The relationship of thyroid cancer with dominant nodule in patients with nodular goiter who underwent total thyroidectomy and had thyroid carcinoma (original) (raw)
Related papers
Bakirkoy Tip Dergisi / Medical Journal of Bakirkoy, 2011
Araştırmalar / Researches GİRİŞ T iroid nodülü oldukça yaygın bir durumdur. Batılı ülkelerde, erişkinlerde yaklaşık %4-7 oranında palpabl tiroid nodülü olduğu tahmin edilir. Ayrıca otopsi serileri ve yüksek çözünürlüklü ultrason (US) çalışmaları ile aynı ülkelerde bu oranının %50 olduğunu ileri sürenler vardır (1,2). Endemik iyod yetmezliği olan bölgelerde benign nodüler tiroid hastalıkları (BNTH) yaygın olmasına rağmen, rölatif olarak tiroid karsinomu nadirdir. Bununla birlikte endokrin organlar içinde en sık görülen kanser tipidir. Yıllık görülme sıklığı yaklaşık olarak tüm dünyada 100.000'de 0.5-10'dur ve tüm malignitelerin %'ini oluşturur (3,4). Vakaların %95'inde, tiroid kanseri nodül olarak görülür ve nodüllerde tiroid kanseri görülme sıklığı %3-16 olarak rapor edilmiştir (5-8). Bu nedenle BNTH nedeni ile ÖZET Dominant nodül çapına göre tedavi edilen benign nodüler tiroid hastalıklarında insidental tiroid karsinom sıklığı Amaç: Benign nodüler tiroid hastalıkları (BNTH) için ameliyat edilen hastalarda insidental tiroid karsinom (İTK) sıklığı değişkendir. Bu çalışmanın amacı BNTH nedeni ile ameliyat edilen hastalardaki İTK sıklığını belirlemek, dominant ve non dominant nodüllerdeki malignite oranlarını araştırmak ve bu hastalardaki operasyon seçimlerimizi tartışmaktır Gereç ve Yöntem: BTNH nedeni ile ameliyat edilen 643 hastanın kayıtları retrospektif olarak incelendi. Başlangıçta hastalar ultrasonografi (US) ile ölçülen dominant nodül çaplarına göre 5 gruba, son tanılarına göre de benign hastalık (BH) ve İTK olarak 2 ana gruba ayrıldı. İki gruptaki hastalar demografik ve klinik özelliklerine göre karşılaştırıldılar. İTK saptanan hastalarda tümörün dominant nodülde mi, non dominant nodülde mi bulunduğu ve eğer dominant nodülde ise nodül çapı araştırıldı. Bulgular: Bizim serimizde İTK oranı %4.7 (30/643) olarak tespit edildi. Dominant nodülden yapılan ince iğne aspirasyon biyopsilerindeki (İİAB) yanlış negatiflik oranı %2.5 (16/643) olarak bulundu. İTK tespit edilen vakaların 16'sında tümör dominant nodülde 14'ünde ise non-dominant nodülde bulundu. En çok uygulanan cerrahi prosedür 283 hasta ile bilateral subtotal tiroidektomi (BST) iken, total tiroidektomi (TT) ve near total tiroidektomi (NTT) toplamda 288 hastaya uygulanmış olarak tespit edildi. Sonuç: Bu sonuçlara göre, BNTH'da ameliyat kararı almanın ve alınan karar sonrası ameliyat tipinin seçiminin sadece dominant nodüle göre planlanmasının yanıltıcı olabileceğini düşünmekteyiz.
Comparison of the early complications of total and subtotal thyroidectomy in the multinodular goitre
Turkish Journal of Surgery, 2011
GİRİŞ Guatr, tiroid glandının iyi huylu sebeplerden dolayı büyümesi olarak tanımlanır ve ülkemizin birçok bölgesinde endemik bir hastalık olarak görülmektedir. Türkiye'de tiroid glandının hastalıklarının görülme oranı %5-56 arasında değişmektedir (1). Genel cerrahi kliniklerinde tiroidektomi en sık uygulanan ameliyattır. Mortalitesi yok denecek kadar az ve komplikasyonları %3'ün altındadır. Guatrlı hastalarda cerrahi tedavi endikasyonları; hipertiroidizm, kozmetik sorunlar, bası bulguları ve malignite şüphesidir (2-4). Tiroid hastalıklarında seçilen cerrahi yöntem ile hem hastalık ortadan kaldırılmalı hem de postoperatif komplikasyonlar en az düzeyde tutulmalıdır. Bu çalışmada benign multinodüler guatr (BMNG) nedeniyle bilateral subtotal tiroidektomi (BST) ve total tiroidektomi (TT) yapılan hastalarda postoperatif erken dönem komplikasyonlarının karşılaştırılması amaçlanmıştır.
[Total thyroidectomy in benign thyroid diseases]
Kulak burun boğaz ihtisas dergisi : KBB = Journal of ear, nose, and throat
In this retrospective study, we reviewed the data from patients who had total thyroidectomy for benign thyroid disease and evaluated the safety of this surgery. Three hundred and twenty three patients (49 males, 274 females; mean age 42.6+/-14.1 years; range 13 to 80 years) who underwent total thyroidectomy between 2002 and 2008 were included in the study. In the preoperative studies, patients with suspicion of thyroid cancer were excluded. Indications for total thyroidectomy, cancer incidence and complication rates were evaluated. Two hundred and eighty three patients (87.6%) were operated on due to bilateral multinodular goiter, 17 (5.3%) due to toxic goiter, 23 (7.1%) due to thyroiditis. In our study, it was found that the incidences of permanent recurrent laryngeal nerve palsy and permanent hypoparathyroidism were 0.6% and 1.86%, respectively. Postoperative hemorrhage requiring repeat surgery occurred in 0.6% of the patients. There was no recurrence during follow-up. The present...
Şisli Etfal Tıp Bulteni, 2015
Papiller tiroid kanserinde santral ve lateral lenf nodu metastazı gelişimine etkili klinikopatolojik faktörler Amaç: Papiller tiroid kanserinde lenf bezi metastazı sıktır. Bu çalışmada papiller tiroid kanserli hastalarda lenf bezi metastazını etkileyen faktörleri değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Mart 2012-Aralık 2013 tarihleri arasında papiller tiroid kanseri tanısı ile tiroidektomi ile birlikte santral ve lateral boyun diseksiyonu uygulanan 32 (24K, 8E) hastanın verileri retrospektif incelendi. Santral ve lateral metastaz gelişimi üzerine yaş, cinsiyet, T evresi, ekstratiroidal yayılım, multifokalite ve lenfovasküler invazyonun etkisi değerlendirildi. Bulgular: Bu hastaların 12'ine total tiroidektomi ve unilateral santral boyun diseksiyonu, 20'sine total tiroidektomi ve bilateral santral boyun diseksiyonu uygulandı. 12 hastaya ek olarak terapötik unilateral lateral boyun diseksiyonu uygulandı. T evresi sırasıyla T1: 23, T2: 6, T3: 3 idi. Yirmi hastada (%62.5) lenfovasküler invazyon, 22 hastada (%68.75) multifokalite, 16 hastada (%50) ekstratiroidal yayılım saptandı. 32 hastanın 19'unda (%59.4) santral metastaz, 9'unda (%28.1) lateral metastaz saptandı. Santral metastaz gelişimi; tiroid dışı yayılım varlığında (p<0.05), multifokalite varlığında (p<0.01) ve lenfovasküler invazyon varlığında (p<0.01) anlamlı olarak yüksek bulundu. Lateral metastaz santral metastaz varlığında (p<0.01) anlamlı olarak yüksek bulundu. Sonuç: Papiller tiroid kanserinde lenf nodu metastazı sık olup, öncelikle santral bölge lenf nodlarında metastaz ortaya çıkmaktadır. Tiroid dışı yayılım, multifokalite ve lenfovasküler invazyon varlığında santral metastaz riski yüksektir. Santral metastaz gelişen hastalarda lateral metastaz gelşime riski daha yüksektir. Preoperatif lenf nodu metastazını kesin olarak ortaya koyabilecek net bir klinik veya patolojik bulgu olmamasına rağmen, tüm hastalar ameliyat öncesi görüntüleme yöntemleri ile lenf düğümü metastazı ve ekstratiroidal yayılım açısından dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidirler. Anahtar kelimeler: Papiller tiroid kanseri, lenf bezi metastazı, tiroid dışı yayılım, multifokalite, lenfovasküler invazyon
Kulak burun boğaz ihtisas dergisi : KBB = Journal of ear, nose, and throat, 2003
We evaluated the role of fine-needle aspiration biopsy as a single parameter in determining the extent of thyroidectomy and the necessity of routine use of frozen-section examination in patients with nodular thyroid disease. We reviewed 67 patients (40 females, 27 males; mean age 44 years; range 17 to 78 years) who underwent thyroidectomy for nodular thyroid disease. Preoperative fine-needle aspiration biopsy and intraoperative frozen-section examination were performed in 46 patients and 40 patients, respectively. The results were compared with histopathologic diagnoses. Histopathologically, 25 patients (37.3%) had malignant and 42 patients (62.7%) had benign disease. The sensitivity, specificity, and diagnostic accuracy were 50%, 95%, and 77% for fine-needle aspiration biopsy, and 100%, 87%, and 91% for frozen-section examination, respectively. In view of lower sensitivity and accuracy rates for fine-needle aspiration biopsy, the routine use of frozen-section examination seems to b...
Thyroidectomy Requiring Sternotomy: Goiter Reaching the Carina
Sakarya Medical Journal, 2016
Retrosternal guatr veya intratorasik guatr, tiroid bezinin torasik kavite içerisine uzanımını ifade eden bir tanımlamadır. Lokalizasyonu itibariyle önemli kardiopulmoner semptomlara yol açabilmektedir. Bu yazıda üç yıl boyunca kronik obstrüktif akciğer hastalığı ve astım öntanılarıyla medikal tedavi uygulanmış olan retrosternal guatrlı bir hasta sunulmaktadır. Bu hastanın şikayetleri kısmi sternotomi ilave edilerek yapılan total tiroidektomi ameliyatı ile düzelmiştir.