Determining the Psychological Strength Levels of University Students During the Covid-19 Pandemic Period (original) (raw)
Related papers
Covid-19 Pandemi Döneminde Üniversite Öğrencilerinin Psikolojik Sağlamlık Düzeylerinin Belirlenmesi
Journal of Higher Education and Science
Bu çalışmanın amacı, Covid-19 pandemi döneminde üniversite öğrencilerinin psikolojik sağlamlık düzeylerinin belirlenmesidir. Tanımlayıcı olarak yapılan bu çalışma özel bir üniversitenin Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde öğrenim gören 188 öğrenci ile yapılmıştır. Veriler Ocak-Haziran 2022 tarihleri arasında öğrencilerden yüz yüze olarak toplanmıştır. Verilerin toplanmasında araştırmacılar tarafından oluşturulan “Kişisel Bilgi Formu” ve “Kısa Psikolojik Sağlamlık Ölçeği kullanılmıştır. Çalışmaya katılan öğrencilerin %54,5’inin pandemi koşullarının getirdiği yeni normal duruma orta derece uyum sağladığı, %53,5’inin pandemi sürecinde orta derecede güçlük yaşadığı ve %83,5’inin pandemide psikolojik destek alma ihtiyacı duymadığı belirlendi. Öğrencilerin Kısa Psikoloji Sağlamlık Ölçeğinden aldıkları toplam puan ortalaması 19,33±4,59 olarak belirlenirken, pandemide psikolojik destek alma ihtiyacı olmayan öğrencilerin KPSÖ toplam puan ortalaması, psikolojik destek alma ihtiyacı olan öğrenciler...
Iğdır üniversitesi sosyal bilimler dergisi, 2022
Bu çalışma Koronavirüs pandemi sürecinin üniversite öğrencilerinde algılanan stres seviyelerini etkileyen etmenlerin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Materyal ve Metod: Çalışma, Ocak 2021 ile Şubat 2021 tarihleri arasında Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesinde bulunan bir üniversitesinin öğrencileri ile yürütülmüştür.Çalışma 728 öğrenci ile tamamlanmıştır. Çalışmanın anket formları "Google Formlar" ile düzenlenerek bireylere gönderilen bağlantı linki ile toplanmıştır. Veri toplamada "Kişisel Bilgi FormunaAit Sorular", ile "Algılanan Stres Ölçeği (ASÖ)" kullanılmıştır. "Verilerin yorumlanmasındasıklık ve yüzdelik hesaplama, bağımsız gruplarda t testi ve tek yönlü anova testi kullanılmıştır". Bulgular: Öğrencilerin Algılanan streste 10.33±3.80, algılanan baş etmede 5.50±2.32 ve toplamda 15.84±5.19 puan ortalamasının olduğu belirlenmiştir. Çalışmaya katılan öğrencilerin çoğunluğunun 21-23 yaş aralığında, kızlardan oluştuğu, gelir durumlarının kötü olduğu, herhangi bir kronik hastalığı olmadığı ve hayata umutlu baktıkları tespit edildi. Sonuç: Katılımcıların Algılanan Stres Ölçeği toplam puan ortalamaları orta düzeyde olduğu belirlenmiştir. Araştırmaya katılan öğrencilerin yaş, cinsiyet, gelir durumu, evebeyn tutumu, hayata umutlu bakabilme ve öğrenim durumları ile algılanan stres düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir.
Eğitimde Kuram ve Uygulama (EKU) Journal of Theory and Practice in Education, 2021
Many people reported a decrease in their psychological well-being after the COVID-19 pandemic. This life-threatening disease caused many health problems, deaths as well as psychological, sociological and economic problems in people’s lives. The main purpose of the current study was to examine the relationship between psychological well-being of university students and demographic, social, academic and disease related factors. The current study is conducted as a part of multi-centered COVID-19 International University Students Well-Being Study. The sample of the study consisted of 378 university students (294 females, 81 males and 3 others). The mean age of the sample was 21.59 years (SD =2.54). The survey used in this study was developed specifically for the COVID-19 outbreak by the executive team of the international study. Results indicated that the time spent with family members, the level of COVID-19 anxiety, the level of academic stress and being female were found to be risk factors for psychological well-being. The protective factors were satisfactory level of socioeconomic resources, social support, level of academic satisfaction and the existence of someone close to talk about private and personal issues.
The Effects of the COVID-19 Pandemic on Mental Health of University Staff
Turkish journal of family medicine and primary care, 2022
Background: The purpose of this research is to evaluate the effects of the COVID-19 pandemic on the mental health of university staff. Methods: The cross-sectional study was conducted between June and August 2020 with 326 staff (academic n=184, administrative n=142) working at Yalova University. Data were collected online using the Descriptive Questionnaire, the Depression Anxiety Stress Scale (DASS-21) and the Intolerance of Uncertainty Scale (IUS-12). Results: The anxiety, depression and stress mean scores of the participants were 3.87±3.12, 4.95±4.07; 3.98±3.84 respectively; and IUS-12 prospective anxiety sub-dimension mean score of 21.05±5.96, inhibitory anxiety 14.04±5.16, and total BTS-12 score average 35.10±10.37. It was determined that 20.9% experienced moderate depression, 23.6% experienced moderate anxiety and 5.2% experienced moderate stress. A moderately positive and significant correlation was observed between the DASS-21 mean scores of the participants and the BST-12 prospective anxiety, inhibitory anxiety sub-dimensions and total score averages (p<0.001). Being a woman, being single/widowed/divorced, being between the ages of 31-39, having postgraduate education, being an academic staff, having 1-2 people living in the family, having chronic diseases in themselves and their relatives, poor perception of health status, COVID-19 following up-to-date information about and applying the recommendations made by scientists were found to be factors that increase depression, anxiety, stress and/or intolerance to uncertainty (p<0.001, p<0.01, p<0.05). Conclusion: As the intolerance of uncertainty increases, the levels of depression, anxiety and stress of university staff participating in the research increase. It is important to develop support systems in strengthening the psychological resilience and coping mechanisms of university staff.
Predicting the psychological resilience levels of university students according to some variables
The study examines whether university students' psychological resilience levels are predicted by gender roles, intercultural sensitivity, risk factors, and sex. It also investigates whether there is any significant difference between the psychological resilience levels of university students studying in different faculties (Education, Engineering, and Art & Design). The study sample consists of 519 university students (313 female, 206 male). The "Psychological Resilience Scale", "Gender Roles Attitude Scale", "Intercultural Sensitivity Scale", a "List for Identifying Risk Factors" and a "Personal Information Form" were employed to obtain the study data. Linear Regression analysis and Variance Analysis technique was performed. The results of the study revealed that as variables, gender roles, intercultural sensitivity, and having the risk factors are significant predictors of the psychological resilience levels of the university students. However, gender was not found to be a significant predictor of the students' psychological resilience levels. Similarly, there was no significant difference between the psychological resilience levels of students attending different faculties.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri ve Araştırmaları Dergisi, 2022
Amaç: Sağlıklı üniversite öğrencilerinde fiziksel aktivite düzeyinin demografik özellikler ile ilişkisini incelemek ve pandemi öncesi ve sonrası değerleri karşılaştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Kesitsel tipte tasarlanan çalışmaya kronik hastalığı ve travmatik kas iskelet sistemi problemi bulunmayan 226 üniversite öğrencisi dahil edilmiştir. Katılımcıların demografik özellikleri ve fiziksel aktivite düzeyleri çevrimiçi oluşturulan bir anket yoluyla değerlendirilmiştir. Fiziksel aktivite düzeyi pandemi süreci ve öncesi göz önünde bulundurularak Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi Kısa Formu ile iki kez değerlendirilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde SPSS v24, Jamovi v1.8.2 ve örneklem büyüklüğünün belirlenmesinde G*power v3.1.9.6 programları kullanılmıştır. Veri analizleri bağımsız örneklem t-testi, Mann Whitney U testi, Wilcoxon sıralı işaretler testi ve Kruskal-Wallis testi analizlerinden ve mediasyon modellemesi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Bulgular: Çalışmaya katılan öğre...
Üniversite Öğrencilerinde Psikolojik Dayanıklılığın Yordayıcıları
22. Ulusal Psikoloji Öğrencileri Kongresi, 2018
Yaşam, doğası gereği stresli olaylar ve durumlar içerir (Kelle,2016). İnsanlar yaşamları boyunca birçok olumlu ve olumsuz olayla karşılaşırlar ancak bu olayların üstesinden gelme yetenekleri bireysel olarak farklılık gösterir. Bu araştırmada stresli yaşam olaylarına verilen tepkiler psikolojik dayanıklılık kavramı çerçevesinde incelenmiştir. Psikolojik dayanıklılık kavramı bireylerin yaşadıkları zorluk, travma, trajedi ve tehditlere adapte olabilme süreci olarak tanımlanmıştır (APA, 2010). Psikolojik dayanıklılık nadir bir yetenek değildir, bir özellikten ziyade bir süreçtir. Her bireyde bulunur ve zamanla geliştirilebilir. Bu süreç bireylerin sahip olduğu karakteristik özellikler ve alınan dış destek farklılıkları nedeniyle her birey için farklı olmaktadır. Bu çalışmada cinsiyet, kontrol odağı, aile desteği ve sosyal çevre desteğinin psikolojik dayanıklılık üzerindeki rolünü araştırmak amaçlanmıştır. Araştırmaya katılan 110 üniversite öğrencisine (55 kadın, 55 erkek) Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği (Işık, 2016), Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği(Zimmet ve ark., 1988) ve Rotter İç-Dış Kontrol Odağı Ölçeği(Rotter, 1996) uygulanmıştır. Ayrıca araştırma kapsamında kullanılan Demografik Form’da yer alan cinsiyet ve aileden ekonomik destek alma değişkenleri de incelemeye tabi tutulmuştur. Yapılan analizler sonucu erkekler kadınlara göre Psikolojik Dayanıklılık Ölçeğinde daha yüksek puan alırlarken, ailesinden ekonomik destek alan ve almayan öğrenciler arasında anlamlı fark bulunamamıştır. Ayrıca Rotter İç-Dış Kontrol Ölçeği ile ölçülen dışsallık düzeyinin Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği ile ölçülen psikolojik dayanıklılık düzeyi üzerindeki yordayıcı etkisi sınanmış ve PDÖ ile Rotter dışsallık puanı arasında negatif yönde ve orta düzeyde anlamlı ilişki olduğunu bulgulanmıştır. Son olarak Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği’nden alınan toplam puanla Çok Boyutlu Sosyal Destek Ölçeğinin alt boyutlarından biri olan ‘Kişinin Kendisinden Gelen Sosyal Destek Puanı’ arasındaki ilişkinin pozitif yönde orta güçte yüksek düzeyde anlamlı olduğu bulgulanmıştır. Psikolojik Dayanıklılık Ölçeğinden alınan toplam puanla Çok Boyutlu Sosyal Destek Ölçeğinin toplam puanı pozitif yönde orta güçte yüksek düzeyde anlamlıdır. Çok Boyutlu Sosyal Destek Ölçeğinin aileden gelen sosyal destek puanları ve arkadaşlardan gelen sosyal destek puanları ile Psikolojik Dayanıklılık Ölçeğinden alınan puanlar arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. Anahtar Kelimeler: Psikolojik Dayanıklılık, kontrol odağı, sosyal destek.
Mental Well-Being and Psychological Resilience Relationship in University Students
Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi, 2020
Araştırma; üniversite öğrencilerinin mental iyi oluşları ile psikolojik dayanıklılıkları arasındaki ilişkiyi bazı demografik değişkenlere göre incelemeyi temel almıştır. Bu amaçla yaşları 18-24 arası değişen 57 üniversite öğrencisine Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği” ve “Warwick-Edinburgh Mental İyi Oluş Ölçeği” uygulanmıştır. Demografik bilgilerin tespiti için ayrıca “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin mental iyi oluşlarının (51.85±9.99 puan ile) ve psikolojik dayanıklılıklarının “iyi” düzeyde olduğu görülmüştür. Mental iyi oluş ve psikolojik dayanıklılık ölçeğinden elde edilen puanların cinsiyete göre anlamlı düzeyde farklılaşmadığı tespit edilmiştir. Öğrencilerin mental iyi oluşları ve psikolojik dayanıklılıkları arasındaki ilişki incelendiğinde; Psikolojik Dayanıklılık Ölçeğinin ‘’sosyal kaynaklar’’ alt başlığının mental iyi oluş ile negatif yönlü, düşük şiddetli ve anlamlı bir korelasyonel ilişki içerisinde olduğu görülmüştür. Diğer alt ölçekler...
University Students’ Personal Health Behaviors and Subjective Well-being during COVID-19 Pandemic
Toplum ve Sosyal Hizmet, 2021
COVID-19’un yol açtığı stres ve kaygının etkileri, üniversite öğrencileri üzerinde açıkça görülmektedir. Öğrenciler gittikçe uzayan bu süreçte, sağlıklarıyla ilgili endişelerle, salgına bağlı psikolojik sorunlarla ve eğitimleri ilgili belirsizliklerle karşı karşıya kalmışlardır. Böyle bir durum, üniversite öğrencilerinin öznel iyi oluş (ÖİO) düzeylerini olumsuz yönde etkilemektedir. ÖİO, farklı psikolojik değişkenlerin yanında kişisel sağlık davranışlarıyla (KSD) da ilişkili olan bir değişkendir. Bu çalışmanın temel amacı, salgın döneminde öğrencilerin kişisel sağlık davranışlarında gözlenen değişimlerin öznel iyi oluş düzeylerini nasıl açıkladığını incelemektir. Farklı öğrenim düzeylerindeki üniversite öğrencileri üzerinde yapılan araştırmanın sonuçları, COVID-19 döneminde uyku düzeninde gözlenen değişimin öznel iyi oluşu anlamlı düzeyde açıkladığını göstermektedir (β=-.14, SH=1.75, t=-3.33, p=.001). Bunun yanında beslenme düzenindeki değişim de öznel iyi oluşu anlamlı düzeyde açık...