Kosgeb Uygulamali Gi̇ri̇şi̇mci̇li̇k Eği̇ti̇mleri̇ni̇n Anali̇z Edi̇lmesi̇: Bi̇leci̇k Örneği̇ (original) (raw)
Related papers
Türki̇ye’De Gi̇ri̇şi̇mci̇li̇k Destekleri̇ni̇n Veri̇mli̇li̇k Ve Etki̇nli̇ği̇: Kosgeb Örneği̇
DergiPark (Istanbul University), 2018
Son yıllarda girişimcilik yoğun bir şekilde ekonomik ve sosyal hayatın içerisinde konuşulan bir kavram haline gelmiştir. Ülkemizde Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığınca (KOSGEB) işletmelere yönelik sağladığı destekler arasında yer alan Girişimcilik Desteğinin verimli kullanılması ticari hayata olumlu şekilde yansıması beklenmektedir. Girişimciler ve destek veren kamu/özel iştirakleri açısından incelendiğinde, ekonomik kalkınmaya fayda sağlanması, iş fikirlerinin başarılı bir şekilde hayata geçirilmesi, yenilikçi hizmet ve üretime odaklanılması hedeflendiği ön görülmektedir. Girişimcilik programları ve sağlanan desteklerinin bu hedefler açısından etkin kullanılması konusunda bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Bu araştırma içerisinde KOSGEB Girişimcilik Desteklerinden yararlanan bireylerin yaklaşımları, desteğin etkin kullanımına yönelik uygulamalar ve bireylerin desteklere bakış açısına yönelik literatür çalışmaları tartışılmıştır. Birincil ve ikincil veriler TÜİK ve KOSGEB tarafından sağlanarak yapılan çalışma ile etkin ve verimlilik ayrımı göz önüne alınarak incelenmiştir. Türkiye'nin kalkınmasında önemli bir unsur olarak görülen girişimcilik kavramının toplumsal olarak algı düzeyinin ne olduğunu anlayabilmek adına bir araştırma niteliğindedir. Mikro ölçekli ekonomik girişimler olarak ticari hayatına başlayan bu işletmelerin uzun vadede ne kadar gelişebildikleri, ticari döngüye ne kadar entegre oldukları ve desteklerin verimli kullanımına ilişkin tartışmalar gerçekleştirilmiştir.
Kosgeb Gi̇ri̇şi̇mci̇li̇k Programi: Eleşti̇rel Bi̇r Değerlendi̇rme
2018
KOSGEB girisimcilik programinin amaci kisaca; “ekonomik kalkinma ve istihdam sorunlarinin cozumunun temel faktoru olan girisimciligin desteklenmesi, yayginlastirilmasi ve basarili ve surdurulebilir isletmelerin kurulmasi, girisimcilik kulturunun yayginlastirilmasi” olarak belirlenmistir. Bir sosyal girisimcilik ornegi olan KOSGEB girisimcilik programi; uygulamali girisimcilik egitimi, yeni girisimci destegi, is gelistirme merkezi (IŞGEM) destegi ve is plani odulu destek unsurlarindan olusmaktadir. Bunun yaninda KOSGEB son yillarda bircok kamu kurum kurulusu ve STK’nin da destegi ile girisimci olmak isteyenlerin ilk basvuru yeri olmaktadir. Bugune kadar ucretsiz verilen uygulamali girisimcilik egitimlerini 350.000’den fazla kisi tamamlayarak sertifika almaya hak kazanmistir. Bu calismada, geri odemeli ve/veya geri odemesiz olmak uzere verilen mali desteklerden yararlanmaya hak kazanan kisilerin programdan ne kadar yararlandigina ve yararlanma oranlarina iliskin olarak 2010 yilinda ...
Kafkas Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2014
Son yıllarda dünya ve ülke gündeminde sürekli ilk sıralarda yer alan ekonomik kriz ve işsizlikle mücadelede, yeni kurulacak olan işletmelerin ve bu işletmeleri kuracak girişimcilerin desteklenmesi büyük önem taşımaktadır. Türkiye' de girişimcilik destekleri yoğunlukla devlet destekli olarak sağlanmaktadır. Bu desteklerin birçoğu Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından verilmektedir. KOSGEB'in KOBİ'lere yönelik çok sayıda desteği bulunmakta olup bu çalışmada girişimcilerin desteklenmesine yönelik uygulanan "Yeni Girişimci Destek Programı" ve Batı Karadeniz Bölgesinde uygulanan girişimcilik eğitimleri incelenmiştir. Araştırmanın sonucunda katılımcıların büyük çoğunluğunun aldıkları eğitimden memnun oldukları görülmüştür. Ancak girişimcilik desteğinden yararlanma şartlarının zorluğu, başlangıç sermayesi ve kira sıkıntısı, bürokratik işlemlerin çok olması gibi sorunların da olduğu tespit edilmiştir.
Kobi̇’Ler İçi̇n Kosgeb Destek Modelleri̇ni̇n Çok Ölçütlü Karar Verme Yöntemleri̇ İle Beli̇rlenmesi̇
Uluslararası Muhendislik Arastirma ve Gelistirme Dergisi, 2019
Öz Küçük ve Orta Boy Ölçekli İşletmeler (KOBİ), oluşturdukları katma değer itibariyle genel ekonomide katalizör görevi yapmaktadır. Üretim, pazarlama, ihracat ve istihdama sağladığı katkı tartışmasız çok ciddi boyutlara ulaşmış, ekonomi yönetimlerinin vazgeçemediği bir kesim olmuştur. KOBİ'lerin ekonomide çok önemli bir yeri bulunmasına rağmen; verimlilik, kurumsallaşma, markalaşma, üretim, pazarlama ve finansman alanlarında ciddi problemlerle karşılaşmaktadırlar. Devlet bu tür problemleri çözmek için Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) aracılığıyla destek vermektedir. Firmalar bu destek modellerinin çoğuna başvurabilmektedir. KOBİ'lerin öncelikli problemler ile ilgili destek modellerine başvurması gerekirken öncelikli olmayan modellere başvurması ciddi kaynak israfına ve zaman kaybına neden olmaktadır. Bu çalışmada, KOBİ'lerin öncelikli sorunlarına göre hangi destek modellerine başvurması gerektiği problemi ele alınmıştır. Konya ilinde 31 adet KOBİ ölçekli otomotiv yan sanayi ile ilgili firmanın ortak sorunları dikkate alınarak, hangi destek modellerine başvurabileceği çok ölçütlü karar verme yöntemleriyle belirlenmiştir. Burada Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP) ile kriterlerin ağırlıkları hesaplanmış, TOPSIS (Technique for Order Preference by Similarity to Ideal Solution) yöntemi ile KOSGEB desteklerinin sıralaması yapılmıştır.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2017
Girişimcilik, küresel eğilimle eşgüdümlü olarak sürekli artan önem derecesi ile yerel kalkınmanın anahtarı haline gelmiştir. Yeni girişimcilerin ortaya çıkması, mevcut işletmelerin sürdürülebilir olması ve artan işsizlik oranının en aza indirgenmesi gibi amaçlarla kamu kurum ve kuruluşları tarafından finanse edilen teşvikler, girişimcilik algısının yayılmasında büyük rol oynamaktadır. Girişimcilik eğitimleri ve desteklerini sunan kurumların başında ise 81 il merkezinde şubesi bulunan KOSGEB gelmektedir. Bu bakımdan, KOSGEB tarafından sunulan uygulamalı girişimcilik eğitimleri ve sertifikasyonun ardından sunulan teşvik sistemi girişimci adayları tarafından büyük rağbet görmektedir. Ancak, sürekli artan eğitim ve katılımcı oranlarına rağmen henüz istenilen öğrenim çıktısı elde edilememektedir. Girişimci adaylarının iş kurma süreçlerini etkileyen unsurların incelenmesi girişimcilik teşvik sisteminin yeniden ele alınması açısından önem taşımaktadır. Araştırmada KOSGEB tarafından sunulan...
Uluslararası İktisadi ve İdari İncelemeler Dergisi, 2018
Girişimcilik yeni iş alanlarının açılarak, ekonominin gelişmesine büyük katkı sağlamaktadır. Potansiyel girişimci adaylarının eğitilmeleri, girişimciliğin popülerleşmesi ile daha da ön plana çıkmıştır. Bu sebeple üniversite öğrencilerinin girişimcilik eğiliminin belirlenmesi hakkında pek çok akademik çalışma yapılmıştır. Bu çalışmada daha önce çalışılmamış bir örnek gurubu olan endüstri mühendisliği öğrencileri ele alınmıştır. Çalışmanın amacı, Kocaeli Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nde eğitim gören son sınıf öğrencilerinin demografi özelliklerinin, girişimci kişilik özellikleri ve girişimcilik eğilimine etkisini, girişimci kişilik özellikleri ile girişimcilik eğilimi arasındaki ilişkiyi ve girişimcilik eğitiminin girişimcilik eğilimi üzerindeki tesirini tespit etmektir. 139 öğrenciden anket yoluyla toplanan verilerin analizi sonucunda, öğrencilerin ailelerinde girişimci olmasının girşimcilik eğilimini olumlu yönde etkilediği görülmüştür. Öğrencilerin cinsiyetlerinin ve aile eğitim düzeylerinin ise girişimcilik eğilimi ile ilişkili olmadığı belirlenmiştir. Girişimci kişilik özelliklerinin girişimcilik eğilimi ile pozitif bir ilişkiye sahip olduğu saptanarak, verilen girişimcilik eğitiminin girişimcilik eğilimini arttırdığı sonucuna ulaşılmıştır.
Social Sciences Studies Journal, 2018
Bu çalışma hemşirelik bölümü son sınıf öğrencilerinin genel uygulama dersine ilişkin görüşlerini belirlemek için yapılmıştır. Araştırma 2010-2014 yılları arasında genel uygulama dersi alan toplam 177 son sınıf hemşirelik öğrencisi ile longitudinal ve tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Veriler araştırmacılar tarafından geliştirilen anket formları ile toplanmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, McNemar testi ve Ki kare testi kullanılmıştır. Öğrencilerin %84,2'si kadın olup, yaş ortalaması 22,50 ±1,15'tir. Öğrencilerin genel uygulama dersi öncesi ve sonrası eğitimcilerden en fazla beklentisi kendilerine "danışmanlık yapması" iken, sağlık personelinden kendilerine "meslek üyesi olarak davranması" yönündedir. Öğrencilerin genel uygulama dersi öncesi %23,2'si ve uygulama sonunda % 48,5'i genel uygulama dersini gereksiz bulduğunu belirtmiştir (p=0,0001). Genel uygulama dersinden en fazla erkeklerin yarar gördüğü belirlenmiştir (%85,7; p=0,008). Öğrencilerin genel uygulama dersine ilişkin en fazla ifade ettiği sorunlar uygulama alanı için; vaka sayısı ve çeşitliliğinin az olması (%40,7), sağlık personeli için; öğrenci değerlendirme süreçlerinde objektif olmamaları (%45.4), eğitimcilere ilişkin; öğrenciye ayrılan vakitte yetersizlik (%83,0) ve uygulama saatine ilişkin; uygulama süresinin fazla (% 86,0) olmasıdır. Öğrenciler uygulama alanına, sağlık personeline, eğitimcilere ve uygulama saatlerine yönelik sorun yaşamaktadır. Genel uygulama dersinden yarar sağladığını düşünenlerin oranı düşüktür.
Kamuda Gi̇ri̇şi̇mci̇li̇k Uygulamalari: Elaziğ İli̇ Kamu Kuruluşlari İçi̇n Ni̇tel Bi̇r Araştirma
2017
Girisimcilik ulkelerin ekonomik acidan kalkinmasini saglayan temel ogelerden biri olmakla birlikte ulkelerin refah duzeylerinin de arttirilmasinda onemli bir yere sahiptir. Girisimcilik faaliyetleri daha cok ozel sektor alanina yonelik olarak gerceklestirilmektedir. Literatur incelemesi sonucunda; kamu kuruluslarinda girisimcilik faaliyetlerine yonelik olarak pek fazla calismalarin yapilmadigi tespit edilmistir. Ancak, gunumuzde bu alan uzerinde cesitli akademik calismalarin yapilmaya baslandigi gorulmustur. Bu calismada; kamu kuruluslarinda girisimcilik faaliyetlerinin durumunu belirlemek uzere kamu yoneticileri ile mulakat calismasi yapilarak cozum onerileri ortaya konulmaya calisilmistir. Yapilan calisma sonucunda; kamuda girisimcilik faaliyetlerinin verimliligin arttirilmasi icin onemli bir etken oldugu tespit edilmistir. Ancak, kamu icerisindeki kati kurallardan ve kisilerin yapacaklari yeniliklerin kendilerine bir katkisi olmadigi dusuncesinden dolayi yeniliklerin tam olarak g...
DergiPark (Istanbul University), 2018
Günümüzde teknolojik alanda yaşanan değişim ve gelişmeler işletmelerin güvenilir bilgiye duydukları ihtiyaçların daha da artmasına neden olmaktadır. Bilgi sistemleri, gerek işletmelerin rutin faaliyetlerinin yerine getirilmesinde gerekse de stratejik kararların alınmasında finansal açıdan sağlıklı ve güvenilir bilgilerin önemini ortaya koymaktadır. Büyük işletmeler açısından muhasebe bilgi sisteminin önemi bilinirken, KOBİ'lerde de muhasebe bilgi sisteminin öneminin farkına varılmış ve faaliyetlerinin yürütülmesinde bu sistemden elde edilen bilgiler kullanılmaya başlanmıştır. Çalışmamızda Elazığ ilinde üretici KOBİ'ler için muhasebe bilgi sisteminin yeri ve önemi yapılan anket çalışması ile değerlendirilmiş ve teknolojinin işletmelerin günlük yaşamlarının bir parçası olması nedeni ile bu bilgilerden yararlandıkları ortaya koyulmuştur.
Adiyaman University Journal of Social Sciences, 2013
Meslek Yüksekokulları günümüz yükseköğretim sisteminde uygulamaya dönük ve doğrudan sektörel eğitimin verildiği merkezlerdir. Öğrencilerin almış oldukları eğitim, alanlarına bakış açılarını farklılaştırmakta ve onları yenilikçi projeleri uygulamaya yönelik olarak teşvik etmektedir. Dolayısıyla bu çalışma Gölbaşı Meslek Yüksekokulu'nda finansal yönetim ve girişimcilik dersi alan ve almayan öğrencilerin girişimcilik eğilimlerinin belirlenmesi üzerinedir. Öğrencilerin girişimcilik eğilimleri 36 maddelik bir anketle ölçülmüş, ders alan ve almayan öğrenciler arasında girişimcilik eğilimleri açısından bir farklılık olup olmadığı test edilmiştir. Sonuç olarak Gölbaşı Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin yüksek düzeyde girişimcilik eğilimine sahip olduğu ancak finansal yönetim ve girişimcilik dersi alan ve almayan öğrencilerin girişimcilik eğilimleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık bulunmadığı ortaya çıkmıştır.