Lise Öğrencilerinin Kimyasal Tepkimelerde Enerji Konusundaki Kavramaları (original) (raw)

Okul Öncesi Öğretmenlerinin Çocuk Beslenmesi Konusundaki Bilgi Düzeyleri

2017

Bu calismanin amaci okuloncesi egitim kurumlarinda gorev yapan ogretmenlerin cocuk beslenmesi ile bilgi duzeyleri ve bunu etkileyen faktorleri belirlemek ve degerlendirmektir. Calisma Ankara’da calismanin yapilmasina izin veren 40 ozel okul oncesi egitim kurumunda gerceklestirilmistir. Anket formunda 200 ogretmene cocuk beslenmesi ile ilgili coktan secmeli 20 soru sorulmustur. Bilgi duzeylerini etkileyen faktorler ve beslenmeyle ilgili konulara olan ilgilerini belirlemek amacli sorularda anket formunda yer almistir. Uygulama yuz yuze gorusme yontemiyle yapilmistir. Tum ogretmenlerin aldigi bilgi puan ortalamasi 69,85±16,34’dir ve ogretmenlerin ortalama bilgi puanlari cesitli degiskenler dikkate alinarak incelendiginde; kadinlarin bilgi puani ortalamasinin erkeklerden yuksek oldugu, yas, mesleki deneyim ve egitim durumu arttikca ortalama bilgi puanlarinin arttigi gorulmustur. Ogretmenlerin %16,5 ’inin yeterli, %70,0’inin orta, %13,5’inin ise yetersiz beslenme bilgi duzeylerine sahip...

İngilizce Öğretmenliği Öğrencilerinin Konuşma Sezdirimlerini Kullanma Becerileri

Uluslararasi Kibris Universitesi Fen-Edebiyat Fakultesi, 2019

Bu calismada Ingilizce Ogretmenligi bolumune devam eden ogrencilerinin Ingilizce dilinde sezdirileri uretme becerileri arastirilmistir. Calismaya, bolume birinci, ikinci ve ucuncu sinifta devam eden 88 ogrenci katilmistir. Calismaya katilim gonulluluk esasina dayanmaktaidi. Katilimcilara 12 durum iceren sezdiri uretme olcegi verilmistir. Bu durumlar, sikayet bildirme, istek bildirme, kizginlik bildirme, elestirme gibi konular icermektedir. Katilimcilara bu ifadeleri direk olarak degil, sezdiri yolu ile nasil ifade edebilecekleri soruldu. Veriler toplandiktan sonra her bir katilimcidan alinan olcek notlandi ve her bir katilimci icin toplan olcek puani cikarilmistir. Veri SPSS programi araciligi ile yas, cinsiyet ve bolume devem ettigi yil gibi faktorler acisindan incelendi. Bulgular katilimcilarin sezdiri anlama becerilerinin genel olarak orta duzeyde oldugunu gosterdi. Kadinlar sezdirileri genel olarak daha iyi ifade ederken, erkekler daha cok direk ifadeler kullandilar. Bu sonuc se...

Dalgacik Dönüşümü İle Yapay Si̇ni̇r Ağlari Kullanilarak Uyku Evreleri̇ni̇n Otomati̇k Siniflandirilmasi

Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi

Bu çalışmada, Tıkayıcı uyku apnesi sahip kişilerden elde edilen polisomnografik uyku kayıtlarına dayanan otomatik uyku evresi sınıflandırma çalışması yapılmıştır. Çeşitli çalışmalarda, normal kişilerden elde edilen EEG kayıtlarına dayanarak uyku evreleri sınıflandırılmıştır. Tıkayıcı uyku apneli kişilerin uykusu gece boyunca sıklıkla kesintiye uğradığından, uyku bozukluklarının doğru skorlanması tanı için önemlidir. Otomatik uyku evrelerinin sınıflandırılması için sinyaller Amerikan Uyku Tıbbı Akademisi kriterlerine göre seçilmiştir. Otomatik uyku evrelerinin sınıflandırması için bu sinyal gücü değerlerinden oluşan özellik vektörleri, ANN (Yapay Sinir Ağları) girdileri olarak hesaplanmıştır. YSA'nın başarısını artırmak için geliştirilen algoritma ile sinyallerden elde edilen özellik vektör tablosunu yeniden sıralanmıştır. Bu çalışmada, YSA'nın eğitim ve test başarısı 10 kat çapraz doğrulama kullanılarak belirlenmiştir. YSA tarafından uygulanan otomatik uyku evre skorlaması çalışmasında, Uyanıklık, REM (Hızlı Göz Hareketi), NREM1 (Hızlı göz hareki olmayan), NREM2, NREM3'ün doğru tanıma oranı sırasıyla %95, % 93, % 91, % 86 ve % 92 olarak bulunmuştur. Bulgular, otomatik uyku evresi sınıflandırma eğitim ve test başarısının literatürdeki diğer çalışmalara göre daha iyi olduğunu göstermektedir.

Acil uzaktan eğitimde öğrencilerin çevrimiçi öğrenme hazırbulunuşlukları ve doyumları arasındaki ilişki

Açıköğretim uygulamaları ve araştırmaları dergisi, 2023

Bu araştırmanın amacı acil uzaktan eğitimde üniversite öğrencilerinin çevrimiçi öğrenme hazırbulunuşluğu ve doyumları arasındaki ilişkiyi inceleyip araştırma sonuçlarını öğrenci görüşleri ile desteklemektir. Araştırmanın çalışma grubu 2020-2021 bahar döneminde Türkiye'de pandemi sürecinde çevrimiçi eğitim görmüş olan Eğitim Fakültesi (232) ve Sağlık Bilimleri Fakültesi (236) öğrencileridir. Araştırma sonucunda öğrencilerinin çevrimiçi öğrenme hazırbulunuşluğu ile uzaktan eğitim doyumları arasında orta düzeyde, pozitif yönde ve anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuştur. Bir diğeri çevrimiçi öğrenme ve hazırbulunuşluk düzeylerine bakılmış ve öğrencilerin çevrimiçi öğrenme hazırbulunuşlukları ve doyumları orta düzeyde bulunmuştur. Öğrencilerin çevrimiçi öğrenme hazırbulunuşlukları ve doyum düzeylerinin fakülte değişkenine göre durumları incelenmiştir. Çevrimiçi öğrenme hazırbulunuşluğu ile fakülte değişkeni arasında anlamlı farklılık bulunmuştur. Doyum düzeyi ile fakülte değişkeni arasında ise anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Araştırmanın nitel veri desteği kısmında odak grup görüşmesi gerçekleştirilmiştir ve nitel araştırma bulgularının nicel araştırma bulgularını desteklediği görülmüştür.

Sosyobilimsel bir Konu Olan GDO Konusunda Öğrenci Gözüyle Diyalojik Öğretim

Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2022

Diyalojik öğretimin yapılabilir ve yararlı olduğuna dair çalışmalar olmasına rağmen, araştırmalar öğretmen tarafından tartışmaların yönlendirildiği otoriter sınıf söyleminin hakim olma eğiliminde olduğunu ortaya koymaktadır. Çalışmada, diyalojik bir öğrenme ortamında öğrencilerin kendilerini ele alınan konu ile bağlantılı olarak nasıl konumlandırdıkları incelenmiştir. Bunun için, oldukça otoriter söylemleri olduğu tespit edilen bir fen öğretmeninden, 12 hafta boyunca diyalojik öğretim ve iletişimsel yaklaşım üzerine aldığı eğitimlerden sonra sosyobilimsel bir konu olan GDO konusunda diyalojik bir ders tasarısı oluşturması istenmiştir. Uygulama sonrasında altı öğrenci ile işlenen dersler ile ilgili yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır, ayrıca aynı öğrencilerden diyalojik işlenen dersler ile daha önce işledikleri fen derslerini işleniş biçimi açısından resim çizerek karşılaştırmaları ve çizdikleri resimleri açıklamaları istenmiştir. Araştırmanın bulgularında; diyalojik öğretimde öğretmen ve öğrenci rolü, sınıf normları, öğrenme ortamı, öğrenci özellikleri ve öğrenci-öğrenci etkileşimine yönelik oluşturulan temalara ilişkin öğrenci görüşleri açığa çıkarılmış ve öğrenci resimleri ile diyalojik öğrenme ortamı yorumlanmıştır. Öğrencilerin görüşme bulguları incelendiğinde; özellikle sınıf içi konumlara ilişkin görüşmeye katılan tüm öğrenciler öğretmenlerini kutup yıldızına yani rehbere benzetmişler, kendilerini ise fikirlerini özgürce söyleyip savunan, araştıran, derse aktif katılan katılımcılar olarak konumlandırmışlardır. Görüşmeye katılan öğrencilerin çizimleri ve yorumları incelendiğinde ise öğretmenin önceki fen derslerine göre diyalojik olarak işlediği derslerinde öğrencilerin fikir ve görüşlerini alarak derslere daha fazla öğrencinin aktif katılımının olduğu tespit edilmiştir.

İlköğretim Öğretmenlerinin Okul Nöbet Görevleri Üzerine Bir Değerlendirme

DergiPark (Istanbul University), 2014

Okullarda eğitim-öğretim sürecinin sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi; okulun fizikî imkânlar, güvenlik ve disiplin gibi önemli ihtiyaçlarının giderilmesiyle mümkündür. Bu ihtiyaçların giderilmesinde ise büyük ölçüde öğretmenlere yüklenen okul nöbet görevinin önemli bir rolü bulunmaktadır. Bu çalışmada okulların işleyişinde bu derece büyük önemi olan okul nöbet görevi sürecinde öğretmenlerin neler yaptıkları, ne gibi faaliyetlerde bulunduklarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2013-2014 eğitim öğretim yılının ikinci döneminde Çanakkale İli, Biga İlçesinde yer alan Güvemalan İlkokulu ve Güvemalan Ortaokulu'nda görev yapan toplam 10 öğretmen oluşturmaktadır. Çalışma betimsel nitelikte olup, nitel araştırma yöntemi ile oluşturulmuştur. Veri toplama aşamasında yapılandırılmamış gözlem tekniği kullanılmıştır. Öğretmenlerin iki haftalık süreç boyunca okul nöbet görevleri esnasında yaptıkları faaliyetlere ilişkin veriler, okulun dört ayrı noktasından kayıt yapan okul güvenlik kamera görüntüleriyle elde edilmiştir. Bu görüntülerden alınan gözlem notları ile gözlem sonuçları ortaya koyulmuştur. Araştırma sonucunda öğretmenlerin okul nöbet görevleri sürecinde görevlendirildikleri okul alanlarında dolaştıkları, belli bir sabit noktadan öğrencileri gözlemledikleri, koridorlarda ve bahçede dolaştıkları, öğrencileri okul servis araçlarına bindirdikten sonra sayılarını kontrol ettikleri, öğrencilerle iletişim halinde oldukları tespit edilmiştir. Bununla birlikte dersler başlamadan önce sınıfları ve okulun diğer bölümlerini kontrol etmedikleri, öğle yemeği zamanı ve öğleden sonraki teneffüslerde nöbet görev yerlerini terk ettikleri veya nöbet görev yerlerinde olmadıkları gözlemlenmiştir.

Kuvvet ve Hareket Konularının Grup Araştırması ve Birlikte Öğrenme Teknikleri ile Uygulanmasının Öğrencilerin Akademik Başarılarına Etkisi

Eğitim Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2012

Bu arastirmanin amaci, genel fizik dersinin kuvvet ve hareket unitesi konularinin ogrencilere ogretilmesinde grup arastirmasi ve birlikte ogrenme tekniklerinin ogrencilerin akademik basarilarina etkisini belirlemektir. Calismanin orneklemini 2010–2011 ogretim yili guz doneminde ogrenim goren birinci sinif Fen ve Teknoloji ogretmen adaylarindan olusan toplam 96 ogrenci olusturmaktadir. Arastirmada, Akademik Basari Testi (ABT), Grafik Testi (GT) ve Modul Testleri (Modul A, B, C, D ve E) kullanilmistir. Calisma uc farkli grupta gerceklestirilmistir. Bu gruplardan; birincisi grup arastirmasi yonteminin uygulandigi (GAG), ikincisi birlikte ogrenme yonteminin uygulandigi (BOG) ve ucuncusu ise ogretmen merkezli yontemin uygulandigi kontrol grubu (KG) olarak belirlenmistir. Verilerin analizi icin tanimlayici istatistikler ve ANOVA kullanilmistir. Yapilan analizler sonucunda, GAG ve BOG arasinda anlamli bir farkliligin olmadigi fakat BOG ile KG arasinda anlamli farkliliklarin oldugu belirlen...

Kayseri Kalesi Şehir Surları,Zeynel Abidin Türbesi ve Mahperi Hunat Kümbetinde Gözlemlenen Fiziksel,Kimyasal ve Biyolojik Bozulmaların Sınıflandırılması

ISPEC 11th İnternational Conference on Engineering and Natural Sciences, 2021

Uygarlık tarihi kronolojik bir sıra ile incelendiğinde, doğal taş kullanımının insanoğlunun yaşamında, önemli yer tuttuğu göze çarpan bir gerçektir (Bradley, 1998). Doğal taş kullanımı İ.Ö. 600 yıllarında binaların, anıtların yapımında, eski Yunanistan'da önce ahşap kolonların yerine geçen sütunlarda kullanılmış, daha sonra (İ.Ö. 480) kiriş amaçlı kullanımları da giderek yaygınlaşmıştır. Anadolu'da Türk-Selçuk-Osmanlı kültürü egemen olurken, doğal taş Avrupa'dan farklı, fakat en az oradakiler kadar yoğun ve ustaca kullanıldığı gözlenmektedir (Vardar, 1990).Kayseri il merkezinde bir çok tarihi taş anıt bulunmaktadır. Bu anıtlar şehir merkezinde olmalarından dolayı hem insan kaynaklı hemde çevresel diğer faktörlerden dolayı yıllar içerisinde çeşitli tahribatlara maruz kalmışlardır. Kayserinin coğrafi konumundan dolayı ve karasal iklimde bulunmasından dolayı taş anıtların maruz kaldığı bozulmalar fiziksel, kimyasal ve biyolojik bozulmalar olabilmektedir. İnsan kaynaklı faktörlerde taş anıtların yıllar içerisinde bozulmasında hem direk hemde indirek olarak etki etmektedir.Kimi zaman insan kaynaklı faktörler fiziksel,kimyasal veya biyolojik bozulmaların daha da hızlanmasına sebep olabilmektedir. Bu çalışma amacılığı ile Kayseri şehir merkezinde çalışan anıtlar Kayseri Kalesi Sur Duvarları, Zeynel Abidin Türbesi ve Mahperi Hunat Hatun Kümbeti'dir. Tüm bu anıtlar konum olarak bir birlerine yakın yerlerdedir ve hemen hemen bozulma türleri aynıdır. Şehir merkezinde olmalarından dolayı ve Kayseri il merkezinde olmalarından dolayı yoğun olarak hava kirliliğinden ve araçların eksoz gazlarından çıkan korbondioksit tabanlı kimyasal bozulmalardan yoğun olarak etkilenmişlerdir. Anıtlardan incelenmesi için parçalar alınmamıştır. Sadece gözlemsel olarak incelemelerde bulunulmuştır. Daha detaylı labratuvar çalışmaları detaylı analizler için gereklidir. Bu çalışmadan elde edilecek sonuçlar bu anıtlarda ileride yapılabilecek restorasyon çalışmaları için bir ön çalışma veya ön rapor niteleiğinde olacaktır.