Çalışma Hayatında Çocuk İşçiler: Türkiye Durum İncelemesi (original) (raw)
Related papers
Türkiye’de Çocuk İşçiliğinin Dinamikleri
Sosyal bilimler araştırmaları dergisi, 2019
Çocuk işçiliği tüm dünyada çalışma hayatının kar odaklı anlayışının doğurduğu sorunlardan biridir. Sanayi devrimiyle birlikte yaşanan köklü değişimler iş hayatında ucuz iş gücü olarak görülen çocuk işçiliğini artırmakla kalmamış; bu durumu uluslararası bir sorun haline getirmiştir. Çocuk işçiliğiyle mücadele konusunda başta ILO olmak üzere UNICEF ve OECD gibi çok sayıda uluslararası kuruluş, on yıllardır birçok çalışma gerçekleştirmiş olsa da, hem dünyada hem de Türkiye"de bu konuda daha uzun bir yol alınması gerektiği aşikardır. ILO" nun Ending Child Labour By 2025: A Review Of Policies And Programmes adlı çalışma sonucuna göre bugün dünya genelinde 152 milyon çocuk işçi mevcut. Türkiye" de ise bu sayı çırakların, stajyerlerin ve tarım işçisi çocukların da eklenmesiyle yaklaşık 2 milyondur. Bu çalışmada, sebepleri arasında güçlü bir sarmal ilişkinin var olduğu çocuk işçiliğinin, Türkiye" deki durumu analiz edilecek olup; çözümüne yönelik görüşlere de yer verilecektir.
Türkiye'de Çocuk İşçiliği Mevcut Durum ve Öneriler
Politika Notu, 2022
Bugün dünya genelinde milyonlarca çocuk çeşitli nedenlerle çalışma hayatı içerisinde yer almaktadır. Yetişkinlere göre birçok yönden çok daha kırılgan ve korunmaya muhtaç olan çocuklar çalışma hayatı içinde çoğunlukla uzun çalışma süreleri, kötü çalışma şartları, bedenen zorlayıcı işler, eğitimine tamamen veya kısmen devam edememe ve sosyo-psikolojik açıdan uygun olmayan çalışma ortamları gibi birçok nedenle zihinsel ve fiziksel açıdan zarar görmekte, gelişimini sağlıklı bir şekilde tamamlayamamakta ve mevcut potansiyelleri ortaya çıkarılamamaktadır. Bu olumsuz şartlar çocuğun esenlik halinde yaşama ve büyüme hakkını ihlal ettiği gibi, içinde bulunduğu dezavantajlı hal yetişkinlik çağında da nitelikli bir hayata sahip olmasına engel teşkil edecektir. Çocuk işçilerin sosyo-ekonomik olarak toplumun en alt tabakasında yer alan yoksul ailelere mensup olduğu dikkate alındığında, çocuk işçiliği sorununun toplumda var olan eşitsizliklerin devrederek devam ettiği döngüyü besleyen en önemli etkenlerden biri olduğu görülecektir. Çocuk işçiliği sorununun çözümüne dair ulusal ve uluslararası düzeyde birtakım çalışmalar yapılmakla birlikte sorunun kaynağında yer alan daha büyük yapısal nedenler ve sorunun çok yönlü karakteristiği dikkate alınmadığından bu çalışmalar çözüm noktasında yetersiz kalmaktadır. Bu çalışmada mevcut literatürden yararlanarak çocuk işçiliğinin nedenleri irdelenecek, mevcut durum veriler ışığında tartışılacak, sorununun çözümlenmesine dair atılan adımlar ve problem alanlarının değerlendirilmesine yer verilecek ve ayrıca sorunun çözümüne dair önerilerde bulunulacaktır.
Bir Kısır Döngü: Dünyada ve Türkiye’de Çocuk İşçiliği ve İşsizlik
Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2018
Günümüzde müdahale edilmesi gerekli alanların başında gelen çocuk işçiliği; çocukların fiziki, psikolojik, sosyolojik gelişimlerini olumsuz etkilemesi sebebiyle önemlidir. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün 2017 verilerine göre, 5-17 yaş grubundaki 151,6 milyon çocuk, çalışmaktadır. Çocuk işçiliğinin sebebi işsizlik ve işsizliğin bir sonucu olan yoksulluktur. Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2006 tarihli Çocuk İşgücü Anketi sonuçlarına göre, 6-17 yaş gurubundaki çocukların çalışma nedenlerinin başında % 51,1 ile "hane halkı gelirine katkıda bulunmak" gelmektedir. Ailelerinin sosyo-ekonomik durumları kötü olduğu için çalışmak zorunda kalan çocuklar; çalışma hayatında meslek öğreniminden ziyade gelir sağlamak için yer almaktadırlar. Anılan olumsuzlukların giderilmesine katkı sağlamayı amaçlayan bu çalışmada; çocuk işçiliğinin dünyada ve Türkiye'deki mevcut durumu analiz edilecek olup, çocuk işçiliğini önlemeye yönelik ulusal ve uluslararası müdahale yöntemlerinden bahsedilerek politikalar geliştirilmesine yönelik öneriler sunulacaktır.
Türkiye'de Çocuk İşçiliği Meselesi ve Mücadele Uygulamaları
Sosyal Politikada Güncel Gelişmeler: Dezavantajlı Gruplar, 2020
Kalkan ve Kayagil çocuk işçiliği meselesini ele almış ve Türkiye’deki boyutları ile uygulanan politikaları incelemişlerdir. Çalışmada ilk olarak çocuk kavramı sosyal açıdan ele alındıktan sonra çocukların çalışma hayatında yer almasına yol açan faktörler irdelenmiş ardından da dünyada çocuk işçiliğinin tarihsel gelişimi ve mevcut durumu ele anlatılmıştır. Türkiye’de çocuk işçiliğinin gelişimi ve mevcut durumunun analiz edildiği çalışmanın ikinci bölümünde ise çocuk işçiliğiyle alakalı politikalar ve mücadele uygulamalarına yer verilmiştir. Bu kapsamda konuyla ilgili Türkiye’nin onayladığı uluslararası düzenlemeler ile başta İş Kanunu olmak üzere konuyla ilgili olan millî düzenlemeler incelenmiştir. Son olarak da öncelikle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olmak üzere çeşitli kurumların çocuk işçiliği meselesine yönelik faaliyetleri analiz edilmeye çalışılmıştır.
INSAMER Analiz, 2019
2016 yılı itibarıyla dünya genelinde 152 milyon çocuk işçi olduğu tespit edilmiştir. Bunların yarıya yakınının da (yaklaşık 73 milyonu) tehlikeli şartlarda, riskli işlerde çalıştırıldığı belirlenmiştir. Yüzyıllardır çocuk emeğinin istismarı, yetersiz eğitim olanakları, yoksulluk ve cinsiyet eşitsizliği konuları birlikte, önemli bir küresel sorun olarak süregelmektedir. Ancak bu noktada belirtilmesi gereken bir diğer nokta, çocukların yaptığı her işin çocuk işçiliği kapsamında olmadığıdır. Hatta çocukların veya ergenlerin sağlıklarına ve okullarına etki etmeden çalışma hayatına katılımları genellikle olumlu olarak kabul edilmektedir. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), çocuk işçiliğini, “çocukları; çocukluklarından, potansiyellerinden ve saygınlıklarından mahrum eden, fiziksel ve zihinsel gelişimlerine zarar veren bir çalışma” olarak tanımlamaktadır. Bu tanım, çocuklara zihinsel, fiziksel, sosyal veya ahlaki açıdan zarar veren iş türlerini kapsamaktadır
Temel Bi̇r Çalişma Standardi Olarak Geli̇şmekte Olan Ülkelerde Çocuk İşçi̇li̇ği̇
Ekonomi Maliye İşletme Dergisi
Çocuk işçiliği hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler açısından önemli bir sorun alanıdır. Tüm dünyada toplamda 160 milyon çocuk uluslararası çalışma standartlarından uzak bir şekilde istihdam edilmektedir. Çocukların emek piyasası içerisindeki varlığı hem kendileri hem de ülke ekonomileri için bazı olumsuz sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Bu sorunların çözümü için mücadelenin temeline baktığımızda, temel insan hakkı düşüncesinin yanında ekonomik kaygıların da var olduğunu görebilmekteyiz. Bu görüşlerin haklılıkları bir yana, gelişmekte olan ülkeler açısından uygulanması ayrıca tartışmalı olan bir konudur. Bu çalışmanın amacı gelişmekte olan ülkeler açısından çocuk işçiliği taleplerinin haklılıklarını incelemek ve çocuk işçiliği ile mücadeleye yönelik uygulanabilecek politikaları analiz etmektir.
Türkiye'nin Çocuk İşçiliği Politikası: Kamu Politikası Süreç Analizi
Çalışma ve Toplum, 2019
Öz: Bu çalışma Türkiye'de çocuk işçiliğinin önlenmesine yönelik kamu politikalarının analizini yaparak Türkiye'de çocuk işçiliği ile mücadele politikalarının tarihsel süreç içinde oluşumunu ve dönüşümünü açıklamaya çalışacaktır. Çocuk işçiliği ile ilgili yazın, daha çok çocuk işçiliğin yoksulluk ve diğer ekonomik değişkenlerle ilişkisine odaklanmaktadır ve çocuk işçiliği ile ilgili kamu politikalarının analizine yer verilmemektedir: Bu çalışma bütünsel bir yaklaşım benimseyerek çocuk işçiliği yazınındaki bu boşluğu doldurmaya çalışacaktır. Politika sürecinin bütünsel bir incelemesini sağlamak üzere, politika oluşturma sürecine kimin dâhil olduğu, hangi konularda, hangi şartlar altında, hangi yollarla politika üretildiği gibi sorular yöneltilerek süreç analizi gerçekleştirilecektir. Abstract: This study will attempt to explain the occurance and transformation of child labour polices by doing the policy analysis of public policies on the elimination of child labor in Turkey. The literature regarding child labor, primarily focuses on its relationship in conjunction with poverty and other economic variables, but rarely analyzes the public policies concerning child labour. This study will try to fill the gap in child labour research by adopting a holistic approach. To provide a holistic examination of the policy process, the questions such as who is involved in policy formation, on what sorts of issues, under what conditions, in what ways, and to what effect will be asked.
ISPEC International Journal of Social Sciences & Humanities, 2020
Suriye’de 2011 yılında başlayan halk hareketlerinin iç savaşa evrilmesi ile birlikte daha iyi bir yaşam hayali kuran milyonlarca insan ülkesini terk etmek zorunda kalmış ve dünyanın çeşitli bölgelerine göç etmişlerdir. Bu bağlamda gerek Avrupa kıtasına göre yer aldığı konum gerek diğer Ortadoğu ülkelerine göre daha çok gelişmiş olması gerekse tarihi bağlardan dolayı en fazla göç alan ve bu göçlerden en fazla etkilenen ülke Türkiye olmuştur. Yaşanan bu göç sürecinin en hassas grubunu ise sığınmacı çocuklar oluşturmaktadır. Bu çalışmada ülkemizde on sekiz yaş altı sığınmacı çocukların eğitim ve öğrenim imkânlarına erişebilme olanakları, kaliteli bir hayat yaşayıp yaşamadıklarına ek olarak çalışma hayatına katılmaları ve çalışma hayatında karşılaştıkları sorunlar Konya ili bağlamında incelenmiştir. İncelemenin ardından, sığınmacı çocukların çalıştırılması ve istismar edilmelerinin engellenmesi için ne gibi düzenlemeler yapıldığı araştırılmış ve bu düzenlemelerin yaşanan bu sorunların ç...
İş Ahlakı Dergisi(1/2) Çocuk İşçiliğini “Piyasa Ahlakı” İçinde Düşünmek
Çocuk işçiliği veya çalışan çocuklar olgusu, bir kamu politikası olarak, sanayi sonrası dönemde, kapitalist ekonomik ve toplumsal formasyonda meydana gelen köklü dönüşümlerle gündeme gelmiştir. Günümüzde, ülkelerin sosyoekonomik ve kültürel yaşam deneyimleri içinde, çocuk emeğine yönelik yaklaşımın farklı boyutlar taşıdığı görülmektedir. Bu yazıda, küresel ekonominin ve özelde de kayıt dışı sektörün önemli bir bileşeni olarak çocuk emeği, piyasa ahlakı ve kamusal sorumluluk kavramları ekseninde analiz edilmektedir. Bu çerçevede, küresel ekonominin temel girdileri içinde, kolay ve ucuz emek olarak ağırlığı giderek genişleyen çocuk emeğinin moral ve toplumsal boyutu üzerinde durulacaktır. Çocukların bilişsel, fiziksel, ruhsal ve ahlaki gelişimlerini örseleyen elverişsiz koşullarda çalışması etik açıdan tolere edilemeyeceği gibi, onların maddi ve ahlaksal koşullarının yaratılmasını da güçleştirmektedir. Çocuk işçilerin çalıştıkları sırada uğradıkları çeşitli ihmal ve istismar biçimleri bazı ampirik araştırma bulgularıyla somutlaştırılacaktır. ABSTRACT: “Child labor” or “working children” came up as a public policy with radical alternations in capitalist and social formations after the industry period. Nowadays, it is possible to see that in the socio- economic and cultural experiences of the countries, approaches aimed at child labor have different dimensions. In this research, child labor which is an important component of global economy and specifically of unrecorded sector is analyzed in the enterprising moral and public responsibility aspects. With this framework, moral and social dimensions of child labor as an increasing easy and cheap labor in basic inputs of global economy will be emphasized. The fact that children works in inadequate conditions crumple cognitive, physical, psychological, and moral development of these children cannot be tolerated. At the same time, this also complicates to create material and ethical conditions for children. In this research, some criminal neglects and exploitation of working children are concretized with some empiric research findings.