Mustafa Kutlu Beşlemesi Bağlamında Türkiye’de Toplumsal Değişme (Bir Dil ve Edebiyat Sosyolojisi Denemesi) (original) (raw)
Related papers
Sosyokültürel Değişim ve Göç Çağrışımları: Mustafa Kutlu Öykülerinde Yolda Olmak
Öz: İnsanlık yeryüzünün adı olduğundan beri sürekli bir hareket içindedir. Çeşitli se-beplerle yer değiştiren ya da değiştirmek zorunda kalan bireyler gittiği her coğrafyada yeniden var olma yeniden adını konumlandırma çabasına girmektedir. Genellikle köylerden, kırsaldan kentlere göç şeklinde olan bu eğilim, aslında iki tarafı memnun etmemektedir. Kentliler köylü-leri, köylüler kentlileri kabullenmemiştir. Adı kısaca göç olan bu tek taraflı akış günümüzde az da olsa karşı göçlere de yansımıştır. Sosyal, ekonomik hangi sebeple olursa olsun bir toplumsal kırılmadır. Toplumsal değişimlerin yansıdığı, yansıtıldığı pek çok etki alanından bahsedebiliriz. Edebiyat da bunlardan birisidir. Türk toplumunun özellikle 1950 sonrası erken sanayileşme döneminde baş başa kaldığı kırsal göç pek çok edebiyatçı için bir içsel temadır. Öyküsünü bü-yük oranda değişim, başkalaşım, değerlerden uzaklaşma temeline oturtan Mustafa Kutlu da is-ter istemez bu kavramı yaşamış, değerlendirmiş, yazmış; ilk öykülerinden son yazdıklarına ka-dar bu coğrafyanın insan profilinin olumsuz olarak gördüğü kentsel akış üzerinden yorumla-mıştır. Kutlu'nun geleneksel yapının bozulması üzerinden yorumladığı göç, aslında hiçbir ma-zeret kabul etmeyen, anlamsız, temelsiz bir eylemdir. Olgunlaşmamış zihinler için cazip bir niyet olarak durması da onun bu genel yapısını değiştirmemiştir. Kutlu öyküsü bir yol öyküsü-dür. Varacağı yer olmasına rağmen kimsenin tam olarak nereye ulaşacağını bilmediği bir öykü. Anahtar Kelimeler: Mustafa Kutlu, sosyokültürel değişim, hikâye, kent, yol, göç ASSOCIATIONS SOCIOCULTURAL CHANGE AND MIGRATION: BEING ON THE WAY TO MUSTAFA KUTLU STORY Abstract: Since humanity is the name of the earth, it has been in a constant movement. Individuals displaced or forced to change for various reasons are struggling to re-exist in every geography where they are going. This tendency, which is usually in the form of migration from the villages to the cities in the countryside, does not actually satisfy the two sides. The urban people did not accept the villagers and the villagers. This unilateral flow, whose name is briefly the migration, is also reflected in the opposite migrants today. Social, economic, whatever the reason, is a social break.
Cumhuriyet Dönemi Toplumsal Değişime Dair Üç Öykü: Pastırma Yazı Sır ve Kuyu
FSM İlmî Araştırmalar İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi, 2017
Edebi eserlerin, edebiyat sosyolojisinin yöntemleriyle incelenmesi, edebi-estetik değerin göz ardı edilmesine sebep olacağı yönünde tartışmaları ortaya çıkarmıştır. Toplumsal bağlama uyumlu olmanın edebi değerle ilişkisi elbette ayrı bir tartışma konusudur. Bu tartışmalar bir kenara bırakılıp edebiyat sosyolojisine odaklanıldığında da bu defa yöntem sorunuyla karşılaşılır. Yöntem için Robert Escarpit, eseri basımından okura ulaşana kadarki tüm yönleriyle incelemeyi teklif eder. Goldmann ise toplumsal bağlam ve eser arasında bir ilişki kurmuştur. Goldmann'ın yönteminin toplumsal değişimle ilgili birden çok eser ve dönem incelemesi için daha elverişli olduğunu düşünülmektedir. Eserlerin incelemesine geçmeden önce Goldmann'ın asıl önemi atfettiği dünya görüşünün bağlamını belirginleştirmek maksadıyla, Türkiye'deki modernleşme döneminden 1980'lere kadar olan toplumsal değişim ele alınacaktır. Çalışmada Goldmann'ın oluşumsal yapısalcılık(genetic structralism) yöntemi çerçevesinde Selim İleri'nin "Pastırma Yazı", Mustafa Kutlu'nun "Sır" ve Rasim Özdenören'in "Kuyu" hikâyeleri toplumsal değişim bağlamında incelenecektir.
National Congress of Society and Change, 2021
Ailede veli olarak babanın ve annenin belli rolleri vardır. Ailede, baba yuvayı koruyup güçlendirir ve işi ile ailesi arasında dengeyi kurar, anne ise çocuğun büyütülmesi rolünü üstlenir. Böyle bir görev dağılımı ahlâkî açıdan eril ve dişil olmanın doğasına da uygundur. Ancak toplumsal cinsiyet rolleri bir dizi empozelerle ve toplum mühendisliği stratejileri ile değiştirilebilir. Ahlâkî eğitimde en önemli unsur; rollerin felsefi açıdan içinde yaşanılan toplumun dinamikleriyle uyumlu olmasıdır. Bu sağlanamadığı takdirde sosyal karmaşa oluşur, ahlâkî eğitimde beklenen verim elde edilemez. Özellikle farklı kültürel altyapılardan devşirilen ahlak sistemlerinin ve felsefelerinin; adapte edildiği kültürde ahlâkî rollerin oluşumunda birebir verim sağlanması çok zor olacaktır. Temel felsefesi cinsiyetleri her anlamıyla eşitlemek olan toplumsal cinsiyete ilişkin kategoriler, örneğin "kadınlık" ve "erkeklik" ile ilgili olan davranışlar, kişilik özellikleri, roller, aslında sosyal ve kültürel yapı tarafından oluşturulmuş kategorilerdir. Bugün toplumda gözlemlenen veli rollerindeki sorunların; zayıf ahlâkî yapıya, yetersiz eğitim seviyesine ve aile içi diğer problemler olduğu gözlenmektedir. Bunlara kısmen dinin bazı yönlerinin yanlış yorumlanmasını ve dinin verdiği bazı hakların farklı bir söylemle abartılı biçimde talep edilmesi de eklenebilir.
Tasavvufî Bir Metnin Psikanalitik İncelemesi: Mustafa Kutlu “Sır” Öyküsü
Kesit akademi dergisi, 2022
Edebiyat özelinde psikanalitik yaklaşım, herhangi bir edebî eserde kahramanın ya da kahramanların ruhsal ve zihinsel dünyalarını inceleme üzerine yapılmaktadır. Bu bağlamda Tasavvufî bir yazar olarak bilinen Mustafa Kutlu'nun kitabına adını veren ‚Sır‛ adlı öyküsü bu çalışmanın ana konusunu oluşturmaktadır. Bilhassa Freud üzerinden bilinen psikanaliz yöntemi, özellikle bireyin günlük yaşamının bilinçaltına yansıyan etkileri üzerinden incelenmektedir. Bu bağlamda bireyin rüyalarla veya bedenin farkında olmadan verdiği tepkilerden oluşan etkenler psikanalizin inceleme alanına girmektedir. Kutlu'nun İslâmi bakış açısıyla kaleme aldığı öyküsü, bilinçaltı ve bilinçdışı arasındaki çatışmayı sunmaktadır. Makale, Tasavvufî bir esere sadece dini açıdan değil, vicdan ve zihin çatışmalarının da olduğu psikanaliz yöntemiyle söz konusu öykünün incelenebileceğini göstermeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda, makalede bireyin inançları, bilinçaltı ve bilinçdışı arasındaki çatışmanın psikanaliz yöntemiyle ortaya koyulması amaçlanmaktadır.
Türkiye’de Sosyal Bilimlerde Toplumsal Değişim
2015
While Turkey has been undergoing a continuous and rapid social change, it is hard to claim that in Turkish sociology this issue is being handled as it ought to be. It is quite astonishing that full-fletched theories and thorough empirical analyses in regard to social change are not yet being practiced. On the other hand, the issue of social change has generally been handled together with modernity. In sociological literature, the modernizational approach used in examining the changes in nonWestern societies, has come to be a foundational approach in the world of Turkish social sciences also in examining social changes. Perhaps it is reasonable to search for the most important reason of the weakness relating to change. In this article, approaches of Mumtaz Turhan, Mubeccel B. Kiray, Şerif Mardin and Kemal H. Karpat who all maintain coherent analyses in their own context and represent relatively different perspectives from one another will be explained and evaluated, thus consequently...
Mustafa Kutlu'da Gelenek ve Yenilik
2012
Mustafa Kutlu, hikâyecilik anlayışını 19. yüzyıl öncesi hikâye anlatma geleneği üzerine kurar; onun kültürel kaynaklarından ve aktarma biçiminden yararlanır. Kutlu’yu Türk Edebiyatında özgün bir yere koyan özelliği, onun gelenek karşısında aldığı yeniden yorumlayıcı tavrıdır. Kendine has mazmunlar dünyası yaratması, meddah tipi anlatıcıyı gerçeklik algısını sorgulamak üzere kullanması ve Kur’an-ı Kerim’den kıssalara, Dede Korkut’a, Leyla ve Mecnun’a göndermeler yaparak kendi toplumunun yaşadığı sosyal ve kültürel değişmelerin yıkıcı etkileri üzerine söylemini oturtması Mustafa Kutlu’nun sanatını ayrıcalıklı kılar. Tasavvufla biçimlenmiş bir 19. yüzyıl öncesi Doğu hikâye anlayışı ile hikâyelerinin altyapılarını Kur’an-ı Kerim’den kıssalar başta olmak üzere Doğu hikâyeciliğinin kültürel temellerine inerek kurgular. Hikâyelerin üstyapısında ise içinde yaşadığı toplumun sosyal ve kültürel değişimlerinin neden olduğu yozlaşma, kent gerçekliği, modernleşme, göç gibi güncel ve köklü sorunları vardır. Bu çalışmada, seçilen üç temsilî hikâye –Bu Böyledir, Arkakapak Yazıları, Mavi Kuş – üzerinde Mustafa Kutlu’nun 19. yüzyıl öncesi hikâye geleneğinden nasıl yararlandığı ve bu geleneği nasıl dönüştürdüğü sergilenmiş ve Kutlu’nun sanatı; yeni mazmunlar dünyası yaratması, toplumun yaşadığı sosyal ve kültürel değişimin sancılarını birer konu olarak ele alması ve meddah tipi anlatıcıyı kullanma biçimi açısından incelenmiştir.
Türkçe Öğreti̇mi̇nde Mustafa Kutlu’Nun Hi̇kâyeleri̇nden Yararlanma
Turkish Academic Studies - TURAS
Teknolojik gelişmeler, toplumun ihtiyaçları ve beklentileri, eğitim-öğretime yön veren önemli etkenlerdir. Tarihî dönemler izlendiğinde Türk eğitim sisteminde zaman zaman farklı yaklaşımların benimsendiği görülmektedir. Türk eğitim sisteminde 2006 itibarıyla yapılandırmacı yaklaşım benimsenmiş ve 2006, 2015, 2017, 2018 ve 2019 Türkçe Öğretim Programı bu yaklaşım çerçevesinde hazırlanmıştır. Yapılandırmacı yaklaşımda öğretim, metin temelli ve öğrenci merkezli gerçekleştirilmektedir. Süreç odaklı olması, öğrenciyi eğitim-öğretim sürecinde aktif kılması ve metinlerin araç olarak kullanılması bu yaklaşımın temel özelliklerindendir. Öğretim sürecinde şiir, hikâye, bilgilendirici metin gibi farklı türlerden yararlanılmaktadır. Yapılandırmacı yaklaşımdan sonra hazırlanan programlarda önerilen metin türleri, sınıf düzeylerine göre belirlenmiştir. Programlarda hikâye edici metinlere her sınıf düzeyinde yer verilmiştir. Öğretimde metinlerden araç olarak yararlanılması, her sınıf düzeyinde hik...
Mustafa Kutlu’nun Hikayelerinde Dünya Algısı
2013
Bu tezin yazılmasında bilimsel ahlâk kurallarına uyulduğunu, baĢkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, tezin herhangi bir kısmının bu üniversite veya baĢka bir üniversitedeki baĢka bir tez çalıĢması olarak sunulmadığını beyan ederim. Kadriye ALEV 14 Haziran 2013 IV "Mustafa Kutlu'nun Hikâyelerinde Dünya Algısı" Kadriye ALEV ÖZ Bu çalıĢma, Mustafa Kutlu"nun hikâyelerindeki dünya algısı üzerine yapılmıĢtır. ÇalıĢmanın amacı, Kutlu"nun hikâyelerinin arka planında yatan dünya algısının tematik düzlemde ayrı hikâyelerde Ģekillendiğini, nihayet bunların bir teze bağlandığını tespit etmek olacaktır. GiriĢ hariç üç bölümden oluĢan çalıĢmanın birinci bölümünde Türk hikâyeciliğinin tarihi serüveninin genel bir panoraması çizildikten sonra Mustafa Kutlu"nun Türk hikâyeciliği içerisindeki yeri ve önemi üzerinde durulmuĢtur. Ġkinci bölümde, Gelenek ve modernizm kutuplarının hikâyelere yansıması ve bu hikâyelerden yola çıkarak yazarın geleneğe ve modernliğe hangi zaviyeden baktığı üzerinde durulmuĢtur. Üçüncü bölümde ise Mustafa Kutlu hikâyelerini kuĢatan temel kavramlar olan din ve tasavvuf düĢüncesinin hikâyeler içinde üstlendiği rol tespite çalıĢılmıĢtır. Bu çalıĢmada sadece Mustafa Kutlu"nun hikâyelerinden değil, Mustafa Kutlu ile ilgili yazılan makale ve hazırlanan sempozyum bildirilerinden, yazar hakkında yayımlanmıĢ inceleme kitaplarından, konuya ıĢık tutacak bazı yardımcı kaynaklardan, ayrıca Mustafa Kutlu"nun gazetede yazdığı köĢe yazılarından ve son olarak yazar ile yaptığımız söyleĢiden istifade edilmiĢtir. ÇalıĢmanın sonunda Kutlu"nun hikâyelerindeki olay örgüsünün, zaman ve mekân unsurlarının, kimliklerin sıradan bir yapı arz etmediği, hepsinin bir bütün olarak yazarın dünya algısının bir tezahürü olarak ortaya çıktığı tespit edilmiĢtir. Anahtar Kelimeler: Mustafa Kutlu, gelenek-modernizm, din, tasavvuf, dünya. V "The World Perception in Mustafa Kutlu's Stories" Kadriye ALEV
Mustafa Kutlu'nun Günümüz Öyküsüne Etkileri.docx
2018
Mustafa Kutlu, gerek dergicilik ve yayınevi faaliyetleriyle gerekse kitaplarıyla Türk hikâyeciliğinin en önemli isimlerinden biri olmuştur. Yazarın yayımlanmış 27 hikâye kitabı bulunmaktadır. Kutlu, geçmişten günümüze miras kalan dünyayı modern hayatla birleştirir, geleneksel hikâyenin yapı taşlarını ve malzemelerini kullanarak günümüz insanının hikâyesini anlatan metinler kaleme alır. Bu çalışmada Mustafa Kutlu’nun günümüz öyküsüne etkileri üzerinde durulacaktır. Çalışmanın sınırları gereğince Mustafa Kutlu’nun sanat anlayışı ve hikâyeciliğinden ziyade onun günümüz öyküsüne etkileri ön plana çıkarılacak, yazarın hikâyeciliği ile kendinden sonraki etkileri eş zamanlı anlatılacaktır.