AÇIKÖĞRETİM LİSESİ YAPISAL İŞLEYİŞ SÜREÇLERİNDE TEKNOLOJİ KULLANIMI ve ETKİLEŞİMLİ TEKNOLOJİLER GEREKSİNİMİ (original) (raw)

İŞLETMELERDE TEKNOLOJİ YÖNETİMİ BAĞLAMINDA İLERİ ÜRETİM TEKNOLOJİLERİ VE OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE BİR UYGULAMA

ÖZET İşletmeler, küreselleşmenin getirdiği bir zorunluluk olarak, rekabette başarı şanslarını sürdürmek için üretim teknolojilerini yenilemek durumundadırlar. Günümüzün çalkantılı dünyasında, tüketici istek ve taleplerinin karşılanması, işletmelerde ürün ve hizmet kalitesinin sağlanmasında teknoloji ve yönetimini ön plana çıkarmaktadır. Bu çalışmada, teknoloji yönetimi bağlamında, üretim teknolojileri ve otomotiv sektörü incelenerek, işletmeler için bazı çıkarımlarda bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Teknoloji yönetimi, ileri üretim teknolojileri, otomotiv sektörü. ABSTRACT As a requirement of globalization, companies have to renew their technologies in order to increase the possibility of being successful in competing. In our fluctuating world, meeting the consumer wishes and demands puts the priority on technology and its management in providing the quality of products and services. In this study, production technologies and automotive sector have been examined in terms of technology management and some conclusions have been drawn for companies.

TARIMDA TEKNOLOJİ KULLANIMININ İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİNE VE İSTİHDAMA ETKİSİ

2. Uluslararası Katılımlı Ekonomi Araştırmaları ve Finansal Piyasalar Kongresi, 2018

Teknolojik gelişmelerde yaşanan hızlı değişiklikler ve yeniliklerin sektörlere uyum süreci bir takım toplumsal etkileri de beraberinde getirmektedir. Sanayi Devrimi sonrasında yaşanan teknolojik değişimler, bu değişimlerin üretim üzerindeki etkisi teknoloji ve işgücü arasındaki ilişkiyi daha da güçlendirmiştir. Bu ilişki üretim faktörlerinden biri olan işgücünün teknolojik koşullar altında üretime dâhil edilmesiyle istihdamı arttırmaktadır. Kısa dönemde fiziki ve parasal kaynaklar veri olarak değerlendirildiğinde; bu kaynakların işgücünden bağımsız kullanılması mümkün olmayacaktır. İşgücünün üretime katılımı diğer üretim faktörlerinin kullanımına katkı sağlayacağından Gayrisafi Milli Hâsıla; teknolojinin kullanımına, işgücüne ve işgücünün verimliliğine bağlı olacaktır. Bu çalışmada Konya ilinde mısır üretim faaliyetlerinde kullanılan işgücü ve teknolojinin istihdam üzerine etkisinin analiz edilmesi amaçlanmıştır. Amaca yönelik olarak her işletme için birim alana düşen fiziki ve parasal kaynaklar üzerinden ailenin kendi tarım işletmelerinde çalıştıkları süreyi ifade eden erkek işgünü (EİG) özel olarak hesaplanmıştır. Ayrıca çalışmada yapılan t-testi analizi işletmelerin mısır üretiminde kullanılan teknoloji kullanım düzeyinin (MTK) ile erkek işgünü (EİG), işletme toplam arazi genişliği (TOPAG) ve işgücünün birim zamana düşen verimliliği (MGSÜD/EİG) değeri birbirleri ile çift taraflı karşılaştırılarak analiz edilmiştir. Tarımda kullanılan teknoloji düzeyinin EİG, TOPAG ve MGSÜD/EİG ile ilişkili olmadığı belirlenmiştir. Bunun temel sebebi işgücünün uzmanlaşmamış olması, üretim teknikleri hakkında bilgi düzeyinin düşük olması, sahip olunan teknolojilerin bir sosyal statü etkeni olarak kabul edilerek etkin kullanılamamasıdır.

KUŞAKLARARASI İLETİŞİM AÇISINDAN TEKNOLOJİ KULLANIMININ ÖNEMİ

9. Ulusal Yaşlılık Kongresi, 4-6 Mayıs 2017, Kırşehir, 2017

Bu makalede kuşaklararası iletişim açısından teknoloji kullanımının önemi üzerinde durulmuştur. Kuşaklararası iletişimde teknoloji kullanımını etkileyen teorik yaklaşımlar incelenmiş, sosyal sınıflar ve grupların kuşaklararası iletişimdeki önemi açıklanmıştır. Teknoloji kullanımının yaşlıların iletişimi üzerindeki etkileri yalnızlık, sosyal destek, bireylerin ihtiyaçları ve yaşam tatminleri, başarılı yaşlanma konuları kapsamında değerlendirilmiştir. Makalede hızla gelişen teknoloji ile birlikte kuşaklararası iletişime engel oluşturan yaş ayrımcılığı konusuna da yer verilmiştir. Tüm bu değerlendirmeler ışığında teknolojinin yaşlı bireylerin günlük işlerini kolaylaştırdığı ve sosyal iletişimlerini güçlendirdiği, böylece kuşaklararası iletişime önemli düzeyde katkı sağladığı sonuçlarına varılarak, kuşaklararası iletişimin güçlendirilmesinde teknoloji kullanımına ilişkin yaygın eğitimin önemi vurgulanmıştır.

SAYISAL TEKNOLOJİLERİN TEKSTİL TASARIM ve ÜRETİM SÜREÇLERİNE ETKİSİ

2019

Bilim ve teknolojinin etkilesimi ile gelisen, uretken sanat yaklasimindan beslenen sayisal tasarim, bilgi devrimiyle hayatimizin her alanina girmis olan kod, yazilim ve elektronik tasarimin tekstil tasarim ve uretim sureclerine etkisi arastirmanin konusunu olusturmaktadir. Teknoloji ve bilgi ile calisma kabiliyetimizi arttirmakta, ayni zamanda yeni ve farkli dusunme bicimlerinin de onunu acarak yaraticiligin ve ozellestirilmis tasarim urunlerin gelisimini desteklemektedir. Arastirmada, tekstilde sayisal ve hesaplamali tasarimin, cagdas sanatin kreatif etkisiyle, teknoloji ve sayisal imalat yontemlerinin avantajlariyla harmanlandigi, yapit niteligi tasiyan ozellestirilmis urun orneklerine yer verilecektir.

İÇMİMARLIK EĞİTİMİNDE TEKNOLOJİ KULLANIMIN BAĞLAMININ TARİFLENMESİNE İLİŞKİN BİR YAKLAŞIM

Türkiye’deki İç Mimarlık Eğitiminin Tarihi, Gelişimi ve Geleceği Ulusal Sempozyumu, 2019

Soyut düşüncelerin, (form üzerinden tanımlanan) estetik, (eylem üzerinden tanımlanan) pragmatik ve (anlam üzerinden tanımlanan) sembolik işlevlere dönüştüğü süreç, kabaca tasarım süreci olarak tanımlanabilir. Buradan yola çıkarak soyut olan, tasarım düşüncesinin/kültürünün gelişim sürecine ideolojik bir yaklaşımla; somut olan ise, tasarımın şekilleniş/üretim sürecine teknolojik bir yaklaşımla betimlenebilir. Yapma ve düşünce eylemlerinin ışığında gerçekleşen İç Mimarlık eğitimi kurgusunda bir araç olarak yapmanın bilgisi, teknoloji olarak tanımlanır. Tasarım eğitiminde izlenen politikalarda dünden bu güne farklılıklar gözlemlenirken eleştirel bakış açıları dijital çağ ile birleşerek yeni yöntemler doğurmaktadır. İçmimarlık tasarım eğitimini temel alan çalışma, teknolojinin yani bilgisayar destekli tasarım araçlarının ne kadar kullanıldığı konusunda farkındalık yaratmak isterken daha özelde bir araç mı, yoksa bir amaç olarak mı kullanıldığını tespit etmeyi hedeflemektedir. Anahtar Kelimeler: İçmimarlık Eğitimi, İçmimarlık Eğitiminde Yeni Eğilimler, Sayısal Tasarım Yaklaşımları, Tasarım Düşüncesi, Düşüncenin Temsili

İLKÖĞRETİM MATEMATİK ÖĞRETİMİNDE TEKNOLOJİ KULLANIMINA İLİŞKİN ALGI ÖLÇEĞİ

ÖZET Bu araştırmada, öğretmen adaylarının/öğretmenlerin ilköğretim matematik öğretiminde teknoloji kullanımına ilişkin algılarının belirlenmesinde kullanılabilecek bir ölçme aracı geliştirilmiştir. Ölçeğin ön deneme formu olarak hazırlanan 93 madde, 322'sini öğretmen adaylarının ve 26'sını sınıf öğretmenlerinin oluşturduğu toplam 348 kişiye uygulanmıştır. Ölçeğin yapı geçerliği varimax rotasyonlu temel bileşenler analizi ile incelenmiştir. Analizler sonucunda ölçeğin toplam varyansın %49.70'ini açıklayan üç faktörden oluştuğu görülmüştür. Madde analizi sonucunda 63'ü olumlu, 10'u olumsuz toplam 73 maddelik bir ölçek elde edilmiştir. Ölçeğin iç tutarlılık katsayısı (Cronbach Alfa) .96 olarak hesaplanmıştır. Alt boyutlar için elde edilen iç tutarlılık katsayıları sırası ile .95, .96, .84'tür. Araştırma sonuçlarına bakılarak, İlköğretim Matematik Öğretiminde Teknoloji Kullanımına İlişkin Algı Ölçeği (TKAÖ) olarak adlandırılan bu ölçeğin, eğitim alanında kullanılabilecek, geçerli ve güvenilir bir araç olduğunu belirtilmiştir. ABSTRACT In this study, it was aimed at developing a scale for identifying perceptions of prospective elementary school teachers and elementary school teachers for technology use in Elementary schools. A preliminary form of the scale included 93 Five-point Likert-type items and data was collected from a total of 348 participants of whom 322 were pre-service teachers and 26 were in-service teachers. For construct validity, varimax orthagonal rotation connects with principal component analysis is used. In the result of factor analysis, the scale involves in three factors explaining %49.70 of total variance. Based on the result of item analysis, scale consisted of 73 items of which 63 were positive and 10 were negative. The overall Cronbach-alpha coefficient of the scale was high (α= 0.96) indicating that it was a fairly consistent measure. Cronbach-alpha coefficients for sub-scales were found as 0.95,0 .96, and 0.84. The results of the study indicate that the scale named as a perception scale for technology use in the teaching of elementary mathematics (OSTU) has good psychometric properties and is reliable and valid. It can be used reliably in future educational researches.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİYLE MÜCADELEDE TEKNOLOJİ, TÜRKİYE İÇİN ÖNERİLER, BÖLÜM I: ÇEVREYE DUYARLI TEKNOLOJİLERİN TRANSFERİ

2022

Bu analiz, dizinin ilk yazısı olup; ÇDT’lerin transferi kavramı ile tüm dizi için gerekli kavram ve konuları açıklamaktadır. Bu çerçevede ilk olarak, iklim değişikliğiyle mücadelede teknolojilerin rolü ortaya konmakta ve ardından ÇDT ile ÇDT’lerin transferi kavramları tartışılmaktadır. İkinci olarak, Birleşmiş Milletler (BM) iklim değişikliği rejiminin ÇDT’lerin transferiyle ilişkisi açıklanmaktadır. Son olarak, ÇDT’lerin transferiyle uluslararası ticaret rejiminin etkileşimi ele alınmış ve BM iklim değişikliği rejimi ile uluslararası ticaret rejimi arasında ÇDT’lerin transferi hususunda bir uyum sorunu ortaya çıkabileceği ileri sürülmüştür. Türkiye’nin ÇDTlerin transferini ve bahsi geçen uyum sorununu yurt içinde nasıl yöneteceği, bu dizinin temel sorusudur. Bu temel soruya aşamalı olarak yanıt verecek olan diğer analizlerin kısa bir açıklaması bu analizin son bölümünde yer almaktadır.

LİSELERDE FİZİK EĞİTİMİNİ İYİLEŞTİRME YÖNÜNDE TEKNOLOJİ KULLANIMINA YÖNELİK ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİNİN İNCELENMESİ

Redfame , 2019

Bu çalışma, liselerde Fizik eğitimini iyileştirme yönünde teknolojinin kullanımına yönelik öğretmen görüşlerini belirlemek amacı ile yapılmıştır. Araştırmanın örneklemi, 238 gönüllü Fizik öğretmenidir. Çalışma tarama modelinde gerçekleştirilmiş olup, araştırmada beşli Likert tipi bir ölçek kullanılmıştır. Ölçek 0.92 güvenirlik katsayısına sahiptir. Ölçekten elde edilen verilerin analizinde betimsel ve yordamalı istatistik teknikleri kullanılmıştır. Analiz sonuçlarına göre; öğretmenlerin “Öğretmen yetkinliğine ve teknoloji destekli konu işlenmesine yönelik öneriler” boyutundaki maddelerden biri dışında altı maddedeki görüşlere ve “Teknoloji destekli laboratuvar etkinliklerinin gerçekleştirilmesine yönelik öneriler” boyutundaki beş maddedeki görüşlerden yalnızca birine yüksek düzeyde katıldıkları belirlenmiştir. Ayrıca, öğretmenlerin Fizik eğitimini iyileştirme yönünde teknoloji kullanımına yönelik görüşleri ile bazı bireysel özellikleri arasında anlamlı bir farklılık bulunmayıp mesleki gelişim gereksinimi pek çok olanların lehine anlamlı bir farklılık bulunduğu belirlenmiştir.

DİJİTAL ETKİLEŞİM TEKNOLOJİLERİNİN BELGESEL FİLMLERDE OLUŞTURDUĞU DÖNÜŞÜMLER: ETKİLEŞİMLİ BELGESELLER

ERASMUS Eğitim ve Sosyal Bilimlerde Uluslararası Akademik Çalışmalar Sempozyumu , 2019

Dijital teknolojilerin getirdiği yenilikler ve etkileşim gibi kavramlar; ekonomi, iletişim ve politika gibi farklı çalışma alanlarında etkisini hissettirmektedir. Bu dönüşümler yeni kavramsal yaklaşımları, açıklamaları ve disiplinler arası çalışmaları beraberinde getirmektedir. Belgesel yapımların tarihsel süreç içerisindeki gelişimleri incelendiğinde, sinema ve televizyon gibi ortamlarda gösterim için üretildikleri görülmektedir. İnternet, cep telefonları, web teknolojisi gibi yeni iletişim ortamlarının üretim sürecine girmesiyle anlatısal formlarında bir dönüşüm yaşanmaya başlamıştır. Gerçekleştirilen araştırmalarda etkileşim, katılım ve belgesel yapısında yeni anlatım olanakları gibi konular dijitalleşmenin etkileri odak noktasına alınarak değerlendirilmeye başlanmıştır. Bu çalışmada, dijital teknolojilerin belgesel alanına olan etkileri etkileşimli belgesel kavramı çerçevesinde değerlendirilmektedir. Dijital teknolojiler belgesel alanını 1990’lı yıllardan itibaren artan bir biçimde etki altına almaya başlamıştır. Belgesel yapım alanında dijital teknolojilerin kullanılmasıyla hem ses ve görüntü kalitesi artmış hem de maliyetlerde bir düşüş yaşanmıştır. Belgesel yapımların çekim, yapım ve dağıtımı dijital teknolojiler sayesinde daha az kişiyle hatta tek bir kişiyle düşük maliyetlerle gerçekleştirilebilir hale gelmiştir. Ayrıca 1990’lı yıllarla birlikte tüm dünyaya yayılmaya başlayan İnternet ağı ile belgeselciler, bu yeni iletişim ortamıyla belgesel yapımların üretim ve dağıtımı arasında bir bağlantı kurma arayışına girmiştir. Sinema ya da televizyon için yapılmış olan belgesel yapımların seyircisiyle kurduğu tek yönlü olan pasif ilişkiden farklı olarak, etkileşimli belgesel, daha çok ilişkisel bir varlık olarak karşımızda durmaktadır. Gerçekleştirilen çalışmada seyircinin, yapımcısının ve yapımın karşılıklı etkileşime girdikleri ve belgeselin gerçekliğinin bu ilişki ağı içerisinde oluşturulduğu bir yapı olarak etkileşimli belgesele odaklanılmaktadır. Etkileşimli belgesel, yeni anlatısal yapıların oluşumu ve seyircisiyle kurduğu etkileşimli ilişki çerçevesinde değerlendirilmektedir. Çalışmada yöntem olarak literatür taraması kullanılmakta olup, etkileşimli belgesel örnekleri de elde edilen bilgiler doğrultusunda ele alınmaktadır. Anahtar kelimeler: Dijital teknolojiler, belgesel sinema, etkileşimli belgesel, belgeselde yeni anlatım olanakları, yeni medya. Transformations of Digital Interaction Technologies in Documentary Films: Interactive Documentaries Abstract Effects of innovations and concepts of interaction brought by digital technologies can be seen on different study fields such as economy, communication and politics. These transformations bring new conceptual approaches, explanations and interdisciplinary studies. When the development of documentary production in the historical process is examined, it is seen that they are produced for such environments as cinema and television. With the introduction of new communication environments such as the Internet, mobile phones and web technology, a transformation in the narrative forms has begun. In the studies carried out, topics such as interaction, participation and new narrative opportunities in the documentary structure were started to be evaluated by taking the effects of digitalization into focus. In the study, the effects of digital technologies on documentary field are evaluated within the framework of interactive documentary concept. Digital technologies have begun to increasingly influence the documentary field since the 1990s. With the use of digital technologies in the field of documentary production, both audio and video quality has increased and costs have decreased. With the help of digital technologies, shooting, production and distribution of documentary productions has become possible with less people and even one person at low costs. In addition, with the Internet network that began to spread all over the world in the 1990s, documentaries have sought to establish a connection between this new communication environment and the production and distribution of documentary productions. Unlike the passive relationship that the one-way documentary productions made for the cinema or television with the audience, interactive documentary stands as a more relational entity. The study focuses on interactive documentaries as a structure in which the audience, the producer and the production interact and the reality of the documentary is formed within this network of relationships. The interactive documentary is evaluated within the framework of the formation of new narrative structures and the interactive relationship with the audience. In this study, literature review is used as a method and interactive documentary samples are handled according to the information obtained. Key words: Digital technologies, documentary cinema, interactive documentary, new narrative opportunities in the documentary, new media.

UYGULAMA GELİŞTİRİCİLERİ GÖZÜNDEN ARTIRILMIŞ GERÇEKLİK TEKNOLOJİLERİNİN TURİZM SEKTÖRÜNDE KULLANIMI

22. ULUSAL TURİZM KONGRESİ, 2022

Yenilikçi yaklaşım her sektörü etkilemektedir. Bunun en temel sebebi, internet ve bilgi iletişim teknolojilerindeki gelişmelerdir. Artırılmış gerçeklik de özellikle 2000’li yıllar sonrası gelişim gösteren ve kullanımı yaygınlaşan teknolojilerdendir. Turizm sektörü de bu alanlardandır. 3 boyutlu sanal gerçeklik gözlükleri, müşterilerle sanal ortamda iletişim kuran yapay zekâ destekli akıllı sohbet botları, anahtarsız (keyless) otel sistemleri, nesnelerin interneti, artırılmış gerçeklik uygulamaları, akıllı kişisel yardımcılar, dijital altyapı konseptleri ve yüz tanıma sistemleri gibi yeniliklerin kullanıldığı görülmektedir. Bu çalışmada artırılmış gerçeklik teknolojilerinin turizm işletmelerindeki kullanımı tartışılmıştır. Çalışma kapsamında artırılmış gerçeklik uygulama yapıcı dijital pazarlama ajansları ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler MAXQDA analiz programı aracılığı ile işlenmiştir. Artırılmış gerçekliğin turistler için faydalı ve bilgilendirici bir teknolojik araç olduğu belirlenmiştir. Satış artırma, tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine yardımcı olabileceği ve konaklama işletmelerinde kullanılabilirliğinin de yüksek olduğu tespit edilmiştir.