Özkan Yalçın | Trabzon University (original) (raw)

Papers by Özkan Yalçın

Research paper thumbnail of KENT YURTTAŞLIĞI VE YEREL KATILIM: SDÜ SBKY ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNDEN BİR İNCELEME

Vizyoner Dergisi, 2024

ÖZ Yurttaşlık, kent yurttaşlığı gibi antik dönemde ortaya çıkan kavramlar 18. 19. ve 20. Yüzyılda... more ÖZ Yurttaşlık, kent yurttaşlığı gibi antik dönemde ortaya çıkan kavramlar 18. 19. ve 20. Yüzyılda yaşanan sosyo-ekonomik değişimlere bağlı olarak geniş toplumsal kesimler için yasal düzlemde bir hak olarak görülmeye başlanmıştır. Yurttaşlık bir topluluğa veya ulusa ait olma duygusunu, paylaşılan bir kimlik olarak nitelendirilmiş ve ayrıca bu topluluğa aktif olarak katılma taahhüdünü kapsamıştır. Yurttaşlığın bir gereği olarak katılım, kişinin topluluğuyla ilişki kurmasını ve katkıda bulunmasını içerdiği için temel bir hak ve bileşen olarak görülmüştür. Çalışmada günümüzde kentsel yaşamın önemli bir parçası olarak kabul edilen katılım hakkının bilinirliği ve kullanımı yurttaşlık bağlamıyla ele alınmıştır. Çalışma bu yönüyle bir saha araştırmasını içerecek biçimde kurgulanmış ve hedef evren olarak da üniversite öğrencileri seçilmiştir. Nicel araştırma yönteminin kullanıldığı çalışmada SDÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü öğrencilerinin yerel katılım mekanizmalarına yönelik algıları ve davranışları incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda bu örneklemde yer alan gençlerin yerel katılım mekanizmaları konusunda eksikliklerinin olduğu, bazı katılım mekanizmalarını bilmedikleri görülmüştür. Ayrıca, bildikleri katılım mekanizmalarını da yeterli düzeyde kullanmadıkları verisine ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of ENVIRONMENTAL SENSITIVITY OF STUDENTS: THE CASE OF USAK UNIVERSITY

Management Reseach and Practice, 2024

Because of humanity's environmental pressures and desire to regulate the environment, it has almo... more Because of humanity's environmental pressures and desire to regulate the environment, it has almost become essential to require a second planet to suit existing demands. The purpose of this study is to explore people's environmental sensitivity to prevent environmental degradation by considering the environmental negatives encountered in this setting. In this vein, a survey application was used in the study, which is one of the quantitative research methodologies, and the environmental sensitivities of Uşak University students were investigated. As a result of the study, it was determined that the environmental sensitivity levels of university students were sufficient.

Research paper thumbnail of KENTLİ HAKLARI BAĞLAMINDA KENTSEL YAŞANABİLİRLİĞİN DEĞERLENDİRİLMESİ: ISPARTA ÖRNEĞİ

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2023

Tarihsel bir yapı olarak karşımıza çıkan kentler, günümüzde insanların bir arada yaşadıkları teme... more Tarihsel bir yapı olarak karşımıza çıkan kentler, günümüzde insanların bir arada yaşadıkları temel yerleşim alanlarıdır. Bu yerleşim alanlarında yaşayan bireylerin ortak nitelikte çeşitli sorunları bulunmaktadır. Bu sorunların giderilebilmesinde yani kentsel yaşanabilirliğin sağlanabilmesinde çözüm yollarından biri olarak, Türkiye'nin de taraf olduğu Avrupa Kentsel Şartı 1992'de kabul edilmiştir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'nin de taraf olduğu kentli haklarının kentsel yaşanabilirlik bağlamında değerlendirilmesidir. Bu kapsamda Isparta ili örneğinde kentli haklarının işlevselliği, kentsel yaşanabilirlik bağlamında ele alınmıştır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden biri olan görüşme tekniği kullanılmıştır. Çalışma neticesinde, Isparta'da kentsel yaşanabilirliğin sağlanmasında önemli bir yeri olan kentli haklarına ilişkin yeterli düzeyde başarının elde edilemediği tespit edilmiştir.

Research paper thumbnail of CIRCULAR ECONOMY: A BIBLIOMETRIC ANALYSIS OF PUBLICATIONS IN THE WEB OF SCIENCE

Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2023

The circular economy, which is considered an alternative to the linear economy, is one of the con... more The circular economy, which is considered an alternative to the linear economy, is one of the concepts explored within the scope of the sustainable development approach. With the worsening of resource usage and environmental challenges in recent years, research on the circular economy has grown dramatically. In its most basic form, the circular economy is based on the reduction of output and waste, as well as the recovery of waste. This study aims to make a bibliometric analysis of the concept of circular economy, which is of great interest in the academic field. A quantitative approach for reviewing literature in any discipline is bibliometric analysis. In this regard, this study reviewed the literature and did a bibliometric analysis of the papers published in Web of Science between 2004 and 2022. The study examined 4182 studies titled 'circular economy' on the Web of Science. VOSviewer software was utilized in the study to conduct a systematic bibliometric analysis as well as a visual network analysis. As a result of the analysis, it has been revealed that the leading country in the circular economy is China, the institution is European Research Universities Association Leru, Journal is Sustainability and the researcher Patrizia Ghisellini.

Research paper thumbnail of TÜRKİYE'DE KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARININ DÖNGÜSEL EKONOMİK YAKLAŞIM ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ: ANTALYA ÖRNEĞİ

Kent Akademisi, 2023

Tarih boyunca sosyal ve ekonomik yapının evrimine bağlı olarak kentler sermaye üretiminin merkezi... more Tarih boyunca sosyal ve ekonomik yapının evrimine bağlı olarak kentler sermaye üretiminin merkezinde yer almışlardır. Ancak kentler, bu üretim bağlantılarını korurken, kapitalizm ve doğrusal ekonomik modelin getirdiği kaynak kullanımı ve atık sorunuyla uğraşmak zorunda kalmışlardır. 1970'lerde çevresel ve ekolojik sorunların artmasıyla birlikte, çevreyi ve doğal kaynakları göz ardı eden, doğrusal ekonomik model yerine 'yap-kullan-geri kazan' ilkelerine dayanan daha çevre dostu döngüsel bir ekonomik model geliştirilmiştir. Bu kapsamda çalışmanın amacı, Türkiye'deki farklı gelişmişlik düzeyine sahip olan kentlerin döngüsellik durumunun tespit edilmesi ve kentlerin gelişmişlik düzeyi ile döngüsellik durumları arasındaki ilişkinin araştırılmasıdır. Henüz genel geçer resmi verilerin bulunmaması, genel kabul görmüş bir metodolojik yöntemin olmaması ve konunun yeni olmasından dolayı çalışma 'keşfedici araştırma' olarak tasarlanmış ve derinlemesine istatiksel analizler yapılmamıştır. Çalışmada, uluslararası düzeyde karşılaştırmaya olanak sağlayan nicel araştırma tekniklerini kullanan bir hesaplama yaklaşımı uygulanmıştır. Bu hesaplama yöntemine göre döngüsellik oranı; ilgili ölçüm dönemi içerisinde döngüsel malzemelerin yani geri kazanılmış kaynakların, o yıl ekonomiye giren toplam malzemelere oranıdır. Araştırmanın evreni olarak Türkiye'de doğrusal ekonomik model çerçevesinde üretim ve tüketim ilişkilerini gerçekleştiren herhangi bir kent örnek olarak belirlenip araştırmaya dahil edilebilecek iken; çalışmada 'amaçlı tabakalı örnekleme' yöntemi benimsenerek, araştırma konusu açısından farklı gelişmişlik düzeyine sahip İzmir,

Research paper thumbnail of KENTSEL DÖNÜŞÜM: WEB OF SCİENCE ÜZERİNDEN KAVRAMA YÖNELİK BİBLİYOMETRİK BİR ANALİZ

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2022

Bu çalışma, interdisipliner bir alan olarak kabul edilen ve akademik alanda ilgi gören kentsel dö... more Bu çalışma, interdisipliner bir alan olarak kabul edilen ve akademik alanda ilgi gören kentsel dönüşüm kavramına yönelik Web of Science (WoS) veri tabanında yapılmış kentsel dönüşüm çalışmaları üzerine bibliyometrik bir inceleme yapmayı hedeflemektedir. Bibliyometrik analiz herhangi bir alanda literatürü gözden geçirmek için kullanılan nicel bir tekniktir. Bu kapsamda 1975-2021 yılları arasında WoS veri tabanında yer alan 'kentsel dönüşüm' başlıklı 1648 çalışma analiz edilmiştir. Yapılan analizlerde VOSviewer yazılımından yararlanılmıştır. Analizler sonucunda kentsel dönüşüm konusunda en fazla akademik çalışma yapan kurumun Hong Kong Polytechnic Üniversitesi, yayıncının Journal of Urban History ve araştırmacının Hao Wang olduğu tespit edilmiştir.

Research paper thumbnail of TÜRKİYE’DE KENTLİ HAKLARI ALANINDA YAZILAN LİSANSÜSTÜ TEZLER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Uluslararası İşletme, Ekonomi ve Yönetim Perspektifleri Dergisi, 2022

* Bu çalışma 23-24 Eylül 2021 Tarihlerinde 'KAYFOR ORTA ASYA' sempozyumunda özet olarak sunulan v... more * Bu çalışma 23-24 Eylül 2021 Tarihlerinde 'KAYFOR ORTA ASYA' sempozyumunda özet olarak sunulan ve bildiri özetleri kitabında basılan metnin genişletilmesiyle hazırlanmıştır.

Research paper thumbnail of COVİD-19 SÜRECİNDE KENTLER VE KENTLİLER: YAŞANANLAR VE BEKLENTİLER ÜZERİNE TESPİTLER (GÖLLER BÖLGESİ BULGULARI)

Hacettepe Üniversitesi iktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2021

Salgınlar tarih boyunca görülmüştür. 21. Yüzyılda yoğun kentleşmenin de bir sonucu olarak kent ve... more Salgınlar tarih boyunca görülmüştür. 21. Yüzyılda yoğun kentleşmenin de bir sonucu olarak kent ve kentliler, salgınlardan ciddi anlamda etkilenmektedir. Son bir yıldır Covid-19 pandemisi tüm dünyayı etkisi altına almıştır. Bugünlerde, kent yaşamı "yeni normal" olarak dönüşmektedir. Kentsel alanda sunulan hizmetlerden birincil olarak sorumlu olan yerel yönetimlerden de beklentiler farklılaşmaktadır. Çalışmanın amacı, Covid-19 pandemisinin kente ve kentlilere etkilerini incelemek, yerel yönetimlerden beklenen hizmetlerdeki değişimi belirlemektir. 2020 Ağustos ayında pandemi koşullarında Göller Bölgesinde yapılan geniş kapsamlı bir alan araştırmasının sonuçları çerçevesinde kentlilerin pandemi koşullarında yaşadıkları ve beklentileri tartışılmaktadır. Sonuç olarak, pandemi sürecinde kentlilerin beklentilerinin; ağırlıklı olarak ekonomik anlamda istihdam ve nakdi yardım ile pandemiye yönelik koruyucu kentsel hizmetlerde etkinlik, süreklilik ve denetimler konusunda yoğunlaştığı anlaşılmaktadır.

Research paper thumbnail of TÜRKİYE’DE KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARININ DÖNGÜSEL EKONOMİK YAKLAŞIM ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ: ANTALYA ÖRNEĞİ

Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2021

Today, as the cities have become the production place of capital due to the change in the social ... more Today, as the cities have become the production place of capital due to the change in the social and economic structure in the historical process, the other hand, they have faced the problem of resource use and waste caused by capitalism and the linear economic model. It has been understood that this structure, which does not take into consideration the environment and natural resources, is not sustainable, and the environmental and ecological problems that emerged in the 1970s. The circular economic model designed as 'make-userecover' was developed instead of the linear economic model that functions as 'take-make-dispose', which sees everything as waste. Working with this context, the excavation, construction and demolition waste generated by urban transformation projects in Turkey aimed to assess the cyclical economic framework approach. In this evaluation, it was made over the province of Antalya, where urban transformation studies are intense. The study reveals the current situation with regard to how the excavation, construction and demolition waste generated as a result of urban transformation in Antalya is managed/not managed by examining the issue within the framework of circular economic approach..

Research paper thumbnail of TÜRKİYE’DE KENTSEL ALANLARDA DÖNGÜSEL EKONOMİ UYGULAMALARI ÜZERİNE BİR YAZIN İNCELEMESİ

Akademia Doğa ve İnsan Bilimleri Dergisi, 2020

İkinci Dünya Savaşı sonrası bilim ve teknoloji alanında yaşanan gelişmelere paralel olarak gelişm... more İkinci Dünya Savaşı sonrası bilim ve teknoloji alanında yaşanan gelişmelere paralel olarak gelişmiş ülkeler birbirleriyle rekabet edebilmek için, gelişmekte olan ülkelerse gelişmiş ülkeleri yakalayabilmek için sınırsız bir büyüme gayreti içerisinde olmuşlardır. Ancak 1970’li yıllara gelindiğinde bu iyimser gelişim senaryolarının sürdürülebilir olmadığının farkına varılmıştır. Büyüme çabalarının önündeki en büyük engel, ‘Al-üret-at’ şeklinde işleyen doğrusal ekonomik modelin sınır tanımayan doğal kaynak kullanımı ve bunun ortaya çıkardığı çevresel ve ekolojik problemler olmuştur. Kaynakları sınırsız gören doğrusal ekonomik modelin eleştirilmesi döngüsel ekonomik modelin kurgulanmasına neden olmuştur.
Bu çalışma, döngüsel ekonomi kavramını kent bağlamında ele almayı amaçlamıştır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi tekniği ile Türkiye’de hazırlanmış lisansüstü tezleri irdelemiştir. YÖK tez merkezinde yer alan döngüsel ekonomi ve döngüsel ekonomi ile bağlantılı olan yeşil ekonomi, mavi ekonomi ve kızıl ekonomi kelimeleri ile hazırlanmış lisansüstü tezler üzerine bir analiz gerçekleştirilmiştir. Elde edilen tarama sonuçlarının ne kadarının kentle bağlantılı olduğu araştırılmıştır.

Research paper thumbnail of TÜRKİYE’DE KENTSEL ALANLARDA DÖNGÜSEL EKONOMİ UYGULAMALARI ÜZERİNE BİR YAZIN İNCELEMESİ

7. KBAM, 2020

İkinci Dünya Savaşı sonrası bilim ve teknoloji alanında yaşanan gelişmelere paralel olarak gelişm... more İkinci Dünya Savaşı sonrası bilim ve teknoloji alanında yaşanan gelişmelere paralel olarak gelişmiş
ülkeler birbirleriyle rekabet edebilmek için, gelişmekte olan ülkelerse gelişmiş ülkeleri yakalayabilmek
için sınırsız bir büyüme gayreti içersin de olmuşlardır. Ancak 1970’li yıllara gelindiğinde bu iyimser
gelişim senaryolarının sürdürülebilir olmadığının farkına varılmıştır. Büyüme çabalarının önündeki en
büyük engel, ‘Al-üret-at’ şeklinde işleyen doğrusal ekonomik modelin sınır tanımayan doğal kaynak
kullanımı ve bunun ortaya çıkardığı çevresel ve ekolojik problemler olmuştur. Kaynakları sınırsız gören
doğrusal ekonomik modelin eleştirilmesi döngüsel ekonomik modelin kurgulanmasına neden olmuştur.
Bu çalışma, döngüsel ekonomi kavramını kent bağlamında ele almayı amaçlamıştır. Çalışmada nitel
araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi tekniği ile Türkiye’de hazırlanmış lisansüstü tezleri
irdelemiştir. YÖK tez merkezinde yer alan döngüsel ekonomi ve döngüsel ekonomi ile bağlantılı olan yeşil
ekonomi, mavi ekonomi ve kızıl ekonomi kelimeleri ile hazırlanmış lisansüstü tezler üzerine bir analiz
gerçekleştirilmiştir. Elde edilen tarama sonuçlarının ne kadarının kentle bağlantılı olduğu araştırılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Döngüsel Ekonomi, Yeşil Ekonomi, Mavi Ekonomi, Kızıl Ekonomi, Kent, Lisansüstü
Tezler

Research paper thumbnail of TÜRKİYE’DE KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARININ DÖNGÜSEL EKONOMİK YAKLAŞIM ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ: ANTALYA ÖRNEĞİ

7. KBAM, 2020

Günümüzde kentler bir yandan tarihsel süreç içerisinde toplumsal ve ekonomik yapıdaki değişime ba... more Günümüzde kentler bir yandan tarihsel süreç içerisinde toplumsal ve ekonomik yapıdaki değişime bağlı olarak sermayenin üretim mekânı haline gelirken, diğer yandan kapitalizmin ve doğrusal ekonomik modelin yarattığı kaynak kullanımına ve atık sorunu ile karşı karşıya kalmışlardır. Çevreyi ve doğal kaynakları dikkate almayan bu yapının sürdürülebilir olmadığı, 1970’li yıllar itibariyle ortaya çıkan çevresel ve ekolojik sorunlarla anlaşılmıştır. Her şeyi atık olarak gören ‘al-yap-at’ şeklinde işleyen doğrusal ekonomik model yerine ‘al-yap-geri kazan’ şeklinde tasarlanan döngüsel ekonomik model geliştirilmiştir. Bu bağlamıyla çalışma, Türkiye’de kentsel dönüşüm uygulamaları ile oluşan hafriyat, inşaat ve yıkıntı atığının döngüsel ekonomik yaklaşım çerçevesinde değerlendirmeyi amaçlamıştır. Bu değerlendirmede, kentsel dönüşüm çalışmalarının yoğun olduğu Antalya’da ili üzerinden yapılmıştır. Antalya’da kentsel dönüşüm sonucunda oluşan hafriyat, inşaat ve yıkıntı atığının nasıl yönetildiği/yönetilemediği? döngüsel ekonomik yaklaşım kapsamında irdelenerek mevcut durum ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Doğrusal Ekonomi, Döngüsel Ekonomi, Kentsel Dönüşüm, Hafriyat, İnşaat ve Yıkıntı Atıkları, Antalya.

Research paper thumbnail of KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN KENT KÜLTÜRÜ VE KENTSEL KİMLİK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI ÜZERİNDEN NİTEL BİR İNCELEME

III. TARAS SHEVCHENKO INTERNATIONAL CONGRESS ON SOCIAL SCIENCES, 2019

Sanayi Devrimi ile birlikte üretim alanında yaşanan dönüşüm sadece üretim ilişkilerini ve ekonomi... more Sanayi Devrimi ile birlikte üretim alanında yaşanan dönüşüm sadece üretim ilişkilerini ve ekonomik yapıyı değil ayrıca mekânsal, kültürel ve sosyal yapıyı da kökten etkilemiştir. Sanayi devriminin yaşanması ile birlikte kırsal nüfusun kentlere doğru hareket etmesi, kente sanayinin ihtiyaç duyduğu iş gücü ordusunu yaratılmasının yanı sıra kentsel mekanları nüfus yönünden yoğun yerleşim birimleri haline getirmiştir. Bu yoğunluk zamanla kentsel mekânda sunulan hizmetlerin yetersiz kalmasına, beraberinde de fiziksel ve çevresel bir bozulmaya neden olmuştur. Yaşanan bu gelişmelerle birlikte kentler basit anlamda konut ve toplumsal ihtiyacın karşılandığı yerleşim birimleri olmaktan öte, üretim yapıldığı kompleks yapılar haline dönüşmüştür. Özellikle İngiltere ve Fransa gibi dönemin sanayi kentlerinde ortaya çıkan bu olumsuzlukları gidermek için çeşitli çözüm arayışları ve planlar geliştirilmiştir. Bu kapsamda kullanılan müdahale araçlarından biriside ise kentsel dönüşüm olmuştur. 1851-1873 yıllarında Paris'te ilk örneklerini gördüğümüz kentsel dönüşüm çalışmaları başlangıçta kentsel mekânda ortaya çıkan kötü yaşam koşullarını iyileştirmek için kullanılmıştır. Fakat zamanla kentsel dönüşüm kavramı kentleri daha yaşanabilir hale getirmekten ziyade, sermayenin kentsel mekânda bir artı değer üretme aracı haline gelmiştir. Kentsel mekânda yer alan konutun, kullanım değerinden ziyade artık değişim değerinin ön plana çıkması; kentleri büyük ölçekli dönüşüm projeleriyle karşı karşıya bırakmıştır. Dünya'da yaşanan gelişmelere benzer bir şekilde, ülkemizde de kentsel dönüşüm projeleri aktif olarak uygulamaya konulmuştur ve özellikle 1999 Marmara Depremi sonrasında Türkiye'de çeşitli yasal düzenlemeler yapılmıştır. Bu yasal düzenlemelerin sonuncusu 2012 yılında çıkarılan ve halk arasında ''Kentsel Dönüşüm Yasası'' olarak bilinen "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanunu" dur. Türkiye'de uygulanan kentsel dönüşüm projeleri ekonomik, yönetsel, mekânsal, sosyolojik ve çeşitli açılardan eleştirilerin merkezinde yer almıştır. Bu eleştirilerin başında, kentsel dönüşüm projeleri ile kentlere özgü kültürel, sosyal ve mekânsal farklılıkların iyice azaldığı, kentlerin birbirine bezeyen yapı blokları haline dönüştüğü, kültürel açıdan kentlerin kendine özgü nitelikleri kaybettiği ve küresel sermayenin şekillendirdiği tek tip kentlerin günümüzde ortaya çıktığı gelmektedir. Bu kapsamda bu çalışma, günümüzde Türkiye'de neredeyse her yerinde yoğun bir şekilde uygulamaya konan kentsel dönüşüm projelerinin, kent kültürü ve kentsel kimlik üzerindeki etkisini incelemeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda çalışmada, kent kültürü ve kentsel kimlik kavramları göz önüne alınarak Türkiye'de yapılan kentsel dönüşüm projelerinin kentsel mekân üzerinde yarattığı değişimler ve dönüşümleri konu alan bir araştırma yapılacaktır. Bu araştırmanın, kentsel dönüşüm deneyimi yaşamış/yaşayan üniversite öğrencilerinin aileleri veya yakınları arasından seçilecek katılımcılar ile görüşme yöntemi kullanılarak yapılması planlanmaktadır.

Research paper thumbnail of PRACTICE OF URBAN TRANSFORMATION IN TERMS OF FINANCIAL AND ECONOMIC CYCLES: A CASE STUDY OF ISPARTA IN TURKEY

(WMCAUS-2018) IOP Conf. Series: Materials Science and Engineering, 2019

In Turkey, urban transformation has been on the agenda of urban spatial developments, the economi... more In Turkey, urban transformation has been on the agenda of urban spatial developments, the
economic-political framework, and social discussions particularly for the last 30 years. An
important dimension of urban transformation practices is their impacts on urban economy,
national economy, and financial markets. The process of financialization of the building in
general and of housing in particular as the object of transformation commenced in the 1980s.
This period is also called the post-Keynesian neoliberal globalization processes. The house
production processes also began to articulate with the financial market system upon the
financialization of housing. The increased importance of house production for the financial
markets also accelerated the urban transformation practices. Within the scope of this paper, the
financial cycle of the urban transformation processes, the actors and the stages in the process of
financialization of housing are examined in the case study of Isparta, Turkey. The economic
dimension and sectoral dynamics of the urban transformation process are explained. Keywords:
Urban Transformation, Urban Transformation Economy, Financialization of Housing, Actors
and Stages of Urban Transformation, Incentives, Isparta

Research paper thumbnail of BİR POLİTİKA UYGULAMASI OLARAK KENTSEL DÖNÜŞÜM: DEVLET DESTEKLERİ ÇERÇEVESİNDE BİR DEĞERLENDİRME

Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2018

Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de uygulanan kentsel dönüşüm projelerinin yürütülmesinde kullanılan ... more Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de uygulanan kentsel dönüşüm projelerinin yürütülmesinde kullanılan destekleme modellerinin kentsel dönüşüm uygulamalarındaki etkisini incelemektir. Bu kapsamda Isparta ili şehir merkezinde kentsel dönüşüm yoğunluk haritası dikkate alınarak nitel bir yöntem olan görüşme tekniği ile araştırma yapılmıştır. Araştırma neticesinde, kentsel dönüşümde devlet desteğine ilişkin yürütülen politikadan mülk sahiplerinin genel anlamda memnun olduğu görülmektedir. Devletin verdiği kira, faiz ve vergi muafiyetleri gibi destekler ve yasal noktada yapılan düzenlemeler hem mülk sahiplerine hem de yüklenici firmalara önemli düzeyde katkı sağlamaktadır. Kentsel dönüşüm sürecinin afet riskinden ziyade ekonomik nedenlerle yürütüldüğü ise çalışma ile ulaşılan bir diğer sonuçtur. Anahtar Kelimeler: Politika, Kamu Politikası, Kentsel Dönüşüm, Devlet Destekleri, Isparta.

Research paper thumbnail of TÜRKİYE'DE KALKINMA AJANSLARININ MEVCUT DURUMU ÜZERİNE BİR ANALİZ

5. ASM ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER KONGRESİ, 2018

1980 sonrasındaki ekonomik yeniden yapılanma ve ardından uygulanmaya konan neoliberal politikalar... more 1980 sonrasındaki ekonomik yeniden yapılanma ve ardından uygulanmaya konan neoliberal politikalar, yerel mekânları öne çıkarmış ve mekânın algılanma biçimi değişmiştir. Yerel ölçeklerin küresel sisteme eklemlenmesiyle birlikte bölgesel ölçeğin önemi keşfedilmiş ve aynı zamanda bölgesel kalkınma politikaları kalkınmanın yönünü belirlemiştir. Geçmişte ulusal ölçekteki politikalarla yürütülen kalkınma süreci, günümüzde küreselleşmenin de etkisiyle mikro ölçekteki yerel birimler aracılığıyla yürütülmeye başlanmıştır. Bu doğrultuda dünyanın birçok yerinde bölgesel gelişmeyi hızlandırmak, sürdürülebilirliği sağlamak, bölgelerarası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak için kalkınma ajansları kurulmuştur. Türkiye'deki bölgesel kalkınma konusundaki çalışmalar 1923-1960 yıllarında plansız, 1960 sonrasında ise kalkınma planları aracılığıyla planlı bir şekilde yürütülmüştür. 1980 sonrasında küresel dünyaya entegre olmak isteyen Türkiye, AB'nin birliğe üye ülkeler üzerinde uyguladığı politikalar kapsamında 1990'ların sonunda, bölgesel kalkınma politikalarına ivme kazandırmıştır. Bu kapsamda, Bölgesel Kalkınma Ajansları olarak adlandırılan birimler kurarak yeni bir yapılanma süreci içerisine girmiştir. 5449 sayılı 'Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanun' ile ülkemizde istatistiki bölge birimleri sınıflandırması belirlenmiş ve 26 adet Bölgesel Kalkınma Ajansı kurulmuştur. Bölgesel kalkınmayı sağlaması için ülkemizde kurulan kalkınma ajansları mevcut yapısı ve durumu incelendiğinde, bu kurumların örgütlenme yapısı, işlevleri, yasal dayanakları, özerklikleri bakımından tartışıldığı görülmektedir. Yapılan bu çalışma kapsamında, ülkemizdeki kalkınma ajanlarının yürüttükleri faaliyetler ele alınarak, bölgesel kalkınmaya ne derecede etki edebildikleri karşılaştırmalı bir analiz yapılarak incelenmeye çalışılmıştır. ABSTRACT Economic restructuring after 1980 and then implemented neoliberal policies, local spaces, and the way the space is perceived has changed. With the incorporation of local

Research paper thumbnail of KENTLİ HAKLARININ TÜRKİYE EKSENİNDEKİ YERİ

KAYSEM 12 / TÜRKİYE’DE TOPLUM, YERLEŞİM VE YÖNETİM TARTIŞMALARI, 2018

19. Yüzyılda sanayi devrimi sonrasında yaşanan gelişmeler neticesinde, kırsal alanlardan kentsel ... more 19. Yüzyılda sanayi devrimi sonrasında yaşanan gelişmeler neticesinde, kırsal alanlardan
kentsel alanlara doğru hızlı bir göç hareketliliği yaşanmıştır. Bu hareketliliğin sonucunda ise artı
ürünün toplumsal ve coğrafi olarak yoğunlaştığı kentsel mekânlar oluşmuştur. Türkiye'de geç
sanayileşme hamlesi, kentsel mekân yoğunlaşmasını daha kısa bir zaman dilimine ve kontrolsüz-hızlıyıpratıcı
bir forma zorlamıştır. Geç yakalanan sanayileşme hamlesi, Türkiye'de kırsal alanlardan
kentsel alanlara doğru yaşanan göçlerin ve sermayenin yoğunlaşmasının daha yoğun bir şekilde
gerçekleşmesi ile sonuçlanmıştır. Sanayi devrimiyle birlikte gerek dünyada gerekse Türkiye'de üretim
ilişkilerine bağlı olarak yaşanan tüm dönüşümlerin sonucu, kentlerde; plansız büyüme, kentsel
yerleşim alanlarının sağlıklı yaşam koşullarını yitirmesi, hukuk ve insan hakları konularında ciddi
sorunlar ve kent kimliği-hemşerilik bilinci gibi kavramların yeniden sorgulanması gibi bir dizi
problem alanını gündeme taşımıştır.
Tarihsel süreç içerisinde kentleşme olgusunun giderek artmasıyla, kentsel alanlarda yaşanan
sorunların daha da derinleşmesi, bu alanlar için yeni hukuksal ve yönetsel arayışların geliştirilmesini
de beraberinde getirmiştir. Bu doğrultuda, Birinci Kuşak Hakların (Klasik Hakların) ve İkinci Kuşak
İnsan Haklarının (Sosyal Hakların) tartışılmasının ardından, 1970'lerde Unesco'nun önerisiyle
gündeme gelen Üçüncü Kuşak Haklar (Dayanışma Hakları) kent özelinde farklı bir düzlemde
tartışılmaya başlanmıştır. Bu sistemli çabaların sonucunda Avrupa Yerel ve Bölgesel Kongresi'nce
Mart 1992'de kabul edilen Avrupa Kentsel Şartı, kentli haklarının tanınmasında önemli bir adım
olmuştur. Şart'ta, Avrupa yerleşimlerinde yaşayan kent sakinlerinin sahip oldukları belirtilen yirmi
tane hak sayılmıştır. Kaynağını dayanışma haklarından alan kentli hakları, insanların barınma,
çalışma, dinlenme ve diğer türden gereksinimlerini karşılamaya yönelik hakları kapsamaktadır.
Bu çalışma ''şehir hakkı'' ya da ''kent hakkı'' gibi kavramsal farklılıkları tartışmaksızın
kapitalizmin çelişkilerini gidermek için ortaya konan ''kentli hakları'' kavramı üzerinden
temellendirilmiştir. Çalışmada, ''Kentli Hakları''nın ülkemiz yasalarındaki yeri ve yansımaları kent ile
ilişkili mevzuatlar çerçevesinde irdelenmesi ve uygulanabilirliği üzerine bir tartışma yapılması
amaçlanmaktadır. İki binli yıllarda ülkemizde başlayan kamu yönetimi ve yerel yönetim
anlayışlarındaki reform çabaları devlet yönetim anlayışına da uzanmıştır. Bu çabalar, Haziran
2018'den sonra Türkiye'de etkili ve verimli bir şekilde çalışacak olan yeni bir mekanizma oluşturan
yeni bir sisteme geçişe kadar uzandı. Kentli hakları konusunun ele alınması; büyüyen ve
metropolleşmeye doğru ilerleyen, sakinini ''kentli'' olarak tanımlayan ve kırsal alanları kentin parçası
olarak düzenlemeyi öngören yönetim anlayışı içerisinde bir gereklilik olarak düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Kentleşme, Kentli Hakları, Avrupa Kentsel Şartları

Research paper thumbnail of EKOLOJİK MALİYET VE GERİ DÖNÜŞÜM EKSENİNDEN KENTSEL DÖNÜŞÜM PRATİĞİ: ISPARTA ÖRNEĞİ

ULUSLARARASI YEŞİL BAŞKENTLER KONGRESİ, 2018

After 1999, the new legislative regulations aiming to support implementation of urban transformat... more After 1999, the new legislative regulations aiming to support implementation of urban transformation have accelerated the spatial reproduction processes primarily in metropolitan cities and residential areas. This process has caused the "reproduction" of a series new construction processes such as demolition and reproduction of urban poor area or old part of settlement, parcel-based reproduction / reconstruction of the housing area, renewal of the housing design, increase of the number of floors as well as renewal of the neighborhood or gentirification. These forms of rapid constructions have come to the fore, especially in areas where existing constructions and high density housing are available. Ecologically a number of negative effects brought together with these forms of production. This reproduction process by demolishing building involves three stages: pre-demolition, demolition and post-demolition. The main purpose of this study is to examine these stages of urban transformation practices from an ecological point of view. In addition to ecological inputs, recycling processes and ecological problems created by this process are evaluated within the scope of this study. The main aim of the study is to present a framework on what can and can be done ecologically by examining the environmental impact and ecological dimension of the legal regulations and urban transformation practice. In this context, the study includes the following evaluations and reviews: • Environmental and ecological aspects of legal regulations (urban transformation and local administration laws) in Turkey. where regulatory elements for urban transformation in Turkey. assessing what ecological and environmental sanctions are. • The study involves examining the ecological effects of the wastes generated during the urban transformation process and how these wastes are evaluated during the recycling process. • The study includes the analysis of the urban transformation applications carried out in the city center of Isparta, with legal, ecological and economic dimensions. • The study involves analyzing the actors' awareness of the environmental and ecological dimension of the urban transformation process. Information and data on the above reviews and evaluations are based on literature review, land use analyzes, in-depth interviews, and institutional findings. Key Words: Environment, ecology, Isparta, recycling, reuse, urban transformation

Research paper thumbnail of BİR KAMU POLİTİKASI ANALİZİ OLARAK TÜRKİYE'NİN KAPİTALİST EKONOMİK SİSTEME GEÇİŞ SÜRECİ

AKADEMİA SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ, 2018

ÖZET Feodalizmin sona ermesinden sonra batı dünyasında egemen sistem haline gelen kapitalizm, yaş... more ÖZET Feodalizmin sona ermesinden sonra batı dünyasında egemen sistem haline gelen kapitalizm, yaşanan tarihsel süreçle beraber hızla evrensel bir sistem haline gelmiştir. Kapitalizm, 21. yüzyılda belki de tarihinin en olgun çağına girmiş bulunmaktadır. Kapitalizmin bu olgunluğa ulaşmasının temelinde ise tarihsel süreç içerisinde politik-ekonomik pratiklere dayalı yaşanan dönüşümler yatmaktadır. Devletin rolü de yaşanan bu pratiklere bağlı olarak zaman zaman farklılaşmıştır. Devlet yeri geldiğinde bir kapitalist gibi piyasaya girmiş, yeri geldiğinde ise kapitalisti koruyucu, kollayıcı politikalar izlemiştir. Devletin tarihsel süreç içerisinde daimi ve temel görevi kapitalist sistemin işlevselliğini sağlayacak düzenlemeleri yapmak ve hayata geçirmek olmuştur. Bu doğrultuda, kapitalizmin işlevselliğini sağlayacak gelişim ve koruma faaliyeti ise devletin organları vasıtasıyla yapılan düzenlemeler ile sağlanmıştır. Kapitalizmin işlevselliği için özel mülkiyet hakları güvence altına alınmış, devletin savunma, emniyet ve hukuk gibi yapısal ve işlevsel düzenlemeleri bu koşulları sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmiştir. Dahası, piyasalar kapitalizmin işlevselliğini sağlayacak düzeyde değilse, devlet eliyle yaratılmıştır. Buna benzer bir durum Osmanlı İmparatorluğu'nu çöküşüyle beraber Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşanmış, sermaye birikiminin olmasına rağmen kapitalist sistemin kurulması ve korunması zaman almış, bu süreç devletin uyguladığı politikalarla desteklenmiştir. Hazırlanan bu çalışma bu kapsamda, Türkiye'de kapitalist üretim sisteminin kurulması, geliştirilmesi ve işletilmesi yönelik hazırlanan politikaları incelemiştir. Yaşanan süreci sayısal veriler ve yasalar ışığında irdeleyerek, bir kamu politikası analizi yapmayı amaçlamıştır. Anahtar Kelimeler: Kapitalizm, Türkiye, Kamu Politikası, Devlet Desteği, Değişim.

Conference Presentations by Özkan Yalçın

Research paper thumbnail of KENT, KADIN VE GÖRÜNÜRLÜK İLİŞKİSİ ISPARTA İNCELEMESİ

5. Uluslararası Karadeniz Modern Bilimsel Araştırmalar Kongresi

Cities have become places where the bulk of people reside and where social connections are at the... more Cities have become places where the bulk of people reside and where social connections are at their peak in today's globe. Urban areas are places where people live, work, socialize, and engage with individuals from various cultures. Cities influence many aspects of our life and reflect complicated societal concerns such as gender inequality. Women who live in cities are exposed to the complexities and dynamics of cities on a daily basis. However, these encounters are frequently marred by concerns of gender inequity and visibility. Many variables influence women's engagement and visibility in cities. The design of urban space and urban security are the most important of these variables. The design, accessibility, and safety of public places in cities, in particular, have a direct impact on women's active engagement in these areas. Parks, streets, squares, and public transit are crucial features that enable women to be visible in social life. Women avoid public locations because of unsafe streets, roads, and regions. From this point of view, focusing on the "Relationship between the City, Women and Visibility", examining this relationship in more depth and understanding the role of women in cities is critical for achieving social equality. The study prepared in this contex aims to determine the situation regarding urban space and urban security in Isparta. The study was conducted with 371 women in ten selected neighborhoods in Isparta. Data regarding the survey results will be tested and interpreted using quantitative analysis methods.

Research paper thumbnail of KENT YURTTAŞLIĞI VE YEREL KATILIM: SDÜ SBKY ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNDEN BİR İNCELEME

Vizyoner Dergisi, 2024

ÖZ Yurttaşlık, kent yurttaşlığı gibi antik dönemde ortaya çıkan kavramlar 18. 19. ve 20. Yüzyılda... more ÖZ Yurttaşlık, kent yurttaşlığı gibi antik dönemde ortaya çıkan kavramlar 18. 19. ve 20. Yüzyılda yaşanan sosyo-ekonomik değişimlere bağlı olarak geniş toplumsal kesimler için yasal düzlemde bir hak olarak görülmeye başlanmıştır. Yurttaşlık bir topluluğa veya ulusa ait olma duygusunu, paylaşılan bir kimlik olarak nitelendirilmiş ve ayrıca bu topluluğa aktif olarak katılma taahhüdünü kapsamıştır. Yurttaşlığın bir gereği olarak katılım, kişinin topluluğuyla ilişki kurmasını ve katkıda bulunmasını içerdiği için temel bir hak ve bileşen olarak görülmüştür. Çalışmada günümüzde kentsel yaşamın önemli bir parçası olarak kabul edilen katılım hakkının bilinirliği ve kullanımı yurttaşlık bağlamıyla ele alınmıştır. Çalışma bu yönüyle bir saha araştırmasını içerecek biçimde kurgulanmış ve hedef evren olarak da üniversite öğrencileri seçilmiştir. Nicel araştırma yönteminin kullanıldığı çalışmada SDÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü öğrencilerinin yerel katılım mekanizmalarına yönelik algıları ve davranışları incelenmiştir. Çalışmanın sonucunda bu örneklemde yer alan gençlerin yerel katılım mekanizmaları konusunda eksikliklerinin olduğu, bazı katılım mekanizmalarını bilmedikleri görülmüştür. Ayrıca, bildikleri katılım mekanizmalarını da yeterli düzeyde kullanmadıkları verisine ulaşılmıştır.

Research paper thumbnail of ENVIRONMENTAL SENSITIVITY OF STUDENTS: THE CASE OF USAK UNIVERSITY

Management Reseach and Practice, 2024

Because of humanity's environmental pressures and desire to regulate the environment, it has almo... more Because of humanity's environmental pressures and desire to regulate the environment, it has almost become essential to require a second planet to suit existing demands. The purpose of this study is to explore people's environmental sensitivity to prevent environmental degradation by considering the environmental negatives encountered in this setting. In this vein, a survey application was used in the study, which is one of the quantitative research methodologies, and the environmental sensitivities of Uşak University students were investigated. As a result of the study, it was determined that the environmental sensitivity levels of university students were sufficient.

Research paper thumbnail of KENTLİ HAKLARI BAĞLAMINDA KENTSEL YAŞANABİLİRLİĞİN DEĞERLENDİRİLMESİ: ISPARTA ÖRNEĞİ

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2023

Tarihsel bir yapı olarak karşımıza çıkan kentler, günümüzde insanların bir arada yaşadıkları teme... more Tarihsel bir yapı olarak karşımıza çıkan kentler, günümüzde insanların bir arada yaşadıkları temel yerleşim alanlarıdır. Bu yerleşim alanlarında yaşayan bireylerin ortak nitelikte çeşitli sorunları bulunmaktadır. Bu sorunların giderilebilmesinde yani kentsel yaşanabilirliğin sağlanabilmesinde çözüm yollarından biri olarak, Türkiye'nin de taraf olduğu Avrupa Kentsel Şartı 1992'de kabul edilmiştir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'nin de taraf olduğu kentli haklarının kentsel yaşanabilirlik bağlamında değerlendirilmesidir. Bu kapsamda Isparta ili örneğinde kentli haklarının işlevselliği, kentsel yaşanabilirlik bağlamında ele alınmıştır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden biri olan görüşme tekniği kullanılmıştır. Çalışma neticesinde, Isparta'da kentsel yaşanabilirliğin sağlanmasında önemli bir yeri olan kentli haklarına ilişkin yeterli düzeyde başarının elde edilemediği tespit edilmiştir.

Research paper thumbnail of CIRCULAR ECONOMY: A BIBLIOMETRIC ANALYSIS OF PUBLICATIONS IN THE WEB OF SCIENCE

Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2023

The circular economy, which is considered an alternative to the linear economy, is one of the con... more The circular economy, which is considered an alternative to the linear economy, is one of the concepts explored within the scope of the sustainable development approach. With the worsening of resource usage and environmental challenges in recent years, research on the circular economy has grown dramatically. In its most basic form, the circular economy is based on the reduction of output and waste, as well as the recovery of waste. This study aims to make a bibliometric analysis of the concept of circular economy, which is of great interest in the academic field. A quantitative approach for reviewing literature in any discipline is bibliometric analysis. In this regard, this study reviewed the literature and did a bibliometric analysis of the papers published in Web of Science between 2004 and 2022. The study examined 4182 studies titled 'circular economy' on the Web of Science. VOSviewer software was utilized in the study to conduct a systematic bibliometric analysis as well as a visual network analysis. As a result of the analysis, it has been revealed that the leading country in the circular economy is China, the institution is European Research Universities Association Leru, Journal is Sustainability and the researcher Patrizia Ghisellini.

Research paper thumbnail of TÜRKİYE'DE KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARININ DÖNGÜSEL EKONOMİK YAKLAŞIM ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ: ANTALYA ÖRNEĞİ

Kent Akademisi, 2023

Tarih boyunca sosyal ve ekonomik yapının evrimine bağlı olarak kentler sermaye üretiminin merkezi... more Tarih boyunca sosyal ve ekonomik yapının evrimine bağlı olarak kentler sermaye üretiminin merkezinde yer almışlardır. Ancak kentler, bu üretim bağlantılarını korurken, kapitalizm ve doğrusal ekonomik modelin getirdiği kaynak kullanımı ve atık sorunuyla uğraşmak zorunda kalmışlardır. 1970'lerde çevresel ve ekolojik sorunların artmasıyla birlikte, çevreyi ve doğal kaynakları göz ardı eden, doğrusal ekonomik model yerine 'yap-kullan-geri kazan' ilkelerine dayanan daha çevre dostu döngüsel bir ekonomik model geliştirilmiştir. Bu kapsamda çalışmanın amacı, Türkiye'deki farklı gelişmişlik düzeyine sahip olan kentlerin döngüsellik durumunun tespit edilmesi ve kentlerin gelişmişlik düzeyi ile döngüsellik durumları arasındaki ilişkinin araştırılmasıdır. Henüz genel geçer resmi verilerin bulunmaması, genel kabul görmüş bir metodolojik yöntemin olmaması ve konunun yeni olmasından dolayı çalışma 'keşfedici araştırma' olarak tasarlanmış ve derinlemesine istatiksel analizler yapılmamıştır. Çalışmada, uluslararası düzeyde karşılaştırmaya olanak sağlayan nicel araştırma tekniklerini kullanan bir hesaplama yaklaşımı uygulanmıştır. Bu hesaplama yöntemine göre döngüsellik oranı; ilgili ölçüm dönemi içerisinde döngüsel malzemelerin yani geri kazanılmış kaynakların, o yıl ekonomiye giren toplam malzemelere oranıdır. Araştırmanın evreni olarak Türkiye'de doğrusal ekonomik model çerçevesinde üretim ve tüketim ilişkilerini gerçekleştiren herhangi bir kent örnek olarak belirlenip araştırmaya dahil edilebilecek iken; çalışmada 'amaçlı tabakalı örnekleme' yöntemi benimsenerek, araştırma konusu açısından farklı gelişmişlik düzeyine sahip İzmir,

Research paper thumbnail of KENTSEL DÖNÜŞÜM: WEB OF SCİENCE ÜZERİNDEN KAVRAMA YÖNELİK BİBLİYOMETRİK BİR ANALİZ

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2022

Bu çalışma, interdisipliner bir alan olarak kabul edilen ve akademik alanda ilgi gören kentsel dö... more Bu çalışma, interdisipliner bir alan olarak kabul edilen ve akademik alanda ilgi gören kentsel dönüşüm kavramına yönelik Web of Science (WoS) veri tabanında yapılmış kentsel dönüşüm çalışmaları üzerine bibliyometrik bir inceleme yapmayı hedeflemektedir. Bibliyometrik analiz herhangi bir alanda literatürü gözden geçirmek için kullanılan nicel bir tekniktir. Bu kapsamda 1975-2021 yılları arasında WoS veri tabanında yer alan 'kentsel dönüşüm' başlıklı 1648 çalışma analiz edilmiştir. Yapılan analizlerde VOSviewer yazılımından yararlanılmıştır. Analizler sonucunda kentsel dönüşüm konusunda en fazla akademik çalışma yapan kurumun Hong Kong Polytechnic Üniversitesi, yayıncının Journal of Urban History ve araştırmacının Hao Wang olduğu tespit edilmiştir.

Research paper thumbnail of TÜRKİYE’DE KENTLİ HAKLARI ALANINDA YAZILAN LİSANSÜSTÜ TEZLER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Uluslararası İşletme, Ekonomi ve Yönetim Perspektifleri Dergisi, 2022

* Bu çalışma 23-24 Eylül 2021 Tarihlerinde 'KAYFOR ORTA ASYA' sempozyumunda özet olarak sunulan v... more * Bu çalışma 23-24 Eylül 2021 Tarihlerinde 'KAYFOR ORTA ASYA' sempozyumunda özet olarak sunulan ve bildiri özetleri kitabında basılan metnin genişletilmesiyle hazırlanmıştır.

Research paper thumbnail of COVİD-19 SÜRECİNDE KENTLER VE KENTLİLER: YAŞANANLAR VE BEKLENTİLER ÜZERİNE TESPİTLER (GÖLLER BÖLGESİ BULGULARI)

Hacettepe Üniversitesi iktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2021

Salgınlar tarih boyunca görülmüştür. 21. Yüzyılda yoğun kentleşmenin de bir sonucu olarak kent ve... more Salgınlar tarih boyunca görülmüştür. 21. Yüzyılda yoğun kentleşmenin de bir sonucu olarak kent ve kentliler, salgınlardan ciddi anlamda etkilenmektedir. Son bir yıldır Covid-19 pandemisi tüm dünyayı etkisi altına almıştır. Bugünlerde, kent yaşamı "yeni normal" olarak dönüşmektedir. Kentsel alanda sunulan hizmetlerden birincil olarak sorumlu olan yerel yönetimlerden de beklentiler farklılaşmaktadır. Çalışmanın amacı, Covid-19 pandemisinin kente ve kentlilere etkilerini incelemek, yerel yönetimlerden beklenen hizmetlerdeki değişimi belirlemektir. 2020 Ağustos ayında pandemi koşullarında Göller Bölgesinde yapılan geniş kapsamlı bir alan araştırmasının sonuçları çerçevesinde kentlilerin pandemi koşullarında yaşadıkları ve beklentileri tartışılmaktadır. Sonuç olarak, pandemi sürecinde kentlilerin beklentilerinin; ağırlıklı olarak ekonomik anlamda istihdam ve nakdi yardım ile pandemiye yönelik koruyucu kentsel hizmetlerde etkinlik, süreklilik ve denetimler konusunda yoğunlaştığı anlaşılmaktadır.

Research paper thumbnail of TÜRKİYE’DE KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARININ DÖNGÜSEL EKONOMİK YAKLAŞIM ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ: ANTALYA ÖRNEĞİ

Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2021

Today, as the cities have become the production place of capital due to the change in the social ... more Today, as the cities have become the production place of capital due to the change in the social and economic structure in the historical process, the other hand, they have faced the problem of resource use and waste caused by capitalism and the linear economic model. It has been understood that this structure, which does not take into consideration the environment and natural resources, is not sustainable, and the environmental and ecological problems that emerged in the 1970s. The circular economic model designed as 'make-userecover' was developed instead of the linear economic model that functions as 'take-make-dispose', which sees everything as waste. Working with this context, the excavation, construction and demolition waste generated by urban transformation projects in Turkey aimed to assess the cyclical economic framework approach. In this evaluation, it was made over the province of Antalya, where urban transformation studies are intense. The study reveals the current situation with regard to how the excavation, construction and demolition waste generated as a result of urban transformation in Antalya is managed/not managed by examining the issue within the framework of circular economic approach..

Research paper thumbnail of TÜRKİYE’DE KENTSEL ALANLARDA DÖNGÜSEL EKONOMİ UYGULAMALARI ÜZERİNE BİR YAZIN İNCELEMESİ

Akademia Doğa ve İnsan Bilimleri Dergisi, 2020

İkinci Dünya Savaşı sonrası bilim ve teknoloji alanında yaşanan gelişmelere paralel olarak gelişm... more İkinci Dünya Savaşı sonrası bilim ve teknoloji alanında yaşanan gelişmelere paralel olarak gelişmiş ülkeler birbirleriyle rekabet edebilmek için, gelişmekte olan ülkelerse gelişmiş ülkeleri yakalayabilmek için sınırsız bir büyüme gayreti içerisinde olmuşlardır. Ancak 1970’li yıllara gelindiğinde bu iyimser gelişim senaryolarının sürdürülebilir olmadığının farkına varılmıştır. Büyüme çabalarının önündeki en büyük engel, ‘Al-üret-at’ şeklinde işleyen doğrusal ekonomik modelin sınır tanımayan doğal kaynak kullanımı ve bunun ortaya çıkardığı çevresel ve ekolojik problemler olmuştur. Kaynakları sınırsız gören doğrusal ekonomik modelin eleştirilmesi döngüsel ekonomik modelin kurgulanmasına neden olmuştur.
Bu çalışma, döngüsel ekonomi kavramını kent bağlamında ele almayı amaçlamıştır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi tekniği ile Türkiye’de hazırlanmış lisansüstü tezleri irdelemiştir. YÖK tez merkezinde yer alan döngüsel ekonomi ve döngüsel ekonomi ile bağlantılı olan yeşil ekonomi, mavi ekonomi ve kızıl ekonomi kelimeleri ile hazırlanmış lisansüstü tezler üzerine bir analiz gerçekleştirilmiştir. Elde edilen tarama sonuçlarının ne kadarının kentle bağlantılı olduğu araştırılmıştır.

Research paper thumbnail of TÜRKİYE’DE KENTSEL ALANLARDA DÖNGÜSEL EKONOMİ UYGULAMALARI ÜZERİNE BİR YAZIN İNCELEMESİ

7. KBAM, 2020

İkinci Dünya Savaşı sonrası bilim ve teknoloji alanında yaşanan gelişmelere paralel olarak gelişm... more İkinci Dünya Savaşı sonrası bilim ve teknoloji alanında yaşanan gelişmelere paralel olarak gelişmiş
ülkeler birbirleriyle rekabet edebilmek için, gelişmekte olan ülkelerse gelişmiş ülkeleri yakalayabilmek
için sınırsız bir büyüme gayreti içersin de olmuşlardır. Ancak 1970’li yıllara gelindiğinde bu iyimser
gelişim senaryolarının sürdürülebilir olmadığının farkına varılmıştır. Büyüme çabalarının önündeki en
büyük engel, ‘Al-üret-at’ şeklinde işleyen doğrusal ekonomik modelin sınır tanımayan doğal kaynak
kullanımı ve bunun ortaya çıkardığı çevresel ve ekolojik problemler olmuştur. Kaynakları sınırsız gören
doğrusal ekonomik modelin eleştirilmesi döngüsel ekonomik modelin kurgulanmasına neden olmuştur.
Bu çalışma, döngüsel ekonomi kavramını kent bağlamında ele almayı amaçlamıştır. Çalışmada nitel
araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi tekniği ile Türkiye’de hazırlanmış lisansüstü tezleri
irdelemiştir. YÖK tez merkezinde yer alan döngüsel ekonomi ve döngüsel ekonomi ile bağlantılı olan yeşil
ekonomi, mavi ekonomi ve kızıl ekonomi kelimeleri ile hazırlanmış lisansüstü tezler üzerine bir analiz
gerçekleştirilmiştir. Elde edilen tarama sonuçlarının ne kadarının kentle bağlantılı olduğu araştırılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Döngüsel Ekonomi, Yeşil Ekonomi, Mavi Ekonomi, Kızıl Ekonomi, Kent, Lisansüstü
Tezler

Research paper thumbnail of TÜRKİYE’DE KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARININ DÖNGÜSEL EKONOMİK YAKLAŞIM ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ: ANTALYA ÖRNEĞİ

7. KBAM, 2020

Günümüzde kentler bir yandan tarihsel süreç içerisinde toplumsal ve ekonomik yapıdaki değişime ba... more Günümüzde kentler bir yandan tarihsel süreç içerisinde toplumsal ve ekonomik yapıdaki değişime bağlı olarak sermayenin üretim mekânı haline gelirken, diğer yandan kapitalizmin ve doğrusal ekonomik modelin yarattığı kaynak kullanımına ve atık sorunu ile karşı karşıya kalmışlardır. Çevreyi ve doğal kaynakları dikkate almayan bu yapının sürdürülebilir olmadığı, 1970’li yıllar itibariyle ortaya çıkan çevresel ve ekolojik sorunlarla anlaşılmıştır. Her şeyi atık olarak gören ‘al-yap-at’ şeklinde işleyen doğrusal ekonomik model yerine ‘al-yap-geri kazan’ şeklinde tasarlanan döngüsel ekonomik model geliştirilmiştir. Bu bağlamıyla çalışma, Türkiye’de kentsel dönüşüm uygulamaları ile oluşan hafriyat, inşaat ve yıkıntı atığının döngüsel ekonomik yaklaşım çerçevesinde değerlendirmeyi amaçlamıştır. Bu değerlendirmede, kentsel dönüşüm çalışmalarının yoğun olduğu Antalya’da ili üzerinden yapılmıştır. Antalya’da kentsel dönüşüm sonucunda oluşan hafriyat, inşaat ve yıkıntı atığının nasıl yönetildiği/yönetilemediği? döngüsel ekonomik yaklaşım kapsamında irdelenerek mevcut durum ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Doğrusal Ekonomi, Döngüsel Ekonomi, Kentsel Dönüşüm, Hafriyat, İnşaat ve Yıkıntı Atıkları, Antalya.

Research paper thumbnail of KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN KENT KÜLTÜRÜ VE KENTSEL KİMLİK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI ÜZERİNDEN NİTEL BİR İNCELEME

III. TARAS SHEVCHENKO INTERNATIONAL CONGRESS ON SOCIAL SCIENCES, 2019

Sanayi Devrimi ile birlikte üretim alanında yaşanan dönüşüm sadece üretim ilişkilerini ve ekonomi... more Sanayi Devrimi ile birlikte üretim alanında yaşanan dönüşüm sadece üretim ilişkilerini ve ekonomik yapıyı değil ayrıca mekânsal, kültürel ve sosyal yapıyı da kökten etkilemiştir. Sanayi devriminin yaşanması ile birlikte kırsal nüfusun kentlere doğru hareket etmesi, kente sanayinin ihtiyaç duyduğu iş gücü ordusunu yaratılmasının yanı sıra kentsel mekanları nüfus yönünden yoğun yerleşim birimleri haline getirmiştir. Bu yoğunluk zamanla kentsel mekânda sunulan hizmetlerin yetersiz kalmasına, beraberinde de fiziksel ve çevresel bir bozulmaya neden olmuştur. Yaşanan bu gelişmelerle birlikte kentler basit anlamda konut ve toplumsal ihtiyacın karşılandığı yerleşim birimleri olmaktan öte, üretim yapıldığı kompleks yapılar haline dönüşmüştür. Özellikle İngiltere ve Fransa gibi dönemin sanayi kentlerinde ortaya çıkan bu olumsuzlukları gidermek için çeşitli çözüm arayışları ve planlar geliştirilmiştir. Bu kapsamda kullanılan müdahale araçlarından biriside ise kentsel dönüşüm olmuştur. 1851-1873 yıllarında Paris'te ilk örneklerini gördüğümüz kentsel dönüşüm çalışmaları başlangıçta kentsel mekânda ortaya çıkan kötü yaşam koşullarını iyileştirmek için kullanılmıştır. Fakat zamanla kentsel dönüşüm kavramı kentleri daha yaşanabilir hale getirmekten ziyade, sermayenin kentsel mekânda bir artı değer üretme aracı haline gelmiştir. Kentsel mekânda yer alan konutun, kullanım değerinden ziyade artık değişim değerinin ön plana çıkması; kentleri büyük ölçekli dönüşüm projeleriyle karşı karşıya bırakmıştır. Dünya'da yaşanan gelişmelere benzer bir şekilde, ülkemizde de kentsel dönüşüm projeleri aktif olarak uygulamaya konulmuştur ve özellikle 1999 Marmara Depremi sonrasında Türkiye'de çeşitli yasal düzenlemeler yapılmıştır. Bu yasal düzenlemelerin sonuncusu 2012 yılında çıkarılan ve halk arasında ''Kentsel Dönüşüm Yasası'' olarak bilinen "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanunu" dur. Türkiye'de uygulanan kentsel dönüşüm projeleri ekonomik, yönetsel, mekânsal, sosyolojik ve çeşitli açılardan eleştirilerin merkezinde yer almıştır. Bu eleştirilerin başında, kentsel dönüşüm projeleri ile kentlere özgü kültürel, sosyal ve mekânsal farklılıkların iyice azaldığı, kentlerin birbirine bezeyen yapı blokları haline dönüştüğü, kültürel açıdan kentlerin kendine özgü nitelikleri kaybettiği ve küresel sermayenin şekillendirdiği tek tip kentlerin günümüzde ortaya çıktığı gelmektedir. Bu kapsamda bu çalışma, günümüzde Türkiye'de neredeyse her yerinde yoğun bir şekilde uygulamaya konan kentsel dönüşüm projelerinin, kent kültürü ve kentsel kimlik üzerindeki etkisini incelemeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda çalışmada, kent kültürü ve kentsel kimlik kavramları göz önüne alınarak Türkiye'de yapılan kentsel dönüşüm projelerinin kentsel mekân üzerinde yarattığı değişimler ve dönüşümleri konu alan bir araştırma yapılacaktır. Bu araştırmanın, kentsel dönüşüm deneyimi yaşamış/yaşayan üniversite öğrencilerinin aileleri veya yakınları arasından seçilecek katılımcılar ile görüşme yöntemi kullanılarak yapılması planlanmaktadır.

Research paper thumbnail of PRACTICE OF URBAN TRANSFORMATION IN TERMS OF FINANCIAL AND ECONOMIC CYCLES: A CASE STUDY OF ISPARTA IN TURKEY

(WMCAUS-2018) IOP Conf. Series: Materials Science and Engineering, 2019

In Turkey, urban transformation has been on the agenda of urban spatial developments, the economi... more In Turkey, urban transformation has been on the agenda of urban spatial developments, the
economic-political framework, and social discussions particularly for the last 30 years. An
important dimension of urban transformation practices is their impacts on urban economy,
national economy, and financial markets. The process of financialization of the building in
general and of housing in particular as the object of transformation commenced in the 1980s.
This period is also called the post-Keynesian neoliberal globalization processes. The house
production processes also began to articulate with the financial market system upon the
financialization of housing. The increased importance of house production for the financial
markets also accelerated the urban transformation practices. Within the scope of this paper, the
financial cycle of the urban transformation processes, the actors and the stages in the process of
financialization of housing are examined in the case study of Isparta, Turkey. The economic
dimension and sectoral dynamics of the urban transformation process are explained. Keywords:
Urban Transformation, Urban Transformation Economy, Financialization of Housing, Actors
and Stages of Urban Transformation, Incentives, Isparta

Research paper thumbnail of BİR POLİTİKA UYGULAMASI OLARAK KENTSEL DÖNÜŞÜM: DEVLET DESTEKLERİ ÇERÇEVESİNDE BİR DEĞERLENDİRME

Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2018

Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de uygulanan kentsel dönüşüm projelerinin yürütülmesinde kullanılan ... more Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de uygulanan kentsel dönüşüm projelerinin yürütülmesinde kullanılan destekleme modellerinin kentsel dönüşüm uygulamalarındaki etkisini incelemektir. Bu kapsamda Isparta ili şehir merkezinde kentsel dönüşüm yoğunluk haritası dikkate alınarak nitel bir yöntem olan görüşme tekniği ile araştırma yapılmıştır. Araştırma neticesinde, kentsel dönüşümde devlet desteğine ilişkin yürütülen politikadan mülk sahiplerinin genel anlamda memnun olduğu görülmektedir. Devletin verdiği kira, faiz ve vergi muafiyetleri gibi destekler ve yasal noktada yapılan düzenlemeler hem mülk sahiplerine hem de yüklenici firmalara önemli düzeyde katkı sağlamaktadır. Kentsel dönüşüm sürecinin afet riskinden ziyade ekonomik nedenlerle yürütüldüğü ise çalışma ile ulaşılan bir diğer sonuçtur. Anahtar Kelimeler: Politika, Kamu Politikası, Kentsel Dönüşüm, Devlet Destekleri, Isparta.

Research paper thumbnail of TÜRKİYE'DE KALKINMA AJANSLARININ MEVCUT DURUMU ÜZERİNE BİR ANALİZ

5. ASM ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER KONGRESİ, 2018

1980 sonrasındaki ekonomik yeniden yapılanma ve ardından uygulanmaya konan neoliberal politikalar... more 1980 sonrasındaki ekonomik yeniden yapılanma ve ardından uygulanmaya konan neoliberal politikalar, yerel mekânları öne çıkarmış ve mekânın algılanma biçimi değişmiştir. Yerel ölçeklerin küresel sisteme eklemlenmesiyle birlikte bölgesel ölçeğin önemi keşfedilmiş ve aynı zamanda bölgesel kalkınma politikaları kalkınmanın yönünü belirlemiştir. Geçmişte ulusal ölçekteki politikalarla yürütülen kalkınma süreci, günümüzde küreselleşmenin de etkisiyle mikro ölçekteki yerel birimler aracılığıyla yürütülmeye başlanmıştır. Bu doğrultuda dünyanın birçok yerinde bölgesel gelişmeyi hızlandırmak, sürdürülebilirliği sağlamak, bölgelerarası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak için kalkınma ajansları kurulmuştur. Türkiye'deki bölgesel kalkınma konusundaki çalışmalar 1923-1960 yıllarında plansız, 1960 sonrasında ise kalkınma planları aracılığıyla planlı bir şekilde yürütülmüştür. 1980 sonrasında küresel dünyaya entegre olmak isteyen Türkiye, AB'nin birliğe üye ülkeler üzerinde uyguladığı politikalar kapsamında 1990'ların sonunda, bölgesel kalkınma politikalarına ivme kazandırmıştır. Bu kapsamda, Bölgesel Kalkınma Ajansları olarak adlandırılan birimler kurarak yeni bir yapılanma süreci içerisine girmiştir. 5449 sayılı 'Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanun' ile ülkemizde istatistiki bölge birimleri sınıflandırması belirlenmiş ve 26 adet Bölgesel Kalkınma Ajansı kurulmuştur. Bölgesel kalkınmayı sağlaması için ülkemizde kurulan kalkınma ajansları mevcut yapısı ve durumu incelendiğinde, bu kurumların örgütlenme yapısı, işlevleri, yasal dayanakları, özerklikleri bakımından tartışıldığı görülmektedir. Yapılan bu çalışma kapsamında, ülkemizdeki kalkınma ajanlarının yürüttükleri faaliyetler ele alınarak, bölgesel kalkınmaya ne derecede etki edebildikleri karşılaştırmalı bir analiz yapılarak incelenmeye çalışılmıştır. ABSTRACT Economic restructuring after 1980 and then implemented neoliberal policies, local spaces, and the way the space is perceived has changed. With the incorporation of local

Research paper thumbnail of KENTLİ HAKLARININ TÜRKİYE EKSENİNDEKİ YERİ

KAYSEM 12 / TÜRKİYE’DE TOPLUM, YERLEŞİM VE YÖNETİM TARTIŞMALARI, 2018

19. Yüzyılda sanayi devrimi sonrasında yaşanan gelişmeler neticesinde, kırsal alanlardan kentsel ... more 19. Yüzyılda sanayi devrimi sonrasında yaşanan gelişmeler neticesinde, kırsal alanlardan
kentsel alanlara doğru hızlı bir göç hareketliliği yaşanmıştır. Bu hareketliliğin sonucunda ise artı
ürünün toplumsal ve coğrafi olarak yoğunlaştığı kentsel mekânlar oluşmuştur. Türkiye'de geç
sanayileşme hamlesi, kentsel mekân yoğunlaşmasını daha kısa bir zaman dilimine ve kontrolsüz-hızlıyıpratıcı
bir forma zorlamıştır. Geç yakalanan sanayileşme hamlesi, Türkiye'de kırsal alanlardan
kentsel alanlara doğru yaşanan göçlerin ve sermayenin yoğunlaşmasının daha yoğun bir şekilde
gerçekleşmesi ile sonuçlanmıştır. Sanayi devrimiyle birlikte gerek dünyada gerekse Türkiye'de üretim
ilişkilerine bağlı olarak yaşanan tüm dönüşümlerin sonucu, kentlerde; plansız büyüme, kentsel
yerleşim alanlarının sağlıklı yaşam koşullarını yitirmesi, hukuk ve insan hakları konularında ciddi
sorunlar ve kent kimliği-hemşerilik bilinci gibi kavramların yeniden sorgulanması gibi bir dizi
problem alanını gündeme taşımıştır.
Tarihsel süreç içerisinde kentleşme olgusunun giderek artmasıyla, kentsel alanlarda yaşanan
sorunların daha da derinleşmesi, bu alanlar için yeni hukuksal ve yönetsel arayışların geliştirilmesini
de beraberinde getirmiştir. Bu doğrultuda, Birinci Kuşak Hakların (Klasik Hakların) ve İkinci Kuşak
İnsan Haklarının (Sosyal Hakların) tartışılmasının ardından, 1970'lerde Unesco'nun önerisiyle
gündeme gelen Üçüncü Kuşak Haklar (Dayanışma Hakları) kent özelinde farklı bir düzlemde
tartışılmaya başlanmıştır. Bu sistemli çabaların sonucunda Avrupa Yerel ve Bölgesel Kongresi'nce
Mart 1992'de kabul edilen Avrupa Kentsel Şartı, kentli haklarının tanınmasında önemli bir adım
olmuştur. Şart'ta, Avrupa yerleşimlerinde yaşayan kent sakinlerinin sahip oldukları belirtilen yirmi
tane hak sayılmıştır. Kaynağını dayanışma haklarından alan kentli hakları, insanların barınma,
çalışma, dinlenme ve diğer türden gereksinimlerini karşılamaya yönelik hakları kapsamaktadır.
Bu çalışma ''şehir hakkı'' ya da ''kent hakkı'' gibi kavramsal farklılıkları tartışmaksızın
kapitalizmin çelişkilerini gidermek için ortaya konan ''kentli hakları'' kavramı üzerinden
temellendirilmiştir. Çalışmada, ''Kentli Hakları''nın ülkemiz yasalarındaki yeri ve yansımaları kent ile
ilişkili mevzuatlar çerçevesinde irdelenmesi ve uygulanabilirliği üzerine bir tartışma yapılması
amaçlanmaktadır. İki binli yıllarda ülkemizde başlayan kamu yönetimi ve yerel yönetim
anlayışlarındaki reform çabaları devlet yönetim anlayışına da uzanmıştır. Bu çabalar, Haziran
2018'den sonra Türkiye'de etkili ve verimli bir şekilde çalışacak olan yeni bir mekanizma oluşturan
yeni bir sisteme geçişe kadar uzandı. Kentli hakları konusunun ele alınması; büyüyen ve
metropolleşmeye doğru ilerleyen, sakinini ''kentli'' olarak tanımlayan ve kırsal alanları kentin parçası
olarak düzenlemeyi öngören yönetim anlayışı içerisinde bir gereklilik olarak düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Kentleşme, Kentli Hakları, Avrupa Kentsel Şartları

Research paper thumbnail of EKOLOJİK MALİYET VE GERİ DÖNÜŞÜM EKSENİNDEN KENTSEL DÖNÜŞÜM PRATİĞİ: ISPARTA ÖRNEĞİ

ULUSLARARASI YEŞİL BAŞKENTLER KONGRESİ, 2018

After 1999, the new legislative regulations aiming to support implementation of urban transformat... more After 1999, the new legislative regulations aiming to support implementation of urban transformation have accelerated the spatial reproduction processes primarily in metropolitan cities and residential areas. This process has caused the "reproduction" of a series new construction processes such as demolition and reproduction of urban poor area or old part of settlement, parcel-based reproduction / reconstruction of the housing area, renewal of the housing design, increase of the number of floors as well as renewal of the neighborhood or gentirification. These forms of rapid constructions have come to the fore, especially in areas where existing constructions and high density housing are available. Ecologically a number of negative effects brought together with these forms of production. This reproduction process by demolishing building involves three stages: pre-demolition, demolition and post-demolition. The main purpose of this study is to examine these stages of urban transformation practices from an ecological point of view. In addition to ecological inputs, recycling processes and ecological problems created by this process are evaluated within the scope of this study. The main aim of the study is to present a framework on what can and can be done ecologically by examining the environmental impact and ecological dimension of the legal regulations and urban transformation practice. In this context, the study includes the following evaluations and reviews: • Environmental and ecological aspects of legal regulations (urban transformation and local administration laws) in Turkey. where regulatory elements for urban transformation in Turkey. assessing what ecological and environmental sanctions are. • The study involves examining the ecological effects of the wastes generated during the urban transformation process and how these wastes are evaluated during the recycling process. • The study includes the analysis of the urban transformation applications carried out in the city center of Isparta, with legal, ecological and economic dimensions. • The study involves analyzing the actors' awareness of the environmental and ecological dimension of the urban transformation process. Information and data on the above reviews and evaluations are based on literature review, land use analyzes, in-depth interviews, and institutional findings. Key Words: Environment, ecology, Isparta, recycling, reuse, urban transformation

Research paper thumbnail of BİR KAMU POLİTİKASI ANALİZİ OLARAK TÜRKİYE'NİN KAPİTALİST EKONOMİK SİSTEME GEÇİŞ SÜRECİ

AKADEMİA SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ, 2018

ÖZET Feodalizmin sona ermesinden sonra batı dünyasında egemen sistem haline gelen kapitalizm, yaş... more ÖZET Feodalizmin sona ermesinden sonra batı dünyasında egemen sistem haline gelen kapitalizm, yaşanan tarihsel süreçle beraber hızla evrensel bir sistem haline gelmiştir. Kapitalizm, 21. yüzyılda belki de tarihinin en olgun çağına girmiş bulunmaktadır. Kapitalizmin bu olgunluğa ulaşmasının temelinde ise tarihsel süreç içerisinde politik-ekonomik pratiklere dayalı yaşanan dönüşümler yatmaktadır. Devletin rolü de yaşanan bu pratiklere bağlı olarak zaman zaman farklılaşmıştır. Devlet yeri geldiğinde bir kapitalist gibi piyasaya girmiş, yeri geldiğinde ise kapitalisti koruyucu, kollayıcı politikalar izlemiştir. Devletin tarihsel süreç içerisinde daimi ve temel görevi kapitalist sistemin işlevselliğini sağlayacak düzenlemeleri yapmak ve hayata geçirmek olmuştur. Bu doğrultuda, kapitalizmin işlevselliğini sağlayacak gelişim ve koruma faaliyeti ise devletin organları vasıtasıyla yapılan düzenlemeler ile sağlanmıştır. Kapitalizmin işlevselliği için özel mülkiyet hakları güvence altına alınmış, devletin savunma, emniyet ve hukuk gibi yapısal ve işlevsel düzenlemeleri bu koşulları sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmiştir. Dahası, piyasalar kapitalizmin işlevselliğini sağlayacak düzeyde değilse, devlet eliyle yaratılmıştır. Buna benzer bir durum Osmanlı İmparatorluğu'nu çöküşüyle beraber Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşanmış, sermaye birikiminin olmasına rağmen kapitalist sistemin kurulması ve korunması zaman almış, bu süreç devletin uyguladığı politikalarla desteklenmiştir. Hazırlanan bu çalışma bu kapsamda, Türkiye'de kapitalist üretim sisteminin kurulması, geliştirilmesi ve işletilmesi yönelik hazırlanan politikaları incelemiştir. Yaşanan süreci sayısal veriler ve yasalar ışığında irdeleyerek, bir kamu politikası analizi yapmayı amaçlamıştır. Anahtar Kelimeler: Kapitalizm, Türkiye, Kamu Politikası, Devlet Desteği, Değişim.

Research paper thumbnail of KENT, KADIN VE GÖRÜNÜRLÜK İLİŞKİSİ ISPARTA İNCELEMESİ

5. Uluslararası Karadeniz Modern Bilimsel Araştırmalar Kongresi

Cities have become places where the bulk of people reside and where social connections are at the... more Cities have become places where the bulk of people reside and where social connections are at their peak in today's globe. Urban areas are places where people live, work, socialize, and engage with individuals from various cultures. Cities influence many aspects of our life and reflect complicated societal concerns such as gender inequality. Women who live in cities are exposed to the complexities and dynamics of cities on a daily basis. However, these encounters are frequently marred by concerns of gender inequity and visibility. Many variables influence women's engagement and visibility in cities. The design of urban space and urban security are the most important of these variables. The design, accessibility, and safety of public places in cities, in particular, have a direct impact on women's active engagement in these areas. Parks, streets, squares, and public transit are crucial features that enable women to be visible in social life. Women avoid public locations because of unsafe streets, roads, and regions. From this point of view, focusing on the "Relationship between the City, Women and Visibility", examining this relationship in more depth and understanding the role of women in cities is critical for achieving social equality. The study prepared in this contex aims to determine the situation regarding urban space and urban security in Isparta. The study was conducted with 371 women in ten selected neighborhoods in Isparta. Data regarding the survey results will be tested and interpreted using quantitative analysis methods.

Research paper thumbnail of FARKLI GELİŞMİŞLİK ÖLÇEĞİNE SAHİP KENTLERDE KADINLARIN MEKÂN ALGISI ve DENEYİMİNE İLİŞKİN BİR TESPİT

Avrasya 8. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi, 2023

Research paper thumbnail of ÖĞRENCİLERİN YEREL KATILIM MEKANİZMALARINA YÖNELİK BİLGİ DÜZEYLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA: ISPARTA ÖRNEĞİ

16. Uluslararası Güncel Araştırmalarla Sosyal Bilimler Kongresi, 2022

Research paper thumbnail of ÇEVRESEL SORUNLARA GÜNCEL BİR YAKLAŞIM: DÖNGÜSEL EKONOMİ

I. Uluslararası Çevre, Enerji ve Ekonomi Kongresi, 2022

Research paper thumbnail of YENİ BİR SERMAYE ÜRETİM ARACI OLARAK METAVERSE: SANAL ARAZİ PİYASASI ÜZERİNDEN BİR İNCELEME

7. ULUSLARARASI 19 MAYIS YENİLİKÇİ BİLİMSEL YAKLAŞIMLAR KONGRESİ, 2022

Research paper thumbnail of KENTLİ HAKLARI AÇISINDAN YEREL HİZMETLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: ANTALYA ÖRNEĞİ

7. ULUSLARARASI 19 MAYIS YENİLİKÇİ BİLİMSEL YAKLAŞIMLAR KONGRESİ, 2022

Research paper thumbnail of TÜRKİYE'DE FARKLI GELİŞMİŞ KADEMELERİNDE YER ALAN KENTLERİN AKILLIK DÜZEYLERİNE İLİŞKİN BİR İNCELEME

VII. KENT ARAŞTIRMALARI KONGRESİ, 2022

Research paper thumbnail of TÜRKİYE’DE Kİ KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARININ KENTSEL DİRENÇLİLİĞE ETKİSİ: ANTALYA KEPEZ ÖRNEĞİ

idRc, 2021

Günümüzde içinde yaşadığımız kentler demografik, ekonomik ve fiziksel olarak hızla büyümektedir. ... more Günümüzde içinde yaşadığımız kentler demografik, ekonomik ve fiziksel olarak hızla büyümektedir.
Bununla birlikte diğer taraftan büyüyen kentlerde tehlikeler ve riskler de her geçen gün artmaktadır.
Bugün insanların büyük bir bölümünün içinde yaşadığı kentlerde, insanların karşı karşıya olduğu
risklerin başında sel, deprem ve yangın gibi afetler gelmektedir. Bu afetler içerisindeki ön plana çıkan
depremler, yapı stokunun dayanıksız ve nüfusun yoğun olduğu kentsel yerleşimleri ciddi bir şekilde
tehdit etmektedir. Bu tehdit karşısında kentleri afetlere özellikle depremlere karşı hazırlamak için ulusal
ve uluslararası camiada politika ve stratejiler oluşturulmaya başlanmış ve bu kapsamda dirençlilik,
dirençli kent, kentsel dirençlilik kavramları gündeme gelmiştir.
Dünya’nın birçok bölgesi gibi Türkiye’de deprem kuşağı içerisinde yer almaktadır. Türkiye’de deprem
konusu özellikle 1999’da yaşanan Marmara Depremi ardından yoğun bir şekilde gündeme gelmiş ve
kentte yaşayan insanların can ve mal güvenliğini ciddi şekilde tehdit eden bir sorun olarak algılanmıştır.
Bundan dolayı deprem konusu son dönemde hükümetin politik gündeminde sıklıkla yer almış ve çeşitli
çözüm arayışlarına konu olmuştur. Bu kapsamda deprem riskini asgari düzeye indirmek için geliştirilen
çözüm yollarından birisi ‘kentsel dönüşüm’ olmuştur. 2012 yılında çıkarılan ve halk arasında ‘kentsel
dönüşüm kanunu’ olarak bilinen 6306 Sayılı ‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında
Kanun’; hükümetin özellikle deprem riskinin azaltılması ve dirençli kentler oluşturulması için önemli bir
yasal düzenleme olarak hayata geçmiştir. Gerçekleştirilen bu yasal düzenleme ile 20 yıl içerisinde
ortalama konut stoku 19 milyon olan Türkiye’de, mevcut yapı stokunun üçte birinin yıkılıp yeniden
yapılması öngörülmüştür. Gerçekleştirilen/gerçekleşecek bu dönüşüm uygulamaları ile mevcut yapıların
fiziksel olarak depreme karşı daha dirençli hale geldiği yapılan teknik testler neticesinde anlaşılmaktadır.
Fakat, bununla birlikte kentsel dönüşüm alanlarında kentsel dirençliliği azaltan olumsuzluklarında
meydana geldiği görülmektedir.
Yapılan bu çalışma, Türkiye’de uygulanan kentsel dönüşüm projelerinin kentsel dirençliliğe olan
olumsuz etkilerini tespit etmek ve bu olumsuzlukların giderilmesine yönelik öneriler geliştirmek amacıyla
hazırlanmıştır. Bu kapsamda Antalya’nın Kepez ilçesinde gerçekleştirilen kentsel dönüşüm çalışmaları
ele alınarak incelemeler gerçekleştirilmiştir. Çalışmada nicel araştırma tekniği kullanılarak öncelikle
Kepez’de gerçekleştirilen kentsel dönüşüm uygulamalarının sayısı, kentsel dönüşüm kapsamında
yıkılan/yıkılacak binaların ortalama yapı alanı ve yükseklik değerleri tespit edilmiş, ardından ilçede
kentsel dönüşüm kapsamında yapılan yeni binaların yapı alanı ve yükseklik değerleri araştırılmıştır.
Böylece yapılan araştırma ile kentsel dönüşüm sonucunda yapıların eski ve yeni durumları
karşılaştırılarak; bölgedeki fiziksel, çevresel, demografik, ekonomik ve sosyal değişimlerin kentsel
dirençliliğe etkisi incelenmiştir.

Research paper thumbnail of TÜRKİYE’DE KENTLİ HAKLARI ALANINDA HAZIRLANAN LİSANSÜSTÜ TEZLER ÜZERİNE BİR ANALİZ

KAYFOR ORTA ASYA, 2021

19. Yüzyılda sanayi devrimi sonrasında yaşanan gelişmeler neticesinde, kırsal alanlardan kentsel ... more 19. Yüzyılda sanayi devrimi sonrasında yaşanan gelişmeler neticesinde, kırsal alanlardan kentsel alanlara doğru hızlı bir göç hareketliliği yaşanmıştır. Bu hareketliliğin sonucunda ise artı ürünün toplumsal ve coğrafi olarak merkezileştiği ve yoğunlaştığı kentsel mekanlar oluşmuştur. Tarihsel süreç içerisinde kentleşme olgusunun ve kentte yaşayan bireylerin giderek artmasıyla birlikte kentsel alanlarda yaşanan sorunlar zamanla derinleşmiş, bu alanlar için yeni hukuksal ve yönetsel arayışların geliştirilmesine ihtiyaç duyulmuştur. Bu doğrultuda, Birinci Kuşak Hakların (Klasik Hakların) ve İkinci Kuşak İnsan Haklarının (Sosyal Hakların) tartışılmasının ardından, 1970'lerde UNESCO'nun önerisiyle gündeme gelen Üçüncü Kuşak Haklar (Dayanışma Hakları) kent özelinde farklı bir düzlemde tartışılmaya başlanmıştır. Bu sistemli çabaların sonucunda Avrupa Yerel ve Bölgesel Kongresi'nce Mart 1992'de kabul edilen Avrupa Kentsel Şartı, kentli haklarının tanınmasında önemli bir adım olmuştur. Kabul edilen Avrupa Kentsel Şartı, Dünyada olduğu gibi Türkiye’de ki hukuki ve yönetsel yapıyı yakından etkilemiştir.
Bu çalışma bu kapsamda ''şehir hakkı'' ve ''kent hakkı'' gibi kavramsal farklılıkları ya da kentli hakları üzerine teorik tartışmaları derinlemesine tartışmaktan öte ortaya konan ''kentli hakları'' ve ''şehir hakkı'' kavramları üzerine Türkiye’de hazırlanmış olan lisansüstü tezler üzerinden nicel ve nitel analizler yapmayı hedeflemektedir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi tekniği kullanılarak öncelikle hazırlanmış olan lisansüstü tezlere ilişkin betimleyici ve istatistiki bulgular sunulmuş, ardından sosyal bilimlerde sıklıkla kullanılan NVIVO programından yararlanılarak niteliksel analizler gerçekleştirilmiştir. Yapılan inceleme ve analizler neticesinde, Türkiye’de hukuki ve yönetsel yapısını yakından etkileyen kentli hakları konusunun lisansüstü tezlerde hangi açılardan ele alındığı değerlendirilmiştir.

Research paper thumbnail of PRACTICE OF URBAN TRANSFORMATION IN TERMS OF FINANCIAL AND ECONOMIC CYCLES: A CASE STUDY OF ISPARTA IN TURKEY

WMCAUS, 2018

One of the important dimensions of urban transformation practices is comprised of their impacts o... more One of the important dimensions of urban transformation practices is comprised of their impacts on the economic structure (on urban -national economy and finance markets). The process of financialization of the structure in general, and of the housing in particular, on the global plane as the object of transformation commenced with the post-Keynesian neoliberal globalization process in the 1980s. The financialization of the housing brought about the processes of articulation of the housing production processes with this financial system. The increased importance of housing production in terms of the finance markets also accelerated the urban transformation practices and legal regulations were carried out to this end. Within the scope of this paper, the components and stages of the financial cycle in the urban transformation practices are examined in the case study of Isparta, Turkey. These components and stages are as follows: The actors of the financial cycle include the state, ministries, the municipalities, contractors, finance establishments, consumers, the actors taking part in the production of urban transformation decisions, the components of the construction and demolition processes in urban transformation, and professional chambers. The stages of project designing, preparation of the risk report, an application to the Provincial Directorate/Ministry of Environment and Urban Planning authorized as the public institution as well as approval, the real estate valuation process, the obtaining of subsidies, realization of the license, the contract, and the construction, and settlement are addressed as the stages of the financial cycle. In terms of these components, the winners and the losers of the process of housing production through urban transformation as a financial instrument and the component of economic growth are examined in the case study of Isparta. The research data are based on the talks and interviews made at the provincial centre of Isparta and the compiled information, documents, and findings, along with the literature review. The size and areal dissemination, the value in the economic growth of the country, the financial subsidies granted by the state (rent benefit, interest and loan subsidies, tax wage subsidies, and other subsidies) and the impacts of these subsidies on owners, tenants, contractors, and urban transformation firms are examined within the scope of this paper, which aims to analyse the economy and finance sectors affected by the urban transformation process.

Research paper thumbnail of DİJİTALLEŞME, KENT EKONOMİLERİ VE TURİZM

KAYFOR 15 / DİJİTAL ÇAĞDA KAMU YÖNETİMİ VE POLİTİKALARI, 2017

Günümüzde ekonomik yapı, politik yaşam, teknoloji ve kültürel düzlemler de hızlı bir dönüşüm yaşa... more Günümüzde ekonomik yapı, politik yaşam, teknoloji ve kültürel düzlemler de hızlı bir dönüşüm yaşanmaktadır. Modernitenin ve kapitalizmin insan yaşamın da yarattığı bu hızlı dönüşüm üretimin kırsal bölgelerden kayarak kentsel bölgelerde yoğunlaşmasına neden olmuştur. Böylece kentler kapitalist sermayenin birikiminin sağlandığı temel mekanlar haline dönüşmüştür. Kent ve kentsel mekanların artı değer üreten bu denli büyük mekanlar haline dönüşmesinde; teknolojide yaşanan değişim ve dönüşümün geldiği son noktayı belirtmek için kullanılan dijitalleşmenin payının ne olduğu ise günümüzde oldukça merak edilen bir konudur. 1900 yıllardan itibaren hızlı bir ivme yakalayan dijitalleşme kavramını üzerine çeşitli tanımlamalar yapılmıştır. İlk olarak dijitalleşme kelimesinin kökü olan dijital dediğimiz kavram Türk Dil Kurumu tarafından; sayısal olarak belirtilmiş ve verilerin bir ekran üzerinde elektronik olarak gösterilmesi olarak tanımlamıştır. Dijitalleşme yani Sayısallaşma ise, ''Anolog mesajların (söz, resim, mektup, telgraf) nakledilebilen, işlenebilen ve elektronik olarak depolanabilen ayrı ayrı vuruşlardan oluşan sinyallere dönüştürmesi süreci'' olarak tanımlanabilir. Bir başka ifadeyle dijitalleşme ''her türlü ses, yazı, belge, müzik, görüntü gibi her türdeki veriyi önce 0 ve 1'lerden oluşan bilgisayar bitlerine dönüştürmek ve daha sonra telekomünikasyon teknolojisinin yardımıyla başka bir yere göndermek anlamına gelmektedir.

Research paper thumbnail of DEVLET, İKTİSAT VE MEKAN: DÖNÜŞÜM SÜRECİNDE KENTSEL RANTLAR

III. KENTFOR / YEREL KALKINMA VE SİYASAL-TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM BAĞLAMINDA KENT VE ÇEVRE YÖNETİMİ, 2018

Kentsel mekansal geliĢmelerin hızlandığı Sanayi Devrimi'nden sonra kentsel mekanda barınma ve kon... more Kentsel mekansal geliĢmelerin hızlandığı Sanayi Devrimi'nden sonra kentsel mekanda barınma ve konut gereksinimindeki artıĢ, kentlerin üretim ve tüketim mekanlarına dönüĢmesi, kentsel mekanda çeĢitlenen mekansal gereksinimler (rekreasyon, sağlık, turizm vb.) kentsel toprak/arsa kavramının önemini artırmıĢtır. Kentsel gereksinimlerin karĢılanmasında kentsel arsanın; "kıt" kaynak niteliği taĢıması, özel mülkiyete konu olması, nüfusun barınma ihtiyacının karĢılanmasında bir araç olması, kullanım değerinin yerini değiĢim değerinin alması gibi farklı özellikler rantın dağılımını toplumsal ve ekonomik anlamda önemli bir tartıĢma konusu haline getirmiĢtir. Kentsel toprağın nasıl ve kimler tarafından kullanılacağını belirleyen kamu sektörünün eylem ve kararları, piyasa mekanizması, mekansal müdahalelerin biçimi kentsel arsaya dayalı rantın boyutunu belirlemektedir. Tarih boyunca farklı rant tanımlamaları yapılmıĢ, rantın dağıtım ve bölüĢüm iliĢkileri çerçevesinde nasıl açıklanabileceğine yönelik iktisadi kuramlar ve kuramlara dayalı uygulamalar gerçekleĢtirilmiĢtir. Bu çalıĢma kapsamında; fizyokrasi kuramından neo-klasik iktisat kuramlarına kadar, toprak rantı ve kentsel toprak rantı kavramlarının geçirdiği dönüĢümler incelenmektedir. ÇalıĢmanın ikinci aĢamasında, mekansal geliĢme dinamiklerinin ve kentlerin üstlendiği rollerin değiĢimi ile oluĢan küresel rantların yönetimine iliĢkin değerlendirmeler yapılmaktadır. Bu kapsamda; Türkiye'de özellikle kentsel dönüĢüm uygulamaları ile gündeme gelen konut üretim sürecinde, kentsel rantların nasıl dağıtıldığı, kentsel rantların iktisadi, yönetsel ve mekan boyutları ele alınarak tartıĢılması amaçlanmaktadır. Literatür değerlendirmesinin yanı sıra kentsel alanda oluĢan rantları, bölüĢüm ve dağıtım süreçlerini hipotetik bir ele alıĢla inceleyen bu çalıĢma ile kentsel rantların dağıtım sürecinin nasıl daha adil olabileceğinin tartıĢma gündemine taĢınması beklenmektedir.

Research paper thumbnail of KENT TERİMLERİ ANSİKLOPEDİSİ

KENT TERİMLERİ ANSİKLOPEDİSİ, 2023

Research paper thumbnail of DÖNGÜSEL KENT, KENTLİ HAKLARI, KENTSEL DÖNÜŞÜM

KENT TERİMLERİ ANSİKLOPEDİSİ, 2023

Research paper thumbnail of KAÇAK YAPI-KENTSEL DİRENÇ-KENTSEL YENİLEME

YEREL YÖNETİMLER, KENT VE ÇEVRE POLİTİKALARI ANSİKLOPEDİSİ, 2022

Yayınevinin yazılı izni olmaksızın, kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da f... more Yayınevinin yazılı izni olmaksızın, kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve dağıtımı yapılamaz. Nobel Akademik Yayıncılık, 2011 yılından beri "tanınmış uluslararası yayınevi" statüsündedir.

Research paper thumbnail of YERELDE TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ VE BELEDİYELER

Research paper thumbnail of KENT VE GÖÇ

Her hakkı saklıdır. Yazarından ve yayınevinden yazılı izin alınmaksızın bu kitabın fotokopi veya ... more Her hakkı saklıdır. Yazarından ve yayınevinden yazılı izin alınmaksızın bu kitabın fotokopi veya diğer yollarla kısmen veya tamamen çoğaltılması, basılması ve yayınlanması yasaktır. Aksine davranış, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince, 5 yıla kadar hapis ve adli para cezaları ile fotokopi ve basım aletlerine el konulmasını gerektirir.

Research paper thumbnail of DİRENÇLİ KENTLER İÇİN KENTSEL BAĞIŞIKLIK

Bu kitabın tüm yayın hakları Kocaeli Büyükşehir Belediyesine aittir. Kaynak gösterilerek alıntı y... more Bu kitabın tüm yayın hakları Kocaeli Büyükşehir Belediyesine aittir. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. İzinsiz çoğaltılamaz ve basılamaz. Bu eserdeki yazıların her türlü sorumluluğu yazarlarına aittir.

Research paper thumbnail of DÖNGÜSEL EKONOMİ VE KENTSEL ATIK (Sürdürülebilirliğin Sürdürülmesi Üzerine Arayışlar)

Bu kitabın Türkiye'deki her türlü yayın hakkı Gazi Kitabevi Tic. Ltd. Şti'ne aittir, tüm hakları ... more Bu kitabın Türkiye'deki her türlü yayın hakkı Gazi Kitabevi Tic. Ltd. Şti'ne aittir, tüm hakları saklıdır. Kitabın tamamı veya bir kısmı 5846 sayılı yasanın hükümlerine göre, kitabı yayınlayan firmanın ve yazarlarının önceden izni olmadan elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt sistemiyle çoğaltılamaz, yayınlanamaz, depolanamaz.

Research paper thumbnail of SAKİN KENT EĞİRDİR

Kitaptaki bölümlerde ileri sürülen görüşler ve yapılan alıntılarla ilgili tüm sorumluluk ilgili b... more Kitaptaki bölümlerde ileri sürülen görüşler ve yapılan alıntılarla ilgili tüm sorumluluk ilgili bölümün yazarına/yazarlarına aittir.

Research paper thumbnail of DÜNDEN BUGÜNE YEREL YÖNETİMLERİN DEĞİŞİMİ

21.Yüzyılda Türk Kamu Yönetiminin Değişimi , 2021

Her hakkı saklıdır. Yazarından ve yayınevinden yazılı izin alınmaksızın bu kitabın fotokopi veya ... more Her hakkı saklıdır. Yazarından ve yayınevinden yazılı izin alınmaksızın bu kitabın fotokopi veya diğer yollarla kısmen veya tamamen çoğaltılması, basılması ve yayınlanması yasaktır. Aksine davranış, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince, 5 yıla kadar hapis ve adli para cezaları ile fotokopi ve basım aletlerine el konulmasını gerektirir.