Doç. Dr. Cem Yılmaz Budan | Kocaeli Üniversitesi (original) (raw)

Uploads

Papers by Doç. Dr. Cem Yılmaz Budan

Research paper thumbnail of Nezi̇he Meri̇ç’İn “Korsan Çikmazi” Romaninda Modernleşme Sorunsalina Anlatici Perspekti̇fi̇nden Bakmak

Research paper thumbnail of Tanzimat Yazarlarında Sosyal Sınıf-Sanat Anlayışı İlişkisi: Bir Edebiyat Sosyolojisi Analizi

Journal of the Human and Social Science Researches, Jun 30, 2019

Research paper thumbnail of Çevreci̇ Eleşti̇ri̇ Bağlaminda Yaşar Kemal’İn Kuşlar Da Gi̇tti̇ Romani Üzeri̇ne Bi̇r Değerlendi̇rme

Research paper thumbnail of A Look into the Modernization of Turkish Literature Through the Lens of Patronage

Balkanistic forum, Jan 15, 2023

This study aims at analyzing the formation of modernization movements in Turkish literature, whic... more This study aims at analyzing the formation of modernization movements in Turkish literature, which advanced from the 1860s on, within the context of transforming relationships of patronage. With an aim to show the importance of the transformation of patronage in the formation of the modernization movements in Turkish literary history, the first part of the study provides the background of artistic patronage through a theoretical framework. Then the function of the patronage mechanism in the context of artistic production throughout the historical development of Turkish literature is outlined. The second part discusses the reflections of the changing patronage on the artworks of Tanzimat artists. It is also shown that the radical transformation in the discourse and understanding of the literary works of this era is a direct result of the alternative financial sources that demolish the suppression of the writer. The third part focuses on how the pressure groups against the sovereign political and economic authority of the court became new patronage centers safeguarding opposing intellectuals and artists in the 19th century Ottoman Empire, and how they affected the processes of modernization movements in Turkish literature. When the data is analyzed in a holistic manner, it can be understood that the modernization movements in Turkish literature which started in the Tanzimat era cannot be comprehended independently from the results of the decline of patronage.

Research paper thumbnail of Türk Edebiyatında Bohem İmgesi ve Fikret Adil

Trakya üniversitesi edebiyat fakültesi dergisi, Jan 27, 2022

Research paper thumbnail of Si̇nema Sanati Karşisinda Çağini Aşan Bi̇r Düşünür Olarak Nurullah Ataç

Research paper thumbnail of Nurullah Ataç’ın Edebiyat Kuramcısı Kimliği Üzerine Bir Değerlendirme

Edebi elestirinin Turk edebiyatinda mustakil bir tur olarak gelisim gostermesine zemin hazirlayan... more Edebi elestirinin Turk edebiyatinda mustakil bir tur olarak gelisim gostermesine zemin hazirlayan sahsiyetlerin basinda gelen Nurullah Atac, gorusleriyle devrinin kultur ve sanat hayati uzerinde genis capli tesirler uyandirdigi gibi kendisinden sonraki kusaklarin dusunce dunyalarini da onemli olcude etkilemistir. Nurullah Atac’in Turk edebiyati tarihi ve dusunce gelenegi icindeki konumunu merkeze alan akademik calismalarda, yazarin daha ziyade elestirmen kimligiyle dil anlayisi uzerinde duruldugu gorulmektedir. Soz konusu degerlendirmelerde, Nurullah Atac’in edebiyat kurami alaninda ileri surdugu goruslerin onemli olcude ihmal edildigi; estetigin temel problemlerine iliskin tartismalar karsisindaki tavrinin yeterince aydinlatilamadigi tespit edilebilmektedir. Bu calismanin amaci, Nurullah Atac’in muhtelif elestiri yazilarinda daginik bir bicimde ortaya koydugu edebiyatla ilgili goruslerini belirli basliklar cercevesinde derleyerek bir butun halinde analiz etmek; bu suretle tutarli v...

Research paper thumbnail of Nezi̇he Meri̇ç’İn “Korsan Çikmazi” Romaninda Modernleşme Sorunsalina Anlatici Perspekti̇fi̇nden Bakmak

Turkish Academic Studies - TURAS

Nezihe Meriç’in 1961 tarihli Korsan Çıkmazı romanı, merkezine aldığı modernleşme sorunsalına yöne... more Nezihe Meriç’in 1961 tarihli Korsan Çıkmazı romanı, merkezine aldığı modernleşme sorunsalına yönelik bakışıyla olduğu kadar bu problemin işlenişinde başvurduğu teknik araçların kullanılış biçimiyle de çağdaş Türk edebiyatının hamle değeri taşıyan özgün yapıtları arasında yer almaktadır. Romanın klişe addedilebilecek muhtevasına rağmen özgün bir eser hüviyeti kazanmasını sağlayan özelliği, biçimsel yapısıyla tematik zemini arasında kurulan ilişkiye dayanmaktadır. Korsan Çıkmazı romanında söz konusu ilişkinin özellikle anlatıcı unsuru aracılığıyla şekillendirildiği görülmektedir. Anlatıcıların tipolojik karakterleri ve konumlarındaki sürekli değişim, romanın tematik yapısı ve temel iletisi üzerinde de belirleyici rol oynamıştır. Bu çalışmada, Türk toplumuna özgü modernleşme deneyiminin ele alındığı Korsan Çıkmazı romanının izleksel kuruluşunda bakış açısı ve anlatıcı unsurlarının oynadığı rol üzerinde durulacak; örnek pasajlardan hareketle eserin tematik arka planının teşekkülünde biç...

Research paper thumbnail of NEZİHE MERİÇ'İN KORSAN ÇIKMAZI ROMANINDA MODERNLEŞME SORUNSALINA ANLATICI PERSPEKTİFİNDEN BAKMAK

TURAS, 2023

ABDULRAZAK GURNAH'IN ''CENNET'' ADLI ESERİN TÜRKÇE "NEZİHE MERİÇ'İN 'KORSAN ÇIKMAZI' ROMANINDA MO... more ABDULRAZAK GURNAH'IN ''CENNET'' ADLI ESERİN TÜRKÇE "NEZİHE MERİÇ'İN 'KORSAN ÇIKMAZI' ROMANINDA MODERNLEŞME SORUNSALINA ANLATICI PERSPEKTİFİNDEN BAKMAK" Cem BUDAN 1 10.54566/turas.1216612 ÖZ Nezihe Meriç'in 1961 tarihli Korsan Çıkmazı romanı, merkezine aldığı modernleşme sorunsalına yönelik bakışıyla olduğu kadar bu problemin işlenişinde başvurduğu teknik araçların kullanılış biçimiyle de çağdaş Türk edebiyatının hamle değeri taşıyan özgün yapıtları arasında yer almaktadır. Romanın klişe addedilebilecek muhtevasına rağmen özgün bir eser hüviyeti kazanmasını sağlayan özelliği, biçimsel yapısıyla tematik zemini arasında kurulan ilişkiye dayanmaktadır. Korsan Çıkmazı romanında söz konusu ilişkinin özellikle anlatıcı unsuru aracılığıyla şekillendirildiği görülmektedir. Anlatıcıların tipolojik karakterleri ve konumlarındaki sürekli değişim, romanın tematik yapısı ve temel iletisi üzerinde de belirleyici rol oynamıştır. Bu çalışmada, Türk toplumuna özgü modernleşme

Research paper thumbnail of A Look into the Modernization of Turkish Literature Through the Lens of Patronage

Balkanistic Forum

This study aims at analyzing the formation of modernization movements in Turkish literature, whic... more This study aims at analyzing the formation of modernization movements in Turkish literature, which advanced from the 1860s on, within the context of transforming relationships of patronage. With an aim to show the importance of the transformation of patronage in the formation of the modernization movements in Turkish literary history, the first part of the study provides the background of artistic patronage through a theoretical framework. Then the function of the patronage mechanism in the context of artistic production throughout the historical development of Turkish literature is outlined. The second part discusses the reflections of the changing patronage on the artworks of Tanzimat artists. It is also shown that the radical transformation in the discourse and understanding of the literary works of this era is a direct result of the alternative financial sources that demolish the suppression of the writer. The third part focuses on how the pressure groups against the sovereign p...

Research paper thumbnail of A look into the modernization of Turkish literature through the lens of patronage

Balkanistic Forum Journal, 2023

This study aims at analyzing the formation of modernization movements in Turkish literature, whic... more This study aims at analyzing the formation of modernization movements in Turkish literature, which advanced from the 1860s on, within the context of transforming relationships of patronage. With an aim to show the importance of the transformation of patronage in the formation of the modernization movements in Turkish literary history, the first part of the study provides the background of artistic patronage through a theoretical framework. Then the function of the patronage mechanism in the context of artistic production throughout the historical development of Turkish literature is outlined. The second part discusses the reflections of the changing patronage on the artworks of Tanzimat artists. It is also shown that the radical transformation in the discourse and understanding of the literary works of this era is a direct result of the alternative financial sources that demolish the suppression of the writer. The third part focuses on how the pressure groups against the sovereign political and economic authority of the court became new patronage centers safeguarding opposing intellectuals and artists in the 19th century Ottoman Empire, and how they affected the processes of modernization movements in Turkish literature. When the data is analyzed in a holistic manner, it can be understood that the modernization movements in Turkish literature which started in the Tanzimat era cannot be comprehended independently from the results of the decline of patronage.

Research paper thumbnail of Sosyal Bi̇li̇mler Araştirmalarinda Edebi̇ Bi̇r Tür Olarak Romani Araçsallaştirmak

Roman turunun sosyal arastirmalarda veri kaynagi olarak kullanilip kullanilamayacagi sorusu temel... more Roman turunun sosyal arastirmalarda veri kaynagi olarak kullanilip kullanilamayacagi sorusu temelinde gelisen tartismalar, edebiyat arastirmalari icin oldugu kadar, bilimsel calismalar icin de onem arz etmektedir. Bu calisma oncelikle romanin, vucuda geldigi donemin toplumsal gercekligini yansitmaya elverisli bir tur oldugu kabulunden hareketle, sosyoloji ve tarih gibi disiplinler tarafindan aracsallastirilabilecegi dusuncesini temellendirmeyi amaclamaktadir. Yakin tarihimizin onemli toplumsal hareketleriyle bu hareketlerin roman sahasindaki tezahurleri arasindaki paralellikleri ortaya koyarak edebiyat eserlerinin sosyolojik arastirmalar icin arz ettigi onemi nedenleriyle birlikte vurgulamak, calismanin bir diger amacidir

Research paper thumbnail of Si̇nema Sanati Karşisinda Çağini Aşan Bi̇r Düşünür Olarak Nurullah Ataç

the Journal of Academic Social Sciences, 2018

Research paper thumbnail of Sinema Sanatı Karşısında İki Aydın: Necip Fazıl Kısakürek ve Nazım Hikmet

İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2018

Research paper thumbnail of Türk Edebiyatında Bohem İmgesi ve Fikret Adil

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2021

ÖZ: Bohem kavramı, ilk örneklerine 19. yüzyıl Paris’inde rastlanan “dandy” ve “flanör” tipleriyle... more ÖZ: Bohem kavramı, ilk örneklerine 19. yüzyıl Paris’inde rastlanan “dandy” ve “flanör” tipleriyle aynı tarihsel kesitte ortaya çıkmış modern kent profillerinden birini tanımlamaktadır. Zamanla müstakil bir kültürel yönelimin sözcülüğünü üstlenmeye başlayan bohem, burjuva değerleriyle çatışma hâlindeki sanat topluluklarının yaşam pratiklerine atıfta bulunacak şekilde anlam genişlemesine uğramıştır. Çoğunlukla avare, başıboş, haz odaklı ve sorumsuz bir yaşam biçiminin öznesi olarak konumlandırılan bohem sanatkâr, kamusal değerlere muhalif, izole bir çevrenin mensubudur. Türkiye’de ilk bohem sanat topluluğu, Fikret Adil’in etrafında bir araya gelen Necip Fazıl Kısakürek, Peyami Safa, Mahmut Yesari ve Aka Gündüz gibi ediplerin 1930’lu yıllarda çekirdeğini oluşturduğu zümre tarafından temsil edilir. Beyoğlu merkezli bu topluluğun yaşam tarzı, kişisel ilişkileri, değer dünyaları ve sanatsal eğilimleri hakkında en detaylı verilere, Fikret Adil’in kaleme aldığı otobiyografik unsurlar içeren eserler aracılığıyla ulaşılabilmektedir. Söz konusu yapıtlar, yerli sanatkârların bohem kültüre ilişkin kavrayışlarını bir bütün hâlinde ortaya koyduğu gibi bu yaşam biçiminin Türk edebiyatındaki temsilinin batıdaki örneğinden hangi bağlamlarda ayrıldığını da dikkatlere sunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Türk edebiyatı, bohem, Fikret Adil, sanat ABSTRACT: The concept of “bohemian” defines a modern urban profile the likes of which have emerged in the 19th century Paris such as “dandy” and “flaneur”. The concept gradually started to signify a specific cultural tendency and its definition expanded to include the artist communities that are in conflict with bourgeois values. The bohemian artist who is generally understood as the subject of a lifestyle that is hedonistic, irresponsible, idle and vagabond is a member of an isolated circle that opposes the societal values. The first bohemian artist community of Turkey is represented by the literati that aggregated around Fikret Adil in the 1930’s and its core is composed of Fazıl Kısakürek, Peyami Safa, Mahmut Yesari and Aka Gündüz. The most detailed information about this Beyoğlu based community related to their lifestyle, personal relationships, values and artistic tendencies is found in the works of Fikret Adil which include autobiographical elements. These works demonstrate the adoption of the bohemian culture by the local artists as well as the differences between the representation of this lifestyle in the Turkish literature and the Western examples.

Research paper thumbnail of Türk romanında şehirleşme olgusu

Research paper thumbnail of Çevreci̇ Eleşti̇ri̇ Bağlaminda Yaşar Kemal’İn Kuşlar Da Gi̇tti̇ Romani Üzeri̇ne Bi̇r Değerlendi̇rme

1990’li yillarin ilk yarisindan itibaren Bati’da mustakil bir elestiri kurami niteligi kazanmaya ... more 1990’li yillarin ilk yarisindan itibaren Bati’da mustakil bir elestiri kurami niteligi kazanmaya baslayan cevreci elestiri akimina yonelik akademik calismalara, son yillarda ulkemizde de tesaduf edilebilmektedir. Cevre sorunlarinin giderek kuresel bir tehdit halini almaya basladigi gunumuzde bu problemi merkeze alan kurmaca metinlerin yazilmasinin, ilgili sorun hakkinda genis halk kitleleri nezdinde topyekun bir bilincin tesekkul etmesine yardimci oldugu muhakkaktir. Dolayisiyla bilhassa roman turunde verilen eserlere yansiyan yonleriyle cevre sorunlarinin ayrintili bir bicimde incelenmesinin buyuk onem kazandigi one surulebilir. Bu calismada cevreci elestiri akiminin kuramsal altyapisinin tanitilmasi ve tarihsel gelisim seyrinin cizilmesinin ardindan, Kuslar da Gitti romani baglaminda Yasar Kemal’in cevre sorunlari karsisinda gelistirdigi estetik tutum belirlenmeye calisilacaktir. Romanin, cevreci elestiri kurami paralelinde incelenmeye elverisli bulunan diger kurmaca metinlerden h...

Research paper thumbnail of Türk Edebiyatında Bohem İmgesi ve Fikret Adil

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2022

ÖZ: Bohem kavramı, ilk örneklerine 19. yüzyıl Paris’inde rastlanan “dandy” ve “flanör” tipleriyl... more ÖZ: Bohem kavramı, ilk örneklerine 19. yüzyıl Paris’inde rastlanan “dandy” ve “flanör”
tipleriyle aynı tarihsel kesitte ortaya çıkmış modern kent profillerinden birini tanımlamaktadır.
Zamanla müstakil bir kültürel yönelimin sözcülüğünü üstlenmeye başlayan bohem, burjuva
değerleriyle çatışma hâlindeki sanat topluluklarının yaşam pratiklerine atıfta bulunacak
şekilde anlam genişlemesine uğramıştır. Çoğunlukla avare, başıboş, haz odaklı ve sorumsuz
bir yaşam biçiminin öznesi olarak konumlandırılan bohem sanatkâr, kamusal değerlere
muhalif, izole bir çevrenin mensubudur. Türkiye’de ilk bohem sanat topluluğu, Fikret Adil’in
etrafında bir araya gelen Necip Fazıl Kısakürek, Peyami Safa, Mahmut Yesari ve Aka Gündüz
gibi ediplerin 1930’lu yıllarda çekirdeğini oluşturduğu zümre tarafından temsil edilir. Beyoğlu
merkezli bu topluluğun yaşam tarzı, kişisel ilişkileri, değer dünyaları ve sanatsal eğilimleri
hakkında en detaylı verilere, Fikret Adil’in kaleme aldığı otobiyografik unsurlar içeren eserler
aracılığıyla ulaşılabilmektedir. Söz konusu yapıtlar, yerli sanatkârların bohem kültüre ilişkin
kavrayışlarını bir bütün hâlinde ortaya koyduğu gibi bu yaşam biçiminin Türk edebiyatındaki
temsilinin batıdaki örneğinden hangi bağlamlarda ayrıldığını da dikkatlere sunmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Türk edebiyatı, bohem, Fikret Adil, sanat
ABSTRACT: The concept of “bohemian” defines a modern urban profile the likes of
which have emerged in the 19th century Paris such as “dandy” and “flaneur”. The concept
gradually started to signify a specific cultural tendency and its definition expanded to include
the artist communities that are in conflict with bourgeois values. The bohemian artist who is
generally understood as the subject of a lifestyle that is hedonistic, irresponsible, idle and
vagabond is a member of an isolated circle that opposes the societal values. The first
bohemian artist community of Turkey is represented by the literati that aggregated around
Fikret Adil in the 1930’s and its core is composed of Fazıl Kısakürek, Peyami Safa, Mahmut
Yesari and Aka Gündüz. The most detailed information about this Beyoğlu based community
related to their lifestyle, personal relationships, values and artistic tendencies is found in the
works of Fikret Adil which include autobiographical elements. These works demonstrate the
adoption of the bohemian culture by the local artists as well as the differences between the
representation of this lifestyle in the Turkish literature and the Western examples.

Research paper thumbnail of Instrumentalization of Novel in Social Science Researches

The debates on the basis of the question if novel is convenient to be used in social researches a... more The debates on the basis of the question if novel is convenient to be used in social researches as a source, is quite important for both scientific studies and literature surveys. This article aims to substantiate the idea that novel could be instrumentalized by scientific disciplines like sociology and history. The other aim of this article is to emphasize the importance of literary works for sociological researches by proving the similarities between social movements and their reflections on novels

Research paper thumbnail of Tanzimat Yazarlarında Sosyal Sınıf-Sanat Anlayışı İlişkisi: Bir Edebiyat Sosyolojisi Analizi

Edebiyat-toplum etkilesimini tum cepheleriyle ele alan mustakil bir arastirma sahasi olarak edebi... more Edebiyat-toplum etkilesimini tum cepheleriyle ele alan mustakil bir arastirma sahasi olarak edebiyat sosyolojisi; toplumsal yapi, deger ve muesseselerle sanatsal urunler arasindaki karsilikli iliskiyi sorunsallastirir. Yazarin sinifsal aidiyetinin, sanat anlayisinin bicimlenmesinde etkili olup olmadigi sorusu etrafinda gelisen kuramsal tartismalar, edebiyat sosyolojisinin guncel problemlerinin basinda gelmektedir. Yazar sosyolojisi baglaminda surdurulen bu tartismalarda hakim yaklasim, sanatcinin estetik yonelimlerinin, mensubu bulundugu toplumsal sinifin ideolojisi tarafindan tayin edildigi yonundedir. Bu calismanin amaci, konuyu Tanzimat yazarlari ozelinde ele alarak sosyal sinif-sanat anlayisi iliskisinin mutlak bir belirleyicilik esasina dayanmadigini ortaya koymak; bu suretle literaturdeki tartismalara farkli bir perspektiften bakilmasini saglamaktir. Bu baglamda oncelikle soz konusu alandaki tartismalarin kuramsal icerigi hakkinda bilgi verilecek; ardindan edebiyat sosyolojisi acisindan Tanzimat devri Turk edebiyatina yonelik genel bir bakis gelistirilecektir. Son bolumde ise Tanzimat edebiyatcilarinin sinifsal kokenleriyle sanat anlayislari arasindaki iliski analiz edilerek ulasilan sonuclar dogrultusunda bir cozumlemede bulunulacaktir.

Research paper thumbnail of Nezi̇he Meri̇ç’İn “Korsan Çikmazi” Romaninda Modernleşme Sorunsalina Anlatici Perspekti̇fi̇nden Bakmak

Research paper thumbnail of Tanzimat Yazarlarında Sosyal Sınıf-Sanat Anlayışı İlişkisi: Bir Edebiyat Sosyolojisi Analizi

Journal of the Human and Social Science Researches, Jun 30, 2019

Research paper thumbnail of Çevreci̇ Eleşti̇ri̇ Bağlaminda Yaşar Kemal’İn Kuşlar Da Gi̇tti̇ Romani Üzeri̇ne Bi̇r Değerlendi̇rme

Research paper thumbnail of A Look into the Modernization of Turkish Literature Through the Lens of Patronage

Balkanistic forum, Jan 15, 2023

This study aims at analyzing the formation of modernization movements in Turkish literature, whic... more This study aims at analyzing the formation of modernization movements in Turkish literature, which advanced from the 1860s on, within the context of transforming relationships of patronage. With an aim to show the importance of the transformation of patronage in the formation of the modernization movements in Turkish literary history, the first part of the study provides the background of artistic patronage through a theoretical framework. Then the function of the patronage mechanism in the context of artistic production throughout the historical development of Turkish literature is outlined. The second part discusses the reflections of the changing patronage on the artworks of Tanzimat artists. It is also shown that the radical transformation in the discourse and understanding of the literary works of this era is a direct result of the alternative financial sources that demolish the suppression of the writer. The third part focuses on how the pressure groups against the sovereign political and economic authority of the court became new patronage centers safeguarding opposing intellectuals and artists in the 19th century Ottoman Empire, and how they affected the processes of modernization movements in Turkish literature. When the data is analyzed in a holistic manner, it can be understood that the modernization movements in Turkish literature which started in the Tanzimat era cannot be comprehended independently from the results of the decline of patronage.

Research paper thumbnail of Türk Edebiyatında Bohem İmgesi ve Fikret Adil

Trakya üniversitesi edebiyat fakültesi dergisi, Jan 27, 2022

Research paper thumbnail of Si̇nema Sanati Karşisinda Çağini Aşan Bi̇r Düşünür Olarak Nurullah Ataç

Research paper thumbnail of Nurullah Ataç’ın Edebiyat Kuramcısı Kimliği Üzerine Bir Değerlendirme

Edebi elestirinin Turk edebiyatinda mustakil bir tur olarak gelisim gostermesine zemin hazirlayan... more Edebi elestirinin Turk edebiyatinda mustakil bir tur olarak gelisim gostermesine zemin hazirlayan sahsiyetlerin basinda gelen Nurullah Atac, gorusleriyle devrinin kultur ve sanat hayati uzerinde genis capli tesirler uyandirdigi gibi kendisinden sonraki kusaklarin dusunce dunyalarini da onemli olcude etkilemistir. Nurullah Atac’in Turk edebiyati tarihi ve dusunce gelenegi icindeki konumunu merkeze alan akademik calismalarda, yazarin daha ziyade elestirmen kimligiyle dil anlayisi uzerinde duruldugu gorulmektedir. Soz konusu degerlendirmelerde, Nurullah Atac’in edebiyat kurami alaninda ileri surdugu goruslerin onemli olcude ihmal edildigi; estetigin temel problemlerine iliskin tartismalar karsisindaki tavrinin yeterince aydinlatilamadigi tespit edilebilmektedir. Bu calismanin amaci, Nurullah Atac’in muhtelif elestiri yazilarinda daginik bir bicimde ortaya koydugu edebiyatla ilgili goruslerini belirli basliklar cercevesinde derleyerek bir butun halinde analiz etmek; bu suretle tutarli v...

Research paper thumbnail of Nezi̇he Meri̇ç’İn “Korsan Çikmazi” Romaninda Modernleşme Sorunsalina Anlatici Perspekti̇fi̇nden Bakmak

Turkish Academic Studies - TURAS

Nezihe Meriç’in 1961 tarihli Korsan Çıkmazı romanı, merkezine aldığı modernleşme sorunsalına yöne... more Nezihe Meriç’in 1961 tarihli Korsan Çıkmazı romanı, merkezine aldığı modernleşme sorunsalına yönelik bakışıyla olduğu kadar bu problemin işlenişinde başvurduğu teknik araçların kullanılış biçimiyle de çağdaş Türk edebiyatının hamle değeri taşıyan özgün yapıtları arasında yer almaktadır. Romanın klişe addedilebilecek muhtevasına rağmen özgün bir eser hüviyeti kazanmasını sağlayan özelliği, biçimsel yapısıyla tematik zemini arasında kurulan ilişkiye dayanmaktadır. Korsan Çıkmazı romanında söz konusu ilişkinin özellikle anlatıcı unsuru aracılığıyla şekillendirildiği görülmektedir. Anlatıcıların tipolojik karakterleri ve konumlarındaki sürekli değişim, romanın tematik yapısı ve temel iletisi üzerinde de belirleyici rol oynamıştır. Bu çalışmada, Türk toplumuna özgü modernleşme deneyiminin ele alındığı Korsan Çıkmazı romanının izleksel kuruluşunda bakış açısı ve anlatıcı unsurlarının oynadığı rol üzerinde durulacak; örnek pasajlardan hareketle eserin tematik arka planının teşekkülünde biç...

Research paper thumbnail of NEZİHE MERİÇ'İN KORSAN ÇIKMAZI ROMANINDA MODERNLEŞME SORUNSALINA ANLATICI PERSPEKTİFİNDEN BAKMAK

TURAS, 2023

ABDULRAZAK GURNAH'IN ''CENNET'' ADLI ESERİN TÜRKÇE "NEZİHE MERİÇ'İN 'KORSAN ÇIKMAZI' ROMANINDA MO... more ABDULRAZAK GURNAH'IN ''CENNET'' ADLI ESERİN TÜRKÇE "NEZİHE MERİÇ'İN 'KORSAN ÇIKMAZI' ROMANINDA MODERNLEŞME SORUNSALINA ANLATICI PERSPEKTİFİNDEN BAKMAK" Cem BUDAN 1 10.54566/turas.1216612 ÖZ Nezihe Meriç'in 1961 tarihli Korsan Çıkmazı romanı, merkezine aldığı modernleşme sorunsalına yönelik bakışıyla olduğu kadar bu problemin işlenişinde başvurduğu teknik araçların kullanılış biçimiyle de çağdaş Türk edebiyatının hamle değeri taşıyan özgün yapıtları arasında yer almaktadır. Romanın klişe addedilebilecek muhtevasına rağmen özgün bir eser hüviyeti kazanmasını sağlayan özelliği, biçimsel yapısıyla tematik zemini arasında kurulan ilişkiye dayanmaktadır. Korsan Çıkmazı romanında söz konusu ilişkinin özellikle anlatıcı unsuru aracılığıyla şekillendirildiği görülmektedir. Anlatıcıların tipolojik karakterleri ve konumlarındaki sürekli değişim, romanın tematik yapısı ve temel iletisi üzerinde de belirleyici rol oynamıştır. Bu çalışmada, Türk toplumuna özgü modernleşme

Research paper thumbnail of A Look into the Modernization of Turkish Literature Through the Lens of Patronage

Balkanistic Forum

This study aims at analyzing the formation of modernization movements in Turkish literature, whic... more This study aims at analyzing the formation of modernization movements in Turkish literature, which advanced from the 1860s on, within the context of transforming relationships of patronage. With an aim to show the importance of the transformation of patronage in the formation of the modernization movements in Turkish literary history, the first part of the study provides the background of artistic patronage through a theoretical framework. Then the function of the patronage mechanism in the context of artistic production throughout the historical development of Turkish literature is outlined. The second part discusses the reflections of the changing patronage on the artworks of Tanzimat artists. It is also shown that the radical transformation in the discourse and understanding of the literary works of this era is a direct result of the alternative financial sources that demolish the suppression of the writer. The third part focuses on how the pressure groups against the sovereign p...

Research paper thumbnail of A look into the modernization of Turkish literature through the lens of patronage

Balkanistic Forum Journal, 2023

This study aims at analyzing the formation of modernization movements in Turkish literature, whic... more This study aims at analyzing the formation of modernization movements in Turkish literature, which advanced from the 1860s on, within the context of transforming relationships of patronage. With an aim to show the importance of the transformation of patronage in the formation of the modernization movements in Turkish literary history, the first part of the study provides the background of artistic patronage through a theoretical framework. Then the function of the patronage mechanism in the context of artistic production throughout the historical development of Turkish literature is outlined. The second part discusses the reflections of the changing patronage on the artworks of Tanzimat artists. It is also shown that the radical transformation in the discourse and understanding of the literary works of this era is a direct result of the alternative financial sources that demolish the suppression of the writer. The third part focuses on how the pressure groups against the sovereign political and economic authority of the court became new patronage centers safeguarding opposing intellectuals and artists in the 19th century Ottoman Empire, and how they affected the processes of modernization movements in Turkish literature. When the data is analyzed in a holistic manner, it can be understood that the modernization movements in Turkish literature which started in the Tanzimat era cannot be comprehended independently from the results of the decline of patronage.

Research paper thumbnail of Sosyal Bi̇li̇mler Araştirmalarinda Edebi̇ Bi̇r Tür Olarak Romani Araçsallaştirmak

Roman turunun sosyal arastirmalarda veri kaynagi olarak kullanilip kullanilamayacagi sorusu temel... more Roman turunun sosyal arastirmalarda veri kaynagi olarak kullanilip kullanilamayacagi sorusu temelinde gelisen tartismalar, edebiyat arastirmalari icin oldugu kadar, bilimsel calismalar icin de onem arz etmektedir. Bu calisma oncelikle romanin, vucuda geldigi donemin toplumsal gercekligini yansitmaya elverisli bir tur oldugu kabulunden hareketle, sosyoloji ve tarih gibi disiplinler tarafindan aracsallastirilabilecegi dusuncesini temellendirmeyi amaclamaktadir. Yakin tarihimizin onemli toplumsal hareketleriyle bu hareketlerin roman sahasindaki tezahurleri arasindaki paralellikleri ortaya koyarak edebiyat eserlerinin sosyolojik arastirmalar icin arz ettigi onemi nedenleriyle birlikte vurgulamak, calismanin bir diger amacidir

Research paper thumbnail of Si̇nema Sanati Karşisinda Çağini Aşan Bi̇r Düşünür Olarak Nurullah Ataç

the Journal of Academic Social Sciences, 2018

Research paper thumbnail of Sinema Sanatı Karşısında İki Aydın: Necip Fazıl Kısakürek ve Nazım Hikmet

İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2018

Research paper thumbnail of Türk Edebiyatında Bohem İmgesi ve Fikret Adil

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2021

ÖZ: Bohem kavramı, ilk örneklerine 19. yüzyıl Paris’inde rastlanan “dandy” ve “flanör” tipleriyle... more ÖZ: Bohem kavramı, ilk örneklerine 19. yüzyıl Paris’inde rastlanan “dandy” ve “flanör” tipleriyle aynı tarihsel kesitte ortaya çıkmış modern kent profillerinden birini tanımlamaktadır. Zamanla müstakil bir kültürel yönelimin sözcülüğünü üstlenmeye başlayan bohem, burjuva değerleriyle çatışma hâlindeki sanat topluluklarının yaşam pratiklerine atıfta bulunacak şekilde anlam genişlemesine uğramıştır. Çoğunlukla avare, başıboş, haz odaklı ve sorumsuz bir yaşam biçiminin öznesi olarak konumlandırılan bohem sanatkâr, kamusal değerlere muhalif, izole bir çevrenin mensubudur. Türkiye’de ilk bohem sanat topluluğu, Fikret Adil’in etrafında bir araya gelen Necip Fazıl Kısakürek, Peyami Safa, Mahmut Yesari ve Aka Gündüz gibi ediplerin 1930’lu yıllarda çekirdeğini oluşturduğu zümre tarafından temsil edilir. Beyoğlu merkezli bu topluluğun yaşam tarzı, kişisel ilişkileri, değer dünyaları ve sanatsal eğilimleri hakkında en detaylı verilere, Fikret Adil’in kaleme aldığı otobiyografik unsurlar içeren eserler aracılığıyla ulaşılabilmektedir. Söz konusu yapıtlar, yerli sanatkârların bohem kültüre ilişkin kavrayışlarını bir bütün hâlinde ortaya koyduğu gibi bu yaşam biçiminin Türk edebiyatındaki temsilinin batıdaki örneğinden hangi bağlamlarda ayrıldığını da dikkatlere sunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Türk edebiyatı, bohem, Fikret Adil, sanat ABSTRACT: The concept of “bohemian” defines a modern urban profile the likes of which have emerged in the 19th century Paris such as “dandy” and “flaneur”. The concept gradually started to signify a specific cultural tendency and its definition expanded to include the artist communities that are in conflict with bourgeois values. The bohemian artist who is generally understood as the subject of a lifestyle that is hedonistic, irresponsible, idle and vagabond is a member of an isolated circle that opposes the societal values. The first bohemian artist community of Turkey is represented by the literati that aggregated around Fikret Adil in the 1930’s and its core is composed of Fazıl Kısakürek, Peyami Safa, Mahmut Yesari and Aka Gündüz. The most detailed information about this Beyoğlu based community related to their lifestyle, personal relationships, values and artistic tendencies is found in the works of Fikret Adil which include autobiographical elements. These works demonstrate the adoption of the bohemian culture by the local artists as well as the differences between the representation of this lifestyle in the Turkish literature and the Western examples.

Research paper thumbnail of Türk romanında şehirleşme olgusu

Research paper thumbnail of Çevreci̇ Eleşti̇ri̇ Bağlaminda Yaşar Kemal’İn Kuşlar Da Gi̇tti̇ Romani Üzeri̇ne Bi̇r Değerlendi̇rme

1990’li yillarin ilk yarisindan itibaren Bati’da mustakil bir elestiri kurami niteligi kazanmaya ... more 1990’li yillarin ilk yarisindan itibaren Bati’da mustakil bir elestiri kurami niteligi kazanmaya baslayan cevreci elestiri akimina yonelik akademik calismalara, son yillarda ulkemizde de tesaduf edilebilmektedir. Cevre sorunlarinin giderek kuresel bir tehdit halini almaya basladigi gunumuzde bu problemi merkeze alan kurmaca metinlerin yazilmasinin, ilgili sorun hakkinda genis halk kitleleri nezdinde topyekun bir bilincin tesekkul etmesine yardimci oldugu muhakkaktir. Dolayisiyla bilhassa roman turunde verilen eserlere yansiyan yonleriyle cevre sorunlarinin ayrintili bir bicimde incelenmesinin buyuk onem kazandigi one surulebilir. Bu calismada cevreci elestiri akiminin kuramsal altyapisinin tanitilmasi ve tarihsel gelisim seyrinin cizilmesinin ardindan, Kuslar da Gitti romani baglaminda Yasar Kemal’in cevre sorunlari karsisinda gelistirdigi estetik tutum belirlenmeye calisilacaktir. Romanin, cevreci elestiri kurami paralelinde incelenmeye elverisli bulunan diger kurmaca metinlerden h...

Research paper thumbnail of Türk Edebiyatında Bohem İmgesi ve Fikret Adil

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2022

ÖZ: Bohem kavramı, ilk örneklerine 19. yüzyıl Paris’inde rastlanan “dandy” ve “flanör” tipleriyl... more ÖZ: Bohem kavramı, ilk örneklerine 19. yüzyıl Paris’inde rastlanan “dandy” ve “flanör”
tipleriyle aynı tarihsel kesitte ortaya çıkmış modern kent profillerinden birini tanımlamaktadır.
Zamanla müstakil bir kültürel yönelimin sözcülüğünü üstlenmeye başlayan bohem, burjuva
değerleriyle çatışma hâlindeki sanat topluluklarının yaşam pratiklerine atıfta bulunacak
şekilde anlam genişlemesine uğramıştır. Çoğunlukla avare, başıboş, haz odaklı ve sorumsuz
bir yaşam biçiminin öznesi olarak konumlandırılan bohem sanatkâr, kamusal değerlere
muhalif, izole bir çevrenin mensubudur. Türkiye’de ilk bohem sanat topluluğu, Fikret Adil’in
etrafında bir araya gelen Necip Fazıl Kısakürek, Peyami Safa, Mahmut Yesari ve Aka Gündüz
gibi ediplerin 1930’lu yıllarda çekirdeğini oluşturduğu zümre tarafından temsil edilir. Beyoğlu
merkezli bu topluluğun yaşam tarzı, kişisel ilişkileri, değer dünyaları ve sanatsal eğilimleri
hakkında en detaylı verilere, Fikret Adil’in kaleme aldığı otobiyografik unsurlar içeren eserler
aracılığıyla ulaşılabilmektedir. Söz konusu yapıtlar, yerli sanatkârların bohem kültüre ilişkin
kavrayışlarını bir bütün hâlinde ortaya koyduğu gibi bu yaşam biçiminin Türk edebiyatındaki
temsilinin batıdaki örneğinden hangi bağlamlarda ayrıldığını da dikkatlere sunmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Türk edebiyatı, bohem, Fikret Adil, sanat
ABSTRACT: The concept of “bohemian” defines a modern urban profile the likes of
which have emerged in the 19th century Paris such as “dandy” and “flaneur”. The concept
gradually started to signify a specific cultural tendency and its definition expanded to include
the artist communities that are in conflict with bourgeois values. The bohemian artist who is
generally understood as the subject of a lifestyle that is hedonistic, irresponsible, idle and
vagabond is a member of an isolated circle that opposes the societal values. The first
bohemian artist community of Turkey is represented by the literati that aggregated around
Fikret Adil in the 1930’s and its core is composed of Fazıl Kısakürek, Peyami Safa, Mahmut
Yesari and Aka Gündüz. The most detailed information about this Beyoğlu based community
related to their lifestyle, personal relationships, values and artistic tendencies is found in the
works of Fikret Adil which include autobiographical elements. These works demonstrate the
adoption of the bohemian culture by the local artists as well as the differences between the
representation of this lifestyle in the Turkish literature and the Western examples.

Research paper thumbnail of Instrumentalization of Novel in Social Science Researches

The debates on the basis of the question if novel is convenient to be used in social researches a... more The debates on the basis of the question if novel is convenient to be used in social researches as a source, is quite important for both scientific studies and literature surveys. This article aims to substantiate the idea that novel could be instrumentalized by scientific disciplines like sociology and history. The other aim of this article is to emphasize the importance of literary works for sociological researches by proving the similarities between social movements and their reflections on novels

Research paper thumbnail of Tanzimat Yazarlarında Sosyal Sınıf-Sanat Anlayışı İlişkisi: Bir Edebiyat Sosyolojisi Analizi

Edebiyat-toplum etkilesimini tum cepheleriyle ele alan mustakil bir arastirma sahasi olarak edebi... more Edebiyat-toplum etkilesimini tum cepheleriyle ele alan mustakil bir arastirma sahasi olarak edebiyat sosyolojisi; toplumsal yapi, deger ve muesseselerle sanatsal urunler arasindaki karsilikli iliskiyi sorunsallastirir. Yazarin sinifsal aidiyetinin, sanat anlayisinin bicimlenmesinde etkili olup olmadigi sorusu etrafinda gelisen kuramsal tartismalar, edebiyat sosyolojisinin guncel problemlerinin basinda gelmektedir. Yazar sosyolojisi baglaminda surdurulen bu tartismalarda hakim yaklasim, sanatcinin estetik yonelimlerinin, mensubu bulundugu toplumsal sinifin ideolojisi tarafindan tayin edildigi yonundedir. Bu calismanin amaci, konuyu Tanzimat yazarlari ozelinde ele alarak sosyal sinif-sanat anlayisi iliskisinin mutlak bir belirleyicilik esasina dayanmadigini ortaya koymak; bu suretle literaturdeki tartismalara farkli bir perspektiften bakilmasini saglamaktir. Bu baglamda oncelikle soz konusu alandaki tartismalarin kuramsal icerigi hakkinda bilgi verilecek; ardindan edebiyat sosyolojisi acisindan Tanzimat devri Turk edebiyatina yonelik genel bir bakis gelistirilecektir. Son bolumde ise Tanzimat edebiyatcilarinin sinifsal kokenleriyle sanat anlayislari arasindaki iliski analiz edilerek ulasilan sonuclar dogrultusunda bir cozumlemede bulunulacaktir.

Research paper thumbnail of -100 Yılda Yeni Türk Edebiyatı İncelemeleri Prof. Dr. Hülya Eraydın Argunşah Armağanı

Sait Faik'te Bohemin Edebî ve Biyografik Tezahürleri Üzerine Bir İnceleme , 2024

Research paper thumbnail of Türk Edebiyatında Bohem

Hemen herkesin aşina olduğu ancak tanımlamaya gelince zorlanılabilecek bir kavram olan bohemin il... more Hemen herkesin aşina olduğu ancak tanımlamaya gelince zorlanılabilecek bir kavram olan bohemin ilk karşılığının "derbeder" olması belki de ilk ipucudur. Paris merkezli ilk bohem sanat toplulukları içinde yer alan Henry Murger, Nerval, Gautier, Baudelaire ve Rimbaud gibi sanatkârlar, tarihsel anlamda 20. yüzyılın ikinci yarısından günümüze farklı coğrafyalarda muhtelif muadiller üretmiş, bu itibarla yerel bağlamından sıyrılarak evrensel, çok boyutlu ve kompleks bir değer haline gelmiş bohem tipinin öncü temsilcileridir.

Topraklarımıza asırlık bir gecikmeyle giren bu kavramın ve bohem sanatkâr profilinin belki de bu yönüyle pek de tanınmayan bir öncülü vardır: "Şair-i Azam" Abdülhak Hamit Tarhan. Ancak bohem, bir kuşak hareketi olduğundan, tarihinin yazımı için kuşakları beklemek gerekecektir. 1930`ların başında Fikret Adil önderliğinde şekillenen, Necip Fazıl Kısakürek, Peyami Safa, Aka Gündüz ve Mahmut Yesari gibi isimlerin yer aldığı Asmalımescit Kuşağı, ardından, 50`li yılların ikinci yarısında Attila İlhan`ın etrafında toplanan Demir Özlü, Ferit Edgü, Orhan Duru, Ahmet Oktay ve Tezer Özlü gibi kalemlerin teşkil ettiği Baylan Kuşağı iki ana dalgayı oluşturur. Bu iki kuşağın yanı sıra, herhangi bir topluluğun organik bütünlüğüne dahil edilemeyecek oldukları halde mizaçları ve sanat telakkileriyle bohemi derinlemesine yaşamış Orhan Veli Kanık, Cahit Sıtkı Tarancı ve Sait Faik Abasıyanık gibi şahsiyetler de serencama katılır. Keza Oğuz Haluk Alplaçin, nam-ı diğer "Hayalet Oğuz", lakabına yaraşır biçimde kitabın sayfaları arasında dolaşır. Kitap boyunca adı sık sık zikredilen Lebon, Markiz, Baylan, Degüstasyon gibi bohem uğrağı mekânlar ise kitabın öbür kahramanlarıdır.

Research paper thumbnail of Türk Edebiyatında Bohem

Türk Edebiyatında Bohem , 2023

Hemen herkesin aşina olduğu ancak tanımlamaya gelince zorlanılabilecek bir kavram olan bohemin il... more Hemen herkesin aşina olduğu ancak tanımlamaya gelince zorlanılabilecek bir kavram olan bohemin ilk karşılığının "derbeder" olması belki de ilk ipucudur. Paris merkezli ilk bohem sanat toplulukları içinde yer alan Henry Murger, Nerval, Gautier, Baudelaire ve Rimbaud gibi sanatkârlar, tarihsel anlamda 20. yüzyılın ikinci yarısından günümüze farklı coğrafyalarda muhtelif muadiller üretmiş, bu itibarla yerel bağlamından sıyrılarak evrensel, çok boyutlu ve kompleks bir değer haline gelmiş bohem tipinin öncü temsilcileridir.

Topraklarımıza asırlık bir gecikmeyle giren bu kavramın ve bohem sanatkâr profilinin belki de bu yönüyle pek de tanınmayan bir öncülü vardır: "Şair-i Azam" Abdülhak Hamit Tarhan. Ancak bohem, bir kuşak hareketi olduğundan, tarihinin yazımı için kuşakları beklemek gerekecektir. 1930'ların başında Fikret Adil önderliğinde şekillenen, Necip Fazıl Kısakürek, Peyami Safa, Aka Gündüz ve Mahmut Yesari gibi isimlerin yer aldığı Asmalımescit Kuşağı, ardından, 50'li yılların ikinci yarısında Attila İlhan'ın etrafında toplanan Demir Özlü, Ferit Edgü, Orhan Duru, Ahmet Oktay ve Tezer Özlü gibi kalemlerin teşkil ettiği Baylan Kuşağı iki ana dalgayı oluşturur. Bu iki kuşağın yanı sıra, herhangi bir topluluğun organik bütünlüğüne dahil edilemeyecek oldukları halde mizaçları ve sanat telakkileriyle bohemi derinlemesine yaşamış Orhan Veli Kanık, Cahit Sıtkı Tarancı ve Sait Faik Abasıyanık gibi şahsiyetler de serencama katılır. Keza Oğuz Haluk Alplaçin, nam-ı diğer "Hayalet Oğuz", lakabına yaraşır biçimde kitabın sayfaları arasında dolaşır. Kitap boyunca adı sık sık zikredilen Lebon, Markiz, Baylan, Degüstasyon gibi bohem uğrağı mekânlar ise kitabın öbür kahramanlarıdır.

Cem Yılmaz Budan, kökeni itibarıyla kısaca "Batı'da burjuva ideolojisinin egemen söylemi etrafında vücut bulan modern toplumun dayattığı değerler manzumesi karşısında gelişen entelektüel huzursuzluğun estetik düzlemdeki dışavurumu" olarak tanımlanabilecek bohemin tarihsel ve sosyolojik arka planını ele alırken Türkiye'deki serüvenini nesnel bir değerlendirmeye tâbi tutarak incelediği bu kapsamlı çalışmasında, tıpkı kavramın kendisi gibi, zevkle ve merakla okunacak şenlikli bir kitap ortaya çıkarmayı başarıyor.

Research paper thumbnail of Kitle Kültürü ve Edebiyat

Kitle Kültürü ve Edebiyat, 2022

Kitle kültürüne, ideolojik referanslardan yalıtılmış bir yaklaşım çerçevesinde farklı bir perspek... more Kitle kültürüne, ideolojik referanslardan yalıtılmış bir yaklaşım çerçevesinde farklı bir perspektiften bakmayı hedefleyen bu çalışma, popüler edebiyat olgusuna yöneltilen klişe eleştirilerin bilimsel meşruiyetini sorgulamayı öngörmekte, kitle kültürünün doğuşunu, ahlaki sicilini, sanatsal üretimle kurduğu ilişkiyi ve edebî etkinlik üzerinde uyandırdığı tesirin teorik altyapısını tartışmaya açmaktadır.

Teorik bağlamı, Frankfurt Okulu mensupları başta olmak üzere XX. yüzyılın Marksist edebiyat eleştirmenlerinin önemli bir bölümünün dejenerasyon alameti olarak konumlandırdıkları kitle kültürüne daha müsamahakâr bir tavırla yaklaşıldığında elde edilecek sonuçların söz konusu tenkitleri hangi düzeyde haklı çıkaracağını gözlemlemek olan bu çalışma, kitle kültürünün edebiyatla ilişkisini farklı bir perspektiften ele alıyor.

Research paper thumbnail of Popüler Edebiyata Tersten Bakmak: Kuramdan Eleştiriye

Popüler Kültür ve Sosyal Değişim, 2021

Kitle kavramı, elit kültür-halk kültürü karşıtlığının teşkil ettiği çift kutuplu hiyerarşinin gel... more Kitle kavramı, elit kültür-halk kültürü karşıtlığının teşkil ettiği çift kutuplu hiyerarşinin geleneksel düzenini kırarak ileride avangart sanat hareketleri tarafından idealize edilecek çoğulcu bilince zemin hazırlamak üzere zuhur ettiği 18. yüzyıldan itibaren yeni bir sanatsal kategori oluşturmaya başlamıştır. Bu kategori, kitle kültürü eleştirmenlerinin tarihsel misyonunu göz ardı etme eğiliminde oldukları bir devrimin habercisi olarak da karşımıza çıkar. Estetik etkinliğin, alt sınıfların alımlama deneyimlerine eşlik edecek sanatsal ürünlerin vücuda getirilmesine olanak sağlayan süreçlerle etkileşim kurmaya başlamasının yarattığı tedirginlik, seçkin tarafından oluşturulan kültürel statükonun korunması amacına isnat etmektedir. Bu bağlamda kitle kültürünün, kendisine izafe edilen pejoratif anlamın yeniden değerlendirilmesini gerekli kılacak bir tarihsel arka plana sahip olduğu iddia edilebilir. Zira kitle kültürü erken dönemlerinde, günümüzde olduğundan çok daha muteber bir konuma sahipti ve seçkinin entelektüel meşguliyet üzerinde kurduğu mutlak tahakkümün karşısına ikonoklastik bir hareket olarak çıkışı, sanat alanında gelişen ihtilalci heyecanların rehberliğini üstleniyordu. Daha sonraki süreçte popüler kültür ve popüler edebiyat ortamının gelişimine ivme kazandırmakla itham edilecek olan kitle kültürünün tüm cepheleriyle anlaşılabilmesi, doğuş zeminine ait birtakım dikkatlerin hassasiyetle ele alınmasını gerekli kılmaktadır. Gerek kitle kültürüne gerekse bu kültürel dairenin bir bileşeni olarak beliren popüler edebiyata yönelik alışılagelmiş mülahazalara tersten bakmak, meşruiyeti üzerinde ittifak edilen paradigmanın geçerliliğinin sorgulanmasına imkân tanıyacaktır. Popüler edebiyatın geçmişten günümüze uzanan süreçte sanatsal, politik ve toplumsal düzlemde icra ettiği fonksiyonun müspet boyutlarını da gözlemlemeye çalışmak, bu çalışmanın temel amacıdır. Başta Frankfurt Okulu mensupları olmak üzere kitle kültürü eleştirmenlerinin popüler edebiyata yönelttikleri klişe tenkitlerin gerçekçi temellere sahip olup olmadığını tartışmak suretiyle bu alanda ihtiyaç duyulan anti-tezin üretilmesine katkıda bulunmak, araştırmanın diğer hedefini oluşturmaktadır.

Research paper thumbnail of "Yeni Türk Edebiyatı Sahasına Yansımalarıyla Yunus Emre"

Geçmişten Günümüze Yunus Emre, 2021

Yaşamı hakkındaki malumatın, muhtelif eserlerinden hareketle yapılan çıkarsamaların yanı sıra riv... more Yaşamı hakkındaki malumatın, muhtelif eserlerinden hareketle yapılan çıkarsamaların yanı sıra rivayet düzeyinde kalan birtakım anlatılarla sınırlı olduğu Yunus Emre, Türk edebiyatı tarihinin bütüncül bir yaklaşımla kavranabileceği iddiasını temellendirmek üzere başvurulabilecek kalem sahiplerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Yunus Emre’nin yaşamına ışık tutma amacını merkeze alan araştırmaların önemli bir bölümü, şairin Eskişehir’in Mihalıççık ilçesine bağlı Sarıköy’de doğduğu, Taptuk Emre adlı mutasavvıfın tekkesinde yetiştiği kabulü üzerinde (Kurdakul, 1985: 663) ittifak hâlindedir. Yunus Emre, XIII. yüzyılın başlarında Türk dilinde ilk ifadesini Mevlana’nın tek tük beyitlerinde, Sultan Veled’in yine sayıları pek az Türkçe şiirlerinde, Ahmed Fakih’in Türkçe küçük bir mesnevisinde ve Şeyyad Hamza’nın on kadar şiirinde bulmaya başlayan tasavvuf akımını taşkın ve gür lirizmi, halk ruhu ve dili ile halka ve hayata bağlı kalarak milletine devretmiş (Necatigil, 1989: 345) önemli bir yol açıcıdır. Bu yönüyle Yunus Emre, tasavvuf kültürünü metafizik referanslarla sınırlayan bilincin yerine dış dünya gerçekliğiyle ve hayatla irtibatını sürdüren bir vahdet-i vücut anlayışını ikame etmiş görünür. O’nun Türk kültür hinterlandının kapsadığı farklı coğrafyalarda ve edebiyat tarihimizin muhtelif devirlerinde eserleriyle varlığını ve etkisini sürdürmesi, temelde insan gerçeğine nüfuz etmeyi başarmış olmasıyla açıklanabilir. Bu bağlamda Yunus Emre’nin yalnızca tekke edebiyatı ya da halk kültürü için değil, Türk edebiyatı tarihinin hemen tüm dönem ve akımları açısından sıklıkla başvurulan bir kaynak olma vasfını sürdürdüğü belirtilmelidir. Bilhassa yenileşme devri Türk edebiyatının erken safhalarından günümüze kadar uzanan süreçte Yunus Emre’nin farklı edebî türlerde vücuda getirilen eserler aracılığıyla yaşatıldığı; üslubu, imajları, hayat görüşü, insana ilişkin kavrayışı ve sesiyle farklı ideolojik ve estetik yönelimlere mensup sanatkârlar üzerinde derin tesirler uyandırdığı ifade edilebilir. Söz konusu tesiri tüm cepheleriyle eksiksiz bir biçimde nakletmek, kuşkusuz bu çalışmanın sınırlarını ziyadesiyle aşacaktır. Dolayısıyla Yunus Emre’nin Yeni Türk Edebiyatı alanı üzerinde uyandırdığı estetik, ahlaki ve düşünsel tesire dair genel bir kuramsal çerçeve çizilmeye çalışılacak; bahsi geçen tesirin ana hatlarına işaret edilecektir.

Yûnus Emre’nin, çağdaşı şairlere kıyasla devrinde Türkçe sözcüklere en çok yer veren şair olduğunu söylemek yanlış olmaz. Şiirinde geçen Arapça-Farsça sözcüklerle söz birliklerinin büyük kısmı ise halkın konuşma dilinde kullanılan ve manası hemen herkes tarafından bilinir olanlardır. Bu nedenle, belirli bir düzeyde okuma –yazma bilen bir kişi için Yûnus Emre'nin şiiri, anlaşılması sözlüğe ihtiyaç duyulmayan bir şiirdir.

Bir başka ifade ile, Yûnus Emre’nin şiirlerini anlayabilmek için sözlüğe pek gerek yoktur. Toplum hayatı ve halk kültürü ile ilgili olan bir kişi Yûnus’un şiirini okurken söyleneni anlamakta güçlük çekmez. Çünkü, Yûnus şiirini halkın çarşıda-pazarda, günlük konuşma dilinde kullandığı sözcük ve söz birlikleriyle yazar.

Şiirde meram açık bir şekilde dile getirilir, okuyanın ve dinleyenin anlayabilmesi için bozuk ifadelere yer verilmez. Amacı eğitip öğretme olduğu için şiiri de bu amaca uygun olarak anlaşılır mahiyettedir.

Research paper thumbnail of Türk Tiyatro Tarihinin Unutulmuş Yazarı: Mehmet Talat

Önsöz Mehmet Talat’ın, Cumhuriyet’in ilan edildiği 1923 yılından itibaren kısa aralıklarla neşre... more Önsöz

Mehmet Talat’ın, Cumhuriyet’in ilan edildiği 1923 yılından itibaren kısa aralıklarla neşretmeye başladığı tiyatro eserlerinin günümüz okurunun
ilgisine sunulmasını hedefleyen elinizdeki çalışma, edebî hafızamızın sonraki kuşaklara intikalini mümkün kılma amacına matuf çabalara mütevazı bir katkı hükmündedir. Yazarın, ilk basım tarihlerinin üzerinden geçen
yaklaşık bir asırlık zaman diliminin ardından yeniden gün ışığına çıkarılmak üzere ele alınan tiyatro metinleri Latinize edilirken orijinal nüshalar üzerinde çalışılmış ve herhangi bir sadeleştirme işlemine başvurulmamıştır. Çalışmada yazarın ilk kez Latinize edilen piyeslerinin tam metinlerinin
yanı sıra, eser odaklı eleştirel inceleme ve değerlendirmelere tahsis edilen
müstakil bölümlere de yer verilmiştir. Bu suretle yazarın eser verdiği dönemin hâkim sanatsal ve ideolojik eğilimleriyle kurduğu ilişki irdelenmiş; Türk tiyatro tarihindeki yeri ayrıntılı olarak tartışılmıştır. Kitabın sonunda Talat’ın tiyatro eserlerinde geçen, işlekliklerini yitirmiş olmaları hasebiyle mevcut okur kitlesinin aşina olmadığına kanaat getirilebilecek sözcüklerin
sıralandığı bir sözlük kısmı yer almaktadır.
Mehmet Talat, hakkında tatmin edici düzeyde biyografik malumata rastlamanın son derece güç olduğu bir yazardır. Ömrünün bir bölümünü Kalamış semtinde geçiren yazar, tanıklık ettiği dönemin sosyal sorunlarının teşhis ve tasvirinde oldukça güçlü bir gözlemci ve keskin bir heccav
kimliğiyle beliren bir kalem olarak karşımıza çıkar. Talat’ın daha ziyade töre komedisi türünü örnekleyen piyesleri, kaleme alındıkları devrin özgün toplumsal koşullarından esinlenen tematik çerçeveler oluşturmanın yanı sıra belirli bir tarihsel kesitle sınırlandırılamayacak evrensel değer ve
aksaklıkların teşhir edildiği metinler olmaları itibarıyla karakter komedisi özelliği de göstermektedir. Söz konusu piyesler, 20. yüzyılın ilk yarısında
oldukça sarsıntılı bir modernleşme tecrübesi geçirmekte olan Türk toplumunun farklı tabakalarına mensup bireylerinin aynı dramatik çatı altında buluşarak oluşturdukları sosyal panoramayı sahnelemektedir. Tiyatro sanatının kamuoyu oluşturabilme yetisi ve cemiyete ayna tutma işlevi göz önüne alındığında, erken Cumhuriyet devri piyes yazarları arasında yer alan kalemlerden birinin eserlerinin literatüre kazandırılmasının siyasal ve
sosyal tarih okumaları açısından arz ettiği önem anlaşılacaktır.
Tespit edilebilecek teknik hata ve eksiklerinin giderilerek daha olgun bir metin hâline getirilmesinin imkân dâhilinde bulunduğu bu çalışmanın hazırlanmasında manevî desteklerini gördüğüm aileme, yakın dostlarıma
ve hocalarıma teşekkürlerimi sunarım.
Doç. Dr. Cem Yılmaz BUDAN
İstanbul 2020

Research paper thumbnail of Ahmet Haşim Estetiği Üzerine Kuramsal Analizler

Ahmet Haşim Estetiği Üzerine Kuramsal Analizler Yazar Dr. Cem Yılmaz Budan Modern Türk şiirinin... more Ahmet Haşim Estetiği Üzerine Kuramsal Analizler

Yazar
Dr. Cem Yılmaz Budan

Modern Türk şiirinin kurucuları arasında yer alan Ahmet Haşim, kendine özgü estetiği, düşünce dünyası ve yaşam pratiğiyle günümüzde de muhtelif incelemelere konu olmayı sürdürmektedir. Haşim’in estetiğini tüm cepheleriyle kavrayabilmek için, şairin sanatını ve fikriyatını şekillendiren kaynakları bütüncül bir yaklaşımla değerlendirmek kaçınılmazdır. Elinizdeki kitap, bu bütüncül yaklaşımın oluşumuna katkıda bulunmak üzere Ahmet Haşim estetiğine ilişkin alternatif okuma/değerlendirme yöntemleri öneren bir içeriğe sahiptir. Bu hedef doğrultusunda çalışma, Ahmet Haşim estetiğini, görme biçimleri kuramından yola çıkarak edebiyattan plastik sanatlara uzanan geniş bir disiplinlerarası yaklaşımla ele almaktadır. Şairin sanat kuramı alanındaki görüşleri, flanör kimliği ve batılı kaynakları da çalışma kapsamında incelenen diğer başlıklar arasındadır.

Sayfa: 176
Ebat: 13.5x21cm
ISBN: 978-605-2233-80-1
http://www.grafikeryayin.com

Research paper thumbnail of JACK LONDON'IN ROMANLARI ÜZERİNE BİR İNCELEME