Selefiyye’nin Te’vil Anlayışına Farklı Bir Yaklaşım -İbn Akîl Örneği (original) (raw)
Related papers
İbn Teymiyye’de Selef ve Selefiyye Kavramları
2019
Mahiyeti, ortaya cikisi, ilk olarak nasil ve hangi anlamlar cercevesinde kullanildigi gibi hususlarda yogun tartismalarin yasandigi Selefilik, son birkac asrin en fazla gundeme gelen konularindandir. Selefilik ile ilgili tartismalar bazen bu kavramin bir zihniyete mi yoksa mezhebe mi karsilik geldigi ile ilgili olarak yasanirken bazen de bu olgu, Islam dusunce tarihinde yer edinmis birtakim onemli isimlerle iliskili olarak gundeme getirilmektedir. Bu kavramla adi en sik anilan isim olarak ise karsimiza Ibn Teymiyye (o. 728/1328) cikmaktadir. Bu nedenle makalemizde Selefiligin teorisyeni ve en guclu temsilcisi olarak gorulen Ibn Teymiyye’nin eserlerinde Selefilik/Selefiyye kavraminin nasil ve hangi anlamlara karsilik gelecek sekilde kullanildigi mercek altina alinmistir. Bu kullanimdan hareketle Selefilik kavrami analiz edilirken konu ile yakindan ilgili ayni zamanda Ibn Teymiyye’nin kavram setinin en onemli yapitaslarindan biri olan selef kavrami da tartismaya dâhil edilerek konunun...
İbn Teymiyye’nin Selefî Tefsir Anlayışında Rivayet-Dirayet İlişkisi Üzerine
2009
Ibn Taymiyya who is one of the pioneers of salafiyya thought has reflected this approach to the Quranic commentary. This clearly appears in his approach to the relation between the aql and naql, intellect and report. He has preferred the reports, which come from salaf, first generation of Islam. Beside this, he has given place to data based on intellect in his commentary. He has considered the rational matters, which do not contrast with Quran and Sunnah in the topics that take its source from The Holy Quran and Sunnah. Especially he has given place these in detail while answering his opponents.
Gazâlî’nin Te’vil Anlayışının Neresindeyiz? (Eleştirel Bir Yaklaşım)
İslami Araştırmalar, 2019
ARAŞTIRMA VE İNCELEME RESEARCH azâlî, İslâm düşünce tarihinde önemli bir yere sahiptir. Düşüncelerinde, farklı felsefi, kelami ve tasavvufî ekollerin izlerini bulmak zor değildir. Dönemindeki dinî, sosyal vesiyasîkaygılar nedeniyle geleneksel sünnî/selefî din anlayışının hâkim olması için mücadele etmiştir. Gazâlî, bu bağlamda, eserlerini normal halk, orta düzey âlimler ve üst düzey entelektüeller olmak üzere üç tabakaya yönelik yazmıştır. Gazâlî, hakikat anlayışının ve özgün düşüncelerinin yüksek ulema (rasihûn) için kaleme aldığı el-Madnûn bih, Faysalü't-Tefrika, Mişkatü'l-Envar, Kıstasü'l-G Gazâlî'nin Te'vil Anlayışının Neresindeyiz? (Eleştirel Bir Yaklaşım) *
İbn Rüşd’Ün Te’Vi̇l Anlayişinda Metodoloji̇ Sorunu
DergiPark (Istanbul University), 2010
İslam dünyasında ister siyasi, ister fikri, isterse de sosyal merkezli olsun, hemen her akımın temelinde bir yorumlama faaliyetinin bulunduğunu söylemek, sanırız fazlaca iddialı bir söz olmaz. İslam tarihinde ortaya çıkan pek çok akımın temelinde, diğerlerinden farklı bir şekilde yorumlanmış bir metin görüyor olmamız, bu sözümüzü doğrular niteliktedir. Onun içindir ki, bu durumu fark eden İslam düşünürleri, erken dönemlerden itibaren bu söz konusu yorumlama faaliyetinin nasıllığı üzerine bir takım metotlar geliştirmek için çalışmalar yapmışlardır. Bu konuda kalem oynatan düşünürlerden biri de şüphesiz İbn Rüş'dür. O, kendi bakış açısıyla meseleye yaklaşmış ve tevil konusunda olmazsa olmaz bir takım metodlar ortaya koymuş, hangi metinlerin tevil edilebileceği, tevilin nasıl yapılacağı, kimlerin tevil yapabileceği, yapılan tevillerin nerede ve nasıl kullanılacağı soruları etrafında bir metodoloji ortaya koymuştur. Bu metodoloji ışığında farklı yorum anlayışlarını eleştiriye tabi tutan İbn Rüşd, yeri geldikçe kendi metodunun tutarlılığını ortaya koymayı amaçladığı yorum örnekleri vermekten de çekinmemiştir.
Hadi̇s Tenki̇di̇nde Aceleci̇ Tavir Üzeri̇ne Bazi Değerlendi̇rmeler: İbn Hi̇bbân Örneği̇nde
Journal of International Social Research, 2020
HADİS TENKİDİNDE ACELECİ TAVIR ÜZERİNE BAZI DEĞERLENDİRMELER-İBN HİBBÂN ÖRNEĞİNDE-SOME OF THE URGENT ATTITUDE IN HADITH SCREEN EVALUATIONS-IN THE EXAMPLE OF IBN HIBBAN-Nurullah AGİTOĞLU * Öz İslam'ın ikinci ana kaynağı olan sünnetin sözlü aktarımı sayılabilecek hadislerle ilgili iki problem söz konusudur: Tespit ve anlama. Hadislerin tespiti yani sahih olanın sahih olmayandan tefriki meselesi hadis usûlü hatta hadis ilimlerinin ana gayelerinden biridir. Zira Hz. Peygamber'in (sas) vefatından sonra bilhassa fitne olaylarının zuhuru ile hadis diye pek çok söz uydurulduğu bilinmektedir. Bu duruma karşı tedbir olarak hadis alanında bazı ilmî çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalarda sahih hadislerin mevzu olanlardan ayrıştırılması amacı güdülmüştür. Buna genel manada hadis tenkidi demek mümkündür. Hadis tenkidinin olmazsa olmazı cerh-tadil ilmidir. Cerh-tadil ilmi, sağlam hadis metnine ulaşmada araç sayılan isnadın kontrol sistemi gibidir. Bu ilim dalında çok önemli eserler verildiği gibi onu genel manada besleyen rical edebiyatı ile ilgili de birçok âlim eser vermiştir. Bunlardan önemli biri Ebû Hâtim Muhammed b. Hibbân b. Ahmed el-Büstî'dir. (ö. 354/965) Alanın önemli bir ismi olan İbn Hibbân, ravileri cerh ederken oldukça temkinli davrandığını söylemişse de bazı âlimler, cerh konusunda aşırı davrandığı ve biraz acele karar verdiği şeklinde ona tenkitler yöneltmişlerdir. Hâlbuki hadis tenkidinde aceleci davranmanın insanı hatalı sonuçlara götürmesi ve bazen problemi daha da büyütmesi muhtemeldir. Bu çalışmada hadis tenkidinde aceleci bir tavır gösterme konusu İbn Hibbân özelinde ele alınacaktır. Aslında başka ilim dallarında da ihmal edilmemesi gereken temkinli olmak/aceleden kaçınmak prensibinin hadis tenkidi gibi hassas bir ilim dalında ne kadar ehemmiyet iktiza ettiğinin vurgulanması bu çalışmanın ana gayelerinden biridir.
Yorumun Literal Anlamını Aşması: Sufi Te’vilde Anlam Genişlemesi, Cennet ve Nar (Cehennem) Örneği
e-Şarkiyat İlmi Araştırmaları Dergisi/Journal of Oriental Scientific Research (JOSR), 2020
Sûfîler Kur'ân'ı tefsîr ederlerken geliştirdikleri birtakım te'vil (yorum) nazariyelerine göre hareket etmişlerdir. Bu yorum, genellikle zâhirî anlamdan bâtinî anlama doğru bir seyir izleyebilmektedir. Kelimelerin delâlet ettiği manalardan hareketle bâtinî anlamlar üretebildikleri gibi; bazen nassın anlamlarını genişletmiş, bazen de inhisarcı davranarak anlamı daraltmışlardır. Sûfîlerin, kelimelerin gerçek anlamlarından yan anlamlara veya mecazi anlamlara evrilen yorumlarının, aslında kapalı olan hususları aydınlatmak için yapıldığı söylenebilir. Bu yönleriyle, kendilerine has bir dil oluşturdukları, bunu anlama ve sağaltımını yapma imkânının beyânî te'vil kıstasından geçirilmesiyle mümkün olduğu söylenebilir. Te'vil mekanizmasının sağlıklı işlemesine yönelik bir amaç güdüldüğü için irfânî yorumun gezen ayağı olan bâtinî yorumları tahriften koruma maksadıyla te'vilin şartları ortaya konmuştur. Sûfîler Kur'ân'ı te'vil ederken işâret dedikleri bazı anlamları tefsîrlere derc etmişlerdir. Lafızların, lafzi delâletlerinin ötesinde anlamlarının olduğu, çeşitli imge ve sembolik anlatımlar üzerinden analojiler kurularak sûfîler tarafından izah edilmiştir. Sûfî tefsîrde cennet ve cehennemle ilgili yapılan yorumlar buna örnek verilebilir. Zira müşâhede ve mükâşefe yolculuğunun sonunda ulaşılacak müntehâ, bu metaforlar üzerinden verilebilmektedir. Makalede, sûfî yorumda cennet ve cehenneme dair yapılan yorumlara, bunların uğradıkları anlam genişlemesine yer verilerek sûfîlerin Kur'ân'ı nasıl anlamaya çalıştıkları ele alınacaktır.
İbn Teymi̇yye’Ni̇n Bazi Kelâmî Kavramlara Yaklaşimi-I
2017
Tarihte yanlis anlasilan ve yanlis degerlendirilen pek cok buyuk insan vardir. Bunlardan biri de Ibn Teymiyye‟dir. O, muhalifleri bir tarafa sevenleri tarafindan da yanlis anlatilan bir sahsiyettir. Sev-meyenleri Islam disi Ehl-i sunnet disi olarak gosterirken sevenleri de onun soylemedigi sozleri savunma-digi gorusleri ona mal etmege calismislardir. Burada sorun sudur: Acaba Ibn Teymiyye muhaliflerinin dedigi gibi gercekten Ehli sunnet cizgisi disina cikmis midir? Ehl-i sunnet cizgisi disina cikmissa Ehl-i sunnet disinda bulunan hangi guruptandir. Şii midir, Harici midir, Kaderi midir, Mutezile midir, Murcie midir? Halbuki o, hayati boyunca bu guruplarla mucadele etmis bir insandir. Oyle ise sorun bu degildir. Muhaliflerine gore asil sorun onun selef metodunu benimsemesidir. Bundan dolayi o Ehl-i sunnet disi cizgidedir. Taraflarin birbirlerini sucladigi bu karmasada su sorular sorulmalidir: Ehl-i sunnet nedir ve kimdir? Selef nedir ve kimdir? Selef metodu bid‟at metodu mudur. Bu fi...