Kur’an’daki Kelimelerin Türkçe’ye Geçiş Sürecinde Uğradıkları Anlam Değişmeleri (original) (raw)
Related papers
Türkiye Türkçesindeki Farsça Kelimelerde Anlam Değişmeleri
Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2020
Öz Kelime alışverişi, toplumların birbirleriyle ilişki halinde olmalarının doğal sonucudur. Tarihin çok eski devirlerinden beri ticari, siyasi, kültürel ilişkileri olan ve daha sonraları aynı medeniyetin bir parçası haline gelen Türk ve Fars toplumlarının kurdukları bu ilişkiler, iki toplumun diline de yansımıştır. Özellikle Selçuklular zamanında Farsçadan Türkçeye pek çok kelime girmiş, bu kelime akışı Osmanlı döneminde de artarak devam etmiştir. Dildeki değişme süreklidir ve dil, kullanımı sırasında yeni durumlar ve koşullara göre şekil alır. Türkiye Türkçesindeki Farsça kelimeler de süreç içinde, büyük ölçüde hem Türk dilinin fonetiğine hem de Türk düşünce yapısına uygun bir hal almıştır. Türkçe, Farsça kelimelerin anlam/anlamlarından ihtiyacı olanını aldığı gibi, bu kelimelerin bir kısmına ise yeni anlam incelikleri katmış, dolayısıyla bu kelimeler kaynak dilden farklı olarak yeni bir kavramı karşılar duruma gelmiştir. Türkiye Türkçesine Farsçadan girmiş 327 kelimenin 90'ında anlam değişmesi meydana gelmişken 237'sinin anlamının Farsçadaki anlam/anlamlarla örtüştüğü görülmüştür. Anlamı değişmiş olan 90 kelimenin 46'sı Farsçadaki anlam/anlamlarını korumakla birlikte, Türkçede yeni anlam/anlamlar kazanmış (aferin, can, cömert, çeşni vb.), 44'ü ise Farsçadaki anlam/anlamlarından koparak başka anlama/anlamlara geçmiştir (çarşı, çile, destek, erişte, hemşire, serüven vb.). Anlam değişmelerinde özellikle deyim aktarmasının bir türü olarak görülen doğadan insana aktarmalar yanında ad aktarmaları, argo kullanımlar, terim oluşturma çabası, mecaz ve yan anlam bağlantıları etkili olmuştur. Bu anlatım yolları dışında bazı kelimelerin Farsçada fiilken Türkiye Türkçesinde isim veya sıfat olarak kullanımı, yani tür değiştirmesi ya da Farsçada bağımsız olarak kullanılan iki kelime ya da yapının yeni bir kavramı karşılamak üzere birleştirilmesi gibi nedenler de bu anlam çeşitlenmesinde etkili olmuştur.
Tefsir Araştırmaları Dergisi, 2021
Kur’ân-ı Kerîm’in manasının ve maksadının Müslümanlarca en doğru bir şekilde anlaşılabilmesi hiç şüphesiz en büyük öneme sahip bir meseledir. Bu makalede Arapça’da aslî mana olarak “vermemek” ma-nasına sahip olmakla beraber Türkçe’de anlam daralmasına maruz kalarak bu manasını kaybetmiş olan “men etmek” kelimesini içeren “mennâʿun li’l-hayr” tabirinin Türkçe Kur’an meallerinde nasıl çevrildiği ince-lenmiştir. Kâf sûresi 25. ayet ve Kalem sûresi 12. ayette geçen bu tabirin incelenen altmış adet Türkçe mealin sadece birisi hariç tümünde “hayra/iyiliğe engel/mâni olmak” şeklinde anlamlandırıldığı görülmekte-dir. Öte yandan, incelenen yirmi beş tefsirin tümünde söz konusu tabirin “kişinin üzerinde zorunlu olan mâlî vecibelerini yerine getirmemesi, malını esirgemesi, cimrilik yapması” şeklinde bir manaya sahip olduğuna değinilmiş, bu tefsirlerin bir tanesi dışında tümünde mezkûr mana, ya bu tabir için sunulan tek izah olmuş ya da bu tabir için tercih edilen birinci görüş olarak takdim edilmiştir. Hatta bazı tefsirlerde anılan tabirin “hayra engel olmak” şeklinde izahının bağlamsal ve dilsel açıdan mahzurlu olduğu açıkça ifade edilmiştir. Çalış-mamızda Kâf sûresi 25. ayet-i kerimenin Türkçe mealler ve tefsirlerde nasıl izah edildiği incelenmiş ve Türkçe mealler ve tefsirler arasında bahsi geçen izah farklılığının sebepleri araştırılmıştır. Çalışmada vur-gulanan anlam daralması probleminin bir başka yansımasının Mâûn sûresi 7. ayet-i kerimenin Türkçe meallerdeki çevirisinde görüldüğü de tespit edilmiştir. Ayrıca, Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadislerde “men et-mek” kelimesinin farklı kullanımları detaylı biçimde araştırılmıştır. Kur’ân-ı Kerîm’de “vermemek” manası ile sınırlı sayıda kullanılan mezkûr kelimenin hadislerde bu manasıyla kullanımına dair pek çok örnek tespit edilmiştir.
Kâmûs-ı Türkî’den Çağdaş Türkiye Türkçesine Deyimlerde Anlam Değişmeleri
Sosyal ve Kültürel Araştırmalar Dergisi (SKAD)
1901 yılında basılmış olan Kâmûs-ı Türkî yaşayan ve konuşulan Türkçeyi esas alması açısından o dönemde yazılmış diğer sözlüklerden ayrılır. Bu çalışmanın amacı basımından 117 yıl sonra Kâmûs-ı Türkî'de yer alan deyimleri Türkiye Türkçesindeki biçimleriyle karşılaştırmak, meydana gelen anlam değişmelerinin boyutlarını tespit etmek ve sınıflandırmaktır. Çalışmanın birinci bölümünde anlam değişmesi kavramı ve dil bilimciler tarafından yapılan anlam değişmesi sınıflandırmaları ele alınmıştır. İkinci bölümde Cruse (2006) tarafından yapılan anlam değişmesi ölçütlerine uygun olarak deyimler sınıflandırılmış; son bölümde ise bulgular değerlendirilmiştir. Çalışmada en çok tespit edilen anlam değişmesi türü anlam kayması olurken, anlam iyileşmesi ve anlam kötüleşmesi en az görülen değişmeler olarak ortaya çıkmıştır.
Tatar Türkçesindeki Arapça Kökenli Kelimelerde Anlam Değişmeleri
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, 2020
The Arabic language which began to affect Turkish when the Turks adopted Islam, caused the inclusion of many Arabic words into Turkish. These words were sometimes used as they were and sometimes with various alterations in pronunciations according to the vocal characteristics of Turkish and the words originating from the rich word processing system of Turkish were morphologically turned into Turkish. Some changes also occurred in the meanings of words according to the social structure, rich culture and rooted oral traditions of the Turks. These changes have caused the use of words in meanings different from the source language. The words adapted from Arabic are not used in the same meaning in all Turkish dialects and their meanings can vary from one dialect to another. In order to enlighten the vocabulary of the Tatar Turkish, which is among the present inheritors of the Kipchak Turkish and one of the Northwestern Turkish dialects, and has a rooted history and a solid literary language; it is of prime importance to examine the changes in its quotations from other languages. The Arabic words which have the greatest share among these quotations, have undergone various semantic changes in Tatar Turkish. This study touches upon semantic changes of the Arabic words via Tatar Turkish words. As a consequence, it has been determined that 208 out of 889 Arabic words have undergone a semantic change and the adapted Arabic words undergoing a semantic change in the Tatar Turkish constitute % 23,39 of the total Arabic words in this language. This means that approximately 1/4 of the Arabic words adapted into Tatar Turkish have undergone a semantic change.
Kâmûs-ı Türkî’den Türkçe Sözlük’e Anlam Değişmeleri – Eylemler
ÖZET İnsan yaşamının en vazgeçilmez parçalarından biri olan dil, toplumdaki değişmelere paralel bir şekilde tarihsel olarak çeşitli değişimler yaşar. Bu değişimler; şekil, kurallar, yazım, noktalama gibi hususlarda ve sözcüklerin anlamlarında yaşanabilmektedir. Çalışmamızın konusuna temel oluşturan anlam değişmeleri, bir göstergenin daha önce gösterdiği kavrama göre bütünüyle başka bir kavramı göstermesi olarak gerçekleşebileceği gibi, o göstergenin gösterdiği kavramın yanında çokanlamlı duruma gelerek (ya da çokanlamlı özelliğini yitirerek) yeni kavramları da karşılaması (ya da karşıladığı başka kavramları artık karşılamıyor olması) durumlarında gerçekleşebilir. Anlamlar değişirken farklı evreler geçirirler ve farklı yollarla içeriklerinde bazı değişiklikler söz konusu olur. Bu da her anlam değişmesinin bir anlam olayı yoluyla gerçekleştiğini göstermektedir. Bu çalışmanın amacı, Kâmûs-ı Türkî (1901) ve Türkçe Sözlük (2011)’teki sözlükbirimlerin anlamlarının karşılaştırılarak bu sözlükbirimlerde var olan anlam değişmelerini ve bunlarının temelinde yer alan anlam olaylarını ortaya koymaktır. Çalışmanın girişinde anlam, anlam değişmeleri ve anlam olayları hakkında birtakım genel bilgilere yer verilmiş ve Kâmûs-ı Türkî’de tespit edilen eylem türündeki sözlükbirimlerdeki anlam ve anlambirimciklerin Türkçe Sözlük’teki anlam ve anlambirimciklerle eşleşmeleri gösterilmiş, bu anlamlar ve anlambirimciklerdeki anlam değişmeleri ve anlam olayları incelenmiştir. Değerlendirme bölümünde ele alınan sözlükbirimlerdeki anlam eşleşmeleri, anlam değişmeleri ve anlam olayları tablolar halinde verilmiş; bunlarla ilgili istatistiksel bilgiler aktarılmıştır. Sonuç bölümünde elde edilen bilgilere dayanılarak KT ile TS arasında geçen yüz on yıllık süreçte eylemlerin anlamlarında çeşitli faktörlerle gerçekleşen anlam değişmelerinin genel bir değerlendirilmesi yapılmıştır.
Eski Türkçeden Çağatay Türkçesine Anlam Değişmesine Uğramış Bazı Kelimeler
International Journal of Social Humanities Sciences Research (JSHSR), 2019
Anlam biliminin en önemli konularından birisi anlam değişmeleridir. Dünya üzerindeki dillerin neredeyse tamamında kelimeler tarihsel süreç içinde anlam değişimine uğramıştır. Bu değişimlerin birçok sebebi vardır. Zaman, mekân, kültür gibi sebepler en başta gelmektedir. Türkçe de bu değişimi yaşayan dillerden biridir. Türkler tarih boyunca birçok coğrafya ve inançla tanışmış, bunun sonucunda da kültürel olarak birçok değişim yaşamışlardır. Bu değişimin en büyük etkilerini Türkçede görmek mümkündür. Komşu olduğu ve ilişkide bulunduğu diğer dilleri etkileyen ve bu dillerden etkilenen Türkçe, tarihi boyunca birçok değişim yaşamıştır. Bu değişimlerin ilki ses ve şekil düzeyindedir. İkincisi ise anlam düzeyinde. Anlam olarak her ne kadar çok köklü değişimler yaşamamış olsa da değişen ihtiyaçlar dolayısıyla kelimelere yeni anlamlar yüklemeyi başarmıştır. Artık kullanılmayan anlamları ise bünyesinden çıkarabilmiştir. Köktürkçeden başlayarak Çağatay Türkçesine kadar olan dönemde her ne kadar çok büyük ses, şekil ve anlam değişimleri görülmese de yine de bazı değişimlere şahit olmaktayız. Bu makalede bu anlam değişimlerinin neler olduğu ve sebepleri üzerinde durulacaktır.
Eski Anadolu Türkçesi Dönemi Kur’an Tercümelerinde Gazâ Anlayışının Yansımaları
Tetkik, 2023
Osmanlı Devleti'nin kuruluşu ile ilgili ortaya çıkan tartışmalarda çeşitli görüşler ileri sürülmektedir. Bunlardan biri de gazâ tezi olarak bilinmektedir. Bu görüş üzerindeki tartışmalar, başlangıcından günümüze kadar canlılığını korumaktadır. Tartışmanın temelinde Anadolu'da fetihleri gerçekleştirenleri harekete geçiren gücün ne olduğu sorunu vardır. Bu tezi savunanlara göre Allah yolunda savaşmak anlamına gelen gazâya katılmak, başka sebeplerle birlikte o kişileri harekete geçiren en güçlü saiktir. Tezin savunulması ise doğal olarak mümkün mertebe kuruluş devrindeki çağdaş kaynaklar üzerinden yapılmaktadır. Bunlar da sikkeler, kitabeler, vakfiyeler ve kitaplar olarak karşımıza çıkmaktadır. Kitaplar içinde ise tarih kaynaklar başta olmak üzere edebî ve dinî eserlere de referans için müracaat edilmektedir. Bu çalışmada söz konusu tartışmalar bağlamında Eski Anadolu Türkçesi döneminde yapılmış olan Kur'an tercümeleri incelenmiştir. Bu tercümelerde gazâ veya gâzî kelimeleri ve bunlarla oluşturulan kelime öbeklerinin konumuz bakımından anlamlı bir yoğunluk sergilediği görülmüştür. Bunun sınaması için de daha önce ve Anadolu sahası dışında yapılmış Kur'an tercümelerine başvurulmuştur. Doğu Türkçesindeki Kur'an tercümeleri olarak belirtilen bu eserlerde bahsedilen kelimeler neredeyse hiç geçmemektedir. Bu tespit Osmanlı Devleti'nin kuruluş zamanlarını da içine alan Eski Anadolu Türkçesi döneminde yapılan Kur'an tercümelerinin gazâ teziyle ilgili tartışmalarda değerlendirilmesini gerekli kılmaktadır. Araştırmada Eski Anadolu Türkçesi döneminde yapıldığı bilinen üç adet ve Doğu Türkçesi ile yapılmış iki adet Kur'an tercümesi incelenmiştir. Burada da konumuzla ilgili kelime veya kelime öbeği bakımından en zengin örnekleri barındıran ve Bursa Nüshası olarak bilinen Kur'an tercümesi esas alınmıştır. Bursa nüshasındaki örnekler diğer tercümeler ile karşılaştırılmıştır. Çok nadir olarak diğer tercümelerde görülüp de Bursa Nüshasında olmayan örnekler de bulunmuş olup bunlar da verilmiştir. Tercüme örnekleri verilirken de önce âyetin tamamı veya ilgili kısmı orijinal hâliyle verilmiş, sonra günümüz Türkiye Türkçesi ile meali aktarılmış, ardından incelen tercümelerdeki karşılıklar sıralanmış; her bir örnek sonrasında kısaca değerlendirmede bulunulmuştur. Örnekler sınıflandırma imkânı verdiği için de birkaç başlık altında ele alınmıştır.
Kur’An’Da Deği̇şi̇m Ve Dönüşümün Beli̇rlenmi̇ş Yasal Adimlarinin Kelâmî Yorumu
e-Şarkiyat İlmi Araştırmaları Dergisi/Journal of Oriental Scientific Research (JOSR), 2019
Kur'an, insanoğluna kendi çağında ulaşmış olan hitabın adıdır. Bu yüzden başlangıçta hitâbî bir niteliği olan vahyin insanlığın olası hâlleri konusunda farklı değerlendirmelerde bulunması normal kabul edilmelidir. Bununla birlikte onun değindiği konuların insanın hayat tecrübesinde gerçekleşme ihtimali yüksek olan şeyler olduğunu bilmek durumundayız. Ya da vahiy, beşerin akıl, irade ve izanına yardımcı olmak üzere dile getirilen Tanrı ifadeleridir denilebilir. Ancak süre içinde hitâbî olan bir konuşmanın kitâbî şekle bürünmesinden sonra ortaya çıkan problemlerin olduğunu da görmekteyiz. İnsanoğlunun vahiy algısını doğrudan etkileyen bu yaklaşımların temelinde ise bir kısım vahyin zamansallığı yani iptal sorunu olduğunu görmekteyiz. Vahyin kendi şartlarından bağımsız olarak ele alınamayacak olan bu durumun çelişki olarak görülemeyeceğine dair kanaatimizi korumaktayız. O nedenle vahyin her bildiriminin kendi özel şartları bağlamında görülmesi ve esasında her ibarenin oldukça farklı durumlara işaret etmiş olduğu tezimizi 'çelişkinin imkânsızlığı' kabulü üzerinden yeniden inşâ etmek istiyoruz. Filhakika Kur'an'da çelişki ya da iptalin imkânsızlığı üzerine bina edilen ve her daim aktif olan farklı bir yaklaşım bulunmaktadır diyebiliriz.
Kur’ân’daki Deyimlerin Kürtçe Meâllerdeki Çevirileri Hakkında Bir İnceleme
2017
Ceviri tartismasini bir kenara koyarsak, i’câz degeri haiz Kur’ân’in dogru cevirisini yapmak, zengin ilmi birikime sahip olmayi gerektirir. Ozellikle Kur’ân’in cevrilecegi dilin yanisira Arapcanin edebi incelikleri hakkinda yetkin olunmalidir. Mevzu bahis, deyimler gibi ekseriyetle lafzi mananin otesinde farkli bir anlama s ahip olan ibareler olunca cevirinin daha bir ozen gerektirdigi yadsinamaz. Bu calismada ele alinan ibarelerin deyimsel niteliklerine, sahasinda agirligi bulunan onemli bircok mufessir, eserlerinde yer vermektedir. Ne var ki bu minvalde inceledigimiz Kurtce meâl lerin ekseriyetinde bu hususun goz ardi edilerek, ibarelerin deyimsel yonlerinin ceviriye yansitilmadigi gorulmektedir. Uzerinde durdugumuz meâllerin cogunda ibarelerin yalnizca lafzi tercumelerinin yapilmasi ve bazilarinda Turkce meâllerden etkilenerek soz konusu ibarelerin cevrilmesi ciddi hata olarak degerlendirilebilir.
Journal of Analytic Divinity, 2020
ÖZET Tarih boyunca halklar arasında doğrudan veya dolaylı olarak yaşanan iletişimler ve farklı kültürlerin bir araya gelmesi, dil açısından da etkileşimlerin görülmesine yol açmıştır. Türkçe de asırlar boyunca hem birçok dili etkilemiş hem de onlardan etkilenmiştir. Türkçenin en fazla etkileşim içerisinde bulunduğu dillerden biri de Arapçadır. Türkler ve Araplar ortak İslami kültüre dayalı tarihsel ve sosyokültürel anlamda derin bağlara sahiptir. Türklerin de Müslümanlığı kabul etmeleriyle birlikte bu iki dil arasındaki etkileşim kaçınılmaz hale gelmiş, birçok alanda kelime alış-verişi olmuştur. Özellikle Türkçe, Arapçanın çok etkisinde kalmış ve Arap dilinden birçok kelimeyi kendi diline aktarmıştır. Bununla beraber Arapçanın Türkçeye etkisi kadar olmasa da Türkçe de Arapçayı etkilemiş ve bu dile birçok unsur kazandırmıştır. Türkçeden Irak Arapçasına geçen kelimelerin çoğu Türkçedeki anlamıyla kullanılır, fakat kelimelerin bir kısmı zamanla anlam değişikliğine uğramıştır. Öte yandan Türkçeden Irak Arapçasına geçen kelimelerin bazıları Türkçe asıllı değildir. Bu kelimelerin bir kısmı başka dillerden Türkçeye girmiş, zamanla Türk dilinde yaygın bir kullanım sahası elde etmiş, daha sonra Türkçe vasıtasıyla Arapçaya geçmiştir. Dolayısıyla bu çalışmamızda ele aldığımız kelimelerin arasında bu tür kelimelere yer verilmiştir. Bu makalede; Irak Arapçasındaki anlam değişikliğine uğrayan Türkçe kelimeleri incelemeye çalıştık. Zamanla tedavülden kalkan kelimeler ise çalışmamızın kapsamı dışında bırakılmıştır. Anahtar Kelimeler: Arapça, anlam kayması, dil etkileşimi, Irak Arapçası, Türkçe. TURKISH WORDS ADOPTED BY THE IRAQI ARABIC AND WHICH CHANGED MEANING ABSTRACT Throughout the history, through direct or indirect interactions and through different cultures coming together, interactions between languages also have came into existence. For centuries, the Turkish language has been influenced by and has influenced many other languages. One of the most interactive languages with Turkish is Arabic. Through their common Islamic culture, Turkish and Arabic people have many deep historical and sociocultural connections. With the Turks’ conversion to Islam the mutual influence between Arabic and Turkish became inevitable with many words getting exchanged. For the most part, the Turkish language has been deeply influenced by the Arabic language and many words have been adopted from it. Although the influence wasn’t as much vice-versa, the Arabic language has also gained many new elements from the Turkish language. Many words adopted by the Iraqi Arabic language from the Turkish language are used with their original Turkish meaning, but some adopted words have changed their meaning over time. Although adopted from the Turkish language, not all adopted words have a Turkish origin. Having a foreign origin within Turkish itself, these words became widespread through the Turkish language and were then adopted by the Iraqi Arabic language from the Turkish language. Such words have been also included in this study. In this article, we have inspected words in the Iraqi Arabic which were adopted from the Turkish language and which have changed their original meaning. Words which have fallen into disuse over time have been left out of the scope of this study. Keywords: Arabic, changing meaning, interaction between language, Iraqi Arabic, Turkish.