Farklı irrigasyon aktivasyon yöntemlerinin rezin siman kullanılarak yapıştırılan fiber postların bağlanma dayanımına etkileri (original) (raw)
Related papers
Selcuk Dental Journal
Background: The effective bonding of fiber posts which are recommended in the restoration of endodontically treated teeth with excessive coronal damage is of critical importance for the long-term success. The aim of this study was to investigate the effect of various irrigation activation protocols on the push-out bond strength of fiber posts in different parts of the post space. Methods: Forty-eight endodontically treated mandibular first premolar teeth were divided into 4 groups according to irrigation protocol (n=12): passive irrigation(PI); manual-dynamic irrigation(MDI); sonic irrigation(SI), ultrasonic irrigation(UI). Fiber posts were bonded with a self-adhesive resin cement. The roots were divided transversally into 3 sections as coronal, middle, and apical, in 2 mm each. Push-out bond strengths were calculated in MPa using a universal-testing machine. Each sample was examined under a stereomicroscope and failure types were classified as follows: adhesive failure between ceme...
Acta Odontologica Turcica, 2015
AMAÇ: İki farklı rezin esaslı fissür örtücünün [BeautiSealant (BS), UltraSeal XT hydro (UH)], fosforik asit (Ultra-Etch asit) veya primer (BeautiSealant Primer) uygulanarak, 3. nesil bir light emitting diode (LED) ışık cihazının iki farklı moduyla (Standart mod; 10 sn veya Xtra power mod; 3 sn) polimerizasyonu sonrasında mineye makaslama bağlanma dayanım kuvvetini in vitro olarak değerlendirmektir. GEREÇ VE YÖNTEM: Çekilmiş 40 adet insan 3. molar dişinden 80 adet mine örneği elde edildi. Örnekler yüzey uygulama metodlarına, fissür örtücü tipine ve polimerizasyon protokollerine göre rastgele 8 alt gruba ayrıldı (n=10).
Journal of International Dental Sciences, 2016
Bu çalışmanın amacı cam fiber postların uzaklaştırılmasında farklı tekniklerin etkinlikleri ve oluşan ısı artışının incelenmesidir. Gereç ve Yöntem: Otuz adet çekilmiş küçük azı dişinin kronları uzaklaştırıldı, kök kanalları genişletildi, güta-perka ve kanal patı ile dolduruldu. Post boşlukları hazırlandı, cam fiber postlar simante edildi. Kökler 2 gruba ayrıldı (n=15). Grup 1'de post uzaklaştırma kiti, grup 2'de frez-largo dril kullanılarak postlar uzaklaştırıldı. Klinik şartların taklit edilmesi için, dişler polisiloksan ölçü maddesine yerleştirilerek ve yaklaşık 370C'de ısıtılmış su banyosuna bırakıldı. Köklerin dış yüzeylerine ısı sensörü yerleştirdi, uzaklaştırma zamanları ve ısı değişimleri kaydedildi. Veriler ANOVA testi ile analiz edildi. Bulgular: Zaman ve ısı değişimi açısından iki grup arasında anlamlı farklılık bulundu (p<0.05). Post uzaklaştırma kitinin belirgin olarak daha etkili ve daha düşük ısı artışına neden olduğu tespit edildi. Sonuç: Çalışmanın sonuçlarına göre post uzaklaştırma kiti frez-largo dril ile karşılaştırıldığında, cam fiber postların uzaklaştırılmasında daha güvenli ve etkili bulunmuştur.
Polyester Reçinenin Bitümlü Bağlayicilarin Yüksek Sicaklik Performans Seviyesi Üzerindeki ETKİSİ1
Bu çalışmada polyester reçinenin bitümlü bağlayıcıların yüksek sıcaklık performans seviyesi üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Saf ve dört farklı oranda (%0,75 -%1,0 -%2,0 ve %3,0) polyester reçine (PR) kullanılarak hazırlanan modifiye bitümler Dönel İnce Film Halinde Isıtma Deneyi (RTFOT) yöntemiyle yaşlandırılmıştır. Saf ve modifiye edilmiş bağlayıcılar yaşlandırılmadan önce ve sonra 64°C sıcaklıkta Dinamik Kayma Reometresi (DSR) deneyine tabi tutulmuştur. Ayrıca bağlayıcıların Superpave sistemine göre tekerlek izi dayanımı bakımından performans seviyesi yüksek sıcaklık değerleri belirlenmiştir. Modifiye bağlayıcılardaki polyester reçine oranı arttıkça tekerlek izi dayanım parametresi bakımından yüksek sıcaklıklardaki bağlayıcı performansının arttığı belirlenmiştir.
El-Cezeri Fen ve Mühendislik Dergisi, 2019
Bu çalışmada, 3,0 MPa basınç altında, vakum ortamında, gaz basınçlı infiltrasyon yöntemi ile üretilmiş ve bünyesinde değişik oranlarda δ-Al 2 O 3 saffil kısa fiber (% 0-30) bulunan Al-12Si (% ağ.) alaşımı (LM13) kullanılmıştır. Literatürde, LM13 alaşımına uygulanan standart T6 ısıl işlemi 515C'de 8 saat çözeltiye alınma ve 171C'de 12 saat yaşlandırmadır. Ancak bu kompozitler üzerinde yapılan önceki çalışmalar, T6 yaşlandırma işleminin yaşlanma esnasında intermetaliklerin çözeltiye alınmasını için uygun olmadığını göstermektedir. Bu amaçla, bir önceki çalışmada takviye elemanlarının matris fazı çökelmesi üzerindeki etkisini açıklığa kavuşturmak için farklı ısıl işlem parametreleri denenmiştir. Bu çalışmanın amacı ise, -Al 2 O 3 kısa fiberlerin ve farklı yaşlanma ısıl işlem parametrelerinin bu kompozitlerin eğilme dayanımı üzerindeki etkisini incelemektir. Eğme deneylerinde kullanılan numunelerinin ısıl işleminde genel olarak maksimum mikrosertlik değerlerinin elde edildiği ısıl işlem parametreleri kullanılmıştır. Üretilen kompozit malzemelerine üç nokta eğme deneyleri uygulanmış ve numunelerin kırık yüzeyleri ise taramalı elektron mikroskobunda (SEM) incelenmişlerdir. Optimum yaşlandırma ısıl işlemi uygulanmış her bir kompozit numunelerinin eğme mukavemeti değerleri standart T6 ısıl işlemi uygulanmış olanlarla kıyaslandığında çok daha iyi çıkmıştır. Ayrıca maksimum eğme mukavemeti değerlerinin elde edildiği kompozit malzemelere ait kırık yüzeylerin SEM görüntüsüne bakıldığında, kırılan numunelerde fiberlerin matrisle oldukça iyi bir şekilde bağlandığını ve fiberlerin matristen sıyrılma olayının minimum olduğu görülmektedir.
2020
The pre-finishing, finishing, and dyeing processes applied to the fabrics are carried out at high temperatures, in acidic or alkaline environments. Conventional metalized yarns which are produced by metalized yarn companies cannot resist these conditions that change due to raw material type. Metalized parts exfoliate when exposed to these conditions, and shiny appearance disappears completely. Therefore, in order to be a solution for this problem for the products that the use of metalized yarn is required, companies produce fabrics by using metalized yarns that were colored in bobbin form and choose proper application conditions for metalized yarns. However, because this solution increases production time and workmanship, the production costs and the product’s sale price increase correspondingly. The use of metalized yarns with untreated fiber is more advantageous than the method mentioned above for companies in terms of both cost and ease of production process. For this purpose, in...
Farklı Eğirme Sistemlerinin Boyamaya Hazır Yumuşak Bobinlerin Sertlik Değerlerine Etkisi
2016
CaliŞmada ayni harmandan alinmiŞ %100 pamuk kullanilarak, farkli iplik numaralarinda ring kompakt, open end rotor ve vorteks (MVS) iplikleri uretilmiŞtir. Ġplikler sabit yogunlukta (370 g/dm3 ) sarilarak, boya bobinleri oluŞturulmuŞtur. Ġpliklerin fiziksel ozellikleri test edilmiŞtir. Bobinlerin sertlik degerleri “textile hardness tester” cihazi kullanilarak belirlenmiŞtir. Sonucta vorteks ipliklerle oluŞturulmuŞ boya bobinlerinin ring, kompakt ve open end rotor bobinlerine nazaran daha duŞuk bobin sertligine sahip olduklari belirlenmiŞtir. Istatistiksel varyans analizi sonucunda, ozellikle egirme sistemi bagimsiz degiŞkeninin, bobin sertligi bagimli degiŞkeni uzerinde yuksek etki degerine (0,903) sahip oldugu gozlenmiŞtir. Ayrica, egirme sistemi, iplik numarasi ve egirme sistemi-iplik numarasi etkileŞiminin bobin sertlik degeri uzerinde onemli bir etkiye (p< 0,01) sahip olduklari belirlenmiŞtir
Bir oksalat hassasiyet gidericinin uzun dönem bağlanma dayanımı üzerine etkisi
Selcuk Dental Journal, 2016
Bir oksalat hassasiyet gidericinin uzun dönem bağlanma dayanımı üzerine etkisi Amaç: Bu in vitro çalışmanın amacı bir oksalat hassasiyet gidericinin, farklı adeziv prosedürlerle dentin dokusuna uygulanan bir rezin kompozitin uzun dönem bağlanma dayanımı (3 yıl) üzerine etkisinin değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntemler: Kırk adet çekilmiş insan molar dişi bukkal yüzeyleri açıkta kalacak biçimde, akrilik bloklara yerleştirilmiştir. Dişlerin bukkal yüzeyleri, düzgün dentin yüzeyi elde edilene kadar aşındırılmıştır. Örnekler, rastgele dört gruba ayrılmıştır (n=10). Grup 1: %32 fosforik asit (Uni-etch), Oksalat hassasiyet giderici (BisBlock), asitle ve yıka adeziv (One Step Plus) uygulaması. Grup 2: Oksalat hassasiyet giderici, kendinden asitli adeziv (Tyrian Spe+One Step Plus) uygulaması. Grup 3: %32 fosforik asit, asitle ve yıka adeziv uygulaması. Grup 4: kendinden asitli adeziv uygulaması. Yüzey hazırlığı işlemlerinin ardından, dentin yüzeylerine yerleştirilmiş teflon tüpler (4x2 mm) hibrit rezin kompozit (TPH Spectrum) ile doldurulmuştur. Distile suda 3 sene süren bekleme periyodunun ardından örneklere, makaslama bağlanma dayanım testi uygulanmıştır. Veriler, Kruskall-Wallis testi ve Conover metodu ile istatistiksel olarak analiz edilmiştir. Bulgular: Kendinden asitli adeziv öncesi uygulanan oksalat hassasiyet giderici (Grup 2) bağlanma dayanımını istatistiksel olarak anlamlı derecede düşürmüştür (p<0,05). Grup 1, Grup 3 ve Grup 4 arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir. Sonuç: Oksalat hassasiyet giderici uygulaması kendinden asitli adezivlerin dentin dokusuna uzun dönem bağlanma dayanımını negatif olarak etkileyebilir. ANAHTAR KELİMELER Adezivler, bisblock, dentin
Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi, 2018
Aim: The purpose of this research is to investigate the effect of the storage times of silicone-based soft lining material in water on hardness and water absorption of the material. Material and methods: In this study, silicone based soft denture liner Permaflex and isobutylmethacrylateadded form of the same material were used. The soft denture liners were processed according to manufacturers' instructions with the dimension (10x10x1mm) for water sorption tests and (10x10mm) for hardness tests, and then put in water bath at 37 0 C. During the periods of 1 st day, 1 st week, 1, 3 and 6 months, the measurements of water absorption and Shore A hardness values were performed. Data were evaluated using Man Whıtney U, Friedman and Wilcoxon tests (α=0.05). Results: Regarding the hardness, a statistically significant difference was obtained among all Permaflex and Permaflex+isobutylmethacrylate groups when comparing all time periods (p<0,05). A statistically significant difference was also found between the water absorption values only at the 3 rd month measurements (p<0,05). In Permaflex group, water absorption value was statistically higher and hardness values were statistically lower compared to Permaflex+ isobutylmethacrylate groups. While the water absorption values of both Permaflex and Permaflex + isobutylmethacrylate groups increased during the water holding periods, no statistically significant increase in hardness values was found. Conclusion: It has been determined that isobutylmethacrylate and storage in different time periods cause a change in the soft lining material in terms of hardness and water absorption.
Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering, 2016
Öz: Dünya genelinde endüstriyel faaliyetlerdeki gelişmeler, su tüketiminin artmasına ve endüstriyel su kirlenmesi problemlerinin yaygınlaşmasına neden olmaktadır. Artan su kıtlığı problemleriyle beraber bu durum, aşırı su tüketilen endüstrilerin atıksularından yeniden kullanılabilir kalitede suyun geri kazanıldığı teknolojik uygulamaların hayata geçirilmesini gerekli kılmaktadır. Bu çalışmada, ultrafiltrasyon (UF), nanofiltrasyon (NF) ve ters osmoz (TO) membran prosesleri kullanılarak; 6,22±0.03 pH, 1130±321 mg TÇK/L, 2362±727 mg KOİ/L ve 744±234 mg TOK/L giriş değerlerindeki tekstil yıkama atıksularından, proseste yeniden kullanıma uygun kalitede suyun geri kazanılması amaçlanmıştır. Bu bağlamda, membran proseslerin saha ölçek kurulumları için ana belirleyici p arametre olan membran türünün, arzu edilir kalitede yıkama suyu geri kazanımı üzerine etkisi araştırılmıştır. Deneysel çalışmalar, UF ve NF prosesler için 4'er, TO prosesi için ise 5 farklı membran kullanılarak; atıksuyun kendi pH'sında, 25 ºC'da ve 300 rpm'lik çapraz akış hızıyla UF, NF ve TO için sırasıyla 8, 12 ve 40 bar'lık membran geçiş basıncı şartlarında yerine getirilmiştir. Deneyler neticesinde, UF, NF ve TO için sırasıyla UH050, NF270 ve LFC-3 membranlarının en iyi performans veren membranlar oldu ğu belirlenmiştir. Çalışma sonucunda, tekstil yıkama atıksularından UF/NF/TO birleşik sistemi kullanılarak, 6,34 pH, 6 mg TÇK/L, 34 mg KOİ/L ve 14 mg TOK/L ile proseste yeniden kullanıma uygun kalitede suyun geri kazanılabileceği ortaya konmuştur.