Complications of the Inguinal Hernia Repair in Children: Evaluation of the 8265 Patients (original) (raw)
Related papers
27 Years’ Experience in Children with Inguinal Hernia and Hydrocele
İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Tıp Dergisi, 2015
Kasık fıtığı/hidrosel çocuklarda günübirlik ameliyatların en sık nedenidir. Bu makalede, kliniğimizin 27 yıllık deneyimlerinin aktarılması ve konu ile ilgili olarak çocuk hekimlerimiz ile yapılan bir anket çalışmasının sonuçlarının paylaşılması amaçlanmıştır.
The Comparison of Anterior and Posterior Herniorraphy Operations in Recurrent Inguinal Hernias
Haseki Tıp Bülteni, 2016
İnguinal bölgenin primer onarımlarından sonra nüks herni insidansı %1-20 arasında değişmektedir. Nüks inguinal hernilerde anterior ve posterior yaklaşım yöntemlerinin seçilmesi ve uygulanmasında halen tartışmalar sürmektedir. Kliniğimizde her iki yöntemle opere edilen hastaların sonuçları irdelenmiştir. Yöntemler: Retrospektif olarak yürütülen çalışmaya, 15 yıllık sürede nüks inguinal herni tanısı ile ameliyat edilen 109 hasta dahil edildi. Bunların, 60'ına posterior preperitoneal mesh uygulandı, 49'una ise anterior yaklaşımla Lichtenstein teknikleri uygulandı. Greft olarak prolen polipropilen mesh uygulanan hastaların haftalık, aylık, altı aylık, bir yıllık kontrolleri takip edilerek karşılaştırıldı. İstatistik analizde ki-kare ve Student t-testi kullanıldı. Bulgular: Hastane yatış süre ortalamaları posterior yaklaşımda 1,9 gün, anterior yaklaşımda bir gün idi. Posterior tamir yapılan olguların 57'si erkek üçü kadın olup, ortalama yaş 55,2 (25-80 yıl) idi. Anterior tamir yapılan olguların 46'sı erkek üçü kadın olup, ortalama yaş 56,6 (18-82 yıl) idi. Postoperatif komplikasyon posterior yaklaşımda %8,3, anterior yaklaşımda ise %6 olarak bulundu. Sonuç: İnguinal hernilerin tamirinde anterior prosedürler hızlı yapılması, güvenli olması ve daha az morbidite oranlarından dolayı sık tercih edilse de, nüks gelişmesi halinde aynı alana daha önceki operasyona ikincil enflamasyondan dolayı, ulaşmak zor, zaman alıcı ve kordon elemanlarının yaralanması bakımından tehlike oluşturabilmektedir. Tüm bu risk faktörlerine rağmen yine de anterior yaklaşım uygulanabilmekle beraber daha önce dokunulmamış salim bir alan olan preperitoneal alana mesh yerleştirme tekniği de güvenle uygulanabilir.
Incidence of Chronic Pain After İngunial Hernia Repair
Ağrı - The Journal of The Turkish Society of Algology, 2015
Objectives: The percentage of chronic pain in adults having inguinal hernia repair is 5-35%. Although this pain is thought to be related to some reasons, there is not an exact conclusion about this. In this study, the aim was to point out the incidence of chronic pain after inguinal hernia repair and determination of the risk factors. Methods: Two hundred and four patients having inguinal hernia surgery between January 2011 and December 2012 were included into this study. The patients' pain was measured with VAS within 24 hours and at the third and the sixth month after surgery. The patients whose VAS was>3 three months after surgery were evaluated to have chronic pain. Results: The incidence of pain continuing 3 months after surgery was 18.6% and 11.2% six months after surgery. 78.3% of the patients had already had pain before surgery, and in 28% of them, chronic pain had evolved. The measure of VAS within 24 hours postoperatively was found higher in patients who developed chronic pain (3.13±1.12/1.71±1.27). 5.2% of the patients had re-operation for reparation and chronic pain developed in all. Chronic pain was neuropathic in 48% of the patients, and its severity was moderate. Conclusion: The incidence of chronic pain after inguinal hernia repair was found %18, compatible with similar studies. Compared with other risk factors, preoperative pain, postoperative severe acute pain and reoperations were thought to be the most important risk factors for the development of chronic pain.
Pre-operative Pneumoperitoneum Application in Giant Inguinal Hernia Repair
Gulhane Medical Journal, 2013
Fıtık onarımı cerrahların sık uyguladıkları ameliyatlardandır. Fıtık cerrahisinde istenmeyen problemlerden birisi dev fıtık içeriğinin karın içerisine itilmesi esnasında oluşabilecek kompartman sendromudur. Bu problemi önlemek için pnömoperitoneum (PP) yöntemini dev inguinal fıtıklarda kullandık ve tartışmaya değer bulduk. Kasıkta ağrı, şişlik ve idrar yaparken zorlanma şikâyeti olan 70 yaşında erkek hastanın dev inguinal fıtık onarımında PP uyguladık. Ultrasonografi eşliğinde intraabdominal alana yerleştirilen kateterle 15mmHg basıncında pnömoperitoneum 12 gün boyunca günde bir seans olarak uygulandı. Anterior yaklaşımla gerilimsiz mesh hernioplasti ameliyatı yapılan hasta ameliyat sonrası 5. günde taburcu edildi. PP dev inguinal fıtıkların onarımında abdominal kompartman sendromunun gelişmesini önlemede etkin bir yöntem olarak kullanılabilir.
2009
Özet Amaç: Ýzmir Atatürk Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi 3. Cerrahi Kliniðinde Ocak 1997-Mayýs 2005 yýllarý arasýnda opere ettiðimiz 62 karýn orta hat kesi yeri fýtýklý hastaya ait bulgular ve nükse etki eden faktörleri incelemek Gereç ve Yöntem: Olgular; cinsiyet, yaþ, yandaþ hastalýklar, nükse etki eden faktörler, onarým yöntemleri (primer veya yamalý-onlay, inlay, sublay), postoperatif komplikasyonlar, hastanede kalýþ süresi açýsýndan deðerlendirildi. Bulgular: Kadýn (n:39; %62,9) hastalar çoðunlukta olup yaþ ortalamasý 54,9 idi. Yandaþ hastalýklarýn ve nükse etki eden faktörlerin nüksü artýrmadýðý görüldü. Primer onarým sekiz (%12,9), polipropilen yama ile onarým 54 (%87,1) hastaya uygulandý. Yama, onlay (22 olgu), inlay (dokuz olgu) veya sublay (23 olgu) olarak yerleþtirildi. Postoperatif erken komplikasyon sublay yöntemde en sýktý. Nüks olan olgu sayýsý sýrasýyla üç (%13,6), iki (%22,2), iki (%8,7) idi. Primer onarým sonrasý ise bir (%12,5) olguda nüks saptandý. Bu olgularýn tüm...
Comparison of Bassini And Prolen Mesh Graft Techniques in Inguinal Hernia Repair
The Journal of Tepecik Education and Research Hospital, 2000
l"a.tih KAR h~zeUin TÜRKASLAN Sait lViLtrat DOGAN Mehmet Cemal KAHYA AIM: In this study we to cmrıpa:re the resuH of Bassini and prolen .nH;sh g:rzft !:ech~ nique in hemia MATERLAl" aml This study was performed on 100 inguinal henda patients be~ tween May 96-November 97, While 50 patients we:re operatedwith Eaasini tech:nique, other 50 treated wih me:sh g:raft rıepai:ro There w ere 5 female, 45 male patients in Bassini group and 3 feınale, 47 mal.e in. prolen mesh group, .Average age was 47,1 in Bassini group, 50J} :in p:rolen Ineslı group~ patienirı were followed 28 ınonths postoperatively, RESULTS: While t:he:re were :no :reı::ıurences in pmlen mesh group, we deteded 4 re~ cı.nrences in Bassini group. There were postoperative complications in two cases in Bassini group and in ~hree cases in prolen group. CONCLUSION:There was no statistical difference between two groups according to com.plication rates, but ptolen mesh group was significantly beUer for :recu:rrence rate.
Kafkas Journal of Medical Sciences, 2013
The aim of this study was to evaluate the short and long term results of inguinal hernia surgery and to detect factors effective on hernia recurrence. METHODS: In this retrospective study, 521 patients who had undergone inguinal hernia surgeries between 1993 and 2005 in a tertiary health center were re-contacted for questioning the short and long term outcomes. Preoperative and post operative fi ndings and short and long term outcomes along with the comparison of the recurrent and non recurrent hernias were evaluated. RESULTS: The mean age of the 521 patients was 52.24 (16-92), and 478 (%92) of them were male. The hernias were at the right side in 252 (48.3%) patients, left side in 193 (37%) patients, and bilateral in 76 (14.6%) patients. Recurrent and primary hernia numbers were 59 (9.9%) and 538 (90.1%), respectively. Intra-operative and post operative complications were observed in 13 and 30 patients, respectively. The presence of a recurrent hernia and an increase in body mass index were found to increase the rate of hernia recurrence (p<0.05). CONCLUSION: Previous recurrence of an existing hernia and higher body mass indexes are the risk factors for hernia recurrence.
Özet Fıtık tamiri genel cerrahide en fazla yapılan ameliyatlardan birisidir. Protez kullanılarak yapılacak gerginliği azaltıcı tamirlerin etkinliği konusunda bir fikir birliği oluştu. Bugün, inguinal fıtıkların %60'ında flat mesh, insizyonel fıtıkların %90'ında prosthetic mesh kullanıldığı sanılmaktadır. Bununla birlikte, mesh kullanımı enfeksiyon, seroma, fistül, barsak fistülü, yapışıklık, barsak tıkanmaları ve diğer nadir görülen komplikasyonlara yol açabilir. Mesh migrasyonu tehlikeli ve nadir bir komplikasyondur. Burada, insizyonel herni nedeniyle onlay olarak uygulanan polipropilen meshin intraperitoneal olarak migrasyonu ve mide duvarına yapıştığı nadir bir vaka sunulmuştur. Abstract Hernia repair is one of the most common elective procedures in general surgery. Agreement has been achieved that tension-free hernia repair using prostheses reducesrecurrence rates significantly. Approximately 60% of prosthetic repairs of the inguinal flor are believed to use a flat mesh of some type, and 90% of incisional and ventral herniarepairs incorporate the use of a synthetic prosthesis. However, the use of prosthetic mesh for hernia repair can cause serious complicationssuch as infection, seroma formation, fistulae formation, adhesion, biomaterial-related intestinal obstructions, and other miscellaneous complications. Mesh migration is dangerous and rare complication after hernia repair. Hereby, reporting a rare case of intra-peritoneal migration of polypropylene mesh and its adhesion to stomach wall following onlay mesh repair of incisional hernia.
Results of 230 patients that underwent groin hernia repair in a rural hospital
2008
Kasık fıtığı onarımı tüm dünyada en sık yapılan genel cerrahi uygulamalarından biridir (1-6). Günümüzde açık anterior yaklaşımla ya da laparoskopik gerilimsiz fıtık onarımları en çok tercih edilen yöntemler arasındadır (5,7-10). Ancak cerrahın becerisi ve tecrübesi, anestezi yöntemi ve cerrahi prosedürün seçilmesinde belirleyici rol oynamaktadır (9). Kasık fıtığı onarımı yapılan hastalarla ilgili çalışmalar genellikle büyük merkezlerden ya da bu konu ile özel ilgilenen merkezlerden yapılmaktadır. Yerel merkezlerin kasık fıtığı onarımı verilerinin ortaya konması, Türkiye’deki genel durumun belirlenmesine katkıda bulunacaktır. Bu çalışmanın amacı “yerel” bir hastanede kasık fıtığı onarımı yapılan hastalara ait verilerin ve sonuçların değerlendirilmesidir.
Comparision of PIRS technique and open surgery in pediatric inguinal hernia
Turkish Association of Pediatric Surgeons, 2020
Objective: Laparoscopic inguinal hernia surgery has recently been a preferred surgical approach among pediatric surgeons. The aim of this study is to compare open and laparoscopic inguinal hernia repair techniques in terms of complications and recurrences in children. Method: Patients whose inguinal hernias were operated with laparoscopic percutaneous internal ring suturing technique and open high ligation technique were included in the study. Dermographic data, surgical details and postoperative complications of the patients were reviewed retrospectively. Results: A total of 246 patients were included in the study. Among them 113 patients underwent laparoscopic inguinal hernia repair and 133 patients open inguinal hernia repair. The mean age of patients in the laparoscopic group was 27.7 months (1-192 months) and the mean age of patients in the open surgery group was 27.5 months (1-156 months). Diagnostic laparoscopy was performed in 104 patients who underwent open surgery, and the...