Türkçede Sözcük Vurgusu Üzerine (original) (raw)
Related papers
Türkçe Sözlüklerin Sözcük Vurgusu Bakımından Karşılaştırılması
Dil Eğitimi ve Araştırmaları Dergisi, 2020
In Turkish grammar books and pronunciation dictionaries, it is stated that the word stress in Turkish is usually in the last syllable and there are sometimes inconsistencies in the examples given for the exceptions. This situation causes dictionary users, especially learners Turkish as foreign language, to experience conflicts. In this study, it is aimed to determine consistency of Turkish words in terms of emphasis according to word types. In the research in which descriptive method was used, scanning model "aiming to describe an existing state as it has existed" was used. The sample of the study consists of 300 simple, 100 derivative and 100 compound word with more than 500 syllables. It is considered that these words are found in TDK Turkish Dictionary (TS), Audio Turkish Dictionary (STS) and Spoken Language and Dictionary of Turkish Articulation (KDTSS) and to be one of the most frequent words in the Written Turkish Word Frequency Dictionary. Articulations of the words with accent places in "KDTSS" and "TS" were downloaded and recorded from STS. The recorded articulations were analyzed in terms of fundamental frequency (F0) with Praat 6.0.12 program and the stress of the words were determined at the level of the syllable. The results of the study showed that the consistency rate of the three dictionaries was low (45.8%). In addition, it has been revealed that there are pronunciation errors in STS in terms of accent.
Türkçede ya ile Biten Sözcüklerde Vurgu Görünümleri
Türkçede –ya ile Biten Sözcüklerde Vurgu Görünümleri, 2020
Türkçe sözcüklerde vurgunun sözcüğün son sesleminde bulunduğuna ilişkin alanyazında genel bir yargı bulunmaktadır. ve ise, Türkçede kimi sözcüklerde vurgunun her zaman son seslemde olmadığı, seslem ağırlığı ya da o sözcüğün alıntılandığı dile özgü nedenlerden ötürü vurgunun sözcükte sondan önceki seslemlere atandığının da görülebildiğini söylemektedir. Sezer (1983)'te ortaya konulan Sezer Vurgu Kuralında ise, Türkçede sözcük vurgusunun konumunun değişmesi, sözcüğün sondan önceki seslemlerinde ağır bir seslemin olması durumunda vurgunun sola doğru kayabildiği ileri sürülmektedir. Bu kuramsal taban doğrultusunda, bu çalışmada, Türkçeye Fransızca, Arapça, Farsça, İtalyanca gibi pek çok yabancı dilden alıntılanmış [-ya] eki ile biten sözcüklerde vurgu atamasının nasıl değişim gösterdiği ve bu değişimin sesbilimsel ve akustik özelliklerinin ortaya konulması amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda, Türkçe Sözlük (2011)'den yararlanılarak, son sesleminde [-ya] ekinin bulunduğu ve iki seslemli adlardan oluşan 22 sözcük ile sınırlı bir örneklem grubu oluşturulmuştur. Seçilen sözcükler, alıntılandıkları dillere göre sınıflandırıldıktan sonra, laboratuvar ortamında 7 kadın ve 8 erkek katılımcıdan Audacity yazılımı aracılığıyla toplanmış, Praat 6.18 yazılımı aracılığıyla perde görünümü ve temel sıklık değerleri çerçevesinde çözümlenmiştir. Elde edilen bulgular, Türkçeye ödünçlenmiş [-ya] eki bulunan sözcüklerde vurgu görünümlerinin vurgunun sonda olması kuralına her zaman uygun olmadığını, ancak Türkçenin genel vurgu görünümlerine de uyum sağladığını sezdirmektedir.
Türkçenin Söz Varlığında "Kılıç"
International Journal Of Turkish Literature Culture Education, 2018
Bir ulusun diliyle kültürü arasında sıkı bir bağ vardır. Toplumların kültürlerine ait unsurlar dillerine, söz varlıklarına yansır. Bundan dolayı bir dilde bulunan kavramlar, sözcükler, atasözleri, deyimler ve çeşitli anlatım kalıpları incelendiğinde o toplumun kültürüyle ilgili bilgiler ortaya çıkar. Bu çalışmada "kılıç" sözcüğü ele alınarak sözcüğün öncelikle kültürümüzdeki ve sonrasında söz varlığımızdaki yeri ile ilgili bilgilere yer verilmiştir. Yapılan bu çalışmayla kılıcın, Türklerin yaşamında çok önemli bir yere sahip olmasının ve Türkler için sadece bir savaş aleti olmayıp onlar için gücü, adaleti, dostluğu, gençliği, hâkimiyeti, cesareti, yiğitliği, yaşamı ve ölümü simgelemesinin yanı sıra kültür ile dil arasındaki ilişkinin ne derece güçlü olduğu açıkça görülecektir.
Bir dilin söz varlığında ayrık ve tek tek sözcüklerden ziyade birden fazla sözcükten oluşmuş dilde sıklıkla tekrarlanan, birbirine nispeten az ya da çok donuk çeşitli kalıp dil birimleri vardır. Kalıp dil birimleri dillerde yapı, anlam, işlev ve diğer dil bilimsel farklılıklarıyla çeşitlilik gösterir. Sözcük demetleri de kalıp dil birimlerinin bir türüdür. Sözcük demetlerinin belirli dil türüne, metin türüne ve uzmanlık alanına özgü metin oluşturmada etkili söylemsel işlevleri vardır. Türkçede sözcük demetlerinin çoğunlukla 3 sözcüklü olduğu ileri sürülmüş ve daha çok 3 sözcüklü sözcük demetleri belirlenmiştir. Bu çalışmada Türkçe sözcük demetlerinin 3 ve daha fazla sözcüklü oluşabileceği gibi 2 sözcüklü de olabileceği, özellikle 2 ve 3 sözcüklü sözcük demetlerinin önemli bir kısmının sıklığa ve donukluğa bağlı olarak belirli söylem işlevleriyle sözlükselleştiği ve deyimselleştiği ileri sürülmüştür. Sözcük demetlerinin bir kısmı dil bilgisel tamamlanmamış metin işlevi olan çok-sözcüklü birimleri teşkil ederken bir kısmı sözlükselleşmiş ve deyimselleşmiş kalıp dil birimlerinden oluşabilmektedir. Bu çalışmada 2 birimli sözcük demetlerinin belirlenmesinde Türkçe Ulusal Derlemi'nden (TUD) hareket edilmiş, derlem-tabanlı hibrit bir yaklaşım benimsenmiştir. Dil türü, metin türü ve uzmanlık alanından bağımsız olarak Türkçenin genel konuşma ve yazı dilinde pedagojik, leksikolojik ve psiko-dilbilimsel açıdan önemli iki-birimli sözcük demetleri belirlenmiştir.
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenicilerinin Sözcük Dağarcıkları Üzerine Bir İnceleme
Sözcük dağarcığı, dil öğretiminin başarısını belirleyen önemli faktörlerdendir ve dil öğretiminde, öğrenicilerin sözcük dağarcıklarının geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle dil öğretiminin tarihsel süreci içerisinde sözcük öğretimine büyük önem verilmiş ve günümüzde sözcük öğretimi konusunda modern yöntem ve teknikler geliştirilmiştir. Dil öğretiminin dinamik yapısından dolayı sözcük öğretimi üzerine araştırmalar devam etmekte ve öğrenicilerin sözcük dağarcıkları üzerine çalışmaların çeşitlenmekte olduğu görülmektedir. Bu çalışmada, B2 düzeyindeki Türkçe öğrenicilerinin günlük hayatlarında önem taşıdığı düşünülen hayvan, organ, ulaşım, giysi, aile, zaman, materyal ve yiyecek alanlarındaki sözcük dağarcıkları ve bu sözcük dağarcıklarının öğrenicilerin ana dili, yaş, cinsiyet ve eğitim durumları arasındaki ilişkileri konu edinilmiştir. Araştırma ilişkisel araştırma türündedir. Çalışmanın örneklemini 2017-2018 eğitim öğretim yılında, Çukurova Üniversitesi TÖMER'de öğrenim gören, B2 kursunu tamamlamış 68 katılımcı oluşturmaktadır. Araştırma sonucunda katılımcıların ilgili temalardaki sözcük dağarcıklarının tanıma ve tanımlama sayıları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur. Yaş değişkeni ile katılımcıların hayvan, ulaşım ve zaman temalarındaki sözcük dağarcıkları arasında zayıf ve pozitif yönlü korelasyon; eğitim durumları ile yalnızca hayvan temasında, lise ve yüksek lisans düzeyi katılımcılar arasında farkın olduğu; ana dili Arapça olanlarla farklı bir dil olanlar arasında zaman ve yiyecek temasındaki sözcük dağarcıkları arasında; cinsiyet değişkeniyle de ulaşım alanındaki sözcük dağarcıkları arasında farkın olduğu belirlenmiştir. Anahtar Sözcükler: Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi, sözcük dağarcığı, sözcük öğretimi An Analysis on the Vocabulary of Learners of Turkish as a Foreign Language Article Information ABSTRACT Received: Vocabulary is one of the significant factors determining the success of language teaching. Therefore, teaching vocabulary has been a crucial issue in the historical process of language teaching. That's why; modern methods and techniques have been developed today. In this study, the relationship between recognition and definition of the vocabulary of B2 level learners of Turkish language in the concepts of animals, body parts, transportation, clothing, family, time, things and food, which are considered to be important in daily life, and the native language, age, gender and educational background of them are discussed. This is a relational research. The sample of the study consisted of 68 participants who have completed B2 level course at Çukurova University TÖMER in 2017-2018 academic year. As a result of the study, a statistically significant difference is found between the scores of recognition and definition of the participants in terms of vocabulary in the related concepts. It has been seen that in terms of age, there is a weak and positive correlation between participants' vocabulary in the concepts of animals, transportation and time; in terms of education, there is a difference between high school and graduate level participants only in the animal theme; there is a difference in terms of time and food vocabulary between the participants whose native language is Arabic and a different language; and in terms of gender, there is a difference in terms of transportation vocabulary.