Temporomandibular Eklem Rahats›zl›klar›nda Fizik Tedavi Yöntemleri, Egzersizler ve Postoperatif Rehabilitasyon Physical Therapy Modalities, Exercise and Postoperative Rehabilitation in Temporomandibular Joint Disorders (original) (raw)

Physical Therapy Modalities, Exercise and Postoperative Rehabilitation in Temporomandibular Joint Disorders

Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Dergisi, 2010

Temporomandibular eklem rahats›zl›klar› (TMER)'n›n tedavisinde fizik tedavi yöntemleri önemli bir yer tutmaktad›r. En s›k kullan›lan fizik tedavi modaliteleri transkutanöz elektriksel sinir stimulasyonu, s›cak, so¤uk uygulama, ultrason, biofeedback, iyontoforez ve laser uygulamalar›d›r. Egzersiz de tedavinin önemli bir k›sm›n› oluflturmaktad›r. Konservatif yöntemlerle tedavideki baflar›n›n %80'in üzerinde oldu¤u bildirilmektedir. Hastalar›n %50'sinde genellikle 2-4 hafta içinde semptomlar çözülür. TMER'de hastalar›n sadece %5'ine cerrahi giriflim gerekmektedir. TMER'e yap›lan her türlü cerrahi giriflim sonras› ilk 24 saatte bafllayan uygun postoperatif rehabilitasyon program›na al›nan hastalarda, a¤r›n›n azalmas›, eklem fonksiyonunun yeniden sa¤lanmas› ve sonraki zedelenmelere karfl› eklemi korumaya yönelik belirgin bir baflar› elde edildi¤i bildirilmifltir. Bu derlemede TMER'de kullan›lan fizik tedavi modaliteleri, egzersizler ve postoperatif rehabilitasyona yönelik yaklafl›mlar›n bir özeti yap›lm›flt›r.

Temporomandibular Eklem Anatomisi Ve Rahatsızlıkları

dicle.edu.tr

... 77 Temporomandibular Eklem Anatomisi Ve Rahatsızlıkları Bahadır Odabaş, Seher Gündüz Arslan ... Bu çalışmada tedavi gören 30 birey ve kontrol grubundaki 37 bireyin sağ ve sol ekleminin anterior ve superior boşlukları ölçülmüş ve kayda değer fark bulunamamıştır (23). ...

Temporomandibular Eklem Bozukluklarında Yağ Grefti ve Trombositten Zengin Fibrinin Doku Onarımı Üzerine Kombine Etkisi

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi dergisi, 2020

Temporomandibular eklem (TME), memeli çenesinin hareketleri için gerekli olan sinoviyal bir eklemdir, vücutta en sık kullanılan eklemlerden biridir. Yaşlı hastalarda primer olarak görülebilen, bazı patolojik durumlarda (travma ve internal derangement) sekonder olarak gelişen osteoartrit TME'de en sık görülen artrit tipidir. TME patolojilerinin, kıkırdak dokunun histolojik yapısı gereği iyileşme potansiyeli düşük olduğu için, klinik tedavileri sınırlıdır. Bu çalışmada farklı hücrelere dönüşme potansiyeli olan yağ doku kaynaklı kök hücrelerin, birçok büyüme faktörü barındıran Trombositten Zengin Fibrin (PRF) ile uyarılarak, hasar oluşturulan TME kıkırdağı üzerindeki kombine etkilerinin araştırılması amaçlandı. Çalışmada tavşanların her iki TME eklem disk laterallerinde 3 mm'lik defektler oluşturuldu. Sağ tarafa ense-sırt bölgesinden alınan yağ grefti ve tavşanın kendi kanından hazırlanan PRF yerleştirildi, sol tarafı sham grubu olarak planlanıp başka işlem yapılmadan kapatıldı. 8 hafta sonunda eklem kondil ve diskleri çıkarıldı, Hematoksilen&Eozin (H&E) ve Safranin O-Fast Green metodları ile boyanarak incelendi. Her iki grup için eklem yüzey yapısı, kondrosit yoğunluğu, hücre kümelenmesi ve Safranin O-Fast Green boyanma kaybı histopatolojik olarak derecelendirildi. Değerlendirilen parametreler arasında anlamlı fark saptanmadığı için, deneysel TME defekt modelinin onarımında yağ grefti ve PRF kombinasyonu etkili bulunmadı.

Temporomandibular eklem disfonksiyonlu bir grup hastada klinik bulguları

Selcuk dental journal, 2019

Temporomandibular eklem disfonksiyonu (TMED); TME'yi ve ilişkili destek yapıları ya da her ikisini etkileyen kasiskelet sistemi rahatsızlıklarından oluşan, sık görülen bir hastalıktır. 1-3 TMED'te klinik olarak baş, boyun ve kulak ağrısı, çiğneme kasları ve eklemde hassasiyet, eklem sesleri, çene kilitlenmesi, çene hareketlerinde kısıtlanma ve deviasyon gibi çeşitli semptomlar görülmektedir. 4-7 Sena ve ark. 8 , TMED bulgularının prevalansları ile ilgili 17 araştırma makalesini inceledikleri çalışmalarında % 3-53 eklem bölgesinde ağrı, % 0.5-81 kas ağrısı, % 8-48 eklem  Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Anabilim Dalı, İstanbul ÖZ Temporomandibular eklem disfonksiyonlu bir grup hastada klinik bulguları Amaç: Temporomandibular eklem disfonksiyonu (TMED); temporomandibular eklemi (TME) ve eklemle ilişkili destek yapıları etkileyen kas-iskelet sistemi rahatsızlığıdır. Bu çalışmanın amacı TMED'li bir grup hastada klinik bulguların değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntemler TME ile ilgili şikâyeti nedeniyle Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi kliniğine başvuran 100 hastanın klinik muayenesi 'Tanı Kriterleri/ Temporomandibular Eklem Disfonksiyonu (TK/ TMED) (International RDC-TMD Consortium) protokolü ile yapılmıştır. Hastaların demografik bilgileri, anamnez ve klinik muayene bulguları değerlendirilmiştir. Bulgular 20-64 yaş aralığındaki % 83'ü kadın, % 17'si erkek olan hastaların yaş ortalaması 35,1± 11,3'tür. En sık saptanan şikayet hastaların 88'inde 'ağrı', 63'ünde 'yemek yiyememe', 67'sinde 'ağız açmada zorluk', 54'ünde 'diş sıkma' ve 19'unda 'eklemden ses gelmesi' dir. Hastaların % 64'ü tekrarlayan ağrı, % 22'si sürekli ağrı varlığını belirtirken %14'ünde ağrı olmadığı saptanmıştır. Ağız açma esnasında % 23 hastada düzeltilmiş deviasyon, % 32 hastada sol tarafta sonlanan deviasyon, % 14 hastada sağ tarafta sonlanan deviasyon bulgulanmıştır. Hastaların 57'sinde miyalji, 35'inde sağ artralji, 38'inde sol artralji, 29'unda TMED'e bağlı baş ağrısı tespit edilmiştir. Sonuç TMED'in tanısında diş hekimlerine önemli sorumluluk düşmektedir. TMED riski taşıyan bireylere rutin TME muayenesi yapılmalıdır. ANAHTAR KELİMELER Çiğneme sistemi, temporomandibular eklem, temporomandibular eklem disfonksiyonu

Temporomandibuler Eklem Ankilozunun Kostokondral Greftle Rekonstrüksiyonu

1996

Temporomandibuler eklem (TME) ankilozlari agiz acikligini kistlayan yasam kalitesini azaltan, beraberinde cene yuz deformiteleri, ortognatik ve ortodontik problemleri ortaya cikaran onemli fonksiyonel bir patolojidir. Cocuklardaki TME ankilozu ve daha onceden ankiloz nedeniyle cerrahi tedavi yapilan eriskin reankilozlari, ramus yuksekliginde belirgin azalmaya, daha siddetli cene yuz deformitelerine ve ortodontik problemlere neden olur. Kostokondral otojen greftle TME artroplastisi TME de hareketsizlik sikayetine cozum getirmesi yaninda ramusu uzatma imkani da saglayan bir yontemdir. Cocukluk cagi ankilozunda kostokondral otojen greftlerin epifiz plaklari sayesinde mandibula ramusunda buyumenin oldugu da degisik yayinlarda belirtilmistir. Klinigimizde 1993-1995 tarihleri arasinda 6 hastada toplam 8 TME'e kostokondral otojen greftle interpozisyonel TME artroplastisi yapilmistir. Hastalarin ikisi cocuk, dordu eriskindi; iki hastada bilateral, dort hastada tek tarafli ankiloz vardi....

Temporomandi̇bular Eklem Osteoartri̇tli̇ Hastalarda Artrosentezi̇ Taki̇ben Yapilan Trombosi̇tten Zengi̇n Plazma, Hyaluroni̇k Asi̇t Ve Korti̇kosteroi̇d Enjeksi̇yonlarinin Temporomandi̇bular Eklem Palpasyonunda Oluşan Ağriya Etki̇leri̇ni̇n Karşilaştirilmasi

Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi, 2016

Bu çalışmanın amacı temporomandibular eklem (TME) osteoartritli hastalarda uygulanan 4 farklı tedavi yönteminin Temporomandibular eklemin lateral ve posterior palpasyonundaki ağrıda meydana getirdiği değişimleri karşılaştırmaktır. Yöntem: Bu çalışmaya hem klinik inceleme ile ve hem de konik ışınlı bilgisayarlı tomografik değerlendirme (CBCT) ile TME osteoartriti (TME-OA) teşhisi konulan erişkin hastalar dahil edilmiş ve bu hastalar rastgele bir şekilde 4 farklı tedavi grubuna ayrılmıştır: sadece artrosentez (1), artrosenteze ilave yapılan trombositten zengin plazma (PRP) (2), hyaluronikasid (HA) (3) veya kortikosteroid (KS) (4) enjeksiyonları. Kontrol grubu15 dejeneratif ekleme sahip 12 hasta, PRP grubu32 dejeneratif ekleme sahip 18 hasta, HA grubu 17 dejeneratif ekleme sahip 13 hasta ve KS grubu ise 17 dejeneratif ekleme sahip 12 hasta içermiştir. Bu hastalara tedavi başlangıcında tek seans artrosentez işlemi uygulanmıştır. PRP grubunda ilave 5 seans, HA grubunda ilave 1 seans Hyalgan ve KS grubunda ilave 1 seans Depomedrol'uneklem içi enjeksiyonları uygulanmıştır. Temporomandibular eklemin lateral ve posteriorpalpasyonundaki ağrı, 5 dereceli ağrı skalası (0 = yok; 1= hafif; 2= orta; 3= yoğun; 4= şiddetli) kullanılarak tedavi öncesi ve tedaviden sonraki ortalama 1. yılda değerlendirilmiştir. Gruplar arası karşılaştırma Mann Whitney U testi yapılarak değerlendirilmiştir. Bulgular: Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında, PRP grubunda posterior TME palpasyonunda, HA grubunda ise lateral ve posterior TME palpasyonunda oluşan ağrı skorlarında istatistiksel olarak daha fazla iyileşme gözlemlenmiştir. KS grubunda anlamlı bir iyileşme görülmemiştir. PRP grubunda lateral TME palpasyonunda oluşan ağrı skorlarında ise, HA ve KS grupları ile karşılaştırıldığında istatistiksel olarak daha fazla iyileşme gözlemlenmiştir. Sonuç: Bu çalışmanın bulguları, artrosentezi takiben uygulanan eklem içi PRP enjeksiyonlarının kontrol, HA ve KS gruplarına nazaran TME palpasyonundaki ağrı üzerinde daha fazla iyileşme sağladığını göstermiştir.

Sağlık Bilimleri Öğrencilerinde Temporomandibular Eklem Disfonksiyon Riskinin Araştırılması

Sakarya Medical Journal

Amaç Bu çalışmanın amacı, üniversite öğrencilerinde Temporomandibular eklem (TME) disfonksiyon gelişme riskini değerlendirmek; disfonksiyonu tetikleyen faktörler ile yaşam kalitesi, boyun disabilitesi ve psikolojik durum arasındaki ilişkiyi incelemektir. (Sakarya Tıp Dergisi 2019, 9(2):258-265) Gereç ve Yöntemler Dâhil edilme ve dışlanma kriterlerine göre sağlık bilimleri fakültesindeki 197 gönüllü öğrenci değerlendirildi. Değerlendirmede disfonksiyon gelişme riski TME ile ilişkili tetikleyici faktörlerin varlığı, psikolojik durumu Beck Depresyon Ölçeği, yaşam kalitesi SF-36 ve ağrıya dayalı disabilite durumu Northwick Park Boyun Ağrısı anketi ile değerlendirildi. İstatistiksel analizlerde Kruskal Wallis ve Spearman Korelasyon analizinden yararlanıldı. Bulgular Çalışmaya 197 üniversite öğrencisi (yaş ort: 20.79±2.13 yıl) alındı. Öğrencilerin %81.7'sinde TME bozuklukları ile ilgili en az bir semptom taşıdığı saptandı. TME disfonksiyon risk düzeyine göre boyun ağrısına bağlı disabilite düzeyi, psikolojik durum ve yaşam kalitesi arasında anlamlı fark olduğu saptandı (bütün değerler için p<0.01). Çalışmamızda öğrencilerin semptom sayısı ile boyun ağrısına bağlı disabilite şiddeti (r=0.397, p<0.001) ve psikolojik durum arasında (r=0.279, p<0.001) pozitif yönde zayıf korelasyon, SF-36 fiziksel (r=-0.328, p<0.001) ve mental komponentleri arasında (r=-0.305, p<0.001) negatif yönde zayıf korelasyon saptandı. Sonuç Araştırmamıza göre Sağlık Bilimleri Fakültesi öğrencilerinin genel olarak % 80' den fazlası en az bir TME disfonksiyon belirtisi göstermektedir. TME ile ilgili problem riskindeki bu artış eklemin biyomekanik olarak komşu vücut segmentlerini etkiliyor oluşu, disfonksiyonun disabilite, yaşam kalitesi ve psikolojik durumundaki bozulma ile olan yakın ilişkisine bağlanabilir.

Early Stage Physical Therapy After Ankylosing Temporomandibular Joint Surgery: A Multidisciplinary Approach: Case Report

Turkiye Klinikleri Journal of Dental Sciences Cases, 2016

emporomandibüler eklemin (TME) posttravmatik ankilozu; çocukluk ve adolesan çağda geçirilen çene travması sonucu disk gelişiminin etkilenmesine bağlı olarak ortaya çıkan bir patolojidir. TME ankilozunu oluşturan nedenler arasında ilk sıraları travma ve enfeksiyon almaktadır. TME ankilozlu hastaların normal ağız açma ve kapatma işlevini yapamaması sonucu ortaya çıkan konuşma, çiğneme ve ağız hijyeni bozuklukları bu hasta grubunda ciddi sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Erken çocukluk çağında oluşan TME ankilozlarında maksillo-mandibüler gelişme geriliği ve dentoalveolar deformiteler görülebilmektedir. 1,2

Temporomandibular eklem bozukluğu tanısının manyetik rezonans görüntüleme ile doğrulanması

Cukurova Medical Journal, 2020

Öz Purpose: The aim of this study was to define the temporomandibular joint complaints of patients with different genders and educational levels and to investigate the accuracy of these complaints with the diagnosis of temporomandibular joint disorder (TJD) with magnetic resonance imaging (MRII). Material and Methods: Temporomandibular joint MRI and clinical examination findings and panoramic radiographs of 99 patients over 18 years of age who applied to the dental clinic between 2011-2018 with the complaint of jaw pain and limited mouth opening are evaluated. The cases which TJD was determined as a result of MRI, are accepted as MRI (+). The ones with the complaints of TJD, but the joint was within normal limits in the MRI, MRI is recorded as (-). Results: There is significant correlation between MRI results and gender but no correlation between MRI results and tooth loss. It is found education level did not have significant effect on the described joint complaints and MRI (+) find...