during the postpartum breastfeeding period. Protein-based foods should always be found in the children's nutrition programs during the period of supplementary food and afterwards. The fish is a highly nutritional food source and is also an excellent source of nutrition for the babies. It's a food that is extremely rich in omega-3. Omega-3 fatty acids in the fish are considerably beneficial for babies' brain development. The fish is also rich in iron, calcium, zinc and magnesium. These minerals are also very advantageous in the development of the baby. The fish is a protein source with high nutritional value because of its vitamin, mineral and fat contents, in addition to being easily accessible in our country, whose three sides are surrounded by the sea, and whose water resources are fairly rich. Our country's waters are also rich in fish species and the fish prices are suitable for every budget size. In this study, the importance of consuming fish meat during the early childhood period, where the basis of a healthy life is constituted, in terms of healthy development has been investigated.

Research paper thumbnail of Gaga Golu Ordu Turkiye Balık Faunası ve Tespit Edilen 4 Turun Morfometrik

This study was carried out to determine the fish fauna of Gaga Lake in Fatsa town in Ordu. The st... more This study was carried out to determine the fish fauna of Gaga Lake in Fatsa town in Ordu. The study was conducted between the dates of July 2009-June 2010. During the research, totally 151 fish were sampled by using trammel nets, gill nets, beach seine net, traps, long lines and fishing cast nets which have different mesh sizes. In this study, 4 species from 2 families were identified. The fish species identified in the study are; Cyprinus carpio Linnaeus, 1758, Carassius gibelio (Bloch, 1782), Squalius cephalus (Linnaeus, 1758) from Cyprinidae family and Neogobius fluvitialis (Pallas, 1814) from Gobiidae family. The systematical characters of each fish species caught in the research area have been determined; metric and meristic features of each species have been explained in detail. Achieved results have been compared to the data recorded in the previous taxonomical studies.

Research paper thumbnail of Elekçi Irmağı (Fatsa/Ordu) Balık Faunası

This study was carried out with aim to determine the fish species inhabited in Elekçi River(Fatsa... more This study was carried out with aim to determine the fish species inhabited in Elekçi River(Fatsa/Ordu). Fish specimens were catched between March 2012-September 2013. Fish samples were caught by electroshocker, cast nets, fisherman's dip net, fishing nets and fishing lines during the study time. Two family from the research area (Cyprinidae, Gobiidae) and eight species; Rhodeus sericeus

Research paper thumbnail of General Structure and Economic Analysis of Fish Farms in Ordu Province Turkey

In this study, economic analyses and general structure of fish farms in 2009 Ordu, which has an i... more In this study, economic analyses and general structure of fish farms in 2009 Ordu, which has an important position in aquaculture sector in Turkey, researched. The data used in the study were obtained from face to face interviews, surveys and observations. In the study, the fish farms which were registered to the provincial directorate of agriculture in Ordu and make production actively were evaluated. The farms were analyzed under three groups having ≤10, 11-30 and >31 ton/year capacities considering their annual productions by 2009. General profiles of the producers were presented according to the groups. Production and economic structures of the fish farms were researched and the differences between the fish farms were tried to be revealed. The solution offers were also tried to be presented to solve the problems by determining the faults seen at the production structure of the farms.

Research paper thumbnail of Ordu ve Trabzon İllerinde Deniz Balığı Yetiştiriciliği Yapan İşletmelerin Yapısal ve Biyo-Teknik Analizi

Turkish Journal of Maritime and Marine Sciences, 2021

In the present study, structural and bio-technical features of marine fish aquaculture businesses... more In the present study, structural and bio-technical features of marine fish aquaculture businesses in Ordu and Trabzon. Questionnaires based on the complete count method were applied to a total of 13 businesses (5 in Ordu and 8 in Trabzon) and original data were obtained. Based on the data obtained, the average feed conversion ratios of the net cage businesses in Ordu were calculated as 2.01, 1.52 and 2.70 for sea bass, rainbow trout and sharpsnout seabream, respectively, while those of the businesses in Trabzon were calculated as 2.09 and 1.53 for sea bass and rainbow trout, respectively. It was determined that all of the businesses in Ordu engaged in sharpsnout seabream breeding while only two businesses in Trabzon did so. The average harvest weight was determined as 350-500 g for sea bass, 500-1000 g for rainbow trout and 250-350 g for sharpsnout seabream. It was determined that Vibriosis, Yersiniosis, Pasteurellosis and Aeromonas infections were observed in the businesses. In comparison with those in Trabzon, the businesses in Ordu were found to have high mortality rates for rainbow trout and low mortality rates for sea bass. It was also determined that the businesses in Ordu were more equipped. In light of the data obtained, it can be said that in order for businesses to operate more efficiently and to eliminate the problems encountered, it is necessary to establish hatcheries, disease diagnosis laboratories and handling facilities in the region while working towards increasing market demand and organization.

Research paper thumbnail of The investigation of the effects of different feeding strategies on the growth of dolphin cichlid (Cyrtocara moori Boulenger, 1902) fish

Aquaculture Research, 2018

This study was designed to investigate the effects of restrictive and cyclical feeding on the gro... more This study was designed to investigate the effects of restrictive and cyclical feeding on the growth parameters of dolphin cichlid (Cyrtocara moorii Boulenger, 1902). In the study, 300 dolphin cichlid with an initial average weight of 1.12 ± 0.23 g were placed in 15 aquariums (each of them were 60 L). The five experimental groups, were designed as; the control group (A), feeding until satiation twice a day for 90 days, starvation for 1 week (B), starvation for 2 weeks (C), starvation for 1 day/ satiation for 3 days (D), starvation for 1 day/satiation for 1 day (E); and the study was carried out in three repetitions. At the end of the study, groups B, C and D showed partial compensatory growth. The highest weight gains and specific growth rates were observed in control group (A), followed by groups B, C and D (p > 0.05). The lowest weight gain was observed in group E (p < 0.05). The feed conversion ratio did not show any significant difference between the groups (p > 0.05). In terms of feed consumption ratio, Control, C and D groups consumed similar amounts of feed (p > 0.05), while B and E groups consumed less feed (p < 0.05) than the other groups.