Ultrasonografi eğitimi için balistik jelatin esaslı fantom geliştirilmesi ve özelliklerinin araştırılması (original) (raw)

Beton elasatisite modülünün ultrasonik ses dalgası yayılma hızı ile tahmin edilmesi

2017

Betonun en önemli mekanik özelliklerinden olan elastisite modülünün hasarlı yöntemlerle tespiti oldukça zahmetli bir iştir. Bu çalışmada betonun elastisite modülünün daha pratik bir şekilde belirlenmesi için hasarsız yöntemlerden olan ultra ses dalgası kullanılmıştır. Bu amaçla beton silindir numuneler üretilerek bu numuneler üzerinde hem ultra ses dalgası geçiş hızı ve basınç testleri yapılmıştır. Bu deneysel veriler kullanılarak elastisite modülünün tahmini için ses dalgası geçiş hızına bağlı olan bir model geliştirilmiştir. Bu çalışmada geliştirilen model literatürdeki mevcut modeller ve veriler ile karşılaştırıldığında tahmin performansının iyi olduğu görülmüştür.

Jinekomasti: Mamografi ve Ultrasonografi Bulgular›

2004

Bu çal›flma ile amac›m›z de¤iflik jinekomasti formlar›nda fibroglandüler eleman da¤›l›m flekillerinin mamografi ve ultrasonografik görünümlerini tart›fl›p irdelemektir. Nisan 1994 ve Mart 2002 tarihleri aras›nda jinekomasti de¤erlendirmesi için mamografi bölümüne baflvuran 77 erkek hastan›n jinekomasti bulunan 118 memesi araflt›rmaya dahil edildi. Mamografi ile Jinekomasti paternleri fibroglandüler elemanlar›n›n da¤›l›m›na göre dendritik, nodüler ve nodüler-dendritik olarak üç grupta s›n›fland›r›ld›. Bu jinekomasti flekillerinin mamografik ve ultrasonografik bulgular› karfl›laflt›r›ld›. Jinekomastiye sebep olan fibroglandüler yap›lar 35 memede (%30) dendiritik, 43 memede (%36) nodüler ve 40 memede (%34) nodüler-dendiritik da¤›l›m göstermekteydi. Ultrasonografi bulgular› ise dendritik tip jinekomastilerin 28'i (%80), nodüler-dendiritik tiplerin 20'si (%47) nodüler tiplerin ise 6' s›nda (%15) hiperekoik fibroglandüler dokular fleklindeydi. Areola alt› üçgen yada nodül fleklinde hipoekoik ultrasonografi bulgular› dendiritik tip jinekomastilerin 7'sinde (%20), nodüler-dendritik tip jinekomastilerin 23'ünde (%53) ve nodüler tiplerin ise 34'ünde (%85) görüldü. Jinekomastisi bulunan hastalar›n mamografi görüntülerinde fibroglandüler elemanlar›n yo-¤unlu¤u ve yayg›nl›¤› ultrasonografik bulgular› belirlemektedir. Ultrasonografik olarak jinekomasti tan›s› fibroglandüler elemanlar areola alt› hipoekoik alanlar fleklinde görüldü¤ünde daha güç konulabilmektedir. Mamografilerde diffüz olarak yay›lm›fl fibroglandüler elemanlar ve/veya hiperekoik fibroglandüler görüldü¤ünde jinekomasti tan›s› çok daha kolay olacak-t›r. Jinekomasti düflünülen hastalarda mamografi ve ultrasonografinin beraber kullan›lmas› ve her iki yöntemdeki bulgular›n dikkatli de¤erlendirilmesi tan›sal do¤rulu¤u artt›racakt›r. Anahtar kelimeler: Erkek memesi, jinekomasti, mamografi, ultrasonografi Gynecomastia: Mammographic and Ultrasonographic Findings The study is designed to discus and compare mammographic and ultrasonographic views of fibroglandular patterns in different types of gynecomastia. We evaluated 118 breasts of 77 male with gynecomastia between April 1994 and March 2002. We grouped gynecomastia patterns in mammography according to fibroglandular distribution and classified them as dendritic, nodular, nodular-dendritic. We correlated and discussed mammographic and ultrasonographic characteristics of these gynecomastia patterns. Gynecomastia type was dendritic in 35 (30%), nodular in 43 (%36) and the remaining 40 (34%) were nodular-dendritic. Ultrasonographic findings in 28 (80%) of dendritic, 20 (47%) of nodular-dendritic, 6 (15%) of nodular types showed hyperechoic fibroglandular tissue, but in 7 (20%) of dendritic, 23 (53%) of nodular-dendritic, 34 (85%) of nodular types showed subareolar triangular or nodular sonolucency. Density and diffuseness of fibroglandular elements on mammograms determine ultrasonographic findings. Ultrasonographic diagnosis is less certain in those patients with subareolar sonolucency. When diffusely scattered fibroglandular elements on mammograms and/or hyperechoic sonographic views were seen, diagnosis of gynechomastia would be much more easy. It is apparent that combination of mammography with ultrasonography and careful attention to subtle changes on both modalities will improve diagnostic accuracy.

GaN HEMT ile Yüksek Verimli X Band F Sınıfı Güç Kuvvetlendiricisi Tasarımı

Beykent Üniversitesi Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi, 2015

In this study a GaN HEMT X Band Class F Power Amplifier is presented. Center frequency of the amplifier is 8.2GHz and amplifier has 62% peak efficiency with 9.3dB power gain. Modelithics advanced GaN HEMT nonlinear transistor model is used at design process. Radial stubs are preferred to increase bandwidth. Amplifier has 170MHz bandwidth above 60% efficiency. Therefore, proposed amplifier is suitable for high data rate communication systems.

Eğitime Fantastik Bir Yaklaşım: Kaptan Fantastik

serbestiyet.com, 2021

“Her şey, Yaratıcı’nın elinden çıktığında iyidir; insanoğlunun elinde bozulur…” Jean-Jacques Rousseau, Emile kitabının girişinde bu cümleye yer verir. Rousseau, insanların bir araya gelişi, toplumsallaşma süreci ve bu birliktelikten doğan davranış kalıplarının yarattığı kötü sonuçları inceler. Bu etkileşimler neticesinde açığa çıkan eşitsizlik sürekli bir şeylere sahip olma isteğini çoğaltır ve bu istek mülkiyeti benimseten ilk devrimdir.Rousseau’nun henüz toplumsallaşmamış, içindeki kötü duyguları ile karşılaşmamış insan örneği; meşe ağacından karnını doyurup, onun altında uyuyan ve dereden su içerek hayatını idame ettiren, henüz “herkeslere” karışmamış olandır.

ULTRASONİK SENSÖR İLE RADAR OLUŞTURMA VE BLUETOOTH SENSÖR ÜZERİNDEN GELEN VERİLERE GÖRE ROBOT HAREKETLERİNİN SAĞLANMASI

Robotumun genel amacı ultrasonik sensörün yaptığı taramalar sonucu gelen veriler doğrultusunda kendi yönünü çizerek otonom olarak hareket almaktadır. Bunun verileri yazılan yazılım doğrultusunda radar ekranında belirerek kullanıcıya yön ve engel bilgisini vermektedir. Ayrıca robotun analog olarakta yönlendirme butonları sayesinde hareket etmektedir. Sistemin genel işleyişi açısından bu iki haberleşme modülü de (Wifi ve Bluetooh) 2.4 GHZ üzerinde veri iletişimini sürdürmektedir. Bluetooth modül olarak HC05 modül ve Wifi modül olarakta NRF24L01 modül secilmiştir.

Yeni Sıcak Ultrasonik Yardımlı İmalat Ünitesi Tasarımı ve Ekonomik Analizi

Journal of Polytechnic, 2019

Ultrasonik yardımlı işleme, takıma veya iş parçasına belirli bir titreşim uygulanarak iş parçasının işlenmesi süreci olup son işlem uygulamalarında yüzey özelliklerinin iyileşmesi, kesme kuvvetlerinin azalması ve takım ömrünü arttırılması amacıyla uygulanır. Sıcak işleme ise talaş kaldırması zor olan malzemelerin termal yumuşamasını sağlayarak kesme işleminin kolaylaştırılmasını amaçlayan bir işlemdir. Bu işlem sayesinde kesme kuvvetlerinde azalma ve takım ömründe artış görülmektedir. İşlenebilirliği zor malzemeler için son yıllarda ortaya çıkan en önemli melez yöntemlerden biri ise sıcak titreşim yardımlı talaşlı işlemedir. Bu işlem ultrasonik yardımlı işleme ile sıcak işlemeyi birleştiren yeni bir melez imalat yöntemidir. Bu çalışma kapsamında ülkemizde yaygın olmayan bu üretim tekniği için yeni bir imalat ünitesi tasarımı yapılmıştır. Bu yeni üretim yöntemi ile özellikle savunma ve havacılık sektöründe işlenebilirliği düşük olan süperalaşım, paslanmaz çelik gibi malzemeler hem yüzey kalitesi arttıralarak imal edilebilecek hem de takım maliyeti gibi masraflar azaltılacaktır. Yöntemin hayata geçmesiyle de savunma ve havacılık gibi kritik bir alanlarda ileri teknoloji edinilerek milli bir birikim sağlanmış olacaktır. Tasarlanan imalat ünitesi üniversal torna tezgahlarına ilave bir modül olarak eklenebilmekte ve ileride CNC tezgahlar için de yaygınlaştırılabilme potansiyeline sahiptir.

Metamalzeme Tabanli Geni̇ş Bant Işima Emi̇ci̇ Yapilar Kullanilarak Radar Kesi̇t Alaninin Azaltilmasi

Gazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi, 2016

bilinen doğal malzemelerin aksine farklı elektromanyetik özellikler gösteren yapay malzemelerdir  Bu çalışmada radarların yoğun olarak çalıştığı X bant (8-12 GHz) frekans bölgesinde etkili, geniş bant metamalzeme ışıma emici yapının tasarım, optimizasyon, üretim ve ölçümü incelenmiştir  Radar kesit alanının en az 10 dB seviyesinde azaltıldığı nümerik ve deneysel sonuçlarla gösterilmiştir

Bi̇tki̇ Kaynakli Fenoli̇k Bi̇leşi̇kleri̇n Ultrasoni̇k Dalga Destekli̇ Ekstraksi̇yonu

GIDA / THE JOURNAL OF FOOD, 2016

Bitki kaynakl› g›dalarda yayg›n olarak bulunan fenolik bileflikler do¤al renklendirici ve koruyucu olarak g›da endüstrisinde genifl çapl› kullan›lmaktad›r. Ayr›ca, serbest radikal temizleme yeteneklerine ba¤l› olarak kalp damar hastal›klar› ve kanser gibi kronik dejeneratif hastal›klar›n geliflimini önlemektedir. Günümüzde biyoaktif fonksiyonlar›na ba¤l› olarak fenolik bilefliklerin tüketimine yönelik ciddi bir e¤ilim söz konusudur. Bu durum güçlü antioksidan özellik gösteren polifenollerin çeflitli bitkisel materyallerden eldesi amac›yla yeni tekniklerin araflt›r›lmas›na sebep olmufltur. Geleneksel ekstraksiyonun uzun zaman almas› ve çok fazla çözücüye ihtiyaç duyulmas› nedeniyle ultrasonik dalga destekli ekstraksiyon uygulamas› son y›llarda genifl çapl› olarak araflt›r›lmaktad›r. Yap›lan çal›flmalarda bitkisel materyal ile etkileflime giren ses ötesi dalgalar›n materyalin fiziksel ve kimyasal özelliklerini de¤ifltirerek ektraksiyon veriminde ve ekstrakt kalitesinde art›fl sa¤lad›¤› ortaya konmufltur. Bu çal›flmada basit, h›zl›, ucuz ve çevre dostu bir teknik olan ultrasonik dalga uygulamas› ile fenolik bilefliklerin çeflitli bitkisel ürünlerden ekstraksiyonunun incelendi¤i araflt›rmalar derlenmifltir.

Çi̇ft Bazli Kati Roket Yakitinin Ekstrüzyon İşlemi̇yle Şeki̇llendi̇rmesi̇ni̇n Sonlu Eleman Metoduyla Modellenmesi̇

DOAJ (DOAJ: Directory of Open Access Journals), 2007

Bu çalışmada çift bazlı katı roket yakıtlarının üretimlerinde önemli bir aşamayı oluşturan ekstrüzyonla şekillendirme safhasının, Ansys® sonlu eleman benzetim paketi yardımıyla 3-boyutta modellemesi gerçekleştirilmiştir. Direkt ekstrüzyona tabi tutulan katı yakıtın mekanik davranışı, temel modeli oluşturmak ve sonradan gerçekleştirilecek elastoviskoplastik modellemeyle karşılaştırma yapmak üzere elastik-plastik şeklinde alınmıştır. Coulomb sürtünmeli kontakt yüzeyleri, doğrusal olmayan geometrik ve malzeme davranışları ele alınan modelde, büyük şekil değiştirmeler adımsal bir çözüm yaklaşımıyla hesaplanmıştır. Simülasyon yardımıyla ekstrüzyon sırasında katı yakıtta oluşan hidrostatik basınç, gerilme, gerinim ve yer değiştirme değerleri belirlenmiştir.