Osmanlı Döneminde XVI. ve XIX. Yüzyıllar Arasında Diyarbakır Esnafı (original) (raw)
Related papers
XIX. YÜZYILDA DİYARBAKIRDA TİCARET İMALAT VE İHRACAT
Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2024
XIX. asırda Diyarbakır, diğer bütün Mezopotamya kentleri gibi çok sayıda yabancı seyyah ve devlet adamını ağırlamıştır. Osmanlı’nın doğu sınır hattında kritik bir eyalet merkezi olması, kendine özgü bir mimari ve yerleşim düzenine sahip bulunması, çok çeşitli dini ve etnik nüfusu barındırması, doğuya açılan yolların ana duraklarından birini teşkil etmesi gibi etkenler bu asırda birçok Batılı kâşif ve gezginin dikkatini Diyarbakır’a yönlendirmesine sebep olmuştur. Şehri külli bir tahlile tabi tutan seyyahlar diğer birçok detayla birlikte kentin bu yüzyıldaki ticari, sınai ve zirai potansiyeli, ekonomik işgücü, üretim ve ihracat dinamiği gibi hususlarda da bilgiler sunmuşlardır. Bu makale, 19. yüzyılda şehri ziyaret eden Batılı seyyahların ve yolu Diyarbakır'dan geçen yabancı diplomatların seyahat notlarında yer alan imalat, ticaret ve ihracata dair bilgileri bir araya getirerek Diyarbakır'ın söz konusu asırdaki ekonomik faaliyetleri hakkında genel bir çerçeve oluşturmayı amaçlamaktadır
Batılı Seyyahların Gözüyle 19. Yüzyılda Diyarbakır
Seyahatnameler, Osmanlı İmparatorluğu’nun sosyo-kültürel tarihinin yazılı kaynakları arasında mühim bir konuma sahiptirler. Bu tür eserler, hem ilgili dönem için birincil kaynak olmaları hem de arşive yansımayan veya arşiv belgelerinde hakkında detaylı bilgi bulunmayan konularda bilgi vermeleri bakımından oldukça önemlidirler. Biz de bu noktadan hareketle; Osmanlı İmparatorluğu döneminde Diyarbakır vilayetinin ve sancağının yönetim merkezi olan Diyarbakır kazasının 19. yüzyıldaki toplum hayatı, sosyo-kültürel yaşantısı, etnik-dini gruplar arasındaki münasebetler gibi konularda aydınlatıcı bilgiler sunan Batılı seyyahlara ait eserleri inceledik. Bu çerçevede 19. yüzyılda Diyarbakır’ı ziyaret eden Batılı seyyahlardan James Silk Buckingham, H. Petermann, Alman Doktor Lamec Saad, Amerikalı Misyoner Horatio Southgate, İngiliz Seyyah Barkley başta olmak üzere değişik vesilelerle söz konusu dönemde Diyarbakır’da bulunmuş Batılı devlet adamları, misyonerler ve seyyahların Diyarbakır hakkındaki izlenimlerini ele aldık. İncelemeye esas aldığımız seyahatnameler; şehrin fiziki ve iktisadi yapısı, nüfusu, şehirde yaşayan etnik ve dini gruplar, buradaki dini gruplara ait müesseseler, söz konusu etnik ve dini grupların birbirleri ile olan sosyal, kültürel ve dini münasebetleri gibi konularda önemli bilgiler sunmaktadırlar. ABSTRACT Travelogues have been at a significant position among the written sources of the Ottoman Empire’s socio-cultural history. This kind of pieces is critical because they are primary resources for the related period, and also provide information about the issues which were not found either at all or sufficiently in the archive. Based on this point, this study examines the pieces of western travellers, which supply illuminating information on the issues such as the social life, socio-cultural life, relationships between ethno-religious groups in Diyarbakır County that was the administrative centre of Diyarbakır city and sanjak during the Ottoman period in the 19th century. In this framework, the impression of western political leaders, missionaries, and travellers on Diyarbakır, notably that of James Silk Buckingham, H. Petermann, German Doctor Lamec Saad, American Missionary Horatio Southgate, British Traveller Barkley, who had been to Diyarbakır by various means in that era, were assessed. The travelogues examined within the study provide considerable information regarding the issues such as the physical and economic structure of city, its population, the ethnic and religious groups living in the city, the institutions belonging to those religious groups, and social, cultural and religious relationships between those ethnic and religious groups.
XVI. Yüzyılda İlbasan Şehri Sâkinleri ve Meslekleri
İlbasan, Osmanlı Devleti’ne isyan eden İskender Bey’in faaliyetlerini kontrol altına almak ve bölgenin kuzeyine giden yolları denetlemek için 1466 yılında Fatih Sultan Mehmed tarafından Orta Arnavutluk’ta, bir kale olarak kurulmuştur. Burada tesis edilen emniyet ve refahla birlikte İlbasan, etrafından nüfus celbetmeye başlamış ve zamanla Arnavutluk coğrafyasının en önemli şehirlerinden birisi olmuştur. Şehirler, tarım dışı mal ile hizmetin üretildiği ve bunların yakın çevre veya daha geniş bir alanda pazarlandığı yerleşim birimleridir. Bu kapsamda bakıldığında İlbasan şehrinde üretilen mal ve hizmetin çeşitliliği sadece sakinlerinin değil aynı zamanda çevresindeki insanların talepleri doğrultusunda şekillenmiştir. Dolayısıyla buradaki esnaf çeşitliliğinin tespiti hem şehir sakinlerinin hem de yakın çevredeki kimselerin talep ettiği ürünleri ortaya çıkartmıştır. Şehirler aynı zamanda sundukları imkânlarla sürekli göç aldığından dolayı insan çeşitliliği bakımından bulundukları coğrafyanın minyatürü gibidir. Bu çerçevede İlbasan şehrinin dini ve demografik özelliklerinin tespiti Arnavutluk coğrafyasının o dönemki yapısının anlaşılması için veri sağlayacaktır. Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi Külliyesi’nde İlbasan Sancağına ait tahrir defterleri bulunmaktadır. İlgili defterlerde bulunan tarihi kayıtlar nitel araştırma yöntemlerinde kullanılan doküman incelemesi yöntemi ile incelenmiştir. Tahrir defterinin birden çok ve farklı tarihlerde hazırlanmış olması elde edilen verilerin hem kendi hem de zaman içerisindeki değişimlerinin gözlemlenmesine olanak sağlamıştır. Bu çalışmada farklı tahrir defteri kullanılarak belirtilen tarihte İlbasan şehrinin dini, demografik ve esnaf yapısı ele alınmış ve zaman içerisindeki değişimleri çeşitli tablo ve grafiklerle değerlendirilmiştir.
XVII. Yüzyılın İkinci Yarısında Ayntab Şehri Esnafı
2019
Osmanli sehirlerinde esnaf, XIII. yuzyilda ortaya cikan ahiligin bir uzantisi olarak loncalar seklinde orgutlenmisti. Ancak merkeziyetciligin artmasiyla devlet denetimi loncalar uzerinde yogun sekilde hissedilmeye baslamisti. Ayni is sahasinda, belirlenen sayida esnaf, ayni carsida ve devletin koydugu kalite standartlarina ve fiyata gore birbirine rakip olmadan uretim yapiyordu. Kendi aralarinda basta esnaf seyhi olmak uzere sirasiyla kethuda, yigit basi, usta, kalfa ve cirak seklinde orgutlenmislerdi. Gida maddeleri satanlar, dokumacilar ve deri esya ureticileri sehirlerin onde gelen esnaf gruplariydi. Bu calismada, XVII. yuzyilin ikinci yarisinda Ayntab sehrinde mevcut esnaf gruplari ve faaliyetleri ele alinmistir.
This study aims to present the profile of a random group of people who were on the paylist of the Janissary Colps in the ealy nineteenth-century Istanbul. Majority of the Ottoman chronicles as well as secondary sources has pointed to the increasing level of janissary involvement in trade and crafts in Istanbul which became an undenaible fact of everyday life starting from the seventeenth century. Testing of these observations in the light of janissary payroll registers (esame defterleri) as well as the question of the degree of janissary involvement in trade and crafts at specific time periods and locations emerge as curious subjects which are worthy of attention. Present study tries to examine the profile of a random group of people who were on the paylist of the Janissary Corps by using four distant payrol registers dated to the period between 1815 and 1824.
XVIII. ve XIX. Yüzyillarda Erbil'in İktisadi Yapisi
2016
Erbil, ticari kervanlarin gecis noktasi uzerinde yer almasi nedeniyle ulasim ve ticaret acisindan buyuk bir oneme sahiptir. Erbil, ticaretin yani sira onemli bir tarim ve hayvancilik sehriydi. Topraklari devlet ve vakif arazileri olarak iki gruba ayrilan Erbil, timar sisteminin de uygulandigi bir bolgeydi. Savasta yararlilik gosterenlerin yani sira dini ve egitim alanlarinda hizmet veren diger gorevlilere de bu araziler timar olarak verilmekteydi. Ayrica Fatma Han Tekkesi ve Pirdavud Zaviyesi gibi tekke ve zaviyelerin ihtiyaclarinin temin edilmesi adina da bazi zirai araziler vakiflara bagislanmistir. Erbil’de yetistirilen zirai urunler cogunlukla tahildan ibaretti. Meyve ise Erbil cevresinde bulunan engebeli arazilerden temin edilmekteydi. Bu urunlerin yetistirilmesinde yagmur suyu kullaniliyordu. Erbil’in diger bir gecim kaynagi ise koyunculuktu. Devlet, ziraatte oldugu gibi hayvancilik icin de vergi almaktaydi. Ote yandan sehirde tekke ve zaviyelerin ihtiyaclarinin karsilanmasi ...
Osmanlı Dönemi Diyarbakır Hanları Üzerine Bir İnceleme
Yalova Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2015
Geniş bölgeleri birbirine bağlayan ana yolların kesiştiği bir notada bulunan Diyarbakır, bu stratejik konumundan dolayı her dönemde önemli bir merkez niteliği taşımıştır. Osmanlı döneminde adını taşıdığı beylerbeyliğinin merkezi olarak bölgedeki önemli stratejik noktalardan biri olan Diyarbakır'daki Osmanlı eserleri, Güneydoğu Anadolu Bölgesi içinde Osmanlı kimliğini en güçlü yansıtan örnekler arasındadır. Üslubu, farklı malzemesi ve yapıya gösterilen özen sayesinde Diyarbakır mimarisi Anadolu'daki en çekici ve farklı mimari tarzlardan birini oluşturmaktadır. Osmanlı döneminde büyük bir eyaletin merkezi olan şehir zengin kültürel mirası ve doğal güzellikleri ile bir açık hava müzesi görünümünü yoğunlukla Osmanlı döneminde edinmiştir. Bu çalışmada, Osmanlı döneminde Diyarbakır'ı ziyaret etmiş ve izlenimlerini eserleri yoluyla aktarmış olan seyyahların Diyarbakır hanları ile ilgili izlenimlerinden oluşan bilgiler eşliğinde Diyarbakır Osmanlı dönemi hanlarının genel hatlarıyla bir incelemesi sunulacaktır. Osmanlı dönemine ait bilgi ve belgelerin yeterince olmamasından dolayı, kenti çeşitli dönemlerde ziyaret eden seyyahların kent dokusu, mimari yapılar ve mimari doku üzerine verdiği subjektif bilgiler dikkatli okunduğunda bazı eksiklikleri giderecek niteliktedir.