Daskyleion Doğu Nekropolü Kaya Mezarı II Buluntusu Hançerin Arkeometrik Analizleri (original) (raw)

Daskyleion Doğu Nekropolü Kaya Mezarı II Buluntusu Hançerin Arkeometrik Analizleri & Archaeometric Analysis of a Dagger from Dascyleum Eastern Necropolis, Rock-cut Tomb II

Özet Manyas Gölü'nün (Bandırma, Balıkesir) güneydoğu kıyısında bulunan Daskyleion'un, yerleşim alanına ek olarak doğu ve güneyinde iki de nekropol alanı bulunmaktadır. Bu nekropol alanları, Daskyleion'un farklı dönemlerine ait çeşitli tip ve büyüklüklerde mezarları barındırmaktadır. Bu mezarlar arasında, Kaya Mezarı II olarak tanımlanan mezar, anakayaya oyulmuş uzun bir dromos ve mezar odasından oluşmaktadır. Mezarda 2014 yılında yapılan kazı çalışmalarında, anakayaya işlenmiş iki kline ile çeşitli tür ve biçimlerde ölü hediyeleri açığa çıkartılmıştır. Çalışmaya konu olan buluntu, bu klinelerden biri üzerine defnedilmiş olan bireye mezar hedi-yesi olarak bırakılmış çelikten yapılmış bir hançerdir. Kınıyla birlikte ve in situ olarak günü-müze kadar korunagelmiş olması, bu hançere Anadolu ve bölge arkeolojisi açısından ender bir buluntu niteliği kazandırmaktadır. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Tarihi Malzeme Koruma ve Araştırma Laboratuvarı (MAKLAB) bünyesinde arkeometrik yönden incelenen hançer üzerinde XRF, X-ışını radyografi, metalografi, SEM-EDX ve LIPS analizleri yapılmış-tır. Analizlerden elde edilen veriler ışığında, hançerin kimyasal kompozisyonu, üretim süreci ve olası hammadde kaynağı hakkında bilgilere ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Arkeometalürji, Daskyleion, LIPS, metalografi, SEM-EDX, X-ışını radyografi. Abstract Dascyleum is located on the southeast coast of Lake Manyas (Bandırma, Balıkesir/TURKEY). In addition to the settlement, Dascyleum has two necropolis areas in the east and south. These necropolis areas contain various types and sizes tombs, from different periods of Dascyleum. Among these tombs, the tomb which is defined as the Rock-cut Tomb II, consists of a long dro-mos and a burial chamber cut into the bedrock. During the excavations at the tomb in 2014, two klines carved into the bedrock with grave goods various types and forms has been revealed. The subject of the study is a dagger made of steel left as a grave good for the individual buried on one of these klines. Owing to the still in its sheath and well preserved in situ, this dagger serves as a rarely encountered archaeological find in terms of Anatolian and regional archeology. On the dagger that archaeometrically examined at the Ankara Hacı Bayram Veli University, Historical Material Conservation and Research Laboratory (MAKLAB), XRF, X-ray radiography, metallography, SEM-EDX and LIPS analyzes were performed. As a result of the data obtained from the analysis, informations about the chemical composition of the dagger, its production process and possible raw material source has been reached.

İsfahan Harun Velayat Türbesi̇’Nde Bulunan Fi̇gürlü Kağitlarda Arkeometri̇k Anali̇zler

Türkiye Bilimler Akademisi Arkeoloji Dergisi, 2021

Harun Velayat Türbesi'nde (İsfahan, İran) Kaçar Dönemi'ne ait duvar resmi kompozisyonu içinde bulunan figürlü dört kağıt objenin korumasına yönelik malzeme özellikleri, türleri ve bozulmaları arkeometrik yöntemlerle tespit edilmiştir. Çalışma kapsamında figürlü kâğıtlarda; kâğıdın üzerinde bulunduğu sıva, kağıdı sıvalı yüzeye bağlayan yapıştırıcısı, kağıdın türü, üzerindeki figürler (1 ve 2 nolu kağıtlarda) ve yazıları (3 ve 4 nolu kağıtlarda) oluşturan pigmentler incelenmiştir. Kaçar Dönemi'ne ait figürlü kağıtların detayı ve bozulmaları yerinde fotoğraflanıp sonrasında çizimleri alınarak belgelenmiştir. Arkeometrik incelemeler; spot testler, pH testi, Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM-EDX) ile Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi (HPLC) analizlerini içermektedir. Gerçekleştirilen analizlerin sonucunda figürlü kağıtların daha önce de restorasyon geçirdiği anlaşılmıştır. Bununla birlikte, kağıtların üzerine ilk önce resim yapıldığı ve yazı yazıldığı daha sonra da bir yapıştırıcıyla sıva üzerine yapıştırılmış olduğu belirlenmiştir. Kağıtlarda yapıştırıcı ve vernik olarak hayvan tutkalı kullanılmıştır. Hayvan tutkalı kullanımı zaman içerisinde, bir yandan kağıtları korurken, renk değişimi ve kağıt üzerine lekelenmeye sebep olmuştur. pH testine göre kağıtların asiditesi (pH: 5) yüksektir. Kağıdın üzerine yapıştırılmış olduğu sıva da alçı içeriklidir. Kağıtlar, birbirine yapıştırılmış en az iki kat kağıt içermektedir. Kağıdın lif analizi ile, el yapımı kenevir kökenli olduğu belirlenmiştir. Kağıt üzerinde yazıyı ve figürleri oluşturan pigmentlerin analizlerinin sonucunda; siyah renkli olanların kökeninin is, kırmızının demir oksit ve mavi/yeşil renkli olanların ise Prusya mavisi olduğu anlaşılmıştır.

Hasankeyf Sultan Süleyman Cami Minaresi Harç Örneklerinin Arkeometik Analizleri

Cedrus, 2020

Öz: Hasankeyf'in aşağı şehir olarak isimlendirilen Dicle Nehri kenarındaki kesimi, Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santralı (HEPP) Projesi'nin tamamlanmasıyla büyük bir bölümü su altında kalma tehdidi ile karşı karşıya bulunmaktadır. Bu alandaki kültürel mirasın belgelenmesi, korunması ve kurtarılmasına yönelik bütünleşik kurtarma projeleri oluşturulmuştur. Çalışmanın konusunu oluşturan Sultan Süleyman Cami Minaresi de, yeni Hasankeyf yerleşiminde oluşturulan arkeopark alanındaki yeni yerine bütünüyle taşınarak baraj gölü suları altında kalma tehdidinden kurtarılmıştır. Sultan Süleyman Cami Minaresi'nde gerçekleştirilen söküm işlemleri sonucu farklı seviyelerinden elde edilen derz/moloz dolgu harç örnekleri, çeşitli analitik metotlar kullanılarak arkeometrik yönden incelenmiştir. Sultan Süleyman Cami Minaresi'ne ait harç örnekler öncelikle görsel olarak incelendikten sonra yerinde ve laboratuvar ortamında fotoğraflanıp kodlanmıştır. Arkeometrik çalışmalar kapsamında örneklerin fiziksel, kimyasal ve petrografik özellikleri belirlenmiştir. Harçların birim hacim ağırlıkları ve gözeneklilik özelliklerine göre dayanım özellikleri belirlenmiştir. Bazik ortam şartlarındaki örnekler yüksek oranda suda çözünen tuzlar (anyonlar) içermektedir. Örneklerin ana agrega içeriğini kil/silt boyutundaki agregalar oluşturmaktadır. Petrografik yönden kireç türü bağlayıcı içeren harçlar genel özellikleri ile benzer halde dört farklı alt grup halinde sınıflandırılmıştır. Örneklerin agrega içeriğinde mukavemeti artırıcı olarak tuğla kırığı da belirlenmiştir. PED-XRF analizi ile harçların dolomitik özellik taşıdığı anlaşılmıştır.

Kibyra Doğu Nekropolisi’nden Bir Grup Mezar Yazıtı - II

2010 yılından itibaren TC Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ile Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi tarafından Kibyra kazı çalışmaları Burdur ilinin Gölhisar ilçesinde sürdürülmektedir. Bu makalenin içeriğini 2013 yılında Kibyra kentinin Doğu Nekropolis’inde yapılan kazılardan ele geçen bir grup Hellence mezar yazıtı, yeni fragmanlar ve daha önce yayımlanmış bazı yazıtların yeniden incelenmesi sonucu elde edilen addenda ve corrigenda oluşturmaktadır. MS II. yüzyıla ait olan ilk iki yazıt, Cl. Neiketes ile ailesinin mezar yazıtıdır. MS 143-144 yıllarına tarihlenen üçüncü yazıt, Tiberius Cl. Polyteimos ile eşi Nana’ya ait anıtsal mezara aittir. Dördüncü yazıt ise daha önce T. Corsten tarafından AST 22.1’de tanıtılmış olan Cl. Sagaris adlı kişinin kendisi, eşi ve oğlu için yaptırdığı bir mezar yazıtıdır. Beşinci yazıt, IKibyra’da 155 numaralı yazıta ait bir fragman olup Claudia Paulina için yaptırılmış mezar yazıtıdır. T. Corsten tarafından daha önce IKibyra cildinde 226 numaralı olarak yayımlanmış altıncı yazıt ise MS II-III. yüzyıla ait olup yeni bulunan bir fragman ışığında yeniden incelenmiş ve bunun Aphthonetos oğlu […] Cornutus’un mezar yazıtı olduğu anlaşılmıştır. Makalede son olarak Roma İmparatorluk Dönemi’ne tarihlenen ve Kallikles’in kızı Tatas anısına dikilen bir mezar yazıtı tanıtılmaktadır.

Kale Eteği Nekropolü (Şanlıurfa) Kaya Oda Mezarında Trepanasyon Örneği

Turkish Studies-Social Sciences, 2021

Kale etegi Necropolis is located in Şanlıurfa province, Eyyubiye district, Haleplibahçe locality. This necropolis has a surface area of 11,680 square meters with rock-cut burial chambers set side by side. The first season of excavation took place in 2014 and the second season in August 2015. A total of 76 rock-cut burial chambers dated between the 2 nd and 6 th centuries A.D. (Late Roman-Early Byzantine) were unearthed during the two seasons. The aim of this study was to determine the trephination findings in the skulls of 3 individuals, which were recovered from the western part of the M33 fresco-painted burial chamber of Kale Eteği Necropolis, were carried out by the Şanlıurfa Museum in 2018. Trephination is one of the oldest known surgical procedures in history. Trephination is the process of removing parts of the skull from living individuals without damaging the brain, meninges and blood vessels. This operation, which was performed for therapeutic and ritual purposes, was applied to both living and dead human skulls in Anatolia from the Neolithic period to the Ottoman Empire period. It has been applied in the world since the late Paleolithic. In the trephination process, using various tools, certain techniques such as cutting, scraping, drilling and grooving have been used. Trepanned skulls were examined macroscopically and evaluated radiologically. Drilling technique was applied in different parts of the skull of two young adult and middle-adult individuals. Radiological analysis indicated that no significant evidence of healing was observed around the trephination hole in the skull of these individuals. The absence of a healing scar demonstrates that trepanation was performed after the dead of the individual or the person had died immediately after the surgery. This trephination operation made with the 'drilling' technique, contributes to the trephination literature in Anatolia.