ÜNİVERSİTE EĞİTİMİNİN GİRİŞİMCİLİK DÜŞÜNCESİNİN DEĞİŞİMİNE ETKİSİ: ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNE BİR UYGULAMA (original) (raw)
Related papers
ÜNİVERSİTE İKLİMİNİN GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİNE ETKİSİ
2019
Dünya ekonomisinde girişimcilik faaliyetleri ve girişimciler çok büyük bir öneme sahiptir. Gün geçtikçe daha da büyüyen bu önem girişimcilikle ilgili çalışmaların da cazibesini diri tutmaktadır. Girişimcilik faaliyetlerine yönelik yapılan çalışmalarda girişimciliğin doğuştan gelen bir özellik mi olduğu yoksa sonradan kazanılabilecek bir yetenek mi olduğu tartışma konusu olmuştur. Bu yönüyle sonradan alınacak eğitimlerle girişimci olunabileceği görüşü ağır basmıştır. Bu durumda yükseköğretim kurumlarının rolü üzerinde durulmaya başlanmıştır. Çünkü üniversiteler, öğrencilere eğitim imkanları sunmanın yanı sıra öğrencilerin sosyolojik ve kültürel eğilimlerine de katkılar sunabilmektedir. Özellikle iyi bir üniversite iklimi oluşturulabildiğinde bu katkılar daha da değerlenerek toplumsal faydaya dönüşebilmektedir. Bu çalışmada üniversite ikliminin öğrencilerin girişimcilik eğilimi üzerindeki eğiliminin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda Bitlis Eren Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde nicel bir araştırma yapılmıştır. Anket tekniğiyle toplanan verilerle üniversite ikliminin ve öğrencilerin girişimcilik eğilimi düzeyinin ortaya konulması ve aralarındaki ilişkinin tespiti hedeflenmiştir.
ÖZET Ülkemizde son yıllardaki politikalar sonucunda üniversitesi olmayan şehir kalmamıştır. Üniversitelerin sayısının artması birçok avantajı beraberinde getirmiştir fakat bununla birlikte birtakım tartışmaların fitilini de ateşlemiştir. Bunlardan bir tanesi de üniversitelerin kalite sorunudur. Bu araştırmanın temel amacı da müfredatta yer alan girişimcilik dersinin, öğrencilerin girişimcilik eğilimini nasıl etkilediğini ortaya koymaktır. Bu temel amaç doğrultusunda anakütle olarak seçilen Muş Alparslan Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencilerine, durumun tespitini ortaya koymaya yönelik bir anket çalışması yapılmıştır. Yapılan çalışmaya göre, girişimcilik dersi ile girişimcilik eğilimi arasında istatistiki açıdan olumlu bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmanın bulgularının literatüre katkı sağlamanın yanı sıra, üniversitelerde verilen derslerin eğitim kalitesine katkısının da ortaya konulmasına yardımcı olması beklenmektedir. Anahtar Kelimeler: Üniversite, Girişimcilik, Girişimcilik Dersi Giriş Dünyanın en büyük ekonomisi de olsa, gelişmekte olan herhangi bir ekonomisi de olsa; girişimcilik faaliyetleri ekonomilerin temel dinamiklerinden biridir. Buna paralel olarak gün geçtikçe artan bir öneme sahiptir. Ayrıca ülkelerin en büyük katma değer kaynaklarından olan birçok şirketin bir zamanlar küçük birer girişimlerden ibaret olduğunu göz ardı etmemek gerekir. Tüm bunlardan hareketle devletler girişimci sayılarını artırmaya yönelik projeler geliştirip çok ciddi yatırımlar yapmışlardır. Durum böyle olunca akademi çevreleri de konuya kayıtsız kalamamıştır. Girişimcilikle ilgili çalışmaların son yıllarda önem kazanmasıyla birlikte araştırmacıların merak ettikleri konulardan bir tanesi de girişimciliğin eğitimle kazandırılıp kazandırılmayacağı olmuştur. Girişimcilik kavramının tarihsel gelişimine bakacak olursak, kavramı ilk kez 18. yüzyılın başlarında İrlandalı bir iktisatçı olan Richard Cantillon'un kullandığını görmekteyiz. Cantillon özellikle girişimciliğin risk alma özelliğine vurgu yapmıştır. Cantillon'a göre girişimci, henüz belirginleşmemiş bir bedelle satmak üzere, üretimin girdileri ile hizmetlerini alan ve üreten kişidir (Peredo ve McLean, 2006, s.57). Daha sonra yine başka bir iktisatçı olan Jean Baptiste Say girişimcinin, risk üstlenme kadar üretim faktörlerini örgütleme ve yönetme niteliğine de sahip olması gerektiği üzerine bir teori geliştirmiştir (George ve Jones, 1995, s.47). Bu tanımlamalara bir diğer katkıyı ise Joseph Schumpeter yapmıştır. Schumpeter bu bakış açılarını, girişimcinin yenilikçilik ve dinamiklik özellikleri ile ekonomik gelişmede insan kaynaklarının yapı taşı olduğunu vurgulayarak genişletmiştir (Pinchot, 1985, s. 50). Yukarıdaki tanımlardan da hareketle girişimcilik için; " üretim faktörlerini bir araya getirmek suretiyle bir ürün veya hizmet kurmayı amaçlamak ve tüm bu faaliyetler sonucunda olası riskleri üstlenmek suretiyle bir organizasyon oluşturmak " şeklinde bir tanımlama yapılabilir. Araştırmacılara göre, girişimcilik ruhunun gelişmesinde genetik faktörler etkili olabileceği gibi; aile, çevre, eğitim gibi çeşitli unsurların önemli etkenler olduğu kabul edilmektedir. Girişimcilik ruhu, sadece kişisel özelliklerle değil motive edici faktörlerle de açıklanabilmektedir. " Niçin bazı insanlar fırsatlarını görürken, bazıları fark edemezler? " ya da " Niçin bazıları fırsatlar yaratmaya çalışırken, bazıları bu çaba içine hiç girmezler? " Bu soruların cevabını yanıtlarken, öncelikle bu davranışların altında yatan motivler belirlenmelidir. Buna göre, hem kişisel özellikler hem de motive edici faktörler, bireyin girişimcilik ruhu kazanmasında etkili olmaktadır (Çetin, 2012, s.25). Konuya girişimcilik eğitimleri perspektifinden bakacak olursak; girişimcilik eğitimlerinin temel amacı bireylerin kendi işini kurarak bağımsız çalışmalarını sağlamak olduğunu görebiliriz. Girişimcilik eğitim programlarının amacı ise bireylerin kendi işlerini kurmaları için, gerekli temel girişimcilik ve işletmecilik bilgilerinin bireylere verilerek, girişimcilik eğitimi alan bireylerin özel sektöre geçişini sağlamak ve özel sektörde işlerini sürekli ve başarılı bir şekilde yürütmelerini sağlamaktır (Tekin, 2005:447). Yani özetleyecek olursak, girişimciliğin bireylerin doğasında var olan birtakım kişisel özellikler ve çevresinin etkisiyle edinilen bir özellik olduğu dolayısıyla öğretilemeyeceği düşüncesi son yıllarda değişiklik gösterip, girişimciliğin bir disiplin olarak diğer disiplinler gibi öğretilebileceği görüşü yaygınlaşmıştır (Mungan, 2013: 2). Bu çalışmada ise üniversite ders müfredatlarında yer alan girişimcilik dersinin etkinliğinin ölçülmesi amaçlanmıştır. Metodoloji Araştırmanın amacı, üniversitelerdeki girişimcilik dersinin öğrencilerin girişimcilik eğilimleri üzerindeki etkisini ölçmektir. Bu bağlamda bir anket çalışması yapılmıştır. Araştırmaya veri toplamak amacıyla, daha önce Balaban ve Özdemir (2008) tarafından geliştirilen ve Girginer ve Uçkun (2004) ile Bayram (2014) tarafından da
4. ULUSLARARASI ÇİN'DEN ADRİYATİK'E SOSYAL BİLİMLER KONGRESİ
Bu çalışmanın amacı, üniversite öğrencilerinin kişilik özelliklerinin girişimcilik eğilimleri üzerine olan etkilerin incelenmesidir. Bu bağlamda Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünde eğitim görmekte olan 204 öğrenciye anket uygulanmıştır. Anketimizde öncelikle demografik bilgiler daha sonrasında ise girişimcilik eğilimleri ve kişilik özelliklerine ilişkin sorular yer almaktadır. Anket sonuçları rakamlarla kodlanarak, üniversite öğrencilerinin verdikleri yanıtlara göre bilgisayar ortamında SPSS 21.0 paket programına aktarılarak güvenirlilik, frekans, T-Testi, Korelasyon ve Regresyon analiz yöntemi kullanılarak test edilmiş ve veri kaybı ya da yanlış kodlama hatalarına karşı sağlaması yapılmıştır. Öğrencilere uygulan bu çalışma “kişilik özellikleri” ve “girişimcilik eğilimlerinin” birbirleriyle pozitif yönlü anlamlı ilişkilere sahip olduğunu göstermektedir. Regresyon analizi bulguları kişilik özelliklerinin, girişimcilik eğilimleri ve alt boyutları üzerinde açıklayıcı olduğunu göstermektedir.
Özet Bu çalışmada üniversite öğrencilerinin girişimcilik yönelimlerine yenilikçilik kapasitelerinin etkisinin üzerinde öğrencilerin ailelerinin girişimcilik öyküsünün aracı etkisi belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla, öncelikle yenilikçilik kapasitesi, girişimcilik yönelimi kavramları açıklanmış daha sonra yer alan uygulama kısmında ise farklı üniversitelerden öğrenciler üzerinde bir uygulama yapılmıştır. Araştırma sonucunda üniversite öğrencilerinin girişimcilik yönelimlerine yenilikçilik kapasitelerinin etkisinin üzerinde ailelerinin girişimcilik öyküsünün aracı etkisine sahip olduğu görülmüştür. Abstract In this study,the mediating effect of the history of entreprenurship of the family on the relationship between innovative capacity and the tendency to entrepreneurship is analyzed. In order to search this relation, first of all the concepts of innovative capacity and the tendency to entrepreneurship were explanied and then a research is conducted to the universtiy student from different universities. The medaitive effect of the history of entreprenurship of the family on the relationship between innovative capacity and the tendency to entrepreneurship is founded as a result of the study.
ÖĞRETMENLERİN ÖRGÜTSEL GÜVENLERİ İLE GİRİŞİMCİLİK DÜZEYLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ
Özet Örgüt içinde olumlu bir iklimin oluşabilmesi ve verimliliğin artması, çalışanların kendilerini rahat ve güvende hissetmelerine bağlıdır. Başarılı kurumların nitelikli çalışanlar yetiştirerek seçkin kurumlar arasına girmeyi hedefledikleri bir gerçektir. Bu araştırmanın amacı; öğretmenlerin görev yaptıkları okullara olan örgütsel güven düzeyleri ile sahip oldukları girişimcilik düzeyleri arasındaki teorik olarak var olduğu düşünülen ilişkiyi incelemektir. Araştırmanın evrenini İstanbul ilinin Esenyurt ilçesindeki ilkokul ve ortaokullarda görev yapan sınıf ve branş öğretmenleri oluşturmaktadır. Bu öğretmenler arasından belirlenen n=487 öğretmen (220 sınıf ve 267 branş öğretmeni) ise örneklem grubunu oluşturmaktadır. Araştırmada öğretmenlerin örgütsel güven düzeyleri Daboval ve diğerlerinin (1994) geliştirdiği, Kamer'in (2001) Türkçeye ve Yılmaz'ın (2005) okullara uyarladığı Okullarda Örgütsel Güven Ölçeği, girişimcilik düzeyleri ise Yılmaz ve Sünbül'ün (2009) geliştirdiği Üniversite Öğrencilerine Yönelik Girişimcilik Ölçeği kullanılarak elde edilmiştir. Araştırma sonunda; öğretmenlerin örgütsel güven düzeylerinin çalışanlara duyarlılık boyutunun orta, girişimcilik düzeylerinin ise düşük düzeyde olduğu bulgularına ulaşılmıştır. Ayrıca örgütsel güven girişimciliği %11.1 gibi bir düzeyde açıklamaktadır. Abstract Creating a positive climate and increasing productivity in an organization depend on employees feeling comfortable and safe. It is a fact that successful institutions aim to be among qualified institutions by nurturing qualified
Akademik Araştırmalar ve Çalışmalar Dergisi, 2019
ÖZET: Bu çalışmada özellikle davranışsal finans disiplininde üzerinde oldukça sık durulan kendine aşırı güven davranışsal önyargısının ve cinsiyet faktörünün potansiyel yatırımcılar olarak kabul edilen öğrencilerin gelecekte belli başlı yatırım araçları arasından yapacakları tercihler üzerindeki olası etkisi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Çalışmada ayrıca bireylerin cinsiyetinin kendine aşırı güven düzeyleri ile ilişkisine de yer verilmiştir. Bu amaçlarla hazırlanan ve kendine aşırı güven ölçeğini, öğrencilerin demografik bilgilerini ve yatırım alternatiflerini içeren anket formu toplam 272 İ.İ.B.F. öğrencisine uygulanmıştır. Toplanan veriler üzerinden parametrik ve parametrik olmayan yöntemler ile analizler gerçekleştirilmiştir. Çalışma sonucunda kendine aşırı güven önyargısının literatürle uyumlu olarak erkek öğrencilerde kadınlara oranla daha fazla olduğu ve cinsiyetin yatırım aracı tercihinde belirleyici bir unsur olduğu görülmüştür. Bununla birlikte bu çalışma kapsamında yatırım aracı tercihinin kendine aşırı güven ile bir ilişkisinin olduğu yönünde bir bulguya rastlanmamıştır. ABSTRACT: In this study, it was tried to show the role of overconfidence and gender, which are frequently emphasized in the discipline of behavioral finance, on the choice of major investment instruments of university students that assume as potential investors. In the study, also the relationship between the gender of the individuals and their overconfidence levels were examined. For this purposes a questionnaire was prepared and applied to 272 faculty of economics and administrative sciences students. Parametric and nonparametric hypothesis testing methods were used to analyze the data. As a result, we found that overconfidence is mostly seen at men than at women and gender is a decisive factor in the choice of investment instrument. Nevertheless, in the context of this study there isn't a relationship between investment instruments preference and overconfidence. As a result, the findings of this study are compatible with foreign studies in general.
GİRİŞİMCİ VE YENİLİKÇİ ÜNİVERSİTELERİN ETKİNLİKLERİNİN ÖLÇÜLMESİ
Yönetim ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi, 2021
Ülkelerin büyümesinde ve gelişmesinde üniversitelerin, özellikle girişimci ve yenilikçi üniversitelerin ekonomiye katkıları önem taşımaktadır. Çalışmada Türkiye`deki girişimci ve yenilikçi üniversitelerin hem girişimsel ve hem de akademik açıdan etkinliklerinin analiz edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaca ulaşmak için iki farklı model oluşturularak Veri Zarflama Analizi kullanılmıştır. Ayrıca, etkin üniversitelerin Süper Etkinlik skorları belirlenmiştir. Çalışma bulgularında, Girişimcilik ve Yenilikçilik Boyutları yönünden etkinliklerinin değerlendirildiği ölçeğe göre sabit getirili analizde üniversitelerin %18`inin, ölçeğe göre değişken getirili analizde ise %26`sının etkin olduğu görülmüştür. Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Yetkinliği Boyutu yönünden etkinliklerinin değerlendirildiği ölçeğe göre sabit getirili analizde üniversitelerin %24`ünün, ölçeğe göre değişken getirili analizde ise %40`ının etkin olduğu tespit edilmiştir. Çalışma sonucunda Türkiye`deki girişimci ve yenilikçi üniversitelerin mevcut kaynaklarını daha etkin kullanmaları ve çıktıları artırmaları gerektiği tespit edilmiştir. Bunun için devlet desteği ve öz sermaye yaratılarak üniversite altyapısının güçlendirilmesi, gelişen iletişim teknolojilerinin kullanımının yaygınlaştırılması, akademik personelin bu teknolojilere ulaşımının kolaylaştırılması ve sağlıklı mali sıkılaştırma uygulamalarının yürütülmesi önerilmektedir.