KELKİT YÖRESİ ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN AĞIZ ÖZELLİKLERİNİN YAZMA BECERİLERİNE ETKİSİ (original) (raw)

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNE STRATEJİ ÖĞRETİMİNİN ÖZET YAZMA BECERİLERİNE ETKİSİ

2021

Araştırmada özet yazma stratejilerinin ortaokul öğrencilerinin özet yazma becerilerine etkisi incelenmiştir. Araştırma karma araştırma yöntemi yaklaşımlarından iç içe karma desen ile desenlenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu İstanbul'da bir ortaokulda eğitim gören 7. sınıf öğrencileri oluşturmuştur. Araştırmanın nicel boyutunda ön test-son test kontrol gruplu yarı-deneysel desen kullanılmıştır. Öğrencilerin ön test ve son test olarak yazdıkları özetlerin değerlendirilmesinde Benzer, Sefer, Ören ve Konuk (2016) tarafından geliştirilen "Metin Özeti Değerlendirme Dereceli Puanlama Anahtarı" kullanılmıştır. Öğrencilerin bir ders saatinde özet yazmasını sağlamak amaçlanmış ve bu doğrultuda deney grubunda yer alan öğrencilere 3 hafta boyunca metin özeti yazma stratejileri eğitimi verilmiş, kontrol grubundaki öğrencilere ise bu eğitim verilmemiş, dersler 7. sınıf müfredatına uygun şekilde işlenmeye devam edilmiştir. Deney grubundaki öğrencilerin ön test-son test puanları arasında anlamlı fark görülürken kontrol grubu öğrencilerinin ön test-son test sonuçları arasında anlamlı fark görülmemiştir. Bu durum özet yazma becerisinin bu konuda herhangi bir eğitim verilmeden yalnızca özet yazma görevleriyle geliştirilemediğini göstermektedir. Araştırmanın nitel verileri nicel aşama ile eş zamanlı olarak ve nicel aşamanın sonunda toplanmıştır. Araştırmadan elde edilen verilerle metin özeti yazma stratejileri eğitiminin öğrencilerin özet yazma becerisini geliştirme, özetini yazdıkları metnin içeriğini doğru yansıtma, ana fikri net şekilde ortaya koyma, yazılarını gereksiz ayrıntılardan arındırma, metni kendi cümleleriyle yeniden oluşturma gibi yönlerden katkı sağladığı sonucuna ulaşılmıştır.

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN YAZMA EĞİLİMİ ALGILARI

Bu araştırmanın amacı, ortaöğretim öğrencilerinin yazma eğilimi algılarının genel düzeyini tespit ederek yazma eğilimi algısını cinsiyet, sınıf düzeyi, öğrenim alanı, anne eğitim durumu, baba eğitim durumu, kitap okuma sıklığı, facebook ve e-posta kullanma durumlarına göre incelemektir. Araştırma 2013-2014 eğitim-öğretim yılında tesadüfi örnekleme yoluyla seçilen resmî bir okuldaki 317 öğrenci ile yürütülmüştür. Elde edilen veriler SPSS 20.0 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Verilerin analizinde ilişkisiz örneklem t testi, tek yönlü varyans analizi ve pearson momentler çarpımı korelasyonu kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen bulgulara göre ortaöğretim öğrencilerinin yazma eğilimi algılarının “orta düzeyde” olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öğrencilerin yazma eğilimi algılarının cinsiyet, sınıf düzeyi, öğrenim alanı ve kitap okuma sıklığı değişkenlerine göre anlamlı bir farlılık gösterdiği tespit edilmiştir. Anne ve baba eğitim durumuyla facebook ve eposta kullanma değişkenlerinin yazma eğilimi algısıyla istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkisi bulunmamıştır.

ORTAOKUL SEKİZİNCİ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN YAZIM KURALLARINI UYGULAMA DÜZEYLERİ

Bu çalışma, ortaokul sekizinci sınıf öğrencilerinin yazım kurallarını uygulama konusundaki başarı düzeylerini çeşitli değişkenlerle (cinsiyet, lise hazırlık kursuna gitme ve ölçme yöntemi) birlikte değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Araştırma, Hatay’ın İskenderun ilçesinden tabakalı tesadüfi küme örnekleme yöntemiyle belirlenen üç ilköğretim okulunda sekizinci sınıfta öğrenim gören 150 öğrenci üzerinde yapılmıştır. Araştırmada çoktan seçmeli test, dikte testi ve komposizyon olmak üç ayrı ölçme aracı kullanılmıştır. Araştırmacılar tarafından geliştirilen çoktan seçmeli test ve dikte testinin geçerlik çalışması olarak belirtke tablosu hazırlanmış ve uzman görüşü alınmıştır. Ölçme araçlarının güvenirlik dü- zeyini belirlemek üzere hesaplanan Kr-20 iç tutarlılık katsayısı her iki testte de .88 olarak tespit edilmiştir. Verilerin çözümlenmesinde betimsel istatistik tekniklerinin (frekans, yüzde, ortalama) yanında ilişkisiz örneklemler t testi ve Pearson Korelasyon Analizi kullanılmıştır. Araştırmada ulaşılan temel bulgular şunlardır: Öğrenciler her üç ölçme yönteminde de yazım kurallarını uygulamada yetersizdir. Kompozisyon de- ğerlendirmesinden elde edilen sonuçlarla diğer ölçme yöntemlerinden elde edilen sonuçlar arasında bazı farklılıklar vardır. Çoktan seçmeli testin sonuçları ile dikte testinin sonuçları arasında yüksek düzeyde ilişki bulunurken metin değerlendirmeye bağlı sonuçlarla diğer yöntemlerin sonuçları arasındaki ilişki orta düzeydedir. Yazım kurallarını uygulamada kız öğrenciler, erkek öğrencilere göre; lise hazırlık kursuna gidenler, gitmeyenlere göre daha başarılıdır.

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN PROZODİK OKUMA BECERİLERİ İLE OKUMA KAYGILARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

Fluent reading is one of the topics that should be elaborated carefully in language teaching, because students, who are fluent readers, can understand what they read better. Accordingly, fluent reading is one of the main indicators of students' reading and comprehension skills. Many of the definitions of fluent reading state that this skill refers to reading of a text in a fast, accurate and appropriate manner. These definitions in the related literature list the elements of fluent reading as accuracy, speed and prosody. Considering that main purpose of reading is comprehension, it can be included in these elements. Of these elements, accuracy refers to recognizing and differentiating the words during reading. Reading speed refers to the period of time from seeing the word to reading it orally or silently. Prosody refers to the intonation, stress, pausing, articulation and rhythm during reading. Accuracy is the precondition for the acquisition of reading skill, while speed and fluency is about the development of reading. Prosody on the other hand is related to the meaning of text. The concept of prosody is known as a concept more related to speaking. However, because speaking organs are set to work during oral reading, it is also closely related to reading. This concept in general refers to the reading of a text in accordance with its meaning, with correct stress, intonation, feeling and rhythm. Reading prosody is considered as a very important subject in language teaching, though the factors affecting the development of this skill haven't been defined exactly. For this reason, researching the variable affecting prosodic reading comes into prominence. Because prosody is related to the meaning of the text, it is likely that the feelings of the readers are reflected on reading. Accordingly, it can be presumed that the anxiety level during reading affects prosodic reading. The purpose of the present research is defining prosodic reading levels of secondary students, defining the reading anxiety levels of the students in the work-group, and revealing the extent of the relationship between these two variables. .

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE YAZILIM DERSİNE YÖNELİK TUTUMLARI İLE AKADEMİK BAŞARILARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE YAZILIM DERSİNE YÖNELİK TUTUMLARI İLE AKADEMİK BAŞARILARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ, 2018

ÖZET Bilişim teknolojileri, işleri daha kısa sürede tamamlayarak işin verimliliğini ve kalitesini artıran modern araçlardır. Günümüzde bilişim teknolojilerinin önemi ve gerekliliği her geçen gün artmaktadır. Bu nedenle bireylerin küçük yaşlardan itibaren bilişim teknolojilerine yönelik kazanımları doğru ve etkili bir şekilde elde etmesi gerekmektedir. Bireyler bu sayede bilişim teknolojilerini etkili ve doğru şekilde kullanma seviyesine ulaşacak ve çağın gerektirdiği özelliklere sahip olacaklardır. Çocukların bilişim teknolojilerini etkili ve doğru kullanmayı öğrenecekleri en güvenilir ortam ise okullardır. Buradan hareketle öğrencilerin öğrenmelerinin bir göstergesi olan akademik başarı ile ilişki olabileceği ve akademik başarıyı etkileyebileceği kabul edilen öğrencilerin bilişim teknolojileri ve yazılım dersine yönelik tutumlarının birlikte ele alınması önemli görülmektedir. Bu araştırmanın amacı, ortaokul öğrencilerinin bilişim teknolojileri ve yazılım dersine yönelik tutumları ile akademik başarıları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırma 2017-2018 eğitim öğretim yılında yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini Pendik İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı devlet ortaokulları oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi belirlenirken tabakalı örneklem yapılmıştır. Örneklemde okullar sosyoekonomik olarak alt, orta ve üst gruba ayrıldıktan sonra her tabakadan birer okul tesadüfi örnekleme yöntemi belirlenmiştir ve araştırmaya gönüllü olarak 717 ortaokul öğrencisi katılmıştır. Araştırmada bilgi formu, bilişim teknolojileri dersine yönelik

ETKİN ÖĞRENME YAKLAŞIMININ ANADİLİ EĞİTİMİNDE OKUMA VE YAZMA BECERİLERİNİ GELİŞTİRMEYE ETKİSİ

2007

Tez Sınavı Tarihi: 19.03.2007 i ÖNSÖZ Anadilini etkin bir düzeyde kullanmanın yaşamsal bir önemi olduğunu bilmeliyiz. İletişim kurarken, düşünürken, öğrenirken, tartışırken, hayal kurarken… vb birçok edimimizi gerçekleştirirken anadilimizi kullanırız. Anadili eğitimi bireyin akademik, toplumsal, bilişsel ve dil gelişimine yön vermektedir. O nedenle, anadili eğitimini geliştirme ve koruma konusunda herkes (eğitimciler, dilbilimciler, siyasiler, yazarlar, bilim adamları, haberciler…) özen göstermeli ve yeni kuşaklara örnek olmalıdır. Üç yıl boyunca emek harcadığım doktora tezim ile Türkçe eğitimine ve eğitimcilerine katkı sağlamayı umuyorum. Tez 6 bölüm (Giriş, Kavramsal Çerçeve, Yöntem, Eğitim Durumları, Bulgular ve Yorum, Sonuç ve Öneriler) ve Eklerden oluşmaktadır. Giriş bölümünde araştırmanın gerekçesini oluşturan problem, problem cümlesi ve denenceler verilmiştir. Temel sayıtlılar açıklanmış, bazı terimlerin tanımları yapılmış ve sınırlılıklar belirtilmiştir. Kavramsal Çerçeve bölümünde araştırmanın konusuna açıklık kazandırmak üzere anadili öğretimi ve etkin öğrenmeye ilişkin alanyazın taraması gerçekleştirilmiştir. Yöntem bölümünde araştırmanın deseni, deneklerin seçimi, veri toplama araçları, deneysel işlem basamakları ve verilerin çözümlenmesinde kullanılan istatistiksel teknikler açıklanmıştır. Eğitim Durumları bölümünde etkin öğrenme yaklaşımına uygun öğrenme-öğretme durumları hazırlamıştır. Hedefler belirlenmiş, metinler seçilmiş, etkinlikler hazırlanmış ve değerlendirme süreci planlanmıştır. Bulgular ve Yorum bölümünde deneysel süreç sonunda elde edilen veriler uygun istatistiksel yöntemler kullanılarak çözümlenmiş ve değerlendirilmiştir. Sonuç ve Öneriler bölümünde araştırmanın bulgularına dayalı olarak ulaşılan sonuçlara ve sonuçlara ilişkin önerilere yer verilmiştir. ii Araştırmam sırasında bana yol gösteren değerli danışmanım Prof. Dr. Cahit Kavcar'a; Tez İzleme Komitesinde yer alan ve görüşleri ile araştırmama destek veren hocalarım Prof. Dr. Sedat SEVER ve Prof. Dr. Zeynel KIRAN'a; deney grubu sınıf öğretmeni Mehmet ÖZEZİNÇ ve 5C sınıfı öğrencilerine; kontrol grubu sınıf öğretmeni Hasan ÖZTAŞ ve 5. sınıf öğrencilerine; ön testlerin uygulamasında bana yardım eden arkadaşlarım Osman VAİZ, Fahriye ALTINAY ve Zehra ALTINAY'a; hazırladığım eğitim durumlarını deneme olanağı sağlayan Doğu Akdeniz İlkokulu yönetimi, öğretmen ve öğrencilerine; testlerin istatistiksel çözümlemelerinde bana yardım eden hocam Yrd. Doç.

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN YAZMA KAYGILARININ BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ: DİYARBAKIR ÖRNEĞİ * INVESTIGATING SECONDARY SCHOOL STUDENTS' WRITING ANXIETY IN TERMS OF SOME VARIABLES: THE CASE OF DİYARBAKIR

In this study secondary school students' anxiety levels during the writing process is investigated in terms of gender and grade variables. This study is in survey model. The data is gathered through random sampling from four hundred and four students attending the secondary schools in the city center of Diyarbakır. The Writing Anxiety Scale which consists of nineteen items developed by Yaman (2010) is used for collecting data. According to the findings of the scale secondary school students' writing anxiety level in Diyarbakır city is nearby the low level and also the writing anxiety for the girl students is lower than the boy ones. The two findings of the study share similarities with the findings of the other studies on the same subject. However the writing anxiety of the last year students and the seventh graders being nearby the low level and meaningful relation is found between them. The * Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit edilmiştir.