İÇ VE DIŞ ORTAM HAVA ÖRNEKLERİNDE POLİAROMATİK HİDROKARBONLARIN (PAH’ların) İNCELENMESİ: BURSA ÖRNEĞİ (original) (raw)
Related papers
Bursa’da iç ve dış mekan hava örneklerinde poliaromatik hidrokrbonların (PAHs) belirlenmesi
Gazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi, 2018
Indoor and outdoor PAH concentrations in Bursa Determination of pollutant sources for PAHs Seasonal variations of PAH concentrations In this study, PAHs were determined by passive sampling method from indoor (kitchen and living room) air samples of 12 houses and outdoor air samples of 6 houses. Sampling was conducted in two seasons. While there was no significant difference between the summer and autumn seasons in the living rooms, the PAH concentrations in the outdoor were twice as high as the summer season.
BURSA’NIN İÇ GÖÇ HATLARININ ANOM ANALİZİ İLE İNCELENMESİ (1975-2018)
II. ULUSLARARASI COĞRAFYA EĞİTİMİ KONGRESİ (UCEK-2019), 2019
Cumhuriyetin ilanından günümüze iç göçler neticesinde Bursa’nın kendine has bir göç deseni oluşmuştur. Oluşan bu göç deseninde dönemsel ve mekânsal farklılıklar olmakla birlikte, belirgin göç hatlarının oluştuğu göze çarpmaktadır. Tarihsel seyre baktığımızda Türkiye’de 1950 sonrasında hız kazanmaya başlayan iç göç olgusu Bursa’da, ilin 1962 yılında ilk organize sanayi bölgesi için pilot bölge olarak seçilmesiyle görülmeye başlanmıştır. Bursa’da sanayinin gelişimine paralel olarak 1975 yılı itibariyle nüfus, hızlı bir gelişim göstermiştir. 1975 yılı sonrasında da ilin aldığı ve verdiği göç miktarı sürekli artış gösterme eğilimine girmiştir. Bu çalışmada TÜİK’in illere göre aldığı-verdiği göç, nüfus kütüğü ve doğum yerine göre ikamet edilen il verilerinden faydalanılarak, Bursa’da 1975-2018 yıllara arasında oluşan göç hatları araştırılmıştır. Elde edilen istatistiki bilgilerden oluşturulan veri setleri kullanılarak, ilin aldığı ve verdiği göçler ANOM (Ortalamaların Analizi) Yöntemi kullanılarak dönemsel ve mekânsal olarak incelenmiştir. Böylece ilde zaman içerisinde oluşan göç hatlarının yönleri ortaya konulmuştur. Doğum yerine göre ikamet edilen il verilerinin analizi sonucu elde edilen bulgular incelendiğinde; Bursa’ya en yoğun göçlerin Erzurum’dan gerçekleştiği görülmektedir. Erzurum’dan alınan göçler 1980 öncesi başlamıştır. Yine Kars, Artvin ve Muş illerinden yoğun olarak göç alan Bursa, bu iller ile 1980’den önce göç hatları kurmuştur. Antalya’ya verilen göçler ise 1990 yılı itibariyle önemli bir miktara ulaşmıştır. Buraya kadar belirtilen illerle kurulan hatların, aldığı ya da verdiği göçler üzerine tek yönlü olarak kurulan bir yapıya sahip olduğu görülmektedir. Ancak Ankara, Balıkesir, İstanbul ve İzmir 1980 öncesi kurulan göç ilişkileri aldığı ve verdiği göç açısından iki yönlüdür. Böylece bu iller ile kurulan göç hatları zaman içerisinde çift yönlü bir hale gelmiştir. Genel olarak bakıldığında, Bursa özellikle çevresinde yer alan illerle ve sanayi, turizm, ticaret gibi sektörlerde önemli bir ekonomik gelişmişliğe sahip şehirlerle göç hatları kurmuştur. Tek yönlü olarak bakıldığında özellikle Doğu Anadolu ve Karadeniz’den göçler alan Bursa, sanayi ve turizm açısından gelişmiş olan illere göç vermektedir.
Uludağ University Journal of The Faculty of Engineering, 2017
Reçine ve Saf su medyalarında PCB'lerin konsantrasyon değerleri tespit edilmiştir. Bu kapsamda bir yıl boyunca bir aylık örnekleme periyotlarında hava örnekleri toplanmıştır. Ortalama atmosferik Ʃ 61 PCB konsantrasyonları PUF Disk, XAD-2 Reçine ve Saf su medyalarında sırasıyla 89±71, 56±92, 32±25 pg/m 3 değerlerini almıştır. Ayrıca tüm medyalarda elde edilen PCB konsantrasyonlarının mevsimsel dağılımları yaz, sonbahar, kış ve ilkbahar mevsimlerinde sırasıyla, PUF Disk medyasında 146±93, 104±53, 40±19 ve 46, ±19 pg/m 3 , XAD-2 reçine medyasında 118±147, 15±6, 13±5 ve 56±53 pg/m 3 ve son olarak Saf Su medyasında 34±37, 36±25, 35±24 ve 39±28 pg/m 3 olarak hesaplanmıştır. Tüm medyalarda 3-ve 4-klorobifeniller (CB'ler) baskın homolog grup olarak bulunmuştur. Bu değerler daha önce benzer özelliğe sahip bölgelerde ve medyalarda yapılmış olan çalışmalarla benzerlik göstermektedir. Anahtar Kelimeler: yarı uçucu organik bileşikler, PCB, BUTAL, pasif hava örnekleyici Seasonal determination of the concentrations of polychlorinated biphenyls (PCBs) using a passive air sampler in a region where traffic is intense in Bursa
In the third part of the findings, it is possible to see the reflections of hybridization at the level of practice when the past and present practices of the practices that are both xiv a part and a transmitter of the Albanian cultural identity are compared. In this transformation experienced in transfer practices, it was the practical "womanhood states" that created the first domino effect. The transformation of "womanhood states" has transformed transference practices such as "marriage rituals", "living together" and "child-rearing". Therefore, it is possible to see the hybridization of Albanian cultural identity through the change of meanings attributed to "being a woman" in Albanian culture.
Farklı Toprak Kullanım Alanlarında Poliaromatik Hidrokarbon (PAH) Kirliliği: İlkbahar Mevsimi
Deu Muhendislik Fakultesi Fen ve Muhendislik, 2019
Öz Bu çalışmada, Bursa'nın 7 farklı bölgesinde yer alan zeytinlik arazilerinde topraklardaki polisiklik aromatik hidrokarbonların (PAH'ların) konsantrasyonları, tür dağılımları incelenmiş ve toksisite risk değerlendirmeleri yapılmıştır. Önemli bir sanayi ve tarım kenti olan Bursa'da zeytinlik arazi topraklarında PAH kirlilik seviyesinin bölgesel değişiminin ortaya konması amaçlanmıştır. Toprak örnekleri ultrasonik yöntemle ekstrakte edilmiş ve PAH konsantrasyonları GC-MS ile ölçülmüştür. PAH kirliliğinin bölgesel olarak büyük bir salınım gösterdiği tespit edilmiştir (2-2452 ng/g KM). Topraklardaki ∑12 PAH kirliliğinin en az ve en fazla olduğu bölgeler sırasıyla Mudanya Yörükali (MY) ve Gemlik Kampüs (GK) bölgeleri olup konsantrasyonları 2 ng/g KM ve 2452 ng/g KM olarak ölçülmüştür. GK ve MK, bölgelerinin sanayi, yerleşim ve trafiğin yoğun olduğu bölgeler olması sebebiyle yüksek PAH kirlenmesine maruz kaldığı sonucuna varılmıştır. MY bölgesinde PAH kirliliğinin çok düşük seviyede olmasının, bu bölgenin kirletici kaynaklardan uzak ve kırsal bir bölge olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Bölgelere göre halka dağılımları 3 halkalılar, 4halkalılar ve 5-6 halkalılar olarak değerlendirilmiştir. GK bölgesinde PAH'ların % 87,3'ü 4 halkalılardan oluşmuştur. Genel olarak örnekleme bölgelerinde 4 halkalı PAH türlerinin baskın olduğu görülmüştür. ∑12 BAPeq değeri 0,2-149,4 ng/g KM arasında değişmekte olup en yüksek değer GK bölgesinde ölçülmüştür. PAH'lar için risk değerlendirmesi yapılmıştır. GK bölgesi için ∑7 PAH kanser risk (CR) değeri 3,39E-04-159E-0,3 aralığında ölçülmüştür. Kanserojen olmayan risk tehlike katsayısı (HQ) 0-0,14 aralığında değiştiği gözlenmiştir. PAH kirliliğinin bölgesel olarak büyük bir salınım gösterdiği tespit edilmiştir.
Gümüşhane Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi
Polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH), kentsel çevrede en ciddi kirletici grupları arasında yer alır. Kentsel topraklardaki PAH konsantrasyonları doğal ortam topraklarındakilere oranla 10 kat daha fazladır. Bu çalışmanın amacı İstanbul' un farklı ilçelerinden alınan toprak örneklerinde bulunan PAH'ların kontaminasyonları ve kökenleri üzerine ön verileri ortaya koymaktır. İstanbul'un yedi farklı ilçesinde toplamda 23 istasyondan 2015 yılının Temmuz ayında yüzey toprağı örneği alınmıştır. Örneklerde sekiz PAH bileşeni tayin edilmiş ve toplam konsantrasyonlar 0.12 ile 29.4 µg kg-1 aralığında değişiklik göstermiştir. En yüksek toplam PAH (Σ 8 PAH) konsantrasyonları yol kenarlarında ve sanayi bölgelerine yakın yerlerde tespit edilmiştir. Kökenlerin pirolitik ve/veya petrojenik olduğunu tayin etmek için fenantrenin antrasene ve florantenin pirene oranları kullanılmıştır. Yalnızca iki ilçenin tüm istasyonlarında kökenler pirolitik olarak bulunmuştur. Pirolitik kökenler motorlu taşıt egzozları, endüstriyel faaliyetler ve kömür yanmasıyla ilgilidir. Bu veriler ilerideki izleme çalışmaları için veri tabanı oluşturmakta ve PAH'larla kirlenmiş toprakların insan sağlığı üzerinde risklerin değerlendirilmesi için kullanılabilmektedir.
VAKIF RESTORASYON YILLIĞI, 2012
Tarihi yapıların restorasyonunda doğru malzemelerin seçimi, yapıda kullanılan özgün malzemelerin bilimsel analiz sonuçlarına bağlı olarak yapılmaktadır. Bu amaçla yapılan çalışmada, İstanbul’da yer alan Erken Bizans Dönemi saray yapılarında kullanılan tarihi harçlar; fiziksel, kimyasal, mekanik ve petrografik özellikleri yanında agrega boyut dağılımlarını gösteren elek analizi ve suda çözünen tuz analizleriyle birlikte incelenmiştir. Yapılan deney sonuçlarına gore, bu harçların iyi basınç dayanımına sahip kalsiyum silikatlı bileşikler içeren, Roma harçlarının bir karakteri olan puzolanik özellikli, sağlam bağlayıcı kompozisyonlu, iyi bağlayıcı-agrega ara yüzeyine sahip horasan harçları olduğu görülmüştür.
VAKIF RESTORASYON YILLIĞI, 2013
Tarihi yapıların restorasyonunda doğru malzemelerin seçimi, yapıda kullanılan özgün malzemelerin bilimsel analiz sonuçlarına bağlı olarak yapılmalıdır. Bu amaçla yapılan çalışmada, İstanbul’da yer alan Erken Bizans Dönemi savunma yapılarında kullanılan tarihi harçlar; fiziksel, kimyasal, mekanik ve petrografik özellikleri yanında agrega boyut dağılımlarını gösteren elek analizi ve suda çözünen tuz analizleriyle birlikte incelenmiştir. Yapılan deney sonuçlarına gore, bu harçların iyi basınç dayanımına sahip kalsiyum silikatlı bileşikler içeren, Roma harçlarının bir karakteri olan puzolanik özellikli, sağlam bağlayıcı kompozisyonlu, iyi bağlayıcıagrega ara yüzeyine sahip horasan harçları olduğu görülmüştür.
HORMONAL BURSEKTOMiNiN BAZI KAN PARAMETRELERi iLE LÖKOsiT ORANLARI ÜZERiNE ETKisi
eurasianjvetsci.org
Nurcan Dönmez t Effect ol' lI or mon al in Ovo Bu rsect omv on Scme Bl ood Parumeters a nd Leucoc vte Percent ages ' Summary : in the study. 20 hormonally bursectomized and 20 intact (control) eggs Irom native hibrit Iines were used. Haernatclo qical exa minations were performed in these bı rds at 1.. 5.. 10. and t5 th weeks of their ages. it was not obtained any differences between the qrcups in resc ecı ol e ıyth rocyte , ıeucccvıe and ınrc rrcocyte covnts. haemoglobine and ha em cıcc nt levels at any time period. Percentages ol Iymphocyte in the bursectomized group were significantly lower than in the control anunals at 1 and 5 th weeks ol their ages (P<0 .05). In lhe same sampling times eosinophil percentages (7.80, 6.60 % . respec1ively) in the bursektomized group were observed to be signilicantly higher than those in the control group (3.80. 4,20 %. r e sp ect ıve ly) . On the other hand in the bursectomized group heterophü couots were determined relatively higher due LO the deerease in Iymphocyte ccunts as compared with the control group. The dillerences be tween the groups in respect o/ the percentaqes of lyrf'4)hocyte, heterophil and eosinophil were disappared afte r 5 ıh week although eosinophi1 and heıe rophil counıs were stili higher in Ihe bursecıo miz ed group. In conclusion, hormena! in ovo bursectomy like surgical bursectcrrw res ult ed in higher ecencpnu ccunı and both B and T Iymphocytes are necessary to maıntain eosinophil count in normal range.
GÜNEŞ IŞINIM ŞİDDETİNİN TAHMİNLENMESİ: BURSA ÖRNEĞİ
Today, environmental pollution has become one of the biggest problems of our world with the effect of industrialization, population growth, fuel use and factors that harm nature. In the solution of this problem, renewable energy sources have taken place in the first place due to their features such as being obtained from natural sources, not harming the environment, being an inexhaustible energy source and being sustainable. Solar energy, which is one of the renewable energy sources, is seen as an alternative to fossil energy sources, which is cheap, has a high clean potential and is less harmful to the environment. In addition, our country is in an advantageous position in terms of solar energy. For this reason, it is important to determine suitable regions and provinces according to renewable energy sources and to plan investments accordingly. In this study, calculations were made using the amount of solar radiation, which is one of the important parameters in solar energy studies. In the study, analyzes were made for the province of Bursa, taking into account parameters such as metropolitan, industry, tourism, population and geographical location. Daily/hourly solar radiation data for the years 2015-2019 were analyzed through the Matlab program. Solutions were made with Bayesian Regularization, Levenberg-Marquardt and Scaled Conjugate Gradient methods used in the estimation with artificial neural networks. Among these three methods, Bayesian Regularization method gave the best results.