Adölesanlarda E-Sağlık Okuryazarlığının Sağlığı Geliştirme Davranışına Etkisi (original) (raw)

Akademisyenlerde Sağlık Okuryazarlığı Düzeyinin Olumlu Sağlık Davranışlarıyla İlişkisi

Sağlık Bilimleri Dergisi, 2019

Yeterli sağlık okuryazarlığı düzeyinde olan bireylerde, daha fazla koruyucu sağlık hizmetleri kullanımı ve olumlu sağlık davranış özellikleri görülmektedir. Bu çalışma, akademisyenlerde sağlık okuryazarlığı düzeyinin olumlu sağlık davranışlarıyla ilişkisini belirlemek amacıyla yapıldı. Tanımlayıcı ve kesitsel tipteki bu anket çalışmasında "Avrupa Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği Türkçe Uyarlaması" (ASOY-TR) ölçeği, 690 akademisyene uygulandı. Akademisyenlerin %28.8`i yeterli sağlık okuryazarlık düzeyindedir. Yeterli sağlık okuryazarlığı düzeyinde olan akademisyenlerde; sigara içmeme, alkol tüketmeme, normal kilolu olma, yeterli fiziksel aktivite ve yeterli sıvı tüketme gibi olumlu sağlık davranışları gösterme oranı daha yüksektir. Yeterli genel sağlık okuryazarlığı düzeyinde olanlarda, mamografi çektirme, pap smear testi, osteoporoz taraması, kendi kendine meme ve testis muayenesi gibi koruyucu sağlık hizmetlerini uygulama oranı daha yüksektir. Sağlığın geliştirilmesi alt boyutunda yeterli sağlık okuryazarlığı düzeyinde olan akademisyenlerde, ulusal sağlık kampanyalardan haberdar olma oranı daha yüksektir (p<0.05). Hastalıktan korunma alt boyutunda yeterli sağlık okuryazarlığı düzeyinde olan akademisyenlerde, son 12 ay içinde kontrol amaçlı hekime başvurma oranı daha yüksektir (p<0.05). Akademisyenlerde sağlık okuryazarlığı düzeyi artırarak kendi sağlık sağlıkları konusunda olumlu sağlık çıktıları elde edilebilir. Böylelikle rol model akademisyenlerin ve dolaylı da olsa toplumun sağlık düzeyinde olumlu ilerlemeler sağlanabilir.

Yeti̇şki̇nlerde E-Sağlik Okuryazarliği Düzeyi̇ni̇n Sağlik Davranişlar Üzeri̇ndeki̇ Etki̇si̇: Kesi̇tsel Bi̇r Çalişma (İstanbul)

the Journal of Academic Social Sciences, 2020

olduğu tespit edilmiştir. Sonuç: Bu çalışma sağlıkla ilgili bilgiye ulaşma davranışlarının e-sağlık okuryazarlığı ile ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Bulgulara göre okuryazarlık düzeyi yüksek katılımcılar; yüksek kaliteli sağlık kaynaklarını düşük kaliteli sağlık kaynaklarından ayırt edebildiklerini dolayısıyla internetten ulaşılan kaynakları niteliksel olarak değerlendirme yapabildiklerini ve sağlığı ile ilgili kararlarda internetten elde edilen bilgileri kullandığında kendilerini güvende hissetmediklerini vurgulamıştır. Bu yüzden internetin sağlıklı davranışlar üzerinde doğrudan bir etkisi olmadığı düşünülmektedir.

E-Sağlık Okuryazarlığı: Kavramsal Bir Bakış

7. International Antalya Scientific Research and Innovative Studies Congress, 2024

Sağlık, insan ve toplum yaşamı açısından önem arz eden bir kavram ve uygulamadır. İnsan sağlığının önemi, sağlık biliminin yanı sıra sağlık sektörünün gelişmesini ve büyük yatırımlarla desteklenmesini sağlamaktadır. Sağlık biliminin ve sağlık sektörünün bu denli gelişmiş olması ve gelişmeye hızla devam etmesi, sağlık mesleğini ve sağlık bilgisini sahip olduğu ayrıcalıklar ve sorumluluklar nedeniyle dikkat çekici bir konuma taşımaktadır. Sağlık bilgisinin herkes için anlamlandırılabilir olması gerekliliği, sağlık okuryazarlığı kavramının gündeme gelmesini sağlamaktadır. İnternet ve yeni iletişim teknolojileri, yaşamın tüm alanları gibi sağlık alanını da derinden etkilemiştir. Çağcıl dünyada yeni iletişim teknolojileri ve yeni medya, sağlık sektörü tarafından da yoğun olarak kullanılmaktadır. Sağlık hizmetlerinin dijitalleşmesi, sağlık okuryazarlığı kavramının e-sağlık okuryazarlığı kavramına dönüşmesini sonucunu doğurmaktadır. Bu çalışma kapsamında sağlık okuryazarlığının dijital dünyaya koşut olarak evrimini ifade eden e-sağlık okuryazarlığı konu edilmektedir. Kavramsal bir nitelik arz eden çalışma kapsamında e-sağlık okuryazarlığı, e-sağlık kavramı temelinde ele alınmakta ve tanımı, kapsamı, tarihsel gelişimi çerçevesinde tanımlayıcı bir bakışla konu edilmektedir. Çalışmanın, e-sağlık okuryazarlığı kavramının görece yeni bir kavram olması nedeniyle önemli olduğu ve gelecekteki çalışmalara ışık tutma noktasında alanyazına katkı sunacağı düşünülmektedir.

Sosyal Medya Kullanımının E-Sağlık Okuryazarlığına Etkisinin İncelenmesi

Bu çalışmanın amacı, sağlık yönetimi öğrencilerinin sosyal medya kullanımına ilişkin algılarının e-sağlık okuryazarlığına etkisini incelemektir. Çalışmanın bir diğer amacı ise demografik değişkenler açısından öğrencilerin sosyal medya kullanımı ve e-sağlık okuryazarlığı algılarını araştırmaktır. Çalışmanın evrenini, bir devlet üniversitesinin Sağlık Yönetimi bölümünde eğitim görmekte olan öğrencileri oluşturmaktadır (N=450). Araştırmada örneklem seçilmemiş, araştırmaya katılmayı kabul eden tüm öğrencilere anket dağıtılmıştır. Böylece toplam 337 katılımcıya ulaşılmıştır. Çalışmanın verileri 2-10 Aralık 2019 tarihleri arasında toplanmıştır. Çalışmadan elde edilen verilere göre öğrencilerin e-sağlık okuryazarlığı ve sosyal medya kullanım düzeyi orta düzeydedir. Değişkenler arasındaki korelasyon katsayılarına bakıldığında ise e-sağlık okuryazarlığı ile sosyal medya kullanımının alt boyutları arasında pozitif ve düşük düzeyde ilişkiler bulunmaktadır. Sosyal medya kullanımı alt boyutları hep birlikte e-sağlık okuryazarlığı üzerindeki toplam varyansın %12,1'ini açıklamaktadır. Ayrıca öğrencilerin e-sağlık okuryazarlığı ölçeğinden almış oldukları puanlarının yaş ve sınıf düzeyine göre; sosyal rutinlerle bütünleşme boyutundan almış oldukları puanlarının da cinsiyet ve sınıf

Hemşirelik Öğrencilerinde E-Sağlık Okuryazarlığı ve Siberkondri İlişkisi

Üniversite araştırmaları dergisi, 2023

İnternete erişim kolaylığı ve çevrimiçi sağlık bilgisi arama davranışı e-sağlık okuryazarlığı ve siberkondri kavramlarını gündeme getirmiştir. Bu araştırma hemşirelik öğrencilerinde e-sağlık okuryazarlığı ve siberkondri ilişkisini belirlemek amacı ile gerçekleştirilmiştir. Tanımlayıcı türde olan araştırmanın örneklemini bir devlet üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü'n de öğrenim gören 202 öğrenci oluşturmuştur. Katılımcılara Kişisel Bilgi Formu, E-Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği (E-SOÖ), Siberkondri Ciddiyet Ölçeği (SCÖ) dijital platform aracılığı ile uygulanmıştır. Veriler SPSS 21 paket programı ile analiz edilmiştir. Veri analizinde yüzdelik, ortalama, standart sapma, Independent Samples T Testi, One Way ANOVA ve regresyon analizi kullanılmıştır. Öğrencilerin %77,7'sinin kadın, %45'inin ikinci sınıf, %40,1'inin günlük 3-4 saat internet kullandığı, %98,5'inin sosyal medya hesabına sahip olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin %55'i sağlığı hakkında karar vermede internetin "yararlı" olduğunu, %62,9'u internetteki sağlık kaynaklarına ulaşmanın "önemli" olduğunu bildirmiştir. Öğrencilerin E-Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği toplam puanı 28,86 (±4,09), Siberkondri Ciddiyet Ölçeği toplam puanı 81,35 (±18,20) olarak bulunmuştur. Her iki ölçek puan ortalamalarının cinsiyet, sınıf düzeyi, günlük internet kullanma süresi özelliklerine göre anlamlı farklılaşmadığı saptanmıştır (p>0,05). E-sağlık okuryazarlığının, aşırılık alt boyutunu %7,1 oranında açıkladığı belirlenmiştir (p=0,000). Öğrencilerin e-sağlık okuryazarlıklarının ve siberkondri düzeylerinin orta seviyede olduğu belirlenmiştir. E sağlık okuryazarlığının siberkondri üzerine etkisi bulunmazken, internette tekrarlanan sağlık bilgilerini aramayı temsil eden aşırılık alt boyutu üzerine etkisinin olduğu belirlenmiştir.

Sağlık Okuryazarlığının Hasta Memnuniyeti Üzerine Etkisi

Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2018

Bu calismanin amaci; hastalarin saglik okuryazarlik duzeylerinin memnuniyet duzeylerini ne olcude etkiledigini ortaya koymaya calismaktir. Bunun yani sira hastalarin sosyo-demografik ozelliklerine gore saglik okuryazarlik duzeylerinin ve memnuniyet duzeylerinin farklilik gosterip gostermedigini belirlemek arastirmanin bir diger amacidir. Arastirmada anket teknigi kullanilmistir. 350 hastanin doldurmus oldugu anket degerlendirilmeye alinmistir. Elde edilen veriler SPSS 23.00 ve AMOS 23.00 paket programinda degerlendirilmistir. Arastirmada saglik okuryazarlik ve memnuniyet olceklerinin gecerliligini ortaya koymak icin yapisal esitlik modellemesi kullanilmistir. Yapilan aciklayici faktor analizi sonucunda faktorler belirlenmistir. Daha sonra bu faktorlere dogrulayici faktor analizi uygulanmistir. Bu faktorler; “genel memnuniyet”, “saglikla ilgili sosyal medya haberlerini anlayabilme”, “kendi saglik durumunu degerlendirebilme”, “acil saglik bilgilerine ulasabilme”, “saglikli yasamaya on...

Bireylerin E-Sağlık Okuryazarlığı ve Siberkondri Düzeylerinin İncelenmesi

İnsan ve İnsan Dergisi, 2020

İnternetten sağlıkla ilgili bilgilere hızlı ve kolay bir şekilde ulaşabilmek mümkün hale gelmiştir. Bu durum e-sağlık okuryazarlığı ve siberkondri kavramlarını günümüzde önemli hale getirmiştir. Bu çalışma ile bireylerin e-sağlık okuryazarlığı ve siberkondri düzeylerinin demografik özelliklere göre farklılık gösterip göstermediğinin; ayrıca e-sağlık okuryazarlığı ile siberkondri düzeyleri arasındaki ilişkinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma, Aralık 2019-Ocak 2020 aylarında İstanbul' da gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda katılımcıların yaşına, eğitim durumuna, medeni durumuna ve çalışma durumuna göre e-sağlık okuryazarlık düzeylerinin istatistiksel olarak farklılık göstermediği; ancak katılımcıların cinsiyetine göre e-sağlık okuryazarlık düzeylerinin istatistiksel olarak farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Katılımcıların cinsiyetine, yaşına, medeni durumuna ve çalışma durumuna göre siberkondri düzeylerinin istatistiksel olarak farklılık göstermediği; ancak katılımcıların eğitim durumuna göre siberkondri düzeylerinin istatistiksel olarak farklılık gösterdiği belirlenmiştir. E-sağlık okuryazarlığı ile siberkondri düzeyleri arasında pozitif yönlü ve düşük düzeyde bir ilişki olduğu belirlenmiştir.

E-Sağlık Okuryazarlığı ve Akılcı İlaç Kullanımı Farkındalığı Arasındaki İlişkinin Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma

Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 2021

The aim of this research is to identify the socioeconomic determinants of divorce in Turkey and four sub regions in the 2008-2017 period by the panel data analysis. Also, this research examine whether the female employment on divorce differs by sector or not. According to analysis findings, per capita income level, female employment in agriculture sector, female education level and male unemployment level have a positive effect on divorce across the Turkey. These impacts differ between regions classified by socioeconomic development. Income level and education level of women are the main determinants of divorce in the regions with high socioeconomic development level, whereas female education level and male unemployment level are the main determinants of divorce in low socioeconomic development level regions. In addition, the effect of female employment on divorce rate varies between agriculture and nonagricultural sectors. The reason for this difference is that the independence effect is more dominant than the income effect on working woman in the agricultural sector and the independence and income effects are not dominant over each other on working woman in the industry and service sectors.