KAVÂİDÜ’T-TEFSÎR CEM‘AN VE DİRÂSETEN ADLI ESER BAĞLAMINDA TEFSİR İLMİNİN KÂİDELERİ (original) (raw)

KAVÂİD-İ FIKHİYYE BAĞLAMINDA SUYÛTİ’NİN EL-EŞBÂH VE’N-NEZÂİR İSİMLİ ESER

Akademik Platform İslami Araştırmalar Dergisi, 2022

Fıkıh ilminin olgunlaşmasıyla birlikte fıkhî miras, farklı bakış açılarıyla incelenmeye başlamıştır. Buna bağlı olarak da kavâid, fürûk, eşbâh ve'n-nezâir, tahrîcü'l-fürû 'ale'l-usûl, nevâzil, vâkıat gibi konuları ele alış tarzı, amaç ve işlevleri hem muhtevâ yönünden hem de teknik açıdan birbirinden farklı yazım türleri ortaya çıkmış ve zamanla kavâid düşüncesini ele alan zengin bir literatür meydana gelmiştir. Ortaya çıkan bu alt edebî türler, fıkıh ilminin dinamik yapısına işaret etmekle beraber, hükümlere ulaşmada büyük bir kolaylık sağlayarak fıkıh ilminin ilkesel yönünü göstermesi açısından büyük bir önemi haiz olduğu söylenebilir. Fer'î meseleler arasındaki benzerlik ve farklılıkları konu edinen eşbâh ve'n-nezâir ilmi de bu yazım türlerinden biridir. Fıkıh ilmi açısından Şâfiî fakihlerin öncülüğünde ortaya çıktığı bilinen "el-Eşbâh ve'n-Nezâir" isimli çalışmalar, kavâid düşüncesine yeni bir boyut kazandırarak fıkıh ilminin gelişimine katkı sunmuştur. Kavâid düşüncesine kazandırılan bu boyutun sınırlarını göstermesi açısından Celâleddin es-Suyuti'nin (v. 849-911/1445-1505) kaleme aldığı el-Eşbâh ve'n-nezâir isimli eserinin incelenmesi, son derece önemlidir. Bu çalışmada fıkıh ilmi açısından el-Eşbâh ve'n-nezâir geleneği hakkında özet bilgilere yer verilip Suyuti'nin eseri teknik ve muhteva açısından incelenecektir. Ardından Suyuti'nin eserinin kavâid düşüncesinde edindiği konum hakkında değerlendirmelerde bulunulacaktır.

EVÂİLÜ’L‐MAKÂLÂT ADLI ESERİ BAĞLAMINDA ŞEYH MÜFÎD’İN İMAMET ANLAYIŞI

Shaikh al-Mufid, who owe’s his success mainly to the Buwayhi authority, is a key figure in the formation of speculative Shi’i theology. In his works, he tried to establish the creed on the basis of reasoning rather than literal understanding (Akhbari). In his work, Awa’il al-maqâlât, he followed this principal and analyzed his personal views in detail. On the problem of imamate which is the main theme of his works, he not only relied on traditions (akhbar) transmitted from the imams but also used rational methods. Keywords: Shaikh al-Mufid, Awa’il al-maqâlât, The İmâmete

TEFSİR KÜLLİYATINDA AKIL VE NAKLİN İMTİZACI GAYRETLERİ: FAHREDDÎN ER-RÂZÎ ÖRNEĞİ

FAHREDDİN ER-RÂZÎ VE TEFSİR İLMİNDEKİ YERİ, 2023

Bu eserin tüm yayın hakları saklıdır. Yayınevinin/Yazarların izni olmadan eserin herhangi bir bölümü yeniden basılamayacağı gibi, kayıt, fotokopi ve bilgi depolama da dahil elektronik ya da mekanik yöntemle yeniden çoğaltılıp dağıtılması yasaktır. Kitaptaki bölümlerin bütün sorumlulukları bölüm yazarlarına aittir.

ALEMÜDDÎN ES-SEHÂVÎ'NİN FETHÜ'L-VASÎD İSİMLİ ESERİNDE KIRAAT İHTİLAFLARININ TEFSİRE ETKİSİ

makale, 2019

Fethü’l-vasîd, meşhur kıraat âlimi Kâsım b. Fîrruh eş-Şâtıbî’nin (ö. 590/1194) kıraat ilminde son derece önemli bir yeri olan ve Şâtıbiyye olarak da bilinen manzum eseri Hırzü’l-emânî’ye Alemüddîn es-Sehâvî’nin (ö. 643/1246) yazdığı şerhtir. Sehâvî’nin uzun yıllar başta kıraat ilmi olmak üzere çeşitli ilimlerin tahsili için İmam Şâtıbî’ye talebelik yapması, sembol ifade ve kalıplarla bezeli vecîz Şâtıbiyye metninin şerhinde, hocasının muradını nakletme noktasında kendini göstermiştir. Şâtıbiyye’ye pek çok şerh yazılmış fakat kaynaklarda belirtildiğine göre insanlar arasında eserin yayılması bu şerh vasıtası ile olmuştur. Aynı zamanda dil ve tefsir âlimi olan Sehâvî’nin kelimelerin harfleri, harekesi, sureti ve siygasının değişmesi neticesinde ortaya çıkan yeni, zengin ve derin manayı açıklayışı, ilme olan vukûfiyetini ve kıraat ihtilaflarının hikmetini gösterir niteliktedir. Bu çalışmada kıraat âlimi Alemüddîn es-Sehâvî’nin meşhur Şâtıbiyye şerhi Fethü’l-vasîd fî şerhi’l-kasîd isimli eserinin tanıtımı yapılacak ve eserde değinilen ferşî kıraat ihtilaflarının âyetlerin tefsirine etkisinden örnekler takdim edilecektir. Çalışmada sunulan örnekler eserin ferşü’l-hurûf bâbından seçilmiştir.

“DELÎLÜ’T-TEFÂSÎR” ADLI RİSÂLENİN TANITIMI VE TEFSİR USÛLÜ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

“DELÎLÜ’T-TEFÂSÎR” ADLI RİSÂLENİN TANITIMI VE TEFSİR USÛLÜ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Bugüne kadar tefsir usûlüne dair birçok eser telif edilmiştir. Bu eserlerden biri de Osmanlıların son dönemlerinde Bursalı Mehmed Tahir tarafından kaleme alınan Delîlü’t-Tefâsîr adlı risâledir. Kumandanlık ve milletvekilliği görevlerinde bulunmuş olmasına rağmen yazdığı eserleriyle ön plana çıkan müellif, daha çok biyografi türündeki kitap ve risâleleriyle tanınmıştır. Bursalı Mehmed Tâhir’in çalışma konumuz olan Delîlü’t-Tefâsîr adlı risâlesi, tefsir usûlüne dair bir el kitabı niteliği taşımaktadır. Klasik tefsir usûlü eserlerinden oldukça farklı bir üslup ve içeriğe sahip olan bu risâlede; tefsir ilminin tarifi, gayesi ve tasnifinden, Kur’ân-ı Kerîm’in isimleri ve Kur’ân ilimlerinin taksiminden, Kur’ân-ı Kerîm’in harf, kelime, âyet ve sûre sayılarından, sûrelerin mushaf ve nüzûl tertibine dair inceliklerden, müfessirlerin tabakalarından bahsedilmekte; Kur’ân’ın muhtevasına ait bazı özel çıkarımlara yer verilmektedir. Risâlede, o döneme kadar yapılan tefsir çalışmalarının bibliyografik bir listesi ile Kur’ân-ı Kerîm için tertiplenen bazı lugatlara da yer verilmektedir. Risâlenin sonunda ise Kadı Iyâz’ın Kur’ân surelerinin isimlerini zikrettiği Arapça hutbesi ve Endülüslü Şair İbn Câbir’in yazdığı Arapça kasidesi yer almaktadır. Eser, Kur’ân’a dair birçok özelliği ortaya koymanın yanında, konuyla ilgilenenlere farklı bir bakış açısı da sunmaktadır.

TEFSİR VE TEFSİR TARİHİ AÇISINDAN MÂTÜRÎDÎ'NİN TE'VÎLÂTÜ'L-KUR'ÂN ADLI ESERİ

2019

İmam Mâtürîdî’nin Te’vîlâtü’l-Kur’ân adlı tefsiri, bir tefsir kitabı olmasının yanısıra pek çok ilim dalı için önemli bir kaynak niteliğindedir. Yaşadığı bölge kelamî ve felsefi açıdan ciddi bir hareketliliğe sahip olduğu için Mâtürîdî, Mâverâünnehir’de ortaya çıkan akımlarla mücadele etmiş ve bunların fikirlerine hem Kitâbü’t-Tevhîdi’nde hem Te’vîlatı’nda yer vermiştir. O, aynı şekilde hem tefsir ilmini şekillendirecek görüşleriyle hem de tefsir tarihinde önemli yere sahip olan şahısların ayet açıklamalarını tefsirinde günümüze taşımasıyla ilim tarihine katkılarda bulunmuştur. Tefsirinde yer verdiği kişilerden bir kısmı önemli pek çok âlim tarafından çeşitli nedenlerle makbul görülmemiş şahıslardır. Onların bu âlimlere yönelik kanaatleri belirli alanlarda olmasına rağmen bu olumsuz kanaat onlara karşı daha geniş alanlara taşınmış ve görüşlerine ehemmiyet verilmemiştir. Ancak Mâtürîdî, ilmi bir hassasiyet gereği bunlara itibar etmeden tefsir alanında onların hakkını teslim etmiş ve onların tefsir yaklaşımlarını eserine almıştır. Böylece bu şahısların tefsirleri bizlere kadar ulaşabilmiştir. Bunlardan bir kaçı Mutezili âlim Ebu Bekir el-Asam (ö. 200/816), tarihçi ve nesep âlimi Muhammed b. Sâib el-Kelbî (146/763) ve büyük müfessir Mukâtil b. Süleyman’dır (146/767). Tefsirde kendisinden önceki görüşleri toplayıp nakletmesi açısından Maverdi, en- Nüket ve’l-Uyûn’da kaydadeğer bir çaba ortaya koymuştur. Ondan önce yaşayan Mâtürîdî ise onun bu tarzını çok daha önce gerçekleştirmiş ve ayetlerle ilgili farklı yorumları günümüze taşımıştır. Ancak Mâtürîdî’nin bu yönüne araştırmalarda yeteri kadar dikkat çekilmemiştir. Bu itibarla Mâtürîdî, bahsettiğimiz açıdan bir mecmua olma niteliği kazanarak ilim dünyasını zenginleştirmiştir. Zikrettiğimiz hususlar bildiğimiz kadarı ile daha önce bir araştırmada ele alınmamıştır. Bu nedenle bu bildirimiz bu konu üzerine olacaktır. Araştırma daha çok Mâtürîdî’nin tefsiri özelinde yapılacaktır. Fakat yeri geldikçe Kitâbü’t-Tevhîd adlı eserine de müracaat edilecektir.

MAVERÂÜNNEHİR MUHADDİSLERİNDEN TİRMİZÎ’NİN İLEL İLMİNDEKİ KONUMU: EL-İLELÜ’L-KEBÎR ADLI ESERİ ÖZELİNDE

VII. Uluslararası Şeyh Şaʿbân-ı Velî Sempozyumu “Mâverâünnehir”, 2024

Öz Had"s "l"mler"n"n özel "ht"sas gerekt"ren alt dallarından b"r" olan İlelü'l-had<s, ancak bell" b"r yetk"nl"ğe ulaşmış, bel"rl" b"r b"r"k"m ve değerlend"rme yeteneğ" bulunan uzmanların "lg"lend"ğ" b"r alandır. Had"sler"n doğru b"r şek"lde nakled"lmes" amacına matuf olan bu "l"m dalı, "sadece ehl" tarafından b"l"nen ve r"vayet"n sıhhat"n" olumsuz yönde etk"leyen g"zl" kusur" şekl"nde tanımlanan "llet" konu ed"n"r. Ancak "lk asırlarda tel"f ed"len "lel eserler"nde r"vayetlerdek" her türlü kusur ele alınmaktadır. Bununla b"rl"kte özell"kle s"kaların r"vayetler"nde bulunan "lletler"n ancak bell" b"r yetk"nl"ğ" bulunan, b"r"k"m ve anlayış sah"b" k"mseler tarafından ancak fark ed"leb"leceğ" de b"r gerçekt"r. Hafız muhadd"sler arasında sınırlı sayıda "sm"n temayüz ett"ğ" bu alanın öncü "s"mler"nden b"r" de T"rm"zî'd"r. O, hem sünen türü eser"nde r"vayetler"n "lletler"ne da"r açıklamalar yapmış, eser"nde "lele özel b"r başlık açmış, hem de hocalarıyla yaptığı müzakereler net"ces"nde bu alanda müstak"l b"r eser tel"f etm"şt"r. Bu çalışma, tel"f ett"ğ" Sünen'" Kütüb-" S"tte "çer"s"ne dah"l ed"len T"rm"zî'n"n "lel "lm"ndek" yer"n"n tesp"t"n" hedeflemekted"r. Bu amaç doğrultusunda onun "llet kel"mes"n" ve türevler"n" kullanımı, "lele da"r müzakerede bulunduğu "s"mler, hocalarıyla farklı düşündüğü hususlar ele alınarak kend"s"n"n ta'l"l metodunun "z" sürülecekt"r.

MUHYİDDİN EL-KÂFIYECİ’YE NİSPET EDİLEN KİTÂBÜ’L-HİDÂYE Lİ-BEYÂNİ’L HALK VE’T-TEKVÎN ADLI ESERİN NEŞRİ, TERCÜME VE DEĞERLENDİRİLMESi

Felsefe Dünyası, 2022

Muhyiddin al-Kāfiyajī was born in Saruhan district of Manisa and received primary education in madrasahs in the region cities such as Manisa, Kutahya and Bursa. He took lessons from such as Mollā Fanārī, Muhammed al-Hāfī al-Harawī, Shaikh Wājid, Muhammed al-Bazzāzī al-Kardarī and Shams b. ‘Anazī who were among the outstanding teachers of his time. After growing up in Anatolia, he traveled to regions such as Crimea, Syria and Egypt and finally settled in Cairo. He taught in madrasahs in Cairo and trained many students. Among his students, Suyūtī and Sahāvī, who are important figures in the history of Islam, draw attention in particular. Both names conveyed some information about the life of their master. During his period, he became one of the most prominent scholars in linguistics, theology, logic and philosophy, as well as in religious sciences such as tafsīr and hadith. al-Kāfiyajī, who has a Hanafī-Māturīdī line, was accepted as the imam of the Hanafīs during his lifetime. His students say that their teacher wrote more than a hundred works in total, especially belonging to the field of ‘aqlī (philosophical and intellectual) sciences. In this study, we tried to analyze, evaluate, and translate his work called al-Hidāya li bayān al-khalq wa’ltakwīn, which we accept to belong to al-Kāfiyajī. The work is about the subject of creation and takwīn, which is an important issue of discussion between Māturīdī and Ash’arīs. We have tried to make both an examination of the subject and an evaluation of the work in the context of the subject. In our study, we have taken as a basis the only copy of the work that we can identify today, the copy in Dār al-Kutub al-Misriyya in Cairo.