Mekanik Ventilatör Uygulamas› ile Kaybolan Morgagni Hernisi: Olgu Sunumu (original) (raw)
Related papers
Mekanik Ventilasyonda Olan Hastalarla İletişim: Olgu Sunumları
2014
Kardiyak cerrahi girisim sonrasi tedavi ve bakimin amaci, hastanin anestezinin etkisinden cikip, uyandirilmasi ve ekstube edildikten sonra kendi solunumunu yapabilmesidir. Entube hastalar yogun bakimlarda iletisim konusunda en cok sikinti yasanan hasta grubunu olusturmaktadir. Mekanik ventilatordeki hastalar ile iletisimde vucut dili, yuz ifadesi, goz temasi, evet/hayirli sorular, yazarak iletisim gibi farkli iletisim yontemleri kullanilmaktadir. Yogun bakim ekibi entube hastalarla iletisimi saglama ve surdurmede kullanilacak yontemlerin seciminde hastanin durumunu ve iletisim yetenegini goz onunde bulundurmalidir. Hastalarin kulturel yapisi, algilama yetenegi, dil, yas, egitim seviyesi, iletisim becerileri gibi kisisel ozellikleri dikkate alinarak iletisim tekniklerine karar verilmelidir. Bu makalede bir hastanenin Kardiyovaskuler Cerrahi Yogun Bakim Unitesinde entube hastalarimizla olan iletisim deneyimlerimiz anlatilmaktadir.
Geç çocuklukta tanı konulan konjenital bir anomali: Morgagni hernisi
Ege Tıp Dergisi, 2015
Morgagni hernisi nadir görülen bir konjenital diyafragmatik herni türüdür ve çoğunlukla minimal bulgularla seyrettiği için ancak ileri yaşlarda tanı konulabilmektedir. Birçok olgu asemptomatik olduğu için, Morgagni hernisi literatürde söylendiğinden daha sık olabilir. Bu herniler bebek ve çocuklarda daha az görülmektedir. Çocuklarda majör bulgu tekrarlayan akciğer enfeksiyonları olmakla beraber nadiren yenidoğan döneminde akut solunum yetmezliği ile de karşımıza çıkabilmektedir. Yan grafi ile tanı konulabilir ve toraks tomografisi ile tanı kesinleştirilir. Genellikle asemptomatik seyretse de ileride gelişebilecek komplikasyonları önlemek amacıyla cerrahi onarım önerilmektedir. Burada iki hafta boyunca öksürük şikayeti bulunan ve Morgagni hernisi tanısı konan 14 yaşında bir erkek olgu sunulmaktadır.
Bi̇r Mi̇di̇lli̇ Kisrağinda Monteggi̇a Kiriği Ve Operati̇f Sağaltimi
İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi, 2003
In this case report, distal olecranon fracture complicated with elbow luxation (Monteggia fracture) and partial radial fracture, encounter in a 10 years old Pony mare, treatment with plate osteosynthesis and late stage clinical result is reported. Some of screws, which were holding plate, broken 20 days after surgery and fixation were failed. According to this, carpal flexion and mild lameness has formed. Because of osteoarthritis, ankylosis occurred. To eliminate this problem a toe lengthen shoe applied and animal left in a large open space. Four month after this application, in clinical and radiological checkups , there were no significant recovery and the horse were still step on toe and lamed.
Ventilatör İlişkili Pnömoni Hastasının Hemşirelik Bakımı: Olgu Sunumu
Romaya Journal, 2022
Ülkemizde Ventilatör ilişkili pnömoni, yoğun bakım ünitelerinde en sık gelişen enfeksiyonlardan biridir ve yoğun bakım ünitesinde görülenen yaygın nozokomiyal enfeksiyon olarak kabul edilir. Bu enfeksiyon aynı zamanda çoklu dirençli bakterilerin neden olduğu yüksek morbidite ve mortalite oranlarına sahiptir. Bu çalışmada Ventilatör ilişkili pnömonili hastanın risk faktörleri, tanı ve tedavisi, hemşirelik tanıları ve hemşirelik girişimleri planlanmış, uygulanmış ve değerlendirilmiştir. Bu olgu sunumunda; Gordon'un fonksiyonel sağlık örüntüleri modeli doğrultusunda Ventilatör ilişkili pnömoni hastası değerlendirilerek hemşirelik bakım planı oluşturulması amaçlanmıştır. Sonuç olarak yoğun bakım ünitelerinde mekanik ventilatöre bağlanan hastada yatış sonrası gelişen pnömoni araştırılmıştır. Tedavi gören hastaların, bakım veren sağlık personelinin, yoğun bakım hemşirelerinin bakım kurallarına uygun tedavi işlemi yapması durumda pnömonin önlenebileceği görülmüştür. Anahtar kelimeler: Ventilatör ilişili pnömoni; hemşirelik bakımı; Gordon'un fonksiyonel sağlık örüntüleri modeli.
İNKARSERE DEV MORGAGNİ HERNİSİ: OLGU SUNUMU Incarcereted Giant Morgagni Hernia: Case Report
2018
OZET Morgagni hernisi, nontravmatik diyafragma hernileri arasinda % 2-4 oraninda gorulen nadir bir durumdur. Yetiskin populasyonda, kadinlarda erkeklere oranla daha fazla gorulmektedir. Klinik acidan asemptomatik bir durumdan, hayati tehdit edici durumlara varana kadar, genis bir yelpazede karsimiza cikabilmektedir. Bu yazida 72 yasinda Morgagni hernisi tespit ettigimiz ve cerrahi tedavi uyguladigimiz bir hastayi, nadir gorulen bir durum olmasi nedeniyle sunmayi amacladik. Anahtar Sozcu¨kler: Morgagni hernisi; Inkarsere herni; Dev morgagni hernisi ABSTRACT Morgagni hernia is a rare condition (2-4%) in nontraumatic diaphragmatic hernias. In adult population, it is more common in women than men. Clinically, there is a wide range from asymptomatic situation to life-threatening conditions. In this article, we aim to present a 72-yearsold patient who underwent surgery for Morgagni hernia because of a rare case. Keywords: Morgagni hernia; Incarcereted hernia; Giant morgagni hernia
Olgu Sunumu: Marine-Lenhart Sendromu Olan Bir Erkek Hasta
Journal of Contemporary Medicine, 2015
Graves hastalığı ve fonksiyonel nodül veya nodüllerin birlikteliği Marine-Lenhart sendromu olarak adlandırılır. Oldukça nadir görülen bu sendromda bahsedilen iki ayrı durum aynı zamanda olabileceği gibi toksik adenom yıllar içerisinde tabloya eklenebilir. Hastalar genelde bayandır ve yapılan biyopsi sonuçlarına göre nodüller büyük çoğunlukla benign karakterdedir. Bu yazıda, egzoftalmus ve kilo kaybı şikayetleri nedeni ile Graves Hastalığı düşünülen ve yapılan tetkikler sonucunda aynı zamanda toksik adenom saptanan 28 yaşında bir erkek hasta sunulmuştur.
Deri Yüzeyinden sEMG Sinyalinin Elde Edilmesi ve Kablosuz Olarak İletimi İçin
2017
Surface electromyography (sEMG) signals are biopotential signals that can be measured from skin surface and used in diagnosis of muscle and nerve diseases, prothesis organ control and various human-machine interface applications. Wireless transmission of biopotential signals is called biotelemetry, and it is very significant in terms of convenience brought in our lives with wireless communication. Nowadays, wireless health monitoring systems are not a complete new thing, but current available systems in the market are generally expensive and big in size, besides they have usage limitation within hospital. In this study, commonly used operational amplifier circuits are described in a lightweight, portable and cost-effective sEMG circuit design and their purpose for use at the sEMG circuits is stated. This study also briefly discusses the wireless access technologies that can be used for the wireless transmission of sEMG signals obtained with the sEMG circuits that will be realized, t...
Gundelik Pratikler Icerisinde Algi Araciligiyla Mekanin Degisen Anlami
Gündelik Pratikler İçerisinde Algı Aracılığıyla Mekânın Değişen Anlamı " Mekânın doğası onun ne olmak istediğini yansıtır Konser salonu bir Stradivarius'mudur yoksa bir kulak mı Konser salonu orkestra yöneticisinin çaldığı Bach ya da Bartok'a göre ayarlanmış yaratıcı bir çalgı mıdır Yoksa basmakalıp bir salon mu Mekânın doğasında ruh ve belirli bir biçimde var olma istenci yatar Tasarım bu istenci yakından izlemeli Bu nedenle çizgili boyanmış at zebra değildir Demir yolu istasyonu bina olmadan önce sokak olmak ister " Louis Kahn 'Düzen' manifestosundan… Bu çalışma, gündelik yaşam rutini içerisinde, " kentli deneyimi ve algısı üzerinden yeni kentsel mekânsallıkların oluşumu ve mekânın değişen anlamı " konusunun Sakarya yereli üzerinden okunması denemesidir. Yazı bu doğrultuda, farklılaşan algı üzerinden değişen insan pratiklerinin nasıl değişen mekânsal organizasyonlar oluşturabildiği konusuna odaklanmakta ve cevabını, kent aktörü olan kaykaycının kamusal mekândaki rotası ve hareketleri üzerinden ortaya koyma gayreti taşımaktadır. Gündelik kent yaşamı, içerisindeki kentlilerin oluşturmak istediği işlevlerle sürekli hızlı ve kısa süreli biçimde değişen çoklu bir örüntüdür. Bu devingen süreç kapsamında kenti ve kentliyi oluşturan temel öğelerden olduğu kabul edilen mekân ve mekân içerisindeki eylemlilik hali, insan yaşantısının bir karşılığıdır. Bununla birlikte genel bir mekân kavramı ve eylemlilik hali için farklılaşan şey ise mekânların ve eylemliliklerin " içeriği " dir. Bu içerik bağlamında, günlük yaşantıda çoğu mekân bazlı davranışlar alışkanlıklardan kaynaklanan tekrarlı eylemler dizisidir. Ev ile okul veya ev ile işyeri arasındaki mesafenin yürüme eylemi üzerinden aşıldığı düşünüldüğünde belirlenmiş rota üzerinde ve alışıldık görüntüler eşliğinde tekrarlı bir davranış bütününde bulunulduğu söylenebilir. David Seamon (1979), A Geography of the Lifeworld adlı kitabında, insan davranışları ve deneyimleri üzerinden yer, mekân ve çevre ilişkisine odaklanarak; davranışsal coğrafya teorisine fenomenolojik bir bakış açısından bakarak açıklama getirmiştir. Seamon; gündelik hayat deneyimlerini ortaya çıkarma, tarif etmeye çalışma; verileri somut olarak ortaya koymaya arayışındadır ve kendisinin de dâhil olduğu katılımcı bir ekiple deneysel bir çalışma gerçekleştirmiştir. Katılımcılardan biri, günlük rotası olan ev-okul arası yolu geçerken; trafik ışıklarında düz gitmesi gerekirken sola yönlendirilmesiyle algısının değiştiğini ifade eder. Farklı bir yoldan gidiyor olma, nerede olduğunun idrakına varma, geçtiği yolun arkadaşlarının oturduğu cadde olduğunu hatırlaması gibi birçok farklı deneyimler edindiğini söyler. Bedenin eylemleri sürekli tekrarlayarak davranışsal olarak hafızaya atması kişinin algısal olarak
Sanat Tarihi Dergisi, 2024
Vernaküler mimarlık, genellikle yerel ve kırsal bağlamlarda bulunan köy, mahalle, ilçe gibi farklı yerleşim ölçeklerinde, geleneksel yapım yöntemleriyle inşa edilen konut yapılarıyla birlikte, ambar ve sundurma gibi barınma dışı yapılara da referans verir. Bu anlamda, geleneksel toplumların kültür ve yaşayışlarını mekânsal ve çevresel olarak ifade eder. Bu tür çevrelerin bileşeni olan, gündelik yaşamda sıklıkla kullanılan ve benzer geleneksel yöntemlerle inşa edilen hayvanlara ait yapılar da vernaküler mimarlığın bir parçasıdır. İçinde barındırdıkları arı kovanlarını yabani hayvanlar ve hırsızlardan korumak amacıyla, bulundukları bağlamın yerel özelliklerine ve malzeme olanaklarına göre inşa edilen arı evleri, bu tür yapılardan olup kırsal mimarlık örneklerindendir. Daha çok Akdeniz Havzası ve Toroslar’da örneklerine rastlanan, taş ve ahşap gibi yerel malzemelerle inşa edilen bu yapılar, gövde, üst örtü biçimi ve tasarımı açısından farklılık gösterir. Arı evlerinin tipolojik çeşitliliği, bu yapıları kavramsal açıdan anlamaya, yorumlamaya ve anlamlandırmaya olanak tanır. Kullanımı giderek azalan ve yerini modern tekniklere ve malzemelere bırakan geleneksel yaklaşımla inşa edilen arı evlerinin belgelenmesi ve tartışılması, kırsal yapılı çevrenin ve yapı yapma tekniklerinin korunması ve anlaşılması açısından önemlidir. Antalya’nın Kumluca ilçesindeki Dereköy Mahallesi’nde tespit edilen bir grup arı evi bu anlamda incelenmiş ve kırsal yapı örnekleri olarak belgelenmiştir. Akdeniz Havzası’nda yazarlar tarafından daha önce tespit edilen arı evlerinden farklı bir tipoloji sunan Dereköy’deki altı adet arı evi, “Ahşap Gövdeli Moloz Taş Dolgulu Arı Evi” olarak sınıflandırılmıştır. Bu örneklem grubu, bağlam, malzeme, malzemenin bir araya geliş kurgusu, yapım yöntemi ve işlev gibi temalar çerçevesinde irdelenmiştir. Tipolojik olarak belgelenen arı evlerinin, bağlamlarına uyumlanma ve bağlamdan anlam kazanma biçimleri ile yapısal nitelikleri tektonik/atektonik, strüktür ve konstrüksiyon kavramları üzerinden yorumlanmıştır. Çalışma hem tespit edilmiş arı evlerinin belgelemesini kavramsal bir çerçeve içinde yapmayı, hem de Antalya’nın kırsal havzasında tespit edilen arı evleri hakkında daha önce yapılan çalışmalarda ortaya konan tipoloji, literatür ve tartışmaları geliştirmeyi amaçlamıştır.
Mekanik Ventilatöre Bağlı Hastalarda Ağız Bakımı
Hacettepe Universitesi Hemsirelik Fakultesi Dergisi, 2010
Mekanik ventilatöre bağlı hastalarda tedavi için kullanılan ilaçlar, endotrakeal tüp nedeniyle ağzın sürekli olarak açık kalması, endotrakeal tüpün varlığı ve tespit için kullanılan flasterler, ağız yoluyla sıvı ve besin alınmaması ağız ve çevresindeki doku bütünlüğünün bozulmasına ve ağız florasında değişikliklere neden olmaktadır. Mekanik ventilatöre bağlı hastaların ağız mukozasında meydana gelen değişiklikler ve ağız bakımı yetersizliği nedeniyle gelişebilecek ağız sorunları ve ventilatörle ilişkili pnömoni'yi (VİP) önlemede ağız hijyeninin sağlanması ve sürdürülmesi son derece önemlidir. Bu makalede, mekanik ventilatöre bağlı hastalarda ağız bakımının önemi ve ağız mukoza sağlığının korunması ve sürdürülmesinde dikkat edilmesi gereken noktalara yer verilmiştir.