KÖK NEDEN ANALİZİNİN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARINDAKİ ROLÜ (original) (raw)
Related papers
tr} Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi ÖZET İş Sağlığı ve Güvenliği, çalışanların iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı korunmalarının sağlanması, çalışanların sağlıklarının sosyal, ruhsal ve bedensel olarak en üst düzeyde tutulması, çalışanları zararlı etkilerden ve tehlikelerden koruyup daha güvenli bir çalışma ortamı yaratılması, işin ve çalışanın birbirine uyumunun sağlanması için faaliyet gösteren tıbbi, teknik, ekonomik, sosyal ve hukuki yönleri olan bir bilim dalıdır. Dünyada ve ülkemizde önemi her geçen gün artan İş Sağlığı ve Güvenliğinin çalışma alanlarından biri de kazaya neden olma faktörleridir. Bu çalışmada çok kriterli karar verme metotlarından analitik hiyerarşi süreç belirsizlik durumları da göz önüne alınarak bulanık mantıkla birleştirilmiş ve olaya hem analitik hiyerarşi süreç hem de bulanık analitik hiyerarşi süreç yöntemiyle yaklaşılmıştır. Çalışmada AHP ve Bulanık AHP yöntemi kullanılmış ve önem düzeylerine göre kazaya neden olma teorileri her iki yönteme göre sıralanmıştır. ABSTRACT The provision of occupational health and safety of employees, protection against occupational accidents and diseases, the health of employees, social, spiritual and physical, keeping the highest level of employees and protect them from the hazards and harmful effects of the creation of a safer work environment, and each other employee to ensure compliance of operating, medical, technical, economic, social and legal aspects, is a science. The growing importance of Occupational Health and Safety in our country and in the world and one of the areas that are the factors to be the cause of the accident. In this study, Analytic Hierarchy Process and the Fuzzy Analytic Hierarchy Process have been studied and an application of them in the factors effecting accident & ınjury has been performed.
Uluslararası Sosyal Araştırmalar Kongresi (USAK’17) International Social Research Congress, 2017
Özet Amaç: Bu çalışmanın amacı sağlık çalışanlarının karşılaştıkları iş stresinin, iş doyumu üzerindeki etkisinin incelenmesidir. Gereç ve Yöntem: Bu araştırmada nicel araştırma deseni kullanılmış olup Konya'da bir devlet hastanesinde çalışmakta olan sağlık personeline uygulanmıştır. Araştırmaya toplam 152 kişi dâhil olmuştur. Araştırmada Minnesota İş Doyum ölçeği ve İş Stres Ölçeği olmak üzere 2 farklı ölçek tipi kullanılmıştır. İlk olarak Minnesota İş Doyum Ölçeği 1-5 arasında puanlanan beşli likert tipi bir ölçektir. Ölçek puanlamasında, Hiç memnun değilim; 1 puan, Memnun değilim; 2 puan, Kararsızım; 3 puan, Memnunum; 4 puan, Çok memnunum; 5 puan olarak değerlendirilmektedir. Minnesota İş Doyum Ölçeği içsel, dışsal ve genel doyum düzeyini belirleyici özelliklere sahip 2 faktörden oluşmaktadır. Ölçeğin güvenilirliği 0,94 bulunmuştur. İş Stresi Ölçeği, Cohen ve Williamson (1988) tarafından geliştirilmiştir. Ülkemizdeki geçerlilik ve güvenilirliği Baltaş ve ark (1998) tarafından yapılan ölçeğin Cronbach Alpha değeri 0.93 bulunmuştur. Bulgular: İş stresi ile iş doyumu arasında negatif yönlü bir ilişki olduğu tespit edilmiştir (r =-572). İş stresi ile iş doyumunun alt boyutları arasında da negatif yönlü bir ilişki olduğu gözlenmektedir (İçsel boyut r =-592 ve dışsal boyut r =-531). Sağlık çalışanlarının yaşı ile iş stresi arasında negatif yönlü bir ilişki olduğu gözlemlenmektedir (r =-404). Çalışanların yaşı ile iş doyumu ve iş doyumu alt boyutları arasında pozitif yönlü düşük ilişki olduğu gözlenmektedir (r = 296, r = 0,311, r = 272). Cinsiyet ile iş doyumu arasında anlamlı bir ilişki vardır (p < 0,05). Erkeklerin iş doyumu ortalamaları kadınlara göre daha yüksektir. Sonuç: Araştırmaya katılan sağlık çalışanlarının iş stresi arttıkça iş doyumunun azaldığı gözlemlenmiştir. Bunun yanında iş stresi ve iş doyumunu yaş, cinsiyet, çalışma türü, mesleki deneyim gibi değişkenlerinde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Abstract Aim: The aim of this study is to examine the effect of work stress health workers face on work satisfaction Material and Method: In this study, the design of quantitative study was used and applied to health staff working in a hospital in Konya. A total of 152 people were included in the study. In the study, two types of scales were utilized as Minnesota Work Satisfaction Scale and Work Stress Scale. Firstly, Minnesota Work Satisfaction Scale is a 5-point Likert type of scale, graded between 1-5. In grading scale, "I am not satisfied with it at all" was valued as 1 point; "I am not satisfied with it", 2 points, "I am indecisive", 3 points; "I am satisfied with it", 4 points; and "I am very satisfied with it", 5 points. Minnesota Work Satisfaction Scale consists of two factors having the features, which are internal, and * Selçuk Üniversitesi, Doç.Dr.,
YENİ İŞ YERİ RİSKLERİ VE YAPAY ZEKÂNIN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNDE KULLANIMI
Mühendislik ve Multidisipliner Yaklaşımlar, Prof. Dr. Abdulkadir Güllü,Dr. Öğr. Üyesi Senai Yalçınkaya, Editör, Güven Plus Grup A.Ş. Yayınları, İstanbul, ss.369-402, 2021, 2021
Endüstri 4.0 ile birlikte iş yaşamında köklü değişimler meydana gelmiş olup halen uygulanmakta olan İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) tekniklerinde ve risklerinde önemli değişiklikler meydana getirmiştir. Üretim olgusundaki bu değişimler ile birlikte iş yerlerinde günümüz İSG tekniklerinin yetersiz kalacağı değerlendirilmektedir. Gelinen aşamada robotlar, giyilebilir destek kıyafetleri (eksoskeletonlar), Yapay Zekâ (YZ) tabanlı izleme, akıllı Kişisel Koruyucu Donanım (KKD) ve iş birlikçi robotların (cobotlar) iş yerlerinde artan bir oranda kullanılması ile yeni iş risklerinin ortaya çıkacağı değerlendirilmektedir. Tüm bu değişimler İSG’nin daha karmaşık ve yönetilmesi zor bir süreç olmasına neden olabilecektir. Bu nedenle, diğer disiplinlerde olduğu gibi, İSG alanında da YZ uygulamalarının kullanılarak başarılı ve yüksek doğrulukta risk analizi, kaza analizi ve tahmini yapılarak güvenli işyerlerinin oluşturulabileceği değerlendirilmektedir. Bu çalışmada İSG alanında YZ teknikleri kullanılarak geliştirilen araştırmalar ve iyi uygulama örnekleri değerlendirilmiştir. Bu derleme çalışması sonucunda İSG alanında YZ çalışmalarının uzman sistemler, makine öğrenmesi ve veri madenciliği alt başlıkları altında toplandığı görülmüştür. Alan bazında yapılan çalışmalarla birlikte piyasada da satışa sunulan YZ uygulamalarının mevcut olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak; yapılan çalışmalar neticesinde risk değerlendirmesinin daha kısa zamanda ve insan hatasında arındırılmış olarak yapıldığı, kaza tahmin modellerinin yüksek doğrulukta tahminlerde bulunduğu, kaza kök nedenlerinin oldukça etkin olarak tespit edilebildiği ve geliştirilen modellerin oldukça başarılı sonuçlar verdiği görülmüştür. Sağlıklı çalışan ve güvenli iş yerlerinin oluşturulabilmesi günümüz endüstriyel şartlarında YZ uygulamalarının kullanılarak daha etkili sağlanabileceği tahmin edilmekte olup ilerleyen süreçte daha fazla kullanım alanı bulacağı değerlendirilmektedir.
Uluslararası Sağlık Bilimleri Kongresi 2020 (ICHES-IDU 2020), 2020
ÖZET Kaynak işleri imalatı, günümüz koşullarında nüfus artışına paralel olarak artan yapı işleri, metal imalatı ve sanayide gün geçtikçe ivme kazanmakta ve artan talepler doğrultusunda kaynak işinden anlayan yetkin, nitelikli çalışanların da yetiştirilmesi ile ülkemiz katma değerine de kazanç sağlanmaktadır. Bununla birlikte kaynak işlerindeki iş yükü ile kaynakçıların çalıştıkları farklı ortamlarda karşılaştığı risk etmenlerindeki artış ve iş kazalarının ortaya çıkması, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin eksiksiz şekilde uygulanmasını kaçınılmaz hale getirmektedir. İş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alındığı iyi uygulamalarda, çalışan ve çalışma ortamı gözetimleri ile risk analizinin işlerliği kaynakçıların güvenliğini sağlamada önem arz etmektedir. Bu çalışmada kaynak işlerinde farklı ortam ve çalışma koşullarının iş sağlığı ve güvenliği profesyonellerince incelenerek bölümlendirilmesi, tehlike ve risklerinin ortaya çıkarılması, durum tespitinin yapılması ve sonucuna göre alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi, iş kazasına neden olacak faktörlerin belirlenerek bertaraf edilmesi ve çalışanların vücut bütünlüğünün tam olarak korunması amacıyla risk analizinin oluşturulması hedeflenmektedir. ABSTRACT In today's conditions,The welding works manufacturing is gaining momentum in the construction works, metal fabrication and industry increasing day by day in parallel with the population increase, and in line with the increasing demands, It contributes to the added value of our country with the training of competent, qualified personnel who understand the welding work. However, the increase in the risk factors faced by the welders in different environments, and the emergence of work accidents make the inevitable implementation of occupational health and safety measures. In good practices where occupational health and safety measures are taken, the operability of employee and work environment surveillance and risk analysis are important in ensuring the safety of welders. In this study, It is aimed to create a risk analysis for examining and partitioning different environment and working conditions in welding works by occupational health and safety professionals, to identify the hazards and risks, to determine the situation and determine the measures to be taken according to the result, to determine the factors that will cause work accidents and to eliminate and to the full protection of employees' body integrity.
KAZA KÖK ANALİZİNİN İŞ KAZALARININ ÖNLENMESİNE ETKİSİ
Platanus Publishing , 2023
Kaza, insan yaşamının her alanında, evde, seyahat ederken, oyun oynarken ve iş yerinde yaralanmalara yol açabilen, ani ve öngörülemeyen bir olay olarak tanımlanabilir. Kazanın mağdurları, kazaya neden olan faaliyete doğrudan dahil olmamış olabilirler; işçiler, çevredekiler veya civarda yaşayanlar olabilirler. Birçok ülke iş yerinde, seyahat ederken veya evde meydana gelen kazalara ilişkin veri toplamaktadır. Yaralanmayla sonuçlanmayan belirli türdeki kazaların (örneğin, kazan patlaması veya vinç arızası) veya belirli bir ciddiyette yaralanmaya neden olan kazaların rapor edilmesi genellikle zorunludur. Yaralanmalara neden olduğu bildirilen kazaların sayısı, bir sıklık oranı (örneğin, 100.000 işçi veya vardiya başına rapor edilen kaza sayısı) oluşturmak için genellikle belirli bir faaliyette yer alan işçi sayısıyla karşılaştırılabilir, böylece tehlikeli mesleklerin daha fazla tanımlanmasına olanak sağlanır. Farklı ülkelerdeki kaza istatistiklerinin derlenmesindeki farklılıklar nedeniyle, uluslararası karşılaştırmalar çoğu zaman geçerli değildir Bir kazanın tek bir nedenden dolayı meydana gelmesi çok nadirdir. Bir kaza oluşumu incelendiğinde çoğu zaman aynı anda ortaya çıkması gereken faktörlerin bir araya geldiği görünür. Potansiyel olarak tehlikeli bir durum, birisi onunla temas edene kadar kazayla sonuçlanmaz ve yanıcı bir buhar bulutu, bir ateşleme aracı mevcut olana kadar patlamaz. Özellikle kazalar iş sisteminde tanımlanabilen, ortadan kaldırılabilen tehlikelerden, eğitim, talimat ve izlemedeki eksikliklerden veya insan faktörlerinin birleşik etkisinden kaynaklanır. Ancak şunu da kabul etmek gerekir ki; Çalışanlar hata yapabilir, beceriksiz olabilir, odaklanamayabilir, kasıtlı olarak risk alabilir ve bunun sonucunda insan iş stresi ile kaza yapabilir. Tehlikeli bir durum, insan faktörleriyle birleştiğinde bile, başlı başına bir kaza nedeni değildir. Ancak başka bir zayıflatıcı durumun belirtisi veya değerlendirilmesi gereken bir dizi başka hatanın da göstergesidir. Herhangi bir kaza, yalnızca kazazedenin mağduriyetinin tazmin edilmesi amacıyla resmi bir bildirime yol açmamalı, aynı zamanda kazayı önleme amaçlı bir rapor veya soruşturma da yapılmalıdır. Bu perspektiften bakıldığında, kaza analizinin temel amacı, yaralanmaya yol açan arızaların altında yatan dizinin ve daha genel olarak, ister kaza ister yakın kaza olsun, istenmeyen olayın tüm öncüllerinin kaynağını araştırmaktır. Dolayısıyla bir olayın analizi, beklenmeyen olayın gerçekleşmesinden sonra yapıldığı ve olaydan olayın kaynağına adım adım dönüşü içerdiği için ''ters kuşak'' yaklaşımıdır.
Bilimsel Madencilik Dergisi, 2018
Türkiye’nin çeşitli illerindeki açık ocak maden işletmelerinde çalışan işçilere, maden işletmelerinde alınması gereken asgari iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin varlığı sorulmuştur. Bunun için bazı anketler hazırlanmış ve işçinin sadece kendi işi için değil tüm maden sahası ve işletmesi için fikir sahibi olup olmadığı ölçülmüştür. Hazırlanan soruları arttırmak tabi ki mümkündür fakat en basit haliyle iş sağlığı ve güvenliği kültürünün araştırılması planladığı için soruların detay ayrıntıları ankete konulmamıştır. Ankette sorulan sorular başlıklar haline ayrılarak işçilere sunulmuştur. Böylece işçinin farklı alanlardaki önlemler hakkında kendisini de ilgilendiren sorunları görmesi sağlanmıştır. Kısacası işçilerin en basit haliyle kendi çalıştıkları maden ocaklarında Risk Analizi ve Değerlendirmesi yapmaları sağlanmıştır. Böylece hem maden ocağı hem de işçinin İş Sağlığı ve Güvenliği Kültürü’nü ne kadar bildiği ve uyguladığı araştırılmıştır.
KÖMÜR MADENLERİNE PSİKOSOSYAL RİSK ANALİZİ BAKIŞI: MADEN ÇALIŞANLARININ İŞ TALEPLERİNE DAİR ALGILARI
ICCET 2022, Türkiye 22. Uluslararası Kömür Kongresi ve Sergisi Bildiriler Kitabı, 29-30 Eylül, Zonguldak , 2022
Workers in the mining sector are exposed to physical, biological, chemical, and psychological hazards. Tasks require a great deal of effort, or high job expectations, making it difficult for employees to fulfill the demands with the resources at their disposal. This "high demand" context, apart from the physical load created by the job, can lead to psychological strains and various psychological health problems, known as psychosocial risks. “Psychosocial Safety at Work Project” is funded by the European Union and the Republic of Turkey and analyzes the psychosocial risks of mining sector employees and intends to provide model recommendations for a solution. The current study focuses on the "job demands" as one of the psychosocial risk factors that might be induced by working in the mining industry. In this context, the observations obtained from the data gathered via 22 focus group meetings held with the involvement of the workers of the companies that perform mining operations in the Zonguldak hard coal basin and the survey conducted with the participation of 130 miners are presented. The results indicate that employees face physical, quantitative, cognitive, and emotional demands.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU
Amaç MADDE 1 -(1) Bu Kanunun amacı; işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemektir.
2021
Amaç: İş sağlığı ve güvenliği (İSG) alanında yapılan çalışmalar günden güne artmaktadır. Bununla birlikte İSG açısından gerçekleştirilen uygulamaların performansının incelenmesi ve değerlendirilmesi işletme yönetimi açısından önemli olmaktadır. Bu çalışmada, Kocaeli Liman Bölgesinde faaliyet gösteren liman işletmelerinde görev yapan İSG uzmanlarından elde edilen verilere dayanarak, İSG uygulama performansı boyutlarının önem düzeylerinin ve ağırlık değerlerinin hesaplanması amaçlanmıştır. Yöntem: Literatürden elde edilen İSG uygulama performansı boyutlarının önem düzeyleri, Kocaeli Liman Bölgesindeki liman işletmelerinde görev yapan 20 İSG uzmanından elde edilen veriler kullanılarak çok kriterli karar verme yöntemlerinden AHP yöntemiyle analiz edilmiştir. Bulgular: Araştırma bulgularına göre, İSG uygulama performansı boyutlarından en önemli boyutun, çalışanların İSG konusunda farkındalık ve bilinç düzeyi (%41,2), en az önemli boyutun ise İSG eğitim uygulamaları (%8,6) boyutu olduğu ortaya çıkmıştır. Sonuç: İSG konusunda farkındalık ve bilinç düzeylerinin mevcut boyutlar arasında önem düzeyi ile en önemli boyut olması, çalışanlara bu bilincin
2022
Bu çalışma, işgörenlerin algıladıkları iş güvencesizliğinin psikolojik iyi oluş düzeylerine ve performanslarına etkisinde meslekî bağlılığın aracı bir rol oynayıp oynamadığını tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Çalışma Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Samsun ve Tokat'ta görev yapan 623 postacı üzerinde yürütülmüştür. Postacılar İdari Hizmet Sözleşmeli (İHS'li), 399 sayılı KHK ile istihdam edilenler (399'lu) ve Alt İşveren (Taşeron) olmak üzere 3 ayrı istihdam şekli ile görev yapmaktadırlar. Postacıların farklı istihdam şekilleri ile istihdam ediliyor olmaları örneklem olarak postacıların seçilmesindeki en önemli etkendir. Çalışmanın sonucunda iş güvencesizliğinin psikolojik iyi oluşu ve performansı etkilemediği tespit edilmiştir. Algılanan iş güvencesizliğinin aracı değişken meslekî bağlılığı etkilediği, ayrıca meslekî bağlılığın da hem psikolojik iyi oluşu hem de performansı etkilediği tespit edilmiştir. Ancak bağımsız değişken ile bağımlı değişkenler arasında bir etkileşim olmadığından Baron ve Kenny aracılık modeline göre meslekî bağlılığın aracılık rolü tespit edilememiştir.