27 MAYIS 1960 DARBESİNİN EĞİTİM FAALİYETLERİNE ETKİSİ: TOPLUM VE ÜLKE İNCELEMELERİ DERSİ BAĞLAMINDA İNCELENMESİ (original) (raw)
Related papers
27 MAYIS 1960 DARBESİ VE BASINDAKİ YANSIMALARI
Uluslararası Darbe Sempozyumu, 2017
Türk siyasal hayatının Cumhuriyet kurulduktan sonraki ilk askeri darbesi olan 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi, çok partili siyasal hayatı kesintiye uğratmakla kalmamış, yeniden tesis edilen asker-sivil ilişkileri bağlamında basın üzerinde de şekillendirici olmuştur. Askerin Türk siyasetine müdahalesi çok partili siyasal hayata geçildikten sonra karşılaşılan bir durum olmuş, Atatürk ve İnönü'nün tek parti iktidarlarında ise böyle bir deneyim yaşanmamıştır. Askeri müdahaleler siyasal hayat üzerinde olduğu gibi basın üzerinde de kısıtlamalar doğuran olağanüstü koşullar yaratmaktadır. 27 Mayıs 1960'a giden süreçte iktidarda olan Demokrat Parti, kısıtlayıcı ve baskıcı uygulamalarıyla basını kontrol altında tutmaya çalışmıştır. Oysa iktidara geldiği ilk yıllarda Başbakan Adnan Menderes, iktidarı devraldığı Cumhuriyet Halk Partisi'ni basın politikalarının baskıcı olduğu gerekçesiyle eleştirmekteydi. 1950'lerin ortalarından itibaren ise benzer baskıcı politikaları iktidar partisi olarak kendisi de uygulamıştır. Basın üzerindeki baskıcı ve kısıtlayıcı önlemler Demokrat Parti'nin 2. Hükümet programında yer bulmuştur. 27 Mayıs 1960 askeri darbesi ile Türkiye'de demokrasi kesintiye uğ-330 ULUSLARARASI DARBE SEMPOZYUMU | CİLT 1 26-27-28 Mayıs 2017 rarken siyasal hayat ve basın da bu süreçten önemli oranda etkilenmiştir. Bu çalışmada öncelikle 1960 darbesine giden süreçte Demokrat Parti'nin iktidarı süresince Basın Kanunu'nda yaptığı değişiklikler ve basınla ilişkileri ele alınmaktadır. Ardından darbeyi takip eden günlerde basının darbeye karşı tutumu ortaya konulmaktadır. Bu bağlamda Cumhuriyet, Milliyet, Ulus, Vatan ve Havadis gazetelerindeki, darbeyi takip eden ilk bir haftalık süreçteki haberler içerik analizi yöntemiyle ele alınmaktadır. Çalışmada söz konusu gazetelerin askeri darbeyi nasıl yorumladıklarını, olağan dönemlerdeki işlevlerini sürdürme noktasında ne konumda olduklarını ortaya koymak amaçlanmıştır. Böyle olağanüstü dönemlerde basının yayın politikasını özgürce sürdürmesi olanaksızlaşmaktadır. Olayların ardından süreç normalleşinceye kadar basın kontrol altında tutularak özgürlükler büyük oranda kısıtlanmaktadır. Yayın hayatına devam etmeye çalışan basın kuruluşları ise askeri darbeyi olumlu yönüyle ele alma eğilimi gösterebilmektedir. Anahtar Kelimeler: Türk basını, askeri darbe, 27 Mayıs 1960, çok partili siyasal hayat, Basın Kanunu.
27 MAYIS 1960 DARBESİ'NİN EDİRNE'DEKİ YANSIMALARI VE DP EDİRNE MİLLETVEKİLLERİNİN İFADELERİ
Özet 27 Mayıs 1960 darbesi ile Edirne'de mülki idare Garnizon Komutanlığı tarafın-dan teslim alınmıştır. Askerî valilik görevini yürüten Orhan Ergüder, 14 Haziran 1960 tarihine kadar bu görevinde kalmıştır. 14 Haziran'a kadar hemen her gün yayınladığı tebliğlerde bir takım yasaklamalar getirilmiş ve bu yasaklar gittikçe yumuşatılmıştır. Edirne'nin merkezinde ve ilçelerinde 27 Mayıs kutlamaları yapıl-mış ve hareketin halk tarafından benimsenmesi için kampanyalar başlatılmıştır. 27 Mayıs'ın hemen ardından Demokrat Parti Edirne milletvekilleri tutuklanmış ve ifadeleri alınarak Yassıada Mahkemelerinde yargılanmışlardır. Abstract REFLECTIONS OF 27 MAY 1960 COUP IN EDİRNE AND TESTIMONIES OF DP DEPUTIES The civil administration in Edirne was taken over by the Garrison Command with 27 May 1960 coup. Orhan Ergüder, who served as the military governor, remained in this post until 14 June 1960. Until June 14th, a series of prohibitions were introduced by the communiques issued almost daily by him and these prohibitions were softened gradually. There were celebrations of May 27th in the center and districts of Edirne and campaigns were started for the adoption of the movement by the public. Immediately after the May 27 coup d'état, Democratic Party (DP) Edirne Deputies were arrested and tried in Yassıada courts with their testimonies being taken.
27 MAYIS 1960 DARBESİNİN PROPAGANDA YAYINLARI ŞİİR KİTAPÇIKLARI ve BROŞÜRLERİ
Kafdağı, 2020
Öz 27 Mayıs 1960 darbesi ile Türk siyasi yaşamında önemli bir fay kırılması meydana gelmiştir. Hiyerarşik düzenden kopuk bir cunta yapılanması neticesinde gerçekleşen darbenin ardından ara rejim olarak adlandırılan döneme girilmiştir. Bu dönemde darbenin kamuoyunda meşruiyetini sağlamak adına birçok propaganda faaliyeti yapılmıştır. Bu propaganda faaliyetlerinden biri, şiir antolojileri ve propaganda broşürleridir. Bu çalışmada söz konusu şiir antolojileri ve broşürlerden bazı örnekler incelenmiştir. Alfabetik sırayla ele alınan şiir antolojileri ve propaganda broşürlerinin kapakları ekte yer almaktadır. Propaganda yayınlarının yanında propaganda ve 27 Mayıs 1960 darbesi ile ilgili telif eserler çalışmanın kaynakçasını teşkil etmektedir. Bu çalışma ile cumhuriyet dönemi propaganda faaliyetleri ve 27 Mayıs 1960 darbesi literatürüne katkı sağlanması amaçlanmıştır.
27 MAYIS DARBESİ VE CUMHURİYET DÖNEMİ DARBELERİNE OLASI ETKİLERİ
Bu çalışmanın amacı 27 Mayıs darbesinin nedenleri ve sonuçları itibariyle kendisinden sonraki darbe teşebbüslerine yaptığı etkinin irdelenmesidir. Türk darbe geleneğinde askeri darbelere ilişkin çok sayıda örnek mevcutsa da, bu gelenek içerisinde Yeniçeri Ocağı'nın önemli bir yeri vardır. Sultan Murad'ın temellerini attığı Yeniçeri Ocağı'nın ilk darbe girişimi 1618 yılında Sultan I. Mustafa'yı tahttan indirerek yerine II. Osman'ı geçirmesidir. Bu tarihten sonra sürekli hale gelen Ocağın darbe teşebbüsleri 1826 yılında kapatılmasına kadar devam etmiştir. Takiben 1908 tarihinde II. Abdülhamid'in devrilmesine neden olan darbe girişiminin ardından, 27 Mayıs 1960 tarihinekadar geçen süreçte başka bir darbe girişimine rastlanmamıştır. Cumhuriyet döneminin ilk darbesi ise, 1950 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'nin 27 yıllık tek parti yönetimine son veren Demokrat Parti (DP)'yideviren 27 Mayıs darbesidir.Bu darbeyeneden olan gelişmelerin ortaya çıkışı, Atatürk'ün vefatını takiben, CHP tek parti iktidarı tarafından takip edilen politikalara kadar geri götürülebilirse de, esasen10 yıllık DP iktidarınca uygulanan politikalarda aranmalıdır.Bu çerçevede iktidarı döneminde DP'nin laikliği ikinci plana iten bir siyaset takip etmesi, ekonomik dönüşümü sağlayacak bir sanayi altyapısı oluşturamaması, kendisine yönelik muhalefet arttıkça özgürlükleri kısıtlayıcı otoriter bir yönetim tarzı benimsemesi ve özellikle 1954 seçimlerinden sonra orduyu kontrol etmek için ordu üzerindeki baskısını artırması gibi uygulamaları darbeye giden yolun yapı taşlarını döşemiştir. Darbeden sonra askerler tarafından kurulmaya çalışılan düzenin 27 Mayıs darbesine giden süreçte yaşanan hataların tekrarlanmasını önleyecek mahiyette olmaması isesırasıyla 1971 muhtırası, 1980 darbesi, 28 Şubatpost-modern darbesi ile 27 Nisan tarihli e-muhtıragibisivil iktidara müdahale girişimlerinin yolunu açtığı gözlemlenmektedir. Bu çerçevede 27 Mayıs darbesinin gerek nedenleri gerekse de sonuçlarıitibariyle Cumhuriyet dönemi darbelerinin ortaya çıkışında önemli bir rol oynadığı söylenebilir.
DÖNEMİN TANIKLARINDAN 27 MAYIS 1960 ASKERÎ DARBESİNE FARKLI BAKIŞLAR
DÖNEMİN TANIKLARINDAN 27 MAYIS 1960 ASKERÎ DARBESİNE FARKLI BAKIŞLAR, 2019
Yakın dönem Türk siyasi hayatında çok büyük bir öneme sahip olan 27 Mayıs 1960 Askerî Darbesi, ordu-siyaset ilişkilerinin belirlenmesinde başat rol oynamıştır. Yapılan askerî müdahale farklı açılardan günümüzde de tartışılmaktadır. Seçilmiş meşru hükümete karşı yapılan bu darbe taraflar arasında bir nevi ayrışmaya neden olmuştur. Konu siyaset olunca, bu ayrışma da daha somut bir hâl almaktadır. Esasında, ayrışma idamlardan ziyade, fiilî darbe hakkında yaşanmıştır/yaşanmaktadır. Zira idamlar darbeye taraf olan birçok isim tarafından da tasvip edilmemiştir. Buna karşın, bugün olduğu gibi, dün de tartışılan bu müdahaleyi esas olarak o dönemin siyasetçiasker-gazeteci isimlerinin anılarında çok farklı yönlerden ele aldıkları görülmektedir. Özellikle darbeye maruz kalan Demokrat Partili isimler ve yakınları ile sağ cenahtan gelen siyasetçilerin değerlendirmelerinde, bir mağduriyet ortaya koydukları görülmektedir. Sol kesimin ise, yaşananları karşı cepheden ele alıp müdahaleyi meşru bir zemine oturtmak istedikleri anlaşılmaktadır. Askerî pencereden bakıldığında ise, incelenen anılarda darbenin meşruluğu konusunda mutabık olunduğu, ancak sonraki süreçte özellikle de idamlar ile ilgili noktada görüş farklılıklarının ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla, Türk siyasetinde siyahla beyaz gibi bir ayrımın meydana geldiği 27 Mayıs 1960 Askerî Darbesi, ortak bir zeminde buluşmayı pek mümkün kılamamıştır. Bu darbe, esasında yakın dönem Türk siyasi hayatında bir kırılma noktası olmuştur. Siyasilerin üzerinde “Demokles’in kılıcı” gibi sallanan bu hadise, Türk demokrasinin gelişiminin önünde bir engel teşkil etmiştir. Bu çalışmada, tanıkların insani özelliklerinin ve ideolojik yaklaşımlarının bariz bir şekilde görüldüğü anılardan yararlanılarak, darbeye hangi duygu ve düşüncelerle yaklaştıkları ve olayları nasıl değerlendirdikleri ele alınacaktır
27 MAYIS 1960 DARBESİ VE SEBİLURREŞAD.pdf
Henüz bir asrını doldurmamış, genç sayılabilecek Türkiye Cumhuriyeti'nin yakın tarihi ne yazık ki 1960'tan bu yana değişik darbelere sahne olagelmiştir. Bunların ilki olması açısından 27 Mayıs 1960 darbesi daha da önemlidir. Yakın zamanda yaşadığımız 15 Temmuz 2016 Darbesi'nde başta basın olmak üzere halkın direnişinin nasıl sonuçlar ürettiği ve üretebileceği ispatlanmıştır. Bu meyanda başta Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan'ın cesareti ve halkı direnmeye çağırması esas adımın atılmasını sağlayan temel girişim olmakla beraber bu çağrının basın yoluyla halka iletilmesi darbelerin gidişatında basının nasıl hayati rol üstlenebileceğinin göstergesidir. Cumhuriyet tarihinde demokrasiye ilk müdahale olması açısından 27 Mayıs 1960 darbesi hem halkı hem de siyasetçi ve yöneticileri hazırlıksız yakalamıştır. Öyle ki, dönemin başbakanı rahmetli Adnan Menderes'e (1899-1961) ordunun kendisini devireceği haberi verilince, " Böyle bir şey olmaz, Türk ordusu müstemleke ordusu değildir, " demiştir. Çünkü İstiklal Harbi'ni kazanan, İstiklal Marşı'nı kendisine ithaf ettiğimiz ordu bu ordudur; müstemleke güçlerini Çanakkale Boğazı'ndan geçirmeyen yine onlardır. Ancak aynı ordunun 27 Mayıs müdahalesini gerçekleştirmesiyle beklenmeyen ve istenmeyen bu vakıanın Cumhuriyet tarihinde bir örnek de oluşturarak çok acı bir gerçeğe dönüştüğünü bilmekteyiz. Acaba böylesine önemli bir olay karşısında, dönemin hayli etkin yayın organlarından Sebilürreşad'ın tutumu nasıl olmuştur? İzlediği dindar yayın siyaseti yüzünden İstiklal Mahkemeleri'nde yargılanarak mağdur edilen dergi yönetiminin bu anti-demokratik müdahaleye bakışı nasıl şekillenmiştir? İhtilalin din ve din adamları ile olan ilişkisi dergiye nasıl yansımıştır? Tebliğde, bu tür soruların cevabı detaylı bir şekilde ortaya konulmaya çalışılacaktır. Dokümanter analiz yöntemi kullanılarak, derginin önce, ihtilalden sonra yayınlanan 52 sayısı, sonra da ilgili bütün sayıları gözden geçirilecektir. Bu bağlamda tebliğin kapsamını 27 Mayıs İhtilali ve Sebilürreşad Dergisi oluşturmakta ise de darbeye konu olan şahıslarla ilgili önceki sayılar da dikkate alınacaktır. Tebliğin amacı, basın, darbe, din ve siyaset ilişkileri üzerinden dönemin bir zihniyet analizini ortaya koyarak, bunların günümüze ne tür ışıklar sunabileceğini tespit etmektir.
27 MAYIS 1960 ASKERİ DARBESİ ÖNCESİNDE KURULAN "İHTİLAL ÖRGÜTLERİ" VE "DOKUZ SUBAY OLAYI", 2018
Özet Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde farklı dönemlerde, farklı amaçlara hizmet eden ihtilal örgütleri kurulmuştur. Bu örgütlerin temeli II. Dünya Savaşı'na dayanmakla birlikte 27 Mayıs 1960 Askeri Darbesi ile zirve yapmıştır. Bu bağlamda ihtilal örgütlerinin oluşum süreci ve Dokuz Subay Olayı ile dağılmaları değerlendirilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmanın temel amacı, 27 Mayıs 1960 Darbesi'ne giden süreçte etkili olan askeri grupları tahlil etmektir. Bu tahlil bize 27 Mayıs ve sonrasında gelişen olayları anlamada rehber olacaktır. Anahtar Kelimeler: Darbe, İhtilal Örgütleri, Dokuz Subay Olayı, 27 Mayıs 1960. Abstract: Several revolution organizations, which served different purposes in different periods, were established within the Turkish armed forces. The foundation of these organizations was based on the World War II, but it culminated with the May 27, 1960 Military Coup. In this context, this study attempts to evaluatet he formation process of the revolution organization sand their dissolution following the 9 Officers Events. The main purpose of this study is to analyze the military groups that were effective in the process of the May 27, 1960 Coup.This analysis will guide us in understanding the events that occurred on May 27 and after.
27 Mayis 1960 Darbesi̇ne İli̇şki̇n Meşrui̇yet Arayişlari
2021
Atatürkçülüğün askeri darbeler için bir meşruiyet kaynağı olarak kullanılmasının ilk ve özel bir örneği 27 Mayıs 1960 darbesidir. Askeri cunta demokratik olmayan yöntemlerle Demokrat Parti Hükümetini devirip iktidara geldiğinde hatırı sayılır bir meşruiyet sorunuyla karşılaştı. Bu nedenle 27 Mayıs rejimi, darbenin meşruiyetini ve aynı zamanda siyasal ve toplumsal destek sağlamak için geniş kitlelere ulaşabilecek her türlü yazılı ve görsel malzemeyi kullanarak yoğun propaganda faaliyeti yürüttü. Askeri yönetimin bu karşı propaganda faaliyetlerinin en çarpıcılarından biri ise darbenin Atatürk ilke ve inkılapları adına yapıldığıydı. Bu yöndeki propaganda faaliyetlerinde, Demokrat Parti liderlerinin Atatürk ilke ve inkılaplarına ihanet ettiği, 1950’nin karşı devrim olduğu argümanları darbenin meşruiyetinin sağlanması için geliştirildi. Buna karşılık 27 Mayıs hareketinin Atatürk’ün başlattığı devrimlere, onun bıraktığı yerden devam etmek amacıyla yapıldığı, 27 Mayıs’ın 19 Mayıs ile özdeş...