İslam Öncesi Arap Akidesinde Kabir (original) (raw)

Arap Yarimadasi’Nda İslâm Öncesi̇ Di̇ni̇ Yapi

2018

İslam öncesi dönem Arap tarihi Câhiliye çağı olarak ele alınmakta ve bu dönemin kültürü de Câhiliye kültürü olarak değerlendirilmektedir. Câhiliye döneminin doğru tanınması ve anlaşılması Hz. Muhammed'in (s.a.v.) Kur'ân vahyi ile peygamber olarak görevlendirildiği ortamı doğru tanımak ve anlamakla yakından ilişkilidir. Bu bağlamda bu çalışmada putperestlik, Arapların putperestliğe geçişleri ve putperest Arapların inançları çeşitli alt başlıklarla ele alınmaktadır. Bu bağlamda öncelikle Câhiliye kavramı ele alınmıştır. Kur'ân ve hadis metinlerinde geçtiği yerlere vurgu yapılmıştır. Arapların putperestliğe geçiş nedenleri ve putperestliğin yayılması çeşitli yönleriyle ele alınmıştır. Ayrıca Kureyş kabilesinin meşhur putları farklı kaynaklarla değerlendirilmiştir. Arapların ibadet çeşitleri ve putlarına bakışları yine kaynaklarla ele alınmıştır. Arapların sahip olduğu diğer inançlar çerçevesinde Rahman İnancı ve Üç Yıldız Tanrılar Sistemi üzerinde durulmuştur. Üçüncü olarak Kâbe'nin kutsallığı, tarihsel süreci ve zemzem kuyusunun önemi açıklanmaya çalışılmıştır. Ardından İslamiyet öncesi dönemde Arap Yarımadasında semavi dinler olarak Yahudilik ve Hıristiyanlık inançları hakkında bilgi verilmiştir. Son bölümde ise, Haniflik, Sâbiîlik, Mecûsîlik ve Dehrîlik konuları diğer inançlar başlığı altında ele alınmıştır.

Yemen-Hi̇rran'Da Bi̇r İslam Öncesi̇ Geç Evre Mezarliği

2015

Excavations were carried out in 2004 at Hirran in highland Yemen, where a late pre-Islamic cemetery had been found during construction of the new Dhamar museum. The excavations, designed to train some archaeologists of General Organisation of Antiquties and Museums (GOAM), had the goals of documenting more of the pre-Islamic cemetery, and of examining the history of agricultural terracing here. In summer 2004 excavations were carried out in three areas of the museum grounds, which are impacted to varying degrees by museum construction and landscaping. Excavations east of the museum building documented two generations of agricultural terracing. Judging by sherdage in and below the field soils, both terrace structures appear to be Islamic in date. The excavations found 11 graves, mostly north and west of the museum building. All the graves are simple pit burials, in which the bodies commonly are covered by stones. Definite grave goods did not accompany any of the burials. Skeletons in...

Kutsalın Tezahürü ve Mekânın Etkisi Bakımından İslam Öncesi Arap Yarımadasındaki Kâbe/Beytler

Etik Beyanı / Ethics Declaration: Bu makalede bilimsel araştırma ve yayın etiği ilkelerine riayet edilmiştir. Makale etik izin gerektirmeyen bir çalışma olup en az iki hakem tarafından incelenmiş ve intihal içermediği teyit edilmiştir. / In this article, the principles of scientific research and publication ethics are respected. The article is a study that does not require ethical permission. It has been reviewed by at least two referees and was confirmed that it did not contain plagiarism.

İslâm Öncesi̇ Arap Tari̇hi̇ni̇ Yansitmasi Bakimindan Kaya Resi̇mleri̇

Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, 2022

Yazı, insan ilişkilerini mikro sevide yansıtan bir araç olduğundan “tarih yazıyla başlar” tezi haklı bir söylemdir. Lakin yazıdan önce de insan vardı ve varlığını bir şekilde duyurmak, sonraki nesillere nasihatte bulunmak ya da hiç değilse iç dünyalarını yansıtmak isteyen kimseler; malzeme yetersizliğine aldırış etmeden taşların üzerine resimler çizmişlerdir ki bunlar alfabeye dayalı olmayan bir aktarım sistematiğinin ürünleridir. Yazıdan önce veya sonra hiç fark etmez, insan ilişkilerini kompozisyonlar hâlinde sunan kaya resimleri 19. yüzyıldan itibaren dikkatleri üzerine topladığından arkeologlar, taşlar üzerine resmedilen geçmişi keşfetmeye yöneldiler. Dünya genelindeki bu zengin miras, birçok coğrafyanın tarihini aydınlatmaya ve bazı genel kanaatleri değiştirmeye namzettir. Tarihî materyal mahiyeti taşıyan kaya resimleri, Arap Yarımadası’na gelişleri çok eski olan Arapların tarihini aydınlatmada da argümandır. Kısmen dinî haberler ve İslâmî dönemdeki kurgularla anlatılan kadim A...

İslam’dan Önceki Araplarda Kişilere Ad Verme

İhya Uluslararası İslam Araştırmaları Dergisi, 2021

Plagiarism / İntihal: This article has been reviewed by at least two referees and scanned via a plagiarism software. / Bu makale, en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit edildi. Etik Beyan / Ethical Statement: Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyulduğu ve yararlanılan tüm çalışmaların kaynakçada belirtildiği beyan olunur / It is declared that scientific and ethical principles have been followed while carrying out and writing this study and that all the sources used have been properly cited.

İslam'dan Önce Necran Şehri

2020

Necrân, Arap Yarımadasının güney kesiminde ve Yemen’in kuzeyinde yer alan tarihî antik şehrin adıdır. Kuruluşu milattan öncesine dayanan şehir, günümüzde Suudi Arabistan sınırları içerisinde kalır. Son zamanlarda olduğu kadar İslâm’dan önce de ticaret, tarım ve üretimde kat ettiği ilerlemelerle adından söz ettiren ve dinî mekânlarıyla insanların dikkatini çeken bir yerdir. Burasını önemli hale getiren faktörlerin başında ticaret gelir. Yemen’in dağlarında yetişen Lübân ağacından elde edilen kokunun kuzey bölgelerdeki Mısır, Roma ve Sâsanî devletlerine ihraç edildiği ve dünya ticaretinde hatırı sayılır bir yer edindiği bilinmektedir. Bir dönem Arap ticaretinin simgesi haline dönüşen koku, ticaret yollarının güzergâhını belirlediği gibi birçok şehri içerisine alan Arap ticaret hattının Buhur Yolu olarak adlandırılmasına sebebiyet vermişti. Yol üzerindeki şehirlerden birisi ise Necrân’dı. Necrân’ı ticarî bir kavşak haline getiren bu yol, şehrin iç ve dış ticareti canlandırdı. Ticaretle bağlantılı olarak üretim ve tarım da gelişti. Tüccarların satmakla övündüğü deri üretimi ve fiyatı pahalı olan dokuma ürünleri Necrân ile bilinmeye başladı. Ekonominin gelişmesine paralel olarak Necrân’daki dinî mekânların imarı ve farklı dinî inançların yayılması hızlandı. Kâbe’ye alternatif olsun diye deriden imal edilmiş büyük bir kubbeden ibaret Kâbetü Necrân, Necrân şehrine dinî liderlik vasfı kattı. Bu yüzden Necrân, dokunulması yasak olan dört şehirden birisi (Mekke, Medine, Kudüs ve Necrân) algısı oluştu. Putperest inancın yanında Hıristiyanlık da şehre hâkim olan kabileler arasında yayıldı. Dinî inançtaki çoğulcu yapı birçok tarihî hadisenin de sebebi oldu. İşte bu tebliğde Arap Yarımadasında yer alan Necrân şehrini önemli hale getiren faktörler açıklanarak şehrin döneme olan etkisi tespit edilmeye çalışacaktır. Böylelikle Câhiliye dönemine damgasını vuran bir şehrin tarihi ve siyasî olaylara olan etkisi anlaşılmaya gayret edilecektir. Anahtar Kelimeler: Necrân, Yemen, Ticaret, Hıristiyanlık, Üretim Abstract Najran is the name of the historical ancient city located in the southern part of the Arabian Peninsula and north of Yemen. The city, which was founded before Christ, remains within the borders of Saudi Arabia today. The city was a place that made the name of the progress it has made in trade, agriculture and production before Islam as well as now and attracts people's attention with its religious places. The leading factor that makes this place important is trade. It is known that the scent obtained from the incense tree that grows in the mountains of Yemen is exported to the Egyptian, Roman and Sâssânid Empires states in the northern regions and has gained a considerable place in world trade. The scent, which became a symbol of Arab trade for a while, caused the Arab trade line to be named the Frankin Path, as it determined the route of the trade routes, and included many cities. One of the cities on the road was Najran. This road, which turned Najran into a commercial crossroad, stimulated the city's domestic and foreign trade. Production and agriculture also developed in connection with trade. The leather production and price-weaving products that merchants boasted about selling began to be known with Najran. In parallel with the development of the economy, the development of religious places in Najran and the spread of different religious beliefs accelerated. The Kababet Najran, which consists of a large dome made of leather to provide an alternative to the Kaaba, added religious leadership to the city of Najran. For this reason, one of the four cities (Makkah, Medina, Jerusalem and Najran) which were forbidden to be touched, was accepted. Besides the pagan belief, it spread amongst the tribe that ruled the city in Christianity. The pluralistic structure in religious belief was also the reason for many historical events. In this communiqué, the factors that make the city of Najran located in the Arabian Peninsula important will be explained and will try to determine the impact of the city on the period. Thus, it will be helpful to understand the chemistry of a city that marked the ignorance period. Key Words: Najran, Yemen, Trade, Christianity, Production

İslâmiyet Öncesi Türk-Arap İlişkileri

İslâmiyet Öncesi Türk-Arap İlişkileri, 2024

Öz: Tarih boyunca çeşitli sebeplerle sık sık göç etmek zorunda kalan Türkler, güney-batı istikametindeki güçlü imparatorlukları aşamadıkları için Câhiliye dönemi Arap toplumuyla doğrudan ilişkiye girememişlerdir. Fakat buradan taraflar arasında hiçbir münasebetin olmadığı anlamı çıkarılmamalıdır. Bu araştırmanın konusu, İslâm öncesi dönemde Türkler ile Araplar arasındaki etkileşim süreci, arka planı ve İslâmiyet öncesi geldiği noktadır. Nitel araştırma yöntemi alt başlıklarından anlatı araştırması tekniğinin uygulandığı çalışmada, belirtilen dönemde gerçekleşen münasebetlerin niteliği, boyutları ve yansımaları ele alınmıştır. Bununla İslâm sonrası ilişkilerin daha iyi anlaşılması ve sağlam bir zemine oturtulması amaçlanmıştır. Araştırmada ikili ilişkilerin dolaylı, tek yönlü ve düşük profilli olduğu, şartlara göre geliştiği ve süreklilik arz etmediği sonucuna varılmıştır. Kadim bir medeniyete sahip olan İranlıların coğrafî bakımdan bu iki milleti birbirinden ayırmaları, bilhassa ticarî ve kültürel açıdan her iki tarafı da etkilemeleri bunun en önemli nedenidir. Dolayısıyla fizikî özellikleri, savaş becerileri ve kahramanlıklarına dair Türklerle ilgili bilinenler İranlılar ve Basra civarında Sâsânîlerin hâkimiyeti altında varlığını sürdüren Arap Laḫmî hanedanlığı üzerinden Câhiliye dönemi Arap şiirine konu olabilmiş, Türk çadırı gibi objeler Arap kültürüne bu dönemde girebilmiştir. Türklerin, Arap kültüründen etkilendiğine dair herhangi bir veriye ise ulaşılamamıştır. Çalışmada, 'Ammâr b. Yâsir'in annesi Sümeyye'nin Türk olduğu iddiası gibi Türk-Arap ilişkileri bağlamında yapılan bazı hatalara da işaret edilmiştir.

Kur'an'ın Yorumlanmasında İslam Öncesi Arap Hıristiyanlığının Önemi Üzerine Notlar

Kur'an'da Hıristiyanlarla ilgili ayetlere kabaca bakıldığında Hıristiyanlar arasında bazı açılardan ayrım yapıldığı ve karşılaştırmaya gidildiği hemen göze çarpar. Gerçi onlar arasında mezhebi farklılıkları karşılayan herhangi bir isimlendirme Kur'an'da geçmemektedir. Daha ziyade temelde tevhit-şirk bağlamında Hıristiyanların inançları, ibadetleri ve ahlaki eylemleriyle ilgili bazı prototiplere yer verilmiştir. Bu bağlamda Hıristiyanlardan doğrudan veya dolaylı bir şekilde bahseden onlarca ayette bu kimselerin önemli bir kısmına birçok bakımdan eleştiriler ve suçlamalar yöneltilmekte, buna karşın Hz. Muhammed'in risaletinden önce Arap yarımadasında çoğunlukla bireysel çabalarla var olan küçük bir kitle ise hem inanç hem de ahlaki eylemler açısından övülmektedir.