Israrlı Takip Suçu (original) (raw)

Normatif Düzenleme Açısından Israrlı Takip Suçu (TCK m. 123/A)

İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2022

Kadına karşı şiddetin önceki adımı olarak kabul edilen ısrarlı takip eylemleri özellikle sosyal medya mecralarının ve bilişim sistemlerinin kullanılmanın yaygınlaşması nedeniyle artmıştır. Kamuoyuna yansıyan birçok kadına yönelik şiddet olayının öncesinde ya bilişim sistemleriyle ya da fiziksel olarak ısrarlı takip eylemlerinin gerçekleştirildiği görülmektedir. Bu tür eylemlerin cezalandırılması günümüz toplumunda bir ihtiyaç haline gelmiştir. İşte bu tür eylemlerin cezasız kalmaması ve toplumsal bir ihtiyacın karşılanması adına 12.05.2022 tarihli ve 7406 sayılı Kanun'un 8. maddesiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'na ("TCK") "Israrlı takip" başlıklı 123/A maddesi eklenmiştir. Bu makalenin konusunu ısrarlı takip suçu oluşturmaktadır. Bu düzenlemeye duyulan ihtiyaç, uluslararası alandaki benzer düzenlemeler, suçun unsurları ile normatif bakımından incelemesi ve nihayetinde özellikle toplumsal ihtiyaca ne oranda cevap vereceği bakımından olumlu ve olumsuz yönleri bu makale ile detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Ancak kadına karşı şiddet başlı başına multidisipliner çalışmaların konusu oluşturacak kapsam ve derinlikte olduğu için bu makalede yalnızca TCK'nin 123/A maddesindeki normatif düzenleme suçun unsurlarına ayrılarak incelenecektir.

Stalklama: Israrlı Takip Davranış Tipolojileri

Adli Bilimler ve Suç Araştırmaları Dergisi, 2023

Özet: Stalklama diğer bir deyişle ısrarlı takip, bir kişinin diğer bir kişiye karşı ısrarlı, rahatsız edici ve korku-endişe uyandırıcı davranışlarda bulun- masını tarif eder. Tanımlamalar ülkeden ülkeye, eyaletten eyalete değişe- bildiği gibi; hukuksal ve klinik alanlarda da farklılaşabilmektedir. Israrlı takip herhangi bir karmaşık insan davranışı gibi, çeşitli zihinsel durumların bir sonucu olarak ortaya çıkabilmektedir. Stalklama, mağdur kişide hu- zursuzluk yaratması ve güvenlik endişesi oluşturmasıyla yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Stalklamada, sadece ısrarlı takipçinin niyetleri ve davranışları değil, aynı zamanda eylemlerin mağdur tarafından nasıl dene- yimlendiği ve ifade edildiği de önemlidir. Bu hususlardaki karmaşıklıklar, faydalı bir ısrarlı takip sınıflandırmasının oluşturulmasını da zorlaştırmak- tadır. Bu çalışmada, literatürde yer alan ısrarlı takip tipolojileri üç ana baş- lık altında ele alınacaktır. Bu başlıklar psikiyatrik teşhislere bağlı stalklama tipolojisi, stalklama tipolojileri ve mağdur ilişkisi ile Psikiyatride İlerleme Grubu (PİG) açısından tipolojilerdir. Bu üç başlıkta yer alan ısrarlı takipçi türleri, mağdur ile saldırgan arasındaki ilişki biçimleri ve takipçinin mo- tivasyonu gibi temalar tarihe geçmiş bazı örnek vakalarla açıklanacaktır. Abstract: Stalking, or, in other words, obsessional following, descri- bes when one person engages in persistent, disturbing, and fear-anxious behavior towards another person. Definitions may vary from country to country and from state to state; they can also differ in legal and clinical fields. Obsessional following, like any complex human behavior, can occur as a result of various mental states. Stalking negatively affects the qua- lity of life by creating uneasiness in the victim and creating security con- cerns. In stalking, not only the intentions and behaviors of the stalker are important, but also how the actions are experienced and expressed by the victim. The entanglement in these matters also complicates the creation of a useful stalking classification. In this study, stalking typologies in the literature will be discussed under three main headings. These titles are stal- king typologies related to psychiatric diagnoses, stalking typologies and victim relationships, and typologies for the Group for the Advancement of Psychiatry (GAP). The themes such as the types of obsessional followers, the relationship between the victim and the stalker, and the motivation of the stalker in these three titles will be explained with some historical case

ISRARLI TAKİP SUÇU

2022

Israrlı takip suçu, bazı ünlülerin takip ve taciz edildikten sonra yaralanması ve hatta öldürülmesi üzerine 1990 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Kaliforniya eyaletinde suç kılınmıştır. Kaliforniya eyaleti ile başlayan kanunlaşma süreci, önce ABD’nin diğer eyaletlerine, müteakiben de Avrupa’ya yayılmıştır. Israrlı takip suçu, 765 sayılı eski Türk Ceza Kanunu’nda doğrudan doğruya düzenlenmediği gibi, 2005 yılında yürürlüğe giren 5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanunu’nda da açıkça düzenlenmemişti. Bu durumun doktrinde sürekli eleştirilmesi üzerine, 12/5/2022 tarihli 7406 Sayılı Kanun’un (S.K.) 8’inci maddesiyle, TCK’ya 123A maddesi olarak bu suç mevzuatımıza eklenmiştir. Bu makalede mevzuatımıza yeni eklenen ve henüz uygulamasıyla karşılaşmadığımız ısrarlı takip suçu tüm yönleriyle değerlendirilmiştir. Değerlendirmeler Türk ceza hukukunda hakim görüşlere uygun şekilde başlıklandırılarak yapılmıştır. Sonuç kısmında ise madde metnine ilişkin eleştiri ve öneriler topluca belirtilmiştir.

Stalklama: Israrli Takip Davranis Tipolojileri

Adli Bilimler ve Suç Araştırmaları Dergisi, 2023

Stalklama diğer bir deyişle ısrarlı takip, bir kişinin diğer bir kişiye karşı ısrarlı, rahatsız edici ve korku-endişe uyandırıcı davranışlarda bulun- masını tarif eder. Tanımlamalar ülkeden ülkeye, eyaletten eyalete değişe- bildiği gibi; hukuksal ve klinik alanlarda da farklılaşabilmektedir. Israrlı takip herhangi bir karmaşık insan davranışı gibi, çeşitli zihinsel durumların bir sonucu olarak ortaya çıkabilmektedir. Stalklama, mağdur kişide hu- zursuzluk yaratması ve güvenlik endişesi oluşturmasıyla yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Stalklamada, sadece ısrarlı takipçinin niyetleri ve davranışları değil, aynı zamanda eylemlerin mağdur tarafından nasıl dene- yimlendiği ve ifade edildiği de önemlidir. Bu hususlardaki karmaşıklıklar, faydalı bir ısrarlı takip sınıflandırmasının oluşturulmasını da zorlaştırmak- tadır. Bu çalışmada, literatürde yer alan ısrarlı takip tipolojileri üç ana baş- lık altında ele alınacaktır. Bu başlıklar psikiyatrik teşhislere bağlı stalklama tipolojisi, stalklama tipolojileri ve mağdur ilişkisi ile Psikiyatride İlerleme Grubu (PİG) açısından tipolojilerdir. Bu üç başlıkta yer alan ısrarlı takipçi türleri, mağdur ile saldırgan arasındaki ilişki biçimleri ve takipçinin mo- tivasyonu gibi temalar tarihe geçmiş bazı örnek vakalarla açıklanacaktır. Abstract: Stalking, or, in other words, obsessional following, descri- bes when one person engages in persistent, disturbing, and fear-anxious behavior towards another person. Definitions may vary from country to country and from state to state; they can also differ in legal and clinical fields. Obsessional following, like any complex human behavior, can occur as a result of various mental states. Stalking negatively affects the qua- lity of life by creating uneasiness in the victim and creating security con- cerns. In stalking, not only the intentions and behaviors of the stalker are important, but also how the actions are experienced and expressed by the victim. The entanglement in these matters also complicates the creation of a useful stalking classification. In this study, stalking typologies in the literature will be discussed under three main headings. These titles are stal- king typologies related to psychiatric diagnoses, stalking typologies and victim relationships, and typologies for the Group for the Advancement of Psychiatry (GAP). The themes such as the types of obsessional followers, the relationship between the victim and the stalker, and the motivation of the stalker in these three titles will be explained with some historical cases.

Kadına Yönelik Şiddetin Bir Türü Olarak, Israrlı Takip (Stalking) Kavramı ve Suçu

2014

Bu makalede, bircok Avrupa Birligi ulkesinde ayri bir suc olarak ele alinip duzenlenen stalking “israrli takip” kavrami uzerinde durulacaktir. Kavramin teorik boyutu, hukuki niteligi, Turk hukukundaki ve diger hukuk sistemlerindeki yeri aciklanacaktir. Kavram ile ilgili olarak Turk hukukunda yoruma ihtiyac gosteren muglak hususlar diger ulkelerdeki duzenlemeler esas alinarak aciklanacak, uygulayicilara rehberlik edilecektir

Karşılıksız Yararlanma Suçu

Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi dergisi, 2021

 İntihal  Plagiarism: Bu makale intihal programında taranmış ve en az iki hakem incelemesinden geçmiştir.  This article has been scanned via a plagiarism software and reviewed by at least two referees.

Haksız arama suçu

2007

Ö Z E THAKSIZ ARAMA SUÇUArama, suç soruşturmasında en yoğun gerçekleştirilen işlemlerin başında gelmekte olup en önemli delil elde etme yöntemlerinden birisidir. Haksız arama suçu, Anayasa 20. maddedeki özel hayatın gizliliğine ilişkin teminatların korunması amacıyla getirilmiş bir cezai yaptırımdır. Haksız arama suçu ile hukuka aykırı olarak kişinin üstünün veya eşyasının aranması yaptırım altına alınarak özel hayata saygı hakkı korunmaktadır. Suçun hukuka aykırı olan aramayı yaptırım altına aldığı hususu da düşünüldüğünde öncelikle arama kavramının ve daha sonrasında ise aramanın hukuki çerçevesinin tespiti gerekmektedir. Arama, “kural olarak hakim, gecikmesinde sakınca olan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından yakalama veya delil etme amacına yönelik olarak sanık, şüpheli veya üçüncü bir kişinin mesken ve sair yerlerinde, üstünde veya eşyasında yapılan bir araştırma işlemi” olup aramanın söz konusu olabilmesi için gizli olan bir şeyin ortaya çıkarılması gerekmektedir. Aramanın ...

İrtikap Suçu

Devlet ve devletin kurumlarına güven sağlanması konusu, devlet ortaya çıktığından beri devletin meşruiyetinin en önemli unsurudur. Bu sebeple devletler, meşruiyetlerini sağlamak için vatandaşlarının güvenini sağlamak üzere devlet idaresinin güvenilirliğini tehlikeye sokacak davranışları cezalandırmaya başlamışlardır. Çalışma konusunu oluşturan’ İrtikap Suçu’ da devlete olan güvenin sağlanması amacıyla ortaya çıkmış suçlardan biridir. İrtikap suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun, ‘Kamu İdaresine Karşı Suçlar’ adlı Dördüncü Kısmının, ‘Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar’ başlığı altında yer almaktadır. Çalışma ,TCK, doktrindeki görüşler ve yargı kararları ışığında düzenlenmiştir. Ödevin ilk bölümünde genel bilgiler, TCK’de irtikap suçu ve korunan hukuki yarar; ikinci bölümünde suçun unsurları, suçun nitelikli unsurları ve suçun benzer suçlarla karşılaştırılması; üçüncü bölümünde suçun özel görünüş biçimleri; dördüncü bölümünde suçu soruşturma ve kovuşturma usulleri, görevli mahkeme ve suçun yaptırımı incelenecektir. Çalışma, genel değerlendirmenin yapılacağı sonuç bölümü ile sona erecektir.

LÂLE DEVRİ’NE AİT BİR ISLAHAT TAKRİRİ

LALE DEVRİ’NDE OSMANLI DEVLETİ VE NEVŞEHİR, 2018

Özet Bilim ve teknik alanda güç kazanan Avrupalı devletler ile girişilen savaşlarda başarılı olamayan Osmanlı Devleti çözüm arayışları içerisine girdi. Bu yenilgiler, Osmanlı Devleti’nin merkezi yapısını etkilediği gibi, sosyal ve ekonomik yapısın da derin izler bıraktı. Bu durum karşısında devleti eski gücüne kavuşturmak için başta Osmanlı sultanları olmak üzere, birçok devlet adamı çözüm arayışlarına başladı. Lale Devri büyük mağlubiyetlerin acısını en yakından duyan neslin yaşadığı bir devir olmasından dolayı eskiden yeniye geçiş çabalarının başladığı bir dönemdir. Lale Devri bozulan devlet yapısının nasıl ıslah edileceği ve işlerliği kalmamış askerî, ekonomik ve idari mekanizmanın nasıl yeniden yapılandırılacağı sorusuna cevap aramak için bir düşünme ve atılım dönemidir. Avrupa’dan gelebilecek saldırılara başarıyla karşı koyabilmenin ancak, Batı’nın bilim ve savaş teknolojisini almakla mümkün olacağı, Lale Devri’nde kabul görmüş olmalı ki, devletin askeri ve idari yapısında Avrupa tarzında bir yeniliğe ihtiyaç olduğu bir Islahat Takriri ile dile getirilmiştir. Adı verilmeyen bir devlet adamı ile Hristiyan bir subay arasında geçtiği varsayılan bir mülâkatın tutanağı olan Takrir, 1718 Pasarofça Anlaşması’nın sonra III. Ahmed’e sunulmak üzere Sadrazam Damat İbrahim Paşa’ya verilmiştir. Bu mülakatta Osmanlı devlet adamı, Osmanlı rejiminin ve İslâm şeriatının üstünlüğü üzerinde dururken, karşısındaki Hristiyan subay ise bunun tersini ileri sürmemekle birlikte, gelişen Avrupa’daki yeniliklerin alınması gerekliliği üzerinde durur. Osmanlı devlet adamı bunu onaylamasa da tersini de iddia etmemektedir.