Sâsânî Kültür ve Medeniyetinin İslâm Kültür ve Medeniyetine Etkileri (original) (raw)
Related papers
Gazzâlî’Ni̇n Yöneti̇m Anlayişinda, Hadi̇s Ve Sünnet Kültürünün Etki̇si̇
2012
Ebu Hamid Muhammed b. Muhammed el-Gazzâli, Horasan vilayetinin Tus sehrinde dogdu. Kendi beldesinde, Curcan ve Neysabur’da ogrenim gordu. Sonra Bagdat’a gitti ve Selcuklu veziri Nizamulmulk ile tanisti. Yasadigi donemde Abbasi hilafeti ile Selcuklu devletinin karsilastigi en buyuk problem Şii-Ismaili propagandaydi. Bu propagandanin merkezi, Fatimilerin kurdugu Ezher Universitesiydi. Gazzâli, toplumla ilgilenen ve devlet idarecileriyle icli disli olan bir alimdi. Nizamulmulk onu, Nizamiye Medresesine bas muderris olarak tayin etti. Gazzâli, toplumda, siyaset, yonetim ve uluslar arasi iliskiler alaninda ortaya cikan problemlere cozum bulmaya calisti. Devlet yoneticilerine yardim etti, tavsiyelerde bulundu ve –gerektiginde- onlari elestirdi. Fikih, tasavvuf, kelam ve felsefe alaninda bir cok eser vermistir. Sanki o, devrinin ansiklopedisi gibiydi. Ancak Gazâli’nin eserlerini inceledigimizde, hadis alaninda telif edilmis mustakil bir kitabini gormuyoruz. O, hadislerin senedlerini zikret...
Türk-İslam Felsefesinde İran-Sâsâni Düşüncesinin Etkisi
DergiPark (Istanbul University), 2018
Bu makale Berlin Humboldt Üniversitesi ve KTÜ'nin hazırlamış olduğu "Berlin International Social Sciences and Humanities Conference" başlıklı sempozyumda sunulan bildirinin genişletilmiş ve yeniden gözden geçirilmiş halidir.
İmam Mâtürîdî'nin Anadolu Tasavvuf Kültürü Üzerindeki Etkileri
Diyanet İlmi Dergi, 2019
Bugün Özbekistan’ın sınırları içinde bulunan Semerkant’ta doğan ve Türkler’in İslâmlaşma sürecinde yaşayan Mâtürîdiyye mezhebinin kurucusu İmam Mâtürîdî’nin, mütekellim, müfessir ve fakîh kimliğinin yanında bazı kaynaklarda tasavvufî yönüyle de ilgili bir takım kayıtlara rastlanmaktadır. İmam Mâtürîdî’nin özellikle zât-sıfat meselesine dair yorumu vahdet-i vücûd telakkisi açısından önem arz etmektedir. Mutezile, Allah’ın sıfatlarını kabul etmezken, İmam Mâtürîdî Allah’ın sıfatlarının bulunduğunu, Allah’ın zâtının aynı olmamakla birlikte zâtından ayrı olmadıklarını da söyleyerek daha sonraları Ahmed Yesevî’nin tasavvuf anlayışına tesir etmiştir. Bu kelâmî yorumun Anadolu sûfi liğinin vahdet-i vücûd telakkisine uygun düşmesi, sûfîlerin insana ve yaratılmışlara karşı büyük bir sevgi ve hoşgörüyle yaklaşmasına zemin hazırlamıştır. Dolayısıyla kitâbî İslâm’ın teşekkülünde büyük bir rol oynayarak Türkler’in İslâmlaşma sürecine katkı sunan İmam Mâtürîdî’nin Anadolu’nun İslâmlaşmasında da fi krî yönden büyük payı olduğu söylenebilir. Bu çalışmada İmam Mâtürîdî’nin yetiştiği Semerkant’ta hâkim olan tasavvuf kültürünün onun çok yönlü ilmî şahsiyeti üzerindeki izleri yanında onun fi kirlerinin Anadolu sûfîliğine etkileri tespit edilmeye çalışılacaktır.
İlk Üç Asırda Diğer Kültür ve Medeniyetlerin Hadis ve Sünnet’in Yorumlanmasına Etkileri
İslam ve Yorum III: Din, Bilim ve Medeniyet (Prof. Dr. Fuat Sezgin Anısına), 2020
Kur'an ilk muhatapları olan insanların diliyle Arapça olarak indirildiği gibi, ilk Müslümanların, münafık veya müşriklerin bazı davranışları, sözleri hatta niyetleri üzerine bazı âyetler nazil olmuştur. Hem Kur'an'ın hem de Resûl-i Ekrem'in ifade tarzı ilk muhataplarının kolaylıkla anlayabilecekleri şekilde idi. Sahâbeden bazılarının açıkça anlayamadıkları âyetler veya Hz. Peygamber'in maksadını tam anlayamayan kimseler de olabiliyordu. Bu ve benzeri durumlarda insanlar Hz. Peygamber'e sorular yöneltiyorlar, o da gerekli açıklamaları yapıyor veya açıklayıcı âyetler nazil oluyordu. Resûlullah dünyadan ayrıldıktan sonra da Arap yarımadasındaki sahâbe ve tâbiı� n büyük ölçüde Kur'an'ı ve hadisleri rahatlıkla doğru olarak anlıyorlardı. Ortaya çıkabilecek hemen her türlü problemin aynısı veya bir benzeri Hz. Peygamber tarafından bizzat çözülmüştü. Fakat Resûlullah'ın vefatından kısa bir süre sonra Hz. O� mer'in hilafeti zamanında İ� slâm Cezı� retü'l-Arab'ın dışına çıkmış, Suriye, İrak, Mısır, U� rdün, Filistin, Kudüs ve İ� ran İ� slâm hakimiyeti altına girmiştir. İ� slâm coğrafyasının kuzeye doğru genişlemesi sebebiyle Hz. Ali (ö. 40/661) zamanında Kûfe İ� slâm'ın başkenti olmuş, Emevı� ler zamanında ise devletin merkezi Şam'a taşınmış, Afrika'nın büyük bir kısmı ve Anadolu'nun muhtelif bölgeleri fethedilmiştir. Hz. Peygamber zamanında hem Mekke'de hem de Medine'de Arap olmayan kimseler bulunmaktaydı. Mekke'de az sayıda olsa da kölelik vasıtasıyla bölgeye gelmiş Hıristiyanlar veya Cahiliye döneminde Hıristiyan olmuş bazı Araplar 9
İslâm'ın Medeniyet Tasavvurunda Kısa Bir Gezinti
İslâm'ın Medeniyet Tasavvurunda Kısa Bir Gezinti , 2022
Artık kaosun girdabında, martıların sesi, çocukların şen kahkahaları ve maveranın derin sesi ezanlar duyulmaz olur. Bir taraftan makinelerin, manivela kollarının, bocurgatların ve kocaman çarkların yuvalarında dönmesini sağlayan katran misali gres yağlarının ağırlaşmış kokusu, diğer kimyasalların kokusuyla birleşip genizleri yakar, öte yandan alev alev kızgın ocaklarda, hayatın maddi yanı, acımasızca ruhları dağlar... Ve gün gelir, mekanikleşmiş dünyada bir o kadar otomatikleşmiş bedenler, tatlı meltemlere kapılıp menekşe yapraklarında tüllenen kelebek kanatlarındaki zarafeti artık fark edemez olur.
Medîne, Medeniyet ve İslâm Medeniyeti -Medîne’den Medeniyete
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2010
The virtuous tawhid civilization which had been borned in "Madina" have progressed and attained to the summit of its development, and presented the justice, peace and love to all the humanity. By the universal construction, the earth with a long history have reached the possibility of living the peace and tranquil that the Islamic Civilization had granted.
Menâkıb-ı Şa'bân-ı Velî'de Kültür Unsurları
2017
The saint legend is a genre which tells the miracles shaping around saints. The works in which the saint legend the saint legend are collected named as "menakibname". The saint legends that are read in the various meeting places and in dervish lodges have fascinated the heart of listeners for centuries. The main reasons in writing of saint legends are that training disciples and creating the unity of the religious sect. In addition to this, the important information about historical figures and historical events can be acquired from saint legends and the narratives of them can be based on the historical facts. One other importance of the saint legend is their contribution to cultural studies. Much information about sufist culture, social life, traditions and traditional life style can be reached through saint legends. The saint legend that is subjected in this essay, namely Menâkıb-ı Şa'bân-ı Velî, includes the narratives about Hz. Pîr Şeyh Şabân-ı Velî and his four ca...