Koroner Yavaş Akımın Miyokard Perfomans İndeks Üzerine Etkisi (original) (raw)

Ankara Keçilerinde Sezon-içi Östrus Senkronizasyonu Amacıyla Çift Doz FGA Sünger veya Bölünmüş eCG Uygulamalarının Üreme Özellikleri Üzerine Etkileri

2013

Sunulan calismada, ureme sezonundaki Ankara kecilerinde ciftlesme sonrasi FGA/P4 ve farkli dozlarda bolunmus eCG/PMSG enjeksiyonlarinin ostrus senkronizasyonundaki etkileri arastirildi. Toplam 36 bas anac (onceden dogum yapmis) keci iki ayri senkronizasyon grubuna ayrildi. Calisma 1’de (cift doz FGA), kecilere 11 gun sureyle 20 mg FGA iceren vagina-ici sunger uygulandi. Hayvanlara 9. gunde, 125 mg cloprostenol ve 400 IU eCG birlikte enjekte edildi. Ciftlesme sonrasi 6. gunde, hayvanlar tek (kontrol, n=13) veya cift doz FGA grubu (n=9), ikinci FGA 11 gun sureyle, olmak uzere rastgele iki deneme grubuna ayrildi. Calisma 2’de (bolunmus eCG), 14 bas keci rasgele tarzda eCG 750 ve eCG 500 gruplarina ayrilarak (n=7, her biri), ilk gruba 750 IU eCG (iki kez 250, iki kez 100 ve son kez 50 IU) verilirken, diger gruba ise 500 IU eCG (gunluk 100 IU) coklu enjeksiyon tarzinda (ardisik 5 gun sureli) olarak verildi. Sonuc olarak; i) cift doz/ciftlesme sonrasi FGA uygulamasinin calisilan ureme par...

İnmeyle Başvurulan Aci̇l Durum Hastalarinda: P Dalga Di̇spersi̇yonu, QT Dispersion Ve Di̇ğer Ekg Deği̇şi̇kli̇kleri̇

2017

Amac: Bu calismada, acil serviste inme hastalarinda ve saglikli bireylerde ilk EKG kayitlarindan QT, QTc, QTdis, P dalga ve Pdis degerlerinin karsilastirilmasi yapildi ve bu degerlerin cinsiyet ve yas acisindan prognoz belirleyicileri olup olmadigi arastirildi.Gerec ve yontem: 90 hastadan olusan bir kontrol grubu ile birlikte, norolojik semptomlari olan ve iskemik inme tanisi konan 76 hastanin acil serviste beyin BT ve / veya MRG degerlendirmesi yapildi. Tum hastalar 12 derivasyonlu elektrokardiyografi ile analiz edildi ve PMAX, PMIN, pdis, QT, QTc, QTDIS ve QTCDIS araliklari olculdu. Bulgular: Kontrol grubu ve inme gruplarindaki Pdis karsilastirmasi sirasinda, aralik inmeli grupta [% 95 CI; 39.55 ila 49.40] kontrol grubuna [% 95 CI; 26.55 ila 33.45]. QTDIS [% 95 CI; Vs 49.16 ila 62.28 39.28 ila 46.82] ve QTCDIS degerleri [% 95 CI; 54.22 ila 72.83'e karsilik 43,10-51,1739,28-46,82] kontrol gruplarina kiyasla inmeli grupta istatistiksel olarak anlamli bulundu. Sonuc : Prognoz ve...

Koroner anjiografi sinde hafi f aterosklerotik koroner lezyonu olan hastalarda miyokard perfüzyon sintigrafi bulguları

Dicle Tıp Dergisi, 2010

Miyokard perfüzyon sintigrafi si (MPS) miyokard perfüzyonunun fonksiyonel değerlendirmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Fakat bazı çalışma sonuçları koroner anjiografi ile tespit edilen koroner arter hastalığının şiddeti ile zıtlık gösterir. Koroner anjiografi tamamen normalken MPS'nde iskemiden bahsedilmesi sık karşılaşılan bir durumdur. Bu çalışmada, hafi f aterosklerotik lezyonların iskemiye sebep olup olmadıklarını araştırmayı amaçladık. Yöntem ve Gereç: Kardiyoloji Polikliniğine göğüs ağrısı şikayeti ile başvuran ve 3 ay içerisinde koroner anjiografi yapılmış olan 52 hastaya 99mTc-MIBI ile miyokard perfüyon sintigrafi si yapıldı. Bulgular: Hafi f derecede aterosklerotik lezyonu olan 52 hastanın 22'sinde MPS'de değişik derecelerde iskemi bulguları gözlendi. Yapılan istatistik analizde iskemi ile cinsiyet, hipertansiyon, DM, dislipidemi, sigara içme, mitral kapak yetmezliği, sol ventrikül hipertrofi si, efor test sonucu ve aterosklerotik lezyonun bulunduğu damar arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmedi. Sonuç: Çalışma bulgularımız koroner arterlerdeki hafi f aterosklerotik lezyonların, çok erken dönemlerde bile olsa, miyokardda iskemiye sebep olabileceğini göstermektedir.

Sıcak Dövme Sonrası Kumda ve Havada Soğutulan 30MnVS5 Çeliğinin Mekanik Özelliklerdeki Değişimin İşlenebilirlik Üzerine Etkisi

2018

Bu calismada, sicak dovme isleminden sonra farkli ortamlarda sogutulmus (kum ve hava) 30MnVS5 celiginde mikroyapi, sertlik ve kesme parametrelerinin kesme kuvveti ve yuzey puruzlulugu uzerindeki etkisi incelenmistir. Tornalama deneyleri, kaplamali karbur kesici takim kullanilarak dort farkli ilerleme miktarinda 0.04, 0.08, 0.12 ve 0.16 mm/dev, sabit kesme hizinda 180 m/dak ve sabit kesme derinliginde0,6 mm gerceklestirildi. Numunelerin optik mikroskop goruntuleri incelenmis ve sertlik degerleri degerlendirilmistir. Yapilan deneysel calismada farkli ortamlarda sogutulmus numunelerin mikroyapisi, sertlik ve ilerleme miktarlarinin, kesme kuvveti ve yuzey puruzlulugu uzerinde onemli bir etkisi oldugu gorulmustur.

Hipertansiyonu Olan Erişkinlerde Kaynak Kısıtlı Ortamda Kardiyak Aritmiler

Journal of contemporary medicine, 2013

Hipertansiyon, tüm dünyada toplum sağlığı önemi olan yaygın bir hastalıktır. Amaç kaynak kısıtlı ortamda, üçüncü basamak hastanede sistemik hipertansiyonu olan erişkinlerde aritmi prevelansı, paternleri ve ilişkili faktörleri belirlemektir. Materyal ve metod: Nijerya, Ido-Ekiti'de Federal Tıp Merkezinin Kardiyloji ünitesine hipertansiyon ile başvuran 18 yaş ve üzeri erişkin hastalarda 12 derivasyonlu istirahat elektrokrdiyogramını kapsayan kesitsel bir araştıradır. Sonuçlar: Altıyüziki (602) erişkin Nijeryalının istirahat elektrokardiyogramı çalışıldı. 340'ı erkek (%56.5) ve 262'i (%43.5) kadındı. Hastalaron ortalama yaşları 58.3±10.7 yıldı. Doksansekiz hastada (%16.3) aritmi mevcuttu. Aritmisi olmayanlar ile karşılaştırıldığında, aritmisi olan hastalar daha yaşlıydı (62.3±12.8 vs. 56.1±13.2, p =0.03), QTc uzaması (14.3% vs. 6.0%, p = 0.041), sol ventriküler hipertrofisi (24.5% vs 12.7%, p = 0.026) prevelansı daha yüksekti ve kalp yetmezliğinde olmaya yatkındı (32.7% vs. 8.5%, p < 0.001). Tartışma: Bu araştırma hipertansiyonu olan erişkin Nijeryalılardaaritmi prevelansının %16.3 olduğunu göstermiştir. Erken ventriküler kompleks ve atrial fibrilasyon en sık aritmilerdir. Daha yaşlı olma, yüksek sistolik ve diastolik kan basıncı ve sol ventriküler hipertrofi ve QTc uzaması aritmi ile ilişkilidir.

Obstrüktif uyku apnesinde oksijen satürasyonunun %90-95 altında kaldığı durumlarda uyku süresi ile klinik ve laboratuvar bulguları arasındaki ilişki

ENT Updates, 2016

Özet: Obstrüktif uyku apnesinde oksijen satürasyonunun %90-95 alt›nda kald›¤› durumlarda uyku süresi ile klinik ve laboratuvar bulgular› aras›ndaki iliflki Amaç: Bu çal›flman›n amac› obstrüktif uyku apnesinde (OUA); CT90 ve CT95 de¤erleri ile fizik muayene parametreleri, kronik metabolik hasta-l›klar, sigara içimi, ortalama trombosit hacmi, beyin manyetik rezonans görüntülemesinde (MRG) hiperintens odak varl›¤› ve say›s› aras›ndaki iliflkileri saptamakt›. Yöntem: Hastanemiz uyku laboratuvar›nda 2011-2014 tarihleri ara-s›nda polisomnografi uygulanan 1154 olgu retrospektif olarak taran-d›. Bu hastalardan kulak burun bo¤az muayenesi yap›lm›fl, beyin MRG, CBC ve biyokimya tetkikleri bulunan 72 olgu çal›flmaya dahil edildi. Tüm hastalarda ayr›nt›l› anamnez ile birlikte (1) Vücut kitle indeksi (VK‹), (2) boyun ve kar›n çevresi ölçümü, (3) orofarenks muayenesi, (4) fiberoptik endoskop ile Müller manevras› uygulamas›, (5) Epworth uyku skalas› ve (6) polisomnografi (PSG) tetkikleri yap›ld›. Bulgular: Olgular›n OUA fliddetine göre da¤›l›m›: %22.2 basit horlama, %19.4 hafif, %19.4 orta ve %38.9 a¤›r OUA idi. Çoklu do¤rusal regresyon analizi yap›ld›¤›nda apne-hipopne indeksi (AH‹) (p=0.026) ve vücut kitle indeksinin (VK‹) (p=0.013) CT90'› etkileyen ba¤›ms›z de¤iflkenler oldu¤u (R 2 =%49) görüldü. Çoklu do¤rusal regresyon analizi yap›ld›¤›nda sigara içimi (p=0.001), AH‹ (p=0.003) ve hiperintens odak say›s›n›n (p=0.013) CT95'i etkileyen ba¤›ms›z de¤iflkenler oldu¤u (R 2 =%47.9), diyabet ve VK‹ ile CT95 iliflkisinin istatistiksel olarak anlaml› olmad›¤› görüldü. Sonuç: CT95 de¤erinin sigara içiminden etkileniyor olmas›, ancak retropalatal ve retroglossal Müller evreleri ile istatistiksel anlaml› iliflkisi bu-lunmamas› nedeniyle, obstrüktif uyku apnelilerde kronik entermitan hipoksi fliddetinin de¤erlendirilmesinde CT90 de¤erinin dikkate al›nmas›-n›n daha uygun oldu¤u düflünülmüfltür. Bununla birlikte CT90 de¤erinin AH‹ ile korelasyonu ST90 için literatürde belirtilen de¤ere yak›n, ancak daha güçlü de¤ildir.

Pi̇şi̇rme Metodlarinin Siğir Longissimus Dorsi Kasinin Özelli̇kleri̇ Üzeri̇ne Etki̇leri̇

GIDA / THE JOURNAL OF FOOD, 2019

Dort farkli pisirme metodunun (haslama, kizartma, firinda pisirme ve izgara) sigir longissimus dorsi kasinin besinsel ve kalite kriterleri uzerine etkisi arastirilmistir. En fazla pisirme kaybi haslama isleminde meydana gelmistir ( P 0.05). Renk degerleri pisirme islemi sonrasi onemli derecede degisiklik gostermistir ( P < 0.05). Coklu doymamis yag asitleri (PUFA) miktari tum pisirme sekillerinde artarken, doymus yag asitleri (SFA) miktari tum uygulamalarda azalmistir. Trans yag asitleri kizartma ve firinda pisirme islemleri ile artarken, haslama ve izgarada pisirme islemleri sonucu azalmistir ( P < 0.05). Izgarada pisirme islemi ile en dusuk pisirme kaybi ve TBA degerleri tespit edilmis ( P < 0.05), bunun ates tuglali izgaranin siddetli isiyi bir miktar sogurmasi sonucu meydana gelmis olabilecegi sonucuna varilmistir.

Hemodiyaliz Hastalarında Kronik Hastalık Öz Yönetimi Ve İyilik Hali Arasındaki İlişki

DergiPark (Istanbul University), 2023

Amaç Hemodiyaliz tedavisi gören hastalarda öz yönetim ile iyilik hali arasındaki ilişkiyi ve ilişkili sosyodemografik ve klinik özellikleri değerlendirmek amacıyla yapıldı. Yöntem: Araştırma, Eylül-Aralık 2022 tarihleri arasında İzmir ilinde üç hemodiyaliz merkezinde tedavi gören, araştırmaya dahil edilme kriterlerine uyan 261 hasta ile tanımlayıcı olarak yapıldı. Araştırmanın verileri; "Sosyodemografik Veri Formu", "PERMA Ölçeği" ve "Kronik Hastalık Öz Yönetim Ölçeği" ile yüz yüze görüşme yolu ile toplandı. Araştırmanın yürütülmesi için etik kurul izni alındı. Verilerin istatistiksel analizinde sayı, yüzde, ortalama, standart sapma, Mann Whitney U/Kruskal Wallis H testleri ve Spearman korelasyon analizi kullanıldı. Bulgular: PERMA Ölçeği ortalama puanı 7.21±1.31 ve öz yönetim ölçeği ortalama puanı 3.31±0.35 idi. Psikolojik iyi oluş algısı yüksek, beslenme sorunu olmayan ve fiziksel sorunlarla tamamen baş edebilen hastaların hem kendini yönetme hem de iyilik hali daha yüksektir (p<0.05). Öz yönetim ve iyilik hali arasında pozitif bir ilişki vardı (r: 0.385, p<0.01). Sonuç: Çalışmanın sonuçları, hemodiyaliz hastalarının orta düzeyde hastalık özyönetimi ve yüksek iyilik haline sahip olduklarını desteklemektedir. Bunun yanı sıra, hastalık öz yönetimi arttıkça hastaların iyilik halinin arttığı belirlenmiştir.

80 Günlük Yaban Domuzu Fötüsleri̇nde Ön Ve Arka Extremi̇teleri̇n Kemi̇kleşme Ve Geli̇şi̇mleri̇

2017

GIRIŞ ve AMAC:: Normal kemik gelisim verileri kemik gelisim calismalarini yorumalamak ve aciklamak icin vazgecilmez parametrelerdir. Bu calismada 80 gunluk yaban domuzu fetuslerine ait 32 ekstremite kullanilmis, extremitelerinin normal kemik gelisiminin ortaya cikartilmasi amaclanmistir. YONTEM ve GERECLER: Materyaller % 5’lik formaldehit solusyonunda tespit edildikten ve % 95’lik etanolde bekletildikten sonra saf aseton ile muamele edildi. Materyaller alizarin red alcian blue kombinasyonu ile boyandi. Bu boyama teknigi kikirdak dokulari maviye, kemik dokulari ise kirmiziya boyadi. Bu teknik gelisen kikirdak dokulari ve kemiklerdeki erken gelisen kemiklesme merkezlerinin lokalizasyonunu gosterdi. Stereomikroskop altinda kikirdaklasma ve kemiklesme zamanlari dikkatle izlendi. BULGULAR: Buyuk kemiklerin herbirinin bir adet primer kemiklesme merkezine (POC) sahip oldugu gozlendi. Ossa carpi, ossa tarsi ve patella disindaki tum kemiklerde govdedeki kemiklesmenin goruldugu belirlendi. Go...

Eli̇t Voleybolcularin Antrenman İçsel Yük Algilanan Zorluk Derecesi̇ Ve Zi̇ndeli̇k Durumlarinin Taki̇bi̇

Aksaray University Journal of Sport and Health Researches, 2020

Bu çalışmanın amacı, elit kadın voleybolcuların antrenmanlarda içsel yük Algılanan Zorluk Derecesi (AZD) değerleri ve zindelik durumu değerlerinin aylık olarak takip edilmesidir. Çalışmaya Vestel Venüs Sultanlar Lig'inde oynayan 15 kadın (yaş=26.4 ± 3.43) voleybolcu gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcıların zindelik durumları; zindelik durum anketi, antrenman içsel yükleri; AZD anketi ile 16 hafta boyunca kaydedilmiştir. Çalışmadaki verilerin analizinde, tekrarlı ölçümler arasındaki farklılıkları belirlemede, nonparametrik testlerden Friedman testi kullanılmış, ölçümler arasındaki fark ise Wilcoxon testi ile belirlenmiştir. Yapılan istatistiksel analiz sonuçlarına göre voleybolcuların aylık zindelik durumlarının tekrarlanan ölçümleri arasında 1. ay ile 2. ay arasında 2. ay lehine; 1. ay ile 4. ay arasında 4. ay lehine; anlamlı bir fark tespit edilmiştir. Buna karşın antrenman içsel yük, AZD'nin tekrarlanan ölçümlerinde aylar arasında anlamlı fark olmadığı belirlenmiştir. Elit bir voleybol takımının sezon boyunca yoğun antrenman ve maç takvimleri göz önünde bulundurulduğunda sporcuların antrenman yüklerinin kolay bir şekilde uygulanan ve hızlı sonuç veren zindelik durum ve AZD anketleri ile takip edilmesi antrenman periyotlamasına yön veren önemli bir parametre olabilir.