Suri̇yeli̇leri̇n Türki̇ye Ekonomi̇si̇nde Kayit Dişi İsti̇hdama Etki̇leri̇ Ve Bunun Yansimasi Olarak Türki̇ye’Ye Mali̇yetleri̇ Üzeri̇ne Bi̇r İnceleme (original) (raw)

Ekonometri̇k Yaklaşim Yoluyla Türki̇ye’De Kayit Dişi Ekonomi̇ni̇n Tahmi̇ni̇

Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi

Türkiye'de kayıt dışı ekonominin boyutlarını tahmin etmektir. ARDL prosedürü takip edilerek elde edilen tahmin sonuçlarına göre, kayıt dışı ekonominin büyüklüğünde bir azalma eğiliminin olduğu gözükmektedir. Kayıt dışı ekonominin büyüklüğünün sıfır olması yasa dışı faaliyetlerin varlığı nedeniyle beklenilen bir durum değildir. Önemli olan bu kapsam dışında kalan ekonomik faaliyetler bağlamında kayıt dışına çıkmayı cazip kılacak motivasyonları en aza indirecek yönde adımların atılmasıdır.

Türki̇ye’De Kayit Dişi İsti̇hdamla Mücadele Poli̇ti̇kalarinin Anali̇zi̇

Uluslararası Ekonomi, İşletme ve Politika Dergisi, 2017

Kayıt dışı istihdam, kayıt dışı ekonominin çalışma hayatına yansımasıyla ortaya çıkan önemli bir sorun olup, çalışma hayatını düzenleyen hukuk kurallarına uyulmaksızın kayıt ve beyan dışı işçi çalıştırılması şeklinde ortaya çıkmaktadır. Kayıt dışı istihdam sadece gelişmekte olan ülkelerin değil gelişmiş ülkelerin de temel ekonomik sorunlarından birisidir. Kısa dönemde işsizliği ve yoksulluğu azaltması, belirli kesimlere gelir imkânı sağlaması gibi olumlu sonuçları olmakla birlikte, kayıt dışı istihdamın uzun dönemde kamu gelirlerini azaltması, haksız rekabete yol açması, kaynak dağılımını bozması gibi nedenlerle ülkelerin sosyo-ekonomik istikrarını tehdit edici olumsuz etkileri de bulunmaktadır. Kayıt dışı ekonomideki faaliyetlerden kaynaklanan mali kayıplar ve kayıt dışılığın olumsuz ekonomik ve sosyal etkileri nedeniyle birçok ülke kayıt dışı istihdamı azaltmaya çalışmaktadır. Bu kapsamda sadece denetime dayalı mücadele yerine kayıt dışı çalışmaya neden olan sorunları ortadan kaldırmaya yönelik politikalarda uygulanmalıdır. Böylece sadece bir politikaya ağırlık vermek yerine karma politika yaklaşımı ile birçok politika eş zamanlı olarak planlı, sistematik ve kararlı şekilde uygulanarak, bir yandan sosyal güvenlik primleri, vergiler, istihdamla ilgili bürokratik süreçler azaltılırken, bir yandan da kayıt dışı istihdama yönelik denetim ve yaptırımlar artırılmalıdır.

Türki̇ye’De Kayit Dişi İsti̇hdam Sorunu Kalitsal Midir?

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Araştırmaları dergisi, 2023

Kayıt dışı istihdam, iş hayatında aktif olarak yer almasına rağmen herhangi bir sigorta koluna tabi olmadan çalışmalarını sürdüren kişilerin oluşturduğu istihdam türüdür. Gelir dağılımında adaletin bozulması, kaynakların israf edilmesi, bütçe açıklarının oluşması, yasa dışı işlemlerin artması, toplumsal yapının bozulması gibi kayıt dışı istihdamın yol açtığı problemlerden dolayı ülkeler; kayıt dışı istihdamla mücadele etmektedir. Türkiye, kayıt dışı istihdam ile uzun süredir mücadele eden ülkelerden biridir. Çalışmanın amacı, Türkiye'de kayıt dışı istihdamın gelecekte de var olabilecek bir sosyal güvenlik sorunu olup olmayacağına dair tartışma yürütmektir. Araştırmada yöntem olarak kamu politikası analiz modellerinden biri olan Kesintili Denge Kuramı kullanılmıştır. İnceleme sonucunda, kayıt dışı istihdamla mücadele için toplanan verilerin çeşitli nedenlerden dolayı (yöntem, ölçüm, doğru politika sorunu) eksik olduğu ve buna istinaden geliştirilen politikaların kusursuz olamayacağı değerlendirilmiştir. Mücadele politikalarının etkin olduğu belirlenmiş ancak yakın gelecekte Türkiye'de kayıt dışı istihdam sorununun farklı boyutları ile devam edeceği sonucuna ulaşılmıştır.

Ab'Ne Üyeli̇k Süreci̇nde Türki̇ye'De Kayit Dişi Ekonomi̇

2008

Turkiye AB'ye uyelik surecinde ozellikle 1999 Helsinki Zirvesi sonrasinda onemli mesafeler kat etmistir. Turkiye'nin adaylik statusu 1999 Helsinki Zirvesi sonrasinda onaylanmis, IlerlemeRaporu hazirlanmistir. 2001 yilinda Katilim Ortakligi Belgesi ile Turkiye'nin uyelik icin Kopenhag Kriterlerini yerine getirmesi ve Topluluk Mevzuatini ustlenmesi gerekli gorulmus, bunlarin gerceklesmesi icin kisa ve orta vadeli hedefler belirlenmistir. Turkiye'nin bu kosullari da yerine getirmesi ve yerine getirdiginin kabulu uzerine AB ile Turkiye arasinda muzakereler baslatilmistir. Bu arada AB'de Ekonomik ve Parasal Birligin son asamasina gecebilmek icin gerekli ekonomik istikrari saglamak icin 1992'de belirlenen Maastricht kriterlerini uye ulkelerin gerceklestirmesi gerekli gorulmustur. Soz konusu kriterler esas itibariyle mali disiplini saglamaya yonelik olarak butce acigini ve kamu borc stokunun GSYIH'ya oranla belli bir haddi asamasi konusundadir. Kayit disi ekonom...

Suri̇yeli̇ Mülteci̇leri̇n Türki̇ye'De Emek Pi̇yasalarina Etki̇si̇

Social Sciences Studies Journal

Suriye'de yaşanan iç savaş binlerce insanın ölümüne ve milyonlarcasının ise yerinden yurdundan olmasına yol açmıştır. 5-6 Milyon insan başta Türkiye olmak üzere Lübnan ve Ürdün gibi ülkelerde mülteci olmuştur. Bu mültecilerin 3.5 Milyonu Türkiye'ye yönelmiştir. İlk yıllarda savaşın kısa sürede biteceği öngörüldüğünden Türkiye bu insanlara mülteci statüsü yerine hiçbir hukuki anlamı olmayan "misafir" statüsü verilmiştir. Ne var ki savaşın uzun süreceği anlaşılınca bir yasal düzenleme ile Suriyeliler "geçici koruma" kapsamına alınmıştır. Bu onlara, eğitim, sağlık ve emek piyasalarına erişim izini vermektedir. İlk iki haklarını mülteciler hemen kullanırken, emek piyasalarına erişim hakkı 0cak 2016'da çıkarılan çalışma izini yönetmeliğini beklemek zorunda kalmıştır. Ancak verilen çalışma izninin mültecilerin oturma izni aldıkları şehirlerde geçerli olması ve Suriyeli işçi sayısının işyerinde yerli işçilerin % 10'undan fazla olması gibi sınırlamalar içermektedir. Bu nedenle kayıtlı oldukları kentlerde iş bulamayan mültecilerin iş bulmak için büyük şehirlere yönelirken çalışma izninin de anlamı kalmamıştır. Bu kadar çok sayıda mültecinin emek piyasalarına girmesi bir yandan vasıfsız emek arzının yetersiz kaldığı büyük şehirlerde hazır giyim ve tekstil gibi işgücü açığını kapatırken diğer yandan da tarım ve inşaat sektörlerinde çok sayıda yerli işçiyi işinden etmiş, ücretler düşmüş ve çalışma şartları da kötüleşmiştir. Ek olarak çocuk işçiliği ve kayıt dışılık ürkütücü boyutlara ulaşmıştır.

Türki̇ye De Fi̇nansal Kri̇zleri̇n Doğrudan Yabanci Yatirimlar, Diş Ti̇caret Ve Ekonomi̇k Büyüme Üzeri̇ne Etki̇si̇

Journal of International Social Research, 2016

Öz Finansal krizler küresel bir köy haline gelmiş olan dünyada domino etkisi yaparak tüm ülkeleri etkilemektedir. Ayrıca ülke ekonomilerinin küreselleşmesi finansal krizlerin etkilerini daha derinden hissedilir hale getirmiştir. Etkisi kaçınılmaz olan finansal krizlerin sonuçlarını ölçebilmek için en etkili parametrelerden olan dış ticaret, ülkeye gelmekte olan doğrudan yatırımlar ve ekonomik büyüme çalışmanın başlıca değişkenlerdir. Bu çalışmada 1994, 2001 ve 2008 finansal krizlerinin Türkiye'de doğrudan yabancı yatırım, dış ticaret ve ekonomik büyüme üzerinde olumsuz etkilerinin olup olmadığını, 1990-2011 periyodunda incelenmiştir. Söz konusu değişkenlere ait çeyrek dönemlik veriler UNCTAD, TÜİK, TEK, DPT gibi ulusal ve uluslararası kurumlardan her bir değişken için ayrı ayrı derlenmiştir. Finansal krizlerin değişkenler üzerindeki etkisini analiz etmek için Granger Nedensellik Testi ve T testi kullanılmıştır. Sonuç kısmında ise finansal krizlerin doğrudan yabancı yatırımları, dış ticareti, ekonomik büyümeyi her üç kriz döneminde de olumsuz olarak etkilediği analizlerle desteklenmiştir.

Türki̇ye’De 2001 Ve 2010 Yillari Arasinda Kayit Dişi İsti̇hdamin Sosyal Güvenli̇k Kurumu Açiklari Üzeri̇ndeki̇ Etki̇leri̇ni̇n İncelenmesi̇

2019

Bu calismanin amaci Turkiye’de 2001 ve 2010 yillari arasinda gerceklesmis olan kayit disi istihdamin sosyal guvenlik aciklari uzerindeki etkilerini ortaya koymak ve sosyal guvenlik aciklarinin giderilmesine yonelik cozum onerileri sunmaktir. Amac dogrultusunda oncelikli olarak Sosyal Guvenlik Kurumu’nun soz konusu yillar arasindaki gelir gider dengesi incelenmistir. Turkiye Istatistik Kurumu’nun verilerine gore ayni yillar arasinda kayit disi olarak istihdam edilmis olan kisiler asgari ucret duzeyinden sosyal sigortaya dahil edilerek prim ve issizlik sigortasi kesintileri hesaplanmis ve sosyal guvenlik aciklari tekrar degerlendirilmistir. Bu dogrultuda 2007, 2008 ve 2009 yillarinda sosyal guvenlik aciklarinin buyuk oranda azaltilabilecegi diger yillarda ise SGK butcesinin fazla verebilecegi tespit edilmistir. 2001 ve 2010 yillari arasinda gerceklesmis olan yaklasik 189 Milyar 936 Milyon TL’lik acik yerine SGK butcesinin on yillik donem sonunda yaklasik 14 Milyar 40 Milyon TL fazla v...

Ekonomi̇k Göstergeler İle Diş Poli̇ti̇ka Anali̇zi̇: Türki̇ye-Suri̇ye İli̇şki̇leri̇ Örneği̇nde Ekonomi̇k Göstergeleri̇n Si̇yasi̇ Eylemlere Etki̇si̇

2016

Küresel ekonominin gelişmesi ve genişlemesi ile birlikte, devletler birbirleri ile daha bütünleşmiş ve birbirlerine daha bağımlı hale gelmişlerdir. Bu bağımlılık realitesine bağlı olarak, Devletler ve hükümetler arası anlaşmazlıkların çözülmesinde izlenecek politikalar da kendi içerisinde farklı parametrelerin olduğu bir olgu ortaya çıkarmaktadır. Bu parametrelerin en önemlilerinden birisi politika yapımı ve ekonomik göstergeler arasında gelişmektedir. Bu çalışma Türkiye ile Suriye arasında 2011'den itibaren yaşanan dış politika krizi üzerinden, izlenen dış politikaların karşılıklı ekonomik göstergelere yansımış olup olmadığını analiz etmekte ve gelecekte meydana gelebilecek krizlere yönelik bir öngörü oluşturma amacı taşımaktadır.

Türki̇ye’De Dolaysiz Yabanci Sermaye Yatirimlarinin Ekonomi̇k Büyüme Üzeri̇ndeki̇ Etki̇si̇: Uygulamali Bi̇r Çalişma

DergiPark (Istanbul University), 2010

Özet: Gelişmekte olan ülkelerin ekonomik kalkınma yolundaki en önemli engellerinden birisi, yurtiçi sermaye birikimlerinin yetersizliğidir. Bu açığı azaltmak için önerilen alternatif yaklaşımlardan birisi de ülkeye dolaysız yabancı sermaye girişini artırmaktır. Bu anlamda teori, dolaysız yabancı sermaye yatırımlarının ekonomik büyümeye olumlu katkısından söz etmektedir. Bu çalışmada, Türkiye'de sözü edilen katkıyı ya da etkiyi görebilmek için korelasyon analizi yapılarak, teoriyi destekleyip desteklemediği incelenmiştir. Ayrıca, Dolaysız yabancı sermaye yatırımlarının Türkiye'de ekonomik büyüme üzerindeki etkiyi görebilmek için Cobb-Douglas Üretim fonksiyonundan hareketle ekonometrik bir analiz yapılmıştır. Analizin bulgularına göre, Türkiye'de dolaysız yabancı sermaye yatırımlarının GSMH artışı üzerinde pozitif bir etkisi vardır.

Diş Yardimlarin Ekonomi̇k Büyüme Üzeri̇ne Etki̇si̇: Türki̇ye Örneği̇

2015

Dis yardimlarin ekonomik buyumeye olumlu etki ettigi varsayimi uzerine kurulan yardim buyume hipotezi gunumuzde bircok calismanin konusu olmaya devam etmektedir. Bu calismada dis yardimlar ile Turkiye’nin ekonomik buyumesi arasindaki iliski 1967-2013 yillari icin esik etkisi baglaminda incelenmistir. Uygulanan Johansen es butunlesme testi ve hata duzeltme modeli sonucunda degiskenler arasinda iliski oldugu tespit edilirken soz konusu iliskinin dis yardimlar ile ekonomik buyume arasinda dogrusal olmadigi gorulmustur.