ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN GELECEK KAYGILARINDA GİRİŞİMCİ DAVRANIŞ EĞİLİMLERİNİN VE ÖZ YETERLİK ALGILARININ ETKİSİ THE EFFECT OF ENTREPRENEURIAL BEHAVIOR TENDENCIES AND PERCEPTIONS OF SELF-EFFICIENCY ON THE FUTURE ANXIETY OF UNIVERSITY STUDENTS (original) (raw)
Related papers
ÖZ: Bu araştırmanın genel amacı, üniversite öğrencilerinin ahlaki olgunluk düzeyleri ile genel özyeterlik algıları arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Araştırmanın çalışma evrenini, 2014-2015 öğretim yılı bahar döneminde Harran Üniversitesinin değişik fakültelerinde okuyan lisans son sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplamak amacıyla kullanılan ölçekler 720 öğrenciye gönderilmiştir. Dönen ölçekler içerisinde 495 tanesi değerlendirmeye alınmıştır. Bu çalışmada elde edilen bulgulara dayalı olarak, üniversite öğrencilerinin ahlaki olgunluğa ilişkin algılarının çoğu zaman olumlu olduğu belirlenmiştir. Üniversite öğrencilerinin görüşleri, genel özyeterlik düzeylerinin oldukça yüksek olduğunu göstermiştir. Ahlaki olgunluk ve genel özyeterlik düzeyleri arasında hem ikili hem de kısmi korelasyonlar incelendiğinde, ahlaki olgunluk algısı ve genel özyeterlik düzeyleri arasında pozitif yönde ve düşük düzeyde bir ilişkinin olduğu görülmektedir.
Özet Bu çalışmanın amacı öğretmen adaylarının akademik özyeterlikleri ve mesleki kaygıları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Çalışma nicel araştırma yöntemlerinden nedensel karşılaştırma ile desenlenmiştir. Örneklem, seçkisiz olmayan örnekleme yöntemlerinden uygun örnekleme yöntemi kullanılarak seçilmiştir. Bu çalışmaya Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi son sınıfta öğrenimine devam eden 281 öğretmen adayı katılmıştır. Veriler 2014-2015 akademik yılının ikinci yarısında Akademik Öz-yeterlik Ölçeği (Ekici, 2012) ve Mesleki Kaygı Ölçeği (Cabı ve Yalçınalp, 2013) kullanılarak toplanmıştır. Araştırmada elde edilen bulgulara göre öğretmen adaylarının akademik özyeterliklerinin orta düzeyde olduğu görülürken, mesleki kaygılarının yüksek seviyede olduğu görülmektedir. Araştırmada kadın öğretmen adaylarının akademik özyeterliklerinin, erkek öğretmen adaylarının özyeterliklerinden yüksek olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Erkek öğretmen adaylarının mesleki kaygılarının ise kadın öğretmen adaylarının kaygılarından istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksek çıktığı bulgusuna ulaşılmıştır. Öğrenim gördükleri bölüme isteyerek geldiğini ifade eden öğretmen adaylarının akademik özyeterlikleri, öğrenim gördükleri bölüme istemeyerek geldiğini ifade eden adayların akademik özyeterliklerinden istatistiksel olarak daha yüksek olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Öte yandan öğrenim gördükleri bölüme isteyerek geldiğini belirten öğretmen adaylarının mesleki kaygılarının öğrenim gördükleri bölüme istemeyerek geldiğini ifade eden adayların mesleki kaygılarından istatistiksel olarak daha yüksek çıktığı bulgusuna ulaşmıştır. Öğretmen adaylarının akademik özyeterliklerinin öğrenim gördükleri bölüme göre istatistiksel açıdan anlamlı şekilde farklılaştığı, mesleki kaygılarının öğrenim gördükleri bölüme göre istatistiksel açıdan anlamlı şekilde farklılaşmadığı görülmüştür. Öğretmen adaylarının mesleki kaygılarının akademik özyeterliklerini istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yordadığı gözlenmiştir. Abstract The purpose of this study was to investigate the relationships among teacher candidates' level of occupational anxiety and academic self-efficacy. The study was designed with casual comparison of the quantitative research methods. The sample was selected by 1 Bu çalışma 22-24 Ekim 2015 tarihinde Çukurova Üniversitesi'nde düzenlenen 3. Uluslararası Eğitim Programları ve Öğretim Kongresinde sözlü bildiri olarak sunulmuştur.
Özet Araştırmanın amacı, lise öğrencilerinin öz-yeterlikleri ile öznel iyi oluş düzeylerini cinsiyet, başarı ve spor yapma durumu değişkenlerine göre incelemek ve öz-yeterlik ile öznel iyi oluş düzeyleri arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Araştırma örneklemini, Antalya ilinde bulunan iki lisenin 9. ve 11. sınıflarında öğrenim gören yaş ortalaması ( yaş =16.52±.89) olan 410 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada, veri toplama aracı olarak, Muris (2001) tarafından geliştirilen Telef ve Karaca (2012) tarafından Türkçeye uyarlanan " Öz-yeterlik Ölçeği " ve Tuzgöl-Dost (2004) tarafından geliştirilen, Özen (2005) tarafından lise formuna uyarlanan " Öznel İyi Oluş Ölçeği " kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, erkek öğrencilerin duygusal öz-yeterlikleri istatistiksel olarak yüksek bulunmuştur. Öznel iyi oluş düzeyi ve öz-yeterlilik öğrenci okul başarı durumuna göre istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Spor yapan öğrencilerin öznel iyi oluş düzeyleri ve öz-yeterlikleri spor yapmayanlara göre istatistiksel açıdan anlamlı olarak yüksektir. Öznel iyi oluş düzeyi ile öz-yeterlik arasında ise pozitif yönde ilişkiler bulunmuştur. Anahtar Sözcükler: Ergen, öz-yeterlik, öznel iyi oluş, okul başarısı, spor yapma. Abstract The aim of this study is to examine both the self-efficacy and subjective well-being of adolescents differs according to gender, school success, doing sport and to prove the relationship between self-efficacy of adolescents and subjective well-being. The sample of the study was students (n=410) attending two public high schools in the ninth and eleventh grades ( age =16.52±.89) in Antalya. The data were collected by " Subjective
ÖZET Bu araştırmanın amacı fen ve teknoloji öğretmenlerinin kişilerarası öz-yeterlik inançlarını cinsiyetlerine, görev yaptıkları şehre, kıdemlerine ve mezun oldukları fakülteye göre değerlendirmektir. Çalışmada, Sivas ve Mersin il merkezlerindeki ilköğretim okullarında görev yapan 124 fen ve teknoloji öğretmenin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak Brouwers ve Tomic tarafından (2002) geliştirilen ve Çapri ve Kan (2006) tarafından Türkçeye uyarlanan " Kişilerarası Öz-yeterlik Ölçeği " kullanılmıştır. Araştırma sonunda Fen ve Teknoloji Öğretmenlerinin Kişilerarası Öz-yeterlik inancının cinsiyet ve şehir değişkenlerine göre anlamlı farklılaşmadığı ancak kıdemlerine ve mezun oldukları fakülteye göre anlamlı farklılaştığı görülmüştür. ABSTRACT The purpose of this research is to investigate science teachers' interpersonal self-efficacy beliefs in terms of some variables. 124 science teachers working in primary schools attended to this study. In this study, "The Teacher Interpersonal Self-Efficacy Scale (TISE)" was developed by Brouwers and Tomic (2002) and adapted to Turkish by Capri, and Blood (2006) was used. In result of this research were no significant difference according to the variables gender and the city. But, there were significant difference according to the variables theirs' seniority and department.
Bu çalışmada Kırıkkale Üniversitesi Keskin Meslek Yüksekokulu’nda öğrenim görmekte olan öğrencilerin sahip oldukları kişilik özelliklerinden yola çıkılarak girişimcilik potansiyelleri ölçülmeye çalışılmıştır. Çalışmaya konu olan araştırma, Kırıkkale Üniversitesi Keskin Meslek Yüksekokulu’nda halen ön lisans seviyesinde öğrenim görmekte olan 283 öğrenciye anket uygulanarak gerçekleştirilmiştir. Girişimci kişilik özelliklerinin değerlendirilmesinde Doç. Dr. Kenan Ören ve Yrd. Doç. Dr. Mehmet Biçkes tarafından 2011 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi 16. Ciltte yayınlanan ölçek kullanılmıştır. Araştırma ile ulaşılmaya çalışılan diğer sonuçlar; “Risk alma eğilimi ile girişimcilik potansiyeli arasında ve başarma ihtiyacı ile girişimcilik potansiyeli arasında” pozitif yönlü bir ilişki olup olmadığının ortaya konulması olarak belirlenmiştir. In this study, entrepreneurial potential of students, who are studying at the Keskin Vocational High School of Kirikkale University, is tried to be measured on the basis of their personality traits.This study about the research subject is performed with a survey which is conducted on 283 students of Keskin Vocational High School who are still studying at undergraduate level. At the evaluation of entrepreneurial personality traits, scale is used which is published by Assoc. Prof. Kenan Oren and Asst. Prof. Mehmet Bickes’s in 16. volume of EASF Journal of Suleyman Demirel University at 2011.Other results of the survey attempted to reach, is specified as whether there is a positive relationship between “risk taking tendency and entrepreneurship” and “need of achievement and entrepreneurship” or not.
Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2017
Bu çalışmanın amacı meslek yüksekokulunda öğrenim gören öğrencilerin almış oldukları girişimcilik derslerinden elde etmiş oldukları kazanımların öğrencilerin girişimcilik eğilimlerini ve inovasyon yeteneklerini anlamlı olarak etkileyip etkilemediğini tespit etmektir. Bu amaçla Gaziantep üniversitesinde öğrenim gören 431 öğrenci üzerinde yapılan anket çalışmasından elde edilen veriler analiz edilmiştir. Analiz sonucunda girişimcilik dersi kazanımlarının girişimcilik eğilimlerini ve inovasyon yeteneklerin pozitif yönde anlamlı olarak etkilediği ve yine girişimcilik eğilimlerinin de inovasyon yeteneklerini pozitif yönde anlamlı olarak etkilediği bulgusu elde edilmiştir. Ayrıca, öğrencilerin girişimcilik eğilimlerinin ve girişimcilik dersi kazanımlarının kendi işyerlerini açma isteklerine göre anlamlı farklılık gösterdiği ve yine öğrencilerin bireysel inovasyon yeteneklerinin kendi işyerlerini açma isteklerine göre anlamlı farklılıklar gösterdiği tespit edilmiştir. The purpose of this study is to determine whether the achievements gained from entrepreneurship course is significantly affect the entrepreneurship tendencies and innovation skills of the vocational higher school students. For this purpose, the data which obtained from the questionnaire conducted on 431 students at Gaziantep University were analyzed. As a result, it was found that entrepreneurship course achievements significantly affect entrepreneurship tendencies and innovation skills in positive direction. And it was also found that entrepreneurial tendencies also significantly affect innovation capabilities in the positive direction. It has also been found that students' entrepreneurial tendencies and entrepreneurial learning achievements differ significantly from their desire to open their own workplaces, and that the individual innovation abilities of students also show meaningful differences compared to their willingness to open their own workplaces
Uşak Üniversitesi Eğitim Araştırmaları Dergisi, 2018
Özet: Bu araştırma, öğretmen adaylarının öz yeterlik algılarıyla mizah tarzları arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma, korelasyonel tarama modelinde olup betimsel bir nitelik arz etmektedir. Araştırmanın evrenini, bir devlet üniversitesinde 2017-2018 akademik yılında öğrenim gören öğretmen adayları oluşturmaktadır. Araştırmada örnekleme yöntemi olarak "uygun örnekleme yöntemi" seçilerek araştırma, 504 öğretmen adayı üzerinde yürütülmüştür. Bu araştırmanın verileri, "Öğretmen Öz Yeterlik Ölçeği" ve "Mizah Tarzları Ölçeği" ile elde edilmiştir. Verilerin çözümlenmesinde SPSS paket programı kullanılmış ve verilerin analizinde Mann Whitney U testi, Kruskal Wallis testi ve Spearman Korelasyon analizine başvurulmuştur. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular genel olarak ele alındığında ortaya çıkan sonuç, öğretmen adaylarının öz yeterlik algı düzeyi ile katılımcı (sosyal) mizah kullanım sıklığının yüksek olduğudur. Bağımsız değişkenler dikkate alındığında, öğretmen adaylarının öz-yeterlik algı düzeyinde cinsiyet, öğrenim görülen anabilim dalı değişkenleri açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilirken mizah tarzlarında ise cinsiyet, öğrenim görülen bölümden memnuniyet değişkenleri açısından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olmadığı saptanmıştır. Korelasyon analizine göre, öğretmen adaylarının öz yeterlik algı düzeyi ile uyumlu mizah tarzları arasında pozitif yönlü düşük kuvvette ilişki olduğu, buna karşın
Öz Bu çalışmanın amacı pedagojik formasyon eğitimini tamamlayan fen bilimleri öğretmen adaylarının mesleki öz yeterliklerini ve epistemolojik inançlarını incelemek ve epistemolojik inanç ile mesleki öz yeterlik arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Bu çalışmada tarama modeli kullanılmıştır. Çalışma grubunu, farklı üniversitelerin biyoloji, fizik ve kimya bölümlerinden mezun olup 2014-2015 eğitim-öğretim yılında Mersin Üniversitesinde, pedagojik formasyon eğitimini tamamlamış 180 öğretmen adayından oluşmaktadır. Verilerin toplanmasında mesleki öz yeterlik ölçeği ve epistemolojik inançlar ölçeği kullanılmıştır. Toplanan verilerin analizinde betimsel istatistikler Pearson Korelasyon Testi ve regresyon analizi yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre öğretmen adaylarının mesleki öz yeterliklerinin yüksek düzeyde ve epistemolojik inançlarının gelişmiş düzeyde olduğu belirlenmiştir. Öğretmenlerin epistemolojik inançları, mesleki öz-yeterliklerinin anlamlı bir yordayıcısıdır. Öğretmenlerin epistemolojik inanç alt faktörleri ile mesleki öz-yeterlik alt faktörleri arasında anlamlı bir ilişki belirlenmiştir. Ancak öğretmen adaylarının tek bir doğrunun var olduğuna inançları ile öğretim stratejilerine yönelik mesleki öz yeterlik inançları arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Anahtar Kelimeler: Formasyon eğitimi, Mesleki öz yeterlik inancı, Epistemolojik inanç. Abstract The aim of this study is to investigate the professional self-efficacy beliefs and epistemological beliefs of pre-service teachers who received pedagogical formation training. Survey method was used in the study. The participants of this study consisted of 180 teacher candidates who graduated from the departments of physics, biology and chemistry at different universities and completed the program ofpedagogical formation training held at Mersin University in the academic year of 2014-2015. Epistemological Beliefs Scale and Professional Self-Efficacy Scale were used to collect the data for this study; and descriptive statistics, Pearson Correlation Test and regression analysis, were used for the data analysis. As a result of the analysis, it was determined that the prospective teachers' professional self-efficacy beliefs were at a high level and their epistemological beliefs were at the
4. ULUSLARARASI ÇİN'DEN ADRİYATİK'E SOSYAL BİLİMLER KONGRESİ
Bu çalışmanın amacı, üniversite öğrencilerinin kişilik özelliklerinin girişimcilik eğilimleri üzerine olan etkilerin incelenmesidir. Bu bağlamda Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünde eğitim görmekte olan 204 öğrenciye anket uygulanmıştır. Anketimizde öncelikle demografik bilgiler daha sonrasında ise girişimcilik eğilimleri ve kişilik özelliklerine ilişkin sorular yer almaktadır. Anket sonuçları rakamlarla kodlanarak, üniversite öğrencilerinin verdikleri yanıtlara göre bilgisayar ortamında SPSS 21.0 paket programına aktarılarak güvenirlilik, frekans, T-Testi, Korelasyon ve Regresyon analiz yöntemi kullanılarak test edilmiş ve veri kaybı ya da yanlış kodlama hatalarına karşı sağlaması yapılmıştır. Öğrencilere uygulan bu çalışma “kişilik özellikleri” ve “girişimcilik eğilimlerinin” birbirleriyle pozitif yönlü anlamlı ilişkilere sahip olduğunu göstermektedir. Regresyon analizi bulguları kişilik özelliklerinin, girişimcilik eğilimleri ve alt boyutları üzerinde açıklayıcı olduğunu göstermektedir.