Filiz San | Sakarya University (original) (raw)
Papers by Filiz San
Journal of Translation Studies Çeviribilim ve Uygulamaları Dergisi , 2024
This article seeks to assess the adherence of a guideline produced for mental health interpreting... more This article seeks to assess the adherence of a guideline produced for mental health interpreting to international standards, exemplified by the Interpreting Guideline in Community-Based Health and Psychosocial Support Services developed in Türkiye. The essential function of translators in addressing language and cultural barriers in mental health and psychosocial support services is highlighted. The deficiencies in interpreters' access to professional standards are addressed. There is a growing need for interpretation, primarily attributed to forced migrations. It requires the formulation of guidelines that offer extensive direction for interpreters and specialists collaborating with interpreters in these services. The article analyses the field guidelines developed by the Turkish Red Crescent and assesses their adherence to internationally accepted capacity-building protocols and guideline formulation standards. It involves a review of the literature concerning guideline development and evaluation studies within the mental health field. The literature review identifies international standards, notably AGREE II (Appraisal of Guidelines for Research & Evaluation) and AGREE-HS, as significant. This analysis examines the capacity-building initiatives of the Turkish Red Crescent, focusing on the structure, content, and scope of the guidelines developed within this framework in relation to established standards. The evaluation results indicate that the Turkish Red Crescent Guideline largely adheres to fundamental ethical and scientific standards in the interpretation of psychosocial support. It is concluded that the guideline requires enhancements in its applicability, update plans, and overall comprehensiveness. The study emphasises the significance of adhering to guidelines established at the national level in alignment with international standards. The objective is to enhance the institutionalisation and professionalisation of capacity-building studies within this field. Developing guidelines that adhere to international criteria while considering local conditions is a crucial step in enhancing the quality of translation and interpreting services.
İstanbul Üniversitesi Çeviribilim Dergisi_ Istanbul University Journal of Translation Studies, 2024
ÖZ Bu çalışmada afet ve kriz ortamlarında görev alan çevirmenlerin karşılaştığı stres faktörleri ... more ÖZ
Bu çalışmada afet ve kriz ortamlarında görev alan çevirmenlerin karşılaştığı stres faktörleri ve bu süreçte ortaya çıkan öz bakım ihtiyacı ele alınmaktadır. Afet bölgelerinde çalışan çevirmenler afet koşullarıyla birlikte dilsel, kültürel ve psikolojik zorluklarla mücadele ederken, kritik bilgilere aracılık etmektedir. Yerel halk, yerel ekipler vs. ile uluslararası ekipler arasında iletişimi sağlayan çevirmenler hem f iziksel hem de duygusal dayanıklılık gerektiren zorlu görevler üstlenmektedir. Bu süreçte stres yönetimi ve öz bakım stratejileri önemlidir. Öz bakım, fiziksel ve duygusal refahı sürdüren davranışları kapsar ve afet çevirmenleri için hayati bir rol oynar. Bu bakımdan stres yönetimi ve geliştirilecek öz bakım stratejileri, çevirmenlerin görevlerini daha sağlıklı bir şekilde sürdürmesine ve afet bölgelerinde karşılaştıkları zorlukları aşmalarına yardımcı olacaktır. Buaraştırmadaamaçlanan6Şubat2023tarihindeyaşananKahramanmaraşdepremlerinde Afette Rehber Çevirmenlik organizasyonu koordinasyonunda ya da bireysel girişimleri ile görev almış çevirmenlere uygulanan yarı yapılandırılmış anketle onların bu süreçte yaşadığı zorlukları, stres faktörlerini ve öz bakım ihtiyaçlarını ortaya koymaktır. Araştırmadan elde edilecek bulgular çevirmenlerin iyilik halini geliştirmeleri için stratejiler geliştirilmesi için bir zemin hazırlamayı da hedeflemiştir. Araştırmanın sonucunda çevirmenlerin psikolojik ve fiziksel olarak dayanıklılıklarını arttırmak için, afet öncesi eğitimlerde, görev sırasında ihtiyaç duyarsa süpervizyon benzeri uygulamalarla ve afet sonrasında ise psikolojik yardımlarla desteklenmesinin gerekliliği vurgulanmaktadır.
ABSTRACT
This study focuses on the stress factors faced by interpreters working in disaster and crisis settings and the self-care needs that arise in this process. Interpreters working in disaster areas mediate critical information while struggling with linguistic, cultural and psychological difficulties and disaster conditions. By communicating between local people, local teams, etc., and international teams, interpreters undertake challenging tasks that require physical and emotional resilience. Stress management and self-care strategies are essential in this process. Self-care encompasses behaviours that maintain physical and emotional well-being and are vital for disaster and crisis interpreters. In this respect, stress management and self-care strategies will help interpreters perform their duties more effectively and overcome their challenges in disaster areas and crisis environments. Theprimaryaimofthisstudy wastouncover the challenges, stress factors, and self-care needs of interpreters who were involved in the Kahramanmaraş earthquakes on February 6, 2023. Whether they were part of the Emergency and Disaster Interpreters (ARÇ) Organisation or working independently, these interpreters were surveyed using a semi-structured questionnaire. The f indings of this research lay the groundwork for developing strategies to improve the well-being of interpreters in similar situations. As aresult of this research, pre-disaster training, supervision-like practises during assignments, and post-disaster psychological assistance are crucial in enhancing interpreters’ psychological and physical resilience, enabling them to fulfil their roles more effectively.
JASSS, 2023
Regardless of the nature of migration, which occurs for various reasons such as international mig... more Regardless of the nature of migration, which occurs for various reasons such as international migration, internal migration, forced migration and voluntary migration, individuals are often dragged into a new environment where they do not share a common language and culture with the local people. This situation results in a communication problem. Interpreting, which bridges the communication gap between individuals who do not share a common language and culture, plays a vital role in overcoming this problem enabling individuals to understand each other. If the mental health of the individual who is a part of the society deteriorates, the order of the society will also be disrupted. For this reason, the field of mental health, which concerns both the individual and the society in terms of migration and translation, is an area that needs to be examined. However, the efforts to improve and protect individuals' mental health can become challenging due to language barriers. In this case, psychotherapy interpreters serve as a bridge that fills the language and culture gap between individual and community by conveying the feelings, thoughts, experiences and state of mind of individuals who seek psychotherapy. Hence, training of interpreters and other professionals working with interpreters is of vital importance in ensuring proper communication. Some non-governmental organizations, state structures or undergraduate programs act for this purpose. There are also professional competence measurement and evaluation systems around the world, which may differ from country to country. In this study, psychotherapy interpreting, which is one of the application areas of community interpreting, is discussed. The activities carried out within the state or NGOs, and academic studies in the field of mental health interpreting in Turkey are described. Besides, the situation of psychotherapy interpreting and the position of the psychotherapy interpreters in Turkey are explained. The study concludes with recommendations for further research in the study area.
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2021
Eğitim ve piyasa ilişkisinin gerekliliği ve önemi tüm mesleki alanlar için her daim altı çizilen ... more Eğitim ve piyasa ilişkisinin gerekliliği ve önemi tüm mesleki alanlar için her daim altı çizilen bir husus olmuştur. Çeviri alanı ile ilgili olarak bu yönde görüşlerin zaman zaman tartışmalara konu olduğu görülmüştür. Bu bağlamda akademik bir eğitimle piyasaya hazır eleman yetiştirilmesinin amaçlanıp amaçlanmaması hususu gündeme gelse de akademik çeviri eğitiminin açık uçlu bir formasyon kazandırmayı hedeflediği kabul gören bir perspektif olmuştur. Ancak bu, piyasadaki gelişmelerin eğitimi etkilemeyeceği şeklinde anlaşılmamalıdır. Karşılıklı bir etkileşimin söz konusu olduğu, piyasa ve eğitim ilişkisinin özellikle Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) çalışmaları özelinde eğitim kurumları tarafından dikkate alınması gerektiği, Yüksek Öğretim Kurumunun (YÖK) üniversitelere gönderdiği resmi bir yazıda da açıkça ifade edilmiştir. Bu beklenti çeviri eğitimi ve piyasa ilişkisi açısından değerlendirildiğinde meslekleşme konusundaki çalışmaların, bu ilişkinin kesişme noktasında bulunduğu söylene...
The Journal of Academic Social Sciences, 2020
ÇEVİRİBİLİMDE 'PARADİGMA' VE 'TURN' KAVRAMLARININ TÜRKÇE LİTERATÜRDEKİ KULLANIMLARI ÜZERİNE BİR D... more ÇEVİRİBİLİMDE 'PARADİGMA' VE 'TURN' KAVRAMLARININ TÜRKÇE LİTERATÜRDEKİ KULLANIMLARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME Öz Avrupa'da teknolojik ve siyasi alandaki gelişmeler dünyada batı merkezli toplumsal bir dönüşüme yol açmıştır. Bunun sonucunda toplumun araştırılması gibi çalışmalar hız kazanmış ve sosyal bilimlerin mevcut yöntem ve bakış açısının yetersiz kalmasıyla sosyal bilim kavramının anlamsal sınırları genişlemiştir. Bilim anlayışının değişmesi ve toplumun odağa alındığı araştırmaların artmasıyla birlikte, disiplinlerarası çalışmalara ihtiyaç duyulmuş ve yeni bilim dalları ortaya çıkmıştır. Yeni bilim dalları terminolojik kullanımlarının çeşitlenmesine, farklılaşmasına neden olmaktadır. Bu süreçte, farklı kuram ve yöntemler çıkmakta ve alanın kendi bilim dili oluşmaktadır. Buna göre alan terminolojisinin oluşması da önemlidir. Bu çalışmanın amacı bunun öneminin farkında olarak, çeviribilimde terminolojik kullanımlardaki sorunlara dikkat çekmek ve bu sayede çeviribilim terminolojisi konusunda yapılacak çalışmalara katkı sağlamaktır. Bu amaçla bilimsel çalışmalarda sıkça karşılaşılan 'paradigma' ve 'turn' kavramlarının çeviribilimdeki kullanımları odağa alınmıştır. Bu çalışma kapsamında iki kavramın genel kullanımları ortaya koyulmuş ve çeviribilimdeki kullanımları doküman inceleme yöntemiyle irdelenip Çeviribilimde 'Paradigma' ve 'Turn' Kavramlarının Türkçe Literatürdeki Kullanımları Üzerine
Translation activity has been the analyzing object of various disciplines, particularly Linguisti... more Translation activity has been the analyzing object of various disciplines, particularly Linguistics and Literature for centuries. The attempts of these disciplines to explain translation activity have always been inadequate. Holmes has drawn the attention to these problems by his paper which he has delivered at a congress in 1972 and emphasized the necessity of a new discipline. In the light of these developments, translation studies emerged in 70's and brought along many discussions. These discussions have revolved around the attempts of literature and lingusitics to explain translation activity. Starting question of our study is as follows; "Do the literary theories adequate enough to justify translation activities?" As an answer to our prompting question, this study aims to verify that literary theories are inadequate to explain and justify translation activity.
RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 2021
Son yıllarda alınan dış göçle birlikte, Türkiye'de ülke dilini bilmeyen kişilerin toplum hizmetle... more Son yıllarda alınan dış göçle birlikte, Türkiye'de ülke dilini bilmeyen kişilerin toplum hizmetlerine ulaşabilmesini olanaklı kılacak, çeviriye ve çevirmene duyulan ihtiyaç artmıştır. Söz konusu ihtiyacı karşılamak üzere sürdürülen toplum çevirmenliğinin uygulama alanlarından bir tanesi psikoterapi görüşmelerinin gerçekleştirildiği ruh sağlığı alanıdır. Konu ruh sağlığı olduğunda, danışanların profili ve ihtiyaçları, görüşme yöntem ve teknikleri, soru türleri gibi ilgili alanın uzmanlık bilgisiyle sürdürülen bir terapi süreci söz konusu olmaktadır. Türkiye'de bu tür terapilerde çeviriye ihtiyaç duyanların göçmenler olduğu dikkate alındığında, mevcut dinamiklere göç öncesi, göç sırası ve göç sonrası yaşadıklarının bir sonucu olan travmaların derinliği, kültür ve gelenek farklılıkları, terapiye olan bakış açısı gibi çok daha farklı faktörlerin de belirleyici şekilde eklemlendiği söylenebilir. Buna göre çevirmenin psikoterapideki görevinin, sadece kelimelerin başka bir dile aktarılmasıyla sınırlı olması mümkün görünmemektedir. Bu çıkarım, söz konusu süreçte çevirmenin, kültürler arası iletişim uzmanı olarak, terapideki rolünün araştırılmasını önemli hale getirmiştir. Buradan hareketle bu araştırmada psikoterapilerde görev alan çevirmenlerin rolü ve önemi ortaya koyularak, taraflar açısından işbirliğinin somutlaştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla bu çalışmada ruh sağlığı ve toplum çevirmenliği alanlarının kuramsal ve kavramsal çerçevesi oluşturulmuş, durumsallık ilişkisi bağlamında psikoterapideki dinamikler belirlenmiş ve çeviri sürecine etkisi açısından sorunsallaştırılmıştır. Yapılan araştırma ve değerlendirmeler sonucunda çevirmenlerin psikoterapilerdeki rolü ve önemi, uzman ve çevirmen işbirliği odağında ortaya konulmuştur. Anahtar kelimeler: Toplum çevirmenliği, psikoterapi çevirmenliği, psikososyal destek çevirmenliği, ruh sağlığı alanı çevirisi, çevirmen rolü Psychotherapy interpreting: the role and importance of interpreters in psychosocial support services
RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 2020
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmalar Dergisi , 2021
The necessity for the relationship between education and market has always been significant in a... more The necessity for the relationship between education and market has always been significant in all professional areas. This relationship has also been discussed in translation studies. While the aim of the academic education to prepare a ready-to-market graduate has been discussed within this context, an open-ended formation has been widely accepted as the aim of academic translation education. However, this does not mean that developments in the market will not affect the training. It was made clear in an official letter sent to universities by Higher Education Agency that the mutual interaction between market and education and specifically the studies of Employment Qualification Agency should be taken into account. When assessed in terms of translation training and market relationship, studies on professionalization can be seen at the intersection of this relationship.
Important steps toward professionalization of translation in Turkey have
been taken in the last decade, especially with publication of the translator professional standard in the official gazette in 2013 and with preparation of translator qualifications related to this development. Although the efforts in this direction date back to old times, the professional outlook of translation can now be seen more concretely, thanks to studies on translator qualifications. This study will determine to what extent the skills and competences required from the candidates in these qualifications are met in the training. The paper aims to investigate applicability of Fields of Interest developed by Sakarya University as a model for concretizing the intersection regarding
these concepts. For this, the draft text of the community interpreter
qualification is reviewed; and the parameters are searched in the curriculum of the Translation and Interpreting Department of Sakarya University. A field of interest model was developed through the courses at the intersection and findings were evaluated in terms of the relationship between education and qualification.
RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 2021
Abstract: In recent years the need for translation services and translators for community servic... more Abstract:
In recent years the need for translation services and translators for community services has increased with the rise in flow of migrant population to Turkey. One of the main fields of community interpreting, carried out to meet the community services need, is of mental health where psychotherapy interviews are conducted. Within this mental health field, there is a therapy process that is carried out with the relevant field of expertise, such as the profile and needs of the clients, interview methods and techniques, and question types. When we consider the main group of clients as migrants in Turkey, it is also essential to take into account pre-migration, migration and post-migration processes, traumas that appear as a consequence of these experiences, cultural differences and different therapautical approaches. Based on these facts, it is essential to question the interpreter’s role via not only in means of transferring words to another language, but also as an intercultural communication specialist in theraphy. It is aimed to bring out the cooperation between related parties by revealing the role and importance of interpreters working in psychotherapies. For this purpose, in this study, the theoretical and conceptual framework of the fields of mental health and community interpreting has established, the dynamics of psychotherapy in the context of the contingency relationship were determined and problematized in terms of its effect on the translation process. As a result, the role and importance of translators in psychotherapies tried to be revealed in relation with expert and interpreter collaboration.
Özet:
Son yıllarda alınan dış göçle birlikte, Türkiye’de ülke dilini bilmeyen kişilerin toplum hizmetlerine ulaşabilmesini olanaklı kılacak, çeviriye ve çevirmene duyulan ihtiyaç artmıştır. Söz konusu ihtiyacı karşılamak üzere sürdürülen toplum çevirmenliğinin uygulama alanlarından bir tanesi psikoterapi görüşmelerinin gerçekleştirildiği ruh sağlığı alanıdır. Konu ruh sağlığı olduğunda, danışanların profili ve ihtiyaçları, görüşme yöntem ve teknikleri, soru türleri gibi ilgili alanın uzmanlık bilgisiyle sürdürülen bir terapi süreci söz konusu olmaktadır. Türkiye’de bu tür terapilerde çeviriye ihtiyaç duyanların göçmenler olduğu dikkate alındığında, mevcut dinamiklere göç öncesi, göç sırası ve göç sonrası yaşadıklarının bir sonucu olan travmaların derinliği, kültür ve gelenek farklılıkları, terapiye olan bakış açısı gibi çok daha farklı faktörlerin de belirleyici şekilde eklemlendiği söylenebilir. Buna göre çevirmenin psikoterapideki görevinin, sadece kelimelerin başka bir dile aktarılmasıyla sınırlı olması mümkün görünmemektedir. Bu çıkarım, söz konusu süreçte çevirmenin, kültürler arası iletişim uzmanı olarak, terapideki rolünün araştırılmasını önemli hale getirmiştir. Buradan hareketle bu araştırmada psikoterapilerde görev alan çevirmenlerin rolü ve önemi ortaya koyularak, taraflar açısından işbirliğinin somutlaştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla bu çalışmada ruh sağlığı ve toplum çevirmenliği alanlarının kuramsal ve kavramsal çerçevesi oluşturulmuş, durumsallık ilişkisi bağlamında psikoterapideki dinamikler belirlenmiş ve çeviri sürecine etkisi açısından sorunsallaştırılmıştır. Yapılan araştırma ve değerlendirmeler sonucunda çevirmenlerin psikoterapilerdeki rolü ve önemi, uzman ve çevirmen işbirliği odağında ortaya konulmuştur.
RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 2020
Dünyayı etkisi altına alan COVID-19'un ülkemizdeki ilk vakaları 2020 Mart ayı başında görülmüştür... more Dünyayı etkisi altına alan COVID-19'un ülkemizdeki ilk vakaları 2020 Mart ayı başında görülmüştür. Hastalığın yayılması hem dünyada hem de Türkiye’de diğer alanlarla birlikte iş dünyasını da büyük ölçüde etkilemiş ve bu durumun çeviri sektörü ve çevirmenlik hizmetlerine çeşitli yansımaları olmuştur. Bu bağlamda, içinde bulunulan sürecin sosyal, ekonomik, ticari vb. tüm alanlarda yeniden düşünme, gözden geçirme ve hatta köklü değişiklikler yapma gerekliliğini ortaya çıkaracak nitelikte olduğu düşünülebilir. Hiç kuşkusuz, sağlık sektörü bu dönemde en çok etkilenen alanların başında gelirken, sağlık çevirmenliği hizmetlerinin COVID-19 koşullarında nasıl verildiği sorusu da araştırılmaya muhtaç bir konu olarak belirginleşmiştir. Bu ihtiyaçtan hareketle pandemi süreci özelinde sağlık kuruluşlarına başvuran hastalara ve sağlık personeline çevirmenlik yapan kişilerin durumunu ve çalışma koşullarını ortaya koymayı amaçlayan bir anket uygulanmıştır. Anketten elde edilen veriler, Toplum Çevirmenliğinin “yeni normal”i açısından irdelenmiş ve meslekleşme/profesyonellik sürecine etkileri bakımından değerlendirilmiştir.
RumeliDE, 2020
Öz Toplum Çevirmenliği çeviribilim alanında son zamanlarda sıkça gündeme gelen konulardan birisid... more Öz
Toplum Çevirmenliği çeviribilim alanında son zamanlarda sıkça gündeme gelen konulardan birisidir. Sahada toplum çevirmenlerine duyulan ihtiyacın artmasıyla, bilimsel araştırmalarda da bu konu farklı açılardan ele alınmaktadır. Bilimsel araştırmaların temel amaç ve çıktılarından birisinin bilime ve söz konusu alana katkı sağlamak olduğu düşüncesiyle hareket edildiğinde, konuyla ilgili yapılmış olan önceki çalışmaların bilinmesinin gerekliliği de ortaya çıkmaktadır. Buna göre araştırma yapılacak konuda ne zaman, hangi yöntemle, ne tür araştırmalar yapılmış ve nasıl sonuçlara varılmış olduğunu bilmek önemlidir. Literatür taraması olarak adlandırılan bu ön çalışma, alana hakimiyet kazandırırken, aynı zamanda yapılacak olan yeni araştırmanın özgünlüğünü de açıklamayı mümkün kılmaktadır. Bundan hareketle bir alanda var olan çalışmalara hakimiyet, aynı alanda yapılacak bilimsel bir araştırmanın ön koşulu olarak görülebilir. Alana hakimiyetin kazanılmasında ise bibliyografyaların önemi oldukça fazladır, çünkü bibliyografyalar bir alanda yapılmış çalışmaların tamamını kayıt altında tutmaktadır. Söz konusu anlayış, bu çalışmanın hareket noktasını oluşturmaktadır. Bu çalışmanın amacı toplum çevirmenliği alanında gerçekleştirilmiş bilimsel çalışmalara bir üst bakış sunarak, bu sayede başka araştırmalara zemin hazırlamaktır. Söz konusu amaç doğrultusunda toplum çevirmenliği konusundaki bakış açısı aktarılacak ve özellikle yerel koşullardan etkilenmesi nedeniyle toplum çevirmenliği konusunda Türkiye’de ne zaman, nasıl, hangi konularda bilimsel yayın yapıldığı sorularının yanıtı aranacaktır.
Kaynakça tarama yöntemiyle tespit edilen yayınlardan hareketle, Toplum Çevirmenliği Bibliyografyası oluşturulacak, toplum çevirmenliğinin alanları dikkate alınarak sınıflandırılacak ve çeşitli parametreler çerçevesinde irdelenerek, değerlendirilecektir. Bu sayede toplum çevirmenliği araştırmalarının Türkiye’deki durumu konusunda bir üst bakış sunulacaktır.
Anahtar kelimeler: Toplum çevirmenliği, bibliyografya, çeviribilim araştırmaları, toplum çevirmenliği alanları
ASOS Journal The Journal of Academic Social Sciences, 2020
Avrupa’da teknolojik ve siyasi alandaki gelişmeler dünyada batı merkezli toplumsal bir dönüşüme y... more Avrupa’da teknolojik ve siyasi alandaki gelişmeler dünyada batı merkezli toplumsal bir dönüşüme yol açmıştır. Bunun sonucunda toplumun araştırılması gibi çalışmalar hız kazanmış ve sosyal bilimlerin mevcut yöntem ve bakış açısının yetersiz kalmasıyla sosyal bilim kavramının anlamsal sınırları genişlemiştir. Bilim anlayışının değişmesi ve toplumun odağa alındığı araştırmaların artmasıyla birlikte, disiplinlerarası çalışmalara ihtiyaç duyulmuş ve yeni bilim dalları ortaya çıkmıştır. Yeni bilim dalları terminolojik kullanımlarının çeşitlenmesine, farklılaşmasına neden olmaktadır. Bu süreçte, farklı kuram ve yöntemler çıkmakta ve alanın kendi bilim dili oluşmaktadır. Buna göre alan terminolojisinin oluşması da önemlidir. Bu çalışmanın amacı bunun öneminin farkında olarak, çeviribilimde terminolojik kullanımlardaki sorunlara dikkat çekmek ve bu sayede çeviribilim terminolojisi konusunda yapılacak çalışmalara katkı sağlamaktır. Bu amaçla bilimsel çalışmalarda sıkça karşılaşılan ‘paradigma’ ve ‘turn’ kavramlarının çeviribilimdeki kullanımları odağa alınmıştır. Bu çalışma kapsamında iki kavramın genel kullanımları ortaya koyulmuş ve çeviribilimdeki kullanımları doküman inceleme yöntemiyle irdelenip değerlendirilerek Türkçe literatürde bu kavramlarındaki kullanım sorunları somutlaştırılmıştır.
Abstract Translation activity has been the analyzing object of various disciplines, particularly ... more Abstract
Translation activity has been the analyzing object of various
disciplines, particularly Linguistics and Literature for centuries.
The attempts of these disciplines to explain translation activity
have always been inadequate. Holmes has drawn the attention to
these problems by his paper which he has delivered at a congress
in 1972 and emphasized the necessity of a new discipline. In the
light of these developments, translation studies emerged in 70's
and brought along many discussions. These discussions have
revolved around the attempts of literature and lingusitics to explain
translation activity.
Starting question of our study is as follows; "Do the literary
theories adequate enough to justify translation activities?" As an
answer to our prompting question, this study aims to verify that
literary theories are inadequate to explain and justify translation
activity.
International Journal of Language Academy, 2018
The migration movement, which has been going on for centuries and experienced intensely especiall... more The migration movement, which has been going on for centuries and experienced intensely especially in the century we live in, has affected all the countries in various dimensions. Turkey has been in the leading position among the most affected countries as a result of embracing refugees since 2011. These impacts can have positive and negative consequences for both the refugees and the host country. Accordingly, migration to another country may give a better life to people, and vice versa. In this context, it is an undeniable fact that an efficient communication is important for the realization of social adaptation process. It is possible to mention two different concurrent practices that will accelerate the social adaptation process and can be a solution to the communication problem. One of them is the Turkish language education which will eliminate the communication problem of the refugees in the long term, the other one is the practice of community interpreting which is the fast and effective solution providing a positive contribution to the adaptation process in that sense and at the same time constitutes the starting point of this research. From this point of view, the aim of this study is to embody the communication problem in question and reveal the areas of need for community interpreting. Within the scope of the fieldwork conducted for this purpose, the services provided for the refugees in Sakarya and the areas in which the refugees have problems were determined by means of interviews and questionnaires conducted with institutions and refugees. The data obtained from this study point out the need for community interpreting in solving the communication problem experienced as a natural result of the great migration movement and indicate the need for efforts specific to community interpreting so that the discussed interpreting activity can be performed by professional interpreters.
Books by Filiz San
Türk Kızılay_Toplum Temelli Sağlık ve Psikososyal Destek Hizmetlerinde ÇEViRMENLiK, 2022
Journal of Translation Studies Çeviribilim ve Uygulamaları Dergisi , 2024
This article seeks to assess the adherence of a guideline produced for mental health interpreting... more This article seeks to assess the adherence of a guideline produced for mental health interpreting to international standards, exemplified by the Interpreting Guideline in Community-Based Health and Psychosocial Support Services developed in Türkiye. The essential function of translators in addressing language and cultural barriers in mental health and psychosocial support services is highlighted. The deficiencies in interpreters' access to professional standards are addressed. There is a growing need for interpretation, primarily attributed to forced migrations. It requires the formulation of guidelines that offer extensive direction for interpreters and specialists collaborating with interpreters in these services. The article analyses the field guidelines developed by the Turkish Red Crescent and assesses their adherence to internationally accepted capacity-building protocols and guideline formulation standards. It involves a review of the literature concerning guideline development and evaluation studies within the mental health field. The literature review identifies international standards, notably AGREE II (Appraisal of Guidelines for Research & Evaluation) and AGREE-HS, as significant. This analysis examines the capacity-building initiatives of the Turkish Red Crescent, focusing on the structure, content, and scope of the guidelines developed within this framework in relation to established standards. The evaluation results indicate that the Turkish Red Crescent Guideline largely adheres to fundamental ethical and scientific standards in the interpretation of psychosocial support. It is concluded that the guideline requires enhancements in its applicability, update plans, and overall comprehensiveness. The study emphasises the significance of adhering to guidelines established at the national level in alignment with international standards. The objective is to enhance the institutionalisation and professionalisation of capacity-building studies within this field. Developing guidelines that adhere to international criteria while considering local conditions is a crucial step in enhancing the quality of translation and interpreting services.
İstanbul Üniversitesi Çeviribilim Dergisi_ Istanbul University Journal of Translation Studies, 2024
ÖZ Bu çalışmada afet ve kriz ortamlarında görev alan çevirmenlerin karşılaştığı stres faktörleri ... more ÖZ
Bu çalışmada afet ve kriz ortamlarında görev alan çevirmenlerin karşılaştığı stres faktörleri ve bu süreçte ortaya çıkan öz bakım ihtiyacı ele alınmaktadır. Afet bölgelerinde çalışan çevirmenler afet koşullarıyla birlikte dilsel, kültürel ve psikolojik zorluklarla mücadele ederken, kritik bilgilere aracılık etmektedir. Yerel halk, yerel ekipler vs. ile uluslararası ekipler arasında iletişimi sağlayan çevirmenler hem f iziksel hem de duygusal dayanıklılık gerektiren zorlu görevler üstlenmektedir. Bu süreçte stres yönetimi ve öz bakım stratejileri önemlidir. Öz bakım, fiziksel ve duygusal refahı sürdüren davranışları kapsar ve afet çevirmenleri için hayati bir rol oynar. Bu bakımdan stres yönetimi ve geliştirilecek öz bakım stratejileri, çevirmenlerin görevlerini daha sağlıklı bir şekilde sürdürmesine ve afet bölgelerinde karşılaştıkları zorlukları aşmalarına yardımcı olacaktır. Buaraştırmadaamaçlanan6Şubat2023tarihindeyaşananKahramanmaraşdepremlerinde Afette Rehber Çevirmenlik organizasyonu koordinasyonunda ya da bireysel girişimleri ile görev almış çevirmenlere uygulanan yarı yapılandırılmış anketle onların bu süreçte yaşadığı zorlukları, stres faktörlerini ve öz bakım ihtiyaçlarını ortaya koymaktır. Araştırmadan elde edilecek bulgular çevirmenlerin iyilik halini geliştirmeleri için stratejiler geliştirilmesi için bir zemin hazırlamayı da hedeflemiştir. Araştırmanın sonucunda çevirmenlerin psikolojik ve fiziksel olarak dayanıklılıklarını arttırmak için, afet öncesi eğitimlerde, görev sırasında ihtiyaç duyarsa süpervizyon benzeri uygulamalarla ve afet sonrasında ise psikolojik yardımlarla desteklenmesinin gerekliliği vurgulanmaktadır.
ABSTRACT
This study focuses on the stress factors faced by interpreters working in disaster and crisis settings and the self-care needs that arise in this process. Interpreters working in disaster areas mediate critical information while struggling with linguistic, cultural and psychological difficulties and disaster conditions. By communicating between local people, local teams, etc., and international teams, interpreters undertake challenging tasks that require physical and emotional resilience. Stress management and self-care strategies are essential in this process. Self-care encompasses behaviours that maintain physical and emotional well-being and are vital for disaster and crisis interpreters. In this respect, stress management and self-care strategies will help interpreters perform their duties more effectively and overcome their challenges in disaster areas and crisis environments. Theprimaryaimofthisstudy wastouncover the challenges, stress factors, and self-care needs of interpreters who were involved in the Kahramanmaraş earthquakes on February 6, 2023. Whether they were part of the Emergency and Disaster Interpreters (ARÇ) Organisation or working independently, these interpreters were surveyed using a semi-structured questionnaire. The f indings of this research lay the groundwork for developing strategies to improve the well-being of interpreters in similar situations. As aresult of this research, pre-disaster training, supervision-like practises during assignments, and post-disaster psychological assistance are crucial in enhancing interpreters’ psychological and physical resilience, enabling them to fulfil their roles more effectively.
JASSS, 2023
Regardless of the nature of migration, which occurs for various reasons such as international mig... more Regardless of the nature of migration, which occurs for various reasons such as international migration, internal migration, forced migration and voluntary migration, individuals are often dragged into a new environment where they do not share a common language and culture with the local people. This situation results in a communication problem. Interpreting, which bridges the communication gap between individuals who do not share a common language and culture, plays a vital role in overcoming this problem enabling individuals to understand each other. If the mental health of the individual who is a part of the society deteriorates, the order of the society will also be disrupted. For this reason, the field of mental health, which concerns both the individual and the society in terms of migration and translation, is an area that needs to be examined. However, the efforts to improve and protect individuals' mental health can become challenging due to language barriers. In this case, psychotherapy interpreters serve as a bridge that fills the language and culture gap between individual and community by conveying the feelings, thoughts, experiences and state of mind of individuals who seek psychotherapy. Hence, training of interpreters and other professionals working with interpreters is of vital importance in ensuring proper communication. Some non-governmental organizations, state structures or undergraduate programs act for this purpose. There are also professional competence measurement and evaluation systems around the world, which may differ from country to country. In this study, psychotherapy interpreting, which is one of the application areas of community interpreting, is discussed. The activities carried out within the state or NGOs, and academic studies in the field of mental health interpreting in Turkey are described. Besides, the situation of psychotherapy interpreting and the position of the psychotherapy interpreters in Turkey are explained. The study concludes with recommendations for further research in the study area.
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2021
Eğitim ve piyasa ilişkisinin gerekliliği ve önemi tüm mesleki alanlar için her daim altı çizilen ... more Eğitim ve piyasa ilişkisinin gerekliliği ve önemi tüm mesleki alanlar için her daim altı çizilen bir husus olmuştur. Çeviri alanı ile ilgili olarak bu yönde görüşlerin zaman zaman tartışmalara konu olduğu görülmüştür. Bu bağlamda akademik bir eğitimle piyasaya hazır eleman yetiştirilmesinin amaçlanıp amaçlanmaması hususu gündeme gelse de akademik çeviri eğitiminin açık uçlu bir formasyon kazandırmayı hedeflediği kabul gören bir perspektif olmuştur. Ancak bu, piyasadaki gelişmelerin eğitimi etkilemeyeceği şeklinde anlaşılmamalıdır. Karşılıklı bir etkileşimin söz konusu olduğu, piyasa ve eğitim ilişkisinin özellikle Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) çalışmaları özelinde eğitim kurumları tarafından dikkate alınması gerektiği, Yüksek Öğretim Kurumunun (YÖK) üniversitelere gönderdiği resmi bir yazıda da açıkça ifade edilmiştir. Bu beklenti çeviri eğitimi ve piyasa ilişkisi açısından değerlendirildiğinde meslekleşme konusundaki çalışmaların, bu ilişkinin kesişme noktasında bulunduğu söylene...
The Journal of Academic Social Sciences, 2020
ÇEVİRİBİLİMDE 'PARADİGMA' VE 'TURN' KAVRAMLARININ TÜRKÇE LİTERATÜRDEKİ KULLANIMLARI ÜZERİNE BİR D... more ÇEVİRİBİLİMDE 'PARADİGMA' VE 'TURN' KAVRAMLARININ TÜRKÇE LİTERATÜRDEKİ KULLANIMLARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME Öz Avrupa'da teknolojik ve siyasi alandaki gelişmeler dünyada batı merkezli toplumsal bir dönüşüme yol açmıştır. Bunun sonucunda toplumun araştırılması gibi çalışmalar hız kazanmış ve sosyal bilimlerin mevcut yöntem ve bakış açısının yetersiz kalmasıyla sosyal bilim kavramının anlamsal sınırları genişlemiştir. Bilim anlayışının değişmesi ve toplumun odağa alındığı araştırmaların artmasıyla birlikte, disiplinlerarası çalışmalara ihtiyaç duyulmuş ve yeni bilim dalları ortaya çıkmıştır. Yeni bilim dalları terminolojik kullanımlarının çeşitlenmesine, farklılaşmasına neden olmaktadır. Bu süreçte, farklı kuram ve yöntemler çıkmakta ve alanın kendi bilim dili oluşmaktadır. Buna göre alan terminolojisinin oluşması da önemlidir. Bu çalışmanın amacı bunun öneminin farkında olarak, çeviribilimde terminolojik kullanımlardaki sorunlara dikkat çekmek ve bu sayede çeviribilim terminolojisi konusunda yapılacak çalışmalara katkı sağlamaktır. Bu amaçla bilimsel çalışmalarda sıkça karşılaşılan 'paradigma' ve 'turn' kavramlarının çeviribilimdeki kullanımları odağa alınmıştır. Bu çalışma kapsamında iki kavramın genel kullanımları ortaya koyulmuş ve çeviribilimdeki kullanımları doküman inceleme yöntemiyle irdelenip Çeviribilimde 'Paradigma' ve 'Turn' Kavramlarının Türkçe Literatürdeki Kullanımları Üzerine
Translation activity has been the analyzing object of various disciplines, particularly Linguisti... more Translation activity has been the analyzing object of various disciplines, particularly Linguistics and Literature for centuries. The attempts of these disciplines to explain translation activity have always been inadequate. Holmes has drawn the attention to these problems by his paper which he has delivered at a congress in 1972 and emphasized the necessity of a new discipline. In the light of these developments, translation studies emerged in 70's and brought along many discussions. These discussions have revolved around the attempts of literature and lingusitics to explain translation activity. Starting question of our study is as follows; "Do the literary theories adequate enough to justify translation activities?" As an answer to our prompting question, this study aims to verify that literary theories are inadequate to explain and justify translation activity.
RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 2021
Son yıllarda alınan dış göçle birlikte, Türkiye'de ülke dilini bilmeyen kişilerin toplum hizmetle... more Son yıllarda alınan dış göçle birlikte, Türkiye'de ülke dilini bilmeyen kişilerin toplum hizmetlerine ulaşabilmesini olanaklı kılacak, çeviriye ve çevirmene duyulan ihtiyaç artmıştır. Söz konusu ihtiyacı karşılamak üzere sürdürülen toplum çevirmenliğinin uygulama alanlarından bir tanesi psikoterapi görüşmelerinin gerçekleştirildiği ruh sağlığı alanıdır. Konu ruh sağlığı olduğunda, danışanların profili ve ihtiyaçları, görüşme yöntem ve teknikleri, soru türleri gibi ilgili alanın uzmanlık bilgisiyle sürdürülen bir terapi süreci söz konusu olmaktadır. Türkiye'de bu tür terapilerde çeviriye ihtiyaç duyanların göçmenler olduğu dikkate alındığında, mevcut dinamiklere göç öncesi, göç sırası ve göç sonrası yaşadıklarının bir sonucu olan travmaların derinliği, kültür ve gelenek farklılıkları, terapiye olan bakış açısı gibi çok daha farklı faktörlerin de belirleyici şekilde eklemlendiği söylenebilir. Buna göre çevirmenin psikoterapideki görevinin, sadece kelimelerin başka bir dile aktarılmasıyla sınırlı olması mümkün görünmemektedir. Bu çıkarım, söz konusu süreçte çevirmenin, kültürler arası iletişim uzmanı olarak, terapideki rolünün araştırılmasını önemli hale getirmiştir. Buradan hareketle bu araştırmada psikoterapilerde görev alan çevirmenlerin rolü ve önemi ortaya koyularak, taraflar açısından işbirliğinin somutlaştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla bu çalışmada ruh sağlığı ve toplum çevirmenliği alanlarının kuramsal ve kavramsal çerçevesi oluşturulmuş, durumsallık ilişkisi bağlamında psikoterapideki dinamikler belirlenmiş ve çeviri sürecine etkisi açısından sorunsallaştırılmıştır. Yapılan araştırma ve değerlendirmeler sonucunda çevirmenlerin psikoterapilerdeki rolü ve önemi, uzman ve çevirmen işbirliği odağında ortaya konulmuştur. Anahtar kelimeler: Toplum çevirmenliği, psikoterapi çevirmenliği, psikososyal destek çevirmenliği, ruh sağlığı alanı çevirisi, çevirmen rolü Psychotherapy interpreting: the role and importance of interpreters in psychosocial support services
RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 2020
İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmalar Dergisi , 2021
The necessity for the relationship between education and market has always been significant in a... more The necessity for the relationship between education and market has always been significant in all professional areas. This relationship has also been discussed in translation studies. While the aim of the academic education to prepare a ready-to-market graduate has been discussed within this context, an open-ended formation has been widely accepted as the aim of academic translation education. However, this does not mean that developments in the market will not affect the training. It was made clear in an official letter sent to universities by Higher Education Agency that the mutual interaction between market and education and specifically the studies of Employment Qualification Agency should be taken into account. When assessed in terms of translation training and market relationship, studies on professionalization can be seen at the intersection of this relationship.
Important steps toward professionalization of translation in Turkey have
been taken in the last decade, especially with publication of the translator professional standard in the official gazette in 2013 and with preparation of translator qualifications related to this development. Although the efforts in this direction date back to old times, the professional outlook of translation can now be seen more concretely, thanks to studies on translator qualifications. This study will determine to what extent the skills and competences required from the candidates in these qualifications are met in the training. The paper aims to investigate applicability of Fields of Interest developed by Sakarya University as a model for concretizing the intersection regarding
these concepts. For this, the draft text of the community interpreter
qualification is reviewed; and the parameters are searched in the curriculum of the Translation and Interpreting Department of Sakarya University. A field of interest model was developed through the courses at the intersection and findings were evaluated in terms of the relationship between education and qualification.
RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 2021
Abstract: In recent years the need for translation services and translators for community servic... more Abstract:
In recent years the need for translation services and translators for community services has increased with the rise in flow of migrant population to Turkey. One of the main fields of community interpreting, carried out to meet the community services need, is of mental health where psychotherapy interviews are conducted. Within this mental health field, there is a therapy process that is carried out with the relevant field of expertise, such as the profile and needs of the clients, interview methods and techniques, and question types. When we consider the main group of clients as migrants in Turkey, it is also essential to take into account pre-migration, migration and post-migration processes, traumas that appear as a consequence of these experiences, cultural differences and different therapautical approaches. Based on these facts, it is essential to question the interpreter’s role via not only in means of transferring words to another language, but also as an intercultural communication specialist in theraphy. It is aimed to bring out the cooperation between related parties by revealing the role and importance of interpreters working in psychotherapies. For this purpose, in this study, the theoretical and conceptual framework of the fields of mental health and community interpreting has established, the dynamics of psychotherapy in the context of the contingency relationship were determined and problematized in terms of its effect on the translation process. As a result, the role and importance of translators in psychotherapies tried to be revealed in relation with expert and interpreter collaboration.
Özet:
Son yıllarda alınan dış göçle birlikte, Türkiye’de ülke dilini bilmeyen kişilerin toplum hizmetlerine ulaşabilmesini olanaklı kılacak, çeviriye ve çevirmene duyulan ihtiyaç artmıştır. Söz konusu ihtiyacı karşılamak üzere sürdürülen toplum çevirmenliğinin uygulama alanlarından bir tanesi psikoterapi görüşmelerinin gerçekleştirildiği ruh sağlığı alanıdır. Konu ruh sağlığı olduğunda, danışanların profili ve ihtiyaçları, görüşme yöntem ve teknikleri, soru türleri gibi ilgili alanın uzmanlık bilgisiyle sürdürülen bir terapi süreci söz konusu olmaktadır. Türkiye’de bu tür terapilerde çeviriye ihtiyaç duyanların göçmenler olduğu dikkate alındığında, mevcut dinamiklere göç öncesi, göç sırası ve göç sonrası yaşadıklarının bir sonucu olan travmaların derinliği, kültür ve gelenek farklılıkları, terapiye olan bakış açısı gibi çok daha farklı faktörlerin de belirleyici şekilde eklemlendiği söylenebilir. Buna göre çevirmenin psikoterapideki görevinin, sadece kelimelerin başka bir dile aktarılmasıyla sınırlı olması mümkün görünmemektedir. Bu çıkarım, söz konusu süreçte çevirmenin, kültürler arası iletişim uzmanı olarak, terapideki rolünün araştırılmasını önemli hale getirmiştir. Buradan hareketle bu araştırmada psikoterapilerde görev alan çevirmenlerin rolü ve önemi ortaya koyularak, taraflar açısından işbirliğinin somutlaştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla bu çalışmada ruh sağlığı ve toplum çevirmenliği alanlarının kuramsal ve kavramsal çerçevesi oluşturulmuş, durumsallık ilişkisi bağlamında psikoterapideki dinamikler belirlenmiş ve çeviri sürecine etkisi açısından sorunsallaştırılmıştır. Yapılan araştırma ve değerlendirmeler sonucunda çevirmenlerin psikoterapilerdeki rolü ve önemi, uzman ve çevirmen işbirliği odağında ortaya konulmuştur.
RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 2020
Dünyayı etkisi altına alan COVID-19'un ülkemizdeki ilk vakaları 2020 Mart ayı başında görülmüştür... more Dünyayı etkisi altına alan COVID-19'un ülkemizdeki ilk vakaları 2020 Mart ayı başında görülmüştür. Hastalığın yayılması hem dünyada hem de Türkiye’de diğer alanlarla birlikte iş dünyasını da büyük ölçüde etkilemiş ve bu durumun çeviri sektörü ve çevirmenlik hizmetlerine çeşitli yansımaları olmuştur. Bu bağlamda, içinde bulunulan sürecin sosyal, ekonomik, ticari vb. tüm alanlarda yeniden düşünme, gözden geçirme ve hatta köklü değişiklikler yapma gerekliliğini ortaya çıkaracak nitelikte olduğu düşünülebilir. Hiç kuşkusuz, sağlık sektörü bu dönemde en çok etkilenen alanların başında gelirken, sağlık çevirmenliği hizmetlerinin COVID-19 koşullarında nasıl verildiği sorusu da araştırılmaya muhtaç bir konu olarak belirginleşmiştir. Bu ihtiyaçtan hareketle pandemi süreci özelinde sağlık kuruluşlarına başvuran hastalara ve sağlık personeline çevirmenlik yapan kişilerin durumunu ve çalışma koşullarını ortaya koymayı amaçlayan bir anket uygulanmıştır. Anketten elde edilen veriler, Toplum Çevirmenliğinin “yeni normal”i açısından irdelenmiş ve meslekleşme/profesyonellik sürecine etkileri bakımından değerlendirilmiştir.
RumeliDE, 2020
Öz Toplum Çevirmenliği çeviribilim alanında son zamanlarda sıkça gündeme gelen konulardan birisid... more Öz
Toplum Çevirmenliği çeviribilim alanında son zamanlarda sıkça gündeme gelen konulardan birisidir. Sahada toplum çevirmenlerine duyulan ihtiyacın artmasıyla, bilimsel araştırmalarda da bu konu farklı açılardan ele alınmaktadır. Bilimsel araştırmaların temel amaç ve çıktılarından birisinin bilime ve söz konusu alana katkı sağlamak olduğu düşüncesiyle hareket edildiğinde, konuyla ilgili yapılmış olan önceki çalışmaların bilinmesinin gerekliliği de ortaya çıkmaktadır. Buna göre araştırma yapılacak konuda ne zaman, hangi yöntemle, ne tür araştırmalar yapılmış ve nasıl sonuçlara varılmış olduğunu bilmek önemlidir. Literatür taraması olarak adlandırılan bu ön çalışma, alana hakimiyet kazandırırken, aynı zamanda yapılacak olan yeni araştırmanın özgünlüğünü de açıklamayı mümkün kılmaktadır. Bundan hareketle bir alanda var olan çalışmalara hakimiyet, aynı alanda yapılacak bilimsel bir araştırmanın ön koşulu olarak görülebilir. Alana hakimiyetin kazanılmasında ise bibliyografyaların önemi oldukça fazladır, çünkü bibliyografyalar bir alanda yapılmış çalışmaların tamamını kayıt altında tutmaktadır. Söz konusu anlayış, bu çalışmanın hareket noktasını oluşturmaktadır. Bu çalışmanın amacı toplum çevirmenliği alanında gerçekleştirilmiş bilimsel çalışmalara bir üst bakış sunarak, bu sayede başka araştırmalara zemin hazırlamaktır. Söz konusu amaç doğrultusunda toplum çevirmenliği konusundaki bakış açısı aktarılacak ve özellikle yerel koşullardan etkilenmesi nedeniyle toplum çevirmenliği konusunda Türkiye’de ne zaman, nasıl, hangi konularda bilimsel yayın yapıldığı sorularının yanıtı aranacaktır.
Kaynakça tarama yöntemiyle tespit edilen yayınlardan hareketle, Toplum Çevirmenliği Bibliyografyası oluşturulacak, toplum çevirmenliğinin alanları dikkate alınarak sınıflandırılacak ve çeşitli parametreler çerçevesinde irdelenerek, değerlendirilecektir. Bu sayede toplum çevirmenliği araştırmalarının Türkiye’deki durumu konusunda bir üst bakış sunulacaktır.
Anahtar kelimeler: Toplum çevirmenliği, bibliyografya, çeviribilim araştırmaları, toplum çevirmenliği alanları
ASOS Journal The Journal of Academic Social Sciences, 2020
Avrupa’da teknolojik ve siyasi alandaki gelişmeler dünyada batı merkezli toplumsal bir dönüşüme y... more Avrupa’da teknolojik ve siyasi alandaki gelişmeler dünyada batı merkezli toplumsal bir dönüşüme yol açmıştır. Bunun sonucunda toplumun araştırılması gibi çalışmalar hız kazanmış ve sosyal bilimlerin mevcut yöntem ve bakış açısının yetersiz kalmasıyla sosyal bilim kavramının anlamsal sınırları genişlemiştir. Bilim anlayışının değişmesi ve toplumun odağa alındığı araştırmaların artmasıyla birlikte, disiplinlerarası çalışmalara ihtiyaç duyulmuş ve yeni bilim dalları ortaya çıkmıştır. Yeni bilim dalları terminolojik kullanımlarının çeşitlenmesine, farklılaşmasına neden olmaktadır. Bu süreçte, farklı kuram ve yöntemler çıkmakta ve alanın kendi bilim dili oluşmaktadır. Buna göre alan terminolojisinin oluşması da önemlidir. Bu çalışmanın amacı bunun öneminin farkında olarak, çeviribilimde terminolojik kullanımlardaki sorunlara dikkat çekmek ve bu sayede çeviribilim terminolojisi konusunda yapılacak çalışmalara katkı sağlamaktır. Bu amaçla bilimsel çalışmalarda sıkça karşılaşılan ‘paradigma’ ve ‘turn’ kavramlarının çeviribilimdeki kullanımları odağa alınmıştır. Bu çalışma kapsamında iki kavramın genel kullanımları ortaya koyulmuş ve çeviribilimdeki kullanımları doküman inceleme yöntemiyle irdelenip değerlendirilerek Türkçe literatürde bu kavramlarındaki kullanım sorunları somutlaştırılmıştır.
Abstract Translation activity has been the analyzing object of various disciplines, particularly ... more Abstract
Translation activity has been the analyzing object of various
disciplines, particularly Linguistics and Literature for centuries.
The attempts of these disciplines to explain translation activity
have always been inadequate. Holmes has drawn the attention to
these problems by his paper which he has delivered at a congress
in 1972 and emphasized the necessity of a new discipline. In the
light of these developments, translation studies emerged in 70's
and brought along many discussions. These discussions have
revolved around the attempts of literature and lingusitics to explain
translation activity.
Starting question of our study is as follows; "Do the literary
theories adequate enough to justify translation activities?" As an
answer to our prompting question, this study aims to verify that
literary theories are inadequate to explain and justify translation
activity.
International Journal of Language Academy, 2018
The migration movement, which has been going on for centuries and experienced intensely especiall... more The migration movement, which has been going on for centuries and experienced intensely especially in the century we live in, has affected all the countries in various dimensions. Turkey has been in the leading position among the most affected countries as a result of embracing refugees since 2011. These impacts can have positive and negative consequences for both the refugees and the host country. Accordingly, migration to another country may give a better life to people, and vice versa. In this context, it is an undeniable fact that an efficient communication is important for the realization of social adaptation process. It is possible to mention two different concurrent practices that will accelerate the social adaptation process and can be a solution to the communication problem. One of them is the Turkish language education which will eliminate the communication problem of the refugees in the long term, the other one is the practice of community interpreting which is the fast and effective solution providing a positive contribution to the adaptation process in that sense and at the same time constitutes the starting point of this research. From this point of view, the aim of this study is to embody the communication problem in question and reveal the areas of need for community interpreting. Within the scope of the fieldwork conducted for this purpose, the services provided for the refugees in Sakarya and the areas in which the refugees have problems were determined by means of interviews and questionnaires conducted with institutions and refugees. The data obtained from this study point out the need for community interpreting in solving the communication problem experienced as a natural result of the great migration movement and indicate the need for efforts specific to community interpreting so that the discussed interpreting activity can be performed by professional interpreters.