İzzeddi̇n Hasanoğlu’Nun “Ki̇tab-I Si̇retü’N Nebi̇” Mesnevi̇si̇nde Hz. Ali̇ Cenknameleri̇ni̇n İzleri̇ (original) (raw)

Di̇yarbakirli Ahmedî’Ni̇n Kissa-İ Eyyûb Peygamber Mesnevi̇si̇nde Şeytanin Hi̇kâye Ki̇şi̇leri̇yle İli̇şki̇si̇

2017

Butun semavi dinlerde yer alan seytan, dinlerin ve kulturlerin etkisiyle hem dogu hem de bati edebiyatina konu olmustur. Kotulugun temsilcisi olan bu varlik, anlati metinlerde de gercek hayattaki fonksiyonuna uygun olarak islenir. Icinde bulundugu imtihani, Allah’in emrine itaat etmeyerek kaybeden seytan, huzurdan kovulmasina sebep olarak insani gorur. Kendi hatasini kabullenmek istemeyen bu kotu yaratik, yuksek degerde yaratilan insana dusmanlik besler. Dunyaya imtihan icin gonderilen insanin yuksek konumundan dusmesini isteyen seytan, onun imtihani kaybetmesi icin elinden gelen her seyi yapar. Turlu hilelerle onu dogru yoldan cikarmaya calisir. 18. yuzyil klasik Turk edebiyati sairlerinden Diyarbakirli Ahmedi’nin (1689-1760) “Kissa-i Eyyub Peygamber” mesnevisinde hikâye kisisi olarak mesneviye dâhil olan seytan, bircok anlati metninde oldugu gibi kotulugun temsil ve telkincisi olarak karsimiza cikar. Gercek hayattakine benzer bir imtihan surecini bu kissada gormek mumkundur. Hikây...

NEV’Î-ZÂDE ATÂÎ’NİN SOHBETÜ’L-EBKÂR MESNEVİSİNDE YER ALAN KIYÂFET-NÂME ÜZERİNE

In the Ottoman literature the kıyâfet-nâme which emerged as a literary genre, It is the name of the works which give the provisions about the inner world such as character and morality by getting out of the elements belonging to the physical appearance such as height, face, eye, hand and foot. It has become an important tradition in our kıyâfet-nâme literature, which has been preserved both as a poet and a poet. According to our findings, the author has a specific and indefinite text of 33 independent kıyâfet-nâme. In addition, 9 examples of kıyâfet-nâme are included in various works of art. Again in some mathnawi we see kıyâfet-nâme. In the Ottoman literature, the first example of kıyâfet-nâme is found in the Murâd-nâme mathnawi of Bedr-i Dilşâd. In this study, Nev'î-zâde Atâî, who is one of the 17th century poets, will be introduced and introduced to the kıyâfet-nâme in the mathnawi of Sohbetü'l-Ebkâr composed of 3450 couplets which he received by being influenced by the work of Molla Câmi's Sübhatü'l-Ebrâr, the function of the construction of the mathnawi will be noted. Dîvân edebiyatında bir edebî tür olarak karşımıza çıkan kıyâfet-nâme, genel olarak insanın boy, yüz, göz, el, ayak gibi fizikî görünümüne ait unsurlarından yola çıkarak onun karakter ve ahlak gibi iç dünyası hakkında hükümler veren eserlerin adıdır. Hem manzum hem mensur olarak kaleme alınan kıyâfet-nâmeler, edebiyatımızda önemli bir gelenek halini almıştır. Tespit edebildiğimiz kadarıyla müellifi belirli ve belirsiz 33 müstakil kıyâfet-nâme metni vardır. Ayrıca 9 kıyâfet-nâme örneği de çeşitli mensur eserlerin içerisinde yer almaktadır. Yine bazı mesneviler içerisinde de kıyâfet-nâme görülmektedir. Dîvân edebiyatında tespit edilebilen ilk kıyâfet-nâme örneği Bedr-i Dilşâd’ın Murâd-nâme mesnevisi içerisinde yer almaktadır. Bu çalışmada 17. asır şairlerinden Nev’î-zâde Atâî’nin Molla Câmî’nin Sübhatü’l-Ebrâr adlı eserinden etkilenerek kaleme aldığı 3450 beyitten müteşekkil Sohbetü’l-Ebkâr adlı mesnevisi içerisinde 1367-1415. beyitler arasında yer alan kıyâfet-nâme ele alınıp tanıtılacak ve bu edebî türün, mesnevinin inşasındaki işlevine dikkat çekilecektir. Anahtar Kelimeler: Nev’î-zâde Atâî, Sohbetü’l-Ebkâr, Kıyâfet-nâme, İlm-i Firâset, Mesnevi.

Kinalizâde Ali̇ Çelebi̇’Ni̇n Ri̇sâle Fi̇’L-Gasb Adli Eseri̇ni̇n Tahli̇li̇ Ve Neşri̇

BEÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

Kınalızâde Ali Çelebi (ö. 979/1572), birçok medresede müderrislik yapmış ve merkezî beldelerde kadılık görevlerini ic etmiş Osmanlı döneminin önde gelen âlimlerindendir. İslâmî ilimlerin farklı alanlarında telif etmiş olduğu eserlerinin neredeyse tamamı günümüze ulaşmış ve önemli kısmı neşredilmiştir. Ayrıca hayatı, eserleri ve ilmi görüşleri hakkında birçok ilmi çalışmalar yapılmıştır. Bir fıkıh âlimi olarak Kınalızâde’nin eser verdiği alanlardan birisi de fıkhî çalışmalarıdır. Fıkhın tabakât ve fürû konularının ele alındığı eserlerinden bir kısmı incelenerek yayımlanmış iken, bir kısmı da günümüze ulaşmış olup yazma nüshaları kütüphanelerde kayıtlı bulunmaktadır. Kınalızâde’nin fıkhın önemli bahislerinden olan gasp konusunun bazı meselelerini gündeme getirdiği eserlerinden birisi ise Risâle fi’l-gasb adlı risâlesidir. Yaklaşık bir buçuk varaklık Arapça olarak yazılmış küçük hacimli bu risâlenin şimdiye kadar tespit edilebilen tek nüshası Süleymaniye Kütüphanesi, Süleymaniye Koleks...

Şemseddîn-i Sivâsî’nin İbret-Nümâ Adlı Mesnevisi

Selcuk Universitesi Turkiyat Arastırmaları Dergisi, 2008

İbret-nümâ, 16. yüzyıl mutasavvıf şairi Şemseddîn-i Sivâsî'nin hacimli eserlerindendir. Ferîdüddîn-i Attâr'ın İlâhî-nâme adlı eserinden seçilen 101 hikâyenin Türkçeye çevrilip sonlarına "ibret" başlığı altında nasihatlerin eklenmesiyle oluşturulmuş, ahlakî bir mesnevidir. Makalemizde; eserin türü, yazılış sebebi, yazıldığı yer ve tarih, tertibi, hikâyelere dair değerlendirme, vezin, kafiye, dil ve üslûp özellikleri üzerinde durulmaktadır. • ANAHTAR KELİMELER Şemseddîn-i Sivâsî, İbret-nüma, İlâhî-nâme, Ferîdüddîn-i Attâr, ahlakî mesnevi • ABSTRACT Ibret-numa is one of the Semseddin Sivasi's, who is a 16th century sufi and poet, volumed masnawis. This moral masnavi has been formed by collecting 101 selected stories from Feriduddin-i Attar's Ilahi-name with the addition of advises under the name "ibret". In this article the author focused on category of the masnawi, its rhythm, rhyme, composition, and the reason, the time and the place it's been written and the evaluations of the stories.

Çağdaş “Kisas-I Enbi̇yâ” Li̇teratüründe Peygamber Tasavvuru: İrşâdî Bayburdî’Ni̇n “Kisas-I Enbi̇yâ”Si Özeli̇nde

2016

Bu calismamizda, Buyuk Irsâdi (o.1877) ile Aglar Baba olarak bilinen Kucuk Irsâdi’nin (o.1958) mustereken manzum tarzda kaleme aldigi el yazmasi Kisas-i Enbiyâ ozelinde Peygamber tasavvurunu tespit etmeyi amacladik. Dini ve tasavvufi ogretilerin yogun bir sekilde harmanlandigi eserde Aglar Baba, Allah Rasulune olan samimi ve deruni askini, sevgi ve muhabbetini kesf ve ilham yoluyla ebyât /beytler seklinde nazmetmis ve tasavvufla cesnilenen peygamber sevgisinin halk kitlelerine yerlestirilmesini hedeflemistir. Bu sâikle kaleme alindigi icin, Kisas-i Enbiyâ’da Hz. Peygamber’in hayat hikâyesinde tarihi gercekleri yansitan haberlerle birlikte menkibevi ve mitolojik anlatimlarda yer almaktadir. Hz. Muhammed’in gelecegini onceden haber veren tebsirât ve irhasât rivayetleri ile ruya ve kehanet fenomenlerinin yaygin olarak kullanildigi, tasavvufi gelenekteki “Nur-i Muhammedi” anlayisinin vurgulandigi ve genis bir sekilde ele alindigi gorulmustur. Maddi/hissi mucizelerle desteklenen, kendisi...

El-Mürşidü’l-Vecîz ve En-Neşr Bağlamında Ebû Şâme İle İbnü’l-Cezerî’nin Kur’ân Tilâvetine Bakışı

2019

Makalede Ebu Same’nin el-Mursidu’l-veciz ila ʻ ulum tete ʻ alleku bi’l-Kitabi’l- ʻ Aziz ve Ibnu’l-Cezeri’nin en-Nesr fi’l-kiraati’l-‘asr isimli eserleri baglaminda kendilerinin Kur’an tilaveti hususundaki gorusleri ele alinmistir. Kur’an tilavetiyle alakali zikri gecen muelliflerin ve eserlerinin secilmelerinin nedeni her iki muellifin ve adi gecen eserlerinin kiraat ilminde onemli sohrete sahip olmalaridir. Konuyla ilgili oncelikli olarak bahsi gecen muellifler ile telifleri hakkinda kisaca bilgi verildikten sonra; muelliflerin konuyla alakali goruslerine gecilmistir. Bu goruslere deginilirken her bir muellifin gorusleri ayri ayri ele alinmis; ayrica mumkun oldugunca adi gecen eserlerin disina cikilmamaya calisilmistir. Bunun yani sira bu eserlerde konuyla ilgili daginik bir bicimde verilen bilgiler, basliklandirilmak suretiyle sistematize edilerek aktarilmistir. Makalenin amaci, Kur’an kiraatinin onde gelen isimlerinden Ebu Same ile Ibnu’l- Cezeri’nin Kur’an tilavetine dair farkli...

İli̇m Olmadan Yorum Olmaz: Abdülmeci̇d Si̇vasi̇'Ni̇n Şerh-İ Cezi̇re-İ Mesnevi̇'De Kullandiği Kaynaklar

Erzurum Teknik Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi

ÖZ Bir metnin açıklanması ve yorumlanması anlamına gelen şerhler, bize şarihin bilgi birikimini de sunar. Çünkü şarih yorumlarını ancak bilgi hazinesindeki bilgilerle yapabilir. Şarih, yorum ve açıklamalarını dönemin güvenilen eserlerini tanık göstererek destekler. Bu çalışmada Abdülmecid Sivasi’nin Şerh-i Cezire-i Mesnevi adlı eserinde kullanılan kaynakların tespit edilmesi amaçlanmıştır. On yedinci yüzyılın önemli isimlerinden biri olan Abdülmecid Sivasi çok sayıda eser vermiştir. Küçük yaşlardan itibaren iyi bir eğitim alan Abdülmecid Sivasi, Arapça ve Farsçayı bu dillerde eser verecek kadar iyi bilmektedir. Sivasi şair, yazar, şeyh ve şarihtir. Özellikle Mevlana Celaleddin Rumi’nin eserleri üzerine çok sayıda şerh yazmıştır. Bu çalışmada ele alınan Şerh-i Cezire-i Mesnevi de Mevlana Celaleddin Rumi’nin Mesnevi-i Manevi eseri üzerine Yusuf-ı Sineçak’ın yaptığı beyit seçmelerinden oluşan Cezire-i Mesnevi adlı eserin şerhidir. Bu eseri şerh ederken yalnız Türkçe kaynaklardan değil ...

“Şia’nın Takiyye İnancı Çerçevesinde Hz. Ali’nin İlk İki Halife ile Münasebetleri”

Bütün İslam mezheplerinde ama az ama çok uygulama alanı bulan takiyye, hiç şüphe yok ki Şfa için çok daha büyük anlam ifade etmekte, her şeyden öte tarihf perspektifle inancın savunu aracı haline gelmektedir. Bu makalede Şfa'nın takiyye inatıcının temelinde yer alan Hz. Ali'nin takiyye yaptığı iddiası incelenmiştir. Hz. Ali'nin, ilk iki halife ile siyasf, dinf, iktisadf ve sosyal ilişkileri bu çerçevede ele alınmış, tarihf perspektifte bu ilişkileri belirleyen ölçülerin tespitine çalışılmıştır.