Ses Eği̇ti̇mi̇ Çalişmalarinin Kekemeli̇ği̇n Tedavi̇si̇nde Kullanilabi̇li̇rli̇ği̇ Üzeri̇ne Bi̇r İnceleme (original) (raw)
Related papers
Performans Değerlendi̇rme Hatalarina İli̇şki̇n Alginin Çalişan Sessi̇zli̇ği̇ Üzeri̇ndeki̇ Etki̇si̇
Pamukkale üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü dergisi, 2021
Bu araştırmanın amacı, performans değerlendirme hatalarına ilişkin algının çalışan sessizliği üzerindeki etkisini incelemektir. Bu amaç, çalışanların performans değerlendirme süreçleriyle ilgili algıladıkları hataların onları örgüt içinde sessizliğe itebileceği varsayımına dayandırılmıştır. Araştırmada basit tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Konya il merkezinde bulunan üç özel bankanın tesadüfi olarak seçilen 23 şubesinde anketler uygulanmıştır (n=131). Performans değerlendirme hatalarına ilişkin algıyı ölçebilmek için Erbaşı vd. (2012) tarafından geliştirilen ve Erbaşı (2019) tarafından revize edilen "Performans değerlendirme hatalarına ilişkin algı ölçeği" kullanılmıştır. Çalışan sessizliğini ölçebilmek için Van Dyne ve LePine (1998) tarafından geliştirilen ve Çetin ve Çakmakçı (2012) tarafından Türkçe'ye uyarlanan "Çalışan sesliliği veya sessizliği ölçeği" kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler SPSS 24.0 programı aracılığıyla çözümlenmiştir. Elde edilen verilere göre performans değerlendirme hatalarına ilişkin algının çalışan sessizliği üzerinde istatistiksel açıdan anlamlı etkisinin olmadığı tespit edilmiştir.
Stem Ve Eği̇ti̇mde Kullanimina Yöneli̇k Yapilan Li̇sansüstü Çalişmalarin İncelenmesi̇
2021
ÖZ: Bu çalışmanın amacı, 2013-2020 yılları arasında Türkiye’de “Fen Teknoloji Mühendislik ve Matematik (STEM)” ve eğitimde kullanımına yönelik yapılan lisansüstü tezleri inceleyerek alan eğitimi hakkında genel yönelimleri belirlemektir. Çalışmada nitel araştırma yaklaşımlarından doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Çalışma kapsamında incelenen 150 araştırmaya Yüksek Öğretim Kurumu Ulusal Tez Merkezi’nden “STEM” anahtar kelimesi kullanılarak ulaşılmıştır. Tespit edilen lisansüstü tezlerin betimsel içerik analizi Sözbilir ve Kutu (2008) tarafından geliştirilmiş olan “Makale Sınıflama Formu” yardımıyla yapılmıştır. Çalışmalar tür, tamamlanma yılı, yazar cinsiyeti, örneklem profili, örneklem büyüklüğü, alan, üniversite, araştırma deseni, araştırma yöntemi, veri toplama araçları ve veri analiz yöntemleri açısından değerlendirilmiştir. Çalışmanın güvenirliğini sağlamak amacıyla tekrar kodlama güvenirliği hesaplanmış ve veriler frekanslara dayalı olarak tablolar halinde sunulmuş ve y...
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi
Bu araştırmanın temel amacı sağlık sektöründeki yöneticilerin psikolojik sermayelerinin pozitif ses çıkarma davranışları üzerinde etkisi olup olmadığını belirlemektir. Bu doğrultuda öncelikle sağlık sektöründeki yöneticilerin, yönetim alanı itibariyle psikolojik sermayelerinde ve pozitif ses çıkarma davranışlarında bir farklılık olup olmadığı araştırılmıştır. Uygun örnekleme yöntemiyle uygulanan anket verileri; frekans analizi, t-testi, korelasyon ve regresyon analizleri yardımıyla incelenmiştir. Ulaşılan bulgular; sağlık sektöründeki yöneticilerin psikolojik sermayeleri ile pozitif ses çıkarma davranışlarının yönetim alanlarına göre (idari birim-tıbbi birim) farklılaştığını göstermiştir. Araştırma değişkenleri arasında anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Regresyon analizi sonucunda ise değişkenler arasında anlamlı bir etki olduğu tespit edilmiştir.
2019
Bu arastirma, Sokratik yonteme dayali egitim programinin 5-6 yas grubu cocuklarin calisma belleklerine etkisini arastirmak amaciyla yapilmistir. Bu amac dogrultusunda 2017-2018 Egitim ogretim yili Bahar Doneminde Gazi Universitesi Uygulama Anaokulu’na devam eden 5-6 yas grubu 8 kiz ve 7 erkek olmak uzere toplam 15 cocuk, arastirmanin calisma grubunu olusturmustur. Calisma grubuna Sokratik Yonteme dayali bir program hazirlanmis ve bu programa iliskin toplam 20 etkinlik 10 hafta sureyle uygulanmistir. Tek grup ontest-sontest deneysel desen kullanilan arastirmada veri toplama araci olarak “Demografik bilgi formu” ve “Calisma bellegi olcegi” kullanilmistir. Verilerin analizinde Iliskili Orneklemeler icin Tek Faktorlu Anova Testi ve Friedman Testi kullanilmistir. Arastirma sonucunda Sokratik yonteme dayali egitim programinin, cocuklarin sozel kisa sureli bellek, sozel calisma bellegi ve gorsel calisma bellegi puanlarini anlamli bicimde etkiledigi ancak gorsel kisa sureli bellek puanlarin...
GEVŞEME TEKNİKLERİNİN SES EĞİTİMİNE KATKISI ÜZERİNE BİR İNCELEME
Sesin eğitimine başlamak için, o sese ait özellikleri bilmek gerekir. Bilhassa ergenlik döneminde ses eğitimi çalışmalarına başlayan bireyler için ses yapısını ortaya çıkartmak çok önemlidir. Çünkü ergenlik dönemi geçmiş kişilerden farklı olarak bu yaşta olanlar, sesin değişiminin farklı problemlerini yaşamaktadırlar. Bu durumla karşılaşan ve ses eğitimi almak isteyen bireyler seslerinde oluşan değişimlerden dolayı seslerini ifade etmekte zorlanmaktadırlar. Ergenlik dönemini geçirmiş ve ses eğitimi almak isteyen bireylerse daha farklı problemler yaşamaktadır. Ses eğitimi dersinde şarkı söyleme üzerine çalışmalar başlamadan önce konuşma eğitimi ile başlangıç yapılmalıdır. Çünkü kendi vücudundaki enstrümanı kullanacak olan bireyler bazen konuşmada bile ifade zenginliğine sahip değildirler. Bu yüzden ilk derslerde sıkıntılı, sesini çıkarmaktan utanan v.b. gibi bireylerle karşı karşıya kalınır. Hareketi kısıtlı bir çene yapısı, iyi boğumlama yapamayan dudaklar, çatılmış kaşlar, sıkışık nefes alışları görülebilir. Bazen de bu ifadelerin hiçbirine sahip olmayan ama şarkı söylerken heyecanlanarak sıkışan, ifade bozukluğuna sahip bireylerle karşılaşabiliriz. Bu nedenle; ses eğitimi dersinde, dersin amacını gerçekleştirmeye yarayacak farklı eğitimler gerekebilir. Ses eğitimi dersinin hedeflerinden olan gevşeme eğitimi de, insanın yaşantısında her zaman ihtiyaç duyabileceği bir davranış biçimidir. Sesin eğitimine başlamadan önce yapılacak gevşeme çalışmaları dersin olumlu geçmesine sebep olacaktır. Dersin başlangıcında gevşeme çalışmaları içersindeki bedensel ve fiziksel çalışmaya ihtiyaç vardır. Zihinsel rahatlama peşinden fiziksel rahatlamayı getirecektir. Dersin amacı da daha olumlu olarak gerçekleşecektir.
Fiziksel Mesafeyi Aşan Sesler: Pandemide Kurtuluş’ta Akuzmatik Mekânlar
MADJournal , 2023
(EN) This article examines the acoustic experiences of Kurtuluş inhabitants, living in two distinct neighborhoods Son Durak and Pangaltı, during the first wave of the pandemic, when there were strict curfews, throughout May and June. The study focuses on how each neighborhood, having different socio-economic demographics, architectures, and topographies, operates as an acoustic community. The study asks how the acoustic relations, disintegrations, belongings, or conflicts are formed as the soundscapes are continuously being developed and transformed. This article rethinks the notion of “acousmatic listening” in spatial terms and defines “acousmatic spaces” as places wherein public and private sounds permeate through one another. In order to explore the sonic tactics that are carried out at these spaces we barrowed a sonic concept, from Lubunca (a queer dialect) suggested by one of the interviewees Leyla, “mi yapmak” (meaning playing/making the note mi). The study also emphasizes how the acousmatic spaces host a rich repertoire of differentiating sounds and multiple mi notes as newly auditory channels emerge in the months of the pandemic. The study argues that the acousmatic spaces are used more actively during the months of pandemics and the borders between public and private became acoustic lines of struggle and negotiation amongst inhabitants of the neighborhoods. For this reason, this study gives an ear to the auditory encounters and the relations between dominant and counter public sounds that make the soundscape of the households of Son Durak and Pangaltı. ------- (TR) Bu makale İstanbul’un Şişli ilçesinde yer alan Kurtuluş semtinde Pangaltı ve Son Durak olarak adlandırılan iki bölgede, pandeminin ilk dalgasında sokağa çıkma yasaklarının geniş ölçekli olarak uygulandığı Mayıs ve Haziran (2020) aylarında yapılan saha araştırmasından yola çıkarak, semt sakinlerinin sessel deneyimlerini merceğine alıyor. Bu minvalde Pangaltı ve Son Durak bölgelerini, farklılaşan sosyoekonomik demografisi, mimari yapısı, topografyası ile şekillenen iki akustik topluluk olarak ele alıyor; pandemi döneminde bu bölgelerdeki ses peyzajının oluşumuna ve dönüşümüne odaklanıyor; sesler üzerinden kurulan aidiyetlere, ilişkilere, ayrışmalara ve çatışmalara yoğunlaşıyor. Makale bölgelerin ses peyzajını, kaynağı görülmeksizin sesin duyulması deneyimini ifade eden ve kamusal ve mahrem seslerin birbirine sızdığı mimari alanları tanımlamak için kullandığımız “akuzmatik mekân”lara odaklanarak tartışıyor. Bu mekânlarda ve bu mekânlar aracılığıyla mahalle sakinlerinin seslerine ayar verme ve seslerini düzenleme taktiklerini anlamak için görüşmecilerimizden Leyla’nın Lubuncadan aktararak kullandığı “mi yapmak” ifadesini kullandık. Yazı akuzmatik mekânların, bilhassa pandemi döneminde, çeşitli ve zengin bir “mi yapma” repertuvarına ev sahipliği yaptığını, bu mekânlar boyunca yeni ve çoksesli işitsel kanalların açıldığını iddia ediyor. Bu dönemde kamusal ve mahrem arasındaki sınırların mücadele ve müzakere çizgileri hâline geldiğini ve akuzmatik mekânların pandemi öncesine kıyasla daha aktif bir biçimde kullanıldığını ileri sürüyor. Bunun için Pangaltı ve Son Durak’ta apartmanlar içerisindeki evler arasındaki sessel karşılaşmalar ve her iki bölgenin ses peyzajını oluşturan hâkim ve muhalif kamusal sesler arasındaki ilişkilere kulak veriyor.
Bi̇reysel Ses Eği̇ti̇mi̇ Dersleri̇nde Kullanilan Repertuvarin İncelenmesi̇
NWSA Academic Journals, 2017
This research is conducted to determine the repertoire used in individual vocal training courses at the music education departments of education faculties. The universe of the research is constituted by 26 music education departments adherent to the education faculties located in Turkey. The sample of the research is constituted by 10 music education departments, which are selectly randomly from the music education branches those have instructors on individual vocal training courses. As a result of the research findings, it was found out that most of the students' technical knowledge, level of the musicality and intonation are observed in the selection of the repertoire used in the individual vocal training courses; the sources used beginning from the first period are school songs albums, folk song (türkü) albums, ariaantiches, lied albums, musical works, fascicle notes and vaccaj and concone etude books, the Turkish musical works used in vocal training are school songs. It is also figured out that the sources are inadequate, that the pieces in foreign languages are not written in Turkish and a common repertoire has not been determined in music education branches and that the pieces which are not particularly preferred in the vocal training courses will compel the sound limits of the students and besides, it is also precipitated that the pieces in foreign languages are showing incongruity in terms of melodic harmony, the repertoire that the students should vocalize in particular during vocal training courses are school songs, folk songs and napoliten and the acquisitions in the contents of the vocal training courses are found to have a great effect on repertoire formation.
2018
Dislama kavrami, insanlarin bulunduklari ortamda gormezden gelinmesi ya da yok sayilmalari seklinde tanimlanmaktadir. Bireyler, yasamlarinin her alaninda dislama ile karsi karsiya kalabilmektedirler. Sessizlik ise insanin ya da insan gruplarinin belli zaman ve nedenlerle hareketsiz ve suskun kaldiklari bir davranis bicimi olarak karsimiza cikmaktadir. Sessizlik farkli disiplinlerde kullanilabilen cok boyutlu bir kavramdir. Sessizlik, kendine ait ozellikleriyle baska olgularin nedeni olabildigi gibi ayni zamanda baska olgularin sonucu da olabilen cift yonlu bir ozellige sahip bir davranistir. Bu baglamda calismada, “dislama bir sessizlik turu mudur? Sessizlesen her birey dislanmis midir? Iki kavram ayni ozelliklere mi sahiptir yoksa ic ice gecmis kavramlar midir?” gibi sorulara yanit aranacak, kavramlarin birbirine benzeyen ve birbirinden farklilasan yonleri kavramsal olarak irdelenecektir.