İÇEL/GÜLNAR'DA ESKİ TÜRKLERE AİT YENİ TESPİT EDİLMİŞ EPİGRAFİK BELGELER: TANITIMI VE ÖN DEĞERLENDİRMESİ (original) (raw)

İÇ MOĞOLISTAN'DA NESTÛRÎ TÜRKLERE AİT MEZAR TAŞLARI VE EPİGRAFİK UNSURLAR

2023

Köklü bir tarihî geçmişe sahip olan Orta Asya, pek çok farklı milletin, kültürün ve çeşitli dinî inancın bir arada yaşama imkânı bulduğu bir bölge olmuştur. Bölgenin siyasi, ekonomik, kültürel ve dinî kaderinde belirleyici rol oynayan Türkler, bu coğrafyada yayılma fırsatı bulan dinlerden biri olan Hristiyanlık inancını benimsemiştir. Kabul ettikleri bu yeni dini, birtakım kültürel özellikler ile harmanlayan Türk toplulukları, bu inanışlarını hayat biçimlerine de yansıtmıştır. Buna bağlı olarak günümüze miras bıraktıkları mezar taşları, Doğu Süryani Kilisesi'nin ve Süryanicenin bölgedeki etkinliğine dair önemli bilgiler vermektedir. Mezar taşlarında kullanılan dil özellikleri ile taşların üzerine yazılmış olan çeşitli semboller, işaretler ve epigrafik unsurlar araştırmacılar için bir rehber olma niteliği taşımaktadır. Çalışmanın mevcut ana kaynaklarını, İç Moğolistan bölgesinde yer alan Doğu Kilisesi'ne mensup Türklere ait Süryani dilinde ve Süryani harfleri kullanılarak Türk dilinde yazılmış mezar taşları oluşturmaktadır. Bu çalışmada, İç Moğolistan'da keşfedilen yazıtların üzerinde bulunan haç ile bu haç sembolünü çevreleyen birtakım epigrafik unsurlar incelenmiş ve yazıtlar üzerindeki şekiller değerlendirilmiş, disiplinler arası bir çalışma yapılmıştır.

ŞEREFLİKOÇHİSAR’IN PIRILTILI İNCİSİ TUZ GÖLÜ’NÜN İLÇE EKONOMİSİNE ve TANITIMINA KATKILARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

2015

Calismanin amaci, Tuz Golu’nun Şereflikochisar ilcesinde yarattigi ekonomik katkiyi belirlemek ve bu katkinin verimli, surdurulebilir ve etkin kullanilmasini saglamaktir. Ayrica Şereflikochisar’in marka degerlerinden biri olan Tuz Golu’nun onemini literaturde yer alan calismalarla ortaya koymaktir. Calisma amaci gerceklestirirken, ikincil veriler isiginda temel arastirma yontemleri kullanilmistir. Şereflikochisar’in ekonomik kalkinmasinda Tuz Golu’nun etkileri ve bu etkileri artirma cabalarinda ampirik bulgulardan yararlanilmistir. Tuz Golu civarinda en eski yasam ipuclarinin bulunmasi 3000-3500 yil oncesine kadar uzanmaktadir. Tarihin her doneminde tuz ihtiyaci ulkeler icin stratejik onemi oldugundan, kervan yolu uzerinde bulunan bu bolge her donemde ticarette canliligini korumustur. Tuz Golu, yuz olcumu bakimindan Turkiye’nin ikinci buyuk golu iken gunumuzde dogal sebepler ve sanayilesme nedeniyle gunumuzde sanayilesme nedeniyle dogal kaynaklarin asiri kullanilmasi ve havzanin iy...

YENİŞEHİRLİZÂDE HALİT EYÜP VE İSLÂM VE FÜNÛN ADLI ESERİ, İNAN KALAYCIOĞULLARI

Son yıllarda Osmanlılar Dönemi'nde bilim tarihi yazıcılığının geçirmiş olduğu aşamaları belirlemeye yönelik çalışmalar giderek artmakta ve bu suretle, söz konusu dönemdeki bilim tarihi anlayışına dair genel bir fi kir edinmek mümkün olmaktadır. Yenişehirlizâde Halit Eyüp'ün İslâm ve Fünûn'u da, yayımlandığı yıl itibariyle, bu amaca yönelik çalışmalarda incelenmesi gereken eserler arasında bulunmaktadır. Dolayısıyla hem bu eserin önemini ortaya koyabilmek, hem de tarihin tozlu sayfalarında unutulmuş Yenişehirlizâde Halit Eyüp'ü geniş kitlelere tanıtabilmek için İslâm ve Fünûn'un transliterasyonunu aşağıda takdim ediyoruz.

TÜRKİYE’YE YÖNELİK DIŞ GÖÇLERİN TARIM SEKTÖRÜNE ETKİLERİ VE TARIMSAL İSTİHDAMDA YENİDEN YAPILANMA

6th International Anatolian Scientific Research Congress, 2024

Tarım, tekstil, deri ve inşaat gibi çalışma alanları işgücü piyasalarına katılımda göçmen-mülteci işgücü için öncelikli alanlardır. Bu çalışma alanlarında kayıtdışılığın yüksek olması ve çalışma izin belgelerinin zorunlu olmaması nedeniyle istihdama katılım daha kolaydır. Türkiye’de özellikle son 10 yıl içerisinde göçmen-mülteci nüfusun artması ve bu kişilerin ağırlıklı olarak tarım sektöründe istihdam edilmesi söz konusudur. Düzensiz göçler yoluyla ülkeye giriş yapan kişiler herhangi bir yasal kayıtlarının bulunmaması nedeniyle; sosyal güvence imkânlarının olmadığı, denetim mekanizmasının zayıf olduğu ve kayıtdışı üretim faaliyetlerine katılabildikleri, emek yoğun sektörlerde istihdam edilmektedirler. Tarım sektörü genel olarak sahip olduğu özellikler sonucunda Türkiye’ye göç yoluyla gelen nüfusun istihdam edildiği önemli bir çalışma alanıdır. Göçmen-mülteci nüfusun kendi ülkelerinde almış oldukları eğitimler, mesleki yetenek ve yeterlilikler, teknik bilgi ve teknoloji kullanımı, kültürel yapı, sosyal ve ekonomik olarak yaşam koşulları farklıdır. Söz konusu farklılıklar özellikle tarım gibi emek yoğun sektörlerde teknik bilginin ve teknolojinin kullanımı kısıtlayarak; üretimin verimliliğini ve etkinliğini azaltabilir. Oluşabilecek olumsuz etkilerin bertaraf edilebilmesi için sektörde istihdam edilen işgücünün doğru konumlandırılması ve işe entegrasyonunun sağlanması gerekmektedir. Tarımsal üretim faaliyetleri organizasyonel bir süreci ifade ettiği için işgücü piyasasına katılan göçmen-mülteci işgücünün sürece dâhil edilerek istihdamın yeniden yapılanması gerekmektedir. Bu çalışma kapsamında tarım sektörünün istihdam yapısını belirleyen önceki çalışmalardan elde edilen veriler derlenerek istihdamın nasıl yapılanması gerektiğine yönelik politika önerilerinde bulunulmuştur. Dış göçlerle Türkiye’ye gelen göçmen-mülteci işgücünün tarım sektöründe istihdam edilmesine yönelik uygulanabilecek eylemler bu çalışma kapsamında belirlenmiştir.

ESKİ UYGUR TÜRKÇESİNDE SEBEP BİLDİREN TILTAG VE UGUR SÖZLERİ HAKKINDA

ESKİ UYGUR TÜRKÇESİNDE SEBEP BİLDİREN TILTAG VE UGUR SÖZLERİ HAKKINDA, 2020

Öz: Eski Uygur Türkçesi metinlerinde tıltag "sebep, neden" anlamında ugur sözü de "zaman, fırsat, tesadüf, vesile, vasıta, sebep, konu" anlamlarıyla kullanılmıştır. Bazı kaynaklarda isim kökenli edatlar olarak kabul edilen tıltag ve ugur sözleri dönem metinlerinde ek almadan kullanıldıkları gibi isim çekim ekleriyle de sık kullanılmıştır. Bu çalışmada tıltag ve ugur sözlerinin, dönem metinlerdeki kullanımlarına yer verilecek, bu sözlerin yalın ve isim çekim ekli kullanımlarında kendi anlamlarını korudukları, ancak tıltagınta ve ugrınta şekillerinin edat işleviyle kullanıldığı için edat kategorisinde ele alınabileceği üzerinde durulacaktır. Ayrıca bu yapıda ve benzer işlevde olan, tıltag ve ugur sözleriyle de çoğu zaman aynı cümlelerde yer alan tüşinte, küçinte "sayesinde" sözlerine, yine "sebebiyle,-den dolayı" anlamlı fiil kökenli bir edat olan ötgürü/ötkürü edatına kısaca yer verilecektir. Anahtar Sözcükler: Eski Uygur Türkçesi, edatlar, ogur, tıltag, ugrınta, tıltagınta, tüşinte, küçinte, ötgürü. On Tıltag and Ugur Terms Defining Cause and Reason in Old Uighur Turkic Language Abstract: In Old Uighur Turkic Language texts, the word tıltag refers to the cause, reason and ugur refers to time, opportunity, coincidence, vessel, reason and subject. In some of the resources, tıltag and ugur are considered to be the noun-rooted prepositions, but can also be used without suffixes and can be often used as inflectional suffixes in that period's texts. In this study The aim is to analyse the usage of both words tıltag and ugur in the contexts of that period, these words keep their meanings despite being used as nominative and with inflectional suffixes, however, if these words are used as prepositions such as tılgatınta and ugrınta, they can be considered as prepositions. Again in this context in the same category tüşinte and küçinte "thanks to" which are most of the time used with the words tıltag and ugur in the same sentence and also ötgürü ötkürü prepositions that mean because of and due to is going to be dealt with in the study. Eski Uygur Türkçesi metinlerinde isim kökenli veya fiil kökenli pek çok edat kullanılmıştır. Bu edatlardan bazıları kaynaklarda gerçek edatlar başlığı altında verilen, dönem metinlerinde başka bir fonksiyonla görülmeyen sözler, bazıları da dönem metinlerinde hem kendi sözlük anlamlarıyla yalın ve çeşitli eklerle birlikte kullanılan hem de bazı eklerle birlikte kalıplaşarak kendi anlamından uzaklaşıp edat gibi kullanılan sözlerdir. Edatlarla ilgili yapılan çalışmalarda edatların isim ve fiillerden farklı olarak dilde ek almadan kullanıldıkları, kullanım sahasına işletme eki almadan çıktıkları, bünyelerinde görülen bazı isim işletme eklerinin kalıplaşmış, canlılığını yitirmiş olduğu, görevli kelimeler oldukları için de anlamları olsa bile anlamlarından *