Türkiye’de Çocuk İşçiliğinin Dinamikleri (original) (raw)
Related papers
Çalışma Hayatında Çocuk İşçiler: Türkiye Durum İncelemesi
Sosyal Bilimler Alanındaki Gelişmeler 1, 2022
Çocuk işçiliği sadece ülkemizde değil, tüm dünyada devam eden bir sorundur. Çocuklar tarih boyunca çalışarak işgücü piyasası içinde olmuşlardır. Sanayi Devrimi öncesinde basit olarak görülen ve yaşlarına uygun işlerde çalışarak ailelerine katkı sağlayan çocuklar, Sanayi Devrimi ile birlikte iş piyasasındaki işlerin çeşitlenmesi sonucunda daha farklı sektörlerde çalışmaya başlamışlardır. Özellikle seri üretim yapan işyerlerinde sadece erkekler değil kadın ve çocuklar da istihdam edilmiştir. İşverenler ise daha ucuz işçi oldukları için çocuk işçileri tercih etmiş ve çocuklar işgücü piyasasında savunmasız kaldıkları için bir emek sömürüsü aracı haline gelmişlerdir. Çocuk işçiliği, çeşitli çözümler gerektiren toplumsal bir problem olup bu problemin çözümü için çok yönelik stratejiler geliştirilerek; eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik alanlarında birçok kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütlerinin iş birliği içinde çalışması gerekmektedir. Kalıcı bir çözüm bulunması için ise hem kısa vadeli hem de uzun vadeli hedefler göz önünde bulundurmalıdır.
Bir Kısır Döngü: Dünyada ve Türkiye’de Çocuk İşçiliği ve İşsizlik
Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2018
Günümüzde müdahale edilmesi gerekli alanların başında gelen çocuk işçiliği; çocukların fiziki, psikolojik, sosyolojik gelişimlerini olumsuz etkilemesi sebebiyle önemlidir. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün 2017 verilerine göre, 5-17 yaş grubundaki 151,6 milyon çocuk, çalışmaktadır. Çocuk işçiliğinin sebebi işsizlik ve işsizliğin bir sonucu olan yoksulluktur. Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2006 tarihli Çocuk İşgücü Anketi sonuçlarına göre, 6-17 yaş gurubundaki çocukların çalışma nedenlerinin başında % 51,1 ile "hane halkı gelirine katkıda bulunmak" gelmektedir. Ailelerinin sosyo-ekonomik durumları kötü olduğu için çalışmak zorunda kalan çocuklar; çalışma hayatında meslek öğreniminden ziyade gelir sağlamak için yer almaktadırlar. Anılan olumsuzlukların giderilmesine katkı sağlamayı amaçlayan bu çalışmada; çocuk işçiliğinin dünyada ve Türkiye'deki mevcut durumu analiz edilecek olup, çocuk işçiliğini önlemeye yönelik ulusal ve uluslararası müdahale yöntemlerinden bahsedilerek politikalar geliştirilmesine yönelik öneriler sunulacaktır.
Türkiye'de Çocuk İşçiliği Mevcut Durum ve Öneriler
Politika Notu, 2022
Bugün dünya genelinde milyonlarca çocuk çeşitli nedenlerle çalışma hayatı içerisinde yer almaktadır. Yetişkinlere göre birçok yönden çok daha kırılgan ve korunmaya muhtaç olan çocuklar çalışma hayatı içinde çoğunlukla uzun çalışma süreleri, kötü çalışma şartları, bedenen zorlayıcı işler, eğitimine tamamen veya kısmen devam edememe ve sosyo-psikolojik açıdan uygun olmayan çalışma ortamları gibi birçok nedenle zihinsel ve fiziksel açıdan zarar görmekte, gelişimini sağlıklı bir şekilde tamamlayamamakta ve mevcut potansiyelleri ortaya çıkarılamamaktadır. Bu olumsuz şartlar çocuğun esenlik halinde yaşama ve büyüme hakkını ihlal ettiği gibi, içinde bulunduğu dezavantajlı hal yetişkinlik çağında da nitelikli bir hayata sahip olmasına engel teşkil edecektir. Çocuk işçilerin sosyo-ekonomik olarak toplumun en alt tabakasında yer alan yoksul ailelere mensup olduğu dikkate alındığında, çocuk işçiliği sorununun toplumda var olan eşitsizliklerin devrederek devam ettiği döngüyü besleyen en önemli etkenlerden biri olduğu görülecektir. Çocuk işçiliği sorununun çözümüne dair ulusal ve uluslararası düzeyde birtakım çalışmalar yapılmakla birlikte sorunun kaynağında yer alan daha büyük yapısal nedenler ve sorunun çok yönlü karakteristiği dikkate alınmadığından bu çalışmalar çözüm noktasında yetersiz kalmaktadır. Bu çalışmada mevcut literatürden yararlanarak çocuk işçiliğinin nedenleri irdelenecek, mevcut durum veriler ışığında tartışılacak, sorununun çözümlenmesine dair atılan adımlar ve problem alanlarının değerlendirilmesine yer verilecek ve ayrıca sorunun çözümüne dair önerilerde bulunulacaktır.
Türkiye’de Ayakkabı İmalatında Çocuk İşçiliği
2019
Türkiye’de Ayakkabı İmalatında Çocuk İşçiliği Hızlı Değerlendirme Raporu ayakkabı imalatındaki çocuk işçiliğinin güncel durumunu ele almaktadır. Adana, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir ve Konya illerini kapsayan hızlı değerlendirme çalışması, çocukların ayakkabı imalatına nasıl ve neden katıldığı, ayakkabı sektöründe mevcut tedarik zinciri içinde çocuk işçiliğinin hangi üretim alanlarında bulunduğu ve çocuk işçiliğinin, çıraklık ve kalfalık gibi meslek öğrenme anlayışı içinde ayakkabı imalatına nasıl eklemlendiğini incelemektedir. Ayrıca, son yıllarda sayıları artan Suriyeli göçmenlerin ve çocukların ayakkabı imalatında nasıl yer aldığını ele almaktadır.
TÜRKİYE’DE GÖÇMEN ÇOCUK İŞÇİLİĞİ SORUNU
AKDENIZ 8th INTERNATIONAL CONFERENCE ON SOCIAL SCIENCES, 2022
Çocukluk, fiziksel, ruhsal ve toplumsal gelişmenin yaş ve toplumdan topluma değişen bazı ölçütler ile sınırlandırıldığı bir dönemi ifade etmektedir. “Çalışan çocuk” (ya da “çocuk işçi”), Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 1. Maddesine göre 18 yaş altı çocukları kapsarken; Uluslararası Çalışma Örgütü’ne göre 15 yaş altında çalışma hayatına katılan çocukları kapsamaktadır. Aile ekonomisine katkı sağlamak ya da temel ihtiyaçlarını karşılamak gibi çeşitli nedenlerle tarım, sanayi, ticaret ve hizmet sektörlerinde istihdam edilen çocuklar çalışmalarından dolayı birçok problemle karşı karşıya kalmaktadır. Dünyada ve Türkiye’de çocuk işçiliğinin bir nedeni de göçmen çocukların göç sürecinde yaşadıkları dezavantajlardan dolayı çalışmak zorunda kalmalarıdır. Türkiye, hem jeopolitik konumundan ötürü Avrupa’ya geçiş konumunda olan bir ülke, hem de kendine komşu olan ülkelerden göç alan bir ülke konumundadır. Çeşitli ülkelerden Türkiye’ye göç ederek zorunlu göçün bir türü olan sığınma göçlerini oluşturan bireyler arasında çocuklar önemli bir kesimi oluşturmaktadır. Savaş ve çatışma gibi nedenlerle birlikte ülkelerinden göç eden çocuklar yaralanma ve hatta ölüm riskinden kaçmaları dışında göç süreci ve sonrasında birçok sorun ve bu sorunların doğurduğu sorumluluklarla karşılaşmaktadır. Göçmen çocuklar gittikleri ya da sığındıkları ülkelerde hijyen koşullarının eksikliğinden dolayı sağlık sorunları yaşamakta, aile üyelerinden bir ya da birden fazla kişinin kaybı sonucunda yaşanan üzüntü ve uzun yas süreci geçirmekte, alışılagelen sosyal çevreden uzaklaşma ve bu yolla yabancılaşma, eğitime erişememe, yoksullaşma, çocuk işçi olma, çocuk gelin olma ve/veya cinsel tacize uğrama, göç ettiği ülkenin ulusal dilini bilmeme, insan kaçakçılığına maruz kalma, suça alıştırılma ve yasa dışı işlerde çalıştırılma gibi pek çok durum ile karşı karşıya kalabilmektedirler. Dünyada en fazla göç alan ülkelerden biri olan Türkiye dolayısıyla göçmen çocuk sorunu ile de yoğun olarak karşı karşıya kalmakta ve bu sorunlardan bir tanesi de hiç kuskusuz göçmen çocukların istihdamıdır. Bu çalışma, Türkiye’de göçmen çocuk işçileri incelemek amacıyla planlanmış olup, literatür taramasına dayalı olarak gerçekleştirilmiştir. Çalışma sonucunda göçmen çocukların sanayi ve tarım sektöründe daha çok istihdam edildiği, göçmen çocuk işçilerin hem çalışma koşullarında, hem de çalıştıkları için hayatın olağan akışında akranlarına göre eğitim ve sosyalleşme gibi birçok etmene sağlıklı bir şekilde katılamadıklarından dolayı başta sosyal problemler olmak üzere birçok problem yaşadığı görülmüştür.
Türkiye'de Çocuk İşçiliği Meselesi ve Mücadele Uygulamaları
Sosyal Politikada Güncel Gelişmeler: Dezavantajlı Gruplar, 2020
Kalkan ve Kayagil çocuk işçiliği meselesini ele almış ve Türkiye’deki boyutları ile uygulanan politikaları incelemişlerdir. Çalışmada ilk olarak çocuk kavramı sosyal açıdan ele alındıktan sonra çocukların çalışma hayatında yer almasına yol açan faktörler irdelenmiş ardından da dünyada çocuk işçiliğinin tarihsel gelişimi ve mevcut durumu ele anlatılmıştır. Türkiye’de çocuk işçiliğinin gelişimi ve mevcut durumunun analiz edildiği çalışmanın ikinci bölümünde ise çocuk işçiliğiyle alakalı politikalar ve mücadele uygulamalarına yer verilmiştir. Bu kapsamda konuyla ilgili Türkiye’nin onayladığı uluslararası düzenlemeler ile başta İş Kanunu olmak üzere konuyla ilgili olan millî düzenlemeler incelenmiştir. Son olarak da öncelikle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olmak üzere çeşitli kurumların çocuk işçiliği meselesine yönelik faaliyetleri analiz edilmeye çalışılmıştır.
Temel Bi̇r Çalişma Standardi Olarak Geli̇şmekte Olan Ülkelerde Çocuk İşçi̇li̇ği̇
Ekonomi Maliye İşletme Dergisi
Çocuk işçiliği hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler açısından önemli bir sorun alanıdır. Tüm dünyada toplamda 160 milyon çocuk uluslararası çalışma standartlarından uzak bir şekilde istihdam edilmektedir. Çocukların emek piyasası içerisindeki varlığı hem kendileri hem de ülke ekonomileri için bazı olumsuz sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Bu sorunların çözümü için mücadelenin temeline baktığımızda, temel insan hakkı düşüncesinin yanında ekonomik kaygıların da var olduğunu görebilmekteyiz. Bu görüşlerin haklılıkları bir yana, gelişmekte olan ülkeler açısından uygulanması ayrıca tartışmalı olan bir konudur. Bu çalışmanın amacı gelişmekte olan ülkeler açısından çocuk işçiliği taleplerinin haklılıklarını incelemek ve çocuk işçiliği ile mücadeleye yönelik uygulanabilecek politikaları analiz etmektir.
İş Ahlakı Dergisi(1/2) Çocuk İşçiliğini “Piyasa Ahlakı” İçinde Düşünmek
Çocuk işçiliği veya çalışan çocuklar olgusu, bir kamu politikası olarak, sanayi sonrası dönemde, kapitalist ekonomik ve toplumsal formasyonda meydana gelen köklü dönüşümlerle gündeme gelmiştir. Günümüzde, ülkelerin sosyoekonomik ve kültürel yaşam deneyimleri içinde, çocuk emeğine yönelik yaklaşımın farklı boyutlar taşıdığı görülmektedir. Bu yazıda, küresel ekonominin ve özelde de kayıt dışı sektörün önemli bir bileşeni olarak çocuk emeği, piyasa ahlakı ve kamusal sorumluluk kavramları ekseninde analiz edilmektedir. Bu çerçevede, küresel ekonominin temel girdileri içinde, kolay ve ucuz emek olarak ağırlığı giderek genişleyen çocuk emeğinin moral ve toplumsal boyutu üzerinde durulacaktır. Çocukların bilişsel, fiziksel, ruhsal ve ahlaki gelişimlerini örseleyen elverişsiz koşullarda çalışması etik açıdan tolere edilemeyeceği gibi, onların maddi ve ahlaksal koşullarının yaratılmasını da güçleştirmektedir. Çocuk işçilerin çalıştıkları sırada uğradıkları çeşitli ihmal ve istismar biçimleri bazı ampirik araştırma bulgularıyla somutlaştırılacaktır. ABSTRACT: “Child labor” or “working children” came up as a public policy with radical alternations in capitalist and social formations after the industry period. Nowadays, it is possible to see that in the socio- economic and cultural experiences of the countries, approaches aimed at child labor have different dimensions. In this research, child labor which is an important component of global economy and specifically of unrecorded sector is analyzed in the enterprising moral and public responsibility aspects. With this framework, moral and social dimensions of child labor as an increasing easy and cheap labor in basic inputs of global economy will be emphasized. The fact that children works in inadequate conditions crumple cognitive, physical, psychological, and moral development of these children cannot be tolerated. At the same time, this also complicates to create material and ethical conditions for children. In this research, some criminal neglects and exploitation of working children are concretized with some empiric research findings.