Travayda Duş Almanın Annenin Doğum Memnuniyeti Ve Doğum Sonrası Konforuna Etkisi (original) (raw)
Related papers
Doğum Yapan Kadinlarin Doğum Sonu Konforu Ve Etki̇leyen Faktörler
Journal of Anatolia Nursing and Health Sciences, 2020
Bulgular: Annelerin DSKÖ toplam puan ortalaması 110.42±9.12'dir. Annelerin çalışma ve gelir durumu ile DSKÖ; annelerin aile tipleri, doğumda komplikasyon olması, doğum şekli ve doğum sonu anne-bebek ilişkisinin sağlanması ile fiziksel alt boyut; annelerin gelir düzeyi, aile tipleri, gebeliği isteme durumu, doğum sayısı, doğumda komplikasyon olma, doğum şekli ve doğum sonu anne-bebek ilişkisinin sağlanması durumu ile psikospritüel alt boyut; annelerin gelir düzeyi ve gebeliği isteme durumu ile sosyo-kültürel alt boyut puanları arasında anlamlı fark olduğu belirlenmiştir (p<0.05). Sonuç: Araştırmada annelerin orta düzeyde konfora sahip oldukları belirlenmiştir. Doğum yapan annelerin doğum sonu dönemde konforunu artırabilmek için, hemşirelerin bakım gereksinimlerini belirlemede, annelerin konfor konusunda beklentilerini göz önünde bulundurmaları önerilebilir. Anahtar kelimeler: Doğum sonu dönem; hemşirelik bakımı; kadın; konfor ABSTRACT The Birth of Comfortable Women and The Effective Factors Aim: The study was conducted to determine the postpartum comfort and the factors affecting the birth of women. Methods: The study was carried out with 406 mothers in a maternity-ward clinic of a training and research hospital in the west of our country. The study was conducted between January 2017 and January 2018. The data were collected by a personal information form and Postpartum Comfort Scale. Data were evaluated by number, percentage, mean, standard deviation, Cronbach Alpha, t test, Mann-Whitney U test, Kruskall-Wallis, one-way variance analysis. Results: The PCS mean total score of the mothers was 110.42 ± 9.12. Working and income status of mothers and PCS; mothers' family types, complication at birth, delivery type and postpartum mother-infant relationship with the physical sub-dimension; the level of income of the mothers, family types, the demand for pregnancy, the number of births, the complication at birth, the mode of delivery and the postpartum mother-infant relationship and psycho-spiritual sub-dimension; There was a significant difference between the income level of the mothers and the demand for pregnancy and socio-cultural sub-dimension scores (p <0.05). Conclusion: In the study, it was determined that mothers had moderate comfort. In order to increase the comfort of postpartum mothers during the postpartum period, nurses may be advised to take into account their expectation about comfort in determining nursing care needs.
Doğum Şekli̇: Doğum Sonu Konfor Ve Doğumdan Memnuni̇yet Düzeyleri̇ni̇ Etki̇ler Mi̇?
İnönü Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Dergisi, 2020
Bu çalışmanın amacı doğum şekline göre doğum sonu konfor ve doğumdan memnuniyet düzeyleri arasındaki ilişkiyi saptamaktır. Araştırma, Türkiye’nin doğusunda bir Kadın Doğum Hastanesinde Temmuz-Aralık 2016 arasında yürütülmüştür. Araştırmaya vajinal yolla doğum yapan (208) ve sezaryen operasyonu ile doğum yapan (209) kadın alınmıştır. Veriler “Tanıtıcı Bilgi Formu”, “Doğum Sonu Konfor Ölçeği (DSKÖ)”, “Normal Doğumda Anne Memnuniyetini Değerlendirme Ölçeği (NDAMDÖ)”, “Sezaryen Doğumda Anne Memnuniyetini Değerlendirme Ölçeği (SDAMDÖ)” kullanılarak toplanmıştır. Veriler SPSS22 programında değerlendirilmiştir. Bu çalışmada, vajinal doğum yapan kadınların veya lohusaların DSKÖ toplam puan ortalaması 3.58±0.35, sezaryen ile doğum yapan kadınların DSKÖ toplam puan ortalaması 3.37±0.35 olarak saptanmıştır. Vajinal doğum yapanların sezaryen olanlara göre DSKÖ toplam puan ortalaması yüksek bulunup, aradaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptandı (p<0.05). Vajinal doğum yapan lohu...
Doğum Yapan Kadınların Doğumdan Memnuniyeti ve Etkileyen Faktörler
Sağlık Bilimleri ve Meslekleri Dergisi, 2018
Bu çalışma; doğum yapan kadınların doğumdan memnuniyet düzeyleri ve etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışma kesitsel ve tanımlayıcı tiptedir. Araştırma Bolu ilinde bir devlet hastanesinde doğum yapan primipar ve multipar 387 kadın ile yürütülmüştür. Veriler anket formu ile toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel metodlar, bağımsız gruplarda t testi, ki kare testi, One Way Anova ve Pearson korelasyon testi kullanılmıştır. Bulgular: Kadınların yaş ortalaması 28.33±5.16'dır ve % 68.7'si multipardır. Çalışmaya katılan kadınların %50.4'ünün normal doğum yaptığı, %33.1'inin planlı sezaryen olduğu belirlenmiştir. Katılımcıların doğuma ilişkin memnuniyetlerinin iyi düzeyde olduğu (7.49 ± 3.05), vajinal doğum yapanların doğum memnuniyetlerinin planlı veya acil sezaryen olanlara göre daha yüksek olduğu (p<0.001), doğuma yönelik vakum-forseps uygulaması (p<0.05) ve doğumda medikal ve bebekle ilgili sorun yaşamanın doğum memnuniyetini azalttığı (p<0.01) belirlenmiştir. Çalışmada sosyal güvencesi olanların, çalışmayanların ve multiparların doğum memnuniyetlerinin daha fazla olduğu belirlenmiştir (p<0.05). Katılımcıların doğumdan memnuniyetleri ile doğum sonu yaşanan ağrı arasında negatif yönde zayıf, erken mobilizasyon ve bebeğini beklediği sürede kucağına alma ile pozitif yönde zayıf anlamlı ilişki bulunmuştur (p<0.001). Vajinal doğum yapan kadınların %89.2'si sonraki doğumlarını yine vajinal yolla yapmak isterken, sezaryen ile doğum yapan kadınlarda ise aynı yolla doğum yapmayı isteme %76.6'dır. Sonuç: Doğum sonu dönemde taburculuk öncesi kadınların doğum memnuniyetlerinin iyi olduğu, vajinal doğum yapan kadınların doğum şeklinden memnuniyetlerinin daha yüksek olduğu ve mevcut doğum şekli ile gelecekte planlanan doğum şekli arasında ilişki olduğu saptanmıştır.
Normal Doğumda ve Sezaryen Doğumda Anne Memnuniyetinin Belirlenmesi
Florence Nightingale Hemşirelik Dergisi, 2015
Normal doğum yapan lohusaların ölçekte belirlenen kesme noktası değerine göre %100'ünün; sezaryen doğum yapan lohusaların ise ölçekte belirlenen kesme noktası değerine göre %95'inin doğum eyleminde verilen bakım ve hizmetlerden memnun olmadığı belirlendi. Normal doğum yapan lohusaların sezaryen doğum yapan lohusalara göre doğum sonu bebekle tanışma ve (p: ,000) postpartum dönemde aldıkları bakımdan (p: ,000) memnuniyetlerinin anlamlı olarak daha yüksek olduğu belirlendi. Sezaryen doğum yapan lohusaların ise normal doğum yapan lohusalara göre kararlara katılım ve bilgilendirmeden (p: ,000) ve hastane olanaklarından (p: ,000) memnuniyetlerinin anlamlı olarak daha yüksek olduğu bulundu. Sonuç: Normal doğumda ve sezaryen doğumda anne memnuniyeti genel olarak düşük bulundu. Sezaryen oranlarının yüksek olduğu ülkemizde özellikle normal doğum yapan annelerin memnuniyetlerinin artırılması gerekmektedir.
Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dergisi, 2000
Araştırma, doğum yapan annelerin algılanan aile ve arkadaş sosyal des tek düzeylerini ve bunlara etki eden faktörleri belirlemek amacıyla yapılm ıştır. Çalışmaya katılmayı kabul eden 366 (n) doğum yapan kadın örneklemi oluşturmuştur. Algılanan aile destek puan ortalaması, 30.92 (SD=6.51) ve arkadaş destek puan ortalaması ise 27.06 (SD=7.58) dır. Algılanan aile desteği ile annelerin eğitim düzeyleri, gelir durumlan ve bebeğine bakacak kişinin olması arasında ve arkadaş desteği ile annelerin eğitim düzeyleri arasında anlamli ilişki saptanmıştır. SUMMARY This study aim to determine social support and th ese affected agents in postpartum mother. Datas were collected from 366 mother by using interviewing form and "Perceived Support Scale From Friends and Family". Means of perceiued support scale from family was 30.92 (SD=6.51) and means of perceiued support scale from friends was 27.06 (SD=7.58). According to results, family support with between education, income status of mother, a person who will take care newbom and friends support with b etween education of mother were significantly.
Doğum Eyleminde Ebelerle İletişimin Doğum Deneyimine Etkisi
2021
Aim: The aim of this study is to examine the relationship between the ability to communicate of midwives with the birth experience of women. Material and Methods: The sample of this cross-sectional descriptive research consists of 353 women who gave birth by vaginal delivery in a state hospital affiliated to the Health Ministry in Izmir between March 2016 and October 2016. In order to collect data in face-to-face interviews with the participants, “Puerperant Description Form”, “The Communication with Midwife Assessment Form in Childbirth” and “Wijma Scale, B Version of Expectation of Giving Birth /Experience” were used. In the analysis of the findings, frequency, percentage, mean, standard deviation were calculated, chi-square and correlation analysis were applied using the SPSS statistical program. Results: Average age of the women who participated in the research is 26,72 ± 5,05. Most of the births (88,7 %) of women were done by the midwife who followed the pregnancy, and 11,3 % o...
Gebelikte Algılanan Sosyal Desteğin Doğum Sonu Konforla İlişkisi
Sağlık Bilimleri Dergisi, 2022
Bu çalışma, gebelikte algılanan sosyal desteğin doğum sonu konforla ilişkisini incelenmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Kesitsel türde olan çalışmanın verileri 15.11.2019-15.03.2020 tarihleri arsında bireysel bilgilerin yer aldığı kişisel tanıtım formu, Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği, Doğum Sonu Konfor Ölçeği ile yüz yüze 544 loğusadan toplanmıştır. İstatistiksel değerlendirmede tanımlayıcı istatistiklerle birlikte Pearson korelasyon analizi kullanıldı. Çalışmaya katılan loğusaların %37.5'i 30 yaş üstü ve % 52'si üçten fazla gebeliğe sahipti. Çalışmamızda, loğusaların Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği toplam ve Doğum Sonu Konfor Ölçeği toplam puanı arasında anlamlı pozitif yönlü düşük düzeyde bir ilişki olduğu saptanmıştır (r=0,140). Çalışma sonucunda loğusaların gebelik döneminde algıladıkları sosyal destek düzeyi arttıkça doğum sonu konfor düzeyinin arttığı saptandı. Sosyal desteğin önemli bir parçası olan ebeler, gebelik doğum ve doğum sonu dönem boyunca gebenin destek düzeyini saptamalı kadınlara eğitim, danışmanlık gibi kadının konforunu arttıracak her türlü konuda destek ve bilgiyi sağlamalıdır.
Hemşirelik bilimi dergisi, 2020
Çalışma sezaryen doğumlarda uygulanan anestezi yöntemlerinin, annenin doğum sonu dönem konforuna ve uyumuna ve yenidoğanın genel sağlık durumuna etkilerinin belirlenmesi amacıyla yapıldı. Yöntem: Bu çalışma karşılaştırmalı ve kesitsel tiptedir. Çalışmanın örneklemini, İstanbul'daki bir hastanenin kadın doğum kliniğinde sezaryen ameliyatı geçirmiş 234 anne ve onların 234 yenidoğan oluşturdu. Verilerin toplanmasında Tanıtıcı Bilgi Formu, Doğum Sonrası Ebeveynlik Davranışı Ölçeği, Postpartum Emzirme Öz-Yeterlilik Ölçeği Kısa Formu, Genel Konfor Ölçeği, APGAR Skoru ve Vizüel Analog Skala kullanıldı.Genel anestezi ve bölgesel anestezi uygulanan kadınların yaş, çalışma ve eğitim durumu, evlilik süreleri ve gebelik sayılarına ilişkin verileri birbirine benzerdi. Bulgular: Genel anestezi uygulanan kadınlarda bölgesel anestezi uygulanan kadınlara göre bebeğiyle ten tene temasta gecikme, bebeğiyle bağ kurmada gecikme, oral beslenmeye daha geç başlama, ağrı, mide bulantısı gibi sorunların yaşandığı bulundu. Bölgesel anestezi uygulanan kadınlarda Genel Konfor Ölçeği, Doğum Sonrası Ebeveynlik Ölçeği ve Postpartum Emzirme Öz-Yeterlilik Ölçeği toplam puan ortalamaları daha yüksekti. Bölgesel anestezi uygulanan gruptaki yenidoğanların 5. dk. Apgar puanlarının daha yüksek, 1.gün ve 2.gün tartı kaybı ortalamalarının daha düşük olduğu belirlendi. Sonuç: Bu çalışmada sezaryen doğumlarda uygulanan genel anestezinin annenin doğum sonu dönem konforuna ve uyumuna, yenidoğanın genel sağlık durumuna olumsuz etkileri olduğu belirlendi.
DergiPark (Istanbul University), 2020
Bu araştırma doğum eyleminin birinci evresinde yapılan lavman uygulamasının anne-bebek sağlığına etkisinin ve kadınların bu uygulama hakkındaki görüşlerinin belirlenmesi amacı ile yapılmıştır. Yöntem: Araştırma randomize kontrollü deneysel olarak Aralık 2015 ve Ocak 2017 tarihleri arasında, bir kadın, doğum ve çocuk hastalıkları hastanesinde yapılmıştır. Araştırmanın örneklemine randomizasyon ile lavman grubuna 107 ve kontrol grubuna 93 olmak üzere toplam 200 kadın alınmıştır. Araştırma verileri Tanıtıcı Bilgi Formu, Doğum Eylemi Gözlem Formu, Ağrı Skalası, Doğum Deneyiminden Memnuniyet Alt Ölçeği, Newcastle Hemşirelik Bakımı Memnuniyet Ölçeği ve Postpartum İzlem Formu ile toplanmıştır. Lavman ve kontrol gruplarının karşılaştırılmasında ki-kare, t-testi ve Mann Whitney U testi kullanılmıştır. Bulgular: Her iki gruptaki kadınlar doğum eyleminin ikinci evresinin uzunluğu (lavman: 0.15±0.24; kontrol: 0.17±0.36; p>0.05), bebeğin birinci (lavman: 8.54±0.65; kontrol: 8.65±0.65; p>0.05) ve beşinci (lavman: 9.67±0.53; kontrol: 9.71±0; p>0.05) dakikadaki APGAR skoru ve doğum ağrısı (lavman: 8.32±1.83; kontrol: 8.24±1.87; p>0.05) puan ortalamaları bakımından istatistiksel olarak benzerdi. Yine her iki gruptaki kadınlar doğum deneyimi (lavman: 34.47±5.81; kontrol: 34.66±4.96; p>0.05) ve bakım hizmetlerinden (lavman: 82.10±16.11; kontrol: 83.55±15.13; p>0.05) memnuniyetleri bakımından da benzerdi. Gruplar birinci devrede dışkı kaçırma bakımında istatistiksel olarak benzer özellikte iken (lavman: %6.5; kontrol: %7.5; p>0.05), ikinci devrede kontrol grubundaki kadınların daha fazla dışkı kaçırdığı (%13.1'e karşı %47.3; p<0.05) belirlenmiştir. Ancak, grupların doğum sonrası anne (lavman: %4.9; kontrol: %4.5) ve bebeklerde (lavman: %1.2; kontrol: %4.5) enfeksiyon belirtileri görülme ve antibiyotik kullanma durumları bakımından benzer özellikte oldukları bulunmuştur. Araştırmada bazı kadınlar doğumda dışkı kaçırmayı utanç verici bulduklarını (lavman: %55.1; kontrol: %43) ve dışkı kaçırdıklarında utandıklarını (lavman: %9.3; kontrol: %12.9) bildirmişlerdir. Lavman grubundaki kadınların %90.7'si de doğumda lavmanı, doğumun temiz olması (%43.8), doğumu kolaylaştırdığı (%16.9) ve doğuma gelmeden önce yemek yeme/ bağırsakların dolu olması (%12.4) gibi nedenlerle gerekli gördüklerini bildirmişlerdir. Sonuç: Bu çalışmada, lavman uygulanmayan kadınların doğum eyleminin ikinci evresinde daha fazla dışkı kaçırdıkları, ancak lavmanın anne-bebek sağlığı üzerinde önemli herhangi bir etkiye sahip olmadığı sonuçlarına varılmıştır.