SEZAİ KARAKOÇ'UN SİYASİ DÜŞÜNCESİ (original) (raw)

SEZAİ KARAKOÇ'UN "EDEBİYAT YAZILARI"

Sezai Karakoç, verdiği eserlerle Türk edebiyatının son 60 senesinde mühim bir yere oturur. Başta şiir olmak üzere hikâye, deneme, fıkra, piyes, incelemedüşünce yazıları gibi çeşitli türlerde kalem oynatmıştır. Programlı çıkışı ve estetik yönü edebiyat dünyasının ilgisini çekmiştir. Edebiyatımızda bir sistem gözeterek ürün veren nadir sanatkârlardandır. O, insanımızın şuur kazanması ve öz benliğine dönmesi için "Diriliş" adını verdiği bir sistem geliştirmiştir. Bu sistemde edebiyat önemli bir yer tutar. Edebiyat, Karakoç'un "Diriliş" perspektifinin bir nevi başlangıç noktası ve onun felsefesine göre kendini inşa etmenin bir yoludur. Bu bağlamda Sezai Karakoç'un "Edebiyat Yazıları" başlığı ile çıkmış kitaplarının incelenmesi, sanatkârın, teklif ettiği sistemin, ürünlerinin anlaşılması için önem arz eder. Makalede hem onun uygarlık, kültür, sanat, edebiyat konularındaki bilgi ve fikirleri aktarılmakta hem de ideali ve bu görüşleri incelenmektedir.

SEZAİ KARAKOÇ'UN ŞİİRLERİNDE YARATICI DEĞERLER

2015

Türk edebiyatı ve II. Yeni şiirin önemli şairlerinden olan Sezai Karakoç, Türk milletin geleneksel değerlerini modern değerlerle bütünleştirerek toplumun tutunma noktası haline getirir. Karakoç’un düşünsel dünyasında Türk-İslâmî ve geleneksel değerleri, geçmişte bıraktığımız veya yitirdiğimiz “yitik cennet” imgesini, kolektif bilinçdışın yaratıcı mitik atılımlarıyla ortaya koyar. Karakoç şiirlerinde kolektif bilinçdışının yaratıcı mitik enerjisiyle modern çağ insanın yazıl(a)mayan öyküsünü, şiirsel bir tatla zamanın dili ve ruhuna uygun bir şekilde yeniden inşa eder. Tüm insanlığı ontolojik anlamda kuran sevgi ve aşk, yaratıcı dönüştürücü kadın-anima, din ve inanışlar şairin eserlerinin temel kurucu yaratıcı değerdir. Karakoç, kolektif bilinçdışının yaratıcı mitik enerjisiyle modern çağ insanın yazıl(a)mayan öyküsünü, zamanın dili ve ruhuna uygun bir şekilde yeniden inşa eder. Anahtar Kelimeler: Sezai Karakoç, şiir, aşk, kadın, din, gelenek, imge.

SEZAİ KARAKOÇ’UN ŞEHİR ANLAYIŞININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ: ŞEHRİN DİRİLİŞİ ÜZERİNE

İnsanın ve toplumun varoluşunu gerçekleştirme zemini mekânda, zamanı tarihte tecelli eder. Mekân (place) mahaldedir (space) ama saf mahal değildir. Tarih ise sadece geçmişe indirgenemez. Mekân, varoluşun ufuk çizgisine işaret eder, insan ve toplumun tezahür imkânlarını kuşatır. Tarih ise daha ziyade geçmişten süzülen geleceğe atılan ânın kurulması, yaşanması ve idrak edilmesidir. Mesele ânı diriltmek, onun sürekliliğini bir nizam içinde tecrübe edebilmektir. Bu da geçmiş, şimdi ve geleceği bir araya getirebilmekle mümkün görünür. 1 Hayat küre bir koordinat sistemine oturuyorsa onun dikey tarafı tarih, yatay tarafı mekândır. Mekân, mahallin, tarih ise zamanın şuur ve irade ile imar ve inşa edilmesidir. Bu, en güzel şekilde şehirde temsil edilebilir. Bir medeniyet kendi mekânını ve tarihini ortaya koyar. Kurulan mekân ve tarihle zihniyeti, zihniyetle insanı inşa eder. Ancak bu ilişki dairevidir, inşa olunan insan tarihi yapar, mekânı imar ve inşa faaliyetini bir özne olarak devam ettirir. O halde şehir; medeniyet, zihniyet, insan, tarih ve mekân arasındaki dairevi, canlı sürecin hayat bulduğu bir hayat küresi olarak da çıkar karşımıza. Şehir, kendisinde medeniyetin, tarihin, mekânın ve insanın izlerini taşır. Ne kadar muhafaza edilmiş iz varsa, o şehrin tarihte ve mekânda

İNANCIN İMGEYE YANSIMASI: SEZAİ KARAKOÇ

Ġmage is a term which is used in many fields ranging from philosophy to architecture and from literature to painting and it is also a term whose borders can"t be defined easily. It makes itself felt in literature, especially in poetry. While each poet benefits from image more or less, some poets use it more intensively. Sezai Karakoç"s poetry is very rich in imagery. In this period, in which what the term of image was and what it included couldn"t fully be understood, the main aim was understanding the image and revealing some belief images by analyzing some poems of our poet which has image richness. Examining the poet"s image beliefs comprehensively will be helpful in order to understand the spiritual world of Karakoç.

SEZAİ KARAKOÇ'UN ŞİİRLERİNDE ŞEHİR, COĞRAFYA VE MEDENİYET

İmaret Dergisi (Karaman), 2014

Öncelikle şunu belirteyim: Bir sanatçı, eserlerinde az ya da çok, bir coğrafyaya, bir mekâna yer verir. Varoluşun kaçınılmaz sonucudur bu. Çünkü varlıklar mekândan münezzeh değildir. Ve dahası insan, yaşadığı coğrafyayı şekillendirir, bunun tersi coğrafya da içinde yaşayan insanı şekillendirir. Bu bakımdan coğrafyayla, mekânla insan birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Hacı Bayram-ı Veli'nin dediği gibi "ol şârı yapan insan, taş u toprak arasında kendi dahi inşa olur". Uzatmadan söylemeli ki, coğrafyanın, mekânın siyasal/ideolojik bir anlamı da vardır. Coğrafyayı vatan kılmak, o mekâna hem maddeten hem de manen sahip ve egemen olmak arzusu, coğrafyayı ideoloji ya da dünya görüşü ile ilişkilendirir. Bu bağlamda Ziya Gökalp'ın şiirlerinde sözünü ettiği "Turan ili" ideolojik/ütopik bir coğrafyadır. Bu, ırka bağlı, milliyetçi ideolojinin belirlediği bir coğrafyadır.

SEZAİ KARAKOÇ’UN PİYESLERİNDE NECİP FAZIL KISAKÜREK ETKİSİ

Öz: Türk edebiyatında daha çok şair ve düşünür kimliğiyle tanınan Sezai Karakoç şiirlerinin ve düşünce yazılarının yanı sıra hikâye ve piyesler de yazmıştır. Hem şair ve düşünür kimliğinin ön planda olması hem de hikâye ve piyeslerinin diğer eserlerine göre sayıca azlığı Karakoç’un edebî eserleri üzerine yapılan çalışmaların şiirleri üzerine yoğunlaşmasına sebep olmuştur. Bu makalemizde Sezai Karakoç’un yayımladığı beş piyesi inceleyerek onun tiyatro yazarlığı yönü üzerine yapılan çalışmalara katkı sağlamayı amaçlamaktayız. Sezai Karakoç, makalemizde üzerinde duracağımız bu beş piyesini kaleme alırken taklit etme amacı gütmemiş olsa da özel bir hayranlık ve sevgi hissettiği Necip Fazıl Kısakürek’in piyeslerinden etkilenmiştir. Bunda Kısakürek ve Karakoç’un muhafazakâr dünya görüşünü benimsemeleri ile sanata bakış açılarındaki benzerlikler de etkili olmuştur. Karakoç’un piyesleri ile Kısakürek’in piyeslerini bu bağlamda mukayese ederek Karakoç’un piyeslerini yazarken hangi noktalarda Necip Fazıl’dan etkilendiğini somut olarak göstermeye çalışacağız.