4857 SAYILI İŞ KANUNU’NA GÖRE GEÇİCİ İŞ İLİŞKİSİ “KAVRAMI TÜRLERİ VE KOŞULLARI” (original) (raw)

4857 SAYILI İŞ KANUNUNA GÖRE GEÇİCİ İŞ İLİŞKİSİNİN HÜKÜMLERİ VE SONUÇLARI

As the Labor Law No. 1475 does not give room for the different types of employment arising as a result of flexibility, and thus the temporary work relationship has been shaped with the disciplinary debates in this period, and the problems have been sought to be solved in line with these debates. However, the Labor Law has also changed as part of the process through which the perspective of Turkey's accession to European Union has transformed into a certain quality of tone over time, and of the efforts to make the national acts which constitute an important step of the process of accession compatible with the laws of European Union, and it is not earlier than the period of Labor Law No. 4857 that the concept of temporary work relationship that is in fact not strange to us has been legislated and defined under the terms of law. Thus, the temporary work relationship which has previously been in effect without a legal regulation reached to legal grounds thereof.

4857 SAYILI İŞ KANUNUNA GÖRE İŞÇİNİN ÇALIŞMAKTAN KAÇINMA HAKKI

İşçi, işini, kural olarak bizzat, işverenin emir ve talimatları doğrultusunda, özenle yapmak borcu altındadır. Buna karşılık olarak ise işveren, usulüne uygun bir şekilde ücret ödemek zorundadır. İşçinin, sözleşme uyarınca yapmakta olduğu işini yerine getirmekten kaçınması, işverene iş sözleşmesini derhal fesih hakkı verir (4857 Sayılı İş Kanunu m. 25/ II- h). Bununla birlikte Kanun bazı hallerde işçiye, iş sözleşmesi devam ederken, iş görmekten kaçınma hakkı tanımıştır. Bunlardan ilki 4857 Sayılı İş Kanununun 34. maddesinde hüküm altına alınan, mücbir bir neden dışında ücretin yirmi gün içinde ödenmemesi durumu; diğeri ise aynı Kanunun 83. maddesinde hüküm altına alınan, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmaması durumudur. Bu durumlarda işçinin iş görmekten kaçınma hakkının doğması bazı koşulların varlığına bağlanmıştır. Ayrıca, işçinin çalışmaktan kaçınma hakkını kullanmasının hüküm ve sonuçları her iki durumda da farklılık arz etmektedir. Aşağıda Kanunun 34. ve 83. maddeleri uyarınca işçinin sahip olduğu çalışmaktan kaçınma hakkı; koşulları, hüküm ve sonuçlarıyla ayrı paragraflarda ele alınacaktır.

KAMU ÇALIŞANLARINDA İŞ TATMİNİ, DUYGUSAL EMEK VE İŞ STRESİ: KONYA’DA BİR ARAŞTIRMA

AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2018

Bu çalışma memurların iş yaşamında sürekli olarak karşılaştıkları duygusal emek iş tatmini ve iş stresi değişkenleri arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmada kullanılmak üzere üç ölçekli anket formu oluşturulmuş ve bu anket formu ile söz konusu değişkenlerin ölçülmesi amaçlanmıştır. Çalışma Konya ilinde istihdam eden memurlar üzerinde gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler paket programlar aracılığı ile frekans analizi, t- testi, korelasyon analizi ve regresyon analizi analizleri uygulanmıştır. Araştırma sonucunda duygusal emek davranışının iş stresini negatif yönde etkilediği, duygusal emeğin yüzeysel davranış boyutunun iş stresini pozitif yönde etkilediği saptanmıştır. Aynı zamanda duygusal emek davranışının iş tatminini pozitif yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.

IRAK-KUVEY T İLİŞKİLERİNDE YENİ DÖNEM: KIRILGANLIKLAR VE İŞ BİRLİĞİ

INSAMER, 2019

Irak-Kuveyt ilişkilerini belirleyen temel faktörlerin başında, Irak’ın bağımsızlığını kazandığı 1932 yılından itibaren Basra bölgesindeki çözülemeyen sınır sorunları gelmektedir. İki ülke arasındaki ilişkiler, kuruluşlarından itibaren sınır sorunlarının çözümü üzerinden gelişme göstermiştir. İngiltere’nin Irak sınırlarını net bir şekilde tanımlamaması, Ortadoğu’da Irak’ın Ürdün, Suudi Arabistan, Kuveyt, İran ve Suriye ile pek çok sorun yaşamasına neden olmuştur. Irak-Kuveyt sınırının yol açtığı belirsizlik, Irak’ın Basra’daki çıkar çatışmasına dayanmaktadır ve Kuveyt’in 1990 yılında Irak tarafından işgaline de bu durum sebep olmuştur. Saddam Hüseyin Kuveyt’i “ilhak” ettiğinde en temel argümanlarından biri -her ne kadar tarihsel olsa da- hem Arap milliyetçiliğini kullanarak Arap dünyasının liderliğini hem de Basra Körfezi’nin kontrolünü ele geçirmek ve dünya petrol ticaretine yön vermekti. Irak’ın Kuveyt’i işgal etmesinden sonra başlayan süreçte Kuveyt, Irak’a karşı haklı olarak hasmane bir tutum sergilemiş ve bu politikasını 2003 yılında ABD’nin Irak’ı işgalinde ABD’yi destekleyerek devam ettirmiştir. Kuveyt 1990’da geri çektiği büyükelçisini 2008 yılında tekrar atayarak Irak ile ilişkilerini geliştirmek için adım atmış, Irak ise Kuveyt elçiliğini 2010 yılında yeniden faal hâle getirmiştir. Bu süreç akabinde iki ülke arasındaki ilişkiler yumuşama dönemine girerek hızla gelişse de sınır problemleri yüzünden ikili ilişkiler inişli-çıkışlı bir seyir izlemektedir. Bu çalışmada Irak-Kuveyt ilişkileri tarihsel bir metodoloji ile ele alınarak günümüze kadar olan süreç kırılganlıklar ve iş birliği başlığı altında incelenerek okuyucuya genel bir bilgi verilmesi amaçlanmaktadır

4857 Sayılı Iş Kanununda Işçinin Haklı Nedenle Fesih Hakkı Ve Sonuçları

2019

06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Sanayi devrimi dünyada üretim sistemi ve çalışma hayatının aktörlerini etkileyen ve değiştiren bir sürecin başlangıcı olmuştur. Sanayi devrimi ile birlikte iki sınıflı bağımlı çalışma ilişkileri ortaya çıkmıştır. Sanayi devriminin ilk yıllarında işçi ve işveren sınıfından oluşan aktörlerin iş ilişkilerinin kurulması ve iş ilişkisinin sonuçları tamamen tarafların özgür hür iradelerine göre şekillenmekteydi. Bu serbesti işçiler açısından olumsuz sonuçlar vermesi nedeniyle ilerleyen yıllarda iş hukuku ve iş hukukuna ilişkin kurallar çalışma hayatının merkezinde yer almaya başlamıştır. Günümüzde çalışma hayatının, iş ilişkilerinin başlangıcında iş sözleşmesi ...

4857 Sayılı İş Kanunu (6 Ekim 2020 Güncel)- Turkish Labour Act Nr. 4857 (in Turkish)

2020

İŞ KANUNU (İşK) 4857 Sayılı İş Kanunu (6 Ekim 2020 Güncel) Turkish Labour Act Nr. 4857 (in Turkish) Türkishes Arbeitgesetz Nr. 4857 (in türkischer Sprache) Derleyen: Dr. jur Vedat Laçiner * 6 Ekim 2020 tarihine kadar güncellenmiş en son halidir. Kanun Numarası: 4857 Kabul Tarihi: 22.05.2003 Yayımlandığı Resmi Gazete: 10.06.2003, Sayı 25134 Yayımlandığı Düstur: Tertip: 5, Cilt: 42

OTEL ÇALIŞANLARININ SAHİP OLDUĞU KİŞİSEL ÖZELLİKLERİN ÖRGÜT KÜLTÜRÜNE ETKİSİ: KUŞADASI’NDA FAALİYET GÖSTEREN BEŞ YILDIZLI OTEL İŞLETMELERİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA

Örgüt kültürü, işletme yazınında otuz yılı aşkın bir süredir kapsamı ve boyutları tartışılan bir kavramdır. Yerli ve yabancı pek çok akademik araştırmanın temelini oluşturan örgüt kültürü, insan odaklı faaliyetlerin merkezinde yer alan otel işletmeleri açısından da son derece önemlidir. Bu araştırmada, Kuşadası’nda faaliyet gösteren beş yıldızlı otel işletmelerinde çalışanların sahip oldukları kişisel özelliklerin, örgüt kültürüne etkisini tespit etmek amacıyla Dawson, Abbot ve Shoemaker (2011) tarafından geliştirilen, Hospitality Culture Scale – HCS ölçeği, otelcilik sektörüne ilk kez uyarlanmıştır. Toplam 157 adet beş yıldızlı otel çalışanına uygulanan anket sonucu, orijinal HCS’de yer alan faktörler ile Kuşadası’nda yapılan bu çalışmada ortaya konulan faktörler arasında önemli farklılıklar olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Dawson ve diğerleri örgüt kültürünün dört boyutta, kişisel özelliklerin ise altı boyutta oluştuğu sonucuna ulaşırken bu çalışmada örgüt kültürü dört boyutta, kişisel özellikler ise beş boyutta toplanmıştır. Ayr ıca, bağımlı değişken olarak örgüt kültürü, bağımsız değişkenler olarak da tespit edilen kişisel özellik faktörleri dikkate alınarak yapılan regresyon analizinde, örgüt kültürünü en iyi açıklayan bağımsız değişkenlerin; “Uygunluk-II” ve “İlkeler-I” adı verilen faktörler olduğu tespit edilmiştir.