Gazâlî’nin Dönemindeki Ulemâya Yönelttiği Eleştiriler (original) (raw)

Gazâlî’nin Te’vil Anlayışının Neresindeyiz? (Eleştirel Bir Yaklaşım)

İslami Araştırmalar, 2019

ARAŞTIRMA VE İNCELEME RESEARCH azâlî, İslâm düşünce tarihinde önemli bir yere sahiptir. Düşüncelerinde, farklı felsefi, kelami ve tasavvufî ekollerin izlerini bulmak zor değildir. Dönemindeki dinî, sosyal vesiyasîkaygılar nedeniyle geleneksel sünnî/selefî din anlayışının hâkim olması için mücadele etmiştir. Gazâlî, bu bağlamda, eserlerini normal halk, orta düzey âlimler ve üst düzey entelektüeller olmak üzere üç tabakaya yönelik yazmıştır. Gazâlî, hakikat anlayışının ve özgün düşüncelerinin yüksek ulema (rasihûn) için kaleme aldığı el-Madnûn bih, Faysalü't-Tefrika, Mişkatü'l-Envar, Kıstasü'l-G Gazâlî'nin Te'vil Anlayışının Neresindeyiz? (Eleştirel Bir Yaklaşım) *

Gazâlî’nin Bâtınîlere Karşı Yazdığı Eserler Üzerine Bir İnceleme

Osmanlı Medeniyeti Araştırmaları Dergisi, 2020

Gazâlî'nin Bâtınîlere Karşı Yazdığı Eserler Üzerine Bir İnceleme  A Study on the Writings of Ghazali against Batinis Ramazan GÜNDÜZ  Öz Orta Çağ İslam dünyasının içine düştüğü siyasi ve fikrî kriz, öncelikle devlet ve toplumların siyaseten bölünüp parçalanmasıyla sonuçlanmıştır. Ardından fikrî ihtilafların çoğalması toplumu ciddi sapmaların eşiğine getirmiştir. Böyle bir kaos ortamında Gazali, Müslümanları ihya etme gayesiyle müceddidlik misyonu üstlenmiş, ilmî ve amelî yönlerin tekrar inşa edilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Gazali, ihya projesine başlamadan önce, İslam dünyasındaki gerilemenin sebeplerinin ortadan kaldırılması için bir imha/iptal girişiminde bulunmuştur. Sapmaların temel sebebi olarak felsefe destekli Bâtınî düşünceyi görmüş ve bunu bertaraf etmek istemiştir. Gazali ihya hareketiyle ilk olarak İslamî ilimlere bir metodoloji kazandırmak istemiştir. Böylece İslami ilimlerin ihyası sayesinde ahlaki yozlaşmanın önüne geçilebileceğini öne sürmüştür. Müslümanlara yeniden bir ruh verme çabasıyla Bâtınîleri eleştirmiş ve bu konuda eserler kaleme almıştır. Eserlerinde bu imha gayretinin izleri görülür. Bu çalışma literatür tarama yöntemine dayalı olarak hazırlanmıştır. Araştırmada Gazali'nin tecdit faaliyetinin imha yönünü oluşturan eserler ele alınmıştır. Bu eserler, Gazali'nin Bâtınî ilâhiyatının tutarsızlığını göz önüne sermek için verdiği zihinsel çabanın ürünleridir. Söz konusu eserler içerikten ziyade genel biçim nitelikleri yönüyle incelenmiştir. Bu bağlamda kitapların isimleri, nüshaları, baskıları, tercümeleri, vb. teknik bakımdan tasvir edilmiştir.

Gazâlî’nin Felsefeye Yaklaşım Tarzı Üzerine Bir Soruşturma

Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2012

Gazâlî denilince akla ilk gelen şeyin felsefe eleştirisiyle ünlü bir kelâmcı olduğu düşünülse de, biz burada onun sırf eleştirel düşüncesini aktarmayacağız. İslâm dünyasının bu ünlü dü-şünürünün salt bir metafizik eleştirisine giriştiği düşünülebilir, ancak bu bizce tam olarak doğru değildir. Gazâlî hakkında dile getirilen geleneksel yorumların pek sağlıklı olmadığı düşünce-sinden yola çıkarak daha sağlıklı bir yaklaşım içinde bulunmak için çaba göstermek istiyoruz. Bu yazıda, Gazâlî’nin İslâm dün-yasında felsefeyi yıktığı, entelektüel gelişmeye ket vurduğu ve bilimsel ve düşünsel ilerlemenin önüne set çektiği gibi yorumların tutarlı olup olmadığını tartışacağız.

Gazzâlî'nin Vahiy Anlayışı

Özet Bu makalede, Gazzâlî'nin vahiy anlayıĢını iki döneme ayırarak incelemeye çalıĢtık. Ġlk dönemi incelerken onun vahiy anlayıĢını kelamcılığı üzerinden ortaya koyduk. Gazzâlî vahiy anlayıĢını burada EĢ'ariyye " nin fâil-i muhtar Tanrı anlayıĢı ile ortaya koymuĢtur. Bu anlayıĢ âlemin mutlak yokluktan yaratılmıĢ olduğu fikri üzerine Ģekillendiğinden dolayı Allah'ın birbirlerinden farklı sıfatlara sahip olması gerektiği ilkesini postulat olarak gerektirmektedir. Çünkü istediği zaman istediği bir kiĢiye vahyi ancak mutlak irade sahibi bir tanrı gönderebilir. Ġkinci olarak da felsefe/tasavvuf dönemindeki vahiy anlayıĢını ortaya koymaya çalıĢtık. Bu dönemde Gazzâlî, Ġbn Sina " nın görüĢlerini kendi düĢüncesiyle uyumlulaĢtırarak vahiy anlayıĢını oluĢturmuĢtur. Gazzâlî, vahyi önceki düĢüncelerinin aksine bu dönemde felsefi/tasavvufi kavramlarla açıklamıĢtır. Anahtar Kelimeler: Gazzâlî, Vahiy, EĢ'arîyye, Ġbn Sina, Fâil-i muhtar, Felsefe ve Tasavvuf. Abstract Gazzâlî 's İdea Of Revelation Ġn thisarticle, weseparated Gazzâlî " s understanding of the revelation intwoperiods. Ġn thefirstperiod, wehave put through the understanding of his revelation on his teaching of theology. Gazzâlî " s idea of revelation is based here, on the understanding of the omnipotent God (al fail al muhtar) of Ash'arism. This understandingas a postulat requiresthat, because of the universe is created by absoluteabsence, God musthas got attributes different from eachother. Because a person can send revelation only have absolute attribute. Ġn the secondera we have put forth his understanding of revelation, on his secondera, philosophy/mysticism. Ġn this era Gazzâlî put forth his understanding by harmonizing the views of Avicenna with his ownthoughts.

Gazâlî’nin Nedensellik ve Âdetullah Düşüncesi

2016

Insanoglunun bu âlemde meydana gelen degisimleri ve dogal olaylari aciklamak icin basvurdugu en onemli kavram nedenselliktir. Aristo metafiziginin etkisiyle Islam dunyasina girmis olan bu kavram uzerinde oldukca cetin tartismalar olmustur. Kavramin Islam filozoflari tarafindan Muslumanlarin dusunce dunyasina aktarilmasiyla mesele farkli bir boyut kazanmistir. Bu durum zaman icinde fikrin muhteva ve uslup acisindan zenginlesmesini saglamistir. Gazâli, nedensellik kavrami uzerine fikir yuruten Islam dusunurlerinin onde gelenlerinden biridir. Gazâli'nin Es'ari kelam okuluyla genel olarak ayni cizgide oldugu ve nedenselligin icerdigi zorunluluk fikrini reddettigi genel kabuldur. Ancak Gazâli'nin nedensellige tamamen karsi oldugu gorusu hali hazirda tartisilmasi gereken bir husustur. Onun, nedensellik dusuncesinin icerdigi zorunluluk fikrine karsi ortaya koydugu kavram âdetullah'tir. O, bu kavramla hem sebep-sonuc zincirinin zorunlu olmadigini ispatlamakta hem de mucizeni...

İbn Teymiyye'nin Gazzali'ye Yönelttiği Tenkidler

Gazzâlî'nin bazı görüşleri karşılaştırılacak, İmâm İbn Teymiyye'nin İmâm Gazzâlî'ye çeşitli kitâblarında yönelttiği bir takım tenkîdler incelenecektir. İlmî yöntemleri farklı olan iki âlimin farklı neticeler elde etmeleri, yöntemleri açısından birbirlerini tenkîdleri İslâm Târîhi'nin sık karşılaşılan bir hususdur. İslâm'daki bu tenkîd geleneği ilmî canlılığı devam ettirmesi yanında, Peygamber dışında hiçbir şahsı kutsallaştırıp, dokunulmaz kılmayarak düşüncede donukluğun önüne geçecek en büyük temînatlardan olduğunu İbn Teymiyye misâli bize göstermektedir. İmâm Gazzâlî ve İbn Teymiyye'nin kısaca ilmî yöntemlerine değinildikten sonra, İbn Teymiyye'nin Gazzâlî'yi tenkîd ettiği bazı noktalardaki görüşlerine yer verilmiştir. Gazzâlî'nin İslâmî düşüncedeki özgün konumunun, saygınlığı zedelenmeden nasıl tenkîd edilebildiği, Gazzâlî'nin felsefî açıdan eksik bıraktığı veya göremediği önemli bazı hususların İmâm İbn Teymiyye tarafından nasıl yine özgün bir şekilde tesbit ettiği incelenmeye çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: İmâm Gazzâlî, İbn Teymiyye, felâsife, mantık, sûfiyye, mütekellimîn, Ehl-i Sünnet, bidʿat, selef, nübüvvet.

İbn Sînâ'da Tümeller ve Gazzâlî'nin Eleştirileri

Düşünce isimli seçkide felsefenin mahiyetine dair bir soruşturmaya girişir. Ona göre çağdaş felsefenin ana konusu klasik felsefenin hakikat Zorunlu Varlık'ın Cüz'iyyâtı Bildiğini Tutarlı Olarak İddia Edebilir mi? isimli bildirisidir. 9 Terkan, İbn Sînâ'da Allah'ın bilgisinin mahiyetini ve ay-üstü ay-altı alem ayrımını yapar. Ardından sorunu ay altı alemdeki tikelleri olarak belirler. Ona göre ay altı alemdeki varlıklar mahsusattandır ve zamansaldır. Bu yüzden onların aklen algıya konu olmasının imkânsız olduğundan hareketle Allah'ın ay-altı alemdeki tikelleri bilmesinin imkansızlığını temellendirir. Son olarak İbn Sînâ'nın tümeller anlayışını incelememekle birlikte onun tümeller anlayışına değinen eserler de vardır. Kutbüddin Râzî'nin tümellerin tahkîki risâlesini ve ona yazılan Molla Hanefî Şerhi ile Emîr Hasan er-Rûmî'nin şerhi buna örnektir. 10 Râzî İbn Sînâ'nın tümelleri üçlü tasnifini beş tümeli konu edinirken Molla Hanefî ve Rûmî aynı konularda İbn Sînâ'ya doğrudan veya dolaylı atıf yaparlar. Muhammad U. Faruque Mullâ Sadrâ On The Problem Of Natural Universals isimli makalesinde tabiî tümeli İbn Sînâ'dan hareketle temellendirerek Molla Sadrâ'nın tabiî tümel anlayışını açıklamaya çalışır. Son olarak Damien Janos Avicenna on the Ontology of Pure Quiddity adlı eserinde İbn Sînâ'nın mutlak mahiyet kavramının tümeller ile ilişkisini ele alır. Bu bağlamda mutlak mahiyet ile tabiî tümel arasında bir tür özdeşliğin imkanını sorgular. 11