EĞİTİM ALANINDAKİ YÜKSEK LİSANS ÖĞRENCİLERİNİN BİLİMSEL METİN ÜRETİM SÜRECİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ (original) (raw)
Related papers
SOSYAL BİLGİLER EĞİTİMİ ALANINDA TÜRKİYE'DE YAPILMIŞ OLAN YÜKSEK LİSANS TEZLERİNİN EĞİLİMLERİ
X. Uluslararası Eğitim Araştırmaları Kongresi, 2018
Bir alanda yapılan bilimsel çalışmalar, o alandaki eğilimleri göz önüne sermek için önemli veriler sağlar. Bu bağlamda, amaçlarından biri vatandaşlık eğitimi olan sosyal bilgiler eğitiminin Türkiye’deki çizgisini belirlemek, eksiklerini tespit etmek ve ihtiyaçlarını ortaya koymak adına alanda yapılan lisansüstü tezler bize ışık tutmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de son 5 yılda (2013 - 2017) sosyal bilgiler eğitimi alanında yapılmış olan yüksek lisans tez çalışmalarını çeşitli değişkenlere göre (tür, konu, araştırma deseni, örneklem/çalışma grubu, katılımcı sayısı, veri toplama yöntemi ve veri analiz yöntemi) sınıflandırarak Türkiye’deki sosyal bilgiler eğitimi açısından öncelikli tercih edilen araştırma eğilimlerini belirlemektir. Söz konusu tezlere YÖK Ulusal Tez Veri Tabanından ulaşılmıştır. Yapılan taramalar sonucunda, veri tabanında 2013 – 2017 yılları arasında 130 adet yüksek lisans tezinin yayınlanmış olduğu görülmüştür. Bu bağlamda, bu tezlerin çeşitli değişkenlere göre değerlendirilmesinin eğitimcilere, araştırmacılara ve öğrencilere, alanda son yılların eğilimlerini tespit edebilmek adına fikir sunacağı düşünülmektedir. Ayrıca alanda hangi konuların yoğunlukla araştırıldığı, hangi konuların ise nispeten daha az araştırıldığı tespit edilecektir. Bu şekilde araştırmacılara araştırma konusu seçiminde fikir sunulacak ve daha az çalışılmış ya da hiç çalışılmamış konular hakkında araştırma yapılmasını teşvik edecektir.
Bu çalışma, Türkiye'de Sosyal Bilgiler Eğitimi alanındaki yüksek lisans tezlerinin genel eğilimlerini belirlemeye yönelik bir içerik analizi çalışmasıdır. Çalışma 2010-2017 yılları arasında Türkiye'de 54 üniversitede Sosyal Bilgiler Eğitimi alanında yapılan toplam 415 yüksek lisans tez çalışmasını kapsamaktadır. Çalışmanın veri kaynağı olan tezler İnternet'ten Yüksek Öğretim Kurulu'nun (YÖK) "Ulusal Tez Merkezi" sitesinden "Sosyal Bilgiler" ve "Sosyal Bilgiler Eğitimi" anahtar kelimeleri üzerinden tarama yapılmıştır. Sosyal Bilgiler ve Sosyal Bilgiler Eğitimi alanında yapılan tezler doküman incelemesi yoluyla yıl, araştırma türü, araştırma yöntemi, konu alanları, seçilen örneklem, örneklem büyüklüğü, veri toplama araçları, üniversitelere göre dağılımları ve veri analiz yöntemleri açısından değerlendirilmiştir. Çalışmada elde edilen bulgular betimleyici analiz araçlarından yüzde, frekans değerleriyle açıklanmış; daha sonra bunlar tablo ve grafiklerle sunulmuştur. 2010-2017 yılları arası yapılan yüksek lisans tezlerinde en çok nitel araştırma yöntemi ve araştırma deseni olarak da tarama modelinin kullanıldığı belirlenmiştir. Örneklem grubu olarak Ortaöğretim ve Branş Öğretmenleri üzerinde çalışıldığı; veri toplama aracı olarak anketin kullanıldığı; verilerin analizi kısmında betimsel analiz yönteminin kullanıldığı; en çok konu-kavram öğretimi konularının işlendiği, en çok tez yapılan üniversitenin ise Gazi Üniversitesi olduğu tespit edilmiştir.
EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALINDA YAPILAN YÜKSEK LİSANS TEZLERİNE GENEL BİR BAKIŞ
ÖZET Bu çalışmanın amacı Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı'nda yapılmış yüksek lisans tezlerini yöntem bakımından incelemek ve elde edilen bulgular doğrultusunda öneriler geliştirmektir. Doküman analizine dayalı nitel bir çalışma olan araştırmanın verilerini Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı'nda yazılmış 41 yüksek lisans tezi oluşturmaktadır. Araştırmada tezler üzerinde şu sorular incelenmiştir: Tezlerin yıllara göre dağılımları nasıldır, tezlerde hangi araştırma yöntemleri kullanılmıştır, tezlerde hangi araştırma modelleri/desenleri kullanılmıştır, tezlerde hangi örneklem/çalışma grubu ile çalışılmıştır, tezlerde hangi veri toplama araçları kullanılmıştır ve tezlerin bilim dallarına göre dağılımları nasıldır? Yapılan incelemeler neticesinde ulaşılan bulgular şunlardır: Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı'nda tezler 2001-2015 yıllarında yapılmıştır, tezlerde en çok nicel araştırma yöntemi ve tarama modeli kullanılmıştır. Veriler en çok öğretmenlerden elde edilmiştir, veri toplama aracı olarak en çok ölçek kullanılmıştır ve en fazla tez eğitim, yönetimi, teftişi, planlaması ve ekonomisi bilim dalında yapılmıştır. Elde edilen bu bulgular doğrultusunda da bir takım öneriler geliştirilmiştir. ABSTRACT The aim of this paper is to examine the methods of master thesis conductedat the Department Of Educatıonal Scıences, Trakya Unıversıty and make recommendations according to findings. The paper is a qualitative research based on document analysis.master thesis conducted at the * Bu çalışmanın ilk hali 24-25 Kasım 2016 tarihlerinde Sakarya Üniversitesi'nde düzenlenen International Conferece on Quality in Higher Education'da sözlü bildiri olarak sunulmuştur
2019
Çalışmanın amacı lisans düzeyinde turizm rehberliği eğitimi alan öğrencilerin akademik motivasyonlarının mesleğe dönük tutumlarında etkisinin belirlenmesidir. Veriler, literatüre dayalı geliştirilen bir anketin Türkiye’de lisans düzeyinde turizm rehberliği eğitimi alan 1105 öğrenciye uygulanmasıyla derlenmiştir. Anketler, öğrencilere 2016-2017 eğitim-öğretim yılı bahar yarıyılında, turizm rehberliği bölümlerinde görevli öğretim elemanlarının yardımıyla, sınıf bazında kota örneklemesine göre, 10.02-20.03.2017 tarihleri arasında yüz yüze uygulanmıştır. Veriler korelasyon, faktör ve çoklu regresyon analizine tabi tutulmuştur. Lisans düzeyinde turizm rehberliği alan öğrencilerin mesleğe dönük olumlu tutum sergiledikleri belirlenmiştir. Öğrencilerin içsel motivasyonlarının yüksek olduğu, mesleğe dönük tutumlarını en fazla etkileyen akademik motivasyonun dışsal akademik motivasyonları olduğu ortaya çıkmıştır. Çalışma, lisans düzeyinde rehberlik eğitimi alan öğrencilerin, mesleklerine dönük olumlu tutum geliştirmelerine yönelik çeşitli öneriler ile son bulmaktadır. Anahtar Kelimeler: Turizm rehberliği, Mesleğe dönük tutum, Lisans öğrencileri, Akademik motivasyon
YÜKSEK LİSANS ÖĞRENCİLERİNİN BİLİMSEL ARAŞTIRMA SÜRECİNDE KARŞILAŞTIKLARI ZORLUKLAR.pdf
Öz Bu araştırmada, lisansüstü öğrenim gören öğrencilerin bilimsel araştırma sürecinde karşılaştıkları zorlukların tespit edilmesi ve karşılaşılan zorlukların çözümüne yönelik öğrenci önerilerinin alınması amaçlanmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseni kullanılmıştır. Araştırmanın örneklem grubunu Türkiye'nin batısında yer alan bir üniversitede Türkçe Eğitimi ve Yabancı Dil olarak Türkçenin Öğretimi bilim dallarında öğrenim gören yüksek lisans öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmada yarı yapılandırılmış görüşme formu uygulanmış olup araştırmada elde edilen veriler içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Araştırmanın bulgularına göre; yüksek lisans öğrencilerinin bilimsel araştırma sürecinde sırasıyla kaynaklara ulaşma, uygulama yapma, verilerin toplanması ve analizi, örnekleme ulaşma, yöntem belirleme, danışman ile iletişim, giriş bölümünün yazımı, zaman yönetimi, SPSS kullanımı gibi konularda zorlandıklarını dile getirmişlerdir. Bu zorlukların aşılabilmesi içinse uygulamaya daha fazla yer verilmesi, yabancı dil sorunun çözülmesi, veri tabanlarına ulaşım imkânlarının iyileştirilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir. Anahtar Kelimeler: Bilimsel araştırma, araştırma süreci, yüksek lisans, araştırma zorlukları CHALLENGES OF GRADUATE STUDENTS RELATING TO SCIENTIFIC RESEARCH PROCESS In this research, it is aimed to determine the difficulties encountered in the scientific research process of the students who are studying at the graduate school and to take the student suggestions for solving 1 Bu araştırma, Eğitim Araştırmaları Birliği tarafından 5-8 Mayıs 2016 tarihinde düzenlenen Eğitim Araştırmaları Kongresi'nde özet metin olarak yer alan bildirinin genişletilmiş halidir. 2 Dr. Öğr. Üyesi, Çanakkale Onsekiz
YÜKSEK LİSANS TEZİM ÇOKLU ZEKA VE ÖĞRENME STİLLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ
Bu araştırma ile; dokuzuncu sınıf öğrencilerinin cinsiyet, anne-baba eğitim düzeyi ve okul türü değişkenlerine göre öğrenme stilleri puanları ile çoklu zekâ alanları puanlarının anlamlı bir şekilde farklılaşıp farklılaşmadıkları; öğrencilerin öğrenme stilleri puanları, çoklu zekâ alanları puanları ve akademik başarıları arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığı, çoklu zekâ alanları puanlarının öğrenme stilleri puanlarını ne kadar yordadığı araştırılmıştır. Araştırmanın evrenini Adana ili Seyhan ve Çukurova merkez ilçelerinde yer alan, 2008-2009 eğitim-öğretim yılında öğrenim gören, özel ve devlet ortaöğretim kurumları dokuzuncu sınıf öğrencileridir. Araştırma oranlı küme örnekleme yoluyla tesadüfi olarak seçilen 254’ü devlet okullarında ve 264’ü özel okullarda okuyan öğrenciler olmak üzere, 235 erkek, 283 kız ve toplamda 518 öğrenciyle gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın modeli ilişkisel taramadır. Araştırmada üç veri toplama aracı kullanılmıştır. Bunlar; araştırmacı tarafından geliştirilen “Kişisel Bilgi Formu”, Seber (2001) tarafından geliştirilen “Çoklu Zekâ Alanlarında Kendini Değerlendirme Envanteri” ve Şimşek (2002) tarafından geliştirilen “BİG 16 Öğrenme Biçemleri Envanteri” dir. Verilerin çözümlenmesinde, frekans ve yüzde, t-testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA), Pearson momentler çarpımı korelasyonu ve aşamalı çoklu doğrusal regrasyon analizi kullanılmıştır. Tüm istatistiksel analizlerde 0.05 anlamlılık düzeyi ölçüt alınmıştır. Analizlerin yapılmasında, SPSS 11.5 istatistik paket programından faydalanılmıştır. ii Araştırmadan elde edilen sonuçlar aşağıda özetlenmiştir: Öğrencilerin, öncelikle görsel, daha sonra işitsel ve bedensel/kinestetik öğrenme stillerini tercih ettikleri belirlenmiştir. Ayrıca cinsiyet açısından “işitsel öğrenme stilinde” kızlar lehine anlamlı bir farklılaşma olduğu saptanmıştır. Öğrencilerin öğrenme stili puanlarının anne-baba eğitim düzeyine göre farklılaşmadığı bulunmuştur. Okul türü açısından ise, “işitsel öğrenme stilinde” devlet okulu öğrencileri lehine anlamlı bir farklılaşma olduğu ortaya çıkmıştır. Çalışmada çoklu zekâ alanları ile ilgili sonuçlara bakıldığında, öğrencilerin en yüksek ortalamaya “içsel/özedönük” zekâ alanında sahip oldukları; “mantıksal/matematiksel” zekâ alanında ise en düşük ortalamaya sahip oldukları tespit edilmiştir. Ayrıca öğrencilerin, “sözel/dilsel, görsel/uzamsal, bedensel/kinestetik, müziksel/ritimsel ve sosyal/kişilerarası” zekâ alanları puanları ile cinsiyet arasında kızların lehine anlamlı bir farklılaşma olduğu saptanmıştır. Anne-baba eğitim düzeyi açısından ise öğrencilerin, çoklu zekâ alanları puanlarından “müziksel/ritimsel ve doğa zekâ alanı” ile anne eğitim düzeyi arasında; “müziksel/ritimsel zekâ alanı” ile baba eğitim düzeyi arasında anlamlı bir farklılaşma olduğu belirlenmiştir. Okul türü açısından; hem “sözel/dilsel” hem de “doğa” zekâ alanlarında devlet okulları lehine anlamlı bir farklılaşma olduğu ortaya çıkmıştır. Araştırmada öğrencilerin öğrenme stilleri puanları ile akademik başarı puanları arasında anlamlı bir ilişki olmadığı tespit edilmiştir. Çoklu zekâ alanları puanları ve akademik başarı puanları arasında ise; en az iki zekâ tipine birden sahip olan, yani karma zekâ alanlarına sahip olan öğrencilerin çoklu zekâ puanları ile akademik başarı puanları arasında düşük pozitif doğrusal bir ilişki olduğu bulunmuştur. Son olarak da bu araştırmada, öğrencilerin öğrenme stilleri puanları ve çoklu zekâ alanı puanları arasında ; “görsel öğrenme stili ile görsel/uzamsal zekâ alanı”, “bedensel/kinestetik öğrenme stili ile bedensel/kinestetik zekâ alanı”, “işitsel öğrenme stili ile sözel/dilsel zekâ alanı” arasında pozitif doğrusal bir ilişki olduğu saptanmıştır. Öğrencilerin çoklu zekâ alanı puanlarının öğrenme stilleri puanlarını ne kadar yordadığına bakıldığında ise; “görsel/uzamsal çoklu zekâ alanının görsel öğrenme stilini %35, bedensel/kinestetik çoklu zekâ alanının bedensel/kinestetik öğrenme stilini %28 ve sözel/dilsel çoklu zekâ alanının işitsel/öğrenme stilini %25 oranında” açıkladığı ortaya çıkmıştır. Anahtar Kelimeler: Öğrenme, Öğrenme Kuramları, Öğrenme Stilleri, Zekâ, Çoklu Zekâ Kuramı.
Bu araştırmanın temel amacı, öğrencilerin bilgi düzeyindeki yazma davranışlarını uygulama düzeyine çıkarabilmelerinde sesbirimsel metin diktesi uygulamalarının etkili olup olmadığını belirlemektir. Araştırma, Gaziantep Üniversitesi TÖMER'de öğrenim görmekte olan Avrupa Dil Portfolyosu'na göre A2 düzeyindeki 18 kişiden oluşan bir sınıfta gerçekleştirilmiş olup bu öğrencilerden ön-test ve son-test uygulamalarına katılan 11 öğrenci araştırma kapsamına alınmıştır. Çalışmada deneysel desen kullanılmıştır. Elde edilen veriler, içerik analizi, frekans ve yüzde istatistikleriyle çözümlenmiştir. Araştırmanın verilerinden elde edilen bulgular, öğrencilerin ön-uygulama ve son-uygulamaları arasında son uygulama lehine isim ve fiil soylu sözcüklerdeki ünlü ses yanlışları açısından %60'lık, ünsüz ses yanlışları açısından %65'lik ve bu sözcüklere gelen eklerin yazımındaki yanlışlar açısından %65'lik bir düzelmenin gerçekleştiğini ortaya koymaktadır.Sonuç olarak, sesbirimsel metin diktesi uygulamaları öğrencilerin ünlü ve ünsüz sesler ile sözcüklere gelen ekleri (şahıs, zaman, iyelik) doğru kullanabilmeleri açısından önemli ölçüde katkılar sağlamıştır.
2013
Technic in music instruments refers to the skills to use organs in order to produce required movements to play. Improvisation is possible through these skills. Therefore, acquiring these skills is important. This study aims at identifying the technical problems experienced by high-school and undergraduate students in playing the cello. The study employs quantative description method. The problems identified are interpreted through frequency and percentages based on experience and grade levels. The population of the study is the cello students attending 54 fine arts and sports high schools and 23 music education branches of the fine arts education faculties. The sample of the study includes eight randomly selected students from each institution.
Bu araştırmanın amacı, B2 düzeyinde yabancı dil olarak Türkçe öğrenen öğrencilerin yazılı anlatımlarında yaptıkları yanlışları betimlemektir. Çalışmanın önemi, öğrencilerin yaptıkları yanlışları yanlış çözümlemesi yaklaşımı ile dilsel, bilişsel işlemleme ve iletişimsel özelliklerine göre üç ayrı bakış açısıyla bir arada değerlendirmesi ve bütüncül bir betimleme sağlaması açısından belirginleşmektedir. Araştırma nitel araştırma deseninde içerik analizi tekniği kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu 2014-2015 Eğitim-Öğretim yılında Gaziantep Üniversitesi, Türkçe Öğretim Merkezi’nde B2 düzeyinde öğrenimlerini sürdüren 50 öğrenci oluşturmuştur. Katılımcıların tamamının anadilleri Arapça olup yaşları 18-26 aralığındadır. Veriler öğrencilere 250-300 sözcüklük bir metin yazdırılarak elde edilmiştir. Daha sonra, öğrencilerin oluşturdukları metinlerde yer alan yanlışlar dilsel, bilişsel işlemleme ve iletişimsel özelliklerine göre araştırmacının yanı sıra iki uzman olmak üzere 3 kişi tarafından çözümlenmiştir. Yapılan çözümleme sonucunda, öğrencilerin yazılı metinlerinde toplam 337 yanlış saptanmıştır. Dilsel özelliklerine göre, yanlışların %15,73’ü yazımsal, %15,43’ü sözlüksel- anlamsal, %16,91’i sözdizimsel ve %51,93’ü biçimbilimsel bulunmuştur. Bilişsel işlemleme özelliklerine göre yanlışların, %13,35’i eksiltme, %14,84’ü ekleme, %54,90’ı değiştirim ve %16,91’i yer değiştirme olarak saptanmıştır. İletişimsel özelliklerine göre, yapılan yanlışların %81,31’i bölümsel, %14,84’ü ise bütünseldir. Öğretmenin yabancı dil öğretim sürecinde öğrencilerin yazılı çıktılarını yanlış çözümlemesi ilkeleri uyarınca dilsel, bilişsel işlemleme ve iletişimsel özellikleri açısından tanımlaması yanlışın kaynağı konusunda ona ayrıntılı veri sağlayabilir. Öğretmenin öğrencilerin yaptıkları yanlışlara nitelikli geribildirimler verebilmesi için yanlışın özelliklerini tanımlaması önemlidir. Çünkü öğretmen öğrencinin yanlışını düzeltip düzeltmeyeceğine, eğer düzeltecekse nasıl düzeltmesi gerektiğine ancak yanlışın özelliklerini tanımlayıp kaynağına indiğinde karar verebilir.