Kütüphane Yapılarında Doğal ve Yapay Aydınlatma Tasarımları (original) (raw)
Related papers
Müze Ve Sanat Galeri̇leri̇nde Kullanilan Doğal Ve Yapay Aydinlatma Araçlarinin Ter
The Journal of Academic Social Science Studies, 2015
Işık, tüm canlılar için yaşamın her alanında öneme sahip olan ve bu yaşamı oluşturan en önemli etkenlerden birisidir. Dolayısıyla ışık, insan ve hayvan gibi canlı türlerinin çevreyi görme ve algılamasını sağlayan enerji tipi olmasının yanında, bu canlı organizmaların yaşamını devam ettirmelerine de neden olan önemli bir kaynaktır. Yaşamsal bir nitelik taşıyan ışık, her mekanın aydınlatılması için zorunluluk taşımasının bir sonucu olarak, müze ve sanat galerilerinin de aydınlatılmasında gereklilik arz eden bir ihtiyaçtır. Bu tür mekanların ziyaretçiler tarafından sağlıklı bir şekilde görülmesi ve algılanması, edinilen görsel deneyimlerin daha kalıcı bir şekilde zihinde yer edinmesi, bu mekanların, taşımış oldukları fonksiyonelliğin en önemli ayağını oluşturmaktadır. Sergilemiş oldukları nesnelerin görünebilmesi için ışığın belirleyici olduğu mekanlar olan müze ve sanat galerileri, bir taraftan ziyaretçiler için konforlu bir sergileme ortaya koyarken diğer taraftan da sergilenen eserlerin ışık tarafından zarar görmemesi için gerekli önlemleri almak zorundadır. Burada elbette yaşam alanı içerisinde kullanılan yapay ya da doğal ışık kaynaklarından hangisinin aydınlatmada kullanılması gerektiği sorunu ortaya çıkmaktadır. Bu iki ışık kaynağı türünden hangisinin daha iyi bir görsel sunum ortaya koyduğu ve aynı zamanda hangisinin eserlere en az zarar verdiği önemli bir konu haline gelmektedir. Tarama modelinin kullanıldığı bu çalışmada müze ve sanat galerileri gibi mekanların aydınlatılmasında doğal ve yapay ışık kaynaklarının hangisinin tercih edilmesi gerektiği konusunda bir değerlendirme yapılmış ve her iki ışığın kullanılmasının artı ve eksileri ele alınmıştır.
Öz Bu çalışmanın amacı, doğal ve yapay aydınlatma biçimlerine göre sergi deneyimi ile ilişkili olan mekân algısının nasıl değiştiğini anlamak ve kullanıcının aydınlatma tercihlerini belirleyerek, ziyaretçi/izleyici odaklı tasarım bilgisi oluşturmaktır. Gerçekleştirilen alan çalışmasında, doğal yolla aydınlatılan CerModern ile yapay yolla aydınlatılan Arkas Sanat Merkezi gözlem ve anket yoluyla incelenmiştir. Alan çalışmasında, farklı biçimlerde aydınlatılan sergi mekânlarında duygusal ve bilişsel algı farkı araştırılmış, kullanıcıların aydınlatma tercihleri ve bu tercihleri belirleyen nedenler sorgulanmıştır. Toplamda 260 kişiye uygulanan anket verilerinin sonuçları, mekân algısının duygusal ve bilişsel anlamda incelenen iki sergi mekânı arasında farklılaştığını ortaya koymuştur. Ziyaretçilerin aydınlatma tercihleri analiz edildiğinde tercihlerin, iki ve üç boyutlu eserlere göre değiştiği görülmüştür. Üç boyutlu eserler için, eserler kadar ona arka plan oluşturan hacmin, iki boyutlu eserler içinse duvar yüzeyinin aydınlatılmasının önemli olduğu saptanmıştır. Üç boyutlu eserlerin aydınlatılmasında en çok tercih edilen yapay aydınlatma biçimi homojen ışık dağılımı sağlayan yayınık aydınlatma, doğal aydınlatma biçimi ise yanal aydınlatmadır. İki boyutlu eserlerde ise ağırlıklı olarak yapay aydınlatma biçimlerinden duvar aydınlatması ve yayınık aydınlatma türleri tercih edilmiştir.
Geleneksel Kayseri Hamamlarında Doğal Aydınlatma Sistemleri
History Studies, 2020
Öz: Mimari yapılarda işleve, döneme veya bölgeye göre farklı biçim ve özelliklerde üretilen doğal aydınlatma sistemleri, görsel ve psikolojik konfor durumunun iyileşmesinde önemli rol oynamaktadır. Türk medeniyetinde temizlik, sosyalleşme ve gelir sağlama gibi birçok eylemle ön plana çıkan hamamlarda kullanılan aydınlatma elemanları, mekânsal niteliğin ve konfor koşullarının ayrılmaz bir ögesidir. Hamamların, mahremiyet gereksiniminin yüksek olduğu yapılardan biri olması nedeniyle mekânlarda doğal aydınlatma elemanlarının kullanımı, tasarımın önemli bir parametresi olarak değerlendirilmiş, bu amaçla farklı çözüm önerileri geliştirilmiştir. Mekâna günışığı alımında kullanılan ışık/aydınlık fenerleri, aydınlık pencereleri, ışık gözü-fil gözü, ışık tavanları gibi yapısal çözümler ile atmosfer zenginleştirilmiş, mekân algısında bu aydınlatma elemanlarının önemli bir katkısı olmuştur. Bu çalışma kapsamında Kayseri kent merkezinde yer alan 7 adet tarihi hamamın doğal aydınlatma elemanları belgelenerek, mekânlardaki kullanım yoğunluğu, çeşitleri ve boyutları tipolojik bir çalışma ile değerlendirilmiştir. Böylece bu yapıların doğal aydınlatma çözümleri açısından özgün niteliklerini vurgulayarak mekânsal kalite potansiyellerinin koruma ve yeniden işlevlendirme bağlamında genişletilip geliştirilebilmesine imkân tanınması hedeflenmektedir Abstract: Natural lighting systems produced in different forms and features according to function, period or region in architectural buildings play an important role in the improvement of both visual comfort conditions and psychological comfort. In Turkish baths, lighting systems are an integral element of spatial quality and comfort conditions. Since the baths are one of the buildings with the highest need for privacy, the use of natural lighting elements in spaces has been evaluated as an important parameter of the design, and different solutions have been developed for this purpose. Accordingly, structural solutions such as lighting lantern, windows, oculies, light ceilings were produced in daylight intake to the space. These lighting elements made an important contribution to the perception of space. Within the scope of this study, the natural lighting elements of 7 historical baths located Kayseri were documented and evaluated with a typological study. Thus, it is aimed to enable the spatial quality potentials to be expanded in the context of
Kütüphane Yapılarında Okul Öncesi Çocuklara Yönelik İnteraktif Mekanların İrdelenmesi
Türk Kütüphaneciliği, 2016
Günümüz kütüphane yapılarının, her geçen gün daha interaktif bir eğitim modeli benimserken, özellikle okul öncesi çocuklara yönelik ele aldığı mekansal organizasyonlar, çalışmanın ana konusunu oluşturmuştur. Çalışmanın amacı, bu yaş grubunun gelişim özellikleri doğrultusunda, ihtiyaç duydukları interaktif eğitim olanaklarının, alternatif öğrenme ortamlarından biri olan kütüphane yapılarında, nasıl bir mekansal karşılık bulabileceğinin örnekler üzerinden araştırılmasıdır. Henüz okuma-yazma bilmeyen bu kullanıcı grubuna okuma alışkanlığını kazandıracak, farklı okuma yöntemleri aracılığıyla bilgi aktarımını/edinimini zenginleştirecek, kitap ve kütüphane sevgisi aşılayacak mekânsal arayışlar, çalışma kapsamında değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonucunda, sağlanan olanakların amacına ulaşmasında ve kütüphane hizmetlerinin zenginleştirilmesinde, güçlü işbirliklerinin ve kütüphane bütçesinin yanı sıra, mekan tasarımının ve mekanda interaktifliğin önemi vurgulanmıştır.
Kütüphane ve bilgi merkezlerinde inovasyon ve yapay zeka
Kütüphane ve bilgi merkezlerinde inovasyon ve yapay zeka, 2024
Bu çalışmanın amacı, inovasyonun kütüphane ve bilgi merkezlerine nasıl yansıdığı; kütüphane ve bilgi merkezlerinin yapı ve işlevlerine ilişkin inovatif dönüşümlerin -teknolojik arka planı ve tarihsel süreçleri de dikkate alınarak- nasıl gerçekleştiği; bu doğrultuda günümüze dek hangi kavram, süreç, teknoloji ve işlevlerin ortaya çıktığı ve benzeri konuların kuramsal ve kavramsal bir çerçevede sorgulanmasıdır. Yerli ve yabancı geniş bir alanyazın analizine dayanan ve üç bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde, temel bir giriş niteliğinde, tarihsel arka planları da ele alınarak, inovasyon, inovasyon türleri ve sanayileşme süreçleri irdelenmekte; birbirleri ile ilişkilendirilerek ele alınmaktadır. Kitabın ana temasını oluşturan ikinci bölümünde, kütüphane ve bilgi merkezlerinde inovasyon konusuna değinilmekte; bu çerçevede inovasyonları hazırlayan teknolojik gelişmeler, yine tarihsel gelişim süreçleri ile beraber açıklanmakta; kütüphane ve bilgi merkezlerini, yönetim, teknik hizmetler ve kullanıcı hizmetleri, yönetişim, insan kaynakları ve tüm diğer boyutlarına ilişkin yansımalarla günümüze taşıyan inovasyonların neler olduğu; nasıl bir gelişim izledikleri ve işlevleri tanımlanmakta; web’in gelişim evrelerine koşut olarak, karşılaştırmalı bir biçimde “kütüphane 1.0” dan bu yana evrim süreçlerindeki dönüşüm ve bu dönüşümün etkileri tartışılmakta; derme geliştirme ve sağlamadan, referans hizmetlerine; eş zamanlı olmayan işlemlerden (e-posta ve web formları ile sunulan referans hizmetleri), eş zamanlı hizmetlere (anında mesajlaşma ve sohbet referansı gibi) ve sosyal medya ile diğer pek çok alan/hizmetlerin kullanımına kadar inovasyon adına birçok konu, teknolojik arka planları ile beraber sorgulanmaktadır. Bu bölümde, ayrıca, artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik ve karma gerçekliği içeren şemsiye bir terim olan; gerçeklik algısını dönüştüren dijital gerçekliğin, kütüphane ve bilgi merkezlerindeki aktif rolüne de yer verilmekte; konu, bu çerçevede örneklerle desteklenmeye çalışılmaktadır. Kitabın üçüncü ve son bölümünde ise inovasyonla yakından ilişkili olması; inovasyon süreçlerinde yüksek düzeydeki işlevselliği ve inovasyon süreçlerini iyileştirmesi gibi nedenlerle oldukça önemli olduğu düşünülen yapay zekâ konusu ele alınmaktadır. Bu bölümde, “Kütüphane ve Bilgi Merkezlerinde Yapay Zekâ Uygulamaları” başlığı altında, bilgi erişim sistemleri; Radyo Frekansı ile Tanımlama (RFID, Radio Frequency Identification) ve robotların kullanıldığı hizmetler; akıllı ajanlar; makine öğrenimi; büyük veri; bulut bilişim; veri madenciliği; veri madenciliğinde kullanılan teknikler, araçlar ve yöntemler; robotik, robotlar ve sohbet robotları; örüntü tanıma; doğal dil işleme ve uzman sistemler, kütüphane ve bilgi merkezlerindeki işlev ve uygulama alanları/örnekleri ile beraber açıklanmaktadır.
Sergileme Mekânlarında Yapay Aydınlatma Uygulamaları
Kocaeli Üniversitesi Mimarlık ve Yaşam Dergisi
Müzelerin en önemli mekânı olan sergileme mekânları, ziyaretçilerin müzeye geliş amaçlarına cevap verebilir nitelikte olmalıdır. Günümüzde, görsel etkinin arttırılması amacı ile de tasarlanan bu mekânlarda aydınlatma, sergilenecek olan eserlerin doğru algılanması ve zaman içerisinde oluşabilecek olan bozulmaların en aza indirgenmesi açısından son derece önemlidir. Dolayısıyla, bu mekânların tasarım özelliklerine ve verilmek istenen etkiye bağlı olarak uygun nicelik ve nitelikte aydınlatma uygulamalarının yapılması gerekmektedir. Ziyaretçinin sergiyi algılayabilmesine bağlı olarak gelişecek haz duyma ile mekân içerisinde daha çok vakit geçirme, mekânda tekrar bulunma istekleri süreklilik kazanacaktır. Bu noktadan hareketle çalışmada müzelerin koruma, sergileme ve eğitim işlevlerini en iyi şekilde yerine getirmesine destek sağlayacak görsel konfor koşulları çerçevesinde Osmanlı Bankası Müzesi, SALT Galata yapısı içerisindeki süreli-sürekli sergileme mekânları örnek olay tarama modeline uygun olarak incelenmiştir.