İÇ MOĞOLISTAN'DA NESTÛRÎ TÜRKLERE AİT MEZAR TAŞLARI VE EPİGRAFİK UNSURLAR (original) (raw)
Related papers
İNEGÖL KAVAKLARALTI MEZARLIĞINDAKİ MUHACİRLERE AİT MEZAR TAŞLARI
Bu çalışmada, Bursa ili İnegöl ilçesi Kavaklaraltı Mezarlığında ilk gömülerinin yapıldığı bölümde yer alan Arap harfleri ile Osmanlıca olarak düzenlenen 41 adet mezar taşından 24 tanesi ele alınmıştır. Araştırmada, söz konusu mezar taşlarının seçilmesinin sebebi taşlarda yer alan “muhacir” ibaresi ya da mezar da yatan kişinin doğduğu toprakları tanımlayan “memleket” ibareleridir. Ayrıntılı olarak tanımlanan muhacir mezar taşları malzeme, süsleme programı ve biçimsel özellikleri açısından içerisinde yer aldıkları mezarlığın ve dönemin diğer mezar taşlarından herhangi bir farklılık göstermezler. Bu mezar taşlarını diğerlerinden ayıran en önemli özellik hiç şüphesiz ki “muhacir” ibaresidir. Mezarda yatan insanların anavatana dışarıdan geldiklerini gösteren “muhacir” ibaresinin yanında muhacirlerin doğdukları toprakların isimleri de mezar taşlarına yansımıştır. Bu çalışma ile İnegöl ilçesi için hem bir mezar taşı envanteri oluşturulması için ilk adım atılmış olmakta; hem de ilçenin demografik yapısındaki değişimle ilgili veriler ortaya konulmaktadır.
MALAZGİRT İLÇESİ'NİN (MUŞ) NÜFUS COĞRAFYASI
ÖZET Bu çalışmada Malazgirt İlçesi'nin nüfus gelişimi ve günümüzdeki nüfus özellikleri incelenmiştir. İlçenin nüfus özellikleri irdelenirken en yeni istatistikî bilgilere başvurulmuştur. 1927 ile 2014 yılları arasında Malazgirt İlçesi'nin nüfusu 6894 kişiden 55804 kişiye çıkmıştır. Yani ilçe nüfusu 88 yılda % 709 oranında (8,1 kat) artmıştır. Aynı dönemde ülke nüfusunun % 451 oranında arttığını göz önüne aldığımızda Malazgirt'te nüfus artışının ülke geneline göre daha hızlı olduğu görülmektedir. İlçede nüfus artışının ülke geneline göre daha yüksek olmasının başlıca nedeni doğum oranının yüksek olmasıdır. Aslında ilçe dışarıya yönelik göçlerden dolayı sürekli nüfus kaybetmektedir. Dolayısıyla Malazgirt'te gerçek nüfus artış hızı daha yüksekken göçlerden dolayı bu oran rakamlara tam anlamıyla yansımamıştır. İlçeden dışarıya yönelik göçler, Doğu Anadolu'nun genelinde olduğu gibi iş olanaklarının fazla olduğu batı illerine yönelmektedir. Çalışmada ilçeden dışarıya yönelik göçlerin seyri incelenirken Muş İli'ne ait verilerden yararlanılmıştır. Malazgirt'te sayım dönemlerinde cinsiyet oranının genellikle (1945 hariç) yüksek olduğu görülmektedir. İlçede genç nüfus oranı fazladır. Nitekim ilçede çocuk nüfus (0-14) toplam nüfusun yaklaşık % 40,6'sını oluşturmaktadır. Malazgirt'te çalışma çağındaki nüfusun oranı % 55 iken yaşlı nüfus oranı % 4,4'tür. Çocuk nüfus ve yaşlı nüfusun toplam nüfusun önemli bir kısmını oluşturduğu ilçede nüfusun bağımlılık oranı (% 82) oldukça yüksektir. Bağımlı nüfus oranının fazla olması ilçede çalışan nüfusun üzerindeki yükün fazla olduğu anlamına gelmektedir. Günümüzde Malazgirt'te 6 yaş üstü nüfusun okuma-yazma oranı ülke ortalamasına göre daha düşüktür (2014 verilerine göre ülke ort: % 93,6 Malazgirt ort:% 88,7). Bu oranlar cinsiyetlere göre de önemli ölçüde değişmekte olup erkeklerde ülke ortalamasından % 1 düşükken kadınlarda bu fark oldukça fazla olup % 9,2'dir. 2014 yılı Türkiye'de nüfus yoğunluğu 95 iken bu değer Malazgirt'te oldukça düşük olup 36'dır. 2014 yılı itibariyle Malazgirt
MERZİFONLU ÂŞIK MUSA ASLAN TÜRKÜLERİNİN MÜZİKAL ANALİZİ
Âşıklık geleneği ve bu geleneğin toplum içerisinde sürdürülebilirliği bilhassa Anadolu coğrafyasında varlığını her daim koruyan sözlü kültürümüzün temel unsurlarındandır. Bu gelenek içerisinde Gazilerovacığı olarak bilinen Amasya ili Merzifon, Suluova ve Gümüşhacıköy'ü kapsayan bölgelerin önemli bir yeri vardır.
DÎVÂNU LUGÂTİ’T-TÜRK’TE MİTOLOJİK UNSURLAR
AVRASYA 10TH INTERNATIONAL CONFERENCE ON SOCIAL SCIENCES, 2024
Dîvânu Lugâtı't-Türk is the first Turkish dictionary of Turkish literature. The purpose of writing the work is to show that the Turkish language has a deep-rooted historical past. The work not only gives the meanings of Turkish words but also provides important examples of how these words are used in proverbs, poems and narratives. For this reason, it provides very important data both in terms of language and culture. One of these cultural elements is the motifs of Turkish mythology. In this study, mythological elements in the proverbs in the Divan will be identified and examined with the myth criticism method of imaginary structuralism. The unchangeable feature of proverbs has played a more protective role in the transmission of any cultural element from generation to generation. This makes proverbs a mirror of culture. Identifying mythology motifs, one of the elements of folk culture, in the proverbs in the Divan is very important in terms of showing the value of this work and the proverbs in it. It emphasizes the importance of proverbs in terms of identifying folk culture elements and preserving and transmitting cultural elements. Proverbs, which have been an accumulation of people's experiences for many years, have been instructive sayings about how people should behave in the face of events and situations. Proverbs are verbal products that are least subject to change due to their formulaic structure. In this way, it has a more resilient structure in protecting the social and cultural elements within it. It is possible to come across various mythical elements in proverbs, which form the mirror of social accumulation from the very ancient periods of history to the present day. These mythological elements, which continue to exist thanks to proverbs, functionally direct the society and the individual in the subconscious of the society.
ÖZENGEN MÜZİK EĞİTİMİ VEREN KURUMLARDA TÜRK MÜZİĞİ İLGİSİ
İnönü Üniversitesi Kültür ve Sanat Dergisi, 2017
İnsanoğlu, duygularını ifade ederken, sanat olarak adlandırdığımız çok çeşitli anlatım biçimlerini kullana gelmiştir. Müzik sanatı da, bu ifade biçimlerinin en çok tercih edilenlerinden biri olmuştur. Bu sebepledir ki, müzik yapabilme yeteneği bu alana ilgi duyan bireylerin vazgeçilmez bir arzusu durumundadır. Bu durum, mesleki müzik eğitimi veren kurumlarının yanı sıra konuya ilgi duyan bireylerin özengen müzik eğitimi fırsatı bulabileceği çeşitli kurumların mevcudiyetine de zemin hazırlamıştır. Araştırmanın amacı, Türk müziğine yönelik ilginin özengen müzik eğitimi kurumlarındaki düzeyini çeşitli yönleriyle Malatya örnekleminde sorgulamaktır. Araştırma betimsel bir özellik sergilemektedir. Bu sebeple verilerin toplanması aşamasında betimsel araştırma tekniklerinden faydalanılmıştır. Konu ile ilgili olarak Malatya Büyükşehir, Battalgazi ve Yeşilyurt Belediyeleri bünyesinde faaliyet yürüten sanat merkezleri ile merkez ilçelerde bulunan çeşitli cemiyet, dernek ve özel kurs merkezleri incelenmiştir. Araştırma sonuçlarında bazıları sıralanacak olursa; özengen müzik eğitimi kurumlarında Türk müziğine yönelik olumlu yönde belirgin bir talep olduğu, hemen her sanat merkezinde mutlaka Türk müziği alanında çalgı ve ses eğitimi derslerine rastlandığı, özellikle bağlama çalgısının bu manada diğer çalgılara göre daha yoğun talep gördüğü, Türk müziğine yaş ve cinsiyet ayrımı yapılmaksızın toplumun her tabakasından ilgi gösterildiği ilk aklımıza gelenlerden birkaçı olacaktır.
Abstract: During the field researches made in the borders of Gülnar, town of İçel, in June 2009, a wide range of epigraphic documents have been determined on a rock, which is on the ancient road, linking Mediterranean to inner parts of Anatolia by the historical Karşu Castle (Meydancık Castle). These epigraphic documents, which have not been owned by the archaeologists working on Anatolian civilizations, are evaluated as the components of ancient Turkish civilization by us. These signs, which are composed of 11 tamga, 1 petrogliph, 1 epigraph composed of 3 (Kök)türk signs and 1 epigraph written with 3 kanjis, have been examined in terms of various angles and after the evaluation it is deduced that they might be remained from the first Turkish groups, who came to Taşeli Beleni.
MOĞOLISTAN’DAKI ESKI TÜRK YAZITLARI VE DAMGALARI ÇERÇEVESINDE TÜRKLERDE DAMGA KÜLTÜRÜ
KÖKLER YAY ÇEKEN KAVİMLERİN ŞAFAĞI, 2021
Tün akıtdımız... *** Altay Ormanlarının yolu olmayan yerlerini aştık, İrtiş Irmağı'nın geçilemeyecek yerlerini geçtik, Geceleri akın ettik... Bilge Tonyukuk 1300 yıl öncesinden böyle sesleniyor. Altın Dağ'ın zorlu yollarını aşmışlar; fakat zorluk nedir bilmemişler. Tengri, Umay, Kutsal Yer ve Su onların (Türk ordusunun) yanındaymış... Diyor ki; O halde niye kaçalım, düşman çok diye niye korkalım, azız diye niye yenilelim. Saldıralım! Çağdaş Türkologlar, yazıtlarda "Altun Yış" olarak anılan yerin "Altay Dağları" olduğu konusunda hemfikir. Öyle ki "Altay" sözcüğünün doğrudan doğruya, "Altun / Altın" sözcüğünü ifade ettiği de artık genel kabul görmüştür. Türk hanedanının doğduğu bu dağlar, Çin belgelerine göre şekli itibarıyla (Miğfer / Tu-küe) aynı zamanda onların isim (Türk) kaynağı olmuştu. Yazıtlar gibi, Çin kaynakları da Altaylar için "Jin Şan" yani kelimenin tam manasıyla "Altın Dağ" diyordu. O halde Altın Dağ'ın ormanlarından çıkan bu insanları, mitolojik bir ifadeyle "Altın Soylu Halklar" şeklinde tabir etmek yersiz olmayacaktır. Kökler: Yay Çeken Kavimlerin Şafağı adlı çalışmamız toplam 3 cilt ve 55 makaleden oluşuyor. "Dil ve Edebiyat" başlıklı ilk ciltte, Altay dil ailesi ve ailenin üyeleri ele alınıyor. Ayrıca komşu Ural dil ailesi ve Paleo-Sibirya dilleri etkileşimler üzerinden inceleniyor. "Arkeoloji ve Tarih" başlıklı ikinci ciltte, tarih öncesi kültürlerden Erken Orta Çağ'a uzanan kronolojik bir tablo sunuluyor. "Antropoloji ve Etnografya" konulu üçüncü ciltte ise Altay halklarının etnik kökenleri, gelenekleri, mitolojileri ve dünya görüşleri irdeleniyor.